POLİTİKA - 09 Mart 2022 Çarşamba 19:24

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Filistin vurgusu

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Filistin vurgusu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ”Kudüs'ün tarihi statüsüyle Mescid-i Aksa'nın dini kimliği ve kutsiyetinin korunmasına atfettiğimiz önemin altını çizdim. Önümüzdeki dönemin ikili ilişkilerimizin yanı sıra bölgesel iş birliği açısından da yeni fırsatları beraberinde getireceğine inanıyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'u Ankara'da resmi törenle karşıladı. Erdoğan ve Herzog görüşmenin ardından ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. İsrail Devlet Başkanı Herzog’u Türkiye'de ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu tarihi ziyaretin Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olacağına inanıyorum. Müşterek hedefimiz, ülkelerimiz arasında ortak çıkarlara dayalı karşılıklı hassasiyetlere uygun şekilde Türkiye- İsrail ilişkilerinin gelişmesi ve güçlenmesi ülkelerimiz açısından olduğu kadar bölgesel istikrar açısından da önemli" dedi. Erdoğan, "Birlikte yaşama kültürüne yeniden katlı sağlamak bizim elimizdedir. Pozitif bir gündem içinde ikili işbirliği ve bölgesel İşbirliği potansiyelini hayata geçirmemiz özellikle önem taşıyor. Ticaret hacmimiz salgına rağmen yüzde 36’ya yakın bir artış göstererek geçtiğimiz sene 8 buçuk milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Ortak çabalarımızla bu rakamı 2022 senesinde 10 milyar dolara taşıyacağımıza inanıyorum" açıklamasında bulundu.

İsrail ile enerji alanında yürütülecek işbirliğine hazır olunduğunu ifade eden Erdoğan, "Son günlerde bölgemizde yaşanan gelişmeleri enerji güvenliği önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Turizm, bilim, ileri teknoloji, tarım, sağlık, savunma sanayi gibi alanlarda ciddi iş birliği alanlarına sahibiz. TİM organizasyonuyla 90 kişilik heyetimiz 5- 8 martta temaslarda bulundu. İşbirliğimizi daha da ilerleteceğiz görüşmemizin temel unsurlarından biri Filistin meselesiydi. Kudüs'ün tarihi statüsüyle Mescid-i Aksa'nın dini kimliği ve kutsiyetinin korunmasına atfettiğimiz önemin altını çizdim. Konuya dair yaklaşımlarımızı ve hassasiyetlerimizi açıkça paylaştık. Bölgede gerginliğin azaltılması ve iki devletli çözüme verdiğimiz önemi ifade ettik. Bölgedeki huzura ve iki devletli çözüme verdiğim önemi belirttim. Filistin halkına yönelik insani projeler yürüten TİKA ve Türk Kızılay gibi kuruluşlarımızın kuruluşlarımızın devam etmesi hususunda İsrail makamlarının desteğini beklediğimizi özellikle vurguladım" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Filistin vurgusu

Antisemitizmin bir insanlık suçu olduğu yaklaşımını bir kez daha tekrarladıklarını ifade eden Erdoğan, "Türkler ve Museviler yüzyıllar boyunca barış içinde yaşamanın en güzel örneklerinin vermişlerdir. Bu müstesna tarihimize gölge düşürülmesine müsamaha göstermeyeceğiz" dedi. Güncel, bölgesel, uluslararası meseleler hakkında da fikir alışverişinde bulunulduğunu aktaran Erdoğan, ”Özellikle Dışişleri Bakanımızın bu ziyaretin ardından Filistin'e ve İsrail'e yapacağı ziyareti önemsiyorum. Enerji Tabii Kaynaklar Bakanımızın da ziyaretini önemsiyorum. Antisemitizm, ırkçılıkla mücadele konusunda kararlı tutumu sürdürmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"Enerji noktasındaki işbirliğinin hayata geçirilmesi için bu bir fırsattır diye düşünüyorum"

Ukrayna ve Doğu Akdeniz başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında da fikir alışverişinde bulunduklarını kaydeden Erdoğan, "Önümüzdeki dönemin ikili ilişkilerimizin yanı sıra bölgesel iş birliği açısından da yeni fırsatları beraberinde getireceğine inanıyorum. Daha önce başlatılmış olan enerji noktasındaki işbirliğinin hayata geçirilmesi için bu bir fırsattır diye düşünüyorum. Şu anda bizim elimizde 4’üncüsü de yolda geliyor. 4 tane sondaj gemisi ve 2 tane sismik araştırma gemisi var. Karadeniz'de, Akdeniz'de bu çalışmalarımızı işbirliğimizle hayata geçirebiliriz. Uzun bir aradan sonra gerçekleşen ziyaretin hayırlı olmasını diliyorum" dedi.

İsrail Devlet Başkanı Herzog: “Eşim ve ben Türkiye’de misafiriniz olarak bulunmaktan çok mutluyuz”

“Eşim ve ben Türkiye’de misafiriniz olarak bulunmaktan çok mutluyuz” diyerek konuşmasına Türkçe ifadelerle başlayan İsrail Devlet Başkanı Isaac Herzog, “Beni Türkiye Cumhuriyeti'nde resmi bir ziyarete davet ettiğiniz için biraz önce sona eren verimli toplantımız için teşekkür ederim. Davetiniz ve benim buradaki ziyaretim, İsrail Cumhurbaşkanı olarak göreve başladığım andan itibaren başlatmış oylan diyaloğun ve taktire şayan bağlantının devamıdır. Bu an, ülkelerimiz arasındaki ilişkilerde büyük bir andır. Her ikimiz için büyük bir ayrıcalıktır. Amacımız ülkelerimiz ve halklarımız arasında dostane ilişkilerin gelişmesinin temellerini atmaktır. Halklarımız arasındaki ilişki çok eskidir ve bu ilişkinin güçlü tarihi, dini ve kültürel kökleri vardır. Çok sayıda Yahudi kadın ve erkek, lider, haham, şair, bilge, tüccar ve girişimcilerden oluşan seçkin bir şahsiyet listesi bu ülkedeki Yahudi tarihinin geçmişinin sadece bir parçasıdır. Ne yazık ki, ülkelerimiz arasındaki ilişkiler son yıllarda bir darlık döneminden geçmiştir. İnanıyorum ki, ülkeler arasındaki ilişkiler karşılıklı saygı ruhunu yansıtan eylemlerle incelenecek ve hepimizin paylaştığı bölgesel ve küresel zorluklarla başa çıkmamızı sağlayacaktır. İsrail ve Türkiye birçok alanda hepimizin ‘ev’ olarak adlandırdığı bu bölgeyi çarpıcı biçimde etkileyecek bir işbirliği yapabilir ve yapmalıdır. Türkiye Dışişleri Bakanı İsrail’i ziyaret edecek ve İsrail Dışişleri Bakanı ile görüşecektir. Diyaloğun devamını mümkün kılacaktır. Bu diyaloğu her yönde yaşamalıyız” diye konuştu.

Nazım Hikmet'in sözlerini alıntılayan Herzog, "İnsanlık ve barışa özlem dolu eserlerinden sizin de bazen alıntıladığınız oldu. ‘Yaşamaya Dair’ adlı şiirinde şu satırları yazmıştır, ‘yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, 70’inde bile mesela zeytin dikeceksin. Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için. Yaşamak, yani ağır bastığından.’ Bugün şairin dediği gibiyiz, birlikte daha anlamlı bir yaşam seçiyoruz. Geçmişteki anlaşmazlıklar kendi kendine ortadan kalkmaz. Fakat biz iki halk, iki ülke her alanda derinlemesine bir diyalog içerecek güven ve saygı yolculuğuna çıkmayı seçiyoruz. Birlikte ileriye bakmayı seçiyoruz. Her konuda anlaşamayacağımız konusunda peşinin anlaşmak zorundayız. Bizimki gibi zengin geçmişi olan bir ilişkide bu durum doğaldır. Ancak anlaşmazlıkları geleceğe yönelerek çözmeye çalışacağız. Hem siz hem de ben, hem sizin milletiniz ve hem de benim milletim Allah’a inananların babası olan Hazreti İbrahim’in çocuklarıyız. Bildiğiniz gibi bugünkü toplantıdan önce başka liderlerle de konuştum. İnanıyorum ki, siz ve ben burada hepimizin anladığı bir şeyi kanıtlıyoruz, aramızda iyi bir ortaklık ve komşuluk hepimiz için önemlidir. İnanıyorum ki, hepimiz, tüm dinlerin mensupları bu güzel bölgede yan yana birbirimizle barış içinde yaşayabiliriz ve yaşamalıyız. Bölgede istikrar, refah, barış ve güvenliği tesis etmek için birlikte çalışmamızı diliyorum” değerlendirmesinde bulundu.

"Yarın ülkenizde yapılacak olan önemli zirveye vesile olan çabalarınızı çok taktir ediyorum"

Ukrayna savaşının yansımalarına yönelik konuşan Herzog, “Hükümetiniz her zaman inanç hürriyetini koruyan bir hükümettir. Son haftalarda bir kez daha savaşların ne kadar kötü olduğunu, buna karşılık istikrarlı bir dünya düzeninin, ülkeler ve halklar arasında köprüler kurmanın önemli olduğunu gördük. Ukrayna’daki savaş çok kan dökülmesine neden olmaktadır. Aynıca yarın ülkenizde yapılacak olan önemli zirveye vesile olan çabalarınızı çok taktir ediyorum. Bugünlerde de biz bütün dünyaya başka bir yön seçtiğimizi belirtmek istiyoruz. Size çok teşekkür ediyorum. Dua ediyorum ki, tanrı yanımızda olsun ve yeni yolumuzda bize rehberlik etsin" dedi.

Hülya Keklik - Derya Yetim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Işıkhan: “Hepatit B ve D, diyabet tedavisinde ve kardiyoloji ilaçları aile hekimlerine yazdırılabilecek” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Yaklaşık 2 milyon vatandaşımızın faydalanabileceği kronik Hepatit B ve D tedavisinde, diyabet tedavisinde ve kardiyoloji alanında kullanılan ilaçların ilgili sağlık raporlu hastalarımızca hastanelerde sıra beklemeden aile hekimlerine giderek yazdırabilmelerinin önünü açıyoruz“ dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, her yıl 13-19 Mayıs tarihleri arasında kutlanmakta olan Sosyal Güvenlik Haftası çerçevesinde düzenlenen ‘Sosyal Güvenlik Haftası Buluşması’ programına katıldı. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ev sahipliğinde gerçekleşen ve toplumda sosyal güvenlik bilincinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amaçlanan programda Bakan Işıkhan, sosyal güvenlik alanında yapılan yeni düzenlemelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Sosyal Güvenlik Kurumu personeli başta olmak üzere sosyal güvenlik alanında çalışan, emek veren herkesin ’Sosyal Güvenlik Haftası’nı tebrik ettiğini söyleyen Işıkhan, sosyal güvenlik reformunun hayata geçmesiyle finansal yapının güçlendirildiğini, sosyal güvenlik kapsamının genişletildiğini, sosyal sigortacılık ve sağlık alanlarında da büyük mesafeler alındığını belirtti. Geçmiş dönemlerde Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK olmak üzere üç farklı kuruma prim ödenmesi şeklinde ilerleyen bir sosyal güvenlik sistemi olduğunu hatırlatan Işıkhan, sistemde prim ödenen kuruma göre sunulan hizmetlerin farklılaştığını ve ayrıştırmaların oluştuğunu aktardı. Yapılan düzenlemelerle, sosyal güvenlik reformu ile kapsam, norm ve standart birliği açısından karmaşık, dağınık yapıya son verildiğini söyleyen Işıkhan, Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında sosyal güvenlik sisteminin yeniden düzenlendiğini dile getirdi. “SUT’ta yaptığımız düzenlemeler ve alternatif tedavi seçenekleri ile yıllık 3,2 milyar lira tasarruf sağlamış olacağız” Bakan Işıkhan, sosyal güvenlik reformunun önemli bir ayağı olan genel sağlık sigortası sistemi hakkında da açıklamalarda bulundu. Sağlığa ayrılan bütçeyi en etkin şekilde kullanmaya özen göstererek Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) yer alan işlem ve tıbbi malzeme bedellerinde gerekli artışları yaptıklarını belirten Işıkhan, “Bir taraftan genel sağlık sigortalılarımızın en güncel ve yenilikçi tedavilere erişimini sağlarken, diğer taraftan da hastaların doğru şekilde tedavi edilmesi ve kamu kaynaklarımızın doğru kullanılması amacıyla akılcı ilaç kullanımı kapsamında çalışmalar yaparak gerekli düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. Göreve geldiğimden itibaren Sağlık Uygulama Tebliği’nde yaptığımız düzenlemeler ve alternatif tedavi seçenekleri ile yıllık 3,2 milyar lira tasarruf sağlamış olacağız. SGK olarak protokol yaptığımız 907 kamu, bin 347 özel ve 154 üniversite hastanesi olmak üzere toplam 2 bin 408 hastane ve 30 bine yakın eczane tarafından sunulan sağlık hizmetini karşılamaktayız” açıklamasında bulundu. “Hepatit B ve D tedavisinde, diyabet tedavisinde ve kardiyoloji ilaçları aile hekimlerine yazdırılabilecek” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı için ilaç hizmetiyle hizmet veren eczanelerin ve eczacıların önemli birer paydaş olduğunu söyleyen Işıkhan, Türk Eczacıları Birliği ile sözleşmeli eczanelere 2023 yılı için imzalanan ek protokolle 2 milyar lira, 2024 yılı için imzalanan ek protokolle 3,8 milyar lira iyileştirme sağladıklarını kaydetti. Ayrıca vatandaşların raporlu ilaçlarının bir kısmını reçete ettirebilmek için hastanelere gittiğini ve ilgili doktordan yazdırmak zorunda kaldıklarını hatırlatan Işıkhan, “Hastanelerdeki yoğunluğu azaltmak, raporlu hastalarımızın işini kolaylaştırmak için aile hekimlerinin reçete edebildiği ilaçların sayısını artıran yeni bir düzenleme yapıyoruz. Yaklaşık 2 milyon vatandaşımızın faydalanabileceği kronik Hepatit B ve D tedavisinde, diyabet tedavisinde ve kardiyoloji alanında kullanılan ilaçların ilgili sağlık raporlu hastalarımızca hastanelerde sıra beklemeden aile hekimlerine giderek yazdırabilmelerinin önünü açıyoruz. Ayrıca mevcut durumda hekimler tarafından en fazla 3 aylık ilaç reçete edilebiliyorken, yeni düzenlemeyle raporu düzenleyen hekim tarafından 1 yıla kadar reçete edilebilecek ve hastalarımız tekrar hekime başvurmaya gerek kalmadan ilaçlarını bu süre zarfında 3’er aylık dozda sözleşmeli eczanelerden temin edebilecekler” ifadelerini kullandı. “Sosyal Güvenlik Kurumu’nu yeni bir hizmet modeline taşıyoruz” Bakan Işıkhan, emeklilerin emeklilik dönemini en iyi koşullarda geçirmeleri için gelir-gider dengesinin korunduğu, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemini inşa etmenin en temel vazifeleri olduğunu ifade ederek, “Bildiğiniz gibi 2024 yılını Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde ’Emekliler Yılı’ olarak ilan ettik. Bu yıldan itibaren emeklilerimiz için bugüne kadar sağlamış olduğumuz imkanların çeşitlenerek artacağı bir süreci başlatıyoruz. SGK’yı yeni bir hizmet modeline taşıyoruz. Biliyorsunuz SGK, emekliler açısından sadece maaş ödeyen, ikramiye ödeyen teknik bir kurumdu. Artık SGK’yı sosyal açıdan da emeklilerimize hizmet verecek, gerçek anlamda emeklilerimizi SGK’ye paydaş yapacak, sosyal yönü de olan bir kurum haline dönüştürüyoruz. SGK’yı emeklilerimizin hayat kalitesini artıracak, arz odaklı hizmetlerle dinamik bir yapıya kavuşturuyoruz. Bu model kapsamında emeklilerimize yönelik sağlık hizmetlerinden sosyal etkinliklere kadar geniş bir yelpazede hizmetler sunulacak” değerlendirmesinde bulundu. “Emeklilerimizin yaşamlarını kolaylaştıracak teknolojik çözümleri devreye alacağız” SGK’nın uygulamaya koyacağı yeni hizmet modelinde her emeklinin hizmet merkezine gitmeden tek telefonla hızlıca ulaşabileceği, kurumun yetkin personelinden oluşacak emekli danışmanlarını görevlendireceklerini dile getiren Işıkhan, “Emeklilerimizin yaşamlarını kolaylaştıracak teknolojik çözümleri devreye alacağız. Online hizmetlerimizi genişleterek, işlemlerini daha hızlı ve kolay yapabilmelerini sağlayacağız. 81 ilde SGK İl Müdürlüklerinde emekli hizmet masası emeklilerimize özel hizmet sunmaktadır” şeklinde konuştu. “Son dönemlerde dijital alanda gerçekleştirdiğimiz yeniliklerle zaman ve paradan tasarruf sağlanmıştır” Bakan Işıkhan, göreve geldikleri andan itibaren en fazla önem verdikleri konuların başında dijital dönüşüm projeleri olduğunu söyleyerek, “Anlık olarak 400 bin adet talebi gerçekleştiren ve aylık yaklaşık 10 milyar talebe cevap verebilen bir bilişim altyapısına sahibiz. Bakanlığımız bilgi teknolojilerini etkin bir şekilde kullanarak, vatandaşlarımıza sunmuş olduğu hizmetleri ve bu hizmetlerin kalitesini sürekli artırmayı ve vatandaş memnuniyetini en üst seviyede tutmayı amaç edinmiştir. Kurumsal hizmetlerimizin kesintisiz, hızlı ve etkin sunulması, hizmet alan vatandaşların hastalık, yaşlılık, sağlık gibi temel haklarıyla ilgili memnuniyetleri açısından önem arz etmektedir. Son dönemlerde dijital alanda gerçekleştirdiğimiz yeniliklerle katma değeri yüksek hizmetler dijitalleştirilmiş, belge sayıları azaltılmış, zaman ve paradan tasarruf sağlanmıştır” diye konuştu. "SGK Co-Pilot uygulamasıyla veri ile karar alma, akıllı asistan, veri ile tahmin modelleme uygulamalarının etkinleştirilmesi amaçlanmaktadır" Kamu hizmetlerinen geliştirilmesi, ilgili hizmetlerin daha etkili, verimli, hızlı ve güçlü bir şekilde sunulabilmesi amacıyla iş ve işlemlere yapay zeka, büyük veri analizi ve makine öğrenmesi gibi teknolojilerle donatılmış SGK Co-Pilot adında yeni bir uygulama kazandırdıklarını da söyleyen Işıkhan, şu ifadelere yer verdi: “SGK Co-Pilot uygulaması ile kayıp, kaçak, suiistimal, anomali tespiti; veri ile karar alma, risk odaklı denetim, akıllı asistan, veri ile tahmin modelleme uygulamalarının etkinleştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu proje kapsamında verilerimiz üzerinden analiz yapılarak sağlık geri ödeme fatura maliyetlerinin düşürülmesi, sağlık fatura inceleme operasyon süreçlerinin kısaltılması, iş gücünün ve kaynakların doğru, etkin ve verimli kullanılması, sağlık geri ödeme süreçlerinin iyileştirilmesi, sağlık fatura inceleme ve ödeme süresinin hızlandırılması hedeflerinde bulunduk. Bu sistem en kısa sürede hayata geçirilecektir.” Konuşmanın ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, sendika başkanları ve ilgili sektör temsilcileriyle toplu fotoğraf çekildi.
Eskişehir Başkan Kurt: "Gençlerimizin enerjisi ve potansiyeli bizlere her zaman ilham vermiştir" Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımlayarak, "Bu özel gün, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük yolundaki kararlı duruşunun, gençlerimizin de bu yolda ne kadar önemli bir yere sahip olduğunun en büyük kanıtıdır" dedi. Başkan Kurt, yayımlamış olduğu mesajında, "Sevgili gençlerimiz, bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak bağımsızlık meşalesini yaktığı, milli mücadelemizin başladığı ve Türk gençliğine armağan ettiği 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı coşkuyla kutluyoruz. Bu özel gün, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük yolundaki kararlı duruşunun, gençlerimizin de bu yolda ne kadar önemli bir yere sahip olduğunun en büyük kanıtıdır. Odunpazarı’mızda, gençlerimizin enerjisi ve potansiyeli bizlere her zaman ilham vermiştir. Belediye olarak, gençlerimizin her alanda kendilerini geliştirebilmeleri için spor, sanat ve eğitim alanlarında sunduğumuz imkânları sürekli genişletiyoruz. Gençlerimiz bizim için sadece geleceğin büyükleri değil, aynı zamanda bugünün de aktif bireyleridir. Onların her türlü faaliyet içinde daha fazla yer almalarını sağlamak, bizlerin en temel görevlerinden biridir. Bu anlamlı günde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu toprakları vatan yapma uğrunda canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor; tüm gençlerimizin ve hemşehrilerimin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyor; gençlerimize sağlık, başarı ve mutluluk dolu bir gelecek diliyorum. Hep birlikte daha güçlü ve aydınlık yarınlara ulaşacağımıza yürekten inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Kayseri Evlilik Festivali heyecanı KUMSmall AVM’de başladı Kayseri’de düğün sezonu öncesinde KUMSmall AVM’de başlayan Evlilik Festivali’nde çiftler, düğünleri öncesinde A’dan Z’ye bütün ihtiyaçlarını karşılıyor. "Avrupa’nın ve Türkiye’nin En Büyük Mobilya AVM’si" özelliği taşıyan, 350 mağazası 300 bin metrekare kapalı alanı bulunan KUMSmall AVM’de düğün sezonu öncesinde evlilik heyecanı başladı. Düğün salonlarından gelinlikçilere, güzellik merkezlerinden düğün organizasyon firmalarına kadar düğün ve evlilikle alakalı her sektördeki firmaların stant açtığı festivale gelen çiftler, düğünleri öncesinde A’dan Z’ye ihtiyaçları olan her şeyi buradan karşılıyor. Evlilik Festivali kapsamında 18 ve 19 Mayıs tarihlerinde yapılacak etkinlikler arasında konserler, evlilikle ilgili söyleşiler, kına ekibi gösterileri, dans gösterisi, canlı müzik gibi etkinliklerin de bulunduğu festivalde, 19 Mayıs Pazar günü saat 17.00’de Willma Elles ve İpek Tanrıyar gibi ünlü mankenlerin de katılacağı bir defile gerçekleştirilecek. "KUMSmall alışveriş merkezi fuarlar ve festivaller merkezi olarak anılmaya devam edecek" Festival hakkında bilgiler veren KUMSmall AVM Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Sarıkaya, “KUMSmall alışveriş merkezi fuarlar ve festivaller merkezi olarak anılmaya devam edecek. Bunu daha da perçinliyoruz. Mobilya festivali ve Moda Show’dan sonra şimdi de evlilik festivalindeyiz. Bir taraftan halkımızın ve bölgemizin ihtiyaçlarını karşılamaya devam ederken, diğer taraftan da Kayseri’mizde ve bölgemizdeki vatandaşların sosyal, kültürel ve eğlence hayatına katkıda bulunmaya çalışıyoruz. 16-19 Mayıs tarihleri arasında evlilik festivalimiz var. Çiftlerimizin bir evlilik için damatlıktan gelinliğe, çiçekten, makyaja, düğün salonlarına, balayı tatiline ve hatta oturacakları konuta kadar tüm ihtiyaçlarını içeren güzel bir festival hazırladık. Özellikle cumartesi ve pazar günleri harika organizasyonlar var. Kına organizasyonundan tutun, defileye kadar etkinliklerimiz var. Konserlerimiz ve dans gösterilerimiz var. Eğlence alanımızda çocuklardan ve yetişkinlerden tutun, her kesime dokunmaya çalışıyoruz. Kayseri’de yapılmayanları yapmaya çalışıyoruz. KUMSmall AVM halkın ve bölgenin AVM’si. Bu AVM bir kişinin yatırımı değil, burada kendi ürettiğimiz mobilyalarımızı vitrine çıkartıyoruz. Evlilik Festivali ile beraber de mobilya ihtiyacı olan, evini yenileyen ve özellikle evlenecek çiftlerimizin mobilya ihtiyaçlarını festivalle beraber KUMSmall AVM’den karşılanmasını hedefliyoruz. Özellikle vatandaşlarımıza mobilya konusunda şunu söylemek istiyorum. Mobilyalar artık bir tercih nedeni oldu. Rengini, yastığını, tasarımını ve modelini belirliyorlar. Haliyle hazırda stokta olan ürünler çok kalmadı. Vatandaşların isteğine, seçtiği rengine ve talebine göre mobilya üretiliyor. Dolayısıyla temmuz, ağustos ve eylül ayında alacakları mobilyaların siparişlerini gelip bugünden sipariş etmeleri ve beğenmeleri hem zamanında teslimin hem de istedikleri şekilde rengini belirlenmesinin önünü açacak. Bu da bizim daha planlı üretim yapmamızı ve hammadde tedarik etmemizi sağlıyor. Burada da güzel bir birliktelik ortaya çıkıyor. Evlilik Festivali bu yıl daha renkli, önümüzdeki yılda da fuar formatına dönecek. Şehir dışından çok daha farklı firmaları burada görmeye başlayacağız. Kayseri’mizde de çok güzide firmaların olduğunu da gördük ve bundan çok mutlu olduk" ifadelerini kullandı. "Piyasa fiyatının daha da altında kampanyalar hazırlamalarını firmalarımızdan rica ettik" Sarıkaya; "İnsanları buraya davet ediyorsak farklı bir dokunuş sağlamamız gerekiyor. Sadece “indirim var” diyerek, göstermelik indirim olmuyor. Biz gerçekten piyasa fiyatının daha da altında kampanyalar hazırlamalarını firmalarımızdan rica ettik. Mobilyacılarımız özellikle düğün paketleri, çeyiz setleri veya bireysel takımlar anlamında belli modelleri seçerek indirimleri gerçekten yaptılar. Festivalimize katılan düğün salonları, organizasyon şirketleri gerçekten bunu önemsiyorlar. Biz de iyi bir duyuru yaptık. Hem sosyal medya aracılığıyla hem de belediyelerde nikah günü alanlara ulaşmaya çalıştık. 50 binin üzerinde SMS gönderdik. Bir hareket gerekiyor. İnsanların ihtiyaçları var ama akıllarına düşürmek gerekiyor. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. Bunlar AVM’ye, sektöre, şehre ve bölgeye hareket katan etkinliklerdir" diye konuştu. (AG-
İstanbul Bakan Bolat, İsrail ile ticaretin durdurulmasına ilişkin konuştu Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İsrail ile ticaretin durdurulması ile ilgili olarak, ‘‘Bu konu siyasi istismar konusu yapıldı. 2 Mayıs tarihinde İsrail’in ateşkese yanaşmadığının görülmesi üzerine İsrail ile ticareti durdurma kararı alındı. Ticaret Bakanlığı olarak bu kararı uyguladık. İsrail enflasyon artışı ve mal bulamama gibi konularda ciddi sıkıntılar çekti’’ dedi. Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi, Turkuvaz Medya Merkezi Konferans Salonu’nda Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, zirve kapsamında katıldığı oturumda Türkiye’nin ekonomik verilerine ilişkin bilgi verdi. Bakan Bolat, İsrail ile ticaretin kesilmesi ile ilişkin açıklamasında da ‘‘Konuyu siyasi istismar haline getirmek isteyenler oldu. 2 Mayıs itibariyle İsrail ile ticaret yapılmamaktadır. Türkiye olarak saldırıların başladığı andan itibaren tutarlı bir politika izledik’’ ifadelerini kullandı. Bakan Bolat, fahiş fiyat, stokçuluk gibi uygulamalarla ilgili de konuştu. Bolat, fahiş fiyat ve stokçuluk gibi uygulamalar ile ilgili olarak da caydırıcı cezaların olacağını belirtti. ‘‘İsrail enflasyon artışı ve mal bulamama gibi konularda ciddi sıkıntılar çekti’’ İsrail ile ticaretin durdurulması konusuna da değinen Bolat, ‘‘Bu konu Türkiye’de seçim döneminde siyasette istismar konusu yapıldı. Ülke olarak birlik beraberlik içinde bu konunun çözülmesi gerekirken istismarcı bir siyaset aracı haline getirildi. Hükümetimiz buna istismar aracı olarak görseydi seçimden önce ticareti durdururdu. Filistinliler ile 1 milyar dolarlık ticaretiz var. İsrail üzerinden aldıklarıyla da toplam 2 milyar dolarlık ticaretimiz vardı. Filistin Milli Ekonomi Bakanlığı ile görüşerek hükümetimiz kısmi olarak ihracatı durdurmuştu. İstismarcı tavırlar devam edildiğinde doğru bilgilerle cevap verdik. 2 Mayıs tarihinde İsrail’in ateşkese yanaşmadığının görülmesi üzerine İsrail ile ticareti durdurma kararı alındı. Ticaret Bakanlığı olarak bu kararı uyguladık. İsrail enflasyon artışı ve mal bulamama gibi konularda ciddi sıkıntılar çekti. Türkiye’den bir günde malını ekonomik fiyata alabiliyordu’’ diye konuştu. ‘‘İhracat hedefimiz geçerliliğini koruyor, revize yapılmadı’’ İsrail ile ticareti durdurduk ama ihracat hedefi rakamlarımız aynı şekilde diyerek konuşmasına devam eden Bakan Bolat, ‘‘Uzak ülkeler stratejisi ve İslam ülkeleri ile ticareti geliştirme stratejisi öncelikli durumda. Yılın ikinci yarısında AB pazarlarından talepte artış bekliyoruz. Körfez ülkelerine yönelik ihracatımızda artış var. Türki Cumhuriyetlere ihracatımızda artış var. ABD’ye ihracatımızı artırıyoruz. 267 milyar dolar mal ihracatı ve 110 milyar dolar hizmet ihracatı hedefimiz geçerliliğini koruyor, hedeflerimizde revize yapılmadı’’ dedi. Türkiye’nin 220 ülkeye 12 bin kalem ürün ihracatı yaptığını söyleyen Bakan Bolat, Türkiye ekonomisini veya iktidarı kötülemek için ’ekonomik krizde’, ’sanayi bitti’ falan tezviratları yapılıyor. Bunlar külliyen, yalan’’ ifadelerini kullandı. "Son 4 senede Türkiye’nin ABD’ye ihracatı yüzde 46 arttı" ABD ile ticaretin arttığına da vurgu yapan Bakan Bolat, ‘‘Son 4 senede Türkiye’nin ABD’ye ihracatı yüzde 46, karşılıklı toplam ticaret yüzde 41 oranında arttı. Geçen hafta ABD’deydik, bazılarını korku sarmıştı. Türkiye’yle İsrail arasındaki ilişkilerin gergin olması nedeniyle ve ticaretteki uyguladığımız ’ticaretin durdurulması’ kararı üzerine işte ’mahvolduk’ gibi şeyler söylenmişti. Tam tersine ABD’de biz çok sıcak karşılandık. Mesela iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin yürütüldüğü bir komite var; Ticaret ve Yatırım Komitesi. 7 yıl aradan sonra üç hafta önce bu konuda Ankara’da toplantısını yaptık. Geçen hafta perşembe günü Türk-ABD Kongresi, Türk Amerikan iş alemini bir araya getiren yıllık toplantı 5 yıl aradan sonra yine Washington DC’de yapıldı. Türkiye’yle iş yapmak konusunda hem ABD hükümetinde iştah var, hem ABD’li iş ve yatırım çevrelerinde o konuda istek var’’ şeklinde konuştu. Fahiş fiyat ve stokçulukta cezalar artıyor Bakan Bolat fahiş fiyat ve stokçuluğa karşı yeni yasaların yolda olduğunu da ifade ederken, ‘‘81 bin işletme ve 580 bin ürün denetlemeleri yapıldı. Geçen yıl İç Ticaret Genel Müdürlüğü üzerinden karaborsa, stokçuluk, haksız fiyat, fahiş fiyat denetlemelerinde 850 milyon lira; tüketici korunmasında da zararlı ürünler, aldatıcı reklamlar, sağlığa zararlı ürün konularında ise 1.2 milyar lira ceza kesildi. Rekabet Kurulu da geçen yıl 2,6 milyar lira ceza kesti, rekabete aykırı işlem yapan firmalara. TBMM’de; rekabetin korunması kanunu, tüketicinin korunması kanunu, stokçuluk ve fahiş fiyat ile ilgili düzenlemeler yapılacak, cezalarda ciddi artışlar meydana gelecek. Buradaki amaç caydırıcılık. Ticaretin piyasa şartları içinde yapılmasını, tüketicinin alım gücünün daraltılmamasını, fahiş fiyat ile istismar edici uygulamalara gidilmemesini amaçlıyoruz’’ açıklamalarında bulundu.