POLİTİKA - 27 Mart 2017 Pazartesi 21:28

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Galatasaray'daki FETÖ ihraçlarıyla ilgili flaş açıklama

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Galatasaray'daki FETÖ ihraçlarıyla ilgili flaş açıklama

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, canlı yayında Galatasaray'daki gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Show TV-Habertürk TV-Bloomberg HT ortak canlı yayınında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, firari Hakan Şükür ve Arif Erdem’in FETÖ mensubiyetleri dolayısıyla Galatasaray kulübünden ihraçlarının reddedilmesi, ardından da aidat gerekçesiyle üyelikten atılmalarına ilişkin, “Sadece aidata dayalı bir olay olarak değerlendirilmesi bana çok hafif geliyor” dedi. Aidatla atılmayı “süreci geçiştirme” olarak yorumlayan Erdoğan, ihraç taleplerinin reddedilmesinin ardından salonda yaşanan sevinci ise, “çirkin yaklaşımlar” diye değerlendirdi. 

18 yaşındaki gençlerimize büyük bir hakaret olarak görüyorum

Yeni sistemde 18 yaşındaki gençlere seçilme hakkının verilmesine ilişkin eleştirileri yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapılan eleştirileri 18 yaşındaki gençlerimize büyük bir hakaret olarak görüyorum. Kaldı ki 18 yaş olarak sınırlı değildir. Şimdi ise 18-25 yaş arası gençlik bundan istifade edecek. Bu yaş grubunda AB’nin ortalaması yüzde 73. Biz bu işe çok çok geç kaldık. Fatih’e bakıyorsun 21 yaşında çağ kapatıp çağ açıyor. Seçme yaşı olarak 18’i veriyorsun, seçilme olarak vermiyorsun. Bakan olmaya bakıyorsun, 22-25 yaşında bakanlar tanıyorum ben. Niye gençlerimize güvenmiyoruz ya? Diyor ki vekil olacak. Olduktan sonra 2 senede emeklilik hakkını kazanacak. Ayda 10 bin lira maaş alacak ve emekliliğini böyle devam ettirecek. Bir defa 23 yıl prim ödeyecek. Erkeklerde 65 yaşına gelmeden maaş alamaz. Bayanlarda da 60. Ondan önce alamaz. Parlamento görevini askerlikten daha kolay görmüyorum. Kaç kişi burada muaf olacak. 3 kişi, 5 kişi. Burada milletvekiline böyle bir hakkın tanınmasını ben vatani bir görev olarak düşünüyorum" dedi.

"16 Nisan'dan sonra Kasım 2019'a kadar ben zaten görevimin başındayım"

Referandumun ardından hükümetin görevine devam edeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mevcut anayasada 104. madde. Orada cumhurbaşkanının görev alanları bellidir. Gelecek olanda da bellidir. 5 yıl güvenoyu, millet sandığa gider ve sandıkta kararını verir. Şu anda olduğu gibi. Belki Kılıçdaroğlu'nu rahatsız eden odur. Akşam yat, sabah kalk gensoru yok artık. 16 Nisan'da milletimiz 'evet' derse hükümetler gensoru belasından kurtulacak. Çünkü çalıştırmıyor. İkide bir güvenoyu yok. 5 yılda bir sandığa gelir, millet kal derse kalırsın, değiş derse değişirsin. 16 Nisan'dan sonra Kasım 2019'a kadar ben zaten görevimin başındayım. Bir değişiklik olmayacak. Hükümet de görevinin başında. Şu anda yasalar neyse, yine bu yasalar çerçevesinde adımını atacaktır” ifadelerini kullandı.

“Trump'ın atmak istediği adım engellendi”

Meclis denetimi ille ilgili yapılan eleştirileri Trump örneği ile yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ABD'de Trump sağlık reformuyla ilgili ne dedi, 'kaldıracağım' dedi. Ne oldu? Kaldırabildi mi? Kendi partisi aleyhte aldığı kararlarla şu anda Trump'ın bu adımı engellendi. Belki de Obama veya onun partisi işbaşında kalsaydı Obama'nın attığı adım devam edecekti. Trump'ın atmak istediği adım engellendi. Denetim gücü var demek. Kendi partiniz de olsa parlamentonun işine gelmiyorsa sizi engelleyebilirler. Bu kurumların hepsi anayasa teminatı altındadır. Bunlarla ilgili 'keyfim elverdi' diye bir şey yok" diye konuştu.

“Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi yok, yalan söyleme”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni sistemde cumhurbaşkanının TBMM’yi fesih edebileceğine ilişkin sözlerini değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun 18 maddeden haberi yok. Cumhurbaşkanı 5+5 iki dönem seçilir. Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi yok. Dürüst ol, yalan söyleme. Dinleyenler de zannediyor ki cumhurbaşkanının fesih yetkisi var. Böyle bir şeyi niye söylüyorsun? Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi yoktur. Meclisin bir erken seçim yapma yetkisi var mıdır? Meclisin böyle bir karar alma yetkisi var. Ama bunu Meclis alır. OHAL ile ilgili olarak cumhurbaşkanı, tamam OHAL kararı için adım atar. Ama bunu attığı zaman Meclise gider ve Meclis bu OHAL kararını ne yapar, onar veya onaylamaz. Onadığı takdirde OHAL devreye girer. Onaylamazsa devreye girmez. Cumhurbaşkanı kararnamelerinin ne yasa ne de anayasa üzerinde hükmü yoktur. Hakkında anayasal ya da yasal bir madde varsa kararname çıkaramaz cumhurbaşkanı. Güçlü, denetim mekanizması ağır olan bir parlamento var” ifadelerini kullandı.

“Sınırsız başkan yardımcısı atamaktan bahsediyor, böyle çocukça bir yaklaşım olur mu?”

CHP liderinin yeni sistemle cumhurbaşkanının sınırsız başkan yardımcısı atayabileceğine ilişkin iddialarını da yalanlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sınırsız başkan yardımcısı atamaktan bahsediyor. Bin 500'e kadar başkan yardımcısı. Böyle çocukça bir yaklaşım olur mu? Biz 36 bakanla devraldık ve aldığımız 36 bakanla, başbakan dahil 25 kişilik kabine oluştu o zaman. Şu anda da ya 27'dir ya 28. Herkese lütufta bulunan iktidarlar oluşturmadık. Tek başına hükümetin güzelliği burada. Mevcut kabine, mevcut hükümet 2019 Kasım'ına kadar bu işi hayırlısıyla götürecektir. Hükümet kabinede değişiklikler yapabilir, birleştirebilir, şu olur, bu olur. Mevcut hükümetin tasarrufudur. Benim bir tasarrufum yok. Hükümetle bazı görüşmeler yaparak yenilemelere gidilir gidilmez, Sayın Başbakan'la aramızdaki görüşmeyle alakalı bir konudur. Şahsımla tasarruf yapamam” diye konuştu.

27 Mart 1994’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinin üzerinden 23 yıl geçtiği hatırlatılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul gibi bir muhteşem şehre 1994'ün 27 Mart'ında belediye başkanı olarak göreve başlamak mutluluk vesilesiydi. CHP'den devraldık. O zaman İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2.5 milyar dolar borcu vardı. Sadece finans olayı değil, İstanbul susuzdu, çöp dağları vardı, hava kirliliği vardı. Finans yönetiminin yanında insan yönetimini ele aldık ve tabii insan yönetimiyle finans yönetimi başarılı şekilde ele alınınca süratle mesafe aldık. O zamanlar doğalgaz İstanbul'un geneline yaygınlaşmış değildi. 50 bin haneye ulaşmıştı ve 'süratle hava kirliliğini çözebilmek için doğalgazı yaygınlaştırmak gerekir' dedik ve ana hatları yaygınlaştırmak için adımlarımızı attık. Öbür taraftan çöp dağlarını yok etmeye başladık. Suda bir sektör oluşmuştu. Nasıl benzin istasyonları varsa su satış istasyonları vardı. Plastik bidonlar o ara ciddi manada yaygınlaşmıştı. Çünkü evde su akmıyor. Istranca Dağları'ndan su getirdik” dedi.

“Kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notların hiçbirisi tutmadı”

Türkiye'nin ciddi bir sıçramanın içinde olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye'de yükselişi bunların kabul etmesi mümkün değil. Büyüme oranlarına bakıyorsun Avrupa ülkelerinden daha iyi konumdayız. Türkiye yatırımlarını durdurmuyor. Bunların işine gelmiyor. Kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notların hiçbirisi tutmadı, hiçbirisi Türkiye'ye yatırımı durdurmadı. Kanal İstanbul'a başlayacağız. Bunların altyapısı hazır. Bu adımları atmak için 'tek adam anlayışı' diyorlar ya, o değil. İstişareye dayalı bir otoritenin oluşması önemli. Bu olduğu zaman çift başlılık olmaz. O zaman da netice alırsınız. Avrupa bu gidişimizi kendisi için en büyük tehlike görüyor. Kanal İstanbul'da bunlar hızla devam ediyor” ifadelerini kullandı.

"Beğenirsin beğenmezsin 14 yıldır hizmet verdim, hangi hayat tarzına müdahale ettik?"

İsviçre’de açılan skandal pankart üzerinden ‘hayır’ oyu verecek olanlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “'Hayır' diye düşünenlere şunu söyleyeceğim. İsviçre'de senin cumhurbaşkanının posterini İsviçre Parlamentosunun önünde sergileyip, şakağına silah dayayan ve o organizasyonu yapan, onların sosyalist partisi ile Türkiye'deki PKK, DHKP-C uzantıları birlikte yapıyorlar ve onların polislerinin nezaretinde yapıyorlar. Ya utanmayacak mısınız? Bunu yapıyorlar ya. Ben senin cumhurbaşkanın olarak, beğenirsin beğenmezsin 14 yıldır hizmet verdim, veriyorum. Yaptığımız hizmetler ortada. Şöyle bir başımızı iki elimizin arasına alalım ya. Ne yaptık? Hangi hayat tarzınıza müdahale ettik? Tam aksine bizim hayat tarzımıza müdahale edildi. Bunları sabırla geçiştirdik. Birçok arkadaşımın kızları, vesaire bu ülkede kendi ülkemde üniversitelerde okuyamadı. İnancı gereği başını örtmek istedi, örtemedi. Kızlarımı mecburen ABD'ye gönderdim. İmkanım vardı gönderdim. Ama bunlar kalmadı. Bütün evlatlarımız istedikleri üniversiteye gidiyor. Kol kola caddelerde her yerde görüyorum. Neydi derdiniz ya? Tutturmuşlar 'tek adam'. Tek adam arıyorsa cumhuriyet tarihine bir bak. Gazi Mustafa Kemal tek başına yönetmedi mi? Biz öyle yönetelim derdinde değiliz. Ama İnönü'yle kavgalıydı. Onlar dahi geçinemediler. Gelelim İnönü'ye. İnönü aynı durumu yaptı ve başbakanıyla geçinemedi” dedi.

"Almanya'da polis araçlarının içinde terör örgütü mensupları oturuyor"

Almanya’nın Bild gazetesinin attığı ‘Atatürk’ manşeti ve Almanya’nın son dönemdeki tutumunu eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Polis araçlarının içinde terör örgütünün mensupları oturuyor ve oradan teröristbaşının posterlerini sallıyorlar. Araç polis aracı. Elimizde belgeleri var. Kalkıp da BND'nin 'onun arkasında onu görmüyoruz' demesi onu haklı çıkarmaz. 15 Temmuz darbesini sağlıklı şekilde görmeyenin sağlığından şüphe ederiz. Bütün belgeler, her şey içeride. Bütün failler cezaevinde, sen kalkıyorsun arkasında onun olduğunu zannetmiyorum diyorsun. Atatürk'ün hafıza kayıtlarını okuyacak kadar özellikleri mi var? Ne alakası var bunun Atatürk'le. Türkçe öğrenmeye başlamışlar. Bunun, bunlarla alakalı yanı manidar. Atatürk'le bu görüşmeyi nasıl yaptılar? Tam aksi ben desem ki Atatürk kalksa bu düzenlemeye kendisi de böyle yaşadığı için evet derdi. Çünkü Atatürk bizim yapmak istediğimizi yaptı. İnönü ile geçinemedi. En önemli mesai arkadaşıydı. O da damdan düşenlerdendi” ifadelerini kullandı.

"16 Nisan Türkiye'nin milli ve yerli reformu olacak"

16 Nisan’ın Türkiye'nin milli ve yerli reformu olacağına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İthal değil. O yüzden Türk tipi başkanlık sistemi ifadesini kullandım. Bunu kanunlarla güçlendireceğiz. İkide bir kararname alıyorlar ağızlarına. Mesele kararname değil. İstikrarın olmadığı yerde başarıyı yakalayamayız. Meclisin Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisi iptal ediliyor. Artık Meclis KHK veremeyecek. Güvenoyu, gensoru kalkıyor. Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla Meclisin denetlemesi güçlendiriliyor. Cumhurbaşkanı ve başbakanın yetkileri birleştiriliyor. Cumhurbaşkanı hiçbir zaman yüzde 50'nin altında oyla seçilemez. Birinci turda seçilemezse ikinci tura iki kişi kalıyor. O iki kişiden de en fazla oyu alan kimse o seçiliyor. Bu da 50'nin altında yok demektir. Şu andaki durumda vatana ihanetten Yüce Divan'a gidiyoruz ama şimdi vatana ihanetin ötesinde işlenen her suçtan dolayı belirlenen oranlar yakalanırsa cumhurbaşkanı ve kabine uygulamaları Yüce Divan'a gider” ifadelerini kullandı.

"PYD-YPG Münbiç'te kalmayacak, 16 Nisan bu açıdan önem arz ediyor"

Suriye’de yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Suriye ile alakalı olarak askeri noktada üç Genelkurmay Başkanı birbirleriyle görüştü Antalya'da. Ve görüşmeleri onlar kendi aralarında devam ettiriyorlar. Askeri olarak görüşüldüğü için bilgiler geliyor. Bab'dan sonra Münbiç'e şu anda yaklaşmış durumdayız. Daha önce Sayın Obama'ya söylediğim şeyler vardı. PYD-YPG bunlar Münbiç'te kalmayacak. Burası Arap toprağıdır. Burayı terk etmesi lazım. Bu ikisi de terör örgütüdür. 'Terör örgütüyle iş tutmanızı NATO içindeki stratejik ortaklığımıza uygun görmüyoruz. Siz bir terör örgütüyle iş tuttuğunuz zaman uluslararası hukuk açısından uygun değil.' Maalesef bu konuda mesafe alabilmiş değiliz. İki terör örgütüne de ciddi manada silah veriliyor. Bunların bazı silahları da DEAŞ'a geçiyor. İnsani yardım adı altında Münbiç'te bayrak dalgalandırmalar doğru değil. Bunları da arkadaşlarımızla değerlendiriyoruz. 16 Nisan bu konuda da önem arz ediyor. Ülkemizde 3 milyon Suriyeli var. Bu insanlara kapımızı kapatamayız ki. Çadırlarda, konteynerlerde beslemektense bizim şu ana kadar STK'larla beraber yaptığımız destek 25 milyar dolardır. Avrupalılara söylediğimizde '3 milyar euro Temmuz başı vereceğiz, 3 milyar euro da arkasından vereceğiz' dediler. Verdiler mi? Yalan. 725 milyon euro UNESCO'dan geliyor, başka bir şey yok. BM Konseyinden de 550 milyon dolar bir para geldi o kadar.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul ArnAkademi ile YKS ve LGS yolculuğunda dijital güç Arnavutköy’de Arnavutköy Belediyesi’nin eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek amacıyla hayata geçirdiği dijital eğitim platformu ArnAkademi, düzenlenen lansman programıyla tanıtıldı. Tamamen ücretsiz olarak sunulan platform, LGS ve YKS’ye hazırlanan öğrenciler için güçlü, erişilebilir ve çağın ihtiyaçlarına uygun bir eğitim desteği sunacak. Arnavutköy Belediyesinin eğitim alanındaki vizyon projeleri arasında yer alan ArnAkademi’nin tanıtım programı, Nuri Pakdil Kültür ve Sanat Merkezinde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Gerçekleşen programa; Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu, Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. ‘’Bu proje gençlerimizin sesine kulak verilerek hayata geçti" Programda konuşan Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, ArnAkademi’nin gençlerin talep ve beklentileri doğrultusunda şekillenen bir proje olduğuna dikkat çekti. Dijital çağın imkânlarını eğitimle buluşturmayı hedeflediklerini vurgulayan Candaroğlu, "ArnAkademi; geleneksel belediyecilik anlayışının ötesine geçen, gençlerimizin her an yanında olacak bir eğitim yol arkadaşıdır. Bu platformla, öğrencilerimizin sınav yolculuğunda yalnız olmadıklarını hissettirmek istiyoruz" dedi. Sınav sürecinde güçlü ve erişilebilir destek ArnAkademi’nin telefon, tablet ve bilgisayar üzerinden her an erişilebilen bir dijital eğitim platformu olduğunu belirten Candaroğlu, yapay zekâ destekli altyapısıyla öğrencilerin sınavlara hazırlık süreçlerine sistemli katkı sunduğunu ifade etti. Platformda, 8. sınıf ve tüm lise müfredatını kapsayan 2 bini aşkın konu anlatım videosu ile 100 binden fazla çözümlü soru yer aldığı bilgisi paylaşıldı. Motivasyonu artıran altın puan sistemi Platformda yer alan ödüllendirme sistemiyle öğrencilerin çalışma motivasyonunun desteklendiğini belirten Candaroğlu, "Öğrencilerimiz soru çözdükçe altın puanlar kazanacak, bu puanlarla kitap ve çeşitli hediyelere ücretsiz olarak ulaşabilecek. Böylece başarıyı teşvik eden sürdürülebilir bir öğrenme ortamı oluşturuyoruz" ifadelerini kullandı. "Bu fırsatın kıymeti bilinmeli" Programda konuşan Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu ise, ArnAkademi’nin ilçenin akademik gelişimi açısından son derece değerli bir kazanım olduğunu vurguladı. Öğrencilerin sınavlara hazırlık sürecinde ulaşmakta zorlandıkları önemli bir imkânın belediye tarafından ücretsiz sunulduğunu belirten Hersanlıoğlu, bu fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Eğitimin yalnızca akademik başarıyla sınırlı olmadığını dile getiren Hersanlıoğlu, gençlere sabır, saygı ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri yönünde tavsiyelerde bulundu. Zengin ve akıllı içerik yapısı ArnAkademi, öğrencilerin sınav hazırlık sürecini bütüncül bir yaklaşımla destekleyen güçlü bir içerik altyapısına sahiptir. Platformda; LGS ve YKS’ye yönelik tüm 8. sınıf ve lise müfredatını kapsayan konu anlatım videoları, branş bazlı ders içerikleri, yüz bini aşkın çözümlü soru, konu tarama testleri ve performans takip uygulamaları yer almaktadır. Yapay zeka destekli sistem sayesinde öğrencilerin doğru-yanlış analizleri yapılarak eksik konular tespit edilmekte, kişiye özel çalışma önerileri sunulmaktadır. Soru çözdükçe kazanılan altın puanlar ile öğrenme süreci teşvik edilirken, öğrencilerin motivasyonu sürekli canlı tutulacak. ArnAkademi, Arnavutköy’de eğitimde dijital dönüşümün güçlü bir adımı olarak öğrencilerin hizmetine sunuldu.
Rize Rize’de satılan çay fabrikasının işçilerinin tazminat pazarlığı Lipton Rize’deki çay fabrikasını Özgür Çay’a satınca işçilerle tazminat pazarlığı başladı. Geçtiğimiz aylarda Lipton’un bölgedeki çay fabrikalarını devralan Özgür Çay, çay fabrikalarında çalışan yaklaşık 220 personelin tamamını işten çıkarma kararı aldı. Edinilen bilgilere göre, Özgür Çay yetkilileri bugün Pazar ilçesinde bulunan Hamdiye Çay Fabrikası’nda işçilerle bir araya gelerek, arabulucu ve avukatlar eşliğinde iş akitlerinin feshedileceğini personele iletti. Görüşmede, işçilere doğan tazminat haklarının ise taksitler halinde ödenmesi teklif edildi. İşçiler, bu teklifi kabul etmediklerini belirterek duruma tepki gösterdi. Kararın ardından fabrika önünde toplanan işçiler, basın açıklaması düzenledi. Lipton bünyesinde 19 yıldır çalıştığını ifade eden Serdar Fatih Kabaoğlu, kendilerine işten çıkarılacaklarının bildirildiğini belirterek, "İşçilere tazminatının tek seferde ödenmesi gerekiyor ancak Özgür Çay’ın avukatları ’Şirketi kapattık, sizin haklarınızı da taksitli bir şekilde ödemek istiyoruz’ dediler. Bizimle birebir görüşüp kağıtları imzalatmak istediler. Biz de avukatlarımıza sorduk ve bilgi aldık. İmza atmamamız halinde tazminatlarımızı yıl sonuna kadar toplu şekilde almamız gerektiğini öğrendik. Arabulucular bizimle biraz tehditvari konuştular. Orada da çalışanlar biraz gerildi. Haklarımızı biliyoruz ve bu teklifi kabul etmiyoruz" dedi. Lipton’da 15 yıldır çalışan Hüseyin Baştopçu ise işten çıkarma kararının kendilerine iletildiğini belirterek, "Tazminatlarımızın 3 ila 5 taksit arasında ödenmesi teklif edildi. Aksi durumda ’mahkeme’ imasıyla karşılaştık. Bu yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Yaşanan mağduriyetin bir an önce giderilmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı. İşçiler, tazminat haklarının tek seferde ve eksiksiz ödenmesi gerektiğini vurgularken, sürecin takipçisi olacaklarını ve haklarını sonuna kadar arayacaklarını dile getirdi.