POLİTİKA - 05 Nisan 2017 Çarşamba 12:41

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tek parti dönemi artığı siyasetçileri müzeye kaldıracağız'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tek parti dönemi artığı siyasetçileri müzeye kaldıracağız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletin 16 Nisan’da tek parti dönemi artığı siyasetçilere gereken dersi vereceğini belirterek, “Biz, türlerinin son örneği olan tek parti dönemi artığı siyasetçileri müzeye kaldıracağız” dedi.

81 ilden gelen 2 bin muhtar ile Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu zamana kadar yapılan muhtarlar toplantıları ile ilgili muhtarlara bilgi verdi. 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin darbecilerin ateşine maruz kaldığını söyleyen Erdoğan, “Türkiye’nin bir daha öyle karanlık geceler yaşamamısı için bu hatıraları canlı hafızamızda tutmalıyız” dedi.

Türkiye’nin 11 gün sonra çok önemli bir halkoylamasına gideceğini söyleyen Erdoğan, içerik itibariyle ülkenin yönetim sistemini değiştirecek olması bakımından halkoylamasının tarihi bir öneme haiz olduğunu kaydetti. Yeni sistemin en büyük özelliğinin milli iradenin ülke yönetimi üzerindeki gücünü artırması olduğunu belirten Erdoğan, “Kaymakam ve belediye başkanının yetkileri ile donatılmış muhtarın mahallesine getirebileceği hizmetleri düşünün. Fakat bunu anlamayanlar var. Ana muhalefetin başındaki zat bunu anlamış değil. ‘17 Nisan’da muhtarlıkları cumhurbaşkanı kapatabilir’ diyor. İnanın böyle bir yalan makinesi ben görmedim. Muhtarların nasıl seçildiğini dahi bilmiyor. Tayyip Erdoğan nasıl seçildiyse muhtarda öyle seçiliyor Sayın Kılıçdaroğlu. Aramızda fark yok. Beni de millet seçti, sizleri de millet. Muhtarlar kararname ile gelmedi ki, muhtarlar yasal düzenleme ile geldi. Yasal düzenleme ile gelen yasal düzeleme ile gider. Muhtar deyip geçmeyin, adı üzerinde muhtar. Ne yazık ki muhtarı bu beyefendi hafife alıyor. Ben BM toplantısında konuşuyorum, o da burada konuşuyor, ‘BM toplantısında Tayyip Erdoğan konuşurken bir yurttaş olarak, ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak utandım, dünya liderlerine mi, muhtarlara mı konuşuyor belli değil’ diyor. Bunu kayıtlardan çıkarttırdım. Burada da muhtarlara toplantı yapıyor, bir muhtar ‘Siz BM’de Cumhurbaşkanımızın konuşmasını böyle değerlendirdiniz, ben rahatsız oldum’ diyor. Ne dese beğenirsiniz ‘Haddimize mi.’ Yahu söyledin işte. Ağzından çıkan lafın esiri olursun. Sır ağzından çıkana kadardır, çıktı mı sen onun esiri olursun. ‘Lokantaları kapatacak’ diyor, tövbe tövbe, lokanta ile cumhurbaşkanının ne işi var. Lokantayı kapatacaksa belediyeler kapatır. Ben belediye başkanlığı yaptım, bu işleri iyi bilirim. Böyle bir insanı bu ülkede nasıl olacakta böyle bir siyasi parti, üstelikte ana muhalefet partisi teslim edilecek. Muhalefet çok önemli. Muhalefet akıllı ve ciddi muhalefet yaparsa iktidara güç katar. Muhalefet muhalefetini doğru yapmazsa hem kendi kaybeder hem de ülke kaybeder” diye konuştu.

Yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığın birleştirildiğini belirten Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir radyo programında yaptığı konuşmayı muhtarlara dinletti. Erdoğan, “Sıkıntı bu işte. Zaten bu kavga çıkmasın diye Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığı birleştiriyoruz Sayın Kılıçdaroğlu anladın mı?” şeklinde konuştu.

Daha önceki dönemlerde cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasında yaşanan tartışmaları anlatan Erdoğan, “Hükümet öyle koalisyonlarla, pazarlıklarla, kavgayla, nasıl pazarlıklar yapıldı, nasıl bakanlıklar dağıtıldı, hep parayla bunlar. Şimdi hükümet Mecliste kurulmayacak, doğrudan sandıkta milletimiz tarafından kurulacak. Siz sandıkta yetkiyi veriyorsunuz cumhurbaşkanına, cumhurbaşkanı parlamento içinden değil, isterse oradan da kurar ama dışarıdan alacak. Dışarıdan kabineyi oluşturacak. Milletvekilliği sıfatı olmayacak. ‘Siz o bakana gidebilir misiniz?’ diyor, niye gidemesin. Cumhurbaşkanının görevi o bakanlar kurulunu çalıştırmak” ifadelerini kullandı.

“Şimdi bizim çok daha ileriye gitmemiz lazım, bu elbise artık bize dar geliyor” açıklamasında bulunan Erdoğan, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine Türkiye’nin çıkartılması gerektiğini kaydetti. Erdoğan, “Bizden öncekiler şunu yapmış, biz bizden öncekileri solladık. Biz bunu bile yeterli görmüyoruz. Şuanda Batı bize hayran olmaya başladı. Şu İstanbul Boğazı’nın üzerine dizdik ya, üçüncü köprüyü oraya yaptık ya, bunların eşi benzeri yok, tuttuk denizin altından Marmaray’ı yaptık. 3 yılda Marmaray’dan 200 milyon insan geçti denizin altından. Bizim dedemiz Fatih karadan Haliç’e indirdi kadırgaları, bizde torunları olarak denizin altından yapalım dedik, denizin altından yaptık. Onunla kalmadık, bir de otomobilleri denizin altında götürelim, Avrasya Tüneli'ni yaptık. Osman Gazi Köprüsü’nü yaptık Körfez’e. Buradan İstanbul-İzmir’i 3 saat 15 dakikaya indiriyoruz. 18 Mart’ta Çanakkale’nin temelini attık. 2 kule arası 2 bin 23 metre, dünyada bir numara. Bu köprü ile Avrupa-Asya’yı farklı bir yerden farklı bir şekilde bağlıyoruz. Bu millet çok ezildi, çok ezdiler, artık buna son. Bu milletin şanlı bir tarihi var, şimdi biz bu şanlı geçmişe yeniden döndük. Bunu yeniden inşa ve ihya ediyoruz. 5 yılda bir yapılacak seçimlerde milletimizin önüne 2 sandık gelecek. Bu sandıklardan birisi cumhurbaşkanlığı, öteki milletvekili. Bunu da karıştırıyor galiba, Yerel seçimlerde de belediyeler ve muhtarların seçimi yapılacak. 5 yılda bir yapıldığı zaman ülkeye istikrar gelecek. Devlet 5 yıl sonrasını görecek. Yatırımcı 5 yıl sonrasını görecek. Yurt dışına gittiğimiz zaman yaptığımız görüşmelerde bize ‘seçim var mı?’ derler. Şimdi seçimin zamanı var, ilan edilen zamanda. Bize gelene kadar bu ülkede 16 ayda bir hükümet kurulmuş. Bunların içinde 25 gün süren hükümetler de olmuş. Ortalaması 16 ayda bir, 48 hükümet kurulmuş. Bunlar maalesef boyacı küpü gibi hükümeti küpün içene sokup sokup çıkartmışlar. Böyle bir ülkede istikrar olur mu? Biz geldiğimizden bu yana tarih ne zamansa o tarihlerde seçim yaptık. İstikrar, güven bu” dedi.

“Bu ülkeyi 70 cente muhtaç edenler bu işin günahkarlarıdır”

AK Parti iktidarından önceki Türkiye’nin durumu ile AK Parti iktidarlarında Türkiye’ye yapılanları anlatan Erdoğan, “Bu ülkeyi 70 cente muhtaç edenler bu işin günahkarlarıdır. Merkez Bankamızın rezervi göreve geldiğimizde 27,5 milyar dolardı, hamdolsun şimdi 110 milyar dolarda döviz rezervimiz. Bizler kararlıyız. Bu istikrarla bunları yakaladık. Seçimden sonra cumhurbaşkanı hükümeti ile birlikte ülkeyi yönetecek. Meclis, yasama ve denetim görevleri ile kendi işini yapacak. Yargıda bağımsızlığın yanına tarafsızlığı da ekleyerek görevini yapacak. ‘Yasama organı da olmayacak’ diyor Kılıçdaroğlu, ayıptır, nasıl böyle yalan söylüyorsun. Yasama organı daha etkin olacak. Yasama organı cumhurbaşkanının Yüce Divana gitmesine varıncaya kadar bir yetki ile donatılıyor. Şuanda böyle bir yetkisi yok. Kişisel suçlardan dahi cumhurbaşkanı Yüce Divana sevk edilebilecek. Bunu getiriyoruz. Bunu yasama organı yapacak. HSYK’nın 7 üyesini parlamento seçecek, Kılıçdaroğlu bu 18 maddeyi okumadın mı, bir dersini çalışsaydın, ayıp oluyor” dedi.

16 Nisan’da yapılan halkoylamasının bir diğer adının da 2007 anayasa değişikliği ile yapılan sürecin devam ettirilmesi olduğunu kaydeden Erdoğan, o dönemdeki gelişmeleri anlattı. Erdoğan, “16 Nisan’daki değişikliğin hiç olmazsa o zaman gerçekleştirilmesi gerekiyordu. Ama Türkiye Gezi olaylarında, 17-25 Aralık olaylarına kadar o kadar çok hadise yaşadı ki böyle bir imkan olmadı. 15 Temmuz darbe girişimi artık bu işin ötelenemez hale geldiğini gösterdi. Mecliste MHP ile AK Parti’nin anlaşması ile ki, ben her iki genel başkanı teşekkür ediyorum. Genel başkanları ile birlikte hareket eden milletvekillerine de teşekkür ediyorum. Bu dayanışma, ‘yapılamaz’ denilenin yapılacağını gösterdi. 339 oy ile halkoylaması kararı alındı. Şimdi göründüğü gibi yeni yönetim sistemimiz gökten zembille inmiş değildir. Uzun bir sürecin sonunda kendini göstere göstere geldi. Nasip bugüneymiş, bugün de bazı eksikler olabilir, ‘Türk tipi başkanlık sistemi’ diyorum ya, bundan rahatsız olanlar da var. Bizim kendi geleneklerimiz, ilmi siyasetimiz var, bunları bir kenara mı koyacağız. Bunlardan istifade edeceğiz. Eşek arısı gibi değil, bal arısı gibi dünyada ne varsa nasibimizi alacağız ve balımızı yapacağız. Ana muhalefet partisinin sanki ömürlerinde ilk defa görüyor gibi meseleye yaklaşıyor olması ülkenin gerçeklerinden ne kadar kopuk olduğunu gösterir” diye konuştu.

“Niye ayrıldın oradan, milletin arasında kalsaydın ya”

Yapılacak değişikliğin gelişme aşamasını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ana muhalefet konuşur, biz yaparız. Ana muhalefetin başındaki zat ‘örtülü bir darbedir’ diyor. Sen şehitlerimize bu hakaret yetkisini nereden buldun. Örtülü darbeyse, zerre kadar haysiyetin, şahsiyetin varsa çık dosyalarını ortaya koy. Biz de gereğini yapalım. Siyasi hayatımda ne aldanan oldum ne aldatan oldum. Bundan sonra da ne aldanan olacağız ne aldatan olacağız. Dürüst olun, doğru olun. Bu millete yalan konuşma. ‘Örtülü darbe girişimi’ diyorsun, ben o gece geç saatlerde Yeşilköy’e indiğimde orada binlerce kardeşim çağrıya uymuş oraya gelmişti. Dediler ki ‘Kılıçdaroğlu geldi ve ayrıldı’ dediler. iye ayrıldın oradan. Sonra öğrendik ki Bakırköy Belediye Başkanının evine gitmiş. Milletin arasında kalsaydın ya. Hani önceden ‘darbe olduğu zaman ilk tankın üzerine ben çıkarım’ diyordun. Tanklar oradaydı sen neredeydin? bu iş lafla olmaz yürekle olur” şeklinde konuştu.

“Kimsin sen, önce haddini bil”

Dün Gabar’da 3 şehit olduğunu belirterek rahmet dileyen Erdoğan, “Ama bedelini 20 teröristi etkisiz hale getirmek suretiyle ödettik. Ben TSK’ya, bakanımıza, Emniyet Genel Müdürümüze, Jandarma Genel Komutanımıza teşekkür ediyorum” dedi.

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un sözlerini de eleştiren Erdoğan, “Çıkıyor arkadan bir milletvekili ‘evet’ diyenleri İzmir’de denize dökmekten söz ediyor. Kimsin sen, önce haddini bil. Seni Samsunlular Samsun’a sokmaz, Amasya’ya, Sivas’a sokmazlar, oralarda yürüyemezsin sen. Terbiyesiz herif bu millet Yunan mı? Biz Yunan’ı denize döktük, sen ‘evet’ diyenleri denize dökeceksin, senin ayakta durmaya mecalin var mı? Genel başkanları ‘doğru bulmam’ diyor. Sen bu adamı at, atamıyorsan bu CHP gider. Bunun adı bölücülüktür, ülkeyi parçalamaktır. Biz bu ülkeyi bu tür bölücülerden temizliyoruz. Biz ‘hayır’ diyenleri denize dökmeyiz. ‘Hayır’ diyenlere özel bir siyaset müzesi kuracağız ve orada objeleri sergileyeceğiz. Öyle bir tarih geldi ki ‘hayır’ diyenler de vardı, onların da tezleri şunlardı diyeceğiz. Biz demokrasiyi böyle anladık, siyaseti de böyle yaparız. Biz ‘hayır’ diyenlerin konuşmalarını eleştirilerini anlayışla karşılıyoruz, ama kalkıp ta denize dökmeyiz. Ben çadırlarına gittim. 80 milyon yaptığımız eserlerden istifade ediyor, biz birlikten, beraberlikten, kardeşlikten yanayız. Artık kulağımızın duymadığı çok zırvalar var. Lafa gelince demokratlığı, özgürlükcülüğü, halkçılığı kimseye bırakmazlar, ama milletin iradesine saygı duymazlar. Milletimiz bunlara 16 Nisan’da gereken dersi verecek. Biz, türlerinin son örneği olan tek parti dönemi artığı siyasetçileri müzeye kaldıracağız. Bunlar için fazla söz söylemek israftır” ifadelerini kullandı. 

Derya Yetim - Goncagül Özcan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun İlkadım’dan geleceğe temiz miras: 204 bin kilo atık toplandı Samsun’un İlkadım Belediyesi, gelecek nesillere daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakmak amacıyla yürüttüğü sıfır atık çalışmaları kapsamında, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık topladı. Atık oluşumunu en baştan azaltmayı, oluşan atıkları kaynağında ayrıştırmayı, mümkün olanların geri kazanımını hedefleyen ve çöpe giden atığı en aza indirmeyi amaçlayan İlkadım Belediyesi, sıfır atık çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Atık toplama faaliyetlerine kararlılıkla devam eden İlkadım Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğünce, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık malzeme toplandı. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Gelecek nesillerimize daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi. Toplanan atıkların uygun şartlarda saklanarak geri dönüşümünün ya da imhasının sağlandığını söyleyen Başkan İhsan Kurnaz, "Doğal kaynakların korunması, enerji ve ham madde tasarrufu sağlamak, çevre kirliliğinin azaltılması, iklim değişikliğiyle etkin mücadele ve geri dönüşümün ekonomiye katkısını da göz önünde bulundurarak sıfır atık çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçe genelinde yürüttüğümüz sıfır atık çalışmaları kapsamında 4 bin 620 kilogram ambalaj, bin 600 kilogram atık pil, 2 bin 121 kilogram atık yağ, 2 bin 259 kilogram atık ilaç ve 194 bin kilogram atık tekstil ürünü topladık. Topladığımız ürünlerden geri dönüşüme kazandırılacak olan atıkları geri dönüşüme kazandırıyor, imha edilmesi gereken atıkları ise bu konuda yetkili firmalara göndererek imha edilmesini sağlıyoruz. İlkadım’da sıfır atık ve temiz çevre konularında daha da önemli adımlar atacağız" diye konuştu. Sıfır atık ve geri dönüşüm konularında vatandaşların daha duyarlı olmaları, atıklarını bilinçli bir şekilde ayrıştırarak ilgili atık toplama kutularına bırakmaları gerektiğini hatırlatan Başkan İhsan Kurnaz, "Sıfır atık bilincinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir çevre hedeflerimiz doğrultusunda İlkadım Belediyesi olarak, içerisinde ’Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ projesinin de yer aldığı ’Kalkancı Sıfır Atık Mahallesi’ projemiz devam ediyor. Projemiz için aldığımız hibelerle 4 adet sıfır atık toplama aracını belediyemiz envanterine aldık. Çevre dostu projelerle hem doğal kaynaklarımızın korunmasına katkı sağlamak, gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak, belediyemizin atık toplama kapasitesini artırmak ve geri dönüşüm faaliyetlerimizi daha sistemli ve hızlı yürütebilmek için de hibe başvurularımız var. Daha temiz bir gelecek için vatandaşlarımızın da desteğiyle daha sürdürülebilir bir çevreye kavuşacağız" şeklinde konuştu.
Bolu Bu kareler film setinden değil, ilkokuldan Bolu Köroğlu İlkokulu’nda okul binasının iç kısmında bulunan atıl alanda "Yaşayan Müze" projesi hayata geçirildi. 2. sınıf öğrencileri, yeni oluşturulan bu alanda Bolu’nun geçmişini, kültürünü ve mutfağını canlandırarak ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa çıkardı. Çıkınlar Mahallesi’nde bulunan Köroğlu İlkokulu’nda, Yerli Malı Haftası ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli etkinlikleri kapsamında dikkat çeken bir projeye imza atıldı. 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar ve velilerin iş birliğiyle, okul binasının iç kısmında bulunan ve bugüne kadar atıl durumda olan üstü kapalı boş alan, etkinlik alanına dönüştürüldü. Okula kazandırılan bu yeni sosyal alanda, 2. sınıf öğrencileri ve Sınıf Öğretmeni Esengül Acar koordinesinde "Yaşayan Müze" etkinliği düzenlendi. Miniklerden geçmişe vefa Okulun mimarisine kazandırılan yeni alanda kurulan müzede, 1970 ve 1980’li yılların Bolu yöresel kıyafetlerini giyen minik öğrenciler, adeta zamanı geriye sardı. Öğrenciler, hazırlanan özel dekorlar eşliğinde buğday öğütme, yün eğirme, halı dokuma ve yöresel çeyiz hazırlama gibi unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını uygulamalı olarak canlandırdı. Miniklerin performansı, veliler ve öğrenciler tarafından ilgiyle izlendi. Yöresel lezzetler tanıtıldı Etkinlikte kültürel canlandırmaların yanı sıra gastronomi şöleni de yaşandı. Öğrenci ve velilerin imece usulüyle hazırladığı Bolu mutfağının demirbaşları; keşli cevizli erişte, kızılcık tarhanası, kabaklı gözleme, kanlıca mantarı, kaşık sapı, acem pilavı, lahana sarması ve Kıbrıscık kürülü sergilendi. Okulun yeni atmosferinde sunulan ikramlar, ziyaretçilere eski günleri hatırlattı. Etkinliğe katılan Bolu İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Öncü, okula kazandırılan alanda kurulan stantları tek tek gezdi. Öncü, yöresel kıyafetler içindeki öğrencilerle sohbet ederek, sergiledikleri performanslardan dolayı tebrik etti. "Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız" Etkinliğin yürütücüsü Köroğlu İlköğretim Okulu 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar, etkinlik öncesinde yaptığı açıklamada, "2025 yılının Aile Yılı olduğunu vurgulamak için velilerimizle birlikte Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında, Yerli Malı Haftası etkinlikleri çerçevesinde Bolu’muzun tarihi ve kültürel yönlerini tanıtmak amacıyla Yaşayan Müze sergimizi hazırlamış olduk. Hazırlamış olduğumuz bu sergide Bolu’muzun tarihi, yöresel yemekleri ve kıyafetleri tüm okulumuzun öğrencilerine tanıtılmıştır. Şimdi burada öğrencilerimiz, serginin bütün bölümlerini sizlere canlandıracaklar. Bir kısmı yöresel türkülerimizi söyleyecek, yöresel yemeklerimizin tanıtımı yapılacak. Eskiden değirmenlerde buğday öğütülürdü, bunu canlandıracaklar. Yün eğirecekler, halı dokuyacaklar. Eskiden yöresel çeyiz sermelerimiz olurdu, onları canlandıracağız. Aklımıza gelebilecek Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız. Bu etkinliği okulumuzda ilk kez yapıyoruz. Okulumuzun tüm öğrencilerinin yararlanması, Bolu’muzun tarihi kıyafetlerini ve yöresel yemeklerini görmeleri ve öğrenmeleri amacıyla, okulumuz genelini kapsayacak şekilde bu etkinliği düzenledik. Bu konuda destek olan bütün velilerime teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.