POLİTİKA - 16 Nisan 2018 Pazartesi 15:45

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan batı ülkelerine terör tepkisi

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan batı ülkelerine terör tepkisi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, batı ülkelerine terör tepkisinde bulunarak, "Terör örgütlerinin hunharca katlettiği Müslümanların masumiyeti görmezden gelindiği gibi, işlenen vahşi cinayetlerin faturası da dinimize kesiliyor. Birçok batı ülkesi de adeta bu ateşe benzin döküyor. Çok temizler ya. Ahlaksızlığın daniskası onlarda, katliamların daniskasını onlar yaptılar, utanmadan kalkıp fatura kesiyorlar” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 100 ülkeden 250 davetlinin katılımı ile düzenlenen "Dünya Müslüman Azınlıklar Zirvesi" İstanbul’da başladı. Zirvenin Dolmabahçe Sarayı’nda yapılan açılış oturumuna Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, akademisyen, aktivist, gazeteci ve yazarlar katıldı. Zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, azınlık temsilcilerine seslenerek, “Bizler birbirini Allah için seven insanlarız. Rengimiz, dilimiz, kültürümüz farklı olsa da bizler aynı dine inanan, aynı peygambere tabii olan insanlarız. Aramızdaki farklılıklar kardeşliğimize, muhabbetimize mani değildir. Binlerce kilometre ötede olsak da kıblemizin ve kalplerimizin yönü birdir. Bizler aynı ümmetin mensuplarıyız. Rabbimiz bu hakikati ‘Müminler ancak kardeştirler’ diyerek ifade ediyor. Bizde ayrım yok” diye konuştu

"Öldüren ‘Allahuekber’ diyor, ölen de ‘Allahuekber’ diyor. Bunu anlamak mümkün değil" 

Müslüman dünyasında yaşanan çatışmalara ve teröre değinen Erdoğan, “Öldüren ‘Allahuekber’ diyor, ölen de ‘Allahuekber’ diyor. Sorulduğu zaman o da Allah için öldürüyor, ölen de Allah için. Bunu anlatmak, anlamak mümkün değil. Mızrakların ucuna Kur’an-ı Kerim sayfalarını yerleştirmek suretiyle nasıl geçmişte bizim önderimiz durumunda olanlar öldüler ve öldürdüler ise yine oralara döndük. Bizim bunu yeniden ele alıp düzeltmemiz lazım. Rabbimiz Hucurat Suresi’nin devamında ‘Bu hukukun gereği olarak öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin’ emri ilahisiyle bize bugün yapmamız gerekeni emrediyor. Müslümanlara kardeş olduklarının hatırlatılmasından hemen sonra arabuluculuk görevinin verilmesi de dikkat çekicidir. Müslüman arasında anlaşmazlıklar, dargınlıklar, kavgalar olması kaçınılmaz hale geliyor. Bunu siyasette de ne yazık ki yaşıyoruz. Bundan sıyrılamıyoruz. Niye? İşte emre uymadığımız için” şeklinde konuştu.

"Neticesi ölüm olduktan sonra sebebi hangi silah olursa olsun suçtur" 

Müslüman dünyasının sorunlarının kendi içerisinde çözülememesinin büyük bir sorun olduğunu söyleyen Erdoğan, “Biz kendi aramızdaki meseleleri, çıkan çatışmaları Müslümanlar olarak kendimiz çözmüyoruz, bu sıkıntı. İslam’ın dışındakiler bunu çözüyor. Onlara kaldığı zaman da ne oluyor, varil bombaları yağmaya başlıyor. Adını da koyuyorlar. Bunun adı zaman zaman kimyasal, zaman zaman konvansiyonel silah oluyor. Neymiş geçmişte bir anlaşma yapılmış. Kimyasal silahlara kaşı uluslararası kuruluş tavır alıyormuş. Neticesi ölüm olduktan sonra sebebi hangi silah olursa olsun suçtur. Şu anda kimyasal silahlarla bir kişi öldüyse konvansiyonel silahlara yüz binler öldü. Hiç bunu konuşmuyorlar. Bu tespitlerimizin özellikle yaşadığımız süreçte mühim olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

"Katliamın daniskası onlarda, utanmadan kalkıp fatura kesiyorlar" 

11 Eylül terör saldırılarının ardından Müslümanların çok katmanlı bir saldırı dalgası ile yüzleştiğini vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Eli kanlı çeteler üzerinden istikbalimizin karartılmaya çalışıldığını görüyoruz. İşte DEAŞ, Boko Haram, Eş Şabab, FETÖ gibi katil sürülerinin terör eylemleri, bize zarar vermesinin yanında İslam karşıtı çevrelere bekledikleri fırsatı da veriyor. Sizin İslam dediğiniz bu mu diyorlar. ‘Hani Müslüman kan dökmezdi, hani barış diniydiniz’ diyorlar. Biz onlara malzeme veriyoruz. Bu işi tersine çevirmemiz lazım. Bu örgütlerin hunharca katlettiği Müslümanların masumiyeti görmezden gelindiği gibi, işlenen vahşi cinayetlerin faturası da dinimize kesiliyor. Birçok batı ülkesi de kendi iç sorunlarını perdelemek için adeta bu ateşe benzin döküyor. Çok temizler ya. Ahlaksızlığın daniskası onlarda, katliamların daniskasını onlar yaptılar, utanmadan kalkıp fatura kesiyorlar.”

"Siz Cezayir'de 5 milyon insanı katletmediniz mi?" 

Batı dünyasına tepki gösteren Erdoğan, “Geçen birine söyledim telefonda. Siz Cezayir’de 5 milyon insanı katletmediniz mi? Önce bunun hesabını verin. 5 milyon insanı katlettiniz, şimdi kalkıyorsun Suriye ile ilgili bana akıl veriyorsun. Libya’da, Ruanda’da yaptınız. Bunun hesabını verdiniz mi? Hayır vermediler. Vermeyecekler de. Bir diğer bakıyorsun başka ülkede. Eğer Müslüman olursa bu Müslümana kestikleri fatura çok ağır. Batı dünyası İslam karşıtlığı üzerinden kendi ideolojisini, kendi hayat biçimini tahkim etmek istiyor. Modern insanın buhranlarına cevap verebilecek yegane din olan İslam, proje mahsulü teröristler üzerinden yaftalanmaya, lekelenmeye çalışılıyor. İşte bunlar son dönemlerin proje terör örgütleridir. Bunlarla bunu yürütüyorlar” diye konuştu.  

Oğuzcan Yazar - Murat Ergin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımcıların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi Vahdettin Köşkü’nde kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen kabulün ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Hollanda ile 400 yıllık bir geçmişimiz var. Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor. Hollanda Türkiye’deki en büyük yatırımcı ülke konumunda. İkili ticaretimiz geçtiğimiz sene 13 milyar doları buldu, bu rakamı 20 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Başbakan’la başta Gazze ve Ukrayna özelinde ortak güvenliğimizi ilgilendiren gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımcıların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor. Terörle mücadele konusu da istişaremizin en öncelikli başlıklarından birisiydi. Türkiye’nin bölücü terörü ile mücadele noktasında ödediği ağır bedeller ortadadır. Aralarında çocukların, kadınların, sivillerin ve güvenlik güçlerinin olduğu binlerce vatandaşımızı PKK’nın saldırılarında kurban verdik. PKK ve uzantıları başta olmak üzere hiçbir terör örgütüne müsamaha gösterilmemesi gerektiğini ifade ettim” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Temmuz ayında Washington’da gerçekleştirilecek NATO Genel Sekreteri seçimine ilişkin ise, “Kararımızı stratejik akıl ve hakkaniyet çerçevesinde vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” dedi. “NATO’nun Türkiye’ye ihtiyacı var” Hollanda Başbakanı Mark Rutte ise, “Türkiye şu anda belirleyici bir rol oynamakta ve bunu yaparken de Gazze’deki durumu çözme çabaları sarf etmekte, aynı zamanda Ukrayna’daki savaşla ilgili de çabaları var. Türkiye jeopolitik bir aktör. Gazze ve Ukrayna dahil tüm konuları detaylı konuştuk. 400 yılı aşan ikili ilişkilerimiz var. NATO Genel Sekreterliği adaylığım söz konusu. Türkiye zorlu bir bölgede. Terörizm var gündeminde maalesef. Bu konuyu da konuştuk. Türkiye NATO için çok önemli bir güç teşkil ediyor. NATO’nun güney kanadının Türkiye’ye ihtiyacı var, Türkiye’nin liderliğine ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.