POLİTİKA - 03 Mart 2017 Cuma 13:54

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Sosyal medyanın kültürümüzü yiyip bitirmesine göz yumamayız'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Sosyal medyanın kültürümüzü yiyip bitirmesine göz yumamayız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Televizyonun, internetin, sosyal medyanın kültürümüzü yiyip bitirmesine göz yumamayız. Tam tersini bu imkanları kendi kültürümüze yeni kuşaklara aktarma konusunda etkin yolları bulmalıyız. Medeniyetimizden koparsak her şeyimizi kaybederiz" dedi.

3. Milli Kültür Şurası 28 yıl sonra İstanbul’da toplandı. Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleşen toplantıya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Dr. Selim Temurci ve çok sayıda davetli katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şuranın yeniden toplanmasını sağlayan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’ya teşekkür ederek, "Kültür ve medeniyeti birbirinden ayırmak mümkün değildir. Kültürümüz üzerinde kafa yormak, büyük mirasa hakkıyla sahip çıkmak için daha fazla çalışmamız gerek. Bu sadece devletin sorumluluğu değil toplum olarak, iş dünyası olarak, sivil toplum kuruluşları olarak ele ele vermeli sahip olduğumuzu imkanları iyi değerlendirmeliyiz" dedi. Tarihi yerlere ziyaretçi sayılarını da açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ayasoyfa’ya 3,5 milyon, Sultanahmet’e 3,2 milyon kişi geldi. Nitekim ülkemizin kültür harcamalarına baktığımızda 2014 yılında 33 milyarlı liralık meblağının yarısına yakını televizyon ve yayınları, kitap gazeteye yüzde 13, sinema harcamaları ise 5,7 kültür ekonomisinde yer alıyor. Geçtiğimiz 14 yılda çok önemli işler yapıldı. Doğrudan Bakanlığa bağlı müze sayısı 93’ten 198’e çıktı. Sinemaya giden seyirci sayısı 23,5 milyondan 58 milyonun üzerine çıktı. Yerli filme giden 31 milyon seyirci ile tarihimizin en yüksek seyirci potansiyeline ulaştı" dedi.

"ÇAĞIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU KÜLTÜREL SIĞLAŞMA"

Niteliksiz etkinlikler konusunda da uyarılarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Niteliksiz milli kültürümüze uymayan etkinlikler konusunda dikkatli olmalıyız. Çağımızın en büyük sorunu kültürel sığlaşma. Günlük üretilip günlük tüketilen işlerle bir kültür medeniyeti inşa edilemez. Kalıcı uzun vadeli işlere yoğunlaşmalıyız. Gençlerimiz, bir üstadın dizinin dibinde öğrenmeli. Siyasetteki tecrübem bunu gösteriyor. Televizyonun, internetin, sosyal medyanın kültürümüz yiyip bitirmesine göz yumamayız. Tam tersini bu imkanları kendi kültürümüze yeni kuşaklara aktarma konusunda etkin yolları bulmalıyız. Bir dönem ’Küçük Ağa’ dizisi gibi bir neslin üzerinde etkilendiği gibi ’Diriliş Ertuğrul’ dizisi de benzer bir şekilde ilgiyle takip ediliyor. Eğer benim 6 yaşındaki torunum, 12-13 yaşındaki torunum normali izlemekle birlikte tekrarını da izliyorsa bunu kazanmışız. Müzik alanındaki yozlaşmaya rağmen müziğin farklı alanlarında çok ciddi çalışmalar yapılıyor. Itri’nin, Dede Efendi’nin, Tamburi Cemil Bey’in ölümsüz eserleri icra ediliyor, ilham kaynağı oluyor. İrfandan yoksun bir kültür hamallıktan başka bir şey değildir. Ahlaktan yoksun kültür anlayış bizi yozlaşmaya götürür. Akli ve ahlaki kemale ulaştırmaktır sanat ve kültür anlayışı. İstanbul’a Fatih’in gözüyle bakmazsanız sadece taş ve beton yığınları ile denizin karışımından ibaret bir şehir görürsünüz. Gönderde dalgalanan bayrağımıza şehitler ve gazi nazarıyla bakmazsanız, ay ile yıldıza grafik unsuru olmanın ötesinde söz söyleyemezsiniz" dedi.

Arif Nihat Asya’nın "Bayrak " şiirini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bayrağımızı bu şekilde görmek için milli kültür şuuruna ihtiyacımız var. Siyasi iktidar seçimle oyla olunabilir, kültür iktidar için çok daha farklı bir alın teri dökmeye ihtiyacımız var" diye konuştu.

"KÜLTÜRÜMÜZÜ KAYBEDERSEK YOK OLURUZ"

Türk kültürüne zaman zaman karalamalar da yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Halbuki üzerine çamur sıçratıldı diye mücevher değerini kaybetmez. Türk kültürü, tüm saldırılara rağmen en kaliteli en kıymetli kültürleri arasındaki yerini korumaktadır. Kültür sadece kitap sadece müzik mimari değil, bütün bunları içine alan hayat biçimidir. Dünya son birkaç asırdır kültürel bakımdan tek düzeleşme yolunda hızla ilerliyor. Bu tüm kültürler için tehdit. Fırsata dönüştürebiliriz. Bizim kuşağımız deyimlerden mahalli kültürümüz zenginliğinin son şahitleridir. Eğer bugün İstanbul sokaklarında yürüyen bir kişinin kıyafetinden, ayakkabısından, şapkasından, vücut çalımından o kişinin hangi kültürden olduğunu anlamıyorsak, kültürel kuraklığının pençesindeyiz demektir. Bizim farkımız var medeniyet birikimimiz, tarihimiz, geçmişimiz, devlet geleneğimiz açısından farklı bir milletiz.

Çağ kapatıp çağı açmış bir ecdadın torunları olarak kendimize yeni ve büyük gelecek inşa etme iradesine sahibiz. Onun için büyük Türkiye, Güçlü Türkiye diyoruz. Onun için 2023 hedeflerine ulaşmak istiyoruz. İşte bunun gençlerimize 2053 ve 2071 vizyonlarını miras bırakıyoruz. Bunun için anayasa değişikliğiyle ülkemize yeni bir yönetim sistemine kavuşturmanın mücadelesini veriyoruz. Her konuda siyasetimizin, hareket noktamızın merkezine yerli ve milli olanı yerleştirmemizin sebebi budur. 2023 vizyonu çerçevesinde kendimize yeni kültür hedefleri belirlemek durumdayız. Ricam ve beklentim bize 2023 vizyonumuza uygun derinliği gelecek vizyonu uygulanabilir bir yol haritası hazırlayın. Çok iyi çalışın. Biz de bunu hem çalışalım hem de uygulama alanına koyalım.

Bu şurada ortaya konulan makul ve uygulanabilir önerinin bizzat takipçisi olacağımı bununla ilgili bir heyeti de oluşturacağımı açıklamak istiyorum. Medeniyetimizden koparsak her şeyimizi kaybederiz. Kültürümüzü kaybedersek yok oluruz. Kimliğimizi kültürümüzü kaybedersek yığınların içinde kayboluruz. Onun için her fırsatta tek millet tek bayrak tek vatan tek devlet diyoruz. Bu ilkeler istiklalimizin ve istikbalimizin emniyet kilididir. Dağılıp parçalanmamak için bizi bölmek isteyenlerin karşısında çok daha diri olmak için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız bu amaca yönelmek için milli kültürümüze sahip çıkmalıyız. Fırtınaya tutunduğumuz sığınacağımız yegane liman olan kitaplarımıza, kültürümüze medeniyetimize sahip çıkmalıyız. Kültürümüzden uzaklaştıkça kendimize yabancılaştığımızı, kendimizden yabancılaştıkça güçlü olanların boyunduruğuna biraz daha gireceğimizi biliyoruz. Sık sık kültürdeki eğitimdeki eksiklere dikkat çekiyor, yeni dönemde bu alanlara yoğunlaşmamız gerektiğini ifade ediyorum."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Spor A.Ş. personeline güvenli spor tesisleri için ilk yardım eğitimi Kayseri Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş. tarafından tesis personeline yönelik ilk yardım eğitimi düzenlendi. Acil durumlarda doğru, hızlı ve bilinçli müdahalenin öneminin hatırlatıldığı eğitimde, teorik bilgilerin yanı sıra uygulamalı çalışmalarla personelin farkındalığı attırıldı. Altın Bayrak Ödüllü Avrupa Spor Şehri unvanına sahip ve Dünya Spor Başkenti adayı Kayseri’de, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın spor ve sporcuya tam destek vizyonu doğrultusunda faaliyetlerini sürdüren Kayseri Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş., personeline yönelik nitelikli eğitimlerini sürdürüyor. Bu çerçevede Spor A.Ş. tesislerinde görev yapan personele yönelik ilk yardım eğitimi düzenlendi. Eğitimde, acil durumlarda hızlı ve doğru müdahale yöntemleri, temel yaşam desteği, boğulma, kanama ve yaralanmalarda ilk müdahale gibi hayati bilgiler detaylı bir şekilde aktarılırken katılımcıların, teorik bilgilerin yanı sıra uygulamalı eğitimlerle desteklendiği program, saha güvenliği ve acil durum yönetimi konusunda önemli bir farkındalık oluşturdu. Güvenli bir çalışma ortamı ve bilinçli bir ekip için eğitim programlarını sürdüren Spor A.Ş., sağlık ve güvenliği ön planda tutan yaklaşımla, personelin bilgi ve farkındalığını arttırmayı; tesisleri ise herkes için daha güvenli hale getirmeyi amaçlıyor.
Niğde Bu kafede sonsuz sevgi var Niğde Belediyesi tarafından down sendromlu özel bireylerin sosyal hayata daha iyi adapte olmaları ve yeteneklerini keşfetmeleri amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında, down sendromlu gençler belediye tesislerinden Horanta Kafe’de çalışma imkanı buluyor. Özel eğitim öğretmenleri eşliğinde kafede görev alan gençler, eğitimlerinden arta kalan zamanlarda çalışarak hem sosyalleşiyor hem de gelir elde ediyor. Projede görev alan Alper Tüner, Kadir Burak Albayrak, Rıfat Boran Soylu ve Ayşenur Karanfil, kafe içerisinde servis, düzen ve misafirlerle iletişim gibi alanlarda aktif rol üstleniyor. Gençler, sorumluluk almayı öğrenirken toplumla iç içe olmanın mutluluğunu yaşıyor, müşterilerle sohbet ederek sevgilerini paylaşıyor. Özel Eğitim Öğretmeni Refika Karaman, down sendromlu gençlerin haftanın beş günü saat 15.30 ile 19.00 arasında Horanta Kafe’de çalıştığını belirterek, "Öğrencilerimiz öğlene kadar okula gidiyor, öğleden sonra ise işe geliyorlar. Belediyemizin aracıyla benim eşliğimde evlerinden alınıp yine evlerine bırakılıyorlar. Maaşlı ve sigortalı bir şekilde çalışıyorlar. Bu sayede birey olmayı öğreniyor, insanlarla sosyalleşiyorlar. Onların bizlere ihtiyacı yok, bizim onlara ihtiyacımız var" dedi. Karaman, gençlerin verilen her işi eksiksiz yerine getirdiğini vurgulayarak, diğer çalışanlardan hiçbir farkları olmadığını söyledi. Müşterilerle kurulan diyalogların son derece samimi olduğuna dikkat çeken Karaman, "Hoş geldiniz, afiyet olsun gibi günlük diyalogları çok güzel kuruyorlar. Müşterilerimiz masalarına davet ettiğinde oturup sohbet ediyorlar. O masadan hem müşterilerimiz hem de gençlerimiz mutlu bir şekilde kalkıyor. Gün sonunda velilerimiz beni arayıp çocuklarının eve mutlu döndüğünü söylüyor. Bu da bizim için en büyük mutluluk. Proje için Belediye Başkanımız Emrah Özdemir’e teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı. Projede çalışan Rıfat Boran Soylu ve Ayşenur Karanfil ise evde çok sıkıldıklarını, çalışarak kendi paralarını kazanmanın kendilerini çok mutlu ettiğini dile getirdi. Kafeyi ziyaret eden müşterilerden Zübeyde Ekici de projeye duyduğu memnuniyeti şu sözlerle anlattı; "Öncelikle bu proje için belediyemize çok teşekkür ediyoruz. Buraya adım attığımız anda gündelik hayatın bütün telaşını ve yorgunluğunu geride bırakıyoruz. Onlarla birlikte servis yapıyor, sohbet ediyoruz. Her geçen gün özgüvenlerinin arttığını görmek bizi çok mutlu ediyor. Toplumun bir parçası olmaları ve hayata kazandırılmaları gerçekten çok kıymetli. Onları çok seviyoruz." Horanta Kafe’de hayata geçirilen bu anlamlı proje, down sendromlu gençlerin çalışma hayatına katılımını sağlarken, topluma da sevgi, empati ve dayanışmanın en güzel örneklerinden birini sunuyor. (ST-TB
Kayseri Hizmet sektörüne acil durum ve ilk yardım eğitimi Kayseri Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri ve Risk Yönetimi Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen, İl Sağlık Müdürlüğü uzmanlarının katkı sunduğu acil durum ve ilk yardım eğitimi, hizmet sektöründe görev yapan çalışanlara yönelik iki gün boyunca başarıyla gerçekleştirildi. Eğitim programını ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, önemli mesajlar verdi. Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri ve Risk Yönetimi Daire Başkanlığı organizasyonunda, hizmet sektörüne yönelik Acil Durum ve İlk Yardım Eğitimi düzenlendi. Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen ve iki gün süren eğitim programında, otel çalışanları, düğün salonu personeli ve çeşitli hizmet sektörlerinde görev yapan katılımcılara, muhtemel acil durumlarda doğru ve hızlı müdahalenin hayati önemi anlatıldı. Eğitimlerde İl Sağlık Müdürlüğü uzman eğitimcileri Erdal Demir ve Ahmet Fenar tarafından, temel ilk yardım uygulamaları, bilinç kaybı, solunum ve kalp durması durumlarında yapılması gerekenler, kanamalar, kırık-çıkık ve burkulmalarda doğru müdahale yöntemleri ile afet anlarında güvenli davranış biçimleri detaylı şekilde aktarıldı. Eğitim programının sonunda katılımcılara sınav uygulandı. Yapılan değerlendirme sonucunda başarılı olan kursiyerlere sertifika verildi. Eğitimi ziyaret eden Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, katılımcılarla yakından ilgilenerek yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Başkan Büyükkılıç, eğitimde katılımcılarla bilgi ve tecrübelerini paylaştı. Büyükkılıç, her şeyin dikkate dayandığını ifade ederek, dikkatsizliğin tehlikeyi çağrıştırdığını vurguladı. Büyükkılıç ayrıca bilinçli olarak hareket etmenin büyük önem arz ettiğine de işaret ederek, zamanında önlem almanın da hayati anlamı olduğunu söyledi ve eğitimin bu noktada büyük bir rol üstlendiğini de sözlerine ekledi. Sözlerinin sonunda Büyükkılıç, ‘ben’ kelimesinden öte ‘biz’ kelimesini benimseyerek bir aile gibi hizmet ettiklerini paylaştı. Eğitime katılan kursiyerler ise böylesine özel ve hayati bir organizasyonu hayata geçiren Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç başta olmak üzere, Büyükşehir Belediyesi’ne ve İl Sağlık Müdürlüğü’ne teşekkür ederek memnuniyetlerini dile getirdi.