POLİTİKA - 29 Mart 2023 Çarşamba 12:34

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan müjde: 'Elektrikte nisan ayından itibaren yüzde 15 indirime gidiyoruz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan müjde: 'Elektrikte nisan ayından itibaren yüzde 15 indirime gidiyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ”Elektrikte tüm abone gruplarında nisan ayından itibaren yüzde 15 indirime gidiyoruz. Sanayicilerimizin kullandığı ev konut aboneliğine göre oldukça yüksek kalan doğalgaz tarifesinde nisan ayından itibaren yüzde 20 indirim yapıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Bu yıl belediyelerin ve STK’ların Ramazan ayına mahsus programlarını, yardım faaliyetlerini deprem bölgesinde yoğunlaştırdığını görmekten memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, “Biz de depremin ilk gününden beri hep yaptığımız gibi felaketin yıkıcı etkilerine maruz kalmış şehirlerimizde yaşayan insanlarımızın yanına gidiyoruz” dedi.
Erdoğan, deprem bölgesinde yapılan ziyaretlerde hem deprem bölgesindeki kalıcı konutların temellerinin atıldığını hem de depremzedelerle iftarda hasbihal edildiğini söyledi. Bayrama kadar deprem bölgesindeki temel atma ve iftar programlarının süreceğini ifade eden Erdoğan, bayram sonrası seçim gününe kadar devam edecek il ziyaretlerinin başlayacağını bildirdi. Erdoğan, sınırlı vaktin el verdiği ölçüde mümkün olan en fazla sayıda ili ziyaret ederek vatandaşlarla kucaklaşmayı hedeflediklerini söyledi. Depremzede vatandaşlara seslenen Erdoğan, “Seçim süreci sebebiyle değişen gündemin sizleri, sizlerin yaşadığı şehirlerdeki durumu, yapılan yardım ve destek çalışmalarını, kalıcı konut projelerini unutturmasına asla izin vermeyeceğiz. Birileri kendi heva ve hevesleri, hırsları giderek artan tehdit, nobranlık kokan şımarıklıkları içinde kaybolup gidedursun bizim kalbimizde hep deprem bölgesi olacaktır. Hayatını kaybeden her bir vatandaşımızın acısını, evini kaybeden her bir insanımızın üzüntüsünü, yeniden ayağa kalkmak için bekleyen şehirlerimizin mahzunluğunu asla aklımızdan çıkarmayacağız. Altyapı ve diğer bütün hizmetleriyle adeta yeni bir şehir gibi kurduğumuz geçici barınma merkezlerimizi yaygınlaştırmayı sürdüreceğiz” açıklamasını yaptı.
Temeli atılan kalıcı konutların inşasına söz verdikleri şekilde bir yıl içinde bitecek şekilde hızla devam edileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimden sağlığa hiçbir hizmetini eksik bırakmadan deprem bölgelerindeki vatandaşların hayatlarının normale dönmesini sağlayacak faaliyetleri kararlılıkla yürüteceklerinin altını çizdi. Pazartesi günü diğer illerin ardından Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay’da şartları uygun olan okullarda da eğitim öğretime başlandığını hatırlatan Erdoğan, sağlık hizmetlerini mevcut hastanelerde ve geçici merkezlerde verirken, hızla yeni hastaneler inşa edip devreye aldıklarını kaydetti.

“Türkiye Yüzyılı vizyonumuzdan asla geri adım atmayacağız”

Deprem bölgesindeki tüm hizmetleri aynı hassasiyet ve düzenle yürütmenin gayreti içinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin 11 şehrinin gözü yaşlı iken diğer yerlerin vur patlasın çal oynasın aymazlığı içine düşmesine gönlümüz razı gelmez. Birileri unutsa da, birileri geri plana itse de biz böyle bir yanlışın içinde olamayız. Acıların paylaştıkça azalacağı, yüklerin paylaştıkça hafifleyeceği, kayıpların birlikte çalıştıkça kazanılacağı inancıyla 85 milyon bir ve beraber olarak mücadele edeceğiz. Diğer yandan deprem bölgesini ayağa kaldıracak çalışmaları yaparken yol haritamız olan Türkiye Yüzyılı vizyonumuzdan asla geri adım atmayacağız” dedi.

“Pazartesi günü inşallah aracımızı teslim alacağız”

Pazartesi TOGG yöneticilerinin misafiri olacağını açıklayan Erdoğan, TOGG’un yoğun ilgi gördüğünü belirterek, ”En başından beri yapamazsınız dedikleri, fabrikası yok dedikleri, fabrikasında üretim yok dedikleri, velhasıl atmadık çamur bırakmadıkları TOGG önceki gece itibarı ile 177 binin üzerinde ön sipariş aldı. Bu tablo milletimizin lisansı, tasarımı ve üretimi ile gerçek anlamda ilk yerli otomobilimize samimiyetle sahip çıktığını gösteriyor. Her başarının ardında işte böyle bir emek, büyük bir sabır, büyük bir gayret vardır. Fabrikanın açılış töreninde üretilecek ilk TOGG’a talip olduğumuzu söylemiştik. Pazartesi günü inşallah aracımızı teslim alacağız” ifadelerini kullandı.

“Karadeniz gazının Filyos işleme tesisine getirilmesi törenini yaparken milletimize çok güzel müjdelerimiz de olacak”

Önümüzdeki ay Hürjet'ten Anadolu gemisine kadar pek çok önemli savunma sanayii projesinin sevincinin vatandaşlarla paylaşılacağını söyleyen Erdoğan, ”Arife günü Karadeniz gazının Filyos işleme tesisine getirilmesi törenini yaparken milletimize çok güzel müjdelerimiz de olacak. Böylece Enerji Bakanlığımızı azimli gayreti ile arama sondaj gemimizin geceli gündüzlü çalışmasıyla on binlerce personelimizin emekleriyle iki bayramı bir arada yaşayacağız” dedi.

"Elektrikte tüm abone gruplarında nisan ayından itibaren yüzde 15 indirime gidiyoruz"

Elektrik ve doğalgazda da indirim müjdesi veren Erdoğan, şunları söyledi:
“Elektrikte tüm abone gruplarında Nisan ayından itibaren yüzde 15 indirime gidiyoruz. Sanayicilerimizin kullandığı ev konut aboneliğine göre oldukça yüksek kalan doğalgaz tarifesinde nisan ayından itibaren yüzde 20 indirim yapıyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla ülkemizi büyütme hedefimize katkı veren sanayicilerimizi desteklemek için ne gerekiyorsa yerine getirmeyi sürdüreceğiz. Akkuyu’daki Nükleer Güç Santralimize 27 Nisan tarihinde yakıt yükleyerek resmen nükleer tesis statüsü kazandıracağız.”
Madenci alımına yönelik bir müjdeyi de paylaşan Erdoğan, ”Kamuya ve özel sektöre ait ocaklarda görev yapan on bin madencimiz deprem bölgesinde canla başla çalışarak milletimizin gönlünü kazandı. Türkiye Taş Kömürü Kurumu’na bin yeni madenci alarak hem madencilerimize olan şükranımızı ifade edeceğiz hem de üretimi artırarak ekonomimize katkı sağlayacağız. Diğer alanlarda da önümüzdeki haftalarda atacağımız adımlar bulunuyor. Ankara-Sivas hızlı tren hattında seferlerin başlaması heyecanı yaşanacak. Adam Sivaslı ama Sivas’a hızlı trenin ne gereği var diyor. Bu da 6’lı masanın içinde” dedi.

Bunların dışında tamamlanan pek çok projenin de açılışını yapacaklarını duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenlik korucuları ile ilgili düzenlemeye de değindi. Erdoğan, ”Bu vesile ile güvenlik korucularımıza bir müjdemiz olacak. Emekli maaşlarının alt sınırını 7 bin 500 liraya yükselten düzenlemeden önceki uygulamaya göre emekli oldukları için aylıkları düşük kalan yaklaşık 42 bin güvenlik korucumuzun da istifade etmesini sağlıyoruz. Meclisimizin takdiriyle emeklilerimizin bayram ikramiyelerini 2 bin liraya çıkardık. Çalışanlar ve emekliler başta olmak üzere hiçbir kesimi enflasyona ezdirmeme, kayıplarını telafi etme sözümüzü adım adım yerine getiriyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkede istisnasız her kesimi refahını artırma yanında hak ve özgürlüklerine kavuşturan, her türlü ayrımcılığı ortadan kaldıran, herkesi bağrına basan biz olduk” diyen Erdoğan, ”Biz daha önemlisi bu yaklaşımı birileri gibi maske kullanmak amacıyla değil, doğruluğuna ve hakkaniyetine inandığımız için yaptık. Seçimden milletimizin desteği ile zaferle çıktıktan sonra da eser ve hizmet şölenimize, demokrasimizi güçlendirme reformlarımıza kesintisiz şekilde devam edeceğiz. 2002 seçimlerine tek başına iş başına diyerek girmiş ve milletimizin teveccühü ile iktidara gelmiştik. İlk dönem imtihanımızı başarıyla verdikten sonra 2007’de durmak yok yola devam diyerek milletimizden daha güçlü bir destek almıştık. Ardından 2011 seçimlerinde "Türkiye hazır hedef 2023" sözü ile milletimizin huzuruna çıkmıştık. İki seçimi birlikte yaşadığımız 2015’te kısa bir aranın ardından kasımda tekrar tek başına iş başına diyerek güven tazelemiştik. Ülkemizin yeni yönetim sisteminin ilk seçimi 2018’de vakti Türkiye vakti diyerek Cumhur İttifakı zaferini ilan etmiştik. İnşallah 14 Mayıs’ta 20 yıllık eser ve hizmetlerimizle Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla kayıpların telafisi ve hayallerin hayata geçirilmesi kararlılığı ile milletimizden bir kez daha destek isteyeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Seçim sürecinin 10 Mart’ta aldığı seçimlerin yenilenmesi kararının ardından YSK’nın belirlediği takvime ve usullere göre ilerlediğini ifade eden Erdoğan, önceki gün itibarı ile cumhurbaşkanı adaylarının belli olduğunu hatırlattı. Erdoğan, YSK’nın açıklamasına göre şahsı ile birlikte 4 cumhurbaşkanı adayı bulunduğunu belirterek, ”Türk demokrasisinin gücünü ve ulaştığı olgunluk seviyesini gösteren bu gelişmenin ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Biz milletimize, milletimizin basiretine ve ferasetine güveniyoruz. Aziz milletimizin bugüne kadar girdiğimiz seçimlerin tamamında olduğu gibi 14 Mayıs’ta ülkesi, kendisi ve geleceği için en doğru kararı vereceğine inanıyoruz. İnşallah bu sürecin sonunda milletin iradesi yine galip gelecek. Türkiye 20 yıldır aralıksız sürdürdüğü kalkınma ve demokrasi yolculuğunu devam edecektir” dedi.

“Türkiye Yüzyılı'nın inşasına kimse set vuramayacaktır”

Erdoğan, Türkiye Yüzyılı inşasının engellemeyeceğini söyleyerek, ”Bu tekerlek, tümsekte kalmayacak. Türkiye Yüzyılı’nın inşasına kimse set vuramayacaktır. Bizzat kendi ifadeleriyle bir kumar masası olan, birbirlerine pusu kuran, kavgadan, kaostan ve istikrarsızlıktan başka hiçbir vaatleri olmayan 7’li koalisyon kesin bir yenilgiye uğrayıp siyasi mevta olacaktır. Seçim dönemini deprem felaketi sebebi ile derinden sarsılan milletimizin acısına hürmeten uhulet ve suhuletle geçirmeyi planlıyoruz. Cumhur İttifakı olarak 6 Şubat’tan beri ortaya koyduğumuz vakur tavır bu konuda duruşumuzun en güzel örneğidir. Aynı anlayışla mitinglerimizde yüksek sesli müzik kullanmayacağız. Muhalefetin aymaz, umursamaz, bencil tavrına rağmen biz kendi hassasiyetimizden taviz vermeyeceğiz. Böyle bir dönemde dahi siyasetin dilini ve iklimini zehirlemeye çalışarak çıkar sağlama peşinde koşanlara itibar etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Seçim süreciyle ilgili konuşan Erdoğan, ”Elbette eleştirilerimizi dillendireceğiz, varsa bir hadsizlik gerekli cevabı vereceğiz, iftira furyasının gerçeklerin üzerini örtmesine göz yummayacağız. Yalanlarla milletimizin kafasının bulandırılmasına rıza göstermeyeceğiz. Her platformda doğruları konuşmaktan her fırsatta doğruları hakikati haykırmaktan çekinmeyeceğiz. Ne partimizin, ne ittifakımızın ne de can borcumuz olan aziz milletimizin hakkını kimseye yedirtmeyeceğiz. Tüm bunları yaparken inancımızın ve kültürümüzün gereği olan asaletimizi koruyacak, soğukkanlılığımızı muhafaza edecek, aklın, vicdanın ve ahlakın rehberliğinden asla sapmayacağız. Muhataplarımızın bizi kendi çukurlarına çekmesine meydan vermeyeceğiz. Hep olduğu gibi dik duracağız, sağlam duracağız ama diklenmeyeceğiz” dedi.

“Karşımızdakiler ne kadar alçalırsa alçalsın, seviyeyi ne kadar düşürürse düşürsün, biz milletimize karşı hep muhabbetin, kardeşliğin, hakkın ve hakikatin diliyle konuşacağız” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
”Siyasetteki tecrübelerimiz bize doğru üslupla yaklaştığımızda, gönlümüzü açtığımızda icraatlarımızı hatırlatıp, hedeflerimizi anlattığımızda kalbini fethedemeyeceğimiz hiç kimsenin olmadığını pek çok kez göstermiştir. Daha önce de dediğim gibi bizim için sokaktaki her vatandaşımız ya zaten ittifakımıza oy veren ya da oy vermeye aday seçmendir. Tüm farklılıklarıyla, güzellikleriyle, zenginliği ile Türkiye büyük bir ailedir, 85 milyonun tamamı da bu ailenin mümtaz birer ferdidir” şeklinde konuştu.

Erdoğan, seçim süreci için çağrıda bulunarak, ”Önümüzdeki seçimlerde tüm cumhurbaşkanı adaylarından, tüm partilerden beklentimiz, rekabetin ve mücadelenin çıtasını eser ve hizmet yarışının altına düşürmemeleridir. Muhalefetten yapamayacağı şeyleri vadederek, tutamayacağı sözleri vererek, yalan ve iftira dozunu artırarak, gerilimi tırmandırarak, milletimizin siyaset kurumuna olan güvenini sarsmamasını istiyoruz. Bunun acı örneklerini son mahalli idareler seçimlerinde yaşadık, daha sonra şehirlerimize çektirilen sıkıntıları hep beraber gördük. Cumhurbaşkanı seçimlerinin, cumhurbaşkanı yardımcılığının, bakanlıkların, milletvekilliklerinin ne vereyim abime be ya seç beğen al mantığıyla dağıtıldığı bir işporta tezgahına döndürülmesinden rahatsızız. Seçimlerde ittifak haktır ama devletin yönetim kademelerini ayağa düşürmek, at pazarlığına dönüştürmek pespayeliktir. Ülkemize verdikleri zararın ve milletimize yaptıkları ihanetin bedelini misliyle ödettiğimiz terör örgütlerini koltuklarının altına alan, onların peşine takılan siyaset anlayışını reddediyoruz. Siyasi cambazlıklarla terör örgütlerinin meşrulaştırılmaya çalışılmasını, meşru bir aktör gibi topluma sunulma gayretlerini kabul etmiyoruz. Eskiler otu çek köküne bak derler. PKK ile, FETÖ ile diğer terör örgütleriyle, onları besleyip üzerimize salan karanlık mahfillerle yürünen yolun hayra çıkması mümkün değildir” açıklamasını yaptı.

Hülya Keklik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Yolcu otobüsünde binlerce silah parçası ele geçirildi: 6 gözaltı Düzce’de yaklaşık 2 yıl süren teknik ve fiziki takibin ardından düzenlenen operasyonda, İstanbul’a sevkiyatı yapılmak üzere yolcu otobüsüne yüklenen 46 bin 655 adet silah parçası ele geçirildi. Aralarında tabanca gövdeleri, namlular ve torna tezgahının da bulunduğu malzemelerle yaklaşık 2 bin 100 tabanca üretilebileceği belirlenirken, olayla ilgili 6 şüpheli yakalandı. Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, kentte faaliyet gösteren silah kaçakçılarına yönelik yaklaşık 23 aydır sürdürülen teknik ve fiziki takibin ardından operasyon için düğmeye bastı. Şüphelilerin Düzce’den İstanbul’a çok sayıda silah parçası sevkiyatı yapacağı bilgisi üzerine harekete geçen ekipler, şüphelilerden M.E.K.’ye ait Tokuşlar Mahallesi’ndeki iş yeri, otomobil ve yolcu otobüsünü takibe aldı. İş yerinden silah parçalarının koliler ve torbalar içerisinde otobüse yüklendiği tespit edildi. Otoyolda durdurulan araçlarda yapılan aramalarda, toplam 46 bin 655 silah parçası ele geçirildi. Ele geçirilen malzemeler arasında; 2 bin 115 tabanca alt gövdesi, 2 bin 100 üst kapak takımı, 2 bin 100 namlu, 2 bin 100 tabanca iğnesi, 2 bin emniyet mandalı, 2 bin 100 mekanizma yatağı, 2 bin 100 üst kapak tutucu, 2 bin 100 üst kapak düşürme mandalı, 2 bin 100 iğne kontrol pimi, 2 bin 100 arpacık, 2 bin 50 tetik tutucu, 2 bin 50 iğne tutucu gibi diğer tamamlayıcı parçalar ile 1 adet silah yapımında kullanılan çok amaçlı torna tezgahı yer aldı. Ayrıca, aramada 3 adet ruhsatsız tabanca ile bu silahlara ait çok sayıda fişek ele geçirildi. Ekipler, ele geçirilen malzemelerin birleştirilmesi durumunda yaklaşık 2 bin 100 adet ruhsatsız tabanca üretilebileceğini belirledi. Operasyon kapsamında şüpheliler M.E.K., A.Ö., M.C.Ö., İ.İ., D.D. ve otobüs şoförü Z.D. gözaltına alındı. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma devam ediyor.
İstanbul Topkapı Sarayı’nda bir ilk: Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi ziyarete açıldı Topkapı Sarayı’nda saray içi güvenlik, mahremiyet ve protokol açısından özel bir işleve sahip olan Mabeyn Yolu, kapsamlı bir hazırlık sürecinin ardından Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi olarak ziyarete açıldı. Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, "Çiniler gerçekten Topkapı Sarayı başta olmak üzere Milli Saraylar Koleksiyonunun çok önemli bir parçası. Burada yaklaşık ilk etapta 250 parça çiniyi sergiliyoruz" dedi. Topkapı Sarayı’nda saray içi güvenlik, mahremiyet ve protokol açısından özel bir işleve sahip olan Mabeyn Yolu, çalışmaların tamamlanmasının ardından Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi olarak ziyarete açıldı. Sergi, Milli Saraylar Başkanlığı tarafından ilk etapta basın mensuplarına tanıtıldı. Topkapı Sarayı’nın Harem bölümü ile Mabeyn’i birleştiren koridor, tarihi işlevine sadık kalınarak galeri düzeninde ele alındı. Tematik yerleşim sayesinde ziyaretçiler, saray mimarisindeki kullanım bağlamını ve çini üslubundaki değişimi adım adım takip edebilecek. Modern depolama, titiz tasnif ve belgelemeyle özenle düzenlendi Topkapı Sarayı çinilerinin önemli bir bölümü, 2018’e kadar Harem’de dağınık depolarda saklanıyordu. Milli Saraylar, 2 bini aşkın kasada muhafaza edilen çinileri, Aziziye yapılarında kurduğu iki depoya taşıyarak saklama alanını 700 metrekareye çıkardı. 2021’de kurulan Çini Restorasyon Atölyesi ile tasnif ve belgeleme çalışmaları başlatıldı. 9 bin 486 fotoğrafla belgeleme yapıldı, 800 farklı desen envantere alındı Çalışmalar kapsamında 9 bin 486 fotoğrafla belgeleme yapıldı, 800 farklı desen envantere alındı. Çini galerisi seçkisi de bu çalışmaların sonucunda oluşturuldu. Restorasyon ihtiyaçları için depolarda eşleşen parçaların tespiti ise sürdürülüyor. Eserler, 3 farklı yüzyıla ait çinilerden oluşuyor Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi; 16. yüzyılın İznik merkezli klasik üslubundan 17. yüzyıldaki dönüşüm ve çeşitlenmeye, 18. yüzyılda Avrupa etkilerinin belirginleştiği Kütahya üretimine uzanan çizgiyi bir arada sunuyor. Lale, karanfil, sümbül, hatâî gibi motifler ile dönemsel manzara ve figüratif sahneler, estetik evrim ve kültürel etkileşim perspektifiyle izlenebiliyor. "Çiniler gerçekten Topkapı Sarayı başta olmak üzere Milli Saraylar Koleksiyonunun çok önemli bir parçası" Galeriyle ile ilgili bilgi veren Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, çini koleksiyonun Milli Saraylar Başkanlığının önemli parçası olduğunu söyleyerek, "Burası görmüş olduğunuz gibi Topkapı Sarayı’nın gizemli kalmış köşelerinden bir tanesi. Aslında sarayın tarihi içerisinde çok önemli bir yeri var. Burası Mabeyn Yolu olarak bilinen padişahın özel kullandığı dairelerle, haremi birbirine bağlayan çok önemli bir koridor. Ama daha sonraki yüzyıllarda kullanım dışında kalmış. Ve uzun yıllar unutulmuş bir mekandı. Mabeyn ile ilgili restorasyon projelerimiz çerçevesinde bu ara geçiş güzergahını da mekanda bulunan çinilere de atıfta bulunmak amacıyla bir çini galerisi olarak düzenledik. Çiniler gerçekten Topkapı Sarayı başta olmak üzere Milli Saraylar Koleksiyonunun çok önemli bir parçası. Buradaki çinilerden kastımız dekoratif olarak mekanlarda kullanılmış olan çinileri kapsıyor" dedi. "İznik çinileri zaten koleksiyonun çok önemli bir parçasını oluşturuyor" Topkapı Sarayı’nın oldukça zengin bir çini koleksiyonuna sahip olduğunu söyleyen Yıldız, "Bilhassa inşa edildiği dönemlerde ve 16. yüzyıldaki yeniden yapılanmasında Türk çini sanatının en zirve dönemi olduğu düşünülürse, bu çeşitlilik daha iyi anlaşılabilir. Bu noktada İznik çinileri zaten koleksiyonun çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Bununla birlikte daha sonraki yüzyıllarda devreye giren Kütahya çiniciliğini çok özel örnekleri de var. Bunlarla ilgili tabi daha sonraki yüzyıllarda kullanım gereği bazı mekanlardan kaldırılmış çiniler, depolarımızda bulunuyordu. Bu çinileri ziyaretçilerin görme şansı pek fazla bulunmuyordu. Bu galeride bu çinileri bir bütün halinde bir seçki halinde ziyaretçiyle buluşturmayı hedefledik. Çünkü sarayın tarihinin ve koleksiyonlarının bu önemli parçası görülmeden bu saraya bir bütün olarak anlamak çok mümkün olmayacaktı" şeklinde konuştu. "Burada Osman Gazi’den Sultan 2. Selim’e kadar yaşamış olan Osmanlı Sultanlarının isimlerinin olduğu çini eserleri var" Serginin galeri duvarlarında padişahların isimlerinin olduğu çinilerin olduğunu söyleyen Başkan Yasin Yıldız, "Yer olarak buranın seçilmesinin önemi de buradan kaynaklanıyor. Bu içinde bulunduğumuz Mabeyn Yolunda hemen kameraların arkasındaki duvarda görmüş olduğunuz uzun bir yazı dizisi var. Burada Osman Gazi’den Sultan İkinci Selim’e kadar yaşamış olan Osmanlı Sultanlarının isimleri bir bütün halinde dolayısıyla bir 16. yüzyıl çinisinde yazılmış olduğunu görüyoruz. Bütün bu boyutlarıyla ziyaretçilerimize özellikle harem bölümüyle mabeyni bir araya bağlayan bu önemli noktada böyle bir gazeleyi kazandırmış olmaktan dolayı fevkalade mutluyuz" ifadelerini kullandı. "Çalışmalar, bir bütün olarak yaklaşık 3 yılımızı aldı" Mabeyn Yolundaki restorasyon çalışmalarının 3 yılda yapıldığını söyleyen Başkan Yasin Yıldız, "Restorasyon çalışmaları oldukça uzun sürüyor. Mabeyndeki padişah daireleriyle ilgili çalışmalarımızda sona geldik. Padişahın kullanmış olduğu Aynalı Oda, Valide Sultan Dairesi bunların hepsi yakın zamanda ziyarete hazır hale gelecek. Burayı haremle bağlayan bu içinde bulunmuş olduğumuz galeri haline dönüştürdüğümüz koridor ise bugünden itibaren ziyaretçi tarafından gezilebilecek. Çalışmaların bir bütün olarak yaklaşık 3 yılımızı aldığını söyleyebilirim" dedi. Sergide ilk etapta 250 eser sergileniyor Açılışı gerçekleştirilen sergide 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar ait eserlerden ilk etapta 250 eserin sergilendiğini söyleyen Başkan Yasin Yıldız, "Belki eser sayısından önce özellikle giriş bölümünde Nahvin’in yazmış olduğu ve 19. yüzyıl çinilerine işlenen çok önemli bir kaside var. Bu koleksiyonumuzun çok müstesna bir parçasıdır. Bir bütün halinde burada sergileyebiliyoruz, çok sayıda çiniden oluşuyor. Burada yaklaşık ilk etapta biz 250 parça çiniyi sergiliyoruz. Çiniler yaklaşık söylemiş olduğum gibi 16. yüzyıl ve 19. yüzyıl arasını kapsıyor. Dolayısıyla 19. yüzyıla varması nedeniyle bunların içinde bir miktar saraya ithal çinilerin geldiği dönemi de kapsadığını düşünürsek aslında Osmanlı sarayında kullanılmış olan bir bütün çini geleneğini burada yerli olsun yabancı olsun göstermiş oluyoruz" ifadelerini kullandı. "Hatıralar Yolu": Kitabeler ve Panolar Serginin galeri duvarlarında Osman Gazi’den Sultan 2. Selim’e uzanan padişah adlarının sıralandığı iri yazılı çiniler bulunuyor. "Mihrabiye" motifli üç pano arasında görülen "Soffa-i ali" ve "Hamam-ı âli" ifadeleri, bu panoların vaktiyle Hünkâr Sofası ve Hünkâr Hamamı’ndan taşındığını düşündürüyor. Böylece Mâbeyn Yolu, bir sergileme alanının ötesinde, saray hafızasını taşıyan bir "hatıra galerisi" işlevi de üstleniyor. "Kaside-İ Münferice" Çinileri de galeride yer alacak Ziyaretçiler, Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi boyunca Kaside-i Münferice’den seçilmiş beyitlerin işlendiği çinileri de görebilecek. 11. yüzyılda Tunuslu şair İbnü’n Nahvi tarafından kaleme alınan kaside, her sıkıntının ardından bir ferahlığın geleceğini vurgulayan mesajıyla tanınıyor. Halk arasında "kurtuluş getiren" bir metin olarak ün kazanan kaside, yüzyıllar boyunca zor zamanlarda dua niyetiyle okunmuş. Osmanlı döneminde de sevilen kasidenin Türkçe tercümeleri arasında 18. yüzyıl şairi Ebubekir Kani’nin manzum çevirisi öne çıkıyor. Çini Sanat Galerisi, Topkapı Sarayı’nın kapalı olduğu salı hariç, haftanın her günü 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. Ziyaretçiler, Harem bölümünde yer alan Mabeyn Taşlığı’ndan Mabeyn Yolu’na girdikten sonra Topkapı Sarayı çinilerini ve Tekfur Sarayı’ndan günümüze ulaşan bazı çini örneklerini; bir sonraki bölümde ise "Kaside-i Münferice" çinilerini görebilecek. Galeri, Harem bölümü bileti ile gezilebilecek, ilave ücret ödemek gerekmeyecek.
Tokat Tokat’ta Kızık kilimi özel ihtiyaçlı çocuklarla yeniden hayat buldu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor, Kızık kilimi" projesiyle özel ihtiyaçlı çocuklar Tokat’ın coğrafi işaretli kültürel mirasına dokunarak hem sosyal hayata katılıyor hem de geleneksel kilim dokuma geleneğini yaşatıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor: Kızık kilimi" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Tokat’ın önemli kültürel değerlerinden biri olan Kızık kiliminin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlayan proje, özel eğitim öğrencilerinin aktif katılımıyla dikkat çekti. TOGÜ Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Toplumsal Katkı ve Sosyal İnovasyon Koordinatörlüğü, Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Tokat Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde hazırlanan projenin açılışı, TOGÜSEM Binası Taşlıçiftlik Kampüsü’nde düzenlendi. Proje kapsamında özel ihtiyaçlı bireyler, geleneksel el sanatlarından biri olan Kızık kilimi dokuma sürecine dâhil edilerek hem mesleki hem de kültürel kazanımlar elde etti. Etkinlikte, kilim dokuma tezgâhlarında yapılan çalışmalar katılımcıların beğenisine sunuldu. "Özel ihtiyaçlı çocuklar kültürel mirasa dokunuyor" Projenin özel eğitim alanında farkındalık oluşturduğunu belirten TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, Tokat’a özgü Kızık kilimi geleneğinin yaşatılmasına önemli katkı sağladığını ifade ederek, "Biliyorsunuz coğrafi işaretli Tokat’ın kültürel mirası olan Kızık kilimini sosyal sorumluluk vizyonumuz özelinde birleştirerek Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile iş birliği halinde bir projeye dönüştürdük. Burada başta unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan kültürel mirasımız olan Kızık kilimini tekrar canlandırmak ve gün yüzüne çıkartmak amacıyla özel öğretim bölümü öğrencilerimizin de desteğiyle özel ihtiyaçlı çocuklarımıza burada eğitimler veriliyor. Kızık kilimi dokuma ustaları sınırlı. Bu alanda da bir ihtiyaç var. Geleneğimizin yaşatılması gerekiyor. Bunu daha önemli kılan özel ihtiyaçlı çocuklarımızın eliyle yapmaları oldu. Özel ihtiyaçlı çocuklarımız okullarını bitirdikten sonra sosyal yaşamdan uzaklaşıyorlar. Bunların sosyal yaşama katılmaları açısından bu projeyi çok kıymetli buluyorum" dedi.