POLİTİKA - 27 Mart 2017 Pazartesi 21:28

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Galatasaray'daki FETÖ ihraçlarıyla ilgili flaş açıklama

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Galatasaray'daki FETÖ ihraçlarıyla ilgili flaş açıklama

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, canlı yayında Galatasaray'daki gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Show TV-Habertürk TV-Bloomberg HT ortak canlı yayınında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, firari Hakan Şükür ve Arif Erdem’in FETÖ mensubiyetleri dolayısıyla Galatasaray kulübünden ihraçlarının reddedilmesi, ardından da aidat gerekçesiyle üyelikten atılmalarına ilişkin, “Sadece aidata dayalı bir olay olarak değerlendirilmesi bana çok hafif geliyor” dedi. Aidatla atılmayı “süreci geçiştirme” olarak yorumlayan Erdoğan, ihraç taleplerinin reddedilmesinin ardından salonda yaşanan sevinci ise, “çirkin yaklaşımlar” diye değerlendirdi. 

18 yaşındaki gençlerimize büyük bir hakaret olarak görüyorum

Yeni sistemde 18 yaşındaki gençlere seçilme hakkının verilmesine ilişkin eleştirileri yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapılan eleştirileri 18 yaşındaki gençlerimize büyük bir hakaret olarak görüyorum. Kaldı ki 18 yaş olarak sınırlı değildir. Şimdi ise 18-25 yaş arası gençlik bundan istifade edecek. Bu yaş grubunda AB’nin ortalaması yüzde 73. Biz bu işe çok çok geç kaldık. Fatih’e bakıyorsun 21 yaşında çağ kapatıp çağ açıyor. Seçme yaşı olarak 18’i veriyorsun, seçilme olarak vermiyorsun. Bakan olmaya bakıyorsun, 22-25 yaşında bakanlar tanıyorum ben. Niye gençlerimize güvenmiyoruz ya? Diyor ki vekil olacak. Olduktan sonra 2 senede emeklilik hakkını kazanacak. Ayda 10 bin lira maaş alacak ve emekliliğini böyle devam ettirecek. Bir defa 23 yıl prim ödeyecek. Erkeklerde 65 yaşına gelmeden maaş alamaz. Bayanlarda da 60. Ondan önce alamaz. Parlamento görevini askerlikten daha kolay görmüyorum. Kaç kişi burada muaf olacak. 3 kişi, 5 kişi. Burada milletvekiline böyle bir hakkın tanınmasını ben vatani bir görev olarak düşünüyorum" dedi.

"16 Nisan'dan sonra Kasım 2019'a kadar ben zaten görevimin başındayım"

Referandumun ardından hükümetin görevine devam edeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mevcut anayasada 104. madde. Orada cumhurbaşkanının görev alanları bellidir. Gelecek olanda da bellidir. 5 yıl güvenoyu, millet sandığa gider ve sandıkta kararını verir. Şu anda olduğu gibi. Belki Kılıçdaroğlu'nu rahatsız eden odur. Akşam yat, sabah kalk gensoru yok artık. 16 Nisan'da milletimiz 'evet' derse hükümetler gensoru belasından kurtulacak. Çünkü çalıştırmıyor. İkide bir güvenoyu yok. 5 yılda bir sandığa gelir, millet kal derse kalırsın, değiş derse değişirsin. 16 Nisan'dan sonra Kasım 2019'a kadar ben zaten görevimin başındayım. Bir değişiklik olmayacak. Hükümet de görevinin başında. Şu anda yasalar neyse, yine bu yasalar çerçevesinde adımını atacaktır” ifadelerini kullandı.

“Trump'ın atmak istediği adım engellendi”

Meclis denetimi ille ilgili yapılan eleştirileri Trump örneği ile yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ABD'de Trump sağlık reformuyla ilgili ne dedi, 'kaldıracağım' dedi. Ne oldu? Kaldırabildi mi? Kendi partisi aleyhte aldığı kararlarla şu anda Trump'ın bu adımı engellendi. Belki de Obama veya onun partisi işbaşında kalsaydı Obama'nın attığı adım devam edecekti. Trump'ın atmak istediği adım engellendi. Denetim gücü var demek. Kendi partiniz de olsa parlamentonun işine gelmiyorsa sizi engelleyebilirler. Bu kurumların hepsi anayasa teminatı altındadır. Bunlarla ilgili 'keyfim elverdi' diye bir şey yok" diye konuştu.

“Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi yok, yalan söyleme”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni sistemde cumhurbaşkanının TBMM’yi fesih edebileceğine ilişkin sözlerini değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun 18 maddeden haberi yok. Cumhurbaşkanı 5+5 iki dönem seçilir. Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi yok. Dürüst ol, yalan söyleme. Dinleyenler de zannediyor ki cumhurbaşkanının fesih yetkisi var. Böyle bir şeyi niye söylüyorsun? Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi yoktur. Meclisin bir erken seçim yapma yetkisi var mıdır? Meclisin böyle bir karar alma yetkisi var. Ama bunu Meclis alır. OHAL ile ilgili olarak cumhurbaşkanı, tamam OHAL kararı için adım atar. Ama bunu attığı zaman Meclise gider ve Meclis bu OHAL kararını ne yapar, onar veya onaylamaz. Onadığı takdirde OHAL devreye girer. Onaylamazsa devreye girmez. Cumhurbaşkanı kararnamelerinin ne yasa ne de anayasa üzerinde hükmü yoktur. Hakkında anayasal ya da yasal bir madde varsa kararname çıkaramaz cumhurbaşkanı. Güçlü, denetim mekanizması ağır olan bir parlamento var” ifadelerini kullandı.

“Sınırsız başkan yardımcısı atamaktan bahsediyor, böyle çocukça bir yaklaşım olur mu?”

CHP liderinin yeni sistemle cumhurbaşkanının sınırsız başkan yardımcısı atayabileceğine ilişkin iddialarını da yalanlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sınırsız başkan yardımcısı atamaktan bahsediyor. Bin 500'e kadar başkan yardımcısı. Böyle çocukça bir yaklaşım olur mu? Biz 36 bakanla devraldık ve aldığımız 36 bakanla, başbakan dahil 25 kişilik kabine oluştu o zaman. Şu anda da ya 27'dir ya 28. Herkese lütufta bulunan iktidarlar oluşturmadık. Tek başına hükümetin güzelliği burada. Mevcut kabine, mevcut hükümet 2019 Kasım'ına kadar bu işi hayırlısıyla götürecektir. Hükümet kabinede değişiklikler yapabilir, birleştirebilir, şu olur, bu olur. Mevcut hükümetin tasarrufudur. Benim bir tasarrufum yok. Hükümetle bazı görüşmeler yaparak yenilemelere gidilir gidilmez, Sayın Başbakan'la aramızdaki görüşmeyle alakalı bir konudur. Şahsımla tasarruf yapamam” diye konuştu.

27 Mart 1994’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinin üzerinden 23 yıl geçtiği hatırlatılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul gibi bir muhteşem şehre 1994'ün 27 Mart'ında belediye başkanı olarak göreve başlamak mutluluk vesilesiydi. CHP'den devraldık. O zaman İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2.5 milyar dolar borcu vardı. Sadece finans olayı değil, İstanbul susuzdu, çöp dağları vardı, hava kirliliği vardı. Finans yönetiminin yanında insan yönetimini ele aldık ve tabii insan yönetimiyle finans yönetimi başarılı şekilde ele alınınca süratle mesafe aldık. O zamanlar doğalgaz İstanbul'un geneline yaygınlaşmış değildi. 50 bin haneye ulaşmıştı ve 'süratle hava kirliliğini çözebilmek için doğalgazı yaygınlaştırmak gerekir' dedik ve ana hatları yaygınlaştırmak için adımlarımızı attık. Öbür taraftan çöp dağlarını yok etmeye başladık. Suda bir sektör oluşmuştu. Nasıl benzin istasyonları varsa su satış istasyonları vardı. Plastik bidonlar o ara ciddi manada yaygınlaşmıştı. Çünkü evde su akmıyor. Istranca Dağları'ndan su getirdik” dedi.

“Kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notların hiçbirisi tutmadı”

Türkiye'nin ciddi bir sıçramanın içinde olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye'de yükselişi bunların kabul etmesi mümkün değil. Büyüme oranlarına bakıyorsun Avrupa ülkelerinden daha iyi konumdayız. Türkiye yatırımlarını durdurmuyor. Bunların işine gelmiyor. Kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notların hiçbirisi tutmadı, hiçbirisi Türkiye'ye yatırımı durdurmadı. Kanal İstanbul'a başlayacağız. Bunların altyapısı hazır. Bu adımları atmak için 'tek adam anlayışı' diyorlar ya, o değil. İstişareye dayalı bir otoritenin oluşması önemli. Bu olduğu zaman çift başlılık olmaz. O zaman da netice alırsınız. Avrupa bu gidişimizi kendisi için en büyük tehlike görüyor. Kanal İstanbul'da bunlar hızla devam ediyor” ifadelerini kullandı.

"Beğenirsin beğenmezsin 14 yıldır hizmet verdim, hangi hayat tarzına müdahale ettik?"

İsviçre’de açılan skandal pankart üzerinden ‘hayır’ oyu verecek olanlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “'Hayır' diye düşünenlere şunu söyleyeceğim. İsviçre'de senin cumhurbaşkanının posterini İsviçre Parlamentosunun önünde sergileyip, şakağına silah dayayan ve o organizasyonu yapan, onların sosyalist partisi ile Türkiye'deki PKK, DHKP-C uzantıları birlikte yapıyorlar ve onların polislerinin nezaretinde yapıyorlar. Ya utanmayacak mısınız? Bunu yapıyorlar ya. Ben senin cumhurbaşkanın olarak, beğenirsin beğenmezsin 14 yıldır hizmet verdim, veriyorum. Yaptığımız hizmetler ortada. Şöyle bir başımızı iki elimizin arasına alalım ya. Ne yaptık? Hangi hayat tarzınıza müdahale ettik? Tam aksine bizim hayat tarzımıza müdahale edildi. Bunları sabırla geçiştirdik. Birçok arkadaşımın kızları, vesaire bu ülkede kendi ülkemde üniversitelerde okuyamadı. İnancı gereği başını örtmek istedi, örtemedi. Kızlarımı mecburen ABD'ye gönderdim. İmkanım vardı gönderdim. Ama bunlar kalmadı. Bütün evlatlarımız istedikleri üniversiteye gidiyor. Kol kola caddelerde her yerde görüyorum. Neydi derdiniz ya? Tutturmuşlar 'tek adam'. Tek adam arıyorsa cumhuriyet tarihine bir bak. Gazi Mustafa Kemal tek başına yönetmedi mi? Biz öyle yönetelim derdinde değiliz. Ama İnönü'yle kavgalıydı. Onlar dahi geçinemediler. Gelelim İnönü'ye. İnönü aynı durumu yaptı ve başbakanıyla geçinemedi” dedi.

"Almanya'da polis araçlarının içinde terör örgütü mensupları oturuyor"

Almanya’nın Bild gazetesinin attığı ‘Atatürk’ manşeti ve Almanya’nın son dönemdeki tutumunu eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Polis araçlarının içinde terör örgütünün mensupları oturuyor ve oradan teröristbaşının posterlerini sallıyorlar. Araç polis aracı. Elimizde belgeleri var. Kalkıp da BND'nin 'onun arkasında onu görmüyoruz' demesi onu haklı çıkarmaz. 15 Temmuz darbesini sağlıklı şekilde görmeyenin sağlığından şüphe ederiz. Bütün belgeler, her şey içeride. Bütün failler cezaevinde, sen kalkıyorsun arkasında onun olduğunu zannetmiyorum diyorsun. Atatürk'ün hafıza kayıtlarını okuyacak kadar özellikleri mi var? Ne alakası var bunun Atatürk'le. Türkçe öğrenmeye başlamışlar. Bunun, bunlarla alakalı yanı manidar. Atatürk'le bu görüşmeyi nasıl yaptılar? Tam aksi ben desem ki Atatürk kalksa bu düzenlemeye kendisi de böyle yaşadığı için evet derdi. Çünkü Atatürk bizim yapmak istediğimizi yaptı. İnönü ile geçinemedi. En önemli mesai arkadaşıydı. O da damdan düşenlerdendi” ifadelerini kullandı.

"16 Nisan Türkiye'nin milli ve yerli reformu olacak"

16 Nisan’ın Türkiye'nin milli ve yerli reformu olacağına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İthal değil. O yüzden Türk tipi başkanlık sistemi ifadesini kullandım. Bunu kanunlarla güçlendireceğiz. İkide bir kararname alıyorlar ağızlarına. Mesele kararname değil. İstikrarın olmadığı yerde başarıyı yakalayamayız. Meclisin Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisi iptal ediliyor. Artık Meclis KHK veremeyecek. Güvenoyu, gensoru kalkıyor. Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla Meclisin denetlemesi güçlendiriliyor. Cumhurbaşkanı ve başbakanın yetkileri birleştiriliyor. Cumhurbaşkanı hiçbir zaman yüzde 50'nin altında oyla seçilemez. Birinci turda seçilemezse ikinci tura iki kişi kalıyor. O iki kişiden de en fazla oyu alan kimse o seçiliyor. Bu da 50'nin altında yok demektir. Şu andaki durumda vatana ihanetten Yüce Divan'a gidiyoruz ama şimdi vatana ihanetin ötesinde işlenen her suçtan dolayı belirlenen oranlar yakalanırsa cumhurbaşkanı ve kabine uygulamaları Yüce Divan'a gider” ifadelerini kullandı.

"PYD-YPG Münbiç'te kalmayacak, 16 Nisan bu açıdan önem arz ediyor"

Suriye’de yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Suriye ile alakalı olarak askeri noktada üç Genelkurmay Başkanı birbirleriyle görüştü Antalya'da. Ve görüşmeleri onlar kendi aralarında devam ettiriyorlar. Askeri olarak görüşüldüğü için bilgiler geliyor. Bab'dan sonra Münbiç'e şu anda yaklaşmış durumdayız. Daha önce Sayın Obama'ya söylediğim şeyler vardı. PYD-YPG bunlar Münbiç'te kalmayacak. Burası Arap toprağıdır. Burayı terk etmesi lazım. Bu ikisi de terör örgütüdür. 'Terör örgütüyle iş tutmanızı NATO içindeki stratejik ortaklığımıza uygun görmüyoruz. Siz bir terör örgütüyle iş tuttuğunuz zaman uluslararası hukuk açısından uygun değil.' Maalesef bu konuda mesafe alabilmiş değiliz. İki terör örgütüne de ciddi manada silah veriliyor. Bunların bazı silahları da DEAŞ'a geçiyor. İnsani yardım adı altında Münbiç'te bayrak dalgalandırmalar doğru değil. Bunları da arkadaşlarımızla değerlendiriyoruz. 16 Nisan bu konuda da önem arz ediyor. Ülkemizde 3 milyon Suriyeli var. Bu insanlara kapımızı kapatamayız ki. Çadırlarda, konteynerlerde beslemektense bizim şu ana kadar STK'larla beraber yaptığımız destek 25 milyar dolardır. Avrupalılara söylediğimizde '3 milyar euro Temmuz başı vereceğiz, 3 milyar euro da arkasından vereceğiz' dediler. Verdiler mi? Yalan. 725 milyon euro UNESCO'dan geliyor, başka bir şey yok. BM Konseyinden de 550 milyon dolar bir para geldi o kadar.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar: “Kayseri, Türkiye’nin yeni merkezi olacak” Kocasinan Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Ahmet Çolakbayrakdar’ın vizyon projelerinden biri olan ve Kayseri’nin denizi olarak adlandırılan Yamula Barajına kazandırdığı kano ve yelken tesisinde geri sayım başladı. Anadolu’nun ortasında bir şehirden su sporlarının her çeşidinin yapılacağı muhteşem bir merkez yaptıklarını belirten Başkan Çolakbayrakdar, Kayseri, tesis sayesinde su sporlarının merkezi olacağını söyledi. Doğa yürüyüşü, tekne turu, bungalov evler ve piknik alanlarıyla vatandaşların akınına uğrayan Kuşçu Marina, yapılan hizmetlerle turizmin cennetlerinden biri olmaya emin adımlarla ilerliyor. Son olarak Yamula Barajına kano ve yelken sporları için tesis kazandıran Başkan Çolakbayrakdar, yapılan yatırımlar sayesinde Kayserililerin eşsiz manzarayı keyifle seyrettiği Kuşçu’ya ayrı bir güzellik kattıklarını vurguladı. “Ulusal ve uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacağız” Ulusal ve uluslararası dev organizasyonlara ev sahipliği yapacaklarının altını çizen Başkan Çolakbayrakdar, “Öncelikle Yamula Barajı’nın bugünlere gelmesinde emekleri olan herkese teşekkür ediyorum. Özellikle rutin belediye hizmetlerinin yanı sıra sosyal ve kültürel belediyecilik anlayışına yenilikler kazandırıyoruz. Vatandaşlarımızı günün yorgunluğundan kurtarabilmek için sosyal mekanlar yapıyoruz. Bunlardan birisi ise Kuşçu Bölgesidir. Maviyle yeşilin bir arada olduğu Kuşçu’nun şehrin sosyal yaşantısını renklendirmesini ve hobi mekanı olmasını sağlamak için yoğun gayret gösteriyoruz. Bu çerçevede Kuşçu’ya, Tatil köyü kurduk ve piknik alanları gibi değişik sosyal mekanlar ve imkanlar oluşturduk. Vatandaşlar, burada teknede gezinti yapıp, havuzda yüzüp, daha sonra seyir terasında eşsiz manzara eşliğinde yemek yeme imkanı bulabiliyor. Motor tutkunları, bisiklet severler ve olta balıkçıları için özel çalışmalar yapıyoruz. Son olarak Kuşçu bölgesinde yaptığımız su sporları merkezimizin açılışına geri sayım başladı. Yamula Barajı’mızın hemen yanı başında bulunan tesisle gençlerimizin ve su sporlara ilgi duyan vatandaşlarımızın yelken, kano ve kürek gibi sporlarla buluşturacağız. Kayseri’de ilk defa yapılan Türkiye Su Jeti ve Flyboard Şampiyonası’na ev sahipliği yapmıştık ve yine ulusal ve uluslararası dev organizasyonlara ev sahipliği yapacağız. Bundan sonra böyle bir merkezle çok fazla organizasyonu Kuşçu’da yapmış olacağız” ifadelerini kullandı. Başkan Çolakbayrakdar, su sporları merkeziyle Türkiye’ye şampiyon sporcular yetiştireceklerini sözlerine ekledi.
Kayseri Kocasinan’da çocuklar, geri dönüşüm ve sıfır atık bilinciyle büyüyor Kocasinan Belediyesi, geri dönüşüm ve sıfır atık konusunda bilinçlenmeyi ve çevre konusunda daha duyarlı olmayı sağlamak amacıyla öğrencilere yönelik eğitim seminerleri düzenliyor. Yeni dönemde de çevre belediyeciliğini ön planda tutan projeler hazırlayan Kocasinan Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Ahmet Çolakbayrakdar, çevreyi korumak ve atıkları ekonomiye yeniden kazandırabilmek amacıyla öğrencilere yönelik bilinçlendirme çalışması yürüttüklerini söyledi. Çevre dostu belediyecilik anlayışıyla projeler ve hizmetler ortaya koyduklarını belirten Başkan Çolakbayrakdar, Kocasinan Belediyesi olarak çocuklara çevre bilincini aşılamak için miniklere geri dönüşüm semineri verdiklerini ifade ederek, “Çevre bilincini çocuklara küçük yaşta vermeyi amaçlıyoruz. Geri dönüştürülebilir; cam, plastik, metal ve kağıt gibi değerli atıkların ekonomiye nasıl geri kazandırıldığını gelecek nesillere anlatmak, onlara sağlıklı ve yaşanabilir bir çevre bırakmak amacıyla bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz. Gelecek nesillere daha temiz bir çevre, daha iyi imkan ve mekanlar bırakmak, belediyeler olarak bizim en önemli görevlerimizden biridir. Doğal kaynakların sınırsız olmadığı, israf edildiği takdirde bir gün tükeneceği göz önünde bulundurulduğunda geri dönüşümün ve Sıfır Atık Projesi’nin öneminin çok daha net biçimde anlaşılacağını anlatıyoruz. İşte bu gerçeği çocuklarımıza, çocuklarımız vasıtasıyla da anne ve babalarına aktararak hem bugünü hem de yarınları kazanmak istiyoruz” ifadelerini kullandı. Kocasinan Belediyesi olarak dönüştürülebilir atıkların geri kazanımı, doğal kaynakların korunması ve gelecek nesillere aktarılması için yoğun çalışmalar sergilediklerine dikkati çeken Başkan Çolakbayrakdar, “Gelecek nesillere daha iyi imkanlar bırakmak için geleceğin sahibi çocuklarımızı bilinçlendirme çalışmalarımız devam ediyor. Çevreye karşı duyarlılık gösteren herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Kocasinan Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından organize edilen eğitim seminerleri kapsamında Uğurevler Mahallesi’nde bulunan Şehit Üsteğmen Ümit Bekem İlkokulu’nda gerçekleştirildi. Çevre Mühendisi Ahmet Usta ile Onur Özden tarafından geri dönüşümün önemi konusunda verilen eğitimi minik öğrenciler ilgiyle izledi. Ambalaj atıklarının toplanarak ekonomiye tekrar kazandırılması yönünde konuları slayt eşliğinde öğrencilere anlatan Usta ve Özden, daha sağlıklı ve daha yaşanabilir bir çevre için uyulması gerekenler konusunda faydalı bilgiler verdi. Şehit Üsteğmen Ümit Bekem İlkokulu Müdür Yardımcısı Sinem Emre ise, öğrencileri geri dönüşüm hakkında bilgilendirdiği ve onlara çevre bilinci aşıladığı için Kocasinan Belediyesi çalışanları ile Başkan Çolakbayrakdar’a teşekkür etti.
Denizli Denizli’nin ilk ve tek Kent Müzesi ilk ziyaretçilerini ağırlamaya başladı Denizli’nin geçmişini ortaya yansıtan eserlerin hem dijital olarak hem de eserlerle sergilendiği Denizli Kent Müzesi, ilk ziyaretçilerine kapılarını ücretsiz olarak açtı. Denizli’nin kültür ve turizmine katkı sağlayacak olan müzenin restorasyon sürecini üstlenen Alfin Yapı, binanın tarihi dokusunu koruyarak modern bir müze konseptine dönüşmesine katkı sağladı. Denizli’nin ilk ve tek Kent Müzesi, kapılarını ilk ziyaretçilerine açarak geçmişin izlerini sergilemeye başladı. 9 ayrı sergileme salonunda binlerce kültürel varlık ve eserin sergilendiği Denizli Kent Müzesi, Denizli’nin kültür ve turizmine katkı sağlayacak değerli eserleri dijital ve fiziksel olarak bir araya getirerek ücretsiz ziyaretçilere sunuyor. 1 ay boyunca ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek olan Müze, ilk ziyaretçilerine duygusal anlar yaşatırken, tarihin derinliklerine yolculuk yapma imkanı sağlıyor. Atölye binaları olarak inşa edilen ve geçmişte Yusuf Batur Endüstri Meslek Lisesi’nin uygulama birimleri olarak kullanılan yapının restorasyon süreci, Alfin Yapı Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından üstlenildi. 2016 yılında tescillenen taş atölyeler, Denizli Büyükşehir Belediyesi ile Alfin Yapı Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında 20 Aralık 2021 tarihinde imzalanan sözleşmeyle yapının restorasyon sürecine başlandı. Tarihi binayı Denizli’nin kültür envanterine kazandıran Alfin Yapı, binanın tarihi dokusunu koruyarak modern bir müze konseptine dönüşmesini sağladı. Denizli Kent Müzesi, zengin sergi salonları ve etkileyici koleksiyonlarıyla ziyaretçilerini geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Kentin tarihine, kültürüne ve sanatına dair birçok değerli eseri bünyesinde barındıran müze, Denizli’nin ulusal ve uluslararası alandaki imajına katkı sağlayacak önemli bir turistik ve kültürel merkez olarak ön plana çıkıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ziyaretlere açtığı Denizli Kent Müzesi, kentin tarihi ve kültürel mirasına önemli bir katkı sağlıyor. Alfin Yapı, Sarayköy Kültür Evini de Denizli’ye kazandırıyor Denizli Kent Müzesini kente kazandıran Alfin Yapı, yine Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin önemli bir projesi olan “Denizli Büyükşehir Belediyesi Sarayköy Kültür Evi”ndeki restorasyon çalışmalarına da tüm hızıyla devam ediyor. Sarayköy ilçesinde 19. yüzyılın sonlarında yapılan ve bölgenin tarihine tanıklık eden yapı, eşine az rastlanır özelliklere sahip olan geleneksel Türk evlerinden birisi konumunda bulunuyor. Restore çalışmalarıyla yeniden hayat bulacak olan Sarayköy Kültür Evi, Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırılarak kültür mirası olarak kazandırıldı. Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun da onayıyla Alfin Yapı tarafından sürdürülen restorasyon çalışmalarında bina aslına uygun olarak yeniden inşa edilecek. Zemin kat, üst kat ve cihannüma olmak üzere üç kattan oluşan Sarayköy Kültür Evi, 19. yüzyılın sonlarındaki gibi özgün haline getirilerek kent belleğine kazandırılacak ve vatandaşların hizmetine sunulacak. Denizli Kent Müzesini kente kazandıran Alfin Yapı Sanayi ve Ticaret A.Ş., Sarayköy’deki projenin de tamamlanmasıyla Türkiye’nin tarihi ve kültürüne ışık tutacak önemli restorasyon çalışmalarına bir yenisini daha eklemiş olacak. İshak Paşa Sarayı, Bitlis Kalesi, Gaziantep Gar Binası gibi önemli eserlerin restorasyonunda başarılı çalışmalar gerçekleştiren Alfin Yapı, restorasyon alanında öncü firmalar arasında yer alıyor.