POLİTİKA - 09 Şubat 2018 Cuma 05:45

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yaptıklarımız daha ısınma turları bile sayılmaz

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yaptıklarımız daha ısınma turları bile sayılmaz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu milletin yüreğini ve bileğini ortaya koyduğunda neleri başarabileceğini görecekler. Şu ana kadar yaptıklarımız daha ısınma turları bile sayılmaz. Asıl büyük hamlelerimizi, ataklarımızı inşallah önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 45. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, “Ona kalsa ‘Eset’le masaya oturun da bu işi konuşun’ diyor. 1 milyon vatandaşını öldüren bir katil ile biz neyi konuşacağız. Siz yeri gelir teröristlerle kol kola dolaşabilir, teröristlerle beraber Ankara’dan İstanbul’a yürüyebilirsiniz, adaletsiz bir adalet anlayışı ile yürüyüş yapabilirsiniz ama biz terör örgütlerinin icazeti ile yola çıkanlarla beraber bugüne kadar yol yürümedik” diye konuştu.

“Türkiye her alanda büyüdükçe önümüze çıkartılan sorunların çapı da artıyor. Daha düne kadar ekonomik derinliği birkaç milyar dolardan ibaret olan, diplomatik derinliği kendi büyükelçiliklerinin kapısında biten, siyasi derinliği hükümetlerinin ömrü gibi birkaç ayla sınırlı olan bir ülkeydik” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimsenin Türkiye’de kriz çıkartmak için uğraşmasına gerek yoktu. Çünkü biz kendi başımıza yeteri kadar krizi musallat edebiliyorduk. Bu şekilde altın kıymetinde yıllarımız heba oldu gitti” diye konuştu.
Geçen 15 yılın ilk 10 yılında iç kaynaklı istikrarsızlık çıkartma gayretlerinin son 5 senede çok daha farklı görünüm kazanmaya başladığını söyleyen Erdoğan, “Yıllar boyunca ülkemiz içinde örgütlenmiş ihanet odakları birbirinin ardı sıra harekete geçirildi. Bu gaye ile FETÖ’nün emniyet, yargı, ordu, iş dünyası ve diğer alanlardaki tüm gücünü ve imkanlarını seferber ettiğini gördük. PKK’nın tarihinde olmadığı kadar yoğun ve cüretkar saldırılara giriştiğini, şehirlerimizi işgale yeltendiğini gördük. Sınırlarımızın yanı başında ortaya çıkan en büyük insanlık ve İslam düşmanı örgüt olan REAŞ bir yerlerden emir verilmişçesine ülkemize saldırmaya başladı. AB’nin verdiği tüm sözleri çiğnemek pahasına ülkemize cephe alması da aynı döneme denk geliyor. Bölgemizde yaşanan insani krizlerin bir ucu hep gelip ülkemize dayandırıldı. Bizim meşrebimizde dostlarına, kardeşlerine, komşularına sırt dönmek yoktur. Bunun için oynanan oyunu görmemize rağmen zulümden ve ölümden kaçan tüm kardeşlerimize sınırlarımızı ve kalbimizi açtık. Şartların normale dönmesi, bölgemizin huzura ve güvene kavuşması için çok bekledik. Fakat, İslam adına Müslümanları katleden bir terör örgütü bahane edilerek bir başka terör örgütünün bölgemizde palazlandırıldığını görünce artık daha fazla bekleme imkanımız kalmadı. Türkiye’yi meşgul etmek, dikkatini başka yana yöneltmek için kurulan tuzakları birer birer bozarken asıl hedeflerimizden de korkmadık” şeklinde konuştu.

Fırat Kalkanı Harekatı ile 2 bin kilometrekarelik alanın teröristlerden temizlendiğini söyleyen Erdoğan, “Şimdi de aynısını Afrin’de yapalım istedik. Afrin olayını çözeceğiz, İdlib’i aynı şekilde çözeceğiz ve mülteci kardeşlerimiz tekrar kendi evlerine dönsün istiyoruz. 3,5 milyonu ilanihaye saklayacak halimiz yok. Onlar da kendi topraklarına dönmek istiyor. Bir kısmı burada kalabilir ayrı konu” ifadelerini kullandı.

“Bin 28 terörist etkisiz hale getirildi”

Zeytin Dalı Harekatı ile etkisiz hale getirilen terörist sayını veren Erdoğan, “Askerlerimiz orada destan yazıyorlar. Bu sabah itibariyle bin 28 terörist etkisiz hale getirildi. Üzerine üzerine gidiyoruz, gideceğiz. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız. Hangi şehidimizin annesine, babasına, eşine telefon açıyorsam, benden istedikleri, ‘bunların kökünü kazıyın, şehidimin kanını yerde bırakmayın.’ Bizim de onlara sözümüz var, bunu yapacağız” açıklamasında bulundu.

“Senden mi alacağız izni?”

Her türlü olumsuzluğa ve riyakarlığa rağmen bölgenin teröristlerden temizlendiğini kaydeden Erdoğan, “Bunu Bay Kemal’e rağmen temizliyoruz. ‘Afrin’e gitmeyin’ diyor, senden mi alacağız izni, bize milletimizin emri var. Biz milletimizin talimatını yerine getiriyoruz. Ona kalsa ‘Eset’le masaya oturun da bu işi konuşun’ diyor. 1 milyon vatandaşını öldüren bir katil ile biz neyi konuşacağız. Siz yeri gelir teröristlerle kol kola dolaşabilir, teröristlerle beraber Ankara’dan İstanbul’a yürüyebilirsiniz, adaletsiz bir adalet anlayışı ile yürüyüş yapabilirsiniz ama biz terör örgütlerinin icazeti ile yola çıkanlarla beraber bugüne kadar yol yürümedik. Bundan sonra da yürümeyeceğiz. Utanmadan, sıkılmadan bizim DEAŞ ile işbirliği yaptığımızı söylüyor. Bu ne biçim bir anlayıştır. Bunda yüz, hasiyet, onur yok. Ne zaman bunu ben ispata davet ettiysem hiçbir şey ispat etmemiştir. AK Parti’nin DEAŞ’a destek olduğunu ispat et ben bu makamda durmam, görevden çekilirim ama sen bunu ispat edemezsen çekilir misin? Çekilemez, hayatı yalan üzerine kurulu bu adamın. DHKP-C’lilerle yürüyen birisi, bunlardan bir şey olur mu? Rahat rahat bunları kamufle edebiliyorlar. Kalkıyor bir kağıt gösteriyor, senin bu kağıtlarına biz alıştık. Bazı televizyonlarda bizim DEAŞ ile ilgili bütün söylediklerimizi geçmişte açık net ortaya koyuyorlar. DEAŞ ile ilgili verdiğimiz mücadeleyi dünyada hiçbir ülke vermemiştir. Bizim Cerablus’ta, Rai’de, Bab’da verdiğimiz mücadeleyi kimse vermedi. DEAŞ’ın şuanda tehdidi altında olan bay Kemal sen misin, biz miyiz? Sana ben bir şey söyledim, gel YPG-PYD-PKK, bunların terör örgütü olduğunu ilan et. Hepsini tek tek çık, yamalı bohça yapma, açık ve net konuş, ‘bunlar terör örgütüdür’ de. ‘El Nusra terör örgütüdür dedin mi’ diyor, ben bunların hepsini söyledim, yine söylüyorum, El Nusra da bir terör örgütüdür diye. PYD-YPG-PKK terör örgütüdür de, DHKP-C terör örgütüdür de görüyüm seni. Diyemezsin. Çünkü gücünü onlardan alıyorsun. Onların desteği ile Hakkari’de miting yapacak kadar zavallısın sen. Bize tarihi konuşturtma” dedi.

“Ne Türk kavramını ne de Türkiye ismini kullanamayacaksınız”

Son günlerde sosyal medya üzerinden AK Parti’nin Türkiye ve Türklük kavramına karşı olduğu yönünde yalanların yayıldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Niye? Türk Tabipler Birliğinin isminden ‘Türk’ isminin kaldırılmasını istediğimiz için. Evet istiyoruz. Çünkü Türk Tabipler Birliği denilen bu kuruluşun Türklükle alakası yok, Türk kavramına da layık olan bir yanı yok. Türkiye Barolar Birliğinin de Türkiye’ye layık olan hiçbir yanı yok. Bunlar ne hukuku ne de hekimliği kendi saltanatları altına alamazlar. Şimdi çıkartılacak olan Bakanlar Kurulu kararı ile bu ülkede tüm hukukçular, tüm doktorlar kendi derneklerini, vakıflarını kurabilecekler, kaynağında para ödemesi diye bir şey yapmayacaklar. Ondan tutuştular. Şimdi de twetlerle, yavuz hırsız ev sahibini bastırır ya, bunlar da bizi bastırmaya çalışıyor. Kullanamayacaksınız artık. Ne Türk kavramını ne de Türkiye ismini kullanamayacaksınız, onu layık olanlar kullanacak” dedi. 

“Şuana kadar yaptıklarımız daha ısınma turları bile sayılmaz”

Sıfırdan başlayarak yeni bir savunma sanayi inşa etmeye çalıştıklarını kaydeden Erdoğan, “Pek çok projede sabotajları, engelleme çalışmalarını, göz boyama taktiklerini birer birer aşarak neticeye doğru yaklaşıyoruz. Hiçbir engel Türkiye’nin, Türk milletinin iradesinden daha büyük değildir. Mademki bizi bu noktaya getirdiler, bundan sonrasını kendileri bilirler” dedi.

Terör örgütü DEAŞ denildiğini, mücadeleyi bir başka terör örgütü ile yaptıklarını söyleyen Erdoğan, “Gel bizimle beraber yap dedik. ‘Biz sizin generallerin söylediklerini uygun bulmadık’ dediler. ‘Bak sizinkiler doğru söylemiyor, bu bölgeyi biz tanırız, buraları biz biliriz, kim kimdir, bunları biz biliriz, terörist teröristle yok edilmez, yanlış yapıyorsunuz Sayın Trump’ dedim kendisine ama maalesef o yine onlara baktı. ‘Peki, siz yolunuza biz yolumuza’ dedik. Bu milletin yüreğini ve bileğini ortaya koyduğunda neleri başarabileceğini görecekler. Şuana kadar yaptıklarımız daha ısınma turları bile sayılmaz. Asıl büyük hamlelerimizi, ataklarımızı inşallah önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğiz. Bu bakımdan 2019 kritik bir tarihtir” açıklamasında bulundu.

“Son terörist imha edilene kadar mücadele devam edecek”

Askerin eğitiminden silahına kadar ülke savunması için gereken her türlü projenin hayata geçirileceğini söyleyen Erdoğan, “Suriye sınırımızın tamamını teröristlerden arındıracağız. Irak’tan bize yönelen terör tehdidini tamamen ortadan kaldırana kadar orada da ne gerekiyorsa yapacağız. Sınırlarımız içinde sonuncu terörist de imha edilene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da mevsimin ilk kar yağışıyla kent beyaza büründü Bolu’da gece saatlerinde başlayan ve sabaha kadar aralıklarla devam eden mevsimin ilk kar yağışı, kent genelinde etkili oldu. Sabah saatleriyle birlikte kent merkezi beyaz örtüyle kaplanırken, kar kalınlığı yer yer 20 santimetreye ulaştı. Bolu’da mevsimin ilk kar yağışıyla birlikte kent adeta kışa teslim oldu. Gece saatlerinde yüksek kesimlerde başlayan kar yağışı, ilerleyen saatlerde etkisini artırarak kent merkezinde de kendini gösterdi. Sabaha kadar aralıklarla devam eden yağışın ardından cadde ve sokaklar, parklar ve çatılar beyaz örtüyle kaplandı. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kent merkezinde kar kalınlığı yaklaşık 20 santimetre olarak ölçüldü. Soğuk havaya rağmen günlük yaşamın sürdüğü kentte, bazı sürücüler araçlarının üzerinde biriken karları temizleyerek yola çıktı. Karla kaplanan yollar nedeniyle zaman zaman zor anlar yaşanırken, bazı araçların kaydığı görüldü. Yoğun kar yağışı sebebiyle yayalar yürümekte güçlük çekti. Özellikle ara sokaklarda buzlanma etkisini artırırken, belediye ekipleri sabahın erken saatlerinden itibaren kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Ekipler, ulaşımda aksama yaşanmaması için kent genelinde yoğun mesai harcadı. Vatandaşlar doyasıya eğlendi Öte yandan, kar yağışı kentte renkli görüntülere de sahne oldu. Uzun bir aradan sonra karla buluşmanın sevincini yaşayan vatandaşlar, sokaklarda kar topu oynayarak eğlendi. Çocuklar beyaz örtü üzerinde koşup oynarken, bazı vatandaşlar cep telefonlarıyla ortaya çıkan kartpostallık manzaraları kayda aldı. Meteorolojiden alınan bilgilere göre, Bolu genelinde kar yağışının önümüzdeki saatlerde kuvvetlenerek devam etmesi bekleniyor. Yetkililer, sürücüleri buzlanma ve olumsuz hava şartlarına karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Kayseri Başkan Büyükkılıç tramvaya bindi, yolcularla sohbet etti Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; raylı sistem aracı ile seyahat ederek hemşehrileri sohbet etti. Keykubat raylı sistem istasyonu ile Büyükşehir Belediyesi raylı sistem istasyonu arasında tramvayla seyahat eden ve Kayserililerin sıcak ilgi ve sevgisi ile karşılaşan Başkan Büyükkılıç, vatandaşların talep ve önerilerini bizzat dinledi. Çeşitli etkinlik, faaliyet ve özel günlerde Kayserililerle buluşan Büyükkılıç, bu kez tramvay ile seyahat ederek hemşehrileri ile bir araya geldi. Organize-İldem seferini yapan T1 hattında Keykubat raylı sistem istasyonundan tramvaya binmek üzere durağa giriş yapan Başkan Büyükkılıç, vatandaşların sıcak ilgi ve sevgisi ile karşılaştı. İstasyonda bekleyen vatandaşlarla Büyükkılıç arasında gerçekleşen sıcak ve samimi sohbetler raylı sistem aracının istasyona giriş yapmasıyla tramvay içerisine taşındı. Tramvay içerisinde yolcuları selamlayan Başkan Büyükkılıç, yolculuk boyunca koltuk değiştirerek seyahat eden tüm vatandaşlarla hasbihal etmeye gayret gösterdi. Büyükkılıç, özellikle öğrenciler ve gençlerle yakından ilgilenerek onlarla da sohbet etti. Başkan Büyükkılıç gençlere, "Belediye sizin, imkânlar sizin" diyerek, sohbet ettiği bir grup öğrenciye bir aylık abonman indirimli kart hediyesi verdi. Büyükkılıç, sohbet ettiği vatandaşlara RES projesi başta olmak üzere ulaşım alanında hayata geçirilen projelere dair bilgiler verdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’a yolculuğu esnasında Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Fatih Temeltaş ile Kayseri Ulaşım A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Canbulut eşlik etti.
Gaziantep Yanlış otobüse binmemek için 65 yaşında okuma-yazma öğrendi Okuma-yazma bilmediği için sürekli yanlış otobüse binen 65 yaşındaki Fatma Duran, çocukluğunda gerçekleştiremediği okuma-yazma öğrenme hayaline 58 yıl sonra 3 haftada kavuştu. Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde yaşayan 3 çocuk annesi ve 4 torun sahibi Fatma Duran, babasının okula göndermemesi nedeniyle çocukluk hayali olan okuma yazmayı öğrenemedi. İçerisinde sürekli okuma aşkı olan Duran, evlendikten sonra da okuma-yazma öğrenmek istedi ancak fırsat bulamadı. Eşinin vefatının ardından tek kalan ve okuma-yazma bilmediği için de günlük hayatta sürekli zorluklar yaşayan Duran, mahallelerinde bulunan Hasan Celal Güzel Gençlik Merkezi’nde Şahinbey Belediyesi tarafından kadınlar için açılan okuma-yazma kursuna katılmaya karar verdi. Sürekli yanlış otobüse binmekten usanan ve günlük hayatta karşılaştığı zorlukları aşmak için merkezde bulunan kursa giderek çocukluk hayali olan okuma-yazmayı öğrenmek istediğini söyleyen Duran, merkez yetkilileri tarafından kursa yönlendirildi. Kurs eğitmeni Tülay Balaban’dan ders almaya başlayan Duran, gösterdiği çaba sayesinde 3 hafta gibi kısa süre içerisinde okuma- yazma öğrendi. Yaşı 65 olmasına rağmen okuma-yazma azmini kaybetmeyen Duran, kısa sürede okuma-yazmayı çözmenin mutluluğunu yaşıyor. Kısa sürede gösterdiği gayretle hem ilerleme sağlayan hem de kursa katılan diğer kadınlara da örnek olan Duran, okuma-yazma öğrenerek hayatını kolaylaştırmak ve yanlış otobüse binmemek istiyor. Geçte olsa en büyük hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını söyleyen Duran, "Köylerde oturuyorduk, okula gidemiyorduk. Kız çocuklarının gideceği yer kadara okul yakın değildi, uzaktı. Okul için erkek kardeşlerim başka köylere gidiyorlardı. Biz okula gidemiyorduk. Onun için okula gidemedik. Sonra da evlendik. Çoluk çocuk olunca bir şey yapamadım. Şimdi çoluk çocuk kalmadı, imkan varken okuma-yazmaya geldim. Okuma-yazmayı çok şükür öğreniyorum" dedi. Okuma-yazma bilmediği için günlük hayatta çok sıkıntılarını yaşadığını belirten Duran, "Dolmuşa bineceğim ama hangisine bineceğimi bilmiyorum. Nereye gitsem kayıp oluyorum. Gideceğim yere gidemiyorum. Telefonla kimseyi arayamıyorum. Okumaz-yazma bilmemenin her türlü sıkıntıları var. Hastaneye gidiyorum, bana yardımcı olması için yanımda birisini götürüyorum, yalnız yapamıyorum. Birisi benimle beraber geliyor. Otobüse binme sıkıntısı yaşıyorum. Dolmuşa binsem nereye gittiğini de yine birilerine soruyorum, öyle biniyorum. Ya yanımda ya biri olacak, ya birine soracağım. Öyle kendi kendime binip gidemiyorum" şeklinde konuştu. Yıllar sonra okuma-yazma öğrendiği için yaşadığı mutluluğu dile getiren Duran, "Yazmayı bayağı öğrendim. Okumayı da birkaç harf öğrendim. Hiç olmasa bir harf bilsem bana faydası var. Onun için bu kurs çok iyi oluyor. Kendimi aynı ilkokul öğrencisi gibi hissediyorum. Keşke ben de çocuklarımla beraber okula gitseydim. Televizyonda bir şey çıkıyor, bakıyorum, ‘keşke harfleri bende bilsem güzel olmaz mı?’ diyerek üzülüyordum. İnsan okuma-yazma bilmediği zaman illaki özlem duyuyor. O gün kızım buraya geldi, kızıma gelinim, ‘annem kursta’ demiş, kızımda buraya geldi ve bana güldü. ‘Anne bu yaştan sonra okuma-yazma mı öğreneceksin’ diyor. Bende kızıma okuma-yazma öğrenmenin yaşı yok. Ben okuma-yazma öğreneceğim’ dedim. Öğrenmenin yaşı yok. Ne zaman öğrenirsen, ne kadar öğrenirsen faydalıdır" ifadelerini kullandı. Kurs eğitmeni Tülay Balaban ise "Kursumuzda kadınlarımıza veya daha önce okula gitmemiş, daha sonra okuma-yazma öğrenmek isteyen kadınlarımıza okuma-yazma öğretiyoruz. Fatma teyze de 2-3 haftadır buraya geliyor. Biraz harfleri öğrenmeye başladı. Çok şükür azimli bir teyzemiz ve hatta ilk kursa geldiğinde Fatma teyzeyi görünce ben çok sevindim Bu yaşta kadınlarımızın okuma-yazmayı öğrenmeye çalışması bizim için çok güzel ve gurur vericidir. Özellikle yaşları büyük olan teyzelerimize özen gösteriyoruz. Biraz daha öğrenmeleri zor ama çok azimliler. Fatma teyze de çok güzel öğreniyor. Yavaş yavaş da öğrenecek inşallah. Okuma-yazmayı çok güzel öğreniyor. İlk 5-6 harfimizi öğrendi, öğrenmeye devam ediyoruz. Bize bu imkanı sağlayan Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu’na teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Bursa TU11 Destek Programı Projesi sonuçlandı: BTÜ’nün 5 projesine destek Bursa Teknik Üniversitesinin öncülüğünde, 11 teknik üniversitenin bir araya gelmesiyle kurulan Teknik Üniversiteler Birliği’nin "TU11 Destek Programı Projesi" sonuçları açıklandı. Program kapsamında 16 proje desteklenmeye hak kazanırken, bu projelerin 5’i BTÜ’den çıktı. BTÜ’lü bilim insanlarının hayata geçireceği bu projeler; sürdürülebilirlik, robotik ve sağlık alanlarına büyük katkı sunacak. Teknik Üniversiteler Birliği (TU11) üyesi üniversiteler arasında iş birliğini güçlendirmek ve ulusal kalkınma hedefleri doğrultusunda kritik araştırma alanlarında sinerji oluşturmak amacıyla "TU11 Destek Programı Projesi" hayata geçirildi. "Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası", "Avrupa Yeşil Mutabakatı ve İklim Değişikliğine Uyum", "Afet Öncesi, Sırası ve Sonrasına Yönelik Araştırmalar" ve "Teknolojiler Kalkınma Planı Öncelikli ve Kilit Teknoloji Alanları" ana temalarında akademisyenler tarafından yazılan projeler, program kapsamında desteklenmeye hak kazandı. TU11 Destek Programı Projesi’ne 11 teknik üniversiteden toplam 50 başvuru yapılırken, değerlendirme süreci sonucunda 16 proje desteklendi. Program kapsamında 195 araştırmacıya toplam 21,6 milyon lira destek sağlandı. TU11’in kuruluş fikrinin ortaya çıktığı BTÜ’den yapılan 14 başvurudan ise 5 proje desteğe değer görüldü. Rektör Çağlar: Bilime büyük katkı sunacak projeler gururumuz Projesi destek alan tüm akademisyenleri tebrik eden BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, teknik üniversiteler arasında kurulan bu güçlü iş birliği modelinin Türkiye’nin araştırma ve inovasyon kapasitesine önemli katkılar sunduğunu vurguladı. BTÜ’nün kuruluş sürecine öncülük ettiği TU11 tarafından hayata geçirilen destek programının önemine vurgu yapan Rektör Prof. Dr. Çağlar, "Üniversitemizden destek almaya hak kazanan 5 projenin, hem bilim adına yenilikler katması hem de ülkemizin öncelikli ihtiyaçlarına doğrudan çözüm üretmeyi hedeflemesi bizler için gurur vericidir. Program kapsamında desteklenen 16 projenin 5’inin BTÜ’den olması Ar-Ge kapasitemizin büyüklüğünün de en net göstergesidir. Akademisyenlerimizin disiplinlerarası bakış açısı ve güçlü proje kültürüyle, ulusal kalkınma hedeflerine katkı sunmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Destek gören projeler TU11 Destek Programı Projesi kapsamında; Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Yasin Altın’ın yürütücüsü olduğu "Kahve Atığından Elde Edilen Biyokütle-türevi Karbon Haloysit Nanokompozit Üretimi ve Lityum İyon Pillerde Anot Malzemesi Olarak Kullanımı" projesi, Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halit Levent Hoşgün’ün "Sürdürülebilir Fotoelektrokimyasal Hidrojen İçin Büyük Ölçekte g-C3N4 Üretim Platformu" projesi, Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatma Nur Parın’ın "Diyabetik ve Kronik Yaralar İçin Biyopolimer/TiO Nanopartikül ve Aloe Vera-Nanosilika Hibrit Sistemli, Chlorella vulgaris Ekstraktı Entegre Nanofiber Yara Örtüsü Tasarımı" projesi desteklenmeye hak kazandı. Mekatronik Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Oğuz Mısır’ın yürütücüsü olduğu "Sert ve Tanecikli Zeminler için Modüler Mobil Robot Platformu Tasarımı ve Sensör Füzyonu" başlıklı proje ile Makine Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Emre Demirci’nin "Eklemeli İmalat ile Üretilmiş Alüminyum Hibrit Kafes Yapılarda Plazma Elektrolitik Oksidasyon (PEO) Yüzey Modifikasyonunun Mekanik ve Çevresel Dayanıma Etkisi" başlıklı projesi de destek alan projeler arasında yerini aldı.