GÜNDEM - 29 Nisan 2023 Cumartesi 17:55

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 6'lı masa tepkisi: "Bizzat kendilerinin ‘kumar masası’ dedikleri masa, rulet masası çıktı"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 6'lı masa tepkisi: "Bizzat kendilerinin ‘kumar masası’ dedikleri masa, rulet masası çıktı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizzat kendilerinin ‘kumar masası’ dedikleri masa, rulet masası çıktı. Ha bire dönüyor, nerede duracağı belli değil. Böylesine çarpık çurpuk ayaklı masa olur mu?" dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Gündoğdu Meydanı’nda binlerce vatandaşa seslendi. Sahneye eşi Emine Erdoğan ile çıkan Erdoğan, İbrahim Tatlıses’in Haydi Söyle şarkısından uyarlanan şarkı ile halkı selamladı. Konuşmasında Millet İttifakı'na ve cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklenen Erdoğan, "Her biri ayrı telden çalıyor. Bizzat kendilerinin ‘kumar masası’ dedikleri masa, rulet masası çıktı. Ha bire dönüyor, nerede duracağı belli değil. Böylesine çarpık çurpuk ayaklı masa olur mu? İzmir’den tam da onların anlayacağı dilden soruyorum; siz ne ayaksınız yahu? Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunlara ne ayak olduklarını hatırlatacak" diye konuştu.

“Bay bay Kemal ne görüştün şunu bir açıklasana?”

Son birkaç gündür doktorların tavsiyesi üzerine şehir programlarına katılamadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Ankara’dan canlı bağlantı ile iştirak ettiğimiz programlar oldu. Öğle üzeri İstanbul’da TEKNOFEST’te gençlerimizle buluşarak milletimizle programlarımıza geri döndük. İstanbul Yeşilköy’de muhteşem bir heyecan vardı. Gençlik, kiminle nasıl yürüyeceğini biliyor. Ardından soluğu İzmir’de aldım. Dadaloğlu’nun dediği gibi, yiğidin alına yazılandır. Biz 21 yıldır ülkemizi Dadaloğlu’ndan aldığımız ilhamla alnımızda ne yazılmışsa onun geleceği inancıyla bugüne geldik. Vesayet tehditlerinden korkmadık. Terör örgütlerinin saldırılarından ürkmedik. Parlamento içinde bay bay Kemal gibi onların uzantıları ile görüşmeler yapmadık. Soruyorum; Kandil’in parlamentodaki temsilcileri ile parlamento içinde kapalı kapılar altında bay bay Kemal ne görüştün şunu bir açıklasana? Bu seçim bay bay Kemal’i uğurlama seçimi olmalı. Bunu yapmaya hazır mıyız?” diye sordu.

“Böyle nankörlük olur mu?”

İzmir’in seçim kararını verdiğini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: “İzmir’in gereğini yapacağına inanıyorum. Zira sürekli bir şeyler söylüyor, konuşuyor. ‘İzmir daha iyisine layık’ diyor. Doğru. Peki, İzmir’in büyükşehir belediyesi sende. Her yağmurda İzmir ne hale geliyor? Peki, İzmir’e AK Parti iktidarının getirdikleri ortada iken böyle nankörlük olur mu? İstanbul’dan İzmir’e 7,5 saatte geliyorduk. Şimdi 3 saat 15 dakikada. Hatta şurada Manisa-İzmir arası geçitler neydi? Açtık mı onları? Oradan rahatlıkla Manisa-İzmir arasını açtık mı? İzmir’e bu güzellikler yakışır da onun için. Bu yolları açan biziz. Şurada daha göreve geldik, ilk işimiz ‘İzmir’e bu havalimanı olmaz’ dedik. Menderes havalimanını İzmir’e kim yaptı? Bay bay Kemal sen neredeydin?”

"Hala ‘Daha iyisine layık’ diyor"

İzmir’e stadyumları yaptıklarını kaydeden Erdoğan, “İzmir için ’Daha iyisine layık’ diyorsun. Ne varsa yaptık, hala yapıyoruz ve yapacağız. Sağlıkta da yapıyoruz. Hala ‘Daha iyisine layık’ diyor. Biz ne gerekirse yaptık. Sen İzmir’i çöpten, çamurdan, çukurdan kurtaramadın bay bay Kemal. Biz Allah’ın yardımına, aziz milletimizin desteğine güvenerek çalıştık. Daima yolumuza devam ettik. 20 yılda ülkemizin hanesine asırlara bedel demokrasi ve kalkınma kazanımlarını bu sayede yazdırdık. Dün Hasan Tahsin’in tabancası ile yürüttüğü mücadele, bugün Akıncı ile Kızıl Elma ile TCG Anadolu ile Altay’la Atak’la devam ediyor” sözlerine yer verdi.

"Bu kez 9’lu masa olarak arzı endam ettiler"

TCG Anadolu’nun Alsancak Limanı’na geleceğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: “Gezmeyi ihmal etmeyin. Her zaman bu fırsatı yakalayamazsınız. Son haftayı buraya ayırdık. Finali burada yapalım istedik. Türkiye yüzyılını kimler kuracak? Gençler, Türkiye yüzyılını kurmaya hazırlanın. Ben karşımda bu muhteşem katılımı görünce Türkiye yüzyılına güvenle bakıyorum. Kendimizi milletimizin teftişine ve takdirine teslime ediyoruz. Bugün de karşımıza birileri çıktı. Her dönem bir maske ile ayağımıza dolanan eski Türkiye hayali, bu kez 9’lu masa olarak arzı endam etti. 9’lu masada belediye başkanları, PKK’nın parlamentodaki uzantısı var mı? Bay bay Kemal bulduğu herkese bir cumhurbaşkanı yardımcılığı hediye ediyor. Böyle devlet yönetilir mi? Onları yanına almak suretiyle zannediyor ki işi bitireceğim. Bu millet sana ‘Yürü Kemal’ demeyecek mi? Bu masa öyle bir masa ki birbirinin ayağına dolaşmış durumda. Böyle masa olur mu? Hangi masada eğri büğrü ayaklar olur? Kandil ‘Oyumuz Kılıçdaroğlu’na’ diyor. Kandil nedir? Terör örgütünün elebaşları orada. İzmirli kardeşlerim bu Kandil’e 'Evet' der mi? Bunun en güzel cevabını 14 Mayıs’ta sandıkta verecek.”

"Bu milletten LGBT’ci çıkmaz"

“Birileri tefecilerden 300 milyar dolar buldum getireceğim’ diyor. Bay bay Kemal bıktık senin şu yalanlarından” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bulduysan bu parayı al getir. Neyi bekliyorsun, al gel. Sen getirdiğinde ‘Niye getirdin?’ mi dedik? Eğer Merkez Bankasına vereceksek ver. Diğer bankalara vereceksen ver. Nereye diyorsan oraya ver ama yalan söyleme. Bunlar esrar eroin kaçakçısı. Onlardan aldıkları parayı güya buraya getirecek. Yok böyle bir şey, hayatı yalan. Öteki ‘Bu paralar ancak 10 yılda gelir’ diyor. Beriki başka diyor. Biri ‘Teröristleri cezaevinden çıkaracağım’ diyor, öteki havaya bakıp ıslık çalıyor. Biri ‘Savunma sanayi projelerini askıya alacağım’ diyor, öteki başka terane söylüyor. Biri ‘LGBT’nin başımızın üstünde yeri var’ diyor, öteki ‘Bunlarla nasıl bir araya gelirim?’ diyor. Bu milletin aile kurumu sağlamdır sağlam. Bu milletten LGBT’ci çıkmaz. Dimdik, adam gibi adam; ailelerimiz bizim böyle."

"Herkesin ayakkabısı ortaya düşmüş durumda"

Konuşmasında bir fıkra da anlatan Erdoğan, "Aklıma fıkra geldi. Bir grup arkadaş ayakkabı ustasına gidip topluca sipariş vermişler. Usta da bunlara aynı renkte ayakkabılar yapmış. Siparişleri teslim aldıktan sonra bir masa etrafına oturmuşlar. Bakmışlar masa altındaki ayaklar aynı gözüküyor. Ayaklarımız karışmış diye telaşlanmışlar. Yan masadan birinden yardım istemişler. Adam eline sopayı alıp ayaklarına teker terek vurmaya başlamış. Ayağına sopa yiyen ‘Of’ diye kenara çekilmiş ve hepsi ‘Ayaklarımızı bulduk’ diye sevinmiş. 7’li masanın durumu da buna benziyor. Kimse kendi ayağına, ayakkabısına sahip çıkmıyor. Herkesin ayakkabısı ortaya düşmüş durumda. Milletimiz 15 gün sonra sandıkta bunların hepsine mesajıyla oyunu verecek" dedi.

"Kentsel dönüşüm projeleri ne oldu?"

Köken ve mezhep siyaseti üzerinden geçmişteki acıların yaşanmaması için sessiz devrimleri hayata geçirdiklerini söyleyen Erdoğan, “Birilerinin ülkeyi yeniden buralara geri döndürme sevdasına bakmayın. O eski Türkiye geride kaldı. Böyle bir teşebbüse en başta gençlerimiz izin vermez. Bunlar, ömürleri boyunca ülkeye yaptıkları tek bir hayırlı bir hizmeti olmayan çapsızların son çırpınışlarıdır. Haklarını da yemeyelim; iş yalan söylemeye, iftira atmaya gelince bunların üstüne yok. Bunlar belediyeyi kazandıkları yerlerde ulaşımı, sütü, suyu bedava yapacaklarını söylememişler miydi? Hatta çiftçiye bedava traktör dağıtacaklardı. Verdikleri sözlerden yerine getirdikleri var mı? İzmir her yağmurda sele teslim olmuyor mu? Karabağlar ve Gaziemir’de temellerini attıkları kentsel dönüşüm projeleri ne oldu? Olduğu gibi kaldı değil mi? Biz deprem konutlarını söz verdiğimiz sürede yapıp teslim ettik mi? Riskli yapı olarak belirlediğimiz 58 bin722 bağımsız bölümün kentsel dönüşümünü gerçekleştirdik mi? İzmir’i kentsel dönüşümünü tamamlayacak olan da yine biziz. Bunlardan bir şey olmaz. Bunlara rağmen yapacağız" diye konuştu.

"İzmir kendine hiçe sayan kibir masasını sandıkta darmadağın eder"

Ulaşım başta olmak üzere şehirde hayatı kolaylaştıran yatırımları bir bir yaptıklarını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Asıl sorumlular ne yapar? Sadece gelirler konuşurlar gülüşürler ve şehri sıkıntılarıyla baş başa bırakıp giderler. Çünkü bunlar yapmak için değil sadece yıkmak ve kandırmak için söz veriyor. ‘Abdestsiz sofuya namaz mı dayanır’ diye bir söz var. Bunlarınki de o hesap. Nasıl olsa yapmayacaksın, söyle söyleyebildiğin kadar. Bugüne kadar söylediğimiz her şeyi yaptık. Bu ülkeyi nereden nereye getirdiğimizi elini vicdanına koyan herkes kabul edecektir. 7’li masa bu şehrin insanlarına ‘Tıpış tıpış oy vereceksiniz’ dedi. Aralarında FETÖ’nün adayı, PKK’nın adayı var. Kahraman ordumuza hakaret edenler var. İzmir’in ilçelerini ezbere sayamayacak tipler var. İzmirlinin adayı yok. Benim tanıdığım İzmir kendine hiçe sayan kibir masasını sandıkta darmadağın eder. İzmir’in dağlarında açan çiçekleri babalarının malı sanarak peşkeş çekenlere en güzel cevap, İzmirlinin sandıkta kendi iradesine ve geleceğine sahip çıktığını göstermesidir. 14 Mayıs, Türkiye ekonomisini Londra tefecilerine, güvenliğini terör örgütlerine, dış siyasetini emperyalistlere teslim etmek isteyenlere karşı yerli ve milli duruşun zaferinin seçimi olacaktır."

İzmir yatırımlarını da aktaran Erdoğan, İzmir Şehir Hastanesinin bir ay içerisinde hasta kabulüne başlayacağını duyurdu.

“Menfaat ittifakı”

Mitingde konuşan AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, “Menfaat ittifakına karşı, Recep Tayyip Erdoğan’ı indirmeye çalışan iç ve dış çevrelere karşı 14 Mayıs’ta hak ettikleri cevabı verecek misiniz? İzmir’den öyle bir ses verelim ki sesimiz ta Kandil’e kadar gitsin, ta okyanus ötesine kadar gitsin” dedi.

“Soğan sarımsak seçimi olmaktan çıkmıştır”

DSP Genel Başkanı Ömer Aksakal, “Emperyalist saldırıya göğsümüze siper ettik. Bu yüzden Cumhur İttifakı’nın, kadim Türk milletinin yanında yer alıyoruz. Bu seçimler öncekiler gibi sağ sol seçimi değil. İncir, zeytin, pamuk seçimi değil. Söylendiği gibi soğan sarımsak seçimi olmaktan çıkmıştır. Bu seçimler var olma, yok olma seçimleridir. Bir yol ayrımındayız. 14 Mayıs’ta sandığa gideceğiz. Emperyalist sistemin değil asil Türk milletinin yanında olacağız” ifadelerini kullandı.

“İzmir Şehir Hastanesi hasta kabulüne başlayacak”

Mitingde, sağlık alanında yapılan yatırımlar hakkında bilgiler paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da “İzmir Şehir Hastanesinin inşaatını tamamladık. Cihazlarını yerleştirmeye başladık. Testleri tamamlanır tamamlanmaz hasta kabulüne başlayacağız” diyerek İzmir Şehir Hastanesinin yakında açılacağını duyurdu.

“Milli irade bir kez daha ‘Bu ülkede kaosa yer yok’ diyecek”

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “Bu millete, bu ülkeye aşkla, imanla, inançla hizmet eden, Türkiye’nin itibarını yukarılara taşıyan Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanı yapmak için yola çıktık. İzmir, Recep Tayyip Erdoğan’ı bir daha cumhurbaşkanı yapacak mı? İnanıyoruz ki milli irade bir kez daha ‘Bu ülkede kaosa yer yok’ diyecek. Milli irade, ‘Bize vasıfsız, niteliksiz adam lazım değil’ diyecek. Vesayet rejimine ‘Hayır’ diyecek. İzmir, 14 Mayıs’ta oyunu bozacak mı, hesapları bozacak mı?” sözlerine yer verdi.

“Bu ses bazı yerlerde gayet güzel bir şekilde yankılanıyor”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, “Tüm Türkiye’ye öyle güzel bir cevap veriyorsunuz ki bu ses bazı yerlerde gayet güzel bir şekilde yankılanıyor. Allah’a hamdolsun çok güçlü bir liderimiz, çok güçlü bir ekibimiz var” diyerek İzmir ve Türkiye genelinde AK Parti hükümetleri tarafından hayata geçirilen yatırımları anlattı.

“Türkiye’nin öz evlatları ile Türkiye’ye göz koyanların seçimi”

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ise şunları söyledi: “Bu seçim sıradan bir seçim değil. Türkiye’nin öz evlatları ile Türkiye’ye göz koyanların seçimi. Hep birlikte topyekun vatanımızı savunmaya hazır mıyız? Bu ülkenin geleceği için şehit, gazi olmuş necip bir milletin evlatlarıyız. Terör destekçilerinin oyununu bozmak için Türkiye yüzyılının mimarı, davamıza gönül vermişlerinin sevdası Cumhurbaşkanımızı bir kez daha cumhurbaşkanı olarak seçmeye hazır mıyız?”

Konuşmaların ardından Erdoğan ve AK Parti İzmir'in milletvekili adayları sahnede fotoğraf çektirdi.

Ceren Atmaca Özden - Sinan Yeniçeri - Aykut Yeniçağ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum’dan Avrupa’ya staj için gidiyorlar Oltu Mesleki Eğitim Merkezi’nde onlarca öğrenci, farklı meslek gruplarında Avrupa’nın değişik ülkelerine staj amaçlı gönderiliyor. Oltu Mesleki Eğitim Merkezi’nin hazırlayıp sunduğu ve Türkiye Ulusal Ajansınca akredite edilerek finanse edilen proje çerçevesinde; kuaförlük dalında Barselona’ya beş öğrenci bir öğretmen, motorlu araçlar teknolojisi dalında Almanya’ya yedi öğrenci bir öğretmen ve aşçılık dalında Portekiz’e beş öğrenci bir öğretmen gidecek. Adeta Avrupa’da üs kurdular Oltu Mesleki Eğitim Merkezi öğrencileri stajlarının önemli bir bölümünü Avrupa Birliği ülkelerinde yapıyorlar. Merkez Müdürü Önser Yeğin’in göreve gelmesinden sonra yaptığı AB projeleriyle gündeme gelen Oltu Mesleki Eğitim Merkezi, Türkiye’de kendi türünde akredite olan iki Mesleki Eğitim Merkezi’nden birisi olmayı başardı. Adeta bir şubesini Avrupa ülkelerinde açan merkez, şimdiye kadar onlarca öğrencisine 14 günden bir yıla kadar sürelerle yurt dışında mesleki eğitim alma imkanı sağladı. 2 Mayıs 2024 tarihinde 5 öğrenci 1 öğretmen ile İspanya Barselona’ya kadın kuaförü dalında öğrenciler 21 günlük staj eğitimine gidecek. Motorlu Araçlar Teknolojisi alanından da ise yedi öğrenci 21 gün ile 90 günlük staj için Almanya’nın sanayi kenti olan Hamburg’da olacak. Bangkok’ta staj yapacaklar Oltu Mesleki Eğitim Merkezi’nin Müdürü ve Proje Koordinatörü Önser Yeğin, “9 Mayıs 28 Mayıs 2024 tarihleri arasında da beş öğrenci bir öğretmenimiz ile beraber Portekiz’e staj eğitimi için gidecekler. Aynı şekilde Kuyumculuk Teknolojisi alanı değerli taş işleme ve faset kesim teknikleri için 25 Mayıs -9 Haziran 2024 tarihleri arasında ise Tayland’ın başkenti Bangkok’a 2 öğrenci 3 öğretmen ile giderek burada değerli taşların işlenmesi sanatı ile alakalı eğitim alacaklar. Bu alanda bir ay içinde bir okuldan bu kadar yurt dışı faaliyeti gerçekleştirmek rekordur. Bir ayda 25 öğrenci ve beş öğretmenin yurt dışı iş ve işlemlerini gerçekleştirerek. Bu organizasyonu başarmanın sevincini tüm personel ve öğrencilerimizle haklı gurunu yaşıyoruz. Görev sürem burada 12 Temmuz 2024’te bitecek ve bu okuldan ilçemizin başka bir okuluna tayin olacağım. Bu zamana kadar en güzel hizmetleri yapmaya devam edeceğiz” dedi. 95 öğrenci staj imkanı buldu İlçe Milli Eğitim Müdürü İlhami Şahin, “Oltu Mesleki Eğitim Merkezi özellikle Oltumuzla ismi anılan taş işlemeciliğini tüm dünyaya tanıtması ve mesleki eğitiminde bir farkındalığı oluşturması açısından Merkez Müdürü Önser Yeğin’nin olağanüstü gayretlerini takdir ediyoruz. Türkiye’de bu kadar Mesleki Eğitim Merkezi içerisinde sadece iki mesleki Eğitim Merkezi’nden birisi olarak Türkiye Ulusal Ajansınca akredite edilmesi başlı başına önemli bir başarıdır” şeklinde konuştu. Oltu Mesleki Eğitim Merkez’inden şimdiye kadar AB ülkelerinde 25 öğretmen, 95 öğrenci 14 gün, 21 gün, 90 gün , 180 gün ve 365 gün sürelerle mesleki alanlarında staj eğitimi yaptı. Bir öğrenci Londra’da istihdam imkanı bulurken, dört öğrenci de Hollanda’da iş buldu. AB Staj hareketliliğine katılan tüm öğrenciler alanlarında istihdam edilmişlerdir. 2027 yılına kadar akredite olan Oltu Mesleki Eğitim Merkezi, AB ülklerine staj eğitimi için öğrenci göndermeye önümüzdeki yıl da devam edecek.
İstanbul Diş teline avantajlı alternatif: Şeffaf plaklar Hizalanmış dişlere ve sağlıklı bir gülüşe sahip olmak isteyen fakat diş teli kullanmaktan çekinenlerin sıklıkla tercih ettiği şeffaf plaklara dair merak edilenleri anlatan Ortodontist Dr. Öğr. Üyesi Merve Kurt Bıyıklıoğlu şeffaf plakların çocukların kullanımına da uygun olduğunu vurguladı. İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Diş Hastanesi’nden Ortodontist Dr. Öğr. Üyesi Merve Kurt Bıyıklıoğlu şeffaf plak tedavisinin kişiye özel planlanarak üretilen, takılıp çıkartılabilen şeffaf hizalayıcılar kullanılarak dişlerin kademeli olarak düzeltilmesini amaçlayan bir işlem olduğunu belirtti. Günde ortalama 22 saat takılmalı Bıyıklıoğlu, şeffaf plakların neredeyse kimsenin fark etmeyeceği kadar ince bir yapıda olduğunun altını çizerek, “Diş yüzeyine eklenen ve ataçman adı verilen dolgu çıkıntıları üzerinden kuvvet uygulanarak dişleri düzeltir. Dişlerin hareket edebilmesi için uygulanan kuvvet devamlı olmalıdır. Bu sebeple ortodontik plakların beslenme zamanı ve diş fırçalarken çıkarılması haricinde günde ortalama 22 saat takılması gerekiyor. Şeffaf plaklar ilk takıldığında bir baskı hissedilebilir ancak kısa süre sonra alışmak mümkün” dedi. “Hem çocukların hem de yetişkinlerin kullanımına uygun” Bıyıklıoğlu, şeffaf plakların diş destek dokuları sağlıklı ise hem çocuklarda hem de yetişkinlerde kullanılabileceğini belirterek “Diş çapraşıklığı, dişler arası boşlukların kapatılması, gülümseme estetiği planlaması, protez öncesi hazırlıklar gibi tedavi hedefleri için uygulanıyor. Tedavi sonrasında dişlerin eski haline dönmesini engellemek için tel tedavisinden sonra yapıldığı gibi dişler arkadan ince bir telle sabitlenir, bu tel dışarıdan görünmez.” dedi. “Ortodontist yönlendirmesi çok önemli” Şeffaf plak tedavilerinde sürecin ortodontistin ağızdan ölçü alması ile başladığını anlatan Bıyıklıoğlu, “Bu aşamada geleneksel ölçü yöntemleri kullanılabildiği gibi ağız içi tarayıcılar da tercih ediliyor. Alınan ölçü bilgisayar ortamına aktarılıyor ve dişler bilgisayar simülasyonu ile hareket ettirilerek şeffaf plaklar hazırlanıyor. Dişlerin hareket etmesi istenen pozisyona göre seri şekilde üretim yapılıyor. Ölçüler alındıktan sonra plakların hastaya teslim edilmesi kullanılan sisteme göre 4 haftayı bulabilir. Şeffaf plak tedavisinde her bir plak ortalama 7-10 gün kadar takılır, tedavinin devam ettiği süreçte ortodontistin yönlendirmesiyle gerekli diğer plaklara geçilir.” ifadelerini kullandı. Ağız hijyeni için oldukça faydalı Hastaların, günlük diş temizliğinde olduğu gibi plaklarını çıkartarak dişlerini ve plaklarını temizleyebileceklerini dile getiren Bıyıklıoğlu, “Plaklar sert olmayacak şekilde fırçalanabilir. Bu nedenle hastanın ağız hijyenini sağlaması bakımından bir sorun teşkil etmez. Hastaların daha önce bir tedavi görmüş olması (ortodonti, dolgu, kanal tedavisi, kuron kaplama vs.) şeffaf plak tedavisi için bir engel oluşturmaz. Şeffaf plak tedavileri geleneksel tel tedavileriyle kıyaslandığında daha fazla hasta kooperasyonu gerektirir.” şeklinde konuştu. Şeffaf plakların avantajları saymakla bitmiyor: Tedavi sonucu önceden görülüyor, yeme içme kısıtlaması gerektirmiyor Dr. Öğr. Üyesi Merve Kurt Bıyıklıoğlu, hastaların sıkça merak ettiği şeffaf plak kullanımının avantajlarını şu şekilde sıraladı: -Dijital olarak oluşturulan tedavi simülasyonu sayesinde hasta, tedavi sonucunu henüz tedavi başlamadan önce üç boyutlu olarak görülebiliyor. -Yemek yerken çıkarılabilir olması sayesinde yeme-içme kısıtlaması gerektirmez. -Diş fırçalarken çıkarılabilir olması braket tedavisine kıyasla fırçalamada kolaylık sağlar. -Spor, yüzme gibi aktivitelerde plaklar engel teşkil etmez. -Plakların varlığına alışma süreci geçtikten sonra konuşmada sorun oluşturmaz. “Uzaktan tedavi takibi sağlanabiliyor” Şeffaf plakların kontrol sürecinde hastaların genellikle 4 - 6 haftada bir rutin kontrollere çağırıldığını ve tedavi sürecine göre bu aralığın daha uzun veya kısa tutulduğu zamanlar da olabildiğini belirten Bıyıklıoğlu sözlerini, “Kontroller sırasında şeffaf plakların ağıza uyumunun kontrolü, dişlerin konumunun önceden planlanan simülasyondaki konumlarla karşılaştırılması, genel gidişatla ilgili hasta bilgilendirmesi gibi işlemler olur. Ayrıca şehir dışı/ yurt dışı hastalar için uzaktan tedavi takibi sağlanabilir.” şeklinde sonlandırdı.
Erzurum Erzurum Kadın Kooperatifi ve Köyden Gelsin’den işbirliği protokolü Erzurum’un Narman ilçesine bağlı Kilimli köyünde yöresel gıda ürünleri üzerine üretim faaliyetlerini sürdüren Köyden Gelsin ve Erzurum merkezde faaliyet gösteren Erzurum Kadın Kooperatifi örnek bir protokole imza attı. Protokolde imzalar, Erzurum Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Polat ve Köyden Gelsin işletme sahibi Ömer Karahan tarafından atıldı. Faaliyetlerinde doğal ve organik ürün üretimi ve satışını esas alan Erzurum Kadın Kooperatifi ve Köyden Gelsin, yöresel ürünlerin değerini ve kadın gücünü artırmaya yönelik yapılan anlaşmayla; köy dokusunu tüm doğallığıyla ürünlerine yansıtan Köyden Gelsin ürünlerinin Erzurum’da tek satış noktasının Erzurum Kadın Kooperatifi olacağını bildirdi. Protokolün; yerelde ticari işbirliğine destek vermek, yerel dokunun doğal ve organik standartlarda, ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtılmasına aracılık etmek, ürün portföyünü geliştirmek, kadın istihdamını ve kadın dayanışmasını artırmak, fiziki ve dijital ortamda satış/pazarlama faaliyetlerini birlikte yürütmek adına gerçekleştiği, bu protokolün sadece iki firmanın iş birliği anlamına gelmenin ötesinde, yöresel ürünlerin ticaretiyle yerel ve bölgesel kalkınmaya önemli katkılar sağlayacak nitelikte olduğu belirtildi. Erzurum Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Polat; “İmzalanan protokolle Erzurum Kadın Kooperatifi üye sayısının artması ve kooperatifin faaliyetlerinin genişlemesi, bölgedeki kadınların iş imkanlarını ve gelirlerini artıracak aynı zamanda, kooperatifçilik ruhu sayesinde kadınlar arasında dayanışma ve güç birliği artacaktır” dedi. Polat; “Bu protokolle yöresel ürünlerin değerlendirmesi konusunda örnek teşkil etmesi hedefiyle, Erzurum’un yöresel ürünlerinin ulusal ve uluslararası pazarda tanınması ve Erzurum’un turizm potansiyelinin artması da beklenmektedir. Erzurum Kadın Kooperatifi ve Köyden Gelsin arasındaki bu protokol, sadece iki firmanın iş birliği anlamına gelmenin ötesinde, önemli bir sosyal ve ekonomik kalkınma projesidir” dedi. Köyden Gelsin işletme sahibi Ömer Karahan ise; “Bu iş birliği, bölgedeki diğer küçük işletmelerin ve girişimcilerin de gelişmesine ilham kaynağı olacak ve yerel ekonomiye katkıda bulunacaktır. Köyden Gelsin ve Erzurum Kadın Kooperatifi arasındaki bu protokolle, her iki kuruluşun bilgi ve birikimlerini paylaşması Erzurum’un zengin kültürü ve gastronomisinin daha geniş kitlelere tanıtılabilmesine vesile olacak, yeni ürünler geliştirilerek mevcut ürünlerin kalitesi artırılacaktır” diye konuştu.
Gaziantep MÜZSAN organizasyonu ile bağlama öğrenen depremzede kursiyerlere sertifika verildi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen proje kapsamında Türkiye Müzisyenler ve Sanatçılar Federasyonu (MÜZSAN) organizasyonu ile bağlama çalmayı öğrenen 250 depremzede öğrenci düzenlenen törenle sertifikalarını aldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen ‘bağlama ve eğitim bizden, öğrenmek sizden’ projesi kapsamında Türkiye Müzisyenler ve Sanatçılar Federasyonu (MÜZSAN) organizasyonu ile depremden etkilenen 11 ildeki konteyner kentlerde yaşayan gönüllü öğrencilere bağlama kursu verildi. Depremzede 250 öğrencinin bağlama öğrenmesini sağlayan projenin finali ve sertifika töreni yapıldı. Gaziantep Şahinbey Kültür Merkezi’nde yapılan törene MÜZSAN Genel Başkanı Ahmet Onurlu, Gaziantep İl Kültür ve Turizm Müdürü Selçuk Korkmaz, deprem bölgesindeki illerden gelen öğrenciler, velileri ve hocalar katıldı Onurlu’dan Bakan Ersoy ve ekibine teşekkür Törende konuşma yapan MÜZSAN Genel Başkanı Ahmet Onurlu, “Aylarca devam eden projemizin bugün sonuna geldik ve burada finali yapıp kursa katılan kursiyerlerimize katılım belgelerini veriyoruz. Daha önce dağıttığımız bağlamaları ile bu kursiyerlerimiz bağlama çalmayı öğrendiler ve bugün de bu belgeyi almaya hak kazandılar. Bu projede bizlerden desteklerini esirgemeyen başta Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bakan yardımcısı Nadir Alpaslan, Telif Hakları Genel Müdürü Erkin Yılmaz ve bakanlık çalışanları ile bu projede üstün gayret gösteren hocalarımıza teşekkür ediyorum” dedi. Yapılan konuşmaların ardından bağlama kursiyerlerine katılım belgeleri teslim edildi. Tören sonrası MÜZSAN Genel Başkanı Ahmet Onurlu ve depremzede kursiyerler ile birlikte Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesi ziyaret edildi. Ziyaret sırasında Halfeti Kaymakamı Zikrullah Erdoğan ile de bir araya gelen heyet, daha sonrasında tekne turuna katıldı, sıra gecesi eşliğinde doyasıya eğlendi. Program, günün anısına hatıra fotoğrafı çekilmesiyle son buldu.
Bayburt Bayburt’tan özel çocuklar ilk defa atlarla tanıştılar Bayburt’ta özel gereksinimli öğrenciler at çiftliğinde at binerek keyifli vakit geçirdiler. İlk defa atlarla tanışma fırsatı bulan çocukların heyecanlı ve mutlu halleri yüzlerde tebessüm oluştururken, özel çocukların at bindiği, doyasıya eğlendiği o anlar adeta yürekleri ısıttı. Bayburt Özel Eğitim Uygulama Okulunda eğitim gören öğrenciler için Bayburt Atlı Spor Kulübü ve Gençlik Merkezi işbirliğiyle Kurucakol köyünde bulunan at çiftliğinde at binme etkinliği düzenlendi. İlk defa at binen öğrenciler heyecanlı anlar yaşarken, etkinlikte çocuklarını yalnız bırakmayan veliler çocukların heyecanlarına ortak oldular. Öğretmenleri ve gençlik merkezi gönüllüleri kontrolünde ata binen çocukların mutlulukları yüzlerine yansırken, çocuklar çok mutlu olduklarını söylediler. Cirit kulüpleri olarak sadece cirit oynamadıklarını, sosyal ve kültürel etkinliklere de katkı sunduklarını söyleyen Bayburt Atlı Spor Kulübü Başkanı Arif Köprücü, "Bayburt Atlı Spor Kulübü ve Bayburt Gençlik Merkezi olarak özel kardeşlerimize özel bir etkinlik düzenledik. Özel çocuklar atla tanıştılar, ata bindiler. Bugüne kadar yaptığımız etkinlikler içerisinde en sevdiğimiz etkinlikler bu tür etkinlikler oluyor. Cirit kulüpleri olarak sadece cirit oynamıyoruz, aynı zamanda atlarımızla birlikte şehrimizdeki bu tür kültürel ve sosyal faaliyetlere de katılıyoruz" dedi. Özel öğrencilerin mutlu olduğunu, keyifli bir gün geçirerek, unutulmaz anlar yaşadıklarını belirten Gençlik Merkezi Gençlik Lideri Kadir Köprücü, "Özel öğrencilerimizi çiftliğimizde ağırladık. Onların bu özel ve güzel gününde yanlarında olmaktan onur ve mutluluk duyduk. Onların sevincini görmek, onların mutluluğunu görmek bizleri de gerçekten mutlu etti. Buradan herkese bu kardeşlerimize özel olduklarını hissettirmeleri gerektiğini ve her daim yanlarında olmaları gerektiğini söylemek istiyorum. Göründüğü gibi çocuklar çok mutlu oldular, atlarla tanıştılar, atları sevdiler, mutlu bir gün geçirdiler" ifadelerini kullandı. Düzenlenen etkinliğe Bayburt Özel Eğitim Uygulama Okulu Müdürü Mahmut Sarıaslan, Kop Atlı Spor Kulübü Başkanı Arif Köprücü, Gençlik Merkezi liderleri, gönülleri, öğretmenler, aileler ve çocuklar katıldı. Renkli görüntülere sahne olan etkinlik, toplu hatıra fotoğrafı çekilmesinin ve öğrencilere ikramlarda bulunulmasının ardından son buldu.
Mersin Sakinliği sevenler için Kızkalesi’nin en güzel zamanı Son günlerde havanın ısınmasıyla birlikte deniz suyunun 23 derecelere ulaştığı Akdeniz’in incisi Mersin’in en gözde mekanlarından Kızkalesi’nde sakinliği sevenler tatilini geçirmeye başladı. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesinde yer alan Korykos Antik Kenti’nin en önemli parçası olan Türkiye’nin turizm merkezlerinden Mersin’in Erdemli ilçesi sınırlarındaki ’Kızkalesi’nde en güzel zamanlar yaşanıyor. Havanın 28 derecelere ulaştığı bugünlerde deniz suyunun da 23 derece olmasıyla sakinliği sevenler tatillerini geçirmeye Kızkalesi’ne gelmeye başladı. Tatil şehirleri arasında denizi, altın sarısı kumuyla dikkat çeken Kızkalesi’nde tatilciler uygun fiyata tatil yapmanın fırsatını da yaşıyor. 5 gecelik tatil fiyatının otel ve pansiyonlarda 10 ile 15 bin TL’ye gelmesi de tatilcileri cezbediyor. Mayıs ayında tatile gelenler hem denizin, hem kumsalın tadını çıkartıyor. Günü birlik gelenler ise tekne turu yaparak Kızkalesi’ne giderek tarihi mekanı geziyor. "En güzel zamanları Şehir dışından tatil amaçlı gelen ve kendini dünyanın harika yerlerinden Kızkalesi’nde bulduklarını belirten Mehmet Uysal," Şuan en güzel zamanları. Çocuklarla birlikte harika bir zaman geçiriyoruz. Deniz çok güzel. Gelir gelmez denize girdim. İnsan dayanamıyor, Mart ayında da olsak girerdim denize o kadar güzel albenisi var ki. Dünyanın öbür ucundan insanlar geliyor. Oteller de fiyat olarak çok uygun. Gerçekten en güzel zamanları, yoğunlaşmadan herkese tavsiye ederim"dedi. "Kızkalesi dünyaya açılan turizm kapısı" Kızkalesi Kültür ve Turizm Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Şirin Öztop ise," Sakinliği tercih edenler için mayıs, haziran en güzel dönem. Kurban bayramıyla beraber Eylül’ün 15’ine kadar her yer dolu dolu geçeceği için sakinliği tercih edenleri şimdi bekliyoruz. Fiyatlar çok makul, herkesin bütçesine uygun konaklayacağı tesisler mevcut, alternatifler çok fazla"ifadelerini kullandı. İnsanların denize girmeye başladığına dikkat çeken Öztop," Denizin sıcaklığı 23 derece. Tabi Mersin tatil noktasında çok güzel bir yer. 321 kilometre kıyı şeridimiz mevcut. Başlı başına bir destinasyon. Bununla beraber Kızkalesi dünyaya açılan turizm kapısı. Gerçekten muazzam bir denizimiz var, 25 metreden sonra derinleşiyor. Denizin içinde de taş yok. Şuanda üstünde bulunduğumuz altın sarısı kumumuzda da taş yok. Tam denizin ortasında bir de karada kalemiz var. İki kale var, yüzlerde tarihi nokta var. Misafirlerin günlerini kültür turları ile zenginleştirecekleri inanılmaz alternatifler var" diye konuştu.