POLİTİKA - 12 Mayıs 2023 Cuma 15:44

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Meral hanımı masaya döndüren de, Muharrem İnce'yi adaylıktan çektiren de aynı güçtür'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Meral hanımı masaya döndüren de, Muharrem İnce'yi adaylıktan çektiren de aynı güçtür'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilmesine ilişkin olarak "Siyasetin bu kadar çirkinleştirilmesini kabul edemeyiz. Meral hanımı masadan kalktığında 3 günde tıpı tıpış oraya döndüren de, Muharrem İnce'yi seçime 3 gün kala adaylıktan çektiren de aynı güçtür" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sultangazi'de vatandaşlarla buluştu. İlçe mitinginde meydanı dolduran kalabalığa hitap eden Erdoğan, muhalefeti eleştirdi.

"Meral hanımı masaya döndüren de, Muharrem İnce'yi adaylıktan çektiren de aynı güçtür"

Cumhurbaşkanı Erdoğan Muharrem İnce'nin adaylıktan seçilmesine değinerek "Daha önce masadan kalkan bir ortaklarına yapmadıklarını, bırakmamışlardı. Sonra da eskiden kendi partilerinden aday yapıp karşımıza çıkardıkları bir isme etmedik zulüm bırakmadılar. Maalesef CHP'de 2010'dan 2023'e hiçbir şey değişmediği anlaşılıyor. Siyasetin bu kadar çirkinleştirilmesini kabul edemeyiz. Ülkemizde daha önce bu yönteme siyasi partiler ele geçirilmişti. Anlaşılan o ki aynı yöntemle devletin yönetimini ele geçirmek istiyorlar. Buradan açık söylüyorum. Meral hanımı masadan kalktığında 3 günde tıpı tıpış oraya döndüren de, Muharrem İnce'yi seçime 3 gün kala adaylıktan çektiren de aynı güçtür. Kandil'i bay bay Kemal'in amigosu haline getiren de FETÖ'cüleri masasın kasetçisi haline getiren de ayın güçtür. Batı medyasını masanın basın bültenine dönüştüren de, ülkemizi milli çıkarlarını sosyal medya mecralarının mezesi haline dönüştüren de aynı güçtür. Sanmayın ki bu güç Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Bu kişi sadece kendisine teslim edilen her kurumu batıran bir maşadır" açıklamalarında bulundu.

“Kendileri gibi düşünmeyen herkesi aynı çuvala doldurup üzerinden silindir gibi geçmeye kararlılar”

Muhalefete terör eleştirisi yöneltenCumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay Kemal ne diyor. Selo'yu kurtaracak. Kardeşlerim bunun bir Selo'su var. 'Selo'yu kurtarmak istiyorsanız oyu bana vereceksiniz' diyor. Bunlar hep teröristler. Bu teröristlerle beraber yürüyor bay bay Kemal. Kandil'in teröristleri ile 'haydi' diyor. Benim Sultangazili kardeşlerim oy verir mi. Selo Diyarbakır'da ne yaptı. Bütün Kürt kardeşlerimizi sokağa döktü. Selo'nun kendisi Kürt değildir Zaza'dır. 51 Kürt kardeşimiz öldürüldü. Şimdi 'onu kurtaracağım' diyor. Adalet neyse, hukuk neyse, biz gereğini yaparız. 14 Mayıs Kemal'in bay bay Kemal olacağı gündür. Bay bay Kemal'i önce CHP'ye genel başkan, sonra karşımıza cumhurbaşkanı olarak çıkartanların amacı ayan beyan ortada değil mi. Bay bay Kemal terör örgütlerinden sapkın akımlara kadar ülke düşmanı kim varsa hepsinin desteği ile yol yürüyor. İstanbul 199'4'ten itibaren bizimle başlattığı gibi bu oyunu bozmaz mı. Benim milletim 21 yıldır nice senaryoları yırtıp attığı gibi bunu da parçalamaz mı. Bazıları bizden yana olmazsa hatta bize karşı olduğunu gösterirse bunların hışmından kurtulabileceğini mi sanıyor. Halbuki bunların gözleri öyle bir dönmüş durumda ki kendileri gibi düşünmeyen herkesi aynı çuvala doldurup üzerinden silindir gibi geçmeye kararlılar. Bunların şirretinden kendi koalisyon ortaları dahi kurtulamayacak. Çarşıda pazarda insanlarımıza tercihleri yüzünden yapılan saldırılar bunun işaretidir. Daha önce Gezi'de, 17-25 Aralık'ta, 15 Temmuzda neler yapılmışsa 14 mayıs öncesi aynısı sergileniyor. Biz bay bay Kemal ve ortakları ile değil Türkiye yüzyılının önünü kesmek için onları ortaya sürenlerle yarışıyoruz. Dünyanın dört bir yanından ülkemi seçimleri ile ilgili açıklamalara bakan herkes bunu görebilir. Size ne. Bu dergilerin kapağına siz bu ifadeleri nasıl yazıyorsunuz. Bunun kararını siz değil ey batı bunun kararını enim milletim verir" dedi.

“Senin gibi yalancıya bir kuruş vermezler”

Kemal Kılıçdaroğlu'nun Rusya'ya yönelik sözlerini de değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi bay bay Kemal Rusya'ya sataşmaya başladı. Türkiye'deki seçimleri Rusya yönlendiriyormuş. Utan utan. Ben de kalkıp dersem ki Türkiye'deki seçimleri ABD yönlendiriyor, Almanya yönlendiriyor, Fransa yönlendiriyor, İngiltere yönlendiriyor ne diyeceksin. Bunları sen benim kadar tanımazsın. Ben bunların hepsinin adeta ruhlarını okudum. 20 senedir bunlarla görüşüyorum. Aynı masalarda oturdum konuşuyorum. Sen bunlarla kaç kere bir araya geldin. Ama bunda yalan bol. Londra'nın tefecilerinden 300 milyar dolar getirecekmiş. Avcunu yalarsın. Senin gibi yalancıya bir kuruş vermezler. Senin cinsini cibilliyetini bunlar çok iyi biliyor. Kandil'deki terör baronlarının yaptığı açıklamaya bakan herkes bunu görebilir. FETÖ'nün kaset montaj oyunlarıyla kimin önünü açtığını herkes görür. Londa'daki tefecilerin kime göz kırptığın bakan herkes bunu görür. Evlatlarımızı sapkın emellerine kurban etmek isteyen LGBT'cilere bakan herkes bunu görür" diye konuştu.

“Şu seçimden sonra sıkıysa bunlar bu oyunları yapsın. Hepsi soluğu yargıda alacak”

Savunma sanayi hamlelerine yöneltilen eleştirilere de yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

“Birileri savunma sanayi ürünlerimizi değersizleştirmeye çalışıyor. Bu ürünlerin her biri nitelikli istihdama açılan bir kapıdır. Cambazlar, ahlaksızlar, terbiyesizler domatesi patatesi 15-20 liraya çıkardılar. Şimdi marketlerde 7.5 liraya düştü. Bu ne demek. Şu seçimden sonra sıkıysa bunlar bu oyunları yapsın. Hepsi soluğu yargıda alacak. Onu da geçiyorum. Şimdi bulduğumuz doğalgaz ve petrol kaynakları. İnsanlarımızın refahı için yapacağımız çalışmaları kolaylaştırmıyor mu. Tabii ki günlük sıkıntılarımız oldu ama şu anda doğalgazımız bir ay ücretsiz dedik mi. Bir yıl boyunca doğalgazımız yüzde 25 düşürerek vatandaşımıza vermeye karar verdik mi. Faturalarda inşallah bunu göreceksiniz. Her yıl Mart Nisan gibi ülkemizde patates soğan fiyatı tartışması çıkartılır. Çünkü muhalefetin yapacağı bir şey yok. Bu ürünlerdeki fiyat dalgalandırmaları tamamen mevsim geçişi ve maalesef ahlaksızlıkla alakalı. Yeni ürünler tezgaha çıktı, fiyatlar dengesine oturdu. Bunu söyleyerek milletimizin canını yakan hayat pahalılığını görmezden gelmiyoruz. Milletimizin hiçbir kesimini enflasyona ezdirmeme kararlığı ile devam ediyoruz. Asgari ücretten kamu işçileri ve memurları maaşlarına kadar her alanda yaptığımız düzenlemelerle insanımıza nefes aldırıyoruz. Salgın döneminde bunu yaptık. Bu yıl başında bunu yaptık. Unutmayın Temmuz ayında yine yapacağız. Yıl sonunda yine yapacağız. Gelişen ve büyüyen ülkemizin imkanlarını milletimizin emrine vermeyi sürdüreceğiz”

“Bir insan siyasette bu kadar laubali olur mu”

Kılıçdaroğlu'nun Muharrem İnce'ye yönelik "Halil İbrahim Sofrası" çağrısına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kalkmış 'gel Halil İbrahim sofrasına' diyor. Bir insan siyasette bu kadar laubali olur mu. Siz beraber yürümediniz mi geçmişte. Bu ne kadar sulu bir şaka" dedi.

CHP'li belediyelerin yönetimini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay bay Kemal sen İstanbul'u rezile ettin. Senin belediye başkanın çamur çukur herhangi bir şeyde bakıyorsunuz İstanbul'u sel alıyor, o nerede Bodrum'da. Devamlı turistik kayakta. Bu iş aşk işidir aşk. Sen nesin ki belediye başkanların ne olsun. Ankara öyle, İzmir öyle. Gelin Pazar günü bunlara öyle bir ders verin ki artık emekliye ayrılsınlar. Bu görev sizin. 14 Mayıs'ta önce yüzde 50 geçerek bu işi ilk turda tamamlamaya var mıyız" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda Pazar günü yapılacak seçimler için vatandaşlardan destek istedi.

Yunus Emre Şeker

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.