POLİTİKA - 27 Nisan 2023 Perşembe 17:14

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Santralin yıllık 1 buçuk milyar dolar katkısı olacak'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Santralin yıllık 1 buçuk milyar dolar katkısı olacak'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemiz, 60 senelik bir gecikmenin ardından da olsa dünyada nükleer güç sahibi ülkeler ligine yükselmiştir. Santralin tüm üniteleri peyderpey 2028'e kadar hizmete girecektir. Ülkemizin elektrik tüketiminin yüzde 10'u tek başına bu santral tarafından sağlanacak" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ilk nükleer yakıt getirme törenine Beştepe'den video konferans yöntemiyle katılarak, bir konuşma gerçekleştirdi. Türkiye'yi dünyanın nükleer güç sahibi ülkeleri arasında sokacak büyük bir hamlenin sevincini paylaştıklarını belirten Erdoğan, "Bu gurur günümüze iştirak eden başta Cumhur İttifakı ortakları olmak üzere tüm misafirlerimize, tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu törenle aynı zamanda milletimize olan bir sözümüzü bir ahdimizi gerçekleştirmiş oluyoruz" dedi.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin üretime geçmesinden bir önceki aşaması olan nükleer yakıtların santral sahasına getirilmesine şahitlik ettiklerini ifade eden Erdoğan, "Hava ve deniz yoluyla gelen nükleer yakıtların santralimize teslimiyle birlikte artık Akkuyu bir nükleer tesis hüviyetini kazanmıştır" açıklamasını yaptı.
Erdoğan, Türkiye'nin 60 senelik bir gecikmenin ardından da olsa dünyada nükleer güç sahibi ülkeler ligine yükseldiğini kaydetti. Dünyada 422 nükleer reaktörün faal halde olduğunu söyleyen Erdoğan, 57 tanesinin yapımının devam ettiğini kaydetti. AB'nin elektriğinin yüzde 25’ini nükleerden elde ettiğini belirten Erdoğan, geçtiğimiz yıl AB Komisyonu'nun nükleer enerjiyi yeşil enerji kabul ederek, bu konudaki tereddütleri giderdiğini hatırlattı. Akkuyu ile ülkeyi bu gelişmelerin bir parçası haline getirdiklerini dile getiren Erdoğan, "Projemize en başından beri destek veren sayın Putin başta olmak üzere Rusya Federasyonu makamlarına şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Santralin inşasında ve üretime geçme aşamasında görev alan Türk-Rus tüm personeli tebrik ediyorum" dedi.

Akkuyu’da 4 reaktörlü bir nükleer güç santrali inşa edildiğini aktaran Erdoğan, "Türkiye'nin pek çok önemli projesi gibi Akkuyu da milli bütçemize yük getirmeyen bir finansman modeli ile hayata geçirilmiştir. Akkuyu, Rusya ile aramızdaki en büyük ortak yatırımdır. Yatırım bedeli 20 milyar dolar olan bu proje, Rusya’nın ilgili kuruluşu tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir" dedi.

Projenin inşaatı ile birlikte bakım, işletme ve nükleer santraller için büyük önem taşıyan işletmeden çıkarma süreçlerinin sorumluluğunun yükleniciye ait olduğunu söyleyen Erdoğan, "Santralin tüm üniteleri peyderpey 2028'e kadar hizmete girecektir. Tam kapasite devreye girdiğinde yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santralin tek başına Türkiye'nin elektrik talebinin yüzde 10'unu karşılaması öngörülüyor. Hiç şüphesiz sadece bu özelliği ile bile santralimiz ülkemizin enerji arz güvenliğine yaptığı eşsiz katkı ile stratejik yatırım unvanını hak ediyor. Doğalgaz ithalatımızın düşmesine yıllık 1 buçuk milyar dolar katkısı olacak bu proje, milli gelirimizin artışına da olumlu yönde etki yapacaktır. Buradaki birikim ve tecrübe bizi ileride nükleer alanında daha farklı yerlere taşıyacaktır. Proje kapsamında Rusya’da eğitim görerek santralimizde görev yapacak teknisyen ve mühendislerimiz ülkemizin nükleer güç alanındaki insan gücünü zenginleştirecektir" açıklamasını yaptı.

300’ü aşkın mühendisin Rusya’da yetiştiğini aktaran Erdoğan, "Bu santrali planlarken ve hayata geçirirken önceliklerimizin başında güvenlik gelmiştir. Santralimizin 6 Şubat depreminden etkilenmemesi mühendislerimizin ve teknisyenlerimizin işlerini ne kadar titizlikle yaptığını gösteriyor. Santralimiz bu alandaki mevzuatı ile beraber Uluslararası Atom Ajansı’nın Uluslararası Nükleer Güvenlik Danışma Grubu ve AB şartlarını da karşılıyor. Bu projedeki tecrübelerimiz ışığında farklı bölgelerde inşasını planladığımız 2. ve 3. nükleer santrallerimiz içinde inşallah en kısa sürede harekete geçeceğiz. Akkuyu projesini yürüten ve yüklenici olarak görev yapan firmalarımızın 6 Şubat felaketinin ardından depremzedelerimize sahip çıkarak gösterdikleri dayanışmayı daima şükranla hatırlayacağız. Rusya’nın Hatay’da kurduğu sahra hastanesi için özellikle milletim adına teşekkür ediyorum. Akkuyu projemizin üretim öncesi hazırlıklarının son safhası olan nükleer yakıt çubuklarının nükleer santral sahasına tesliminin bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum" dedi.

Hülya Keklik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir 1 gün boyunca susuz kaldı Eskişehir’de arıza sebebiyle yaklaşık 24 saat boyunca yaşanan su kesintisi vatandaşları mağdur etti. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü İçme Suyu Arıtma Tesisi’nde D4 deposunu besleyen ana hatta arıza meydana geldi. Buna bağlı olarak Batıkent, Yaşamkent, Aşağı Söğütönü, Yukarı Söğütönü, Zincirlikuyu, Şirintepe, Uluönder, Ertuğrulgazi, Çamlıca, Sazova, Orhangazi, Boyacıoğlu, Karagözler ve Karacaşehir mahallelerinde dün gece saat 22.00 itibariyle su kesintisi yaşandı. Gece saatlerinde başlayan onarım çalışmalarına rağmen arıza gün boyunca onarılamadı. Günü tamamen susuz geçiren vatandaşlar, büyük mağduriyet yaşadıklarını belirtti. "Şu anda perişan bir haldeyiz" Çamlıca Mahallesi’ndeki güncel durumu anlatan vatandaş Kadir İri, "Lavabolara, tuvaletlere giremiyoruz. Su olmadığı için kombileri kullanamıyoruz. Parasını almayı biliyorlar ama çalışma hiç yok. Marketlerde de su kalmamış, yetişemedik. Şu anda perişan bir haldeyiz" dedi. "Taşıma suyla işlerimizi görmeye çalışıyoruz" Kıraathane işletmecisi Ahmet Sallabaş, "Sabahtan beri sular yok. Kahvemiz sabah 06.00’da açılıyor, 07.30 gibi sular gitmiş. Taşıma suyla işlerimizi görmeye çalışıyoruz. Çay için damacana su kullanıyoruz. Bugün 4 damacana su taşıdık" şeklinde konuştu. "ESKİ ne zaman işini gerçekten yapacak?" AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkan Vekili Ahmet Sivri, sosyal medyadan açıklama yaparak duruma tepki gösterdi. Sivri’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Plan var, hizmet yok! ’Planlı çalışma’ denilerek başlatılan kesintilerin saatlerce uzaması artık teknik bir sorun değil, açık bir yönetim problemidir. En temel hizmet olan suyun bile zamanında verilememesi, plansızlık ve kriz yönetimi eksikliğini ortaya koymaktadır. Sorun sadece bir arıza değil verilen saatlerin tutulmaması, muhatap bulunamaması ve vatandaşın bilgiye ulaşamamasıdır. Yazıktır, günahtır! Sizin iş bilmezliğiniz yüzünüzden Eskişehirli hemşehrilerimiz eziyet çekmek zorunda mı? Hafta sonu yaşanan bu tablo, birkaç açıklamayla geçiştirilemez. Vatandaş artık geçici çözümlerden ve sürekli istenen ’sabırdan’ yorulmuştur. Tepebaşı’nın neredeyse tamamında sular kesik. Vatandaştan sabır ve anlayış bekleniyor ama konu zamlar olunca kimse vatandaşı düşünmüyor. ESKİ ne zaman işini gerçekten yapacak?" Arıza yaklaşık 24 saatin ardından onarıldı Öte yandan, kısa bir süre önce ESKİ yetkilileri tarafından yapılan açıklamada ise, "Müdahale sırasında çelik boru kesimi, ara parçaların hazırlanması, montaj ve kaynak işlemleri tamamlandıktan sonra borunun sızdırmazlık testi yapılmıştır. Sonrasında kontrollü olarak depoya su basılması gerçekleştirilmiş olup şebeke hatlarına su verilmiştir. Suyun depoya dökülerek hatta ulaşması mahallelerimizin yerleşim kotlarına göre zaman alabilecektir. Elimizde olmayan nedenlerden dolayı yaşanılan su kesintisinden ötürü vatandaşlarımızın gösterdiği sabır ve anlayışa teşekkür ederiz" denildi.
Elazığ Şehit aileleri ve gaziler vefa buluşmasında bir araya geldi EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı tarafından düzenlenen programda şehit aileleri ve gaziler, vefa buluşmasında bir araya geldi. Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı (EMŞAV) tarafından, şehit aileleri ile gazilerin birlik, beraberlik ve vefa duygularını pekiştirmek amacıyla "Şühedaya Vefa, Gazileri Hürmet Buluşması" düzenlendi. Program, İl Müftüsü Yusuf Bingöl’ün yaptığı dua ile başladı. EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı öncülüğünde bir düğün salonunda gerçekleştirilen programa, Elazığ Valisi Numan ve Ayfer Hatipoğlu çifti, Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Aşkın Yeğin, Elazığ İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Alparslan Doğan, İl Emniyet Müdürü Adnan Karayel, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer Faruk Ergün ile çok sayıda şehit ve gazi ailesi katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan EMŞAV Elazığ İl Başkanı Murat Demir, vakfın kuruluş süreci ve yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi vererek, "Emniyet Teşkilatı, Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı 1998 yılında dernek olarak Emniyet Teşkilatı’nın şehit yakınları ve gazileri tarafından kurulmuş olup, 2011 yılında vakıf statüsüne yükselmiştir. Şu an 50’ye aşkın şubemiz ve il temsilcilerimizde ve biri Avrupa ve biri Almanya olmak üzere temsilciliklerimiz bulunmaktadır. Vakfımız şehit ayrımı yapmadan, gazi ayrımı yapmadan yani mesleki olarak ayrım yapmadan değerli ailelerimize hizmet etmekte yarışan bir kuruluştur" dedi. Şehit aileleri ve gazilerin devlet için taşıdığı anlamı vurgulayan Vali Hatipoğlu ise "Sizlerle bir arada olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Şehit ailelerimizi ve gazilerimizi biz kendi ailelerimiz olarak, devletimizin birer emaneti aynı zamanda aziz şehitlerimizin bize emanetleri olarak görerek onları kendi ailelerimiz bilerek, devletimizin bir ailesi olarak görerek elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda bundan sonra da aynı şekilde davranacağız. Sizler en sevdiğiniz evlatlarınızı yitirmiş olan, yine çeşitli çatışmalarda belki gazilik payesini almış olan kardeşleriniz olarak ülkemiz için en zor zamanda, en kara günde ortaya çıkmış kahramanların emanetisiniz. Bu anlamda sizleri saygıyla, hürmetle selamlıyorum" şeklinde konuştu. Program, yapılan konuşmaların ardından şehit aileleri ve gazilerle yapılan sohbet ve hatıra fotoğraflarıyla sona erdi.
Ankara Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: "Çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, mesleki ve teknik eğitim konusunda "Valiliklerimizin, il müdürlüklerimiz, il istihdam kurullarımız, bu protokollerin yapılacağı her bir işletmeyle oturup iş sağlığı ve güvenliği üzerinden incelemeler yaparlar. Bu incelemeler sonucunda çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz" dedi. Tekin 2024 Kesin Hesap kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Tekin, Kürtçe eğitim konusunda, "Kürtçe eğitimin, vatandaşların Kürtçe öğrenmesine değin bir dizi etkinliği hayata geçirdik. Bakın, şu anda, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde talep edilmesi durumunda vatandaşlarımız Kürtçe, Kurmanci ve Zazaca dâhil olmak üzere, 30’a yakın yaşayan dil ve lehçeyle ilgili olarak seçme ve seçtiği dersin, dilin öğrenilmesinin sağlanmasını mümkün hâle getirdik; şu anda bu mümkün. Ayrıca, Kürtçe bu dersleri okutmak üzere öğretmen atamaları da yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. "Kaç öğretmen atadınız?" sorusuyla ilgili olarak ben şu ifadenin altını çizmek istiyorum, burada değerli milletvekillerimize şöyle bir çağrıda bulunmak istiyorum: Siz bizim öğretmen atamamızı istiyorsanız Zazaca ve Kurmanci derslerini okutmak üzere, bölgede çocukların bu dersleri seçmelerini sağlamanız lazım. Ben size şunu söylüyorum: Biz, herhangi bir branştan atama yaparken, norm hesabını yaparken okutulan derslerin Türkiye genelinde sayısını topluyoruz ve akabinde kaç öğretmenimiz var, maaş karşılığı olarak ne kadar derse girilmesi gerekiyor bölüyoruz ve norm ihtiyacımızı buluyoruz. Dolayısıyla bu konunun şöyle çözülmesi gerekir: Talep oldukça norm ihtiyacı olacaktır ve atama yapacağız. Şu anda, hâlihazırda sistemde var olan öğretmenlerimiz bizim norm ihtiyacımızı karşılar durumda olduğu için norm ihtiyacı gözükmüyor" ifadelerini kullandı. Tekin şöyle konuştu: "Bir diğer konu şu: Bakın, şu anda, okullarımız dışında isteyen herkesin Kürtçeyi öğrenebileceği özel öğretim kursu açma hakkı vardır. Teşvik edin, orada işverenler, orada işletmeciler bu kursları açsınlar Kürtçeyle ilgili. O yüzden, bütün bunlar yapılmışken hükûmetimizi, Bakanlığımızı Kürtçe düşmanlığıyla suçlamanızı gerçekten kabul etmiyorum. Lütfen karşılaştırma yaparken öncesiyle beraber karşılaştırın." Tekin Mesleki ve Teknik eğitim veren okullara ilişkin, "Mesleki ve Teknik Eğitim veren okullarda iş başı ve iş başı beceri eğitimi ile ilgili olarak öğrencilerimizin sahada bu konuda becerilerini geliştirecek işletmelerle protokoller yapıyoruz. Bu protokolleri yaparken, valiliklerimizin, il müdürlüklerimiz, il istihdam kurullarımız, bu protokollerin yapılacağı her bir işletmeyle oturup iş sağlığı ve güvenliği üzerinden incelemeler yaparlar. Bu incelemeler sonucunda çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz. Protokol imzalandıktan sonra bizim Çalışma Bakanlığı müfettişleri, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri rutin aralıklarla denetimlerini yaparlar, çocuklarımızın güvenliğine dair en küçük risk söz konusu ise protokoller iptal edilir. Bugün 25 bin bu yıl için protokol iptali yapılmış" şeklinde konuştu.