POLİTİKA - 20 Ocak 2023 Cuma 16:03

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Seçim için artık sayılı haftalardayız'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Seçim için artık sayılı haftalardayız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenyurt Meydanı'nda düzenlenecek Esenyurt Eğitim Kampüsü Temel Atma Töreni'ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan "Hazır mıyız? Sandıkları patlatıyor muyuz? El ele omuz omuza sandıklara yürüyor muyuz? Artık sayılı haftalardayız. Ben size inanıyorum, siz de bize inanıyorsanız Allah'ın izniyle bu işi başarırız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar:

Bugün uzun bir aradan sonra tekrar sizlerle birlikte olmanın sizlerle hasret gidermenin bahtiyarlığı içindeyim. Vefanız, sevginiz ve meydanlara sığmayan şu aşkınız için sizlere teşekkür ediyorum. Emniyetten resmi rakamı istedim, şu anda 30 bin. Esenyurt'ta siz kardeşlerimle attığımız bu adımla 2023'e bir sinyal veriyorsunuz. Yetmez 2024'e de sinyal veriyorsunuz. Sözlerimin hemen başında bugün burada niçin toplandık biliyorsunuz. Temel atma törenlerine pek gitmem. Bay Kemal musluk açma törenlerine gidiyor biliyorsunuz. Bizim işimiz çok farklı. 2022-2023 eğitim öğretim yılının ilk dönemini başarıyla tamamlayan öğretmen ve öğrencileri tebrik ediyorum.

Öğretmeni, öğrencisi ailesi, idarecisi, bakanlığıyla bir bütün olarak eğitimde kalitenin daha da artması için canla başla çalışıyoruz. Evlatlarımızın eğitime erişimini kolaylaştırma gayesiyle ülkemiz genelinde pek çok projeyi hayata geçirdik. Medeniyetimizin gözbebeği vasfı yanında tüm insanlığın gıpta ile baktığı İstanbulumuza ayrı bir önem verdik. 20 yılda İstanbul'a eğitim alanında toplam 90 milyar liralık yatırım yaptık.

Sadece bu sene şehrimize yaklaşık 1 yılda 17 milyar liralık yeni eğitim yatırımı yapıyoruz. Amacımız İstanbul'un eğitimdeki performansıyla diğer vilayetlerimize örnek olmasını sağlamaktır. 20 bin yeni öğretmenden 10 bininin atamasını İstanbul'a gerçekleştirdik. İstanbul'a ayrı bir önem veriyoruz. Şehrimizin öğretmen ihtiyacını büyük oranda gidermiş olduk. Sınıf mevcutlarını çok daha aşağı çektik. Öğrencilik yıllarımızda sınıflarda mevcut 60-70-100 böyle durumlar vardı. Bugün Esenyurt'umuzun marka değerini artıracak eğitim alanında ilçemizi cazibe merkezi haline getirecek külliyenin inşasına başlıyoruz. Toplam 10 bin 791 metrekarelik büyüklüğe sahip bu eser, Esenyurt'la birlikte İstanbulumuzun medarı iftiharı olacaktır.

40 derslikli 5 ayrı anadolu lisesi, 40 derslikli imam hatip listesi, 40 derslikli fen lisesi, 45 derslikli mesleki teknik anadolu lisesi, 3 derslikli anasınıfı bulunuyor. Engelli odası olan 151 2 tane öğrenci kapasiteli kız ve erkek yurtlarımızla da ülkemizin dört bir köşesinden gelecek evlatlarımıza barınma imkanı sağlayacağız. Tesis bünyesinde 600 kişi kapasiteli tatbikat cami, kapalı spor salonu, kütüphane, 88 adet laboratuvarıyla öğrencilerimizi akademik, sosyal ve kültürel bakımdan teşvik edeceğiz.

Bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. Biz halka hizmeti hakka hizmet olarak gören, icraat odaklı olarak çalışan bir hükümetiz. Belediye başkanlığı, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı dahil olmak üzere 40 yıldır milletimizin huzurundayız. Vatandaşımıza neyi taahhüt etmişsek göreve gelince de onu fazlasıyla yerine getirmeye gayret ettik. Meydanlarda bol keseden atıp tutup, millet yetki verince mazeretlerin arkasına saklananlardan olmadık. Hokkabazlık siyasetinin bizim tarihimizde de kitabımızda da yeri yoktur. Biz program hazırlar, proje geliştirir, temel atar, takip eder, sıkıntıları çözer ne söz vermişsek onu vatandaşımızın hizmetine sunarız.İstanbul'da 36 bin metrekareyi aşan kullanım alanıyla peyzaj alanlarıyla yaklaşık 110 bin metrekareyi bulan Türkiye'nin en büyük kütüphanelerinden biri olan Rami Kütüphanesi'nin açılış heyecanını yaşadık. Tavsiye ederim, muhakkak gidin, yerinde görün ve elhamdülillah AK Parti olarak biz neymişiz bunu görünce takdir edeceksiniz.

6 yıl süren öğrencilerimiz çayını, kahvesini, çorbasını ve kek alacak. Para falan yok. 24 saat buradaki kütüphaneden istifade edecek. Aynı şekilde 6 yıl süren titiz restorasyon çalışmasının ardından İstanbulumuzun sembol mekanlarından Yeni Camii'yi tekrar ibadete açtık. Çamlıca Kulesi'nden YSS'ye Marmaray'dan Avrasya Tüneline, AKM'den İGA'ya metrodan hızlı trene kadar sayısız yatırımı İstanbullu kardeşlerimizin emrine verdik. Çam Sakura'yı yaptık mı? Gidiyorsunuz görüyorsunuz. İstanbul'a ve İstanbulluya buralar yakışır. Bay Kemal SSK müdürü olduğu zaman hastanelerin halini biliYorsunuz dimi. Savaş Ay hayatta olsa da filmlerini tekrar gösterse. Benim vatandaşım hastane kapılarında sefil olmamalı. İnşallah Pazar günü ilklerin ve enlerin eseri olacak Kağıthane - İstanbul Havalimanı metro hattını açıyoruz. Geçenlerde birşey oldu, altılı masadan birileri metroya binmişler. Metroda vatman yok. Kendiliğinden gidiyormuş. Konuşuyorlar, bu Paris'te bile yok. Paris'i görmüş bile değiller. Biz bunları yapalı unuttuk, siz nerdesiniz ya. Vah zavallılar. Bizim icraatımızın ulaştığı yerlere bunların hayalleri bile ulaşamaz.

Bugün temelini attığımız inşallah atacağımız diyelim, Esenyurt Eğitim Kampüsü'müzün de önümüzdeki yıl eğitim öğretim yılına yetiştirmeyi planlıyoruz. Şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Milli Eğitim Bakanımızı yürekten tebrik ediyorum.

Ülkeyi yönetme sorumluluğunu bizlere yüklediniz. O günden bugüne yola çıkarken ne dedik. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, tarım, diplomasi, dış politika ve bütün bunlarla beraber Türkiye'yi ayağa kaldıracağız dedik. Böyle çıktık mı bu yola. Eğitimde önemli adımlar attık. Yılbaşında devreye giren 2023 bütçesi dahil şimdiye kadar hazırladığımız tüm bütçelerde en büyük payı eğitime ayırdık. Bunun arkasında durduk. Bu yıl eğitim bütçemiz 651 milyar liraya ulaştı. Derslik sayımızı 343 binden 612 bine çıkardık. Bugüne kadar 750 bin yeni öğretmen ataması yaptık. 60 yıldır gündeme getirilen öğretmenlik meslek kanununu hayata geçirerek öğretmenlerimize ilave mali, ekonomik haklar tanıdık. Derslik ve öğretmen sayılarındaki artış sınıf mevcutlarına müsbet yansıdı. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısında OECD ortalamasını yakaladık. İlk orta öğretim öğrencilerine toplamda 3,5 milyar adet ücretsiz ders kitabı dağıttık. Bizim jenerasyon kırtasiyeci dükkanlarına gider 10 gün bekler kitabını almaya çalışırdı. Okullar açılırken kitaplar masanın üstünde. Bu sene birşey daha yaptık. Yardımcı ders kitaplarını da vermeye başladık. İnsanımızın hafızasında derin yaralar açan 8 yıllık eğitim yerine 4+4+4 olmak üzere zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık. Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirdik. 100 kızımızdan sadece 39'u orta öğretime devam ediyorken bugün ne oldu evet 95'e yükseldi. Biz kızlarımızı cehaletten çekip çıkardık. Bunu başardık. Şimdi onların standardını yükseltiyoruz. Lisans değil, lisansüstü, bunları başarmak lazım. Devletin birçok kademesinde kızlarımız, kadınlarımız var mı? Asker subay, vali oluyor mu? Bunları Cumhur İttifakı olarak aldığımız kararla başardık.

Hazır mıyız? Sandıkları patlatıyor muyuz? El ele omuz omuza sandıklara yürüyor muyuz? Artık sayılı haftalardayız. Ben size inanıyorum, siz de bize inanıyorsanız Allah'ın izniyle bu işi başarırız. Geçen hafta Muğla'dayım, yarın Bursa'dayım. Bursa'da on binlerle buluşacağız. Bursa'dan sinyalimizi vereceğiz. İstanbul'daki milletvekili sayılarının kahir ekseriyetini almamız gerekiyor. Esenyurt'u sıfırlamamız lazım ona göre. Geçen seçimlerde bir yanlış oldu bir daha olmaması lazım.

28 Şubatçı zihniyet tarafından kasıtlı biçimde atıl bırakılan mesleki eğitim kurumlarını ihya ettik. Bu okulları tekrar cazibe merkezi haline getirdik. Meslek liselerimiz 2022 yılında 2 milyar liralık üretim kapasitesine ulaştı. Bunun 100 milyon lirasını öğrencilere 200 milyon lirasını öğretmenlere katkı olarak ödedik. Meslek liselerinde 3 milyar liralık üretimi hedefliyoruz. Yeni bir yaklaşımla köy okullarını hizmete sunduk. 2023'te 10 hanenin üstündeki tüm köylerin okullarını hizmete açmayı planlıyoruz. 2022 senesinde 6000'in üzerinde anaokulunu eğitim öğretime dahil ettik.

İnşallah 6 Şubat itibarıyla okul öncesi eğitimde yer alan yavrularımıza Yemek desteğinde bulunacağız. Küresel ekonomik kriz döneminde ailelerin omuzlarından bir yükü daha almış olacağız. Özetin özeti diyeceğimiz bu yatırımlarımızla sadece ülkemizin asırlık eksiklerini gidermekle kalmadık, Türkiye'yi büyük şahlanışın eşiğine getirdik. Türkiye Yüzyılı'dır. 85 milyonun tamamının ortak davasıdır. Kızılelmadır, ülküdür, idealidir. Türkiye Yüzyılı'nı milletimizin asrı yapmaya hazır mıyız? Türkiye Yüzyılı'nı yükselteceğiz. 2023 çok büyük önem taşıyor. 85 milyon olarak hep birlikte bu imtihanı alnımızın akıyla vermemiz gerekiyor. Siyasetçi ve medyasıyla yabancıların yakından takip ettiği The Economist bizle ilgili birşeyler söylemiş. Türkiye'nin kaderini The Economist mi belirleyecek, benim milletim belirleyecek. George kim, Helga kim. Onlar kendi ülkelerinin kaderini belirleyemiyor, millet sokakta aç açık. Fransa, İngiltere, Almanya öyle. Ama Türkiye böyle. 2023'te hata yapma lüksümüz yok. Kavga ve kriz iklimine sürüklenmeye izin veremeyiz. Meydanı milletimizin gurur kaynağı olan savunma sanayi, göreve geldiğimizde yüzde 20 yerliydi, şimdi yüzde 80. Bu çalışarak oldu, yatarak olmadı. Şimdi dünyanın değişik yerlerine İHA'larımız SİHA'larımız, Akıncılarımız gidiyor. Daha neler neler gidecek. Artık güçlü bir Türkiye var. Yunanistan şöyle demiş böyle demiş. Tayfun diye füze Türkiye üretti. Bu Atina'yı vurursa ne olacak. Bizim öyle bir derdimiz yok siz akıllı olun. Adaları silahlandırırsanız eli kolu bağlı mı duracağız. Miçotakis şunun iyi bil, bir yanlış yapmaya kalkarsan Çılgın Türkler yürür bunu bilesin. Akıllı uslu durursan senle işimiz yok. Nice ihanete rağmen sabırla, azimle bugünlere getirdiğimiz stratejik projelerimizi, eserlerimizi 3-5 muhterisin keyfine teslim edemeyiz. Küresel ölçekte kartların yeniden karıldığı dönemde ülkemizin önüne Türkiye Yüzyılı'yla projemizi sunacağız.

Buradan hangi siyasi partiye mensup olursa olsun hiçbir vatandaşımızın bizden ayrı yaşamasını istemiyorum, hepinizi ayrı ayrı seviyorum. Bizde ayrım yok. Allah için sevmek var. Bu yolda böyle yürüdük, böyle yürüyoruz. Ülkemizin boynuna geçirilmeye çalışılan esaret zincirini bugüne kadar nasıl kırdıysak 85 milyon olarak hepimizin ortak görevi nedir bunu iyi kavrayacağız. Yüreğinde millet ve memleket sevdası olan tüm vatandaşlarımızın yeter söz de karar da gelecekte milletindir çağrımıza katılacağına inanıyorum. Sizlerden 2023 için çok coşkulu bir ses bekliyorum. Sandıkta iradenizle birlikte evlatlarımızın geleceğini kurtarmaya hazır mıyız? Herkes duysun, Esenyurt, Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa etmeye hazır mıyız? Esenyurt, evlatlarımız bırakacağımız en değerli miras olan 2053 vizyonuna sahip çıkmaya hazır mıyız?Savunma sanayimizi baltalamaya çalışan habisleri kursaklarda bırakmaya hazır mıyız? Siz neler yaparsınız neler. Rabbim hepinizden razı olsun. Esenyurtluların duası bizle olduğu sürece aşamayacağımız engel yoktur. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak: Gençlik ve spor Bakanı Osman Aşkın Bak, "Gençlerimizi tehdit eden bu süreci yakından takip ediyoruz ve özellikle de bu yıl sadece bağımlılıkla mücadeleyle ilgili araştırma yapan üniversitelerdeki akademisyenlere ve sivil toplum kuruluşlarına ve STK’lere 200 milyon TL civarında bir proje desteği vereceğiz yani sahadayız" dedi. Bak, 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bak, gençlerle ilgili projelerden bahsederek, "Burada, özellikle şunu ifade etmek istiyorum: Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla beraber ortaklaşa yürüttüğümüz proje çerçevesinde geçtiğimiz dönemde 10 bin istihdam sağlayan projeler gerçekleştirdik. Burada yaklaşık 150 tane fabrikanın kurulmasını Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla beraber sağlamış olduk. Yine, gençlerin, özellikle üniversitedeki gençlerimizin kendilerini ifade edebilmeleri için, hayalini kurdukları projelerini gerçekleştirmeleri için; sosyal, toplumsal değerlerini yükseltmeleri için "ÜNİDES" adını verdiğimiz proje çerçevesinde yani üniversitedeki öğrenci kulüplerini destekleme projesi çerçevesinde geçtiğimiz yıl sadece 360 milyon gibi bir rakamı öğrenci kulüplerine tahsis ettik ve bu gençlerimiz inanılmaz projeler ortaya çıkardı. Kimisi hasat zamanı çiftçilerle beraber oldu, kimisi çevre çalışmalarında oldu, kimisi köylere gidip okulları boyadılar, okulları yaptılar, kimileri teknoloji projesi yaptı. Dolayısıyla, gençlerimizin bu çerçevede aktif bir şekilde katılmasını sağlıyoruz. Yine, bu yıl da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla yaklaşık 1,2 milyar TL’lik bir yatırımı yine gençlerin istihdama katılması çerçevesinde gündeme alıyoruz ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla 50 tane fabrikanın kurulumu ve bu çerçevede de iş istihdamının artırılması noktasında çalışma yürütüyoruz" dedi. Bak, bağımlılıkla ilgili olarak bilgi vererek, "Bizim bağımlılıkla ilgili süreç içerisinde 12 bakanlıktan oluşan Bağımlılıkla Mücadele Kurulu üyesi olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı görev yapıyor. Bizim bütçemizde teknik olarak 59 milyon gözüküyor ama bizim Bakanlığımızın -biraz evvel de ifade ettiğim gibi- yaptığı çalışmaların büyük bir kısmı hem gençlik merkezlerinde verdiğimiz eğitimler hem yurtlarda verdiğimiz eğitimler, gençlerimize psikososyal destek olarak verdiğimiz eğitimler, bağımlılıkla mücadele için verdiğimiz eğitimler, formatör eğitimleri, Yeşilayla, sivil toplum kuruluşlarıyla beraber yaptığımız eğitimlerin her birinde bağımlılıkla mücadele ana eksenimiz. Dolayısıyla biz de farkındayız, gençlerimizi tehdit eden bu süreci yakından takip ediyoruz ve özellikle de bu yıl sadece bağımlılıkla mücadeleyle ilgili araştırma yapan üniversitelerdeki akademisyenlere ve sivil toplum kuruluşlarına ve STK’lere 200 milyon TL civarında bir proje desteği vereceğiz yani sahadayız. Yine örnek vereyim: Bağcılar’da, İstanbul’da, Edirne’de, işte, diğer ilçe ve illerde yapılan mücadelelerde muhtarlarımızla, amatör spor kulüplerimizle, kaymakamlıklarımız ve sivil toplum kuruluşlarımızla beraber çok ciddi şekilde mücadele ediyoruz. Tabii, sporun birleştirici gücüne inanıyoruz, sporun iyileştirici gücüne inanıyoruz çünkü biz de büyüdüğümüz yerde, spora gittiğimiz zaman çocuk enerjisini atıyor, enerjisini gideriyor. Düşünün, bir evde uyuşturucu kullanan bir çocuk var, bir de spor yapan çocuk var. Dolayısıyla, biz spora teşvik etmek yönünde çaba harcıyoruz" dedi.
Van Türkiye’de barışın toplumsal, siyasal ve ekonomik boyutları masaya yatırıldı Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) tarafından düzenlenen "Türkiye’de Barış Nasıl Tesis Edilir?" konulu söyleşi programı gerçekleştirildi. Van TSO ev sahipliğinde düzenlenen programda, çözüm sürecinin hukuk, demokrasi ve iş dünyasına yansımaları ele alındı. Programın moderatörlüğünü Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Suvat Parin yaptı. Söyleşide, Türkiye’de barışın toplumsal, siyasal ve ekonomik boyutları farklı perspektiflerden değerlendirildi. Söyleyişide bir konuşma yapan Van TSO Başkanı Necdet Takva, amacının süreci ekonomik bir perspektiften ele almak olduğunu belirtti. Başkan Takva, "Özellikle ‘Milli Birlik ve Dayanışma’, ‘Terörsüz Türkiye’ ya da ‘Barış süreci’ gibi farklı adlarla ifade edilen; bölgemizi yakından hatta doğrudan ilgilendiren bu meseleye, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar yaşananlar ve bundan sonra nasıl bir yol izlenmesi gerektiği üzerinden ekonomik değerlendirmeler yapmaktır. Burada bulunma sebebim de budur. Bölgemiz, neredeyse tüm reel verilerde sürekli olarak son sıralarda yer almıştır. Ekonomi, sağlık ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda bölgelerimiz, Türkiye’nin en geri kalmış bölgeleri olarak öne çıkmakta; mevcut parametreler ise gerçekten son derece olumsuz bir tablo ortaya koymaktadır. 2022 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan araştırma çerçevesinde, Türkiye genelinde geri kalmış olarak tanımlanan 121 ilçenin 90’ının bölgemizde yer aldığı tespit edilmiştir. Van ilinde ise Edremit, Tuşba ve İpekyolu ilçeleri hariç olmak üzere 8 ilçe bu 90 ilçe arasında bulunmaktadır. Yani Türkiye genelindeki 121 geri kalmış ilçenin 90’ı bölgemizde yer almakta, Van’daki 8 ilçe ise bu listenin en alt sıralarında bulunmaktadır. 2024 yılında yapılan bir başka araştırmada ise Türkiye’nin en gelişmemiş 50 ilçesinin 49’unun bölge illerinde olduğu ortaya konmuştur" dedi. Bölgede işsizlik oranlarının Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde seyrettiğini vurgulayan Takva, "1963 yılından bugüne kadar 18 defa teşvik uygulaması gündeme gelmiş ve bu konuda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Ancak ne istihdamda ne de eğitimde yer alan gençlerin oranına bakıldığında, hem kadınlarda hem de erkeklerde Türkiye ortalamasının iki katının üzerine çıkıldığı görülmektedir. TÜİK verilerine göre işsizlik oranı Van’da yüzde 16,7; Ağrı’da yüzde 13,1; Hakkari’de yüzde 18,3; Muş’ta ise yüzde 13,1 seviyesindedir. Odamız tarafından yapılan bir araştırmada ise Van’da genç işsizlik oranının yaklaşık yüzde 36 seviyesinde olduğu tespit edilmiştir" diye konuştu. Bölgemizde yapılan güvenlik harcamalarının Batı illerine yapılan güvenlik harcamalarının üç katından fazla olduğunun altını çizen Takva, "Uzmanlar tarafından TRT’de yapılan bir hesaplamaya göre, bu süreçte harcanan yaklaşık 2 trilyon dolarlık kaynakla 196 adet İstanbul Yeni Havalimanı ya da bin 176 adet Marmaray projesi yapılabilecek imkân bulunmaktadır" şeklinde konuştu. Van’ın yüzölçümünün yaklaşık yüzde 64,7’sinin mera alanı olmasına rağmen yayla yasakları nedeniyle hayvancılığın ciddi sorunlar yaşadığını söyleyen Takva, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tarım ve hayvancılık açısından bakıldığında, Van ilinin yüzölçümünün yaklaşık yüzde 64,7’si mera alanıdır. Türkiye’deki toplam mera varlığının yaklaşık yüzde 10’u bu il sınırları içerisindedir. Yaklaşık 21 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip olan bir kentte yaşıyoruz ve bu alanın neredeyse yüzde 65’i mera niteliği taşımaktadır. Ancak yayla yasakları ve çeşitli kısıtlamalar nedeniyle hayvancılık bu anlamda ciddi sorunlar yaşamaktadır. Mesele, tüm bu süreçleri sebep-sonuç ilişkisi içerisinde ele alan, samimi ve gerçekçi bir bakış açısıyla değerlendirmek ve buna uygun çözümler üretmektir." Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği program, konuşmaların ardından yapılan değerlendirmelerle sona erdi.
Bursa Bursaspor sahasında Aliağa FK ile golsüz berabere kaldı TFF 2. Lig Kırmızı Grup 17. hafta maçında Bursaspor, Atatürk Spor Kompleksi Matlı Stadyumu’nda konuk ettiği Aliağa FK ile 0-0 berabere kaldı. TFF 2. Lig Kırmızı Grup’un 17. haftasında Bursaspor, Atatürk Spor Kompleksi Matlı Stadyumu’nda Aliağa FK’yı konuk etti. İlk yarının kapanış niteliği taşıyan karşılaşmada iki ekip te yakaladığı fırsatları değerlendiremezken, mücadele golsüz eşitlikle sona erdi. Karşılaşmaya kontrollü başlayan iki takım, ilk yarıda zaman zaman etkili ataklar geliştirdi. Bursaspor, özellikle kanatlardan bulduğu pozisyonlarla gole yaklaşsa da kaleci Ahmet Pekgöz ve Aliağa savunması kritik anlarda gole izin vermedi. İlk 45 dakika 0-0 eşitlikle tamamlandı. İkinci yarıda tempo yükseldi İkinci yarıya oyuncu değişikliğiyle başlayan Bursaspor, oyunun kontrolünü ele almaya çalıştı. Yeşil-beyazlı ekip, İlhan Depe, Hamza Gür ve Musa Çağıran ile net gol pozisyonları yakaladı ancak bu fırsatları değerlendiremedi. Konuk ekip Aliağa FK da özellikle son bölümde etkili oldu. Ahmet İlhan Özek’in ortasında Harun Kavaklıdere’nin vuruşunda savunmaya çarpan top kornere giderken, mücadeledeki en net pozisyonlardan biri kaçtı. Karşılaşmanın sonuna eklenen 7 dakikalık uzatma bölümünde de skor değişmezken, mücadele 0-0 eşitlikle tamamlandı. Kadrolar Bursaspor: Anıl Atağ, Ertuğrul Ersoy, Hamza Gür, Muhammet Demir, Hakkı Türker, Alperen Babacan, Murat Akyüz, Barış Gök, Ertuğrul İdris Furat, Ali Kerim Yıldız, Ahmet Hakan Atış, Muhammet Zeki Dursun Aliağa FK: Ahmet Pekgöz, Oktay Kancı, Hasan Kılıç, Mertcan Akıkgöz, Ahmet İlhan Özek, Harun Kavaklıdere, Oğuzhan Yıldırım, Göktuğ Yılmaz, Necati Özdemir, Erhan Kartal, Yusuf Erdem Gümüş
Bursa Bursa, suyunu konuştu Bursa Kent Konseyi’nin ‘Bursa Suyunu Konuşuyor’ temasıyla düzenlenen 92. Olağan Genel Kurulu’nda, kentin geleceğini doğrudan etkileyen su kaynakları ve iklim değişikliği konuları tüm yönleriyle ele alındı. Bursa’da katılımcı demokrasinin yaygınlaşması adına önemli görevler üstlenen Bursa Kent Konseyi’nin 92. Olağan Genel Kurulu, ‘Bursa Suyunu Konuşuyor’ başlığıyla Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, BUSKİ Genel Müdürü Mehmet Ercihan Subaşıoğlu, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeleri, meclislerin ve çalışma gruplarının temsilcileri ile çok sayıda gönüllü katıldı. Kent konseylerinin önemine vurgu Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kent konseylerinin vatandaşlar ile resmi kurumlar arasında köprü vazifesi gördüğünü söyledi. Kent konseylerinin halkın sorunlarına duyarlılık gösterdiğini, takibini yaptığını ve sonuçlarını paylaştığını anlatan Başkan Mustafa Bozbey, halkın çıkarları doğrultusunda çalışmaların sürdürüldüğünü ifade etti. "Su kaynakları azaldı" Dünyanın ciddi bir iklim kriziyle karşı karşıya kaldığını belirten Başkan Mustafa Bozbey, tüm bunlara rağmen Bursa’da gerekli önlemlerin alınmadığını vurguladı. Suyun bir yaşam kaynağı olduğunu hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Geldiğimiz noktada çevremizi ve suyumuzu kirlettik. İklim krizinden dolayı da su kaynakları azaldı. Bu süreçte Bursa Ovası’nda suyu fazla tüketen işletmelere de izin verildi. Bu, geleceği iyi okumamanın sonuçlarıdır" dedi. "Bursa ovasında su seviyesi 250 metrenin altına indi" Su kesintileri yapmak zorunda kaldıkları dönemde bazı tepkiler aldıklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Ama bu sayede farkındalığı başardık. Şu anda Bursalılar suyu tasarruflu kullanıyor. Kesinti yapmadan önce 510 bin metreküp civarında kullanım vardı, kesintilerin ardından 430 binlere düştü. Kesintileri kaldırdık ve hala bu seviyelerde izliyor. Bizim halkı doğru bilgilerle bilgilendirme sorumluluğumuz var. Bursa artık su şehri değil. Bursa Ovası’nda su seviyesi 250 metrenin altına indi. Bilim insanları, Bursa Ovası’nın her sene 6 santim çöktüğünü açıkladı. Bunun sebepleri araştırılmalıdır. Aralık ayının 20’si oldu ve Uludağ’da hala doğru düzgün kar yok. Gerekli tedbirleri almaya devam etmeliyiz" diye konuştu. "Günlük 500 bin metreküp suya ihtiyacımız var" Çınarcık Barajı’ndaki arıtma tesisi için çalışmaların yoğun biçimde devam ettiğini dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, "Göreve gelir gelmez çalışmaları başlattık. Bu yaz bu sıkıntının çekileceğini biliyorduk. Baypass hattı yaparak 100 bin metreküp suyu aktardık. Bunu yapmasaydık daha önceden su kesintileri yapmak zorunda kalabilirdik. Ama bizim günlük 500 bin metreküp suya ihtiyacımız var. Yaz aylarında daha da artacaktır. Artık bahçelerin işlenmiş suyla sulanmaması lazım. Tarımda yeni çözümler üretmeliyiz. Daha az suya ihtiyaç duyan ürünlere yönelmeleri lazım. Yanlış politikalar, Bursa’nın daha vahim su sıkıntısı yaşamasına sebep olabilir" dedi. Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, suyun sadece çevresel başlık olmadığını, sosyal, ekonomik ve hayati bir mesele olduğunu ifade etti. İklim krizinin etkilerinin yerel ölçekte daha görünür hale geldiğini belirten Aksoy, su politikalarının katılımcı ve bilimsel temelde yeniden ele alması gerektiğini vurguladı. Genel kurulda su kriziyle ilgili çözüm önerilerinin geliştirilmesini amaçladıklarını anlatan Aksoy, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların birlikte hareket etmesinin önemine değindi. Tüm paydaşlarla birlikte kent için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Aksoy, her alanda kendilerine destek veren Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür etti. Açılış konuşmalarının ardından oturum bölümüne geçildi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hayrettin Kuşçu ‘Tarımsal kuraklık, su verimliliği ve etkin sulama yöntemi’, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Aslıhan Katip ‘İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik çerçevesinde su kaynakları’, BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Ali Alper Makam ‘İklim değişikliğinin Bursa ve su kaynakları üzerindeki etkisi’, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Murat Demir ‘İklim krizi ve su hakkı’ konularında sunumlar yaparak önemli bilgiler paylaştı.