POLİTİKA - 05 Nisan 2017 Çarşamba 12:41

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tek parti dönemi artığı siyasetçileri müzeye kaldıracağız'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tek parti dönemi artığı siyasetçileri müzeye kaldıracağız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletin 16 Nisan’da tek parti dönemi artığı siyasetçilere gereken dersi vereceğini belirterek, “Biz, türlerinin son örneği olan tek parti dönemi artığı siyasetçileri müzeye kaldıracağız” dedi.

81 ilden gelen 2 bin muhtar ile Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu zamana kadar yapılan muhtarlar toplantıları ile ilgili muhtarlara bilgi verdi. 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin darbecilerin ateşine maruz kaldığını söyleyen Erdoğan, “Türkiye’nin bir daha öyle karanlık geceler yaşamamısı için bu hatıraları canlı hafızamızda tutmalıyız” dedi.

Türkiye’nin 11 gün sonra çok önemli bir halkoylamasına gideceğini söyleyen Erdoğan, içerik itibariyle ülkenin yönetim sistemini değiştirecek olması bakımından halkoylamasının tarihi bir öneme haiz olduğunu kaydetti. Yeni sistemin en büyük özelliğinin milli iradenin ülke yönetimi üzerindeki gücünü artırması olduğunu belirten Erdoğan, “Kaymakam ve belediye başkanının yetkileri ile donatılmış muhtarın mahallesine getirebileceği hizmetleri düşünün. Fakat bunu anlamayanlar var. Ana muhalefetin başındaki zat bunu anlamış değil. ‘17 Nisan’da muhtarlıkları cumhurbaşkanı kapatabilir’ diyor. İnanın böyle bir yalan makinesi ben görmedim. Muhtarların nasıl seçildiğini dahi bilmiyor. Tayyip Erdoğan nasıl seçildiyse muhtarda öyle seçiliyor Sayın Kılıçdaroğlu. Aramızda fark yok. Beni de millet seçti, sizleri de millet. Muhtarlar kararname ile gelmedi ki, muhtarlar yasal düzenleme ile geldi. Yasal düzenleme ile gelen yasal düzeleme ile gider. Muhtar deyip geçmeyin, adı üzerinde muhtar. Ne yazık ki muhtarı bu beyefendi hafife alıyor. Ben BM toplantısında konuşuyorum, o da burada konuşuyor, ‘BM toplantısında Tayyip Erdoğan konuşurken bir yurttaş olarak, ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak utandım, dünya liderlerine mi, muhtarlara mı konuşuyor belli değil’ diyor. Bunu kayıtlardan çıkarttırdım. Burada da muhtarlara toplantı yapıyor, bir muhtar ‘Siz BM’de Cumhurbaşkanımızın konuşmasını böyle değerlendirdiniz, ben rahatsız oldum’ diyor. Ne dese beğenirsiniz ‘Haddimize mi.’ Yahu söyledin işte. Ağzından çıkan lafın esiri olursun. Sır ağzından çıkana kadardır, çıktı mı sen onun esiri olursun. ‘Lokantaları kapatacak’ diyor, tövbe tövbe, lokanta ile cumhurbaşkanının ne işi var. Lokantayı kapatacaksa belediyeler kapatır. Ben belediye başkanlığı yaptım, bu işleri iyi bilirim. Böyle bir insanı bu ülkede nasıl olacakta böyle bir siyasi parti, üstelikte ana muhalefet partisi teslim edilecek. Muhalefet çok önemli. Muhalefet akıllı ve ciddi muhalefet yaparsa iktidara güç katar. Muhalefet muhalefetini doğru yapmazsa hem kendi kaybeder hem de ülke kaybeder” diye konuştu.

Yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığın birleştirildiğini belirten Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir radyo programında yaptığı konuşmayı muhtarlara dinletti. Erdoğan, “Sıkıntı bu işte. Zaten bu kavga çıkmasın diye Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığı birleştiriyoruz Sayın Kılıçdaroğlu anladın mı?” şeklinde konuştu.

Daha önceki dönemlerde cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasında yaşanan tartışmaları anlatan Erdoğan, “Hükümet öyle koalisyonlarla, pazarlıklarla, kavgayla, nasıl pazarlıklar yapıldı, nasıl bakanlıklar dağıtıldı, hep parayla bunlar. Şimdi hükümet Mecliste kurulmayacak, doğrudan sandıkta milletimiz tarafından kurulacak. Siz sandıkta yetkiyi veriyorsunuz cumhurbaşkanına, cumhurbaşkanı parlamento içinden değil, isterse oradan da kurar ama dışarıdan alacak. Dışarıdan kabineyi oluşturacak. Milletvekilliği sıfatı olmayacak. ‘Siz o bakana gidebilir misiniz?’ diyor, niye gidemesin. Cumhurbaşkanının görevi o bakanlar kurulunu çalıştırmak” ifadelerini kullandı.

“Şimdi bizim çok daha ileriye gitmemiz lazım, bu elbise artık bize dar geliyor” açıklamasında bulunan Erdoğan, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine Türkiye’nin çıkartılması gerektiğini kaydetti. Erdoğan, “Bizden öncekiler şunu yapmış, biz bizden öncekileri solladık. Biz bunu bile yeterli görmüyoruz. Şuanda Batı bize hayran olmaya başladı. Şu İstanbul Boğazı’nın üzerine dizdik ya, üçüncü köprüyü oraya yaptık ya, bunların eşi benzeri yok, tuttuk denizin altından Marmaray’ı yaptık. 3 yılda Marmaray’dan 200 milyon insan geçti denizin altından. Bizim dedemiz Fatih karadan Haliç’e indirdi kadırgaları, bizde torunları olarak denizin altından yapalım dedik, denizin altından yaptık. Onunla kalmadık, bir de otomobilleri denizin altında götürelim, Avrasya Tüneli'ni yaptık. Osman Gazi Köprüsü’nü yaptık Körfez’e. Buradan İstanbul-İzmir’i 3 saat 15 dakikaya indiriyoruz. 18 Mart’ta Çanakkale’nin temelini attık. 2 kule arası 2 bin 23 metre, dünyada bir numara. Bu köprü ile Avrupa-Asya’yı farklı bir yerden farklı bir şekilde bağlıyoruz. Bu millet çok ezildi, çok ezdiler, artık buna son. Bu milletin şanlı bir tarihi var, şimdi biz bu şanlı geçmişe yeniden döndük. Bunu yeniden inşa ve ihya ediyoruz. 5 yılda bir yapılacak seçimlerde milletimizin önüne 2 sandık gelecek. Bu sandıklardan birisi cumhurbaşkanlığı, öteki milletvekili. Bunu da karıştırıyor galiba, Yerel seçimlerde de belediyeler ve muhtarların seçimi yapılacak. 5 yılda bir yapıldığı zaman ülkeye istikrar gelecek. Devlet 5 yıl sonrasını görecek. Yatırımcı 5 yıl sonrasını görecek. Yurt dışına gittiğimiz zaman yaptığımız görüşmelerde bize ‘seçim var mı?’ derler. Şimdi seçimin zamanı var, ilan edilen zamanda. Bize gelene kadar bu ülkede 16 ayda bir hükümet kurulmuş. Bunların içinde 25 gün süren hükümetler de olmuş. Ortalaması 16 ayda bir, 48 hükümet kurulmuş. Bunlar maalesef boyacı küpü gibi hükümeti küpün içene sokup sokup çıkartmışlar. Böyle bir ülkede istikrar olur mu? Biz geldiğimizden bu yana tarih ne zamansa o tarihlerde seçim yaptık. İstikrar, güven bu” dedi.

“Bu ülkeyi 70 cente muhtaç edenler bu işin günahkarlarıdır”

AK Parti iktidarından önceki Türkiye’nin durumu ile AK Parti iktidarlarında Türkiye’ye yapılanları anlatan Erdoğan, “Bu ülkeyi 70 cente muhtaç edenler bu işin günahkarlarıdır. Merkez Bankamızın rezervi göreve geldiğimizde 27,5 milyar dolardı, hamdolsun şimdi 110 milyar dolarda döviz rezervimiz. Bizler kararlıyız. Bu istikrarla bunları yakaladık. Seçimden sonra cumhurbaşkanı hükümeti ile birlikte ülkeyi yönetecek. Meclis, yasama ve denetim görevleri ile kendi işini yapacak. Yargıda bağımsızlığın yanına tarafsızlığı da ekleyerek görevini yapacak. ‘Yasama organı da olmayacak’ diyor Kılıçdaroğlu, ayıptır, nasıl böyle yalan söylüyorsun. Yasama organı daha etkin olacak. Yasama organı cumhurbaşkanının Yüce Divana gitmesine varıncaya kadar bir yetki ile donatılıyor. Şuanda böyle bir yetkisi yok. Kişisel suçlardan dahi cumhurbaşkanı Yüce Divana sevk edilebilecek. Bunu getiriyoruz. Bunu yasama organı yapacak. HSYK’nın 7 üyesini parlamento seçecek, Kılıçdaroğlu bu 18 maddeyi okumadın mı, bir dersini çalışsaydın, ayıp oluyor” dedi.

16 Nisan’da yapılan halkoylamasının bir diğer adının da 2007 anayasa değişikliği ile yapılan sürecin devam ettirilmesi olduğunu kaydeden Erdoğan, o dönemdeki gelişmeleri anlattı. Erdoğan, “16 Nisan’daki değişikliğin hiç olmazsa o zaman gerçekleştirilmesi gerekiyordu. Ama Türkiye Gezi olaylarında, 17-25 Aralık olaylarına kadar o kadar çok hadise yaşadı ki böyle bir imkan olmadı. 15 Temmuz darbe girişimi artık bu işin ötelenemez hale geldiğini gösterdi. Mecliste MHP ile AK Parti’nin anlaşması ile ki, ben her iki genel başkanı teşekkür ediyorum. Genel başkanları ile birlikte hareket eden milletvekillerine de teşekkür ediyorum. Bu dayanışma, ‘yapılamaz’ denilenin yapılacağını gösterdi. 339 oy ile halkoylaması kararı alındı. Şimdi göründüğü gibi yeni yönetim sistemimiz gökten zembille inmiş değildir. Uzun bir sürecin sonunda kendini göstere göstere geldi. Nasip bugüneymiş, bugün de bazı eksikler olabilir, ‘Türk tipi başkanlık sistemi’ diyorum ya, bundan rahatsız olanlar da var. Bizim kendi geleneklerimiz, ilmi siyasetimiz var, bunları bir kenara mı koyacağız. Bunlardan istifade edeceğiz. Eşek arısı gibi değil, bal arısı gibi dünyada ne varsa nasibimizi alacağız ve balımızı yapacağız. Ana muhalefet partisinin sanki ömürlerinde ilk defa görüyor gibi meseleye yaklaşıyor olması ülkenin gerçeklerinden ne kadar kopuk olduğunu gösterir” diye konuştu.

“Niye ayrıldın oradan, milletin arasında kalsaydın ya”

Yapılacak değişikliğin gelişme aşamasını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ana muhalefet konuşur, biz yaparız. Ana muhalefetin başındaki zat ‘örtülü bir darbedir’ diyor. Sen şehitlerimize bu hakaret yetkisini nereden buldun. Örtülü darbeyse, zerre kadar haysiyetin, şahsiyetin varsa çık dosyalarını ortaya koy. Biz de gereğini yapalım. Siyasi hayatımda ne aldanan oldum ne aldatan oldum. Bundan sonra da ne aldanan olacağız ne aldatan olacağız. Dürüst olun, doğru olun. Bu millete yalan konuşma. ‘Örtülü darbe girişimi’ diyorsun, ben o gece geç saatlerde Yeşilköy’e indiğimde orada binlerce kardeşim çağrıya uymuş oraya gelmişti. Dediler ki ‘Kılıçdaroğlu geldi ve ayrıldı’ dediler. iye ayrıldın oradan. Sonra öğrendik ki Bakırköy Belediye Başkanının evine gitmiş. Milletin arasında kalsaydın ya. Hani önceden ‘darbe olduğu zaman ilk tankın üzerine ben çıkarım’ diyordun. Tanklar oradaydı sen neredeydin? bu iş lafla olmaz yürekle olur” şeklinde konuştu.

“Kimsin sen, önce haddini bil”

Dün Gabar’da 3 şehit olduğunu belirterek rahmet dileyen Erdoğan, “Ama bedelini 20 teröristi etkisiz hale getirmek suretiyle ödettik. Ben TSK’ya, bakanımıza, Emniyet Genel Müdürümüze, Jandarma Genel Komutanımıza teşekkür ediyorum” dedi.

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un sözlerini de eleştiren Erdoğan, “Çıkıyor arkadan bir milletvekili ‘evet’ diyenleri İzmir’de denize dökmekten söz ediyor. Kimsin sen, önce haddini bil. Seni Samsunlular Samsun’a sokmaz, Amasya’ya, Sivas’a sokmazlar, oralarda yürüyemezsin sen. Terbiyesiz herif bu millet Yunan mı? Biz Yunan’ı denize döktük, sen ‘evet’ diyenleri denize dökeceksin, senin ayakta durmaya mecalin var mı? Genel başkanları ‘doğru bulmam’ diyor. Sen bu adamı at, atamıyorsan bu CHP gider. Bunun adı bölücülüktür, ülkeyi parçalamaktır. Biz bu ülkeyi bu tür bölücülerden temizliyoruz. Biz ‘hayır’ diyenleri denize dökmeyiz. ‘Hayır’ diyenlere özel bir siyaset müzesi kuracağız ve orada objeleri sergileyeceğiz. Öyle bir tarih geldi ki ‘hayır’ diyenler de vardı, onların da tezleri şunlardı diyeceğiz. Biz demokrasiyi böyle anladık, siyaseti de böyle yaparız. Biz ‘hayır’ diyenlerin konuşmalarını eleştirilerini anlayışla karşılıyoruz, ama kalkıp ta denize dökmeyiz. Ben çadırlarına gittim. 80 milyon yaptığımız eserlerden istifade ediyor, biz birlikten, beraberlikten, kardeşlikten yanayız. Artık kulağımızın duymadığı çok zırvalar var. Lafa gelince demokratlığı, özgürlükcülüğü, halkçılığı kimseye bırakmazlar, ama milletin iradesine saygı duymazlar. Milletimiz bunlara 16 Nisan’da gereken dersi verecek. Biz, türlerinin son örneği olan tek parti dönemi artığı siyasetçileri müzeye kaldıracağız. Bunlar için fazla söz söylemek israftır” ifadelerini kullandı. 

Derya Yetim - Goncagül Özcan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsunspor’dan "bahis" soruşturması açıklaması Samsunspor maçı ile alakalı olarak, "Ne kulüp olarak ne yöneticiler ne de oyuncularımız bazında böyle bir soruşturmaya söz konusu olan taraf değiliz. Kaldı ki dikkatlice incelendiğinde görülecek ki o maçın içerisinde bahis oynayan ve kazanan 6 kişinin üzerinden yürütülen bir soruşturma" dedi. Son bahis soruşturmasında incelemeye alınan Kasımpaşa-Samsunspor maçı hakkında açıklamalarda bulunan Veysel Bilen, "Dün başlatılan yeni bahis soruşturması kapsamında geçen sezon oynanan Kasımpaşa-Samsunspor maçı da bu bağlamda bahis oynayanlar açısından dikkate alınan ve bu soruşturma kapsamına giren bir konu oldu. Samsunspor kulübümüzle ilgili olarak asla ve kata bu soruşturmanın bir tarafında biz yokuz. Onu net söylüyorum. Ne kulüp olarak ne de yöneticiler bazında ne de oyuncularımız bazında böyle bir soruşturmaya söz konusu olan taraf değiliz. Kaldı ki dikkatlice incelendiğinde görülecek ki o maçın içerisinde bahis oynayan ve kazanan 6 kişinin üzerinden yürütülen bir soruşturma bu" diye konuştu. "Açılmış ve açılacak her davada alnımız ak, yüzümüz pek" Yasalara ve hukuka bağlı bir kulüp olduklarına değinen Veysel Bilen, "Maalesef bazı basın yayın kuruluşlarında ve organlarında Samsunspor da bu olayın içerisindeymiş gibi yapılan yorumlar, haksız ve mesnetsiz bir biçimde başkanımızın isminin zikredilmiş olması gerçekten kelimelerle ifade edilmeyecek kadar yanlış bir davranış. Samsunspor olarak her dönem yasalara bağlı, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu inancımızı sonuna kadar sürdürerek açılmış ve açılacak her türlü soruşturmada ve davada alnımız ak, yüzümüz pak şekilde devletimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Ederiz de. Bu konuda başkanımızın kesin talimatı, bugün değil ilk şirketleştiğimiz günde verilmiştir. Asla ve kata ‘Biz ne Türkiye Futbol Federasyonu’nun talimatlarına ne yasalara ne kanunlara ne yönetmeliklere aykırı bir işlemin içinde olmayacağız. Devlete bir kuruş borcumuz olmayacak.’ Çok şükür bugün devlete bir kuruş borcu olmayan ve bugüne kadar da hakkımızda en ufak bir şüphe dahi uyanmamış bir kulübüz. Ama bizim bu tertemiz mazimize ve bugünkü şartlarda futbolun içinde bu kadar temiz kalmaya çalışmamıza rağmen belli çevreler, başkanımızın iş hayatını dahi olayın içine katmaya çalışıp suyu bulandırmak istiyorlar. Hukuksal olarak biz bu konuda üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazır olduğumuzu hukuki merciler nezdinde talep ettik. Zaten dosyada gizlilik var. Gizlilik kararı olduğu için biz de taraf olmadığımızdan herhangi bir bilgi sahibi değiliz. Ama istenildiği takdirde her türlü desteği vereceğimizi hem beyan ettik hem de yazılı olarak başvurduk" şeklinde konuştu. "Thomas Reis ile bu sezon da önümüzdeki sezonlarda da devam edeceğiz" Teknik Direktör Thomas Reis’in, "Henüz anlaşma sağlamadık" yönündeki açıklamalarına da değinen Bilen, "Her şey kâğıdın üstünde yazılı imzayla değil. Birincisi, gönül imzası var mı? Huzurlu bir ortam var mı? Çalışıyor mu? Bugün buradayız, yarın hiçbirimiz burada olmayabiliriz. Başkanımızın ifade ettiği gibi biz Thomas Reis ile bu sene de önümüzdeki sezonlarda da devam edeceğiz. Hocanın da buna bir itirazı yok. Hocanın söylediği orada şu; bir kontrata imza attınız mı şeklinde bir algılama olduğu için, yoksa kendisi sonradan düzeltti. ‘Benim burada bir mutsuzluğum yok, ben burada mutluyum, kalbimle gönül bağım var, devam edeceğim’ diye. Günü geldiği zaman da başkanımızın yoğun trafiği nedeniyle o imza töreni gerçekleşmedi. Yoksa onun ötesinde bir sorun yok" ifadelerini kullandı.
Gaziantep 25 Aralık Panorama Müzesi’ne ziyaretçi akını Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, Gaziantep’in kurtuluş gününün kutlandığı hafta boyunca ziyaretçi akınına uğradı. Tarihle sanatı başarıyla harmanlayan, Fransız işgaline karşı verilen destansı Antep Direnişi’ni tüm gerçekliğiyle gözler önüne seren 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, 25 Aralık Kurtuluş Günü dolayısıyla 5 gün boyunca toplam 10 bin ziyaretçiyi ağırladı. Millî Mücadele ruhunu gelecek nesillere aktarmayı amaçlayan 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, Gaziantep’in kurtuluş destanını panoramik anlatım, etkileyici görsel efektler ve tarihî canlandırmalarla sunarak büyük ilgi görüyor. Özellikle öğrenciler, aileler ve tarih meraklılarının yoğun ilgi gösterdiği müze, ziyaretçilerine hem duygusal hem de öğretici bir deneyim yaşatıyor. Bu yönüyle kentin kültürel ve tarihî hafızasına önemli katkılar sağlıyor. Resim çalışmaları, ünlü Rus ressam Alexander Samsanov tarafından 4 yıl süren bir çalışmayla tamamlanan 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi’nde, 14 yağlı boya tablo, 3 diorama ve 13 metre yüksekliğinde, 122 metre uzunluğunda, 1.586 metrekarelik alana sahip, tuval ağırlığı 2.379 kilogram olan yağlı boya panoramik resimler yer alıyor. Müzede sergilenen eserlerin önemli bir bölümü ise Antep Harbi şehit ve gazi yakınları tarafından bağışlandı.
Bursa BURTOM Sağlık Grubu 2026 rotasını belirledi BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü, 2026 stratejik planında öncelikli gündem maddesinin sağlık turizmi olacağını belirterek, uluslararası hasta departmanının kapasitesinin artırılmasının hedeflendiğini, ayrıca demografik değişimleri dikkate alarak, yaşlı bakım ve geriatri alanındaki entegre tesis yatırımları için fizibilite çalışmaları sürdüreceklerini söyledi. Küplü, 10 yıllık projeksiyonda ise BURTOM’u, konvansiyonel sağlık hizmeti sunan bir yapıdan, entegre sağlık çözümleri üreten, teknolojiyi merkeze alan ve uluslararası standartlarda hizmet ihraç eden bir sağlık ekosistemine dönüştürmeyi hedeflediklerini açıkladı. Başta Bursa olmak üzere yaklaşık 15 ildeki tıbbi görüntüleme ve tanı merkezleri, tıp merkezleri ve diğer sağlık birimleriyle ayda 200 bini aşkın kişiye hizmet veren BURTOM Sağlık Grubu, 2025 yılını kurumsal yapısını güçlendirdiği, hizmet standardını yükselttiği ve operasyonel verimliliğini maksimuma taşıdığı bir "konsolidasyon dönemi" olarak tamamlarken, 2026 yılında verimlilik esaslı bir büyüme stratejisi izleyerek, tüm paydaşlar için değer oluşturan, güvenilir ve öncü bir sağlık kuruluşu olma misyonunu kararlılıkla sürdürecek. BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü, 2025 performansını ve 2026 vizyonunu değerlendirirken, hem kurumun hem de Türkiye sağlık sektörünün geleceğine dair mesajlar verdi. 2025 kurumsal sürdürülebilirliğin pekiştiği yıl 2025’in BURTOM için özel bir anlam taşıdığını belirten Serdar Küplü, 30. yılın yalnızca geçmiş başarıların kutlandığı bir dönem olmadığını vurgulayarak, "Bu yılı, kurumsal yapının güçlendirildiği, hizmet kalitesinin standardize edildiği ve operasyonel verimliliğin en üst seviyeye taşındığı stratejik bir dönem olarak ele aldık. Hedeflerimize ulaştığımız ve kurumsal sürdürülebilirliğimizi pekiştirdiğimiz bir yıl oldu" dedi. Aylık 200 bin kişiyi aşan hasta trafiğinin ciddi bir yönetim ve altyapı gerektirdiğini belirten Küplü, 2025’te sadece tedavi edici hizmetlerde değil, koruyucu sağlık ve erken tanı alanlarında da talebin hızla arttığını, bu nedenle teknolojik altyapı ve insan kaynağının eş zamanlı güçlendirildiğini ifade etti. Dijital dönüşüm ve insan kaynağında yeni seviye BURTOM’un 30. yıl kapsamında yalnızca teknolojik modernizasyon değil, insan kaynağının gelişimine yönelik de önemli adımlar attığını, dijital dönüşüm yatırımlarını, kurumsal eğitim ve gelişim programlarıyla birlikte yürüttüklerini belirten Serdar Küplü, "Personelimizin yetkinliklerini artıran eğitim programları, şeffaf yönetim yaklaşımı ve adil performans sistemi; kurumsal aidiyeti güçlendiren en önemli unsurlar. Bu sayede personel devir hızımız sektör ortalamasının altında seyrediyor"ifadelerini kullandı Küplü, yaşanan zorlu ekonomik şartlarda büyümeyi sürdürebilen BURTOM’un başarısının arkasında finansal disiplin, rasyonel yönetim ve orta-uzun vadeli stratejik planlama bulunduğunu, mevcut konjonktürde kısa vadeli çözümler yerine sürdürülebilir planlamaya bağlı kaldıklarını ve verimliliği artıran alanlara odaklandıklarını vurguladı. 2026 sağlık turizminde hamle ve yaşlı bakımında yeni yatırımlar BURTOM’un 2026 yatırım programında önceliği sağlık turizminin oluşturduğunu bildiren Küplü, uluslararası hasta departmanının kapasitesini artıracaklarını belirterek şunları söyledi: "Sağlık turizmi bizim için stratejik bir büyüme alanı. 2026’da bu alanda daha büyük bir uluslararası erişim hedefliyoruz. Ayrıca, demografik değişimleri dikkate alarak yaşlı bakım merkezleri ve geriatri odaklı entegre tesisler için de fizibilite çalışmalarını sürdürüyoruz." Yeni merkezler ve kapasite artışı gündemde BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü açıklamasında, yaklaşık 15 ilde faaliyet gösteren grubun 2026’da büyüme stratejisinin "verimlilik esaslı genişleme" üzerine kurulu olduğunu, mevcut merkezlerde teknolojik donanım ve hizmet kapasitesinin artırılmasının öncelikli hedef olarak belirlendiğini, bunun yanı sıra stratejiyle uyumlu yeni lokasyon yatırımlarının da gündemde olduğunu aktardı. Küplü, 850 kişilik kadrosu bulunan BURTOM’un, 2026’da istihdam politikasını nitelikli ve yetkinlik bazlı bir yaklaşımla yöneteceğini dile getirerek, "Sayısal büyümeden ziyade, spesifik uzmanlık alanlarında nitelikli sağlık profesyonellerinin organizasyonumuza katılmasını hedefliyoruz" diye konuştu. Küplü, "30 yıllık kurumsal hafızamızla, etik değerlerden ödün vermeden hizmet üretmeye devam edeceğiz. Tüm paydaşlarımız için değer oluşturan, güvenilir ve öncü bir sağlık kuruluşu olma misyonumuzu kararlılıkla sürdüreceği" dedi. Gelecek 10 yılın vizyonu, entegre sağlık ekosistemi BURTOM’un 10 yıllık projeksiyonuna ilişkin bilgi de veren Küplü, BURTOM’u konvansiyonel sağlık hizmeti sunan bir yapıdan, entegre sağlık çözümleri geliştiren, teknolojiyi merkezine alan ve uluslararası standartlarda hizmet ihraç eden bir sağlık ekosistemine dönüştürmeyi hedeflediklerini açıkladı. Sağlık sektörüne yönelik değerlendirmede de bulunan Küplü, 2025’i Türkiye sağlık sektörü açısından "Sürdürülebilirlik Sınavı" olarak tanımladı. Medikal enflasyonun sektörün en önemli sorunu olduğunun altını çizerek, 2026 için öne çıkan riskler arasında nitelikli insan kaynağı kıtlığı, artan işgücü maliyetleri ve döviz dalgalanmalarına bağlı medikal gider risklerinin olduğunu anlattı. Bunlara rağmen 2026’nın Türkiye için tarihi bir fırsat barındırdığını da vurgulayan Serdar Küplü, "Sağlık turizminde artık giriş seviyesi işlemlerden kompleks tedavilere geçiyoruz. Türkiye, 2026’da ‘ucuz alternatif’ değil, ‘kaliteli sağlık merkezi’ olarak konumlanabilir" diye konuştu.
Kayseri Büyükşehirin karla mücadele ekipleri tam kadro sahada Kayseri Büyükşehir Belediyesi, kentte etkisini gösteren kar yağışıyla birlikte Kayseri genelinde herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması adına merkez ve ilçelerde toplam 156 araç ve 421 personel ile kar küreme ve temizleme çalışmalarını yürütüyor. Büyükşehir Belediyesi, Kayseri ve çevresinde etkisini gösteren kar yağışıyla birlikte yağış öncesi aldığı tedbirler kapsamında anında karla mücadele çalışmalarına başladı. Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı, sorumluluk alanında bulunan 598 kırsal mahalle yolunda, toplam 3 bin 477 kilometrelik yol ağında 148 personel ve 85 araç ile karla mücadele çalışmalarını yürütüyor. Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ekipleri; greyder, kar küreme, yükleyici ve tuzlama araçlarıyla özellikle yüksek kesimler, ulaşımı zor bölgeler ve kritik güzergâhlarda 7 gün 24 saat esasına göre görev yapıyor. Kar yağışının başladığı andan itibaren mahalle yolları ve bağlantı yollarında hızlı ve etkin bir şekilde başlayan müdahale hummalı şekilde sürüyor. Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ekiplerince ayrıca, muhtarlar ve ilgili kurumlarla koordinasyon sağlanarak, kırsal mahallelerde ulaşımın kesintisiz sürdürülmesi hedefleniyor. Fen İşleri Daire Başkanlığı ise kent merkezinde ulaşımda herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için 201 personel ve 71 araçla karla mücadele çalışmalarını yürütüyor. Öte yanda Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı’na bağlı ekipler de Cumhuriyet Meydanı, çarşı içi, Hunat bölgesi, balıkçılar önü, millet bahçesi ve çevresi, valilik, Seyyid Burhaneddin Mezarlığı ve çevresi, raylı sistem hattı yaya geçitleri, Erciyes dağı mıntıka bölgesi ve Mustafa Kemal Paşa Bulvarı yürüyüş yollarında 72 personel ile kar temizleme çalışması yapıyor. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, karla mücadele ekiplerinin, kar yağışının başlamasıyla kent genelinde yaşanması muhtemel herhangi bir olumsuzluğa fırsat vermemek adına teyakkuz halinde olduğunu ve alınan tedbirler kapsamında ekiplerin günün ilk saatlerinde etkisini göstermeye başlayan kar yağışı ile birlikte anında çalışmalara başladığını kaydetti. Başkan Büyükkılıç, "Bereket olarak nitelendirdiğimiz kar yağışında hemşehrileirmizin güvenliği ve ulaşımda sorun yaşanmaması için tüm ekiplerimiz sahada ve her türlü duruma hazırlıklıyız" dedi. Kayseri Büyükşehir Belediyesi, karla mücadele çalışmalarında koordineli bir şekilde hareket ederek, olumsuz hava şartlarının şehre etkilerini en aza indirmeyi amaçlıyor.
Sivas Trendyol 1. Lig: Özbelsan Sivasspor: 2 - Bandırmaspor: 0 Trendyol 1. Lig’in 19. haftasında Özbelsan Sivasspor, evinde karşılaştığı Bandırmaspor’u 2-0 mağlup etti. Maçtan dakikalar 3. dakikada sağ kanatta topla buluşan Kamil Fidan, pasını Murat Paluli’ye aktardı. Murat Paluli, topu düzelterek sert vuruşunda kaleciyi geçemedi. 71. dakikada ceza sahası içine ilerleyen Murat Paluli, topu kale alanındaki Bekir Böke’ye aktardı. Hızlı giden topa kayarak vuruş yapan Bekir Böke, meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 1-0 78. dakikada Cihat Çelik’in pasında savunma arkasına sarkan Ethemi’nin ceza sahası içinde rakibini çalımlayarak yaptığı vuruşta meşin yuvarlak ağlara gitti 2-0 Hakemler: Erdem Mertoğlu, Selahattin Altay, Kerem Kalkan Sivasspor: Göktuğ Bakırbaş, Murat Paluli, Okan Erdoğan, Özkan Yiğiter (Avramovski dk. 65), Emirhan Başyiğit, Uğur Çiftçi, Kamil Fidan, Charisis, Cihat Çelik, Ethemi (Kimpioka dk. 90), Badji (Bekir Böke dk. 65) Yedekler: Yiğit Baynazoğlu, Mehmet Albayrak, Malle, Feyzi Yıldırım, Mehmet Talha Şeker, Çağlayan Menderes, Savaş Ala Teknik Direktör: Mehmet Altıparmak Bandırmaspor: Arda Özçimen, Tolga Kalender, Atınç Nukan, Enes Aydın (Muhammed Gümüşkaya dk. 76), Rahmetullah Berişbek, Hikmet Çiftçi, Bacuna (Enes Çinemre dk. 86), Mücahit Albayrak, Topalli (Emirhan Acar dk. 63), Tanque (Samake dk. 76), Kehinde (N’dongala dk.63) Yedekler: Akın Alkan, Yiğit Zorluer, Cem Türkmen, Yusuf Can Esendemir Teknik Direktör: Mustafa Gürsel Goller: Bekir Böke (dk. 71), Ethemi (dk. 78) (Sivasspor) Sarı kartlar: Kehinde (Bandırmaspor), Emirhan Başyiğit, Kamil Fidan (Sivasspor)