POLİTİKA - 16 Mart 2023 Perşembe 21:21

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Türk Yatırım Fonu'nun, ekonomik bütünleşmeye katkı sağlayacağına inanıyorum'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Türk Yatırım Fonu'nun, ekonomik bütünleşmeye katkı sağlayacağına inanıyorum'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türk Yatırım Fonu'nun Türk dünyasında eşit sermaye katkısı ve eşit oy hakkı çevresinde kurulacak fona İstanbul ev sahipliği yapacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de gerçekleşen Türk Devletleri Teşkilatı Olağanüstü Zirve Toplantısı’na yönelik açıklamalar yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve kapsamında Türk Yatırım Fonu Kurucu Anlaşması’nın imzalandığını belirterek, Türkiye'yi yasa boğan depremlerin ardından TDT ülkelerinin yardıma en hızlı gelen ülkelerin arasında olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Bu kara günümüzde yanımızda
olan her bir kardeşimize minnet borcumuzu asla ödeyemeyeceğimizin altını çiziyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Türk Yatırım Fonu'nun, ekonomik bütünleşmeye katkı sağlayacağına inanıyorum'

Türkiye'nin yaşadığı felakette Türk dünyası olarak sergilenen dayanışmayı, birlik ve beraberliği hiçbir zaman unutmayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesi şehirlerinin sel felaketine maruz kaldığını uzmanların Kahramanmaraş merkezli depremlerin insanlık tarihinin en büyük felaketlerinden birisi olduğunu söylediğini ifade etti. Türkiye geniş bir alanda yıkıma sebep olan bu deprem fırtınasına ağır kış şartlarında yakalandığının bir kez daha altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin tüm imkanlarının bölgeye gönderildiğini İhtiyaç duyulacak kim varsa topyekûn seferber olduğunu ifade etti.

"Zor günlerimizde yanımızda yer alan teşkilatımızın kardeş ülkeleri hep yanımızda oldu"

Dünyanın 90 farklı ülkesinden gelen arama kurtarma ekiplerinin depremde destek verdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, TDT ülkelerinin, felaketin ardından Türkiye'nin yardım çağrısına en hızlı cevap veren, en hızlı harekete geçen, acıları en kalbi paylaşan dostların başında geldiğini ifade etti. Erdoğan, "Zor günlerimizde yanımızda yer alan teşkilatımızın kardeş ülkeleri hep yanımızda oldu. Bu dayanışmanın deprem yaralarının sarılmasında da devam edeceğine inanıyorum. Depremzedelerimizi en kısa sürede kalıcı konutlara ulaştırmak için tüm gayreti gösteriyoruz. Temelleri atıp süratle işe başladık. Hedefimiz 1 yıl içinde kaliteli ve güvenli yapıyı inşa etmektir" açıklamasını yaptı.

Mayıs ayına kadar 100 bin konteyner kurulacak

Mayıs ayına kadar 100 bin konteyner kurarak yarım milyon depremzedeyi daha iyi şartlarda barınabilecekleri bu alanlara taşıyacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son 20 yılda yaşanan doğal afetlerde hiçbir insanımızı nasıl aç ve açıkta bırakmadıysak aynı şeyi yapacağız. Şehirlerimizi en kısa sürede eski görkemine kavuşturacağız. Ülkemizin bir kısmında milyonlarca vatandaşımız afetlerle boğuşurken hiçbirimiz eskisi gibi davranamayız. Bize durmak ve dinlenmek haramdır" dedi.

Selin yol açtığı yaraların sarılması için gece gündüz çalışıldığını bildiren Erdoğan, "Sel felaketlerinin yeniden kanattığı yaraları sarmak için gece gündüz çalışacak, yıkımları ve zararları tazmin edeceğiz. İlgili kurumlarımız arasında işbirliğinin ileri seviyeye taşınmasını ve müteakip zirveye kadar TDT Sivil Koruma Mekanizmasının tesisini kararlaştırdık. Türk Yatırım Fonu kurucu anlaşmasının imzalanması zirvemizin somut adımları arasında olmuştur" değerlendirmesinde bulundu.

Türk Yatırım Fonu'nun Türk dünyasında eşit sermaye katkısı ve eşit oy hakkı çevresinde kurulacak fona İstanbul'un ev sahipliği yapacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk devletlerindeki firmaların finansmana erişiminin kolaylaşacağını bildirerek, "Türk Yatırım Fonu'nun, Türk dünyasında ekonomik bütünleşmeye de katkı sağlayacağına inanıyorum" dedi.

Bir sonraki dönem başkanı Kazakistan'ın ev sahipliğinde Türkistan şehrinde düzenlenecek zirvenin hazırlıklarının ele alındığını aktaran Erdoğan, "Mevcut ve gelecekte karşılaşılabilecek sınamalar karşısında mukavemetimizi artırmalıyız. Bunun için TDT'nin imkan ve kabiliyetlerini güçlendirmeliyiz. Tarihi, kültürel ve hakkaniyetli kurumsal yapılardan yoksun birlikteliklerin tıkandığı süreçte TDT, yeni bir ses, yeni bir sinerji merkezi haline gelmektedir. Bu kara günümüzde yanımızda olan her bir kardeşimize minnet borcumuzu asla ödeyemeyeceğimizin altını çiziyorum" diye konuştu.

Hülya Keklik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir 1 gün boyunca susuz kaldı Eskişehir’de arıza sebebiyle yaklaşık 24 saat boyunca yaşanan su kesintisi vatandaşları mağdur etti. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü İçme Suyu Arıtma Tesisi’nde D4 deposunu besleyen ana hatta arıza meydana geldi. Buna bağlı olarak Batıkent, Yaşamkent, Aşağı Söğütönü, Yukarı Söğütönü, Zincirlikuyu, Şirintepe, Uluönder, Ertuğrulgazi, Çamlıca, Sazova, Orhangazi, Boyacıoğlu, Karagözler ve Karacaşehir mahallelerinde dün gece saat 22.00 itibariyle su kesintisi yaşandı. Gece saatlerinde başlayan onarım çalışmalarına rağmen arıza gün boyunca onarılamadı. Günü tamamen susuz geçiren vatandaşlar, büyük mağduriyet yaşadıklarını belirtti. "Şu anda perişan bir haldeyiz" Çamlıca Mahallesi’ndeki güncel durumu anlatan vatandaş Kadir İri, "Lavabolara, tuvaletlere giremiyoruz. Su olmadığı için kombileri kullanamıyoruz. Parasını almayı biliyorlar ama çalışma hiç yok. Marketlerde de su kalmamış, yetişemedik. Şu anda perişan bir haldeyiz" dedi. "Taşıma suyla işlerimizi görmeye çalışıyoruz" Kıraathane işletmecisi Ahmet Sallabaş, "Sabahtan beri sular yok. Kahvemiz sabah 06.00’da açılıyor, 07.30 gibi sular gitmiş. Taşıma suyla işlerimizi görmeye çalışıyoruz. Çay için damacana su kullanıyoruz. Bugün 4 damacana su taşıdık" şeklinde konuştu. "ESKİ ne zaman işini gerçekten yapacak?" AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkan Vekili Ahmet Sivri, sosyal medyadan açıklama yaparak duruma tepki gösterdi. Sivri’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Plan var, hizmet yok! ’Planlı çalışma’ denilerek başlatılan kesintilerin saatlerce uzaması artık teknik bir sorun değil, açık bir yönetim problemidir. En temel hizmet olan suyun bile zamanında verilememesi, plansızlık ve kriz yönetimi eksikliğini ortaya koymaktadır. Sorun sadece bir arıza değil verilen saatlerin tutulmaması, muhatap bulunamaması ve vatandaşın bilgiye ulaşamamasıdır. Yazıktır, günahtır! Sizin iş bilmezliğiniz yüzünüzden Eskişehirli hemşehrilerimiz eziyet çekmek zorunda mı? Hafta sonu yaşanan bu tablo, birkaç açıklamayla geçiştirilemez. Vatandaş artık geçici çözümlerden ve sürekli istenen ’sabırdan’ yorulmuştur. Tepebaşı’nın neredeyse tamamında sular kesik. Vatandaştan sabır ve anlayış bekleniyor ama konu zamlar olunca kimse vatandaşı düşünmüyor. ESKİ ne zaman işini gerçekten yapacak?" Arıza yaklaşık 24 saatin ardından onarıldı Öte yandan, kısa bir süre önce ESKİ yetkilileri tarafından yapılan açıklamada ise, "Müdahale sırasında çelik boru kesimi, ara parçaların hazırlanması, montaj ve kaynak işlemleri tamamlandıktan sonra borunun sızdırmazlık testi yapılmıştır. Sonrasında kontrollü olarak depoya su basılması gerçekleştirilmiş olup şebeke hatlarına su verilmiştir. Suyun depoya dökülerek hatta ulaşması mahallelerimizin yerleşim kotlarına göre zaman alabilecektir. Elimizde olmayan nedenlerden dolayı yaşanılan su kesintisinden ötürü vatandaşlarımızın gösterdiği sabır ve anlayışa teşekkür ederiz" denildi.
Elazığ Şehit aileleri ve gaziler vefa buluşmasında bir araya geldi EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı tarafından düzenlenen programda şehit aileleri ve gaziler, vefa buluşmasında bir araya geldi. Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı (EMŞAV) tarafından, şehit aileleri ile gazilerin birlik, beraberlik ve vefa duygularını pekiştirmek amacıyla "Şühedaya Vefa, Gazileri Hürmet Buluşması" düzenlendi. Program, İl Müftüsü Yusuf Bingöl’ün yaptığı dua ile başladı. EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı öncülüğünde bir düğün salonunda gerçekleştirilen programa, Elazığ Valisi Numan ve Ayfer Hatipoğlu çifti, Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Aşkın Yeğin, Elazığ İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Alparslan Doğan, İl Emniyet Müdürü Adnan Karayel, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer Faruk Ergün ile çok sayıda şehit ve gazi ailesi katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan EMŞAV Elazığ İl Başkanı Murat Demir, vakfın kuruluş süreci ve yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi vererek, "Emniyet Teşkilatı, Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı 1998 yılında dernek olarak Emniyet Teşkilatı’nın şehit yakınları ve gazileri tarafından kurulmuş olup, 2011 yılında vakıf statüsüne yükselmiştir. Şu an 50’ye aşkın şubemiz ve il temsilcilerimizde ve biri Avrupa ve biri Almanya olmak üzere temsilciliklerimiz bulunmaktadır. Vakfımız şehit ayrımı yapmadan, gazi ayrımı yapmadan yani mesleki olarak ayrım yapmadan değerli ailelerimize hizmet etmekte yarışan bir kuruluştur" dedi. Şehit aileleri ve gazilerin devlet için taşıdığı anlamı vurgulayan Vali Hatipoğlu ise "Sizlerle bir arada olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Şehit ailelerimizi ve gazilerimizi biz kendi ailelerimiz olarak, devletimizin birer emaneti aynı zamanda aziz şehitlerimizin bize emanetleri olarak görerek onları kendi ailelerimiz bilerek, devletimizin bir ailesi olarak görerek elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda bundan sonra da aynı şekilde davranacağız. Sizler en sevdiğiniz evlatlarınızı yitirmiş olan, yine çeşitli çatışmalarda belki gazilik payesini almış olan kardeşleriniz olarak ülkemiz için en zor zamanda, en kara günde ortaya çıkmış kahramanların emanetisiniz. Bu anlamda sizleri saygıyla, hürmetle selamlıyorum" şeklinde konuştu. Program, yapılan konuşmaların ardından şehit aileleri ve gazilerle yapılan sohbet ve hatıra fotoğraflarıyla sona erdi.
Ankara Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: "Çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, mesleki ve teknik eğitim konusunda "Valiliklerimizin, il müdürlüklerimiz, il istihdam kurullarımız, bu protokollerin yapılacağı her bir işletmeyle oturup iş sağlığı ve güvenliği üzerinden incelemeler yaparlar. Bu incelemeler sonucunda çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz" dedi. Tekin 2024 Kesin Hesap kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Tekin, Kürtçe eğitim konusunda, "Kürtçe eğitimin, vatandaşların Kürtçe öğrenmesine değin bir dizi etkinliği hayata geçirdik. Bakın, şu anda, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde talep edilmesi durumunda vatandaşlarımız Kürtçe, Kurmanci ve Zazaca dâhil olmak üzere, 30’a yakın yaşayan dil ve lehçeyle ilgili olarak seçme ve seçtiği dersin, dilin öğrenilmesinin sağlanmasını mümkün hâle getirdik; şu anda bu mümkün. Ayrıca, Kürtçe bu dersleri okutmak üzere öğretmen atamaları da yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. "Kaç öğretmen atadınız?" sorusuyla ilgili olarak ben şu ifadenin altını çizmek istiyorum, burada değerli milletvekillerimize şöyle bir çağrıda bulunmak istiyorum: Siz bizim öğretmen atamamızı istiyorsanız Zazaca ve Kurmanci derslerini okutmak üzere, bölgede çocukların bu dersleri seçmelerini sağlamanız lazım. Ben size şunu söylüyorum: Biz, herhangi bir branştan atama yaparken, norm hesabını yaparken okutulan derslerin Türkiye genelinde sayısını topluyoruz ve akabinde kaç öğretmenimiz var, maaş karşılığı olarak ne kadar derse girilmesi gerekiyor bölüyoruz ve norm ihtiyacımızı buluyoruz. Dolayısıyla bu konunun şöyle çözülmesi gerekir: Talep oldukça norm ihtiyacı olacaktır ve atama yapacağız. Şu anda, hâlihazırda sistemde var olan öğretmenlerimiz bizim norm ihtiyacımızı karşılar durumda olduğu için norm ihtiyacı gözükmüyor" ifadelerini kullandı. Tekin şöyle konuştu: "Bir diğer konu şu: Bakın, şu anda, okullarımız dışında isteyen herkesin Kürtçeyi öğrenebileceği özel öğretim kursu açma hakkı vardır. Teşvik edin, orada işverenler, orada işletmeciler bu kursları açsınlar Kürtçeyle ilgili. O yüzden, bütün bunlar yapılmışken hükûmetimizi, Bakanlığımızı Kürtçe düşmanlığıyla suçlamanızı gerçekten kabul etmiyorum. Lütfen karşılaştırma yaparken öncesiyle beraber karşılaştırın." Tekin Mesleki ve Teknik eğitim veren okullara ilişkin, "Mesleki ve Teknik Eğitim veren okullarda iş başı ve iş başı beceri eğitimi ile ilgili olarak öğrencilerimizin sahada bu konuda becerilerini geliştirecek işletmelerle protokoller yapıyoruz. Bu protokolleri yaparken, valiliklerimizin, il müdürlüklerimiz, il istihdam kurullarımız, bu protokollerin yapılacağı her bir işletmeyle oturup iş sağlığı ve güvenliği üzerinden incelemeler yaparlar. Bu incelemeler sonucunda çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz. Protokol imzalandıktan sonra bizim Çalışma Bakanlığı müfettişleri, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri rutin aralıklarla denetimlerini yaparlar, çocuklarımızın güvenliğine dair en küçük risk söz konusu ise protokoller iptal edilir. Bugün 25 bin bu yıl için protokol iptali yapılmış" şeklinde konuştu.