POLİTİKA - 11 Mart 2017 Cumartesi 19:47

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na ’idam’ yanıtı

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na ’idam’ yanıtı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına değinerek, “Bu sabah yaptığı konuşmasında hadi ‘getirin idamı’ diyor. Tamam sen idama var mısın önce onu söyle” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sultanbeyli’de toplu açılış törenine katıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin’in de hazır bulunduğu açılış töreninde vatandaşlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milli Eğitim Bakanlığının hizmetlerinin açılışını yapıyoruz. Toplam bedeli 119 trilyonluk olan 23 kalem yatırımın açılışını yapıyoruz. Sultanbeyli ‘hayır’ diyenlerle buraya gelmedi, ‘evet’ diyenlerle geldi. Eser siyaseti ile laf siyasetini iyi biliyorsunuz. Manşetlerle hükümetlerin düşürüldüğü bir Türkiye manzarası ile karşı karşıyaydık” dedi.

“İDAMI GETİRİN DİYOR, 16 NİSAN’DAKİ EVET BUNUN PARLAMENTOYA GELMESİDİR”

“Ana muhalefetin başındaki zat ve beraberindekiler öyle bir yalan bataklığına girmişler ki hallerine acımamak elde değil” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şuan ki duruşumuz bir 15 Temmuz öncesi birde 15 Temmuz sonrası bir duruş. Bu sabah yaptığı konuşmasında hadi getirin idamı diyor. Tamam sen idama var mısın önce onu söyle. Bak Sayın Bahçeli açıkladı. Sayın Başbakan’ın da farklı düşündüğünü zannetmiyorum. Peki sen var mısın? 16 Nisan’daki evet bunun parlamentoya gelmesidir” dedi.

“TÜRKİYE’DE NE ZAMAN TARAFSIZ BİR CUMHURBAŞKANI OLMUŞ”

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz günlerde yaptığı gafı alanda bulunanlara dinleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi hayır demek için çalışıyor. Her iş gibi bunun da bir namusu ahlakı var. Eğer siz anayasa değişikliğinde bulunmayan şeyleri anlatırsanız ne namusunuz kalır ne şerefiniz kalır. Bu sabah bir kahvaltı yapmış. ‘Taraflı Cumhurbaşkanı istemiyoruz’ demiş. Bende soruyorum Türkiye’de ne zaman tarafsız bir cumhurbaşkanı olmuş. Sezer mi, Demirel mi, Özal mı tarafsızdı. Bir insanın zikri, fikri varsa tarafı vardır. Ben bu göreve gelirken tarafsız olmayacağımı peşinen söylemiştim. Milletimin yanında olacağım demiştim. Bu millet için nefesimin sonuna kadar her şeyimi vermeye devam edeceğim” diye konuştu.

“BUNLAR DEVLET YÖNETMEYİ MİSKET OYNAMAYLA KARIŞTIRIYOR”

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüksek yargı konusundaki açıklamalarını yalanlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ Yüksek yargı konusunda mevcut sistem aynen devam ediyor. Yargıtay’la ilgili değişiklik var mı, yok, Danıştay’la ilgili var m yok. HSYK’da bir değişikliğe gidildi. Hakimlerin ve savcıların talebiyle kurul üyelerinin seçiminde değişikliğe gidildi. Birde yeni sistemde ‘her yere siyaset girecek’ diye tutturmuş Valiler, kaymakamlar, imamlar, müftüler hepsi evet için çalışıyormuş. Bu iddia valilere, kaymakamlara, imalara hakarettir. Bu sana yakışır sana çünkü sen Kandil’le berabersin. Önce bunun cevabını ver. Bu ülkede camiye siyaset gireceğini söylemek ayrı bir hareket. Meclis ve Cumhurbaşkanı arasında kriz çıkmasın diye her iki organın seçimi aynı zamanda yapılıyor. Tutturmuş bir rejim değişikliğidir gidiyor. ‘141 yıllık parlamento geleneğimiz var’ diyor. Bunu duyan 16 Nisanda meclis kapanacak sanır öyle bir şey yok. Sistem değişmesin böyle kalsın, ipleri sonra tekrar elimize alırız, diyorlar. Yok öyle yağma 18 yaşı kendi çocukları için getirdiler diyor. Hem askerlikte muaf olacaklar hem de 2 yıl sonra emekli olup 10 bin Lira emekli maaşı alacaklar diyor. Askerlik sadece erkekler için buradaki düzenlemede genç kızlarımızda milletvekili olabilir. Askerliğini yapmamış kaç milletvekili çıkabilir. Mecliste yapılan vazife askerlikten daha az mı değerli. Yeni sistemde Meclis’e şunun veya bunun değil milletin evlatları girecek. ‘Cumhurbaşkanı istediği kadar bakan ve yardımcı atayabilir’ diyor. Bunlar devlet yönetmeyi misket oynamayla karıştırıyor. Bugüne kadar hep Türkiye’nin en kaliteli kadroları ile çalıştım çalışıyorum. Sen SSK’de genel müdürlük yaptın. Batırdın bitirdin be. Bu zırvalara cevap vermeyi zul kabul ediyorum. Ama cevap vermeyince kendini haklı sanıyor. O nedenle cevap vermek istedim” dedi.

Mustafa Biçer 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Demre’de coğrafi işaret başvurusu yapılan ürünler festivalde tanıtıldı Antalya’nın Demre ilçesinde 18-21 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek "2. Demre Noel Baba Festivali" kapsamında coğrafi işaret başvurusu yapılan ürünlerin tanıtımı yapıldı. Demre Noel Baba Festivali kapsamında; Demre Coğrafi İşaretli Ürünleri Sergisi, Birleşmiş Milletler Turizm Örgütü tarafından 2025 En İyi Turizm Köyü Kale Üçağız ve Cittaslow (Sakin Şehir) seçilen Demre Belediyesi’ne Sertifika Töreni, Halk oyunları ve uluslararası dansçıların gösterileri düzenlendi. Antalya’da son dönemde başlatılan coğrafi işaret seferberliği kapsamında Demre’de coğrafi işaret başvurusu yapılan ürünlerin de festival kapsamında tanıtıldığını ifade eden Vali Hulusi Şahin, "Antalya’nın yöresel ürünlerini markalaştırmak ve tanırmak amacıyla Coğrafi İşaret konusunda seferberlik mantığıyla çalışıyoruz. Türk İslam kültürünün birer numenesi olarak Demre’ye özel olan coğrafi işaret başvurularını yaptığımız ve tescil sürecindeki ürünlerimiz de bu festival kapsamında tanıtılıyor. Stantlarımızda misafirlere sunuluyor çok da büyük ilgi görüyor. Sadece tescilli ürünlerden ziyade bizim kültümüze ait olan keşkeğimiz, bazlamamız gözlemimiz gibi yöresel ürünlerimiz de bu meydanda tanıtılıyor" dedi. Antalya’nın turizmden yıllık ortalama 20 milyar dolar gelir temin ettiğine vurgu yapan Vali Şahin, "Demre’nin de bu gelirden payını alması için çalışmalarımız sürüyor. Bu çalışamalar tam da buna yönelik. Demre’nin turizm potansiyeliini geliştirecek hamleleri birer birer atacağız. Üçağız’da Çayağzı’nda ve Kaleköy’de çok önemli işler yapıyoruz, yakında meyvelerini göreceğiz. Demre’ye yeni bir soluk katacağız. Demre parmakla gösterilen bir sahil ilçesi haline gelecek" diye konuştu. Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir ise festivalin Demre’nin turizm potansiyelini ortaya koyan, kültürlerarası etkileşimi güçlendiren aynı zamanda yerel ekonomiye de katkı sağlayan önemli bir etkinlik olduğunu söyledi. Özdemir, "Uluslararası Cittaslow üyeliğine kabul edilerek ülkemizdeki 28. sakin şehir ünvanını kazanan aynı zamanda Birleşmiş Milletler Dünya Turizm örgütü tarafından ’En İyi Turizm Köyü’ ilan edilen Kaleköy ile Demre’miz her geçen gün turizm açısından güçleniyor. Demre’mizi doğası, tarihi, çok kültürlü yapısı ve misafirperverliği açısından dünyaya anlatırken, diğer yandan da tüm inançlara saygılı, barışın ve hoşgörünün şehri olarak tanıtmaya devam edeceğiz. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak; kültürel mirasın korunmasını, yerel değerlerin yaşatılmasını ve kültür-sanatın toplumun her kesimine ulaşmasını temel bir sorumluluk olarak görüyoruz. Demre Noel Baba Festivali de bu anlayışın güçlü bir yansımasıdır" dedi. Festivalde coğrafi işaret başvurusu yapılan Demre sivrisi, Demre balık çorbası, Demre bakla yemeği, Demre bakla tuzlaması, Demre kabuklu yemeği, Demre topak hamur çorbası, Demre salkım domatesi, Demre kekik çayı, Demre keçiboynuzu pekmezi, Demre çıntar yemeği, Demre dağ çileği reçeli tanıtıldı.
Ankara Cenk Yiğiter’e yönelik silahlı saldırı davasında karar açıklandı Ankara’da akademisyen Cenk Yiğiter’in evinin önünde uğradığı silahlı saldırıya ilişkin davada karar açıklandı. Saldırıyı gerçekleştiren sanığa toplam 5 yıl hapis ve 10 bin lira adli para cezası verilirken, 2 sanık ise ’olaya iştirak’ten 3 yıl 6’şar ay hapis ve 10’ar bin lira adli para cezasına çarptırıldı. 20 Mayıs tarihinde akademisyen Cenk Yiğiter, ikametinin önünde silahlı saldırıya uğrayarak yaralanmıştı. Olay sonrası başlatılan soruşturmada, saldırıyı gerçekleştirdiği iddiasıyla İkbal Önal gözaltına alınarak tutuklandı. Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Önal ile birlikte silahı temin ettikleri öne sürülen Atillah Karapınar ve kardeşi Mehmet Karapınar hakkında "kasten yaralama" ve "ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından iddianame hazırladı. Bugün Ankara 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nde davanın karar duruşması görüldü. Mahkeme, sanık İkbal Önal’ı "silahla yaralama" suçundan 3 yıl hapis cezasına, "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan ise 2 yıl hapis ve 10 bin lira adli para cezasına çarptırarak toplamda 5 yıl hapis cezası verdi. Ayrıca sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Sanık Atillah Karapınar ve Mehmet Karapınar hakkında ise "silahla yaralama suçuna iştirak"ten 1 yıl 6’şar ay, "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan da 2’şer yıl hapis ve 10’ar bin lira adli para cezası olmak üzere toplamda 3 yıl 6’şar ay hapis cezası verildi.
Siirt Siirt’te 3 buçuk ayda 54 büyükbaş hayvanı telef olan besicinin zararı 8 milyon lirayı buldu Siirt’te büyükbaş hayvancılığı yapan besicinin son 3 buçuk ay içerisinde 54 hayvanı bilinmeyen bir nedenle telef olurken, yaşanan kaybın 8 milyon liraya ulaştığı öğrenildi. Önce iki hayvanını sonrasında peş peşe diğer hayvanları telef olan Levent Başaran, 3 buçuk ay içerisinde toplam 8 milyona yakın maddi kayba uğradı. Hayvan teleflerinin belirlenmesi için Siirt, Elazığ ve İstanbul’da tahliller yapılmasına rağmen kesin bir neden belirlenemedi. Besici Levent Başaran, 62 tane hayvanı olduğunu, ilkin iki hayvanı öldüğünü, daha sonra 2-3 günde bir hayvanlarının telef olduğunu söyledi. Veterinere başvurduğunu belirten Başaran, "Beni üniversiteye yönlendirdi. Üniversitede tahlil yapıldı. ’Şu ilaçları kullan, giderilecek’ denildi. Kullandım, hayvan bir hafta kendini toparladı, tekrar hastalık başladı, ölümler başladı. Bu sefer tahlilleri Bursa’ya gönderdiler. Bursa’da bir şey çıkmadığı bildirildi. Bakanlığı aradım. Bakanlık Elazığ’dan ekip gönderdi. Ekip geldi, iki hafta tahlilleri beklediler, sonra bir şey çıkmadı. İstanbul’a tahlilleri göndereceklerini söylediler. İstanbul’da tahlillerde bakteriyel bir şey var denildi. Ağrı kesici önerdiler. Kullandım, hayvanlarım yine ölmeye devam etti. 62 tane hayvandan 8 tane kalmış. Hepsi gitgide ölüyor. Onun için çare arıyorum, yetkili kişilerden yardım bekliyorum. 6-8 milyon arasında maddi zararım olmuş. 3 buçuk ay içerisinde yaklaşık 54 tane hayvanım öldü" dedi. Siirt Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nden konuya ilişkin yapılan açıklamada ise "Levent Başaran’ın telefonla bilgi vermesi üzerine işletmesine gidilerek hasta olduğunu belirtiği iki adet büyükbaş hayvanın anamnez bilgileri alınarak hayvanlar muayene edildi. Kendisine şap hastalığı açısından herhangi bir belirti göstermediğini belirtip, kendisine Siirt Veteriner Fakültesi veya özel bir veteriner hekimden yardım alması önerildi. Sonrasında hayvanların akıbetini sormak için arandığında önce özel bir veteriner hekim gelip tedavi ettiğini, bundan çözüm bulamadığını ve Siirt Veteriner Fakültesi hocalarından yardım isteyip kendilerinin gelip muayene edip tedavi etiklerini, alınan numunelerde herhangi bir hastalığa rastlanılmadığını beyan etti. Siirt Veteriner Fakültesi hocalarının tavsiyesi üzerine Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Gıda ve Yem Şubesi tarafından işletmeden yem ve su numunesi alındı. Alınan yem ve su numunelerinde herhangi bir patojene rastlanılmadığı tarafına bildirildi. Ölümlerin devam etmesi üzerine Elazığ Veteriner Kontrol Enstitüsü’ne bu durum bildirilerek ölüm nedenlerinin araştırılması için ekip talep edilmiştir. Talebimize istinaden gelen uzman veteriner hekimler tarafından işletmede bulunan hasta hayvanlardan numuneler (gaita, göz, burun swapları ve kan numunesi) alınmıştır. Yapılan tetkikler sonucunda ’Pseudomonas Aeruginosa’ bakterisinin çıktığı tarafımıza bildirilmiştir. Buna yönelik yapılan tedavilerinde olumlu sonuç göstermediğini 54 adet büyükbaş hayvanın ölmüş olduğunu işletmesinde 8 adet büyükbaş hayvanın kaldığını beyan etmiştir" denildi.
Eskişehir Bu yıl ıhlamur değer kazandı Türkiye’de kış aylarının vazgeçilmezi olan ıhlamur ve şifa kaynağı bitkisel ürünlerin fiyatları, yaşanan olumsuz iklim şartları nedeniyle rekor seviyelere ulaştı. Aktarlar, özellikle don ve aşırı yağışların rekolteyi düşürmesiyle çiçek ıhlamurun kilosunun 4 bin 500 lirayı gördüğünü belirtirken, fiyat artışının sağlık sorunları yaşayan vatandaşların alım gücünü düşürmediğini dile getirdi. Son yıllarda yaşanan meteorolojik olaylar, tarım ürünlerinin yanı sıra bitkisel ilaç ve destekleyici ürünlerin fiyatlarını da katladı. Aktar esnafı Metin Ağılönü, ıhlamur çiçeklerinin tam açma döneminde yaşanan don ve ardından gelen yoğun yağışların büyük bir kayba yol açtığını ifade etti. Enflasyon değil, iklim vurdu Ürün fiyatlarındaki artışın temel nedenini iklim şartlarına bağlayan aktar esnafı, fiyatlardaki dramatik yükselişi gözler önüne serdi. Metin Ağılönü, "Geçen yıl 2 bin lira olan çiçek ıhlamur, aroması ve içeriği nedeniyle en çok tercih edilen türdür. Bu sene 4 bin ila 4 bin 500 lira seviyesine çıktı. Yapraklı ve çiçekli karışık ıhlamur ise bin liradan bin 600 liraya yükseldi. Don ve yağışlardan dolayı sadece ıhlamur değil, badem, kayısı ve kiraz gibi ürünler de aynı şekilde etkilendi" şeklinde konuştu. "İkisinin de çok güzel kan temizleyici özelliği var" Vatandaşlara sağlıklı ürünler sunmaya devam ettiklerini belirten aktaran Ağılönü, "Badem ve kayısı çekirdeklerini genellikle şeker rahatsızlığı olanlar için öneriyoruz. Ayrıca ikisinin de çok güzel kan temizleyici özelliği var; kandaki mikropları kırmaya yardımcı oluyorlar. Bu ürünü aynı zamanda kanser hastaları için de tavsiye ediyoruz. Özellikle çekirdekler acı olursa daha faydalı olur" dedi. "Sağlık söz konusu olunca fiyata bakılmıyor" Fiyat artışının satışları etkilemediğini belirten Ağılönü, "Fiyat artışı satışları etkilemiyor. Çünkü insanlar sağlık sorunları yaşadığı için artık fiyata bakmıyor, rahatsızlık olduğu için ister istemez alıyorlar. Müşteriler, fiyatı duyduğunda ’Ne kadar yükselmiş’ tepkisini veriyor, ancak iki paket alacaksa bir pakete düşürüyor, ama sonuçta yine de alıyor. Eskiden ’Evde dursun’ diye iki paket alınıyordu; şimdi sadece ihtiyacı kadar alıyorlar" ifadelerini kullandı.