POLİTİKA - 18 Kasım 2015 Çarşamba 23:11

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Onlar Tayyip Erdoğan'a ihanet ettiler'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Onlar Tayyip Erdoğan'a ihanet ettiler'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paralel devlet yapılanmasıyla mücadele konusunda, 'Şahıs olarak onlar beni çok iyi tanıyor. Ben de onları çok iyi tanıyorum. Onlar Tayyip Erdoğan'a ihanet ettiler. Ben onlara ihanet etmiyorum. Ben sadece milletin hakkını onlardan geri alma mücadelesi veriyorum' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Yunanistan dostluk maçı öncesi yaşananlarla ilgili, "Biz bir ülkenin İstiklal Marşına karşı saygı gösteremeyecek kadar tahammülsüz bir millet değiliz. Bu milletin genlerinde bu yok" dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATV ve Ahaber ortak yayınında gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. Fransa'da sokağa çıkma yasaklarını değerlendiren Erdoğan, "Fransız vatandaşı sokağa çıkma yasağıyla ilgili 'Devlet benim güvenliğim için bu kararı aldı' diyor. Olaya buradan bakmak gerekiyor. Ama bizdekiler -maalesef siyasetin kirli yanı var- oraya batanların açıklamalarıyla hareket ediyor. Acaba bir yerel yönetim sorumlusu, olduğu yeri kanallarla delik deşik eder mi? Orada terör estirmek için değil enerji hattı geçirmek için eder. Bunu belediyenin iş makinalarıyla yapıyor bunlar. Bu yönettiğin ilçe halkına zulümdür. İçine bombalar yerleştiriliyor. Vakti saati geldiğinde de patlatıyorlar. Kesinlikle terörün estirildiği bu bölgelerde devletimiz sonuç alana kadar bunlara ara vermeyecektir. Kimse bunu bizden beklemesin. Buralarda hangi ilçe olursa olsun sokağa çıkma yasağı ilan edildiği anda sonuç alınıncaya kadar bütün aramalar hepsi devam edecektir. Huzur oraya geldiği anda ondan sonra buna ara verilecektir" ifadelerini kullandı.

"BU MİLLETİN GENLERİNDE BU YOK"
Dün akşam İstanbul'da oynanan Türkiye-Yunanistan dostluk maçı öncesi yaşananlara ilişkin konuşan Erdoğan, "Bakıyorsunuz orada saygı duruşu, saygının duruşunun ardından istiklal marşlarına geçiliyor. Orada tabi birkaç yüz olabilir herhalde kendini bilmez ıslıklamaya başlıyor. Bu olacak bir iş değil. Biz bir ülkenin istiklal marşına karşı saygı gösteremeyecek kadar tahammülsüz bir millet değiliz. Bu milletin genlerinde bu yok. Aynı şeyi bize karşı başkaları yapsa biz buna nasıl bakarız? Dinlersin sakin bir şekilde olur biter. Biz dostluk maçı yapıyoruz ve bunlar bizim ülkemizde misafir. Türk milleti misafirine kim olursa olsun böyle davranmaz. Bu tür şeylerde asla duygusallığa yer olamaz" dedi.

"TÜRKİYE'DE ŞU ANDA DAİŞ MİLİTANI YOK' DİYE BİR İDDİANIN İÇİNDE DEĞİLİZ"
Terör örgütü DAİŞ'le mücadeleye ilişkin konuşan Erdoğan, "Türkiye'de şu anda DAİŞ militanı yok' diye bir iddianın içerisinde değiliz. Fransa'dan, İngiltere'den, Almanya'dan Suriye'ye gelen yabancı savaşçılar var. Biz burada MİT, emniyet istihbaratı olarak diğerlerine göre hızlı çalıştık. Hızlı çalışmamış olsaydık bu tespitleri, yakalamaları yapamazdık. Bu ara İstanbul çok önemli bir elemanı yakaladı DAİŞ'ten. Bu konularda bizim hassasiyetimiz onlarda olsaydı belki de bu durum olmazdı. Terör olayı karşısında bütün ülkelerin takınacağı tavır çok çok farklı. Bize bazı şeyler bildirilmiş olsa bu bizden Suriye'ye geçemez. Size bilgi gelirse o bilgi üzerine gidersiniz. Bilgi size gelmezse ne yapacağız? Turistik giriş çıkışı engelleyebilir misin? O zaman bizim Türkiye olarak kalkıp kapılarda OHAL ilan etmemiz lazım. Ondan sonra 'Seyahat hürriyeti Türkiye'de yasaklanmıştır' diye bağıracaklar. Biz şu anda emniyetle ilgili yürüttüğümüz adımları atmaya devam ediyoruz. Ama AB üyesi ülkeler özellikle yeterince bilgiyi Türkiye'ye aktarırlarsa Türkiye bunun gereğini her zaman yapar" açıklamalarında bulundu.

"OBAMA İLE BİRKAÇ GÖRÜŞME YAPTIM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama ile birkaç görüşme yaptığını anlatarak, şunları kaydetti:

"Obama ile birkaç görüşme yaptım. Bütün görüşmelerle birlikte DAİŞ olayının aslı DAİŞ. Bakıyorsunuz Türkiye'de hala bazı çevreler IŞİD'i kullanıyor. Yanlış. DAİŞ olarak yaklaşırsak bunu bir örgüt olarak telakki etmiş oluruz. İslam'ı bunun içine hiç sokmamış oluruz. Böyle yaklaşmamız lazım. Sayın Obama da bunu yakalamış vaziyette. O şekilde ifade etti. DAİŞ ile mücadele burada bundan sonraki süreçte neleri yapmamız lazım, özel görüşmede buna benzer şeyleri aramızda telaffuz ettik. Aynı şeyi Sayın Putin'le bu görüşmeleri yaptık. Bunları yapmaya da devam edeceğiz. Bu ara bu işlere öyle fazla ara veremeyiz. Telefon diplomasisi olsun, özel temsilcilerimiz olsun bu mekanizmaları iyi kullanmak suretiyle bu çalışmalarımızı devam ettireceğiz."

PARALEL DEVLET YAPILANMASIYLA MÜCADELE
Paralel devlet yapılanmasıyla mücadele konusunda da açıklama yapan Erdoğan, "Şu anda orada biliyorsunuz bir hukuk bürosuyla hükümet olarak çok ciddi anlaşmamız var. Öyle zannediyorum ki çok kısa bir zaman içerisinde o da neticesini vermeye başlayacak. Şu anda açıklamam doğru değil. Attığımız bazı özel adımlar var ki bu adımlar da onlara çok daha farklı bir geleceği yaşatacak. Şahıs olarak onlar beni çok iyi tanıyor. Ben de onları çok iyi tanıyorum. Onlar Tayyip Erdoğan'a ihanet ettiler. Ben onlara ihanet etmiyorum. Ben sadece milletin hakkını onlardan geri alma mücadelesi veriyorum. Bu ülkenin hakkını onlardan geri alma mücadelesi veriyorum. Yalnız dahi kalsam sonuna kadar bunu sürdüreceğimi söyledim. Bütün bu mücadeleyi hukuk içerisinde sürdürüyoruz. Medyada olanlar, '1 kuruş ben dışarıya para kaçırmadım.' Gel o zaman niye kaçıyorsun? Eğer bir sıkıntın yoksa gel, niye gidiyorsun? İlgili birimler çalışmalarını yürütüyor. Hukuki süreç yerli yerine oturuyor" diye konuştu.

"AMERİKAN DEVLETİNİ SÖĞÜŞLÜYOR BUNLAR"
Sunucunun "Artık inlerine girildi diyebilir miyiz?" sorusuna Erdoğan, "Yok giriliyor. Daha alınacak çok mesafeler var. Devletin kurumları içerisinde ciddi bir yerleşim olmuş. Öyle sıradan bir olay değil. Bunların bir taraftan temizlenmesi, yasal düzenlemelerin yapılması lazım. Bu dönemde temennim odur ki inşallah hükümet bu yasal düzenlemeleri hatta ben, muhalefetle de el ele vermek suretiyle eğer yapabilirlerse çok daha çabuk şekilde neticeye gidilir diye düşünüyorum. Çünkü yasalarla yapılacak olanlar var, Anayasal düzenleme olarak yapılacak olanlar var. Bunların hepsini yaparak adımları atmamız lazım ki bu temizlik yapılsın. Amerika'daki o hukuk bürosunun attığı adımlardan çok ciddi sesler gelmeye başladı. Netice alacağımıza inanıyorum. Çünkü hukuk çalışıyor. Hukuki noktada ciddi bir neticeye varıldığında ister istemez devletin bütün birimleri devreye girecek. Bu okullarla Amerikan Devletini adeta söğüşlüyor bunlar. Oradan çok ciddi paralar alıyorlar. Nereden geliyor bu kaynak dediğinizde al işte kaynak buradan geliyor. Ben bunu biraz da 'opus dei', mafya böyle bir karışıma benzetiyorum. Adeta böyle bir karışım var ortada. Böyle yürütüyorlar işi. Mafya benzeri bir görünüm var" yanıtını verdi.

RTÜK VE YSK'NIN TV KANALLARINA VERİLDİĞİ CEZALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, RTÜK'ün bazı televizyon kanallarına verdiği cezalara ilişkin, "Bu verilen cezaların hiçbirini adil bulmuyorum. Bu yanlış bir uygulama. YSK, 'Yasalar böyle dediği için biz böyle yapıyoruz' diyor. Bunu belli bir yayın grubuna yapıyorsunuz da diğer yayın gruplarına niye yapmıyorsunuz? Diğer yayın gruplarının da aynı şekilde iktidarla ilgili saldırıları vardı. Şimdi ben iktidara sesleniyorum, diyorum ki yeni yasama döneminde özel sektörün yazılı veya görsel yayın gruplarına müdahale edilemez. Devletin televizyonuna orada varsa bir haksızlık gereğini yap. Ama özel sektöre kalkıp da böyle bir uygulama yapmanın adaletle hiçbir izahı olamaz. Benim gönlüm kimi istiyorsa yayınlarım. İsterim çıkarırım ister çıkarmam. Başkaları da beğenmediğini çıkarmasın. Böyle bir şeyi kabullenmek mümkün değil. Burada adalet yoktur. Özel sektörün televizyonlarına bunun yapılması mümkün değil. YSK'nın vermiş olduğu kararı gözden geçirmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu kadar saat yayın yasağı konulmasını doğru bulmuyorum. Bu doğru bir gidiş değil. Bu düpedüz sansür başka bir şey değil. Karartma. İnanıyorum ki hükümetin yasama dönemi başlar başlamaz gündeme alacağı bir konu olacaktır" ifadelerini kullandı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Benzin yüklü tanker kaza yaptı: Patlama riskine karşı D-130 Karayolu trafiğe kapatıldı, evler tahliye edildi Kocaeli’nin Gölcük ilçesi D-130 Karayolu’nda seyir halinde olan benzin yüklü tanker, önce üst geçit köprüsüne ardından ise 3 araca çarptı. Tankerin çekici kısmı koparken benzin ise yola saçıldı. Patlama riskine karşı yolun iki şeridi de trafiğe kapatılırken, çevredeki evlerde tahliye edildi. Edinilen bilgiye göre, Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Yalova istikametine seyir halinde olan benzin yüklü tanker sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç, refüjdeki demir korkuluklara çarparak karşı şeride geçti. 150 metre boyunca duramayan tanker üstgeçit köprüsünün ayağına, ardından park halindeki iki kamyonete çarptı. Daha sonra karşı şeritten gelen hafif ticari araca çarpan tankerin çekici kısmı koptu. Kopan çekici, D130 Karayolu’ndan karşı sokağa uçtu. Kazada tanker sürücüsü hafif şekilde yaralanırken benzin ise yola saçıldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı hastaneye kaldırırken, polis ekipleri ise patlama riskine karşı D130 Karayolu’nun Yalova ve İzmit istikametini trafiğe kapattı. Ayrıca çevrede bulunan binalardaki vatandaşlar da tahliye edildi. Şehir merkezinden trafik akışı sağlanıyor. Ayrıca itfaiye ve polis ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırmaya devam ediyor. İtfaiye ekipleri, patlama riskine karşı bölgeyi köpüklüyor. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" Patlama riskine karşı evden çıkarılan Aysel Sütlüce, “Polisler anons etti ve korkarak hemen dışarı çıktık. Kaza yapan tanker araçları ezmiş. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" dedi. Ömer Çengel ise "Tanker 3 aracı çarpmış. Tankerden devamlı benzin akıyor. Polisler evi boşalttı. Şu an dışarıda bekliyoruz" diye konuştu.
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.