POLİTİKA - 28 Eylül 2022 Çarşamba 22:52

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk ve Kanal D ortak yayınında gündeme dair gazetecilerin sorularını cevapladı.

CHP’nin Tutuklu Gazeteciler Raporu ile ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, ”Şehidimiz Sedat Gezer’e Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralı polisimize de rabbimden şifalar temenni ediyorum. Bekçilerimiz polislerimiz orada kahramanca mücadele verdiler. CHP’nin bu teröristlerden birini gazeteci diye geçmişte savunmuş olması, daima bizim önümüze çıkıyor. Şimdi gazetecilerden hapiste olanlar var, bunlara yönelik olumlu yaklaşımımız yok. İçeride dışarıda bunlarla karşılaşıyoruz. Terör örgütü ve siyasi uzantısı malum parti yerine devletin söylediğine kulak verselerdi böyle ibretlik duruma düşmezlerdi. O adı geçenlerin terörist olduğunu biz başından beri söyledik. Böyle ibretlik ve utanılacak hale düşmezlerdi. Ama maalesef açık söyleyeceğim bunlarda utanma yok. Biz bunların gazeteci değil, terörist olduğunu en başta söyledik. Yargı bunları terörist oldukları için mahkum ediyor, tutukluyor. Bunu görmeniz lazım. Resmi internet sitelerinde bu tutuklu gazeteci diye gösterdikleri raporu hala gezdiriyorlar. Bizde o uydurma raporu da bu teröristten sırt çantasında kamera fotoğraf makinesi taşıdığını yazmışlar. Ana muhalefetin belirli yerlere yerleştirdiği kişiler. O terörist sırt çantasında taşıdığı keleşle yaptı, sırt çantasında taşıdığı bombayı patlatarak kendini katletti. Bunların yaptığı hükümet eleştirisi değil, devlet düşmanlığı derken bunu kast ediyorum. CHP milli güvenlik sorunudur” dedi.

Ege'de ABD ve Yunanistan provokasyonu ile ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, ”ABD her şeyden önce NATO'da beraber olduğumuz üyeler arasında, ülkeler arasında. Adil davranmıyor. Yunanistan NATO’da beraber olduğumuz bir ülke. Kaldı ki Türkiye’nin NATO’daki durumuyla Yunanistan’ın NATO’daki durumunun mukayese edilir tarafı yok. Biz ilk 5 içerisindeyiz, yaptığımız ödemeler ve kara kuvvetleriyle NATO’da önemli bir konumdayız. Amerika’nın Midilli, Sisam’a bu kadar yüklü silah araç gereç göndermesi kabul edilir bir şey değil. ABD son zamandaki bunlara vermiş olduğu zırhlı araçları da bunları konuşlandırmaları falan İHA’larla tespit edildi. Bunları tespit etmekle kalmadık, Amerikan zırhlıları bizi tehdit etmek için kullanılıyor. Bunlara sorunca biz bunları Rusya için kullanacağız diyorlar. Amerika’ya diyoruz ki Türkiye gibi bir müttefik bulamazsın. Amerika ve Yunanistan’a gerekli uyarıları yaptık. BM'ye son mektubumuzu da 17 Eylül’de gönderdik. Sonra bize, siz bizi haberdar etmediniz, demesinler. Yunanistan görüşmeden kaçıyor. Buralar hukuki ifadesiyle gayri askeri üsler, adalar. Uluslararası yargı yolunu bunların tıkadığını görüyoruz. Neden görüşme ve mahkemeden kaçıyorsun. Bu adaları silahlardan arındırmaları şart. Lozan’a göre buralar özel bir statüye sahip. Yunanistan’da 9 adet Amerikan üst mevut. Bizim Amerika’dan beklediğimiz Yunanistan’ı yanlış hesaba sürüklememesi. Biz bütün her şeyi adım adım takip ediyoruz” açıklamasında bulundu.

“Bu adımıyla, adada bir de silahlandırma yarışına yol açacaktır”

Amerikan’ın Güney Kıbrıs’a yönelik silah ambargosunu kaldırmasının ne içerik, ne zaman açısından izahı olmadığını kaydeden Erdoğan, “Bu adımıyla, adada bir de silahlandırma yarışına yol açacaktır. Biz de KKTC de ne gerekiyorsa, adımları attık, atıyoruz, atmaya devam edeceğiz. Bizim şu anda orada 40 bine yakın askerimiz var. Bizim şu anda orada silah, mühimmat araç gerek ve hem kara, deniz, bütün bunlarla adımları atıyoruz. Bu son adımın cevapsız kalmayacağını ve KKTC halkının güvenliği için her türlü adımı atacağımızı herkesin bilmesi gerekiyor. Amerika ambargoyu kaldırsa da kaldırmasa da Türkiye’ye sen ne yaparsan yap diyor. Lozan’da buralar silahtan ari olan adalardır. Ama silahtan ari olması gereken bu adalarda Amerika maalesef ne Lozan’ı, ne Paris’i dinliyor. Bu adımları attı, atıyor” diye konuştu.

Türkiye’nin esir takasında arabuluculuk rolüyle ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan şunları kaydetti:
“Bir taraftan tahıl koridoru diğer taraftan gübre olayı, bir de 200 esirin takası. Bir Ukrayna lehine olan var, bir diğeri de Rusya’nın önem verdiği konu var. Putin’le yaptığım görüşmelerde sayın Putin bunu bana hep hatırlattı. Biz de elimizden gelen gayreti göstererek sayın Zelenskiy ile görüşerek, esirlerin takasını başarıyla gerçekleştirdik Bundan sonraki süreç de var. Bundan sonraki süreci gayet iyi yönetmeliyiz. Ben barış için umutsuz değilim. Ama böyle de hemen bir anda netice alırız dersek bu da hayal olur. Şu anda 4 tane şehirde yapılan referandum olayı, sıkıntıyı getiriyor. Keşke böyle bir referanduma gidilmeseydi de bütün bunları diplomasi yoluyla çözebilseydik veya çözebilseydiler. 2014’te benzer bir durum Kırım’la ilgili olmuştu. Kırım’la ilgili konu da başarılı olamadık. O zaman Putin’e bizim burada soydaşlarımız var, attığınız adım doğru değil, demiştik ama netice alamadık. Zelenskiy de 4 tane bölgeyle ilgili bizden desteklerimizi istiyor, bu konuda Sayın Putin ile görüşerek ikna etmemizi istiyor.”

Putin ile yarın bir görüşme gerçekleştirmeyi planladığını ifade eden Erdoğan, ”Yarın arkadaşlar bağlantıları kuracaklar, sayın Putin’le yarın bu konuları ele almayı düşünüyorum. Ukrayna tarafından gelen tahıl vardı. Bu tahılda da şu anda 5 milyon tonu aşmış vaziyetteyiz. Ama gübre olayında daha çok Rusya tarafı önem arz ediyor. Onlarla bu konuları görüşüp Gübre konusunu çözersek, tarımda gübreye ihtiyacı olan ülkeleri bu konuyla doyurmuş oluruz. Gübre ile beraber oralara bereket getirmiş oluruz. Biz şu anda özellikle bu tahılı az gelişmiş fakir ülkelere nasıl aktarırız bunun gayreti içinde olduk. Mevcudun olduğu yüzde 80’i daha çok zengin ülkelere gitti. Bu da ciddi manada sayın Putin’i rahatsız etti. Son görüşmelerde gerek Özbekistan’da gerekse ondan önceki tahran görüşmesinde bunlar gündeme geldi. Temenni ederim ki bundan sonraki süreçte hedefimiz olan ülkelere bunu göndermekte, bunların ihracatında başarılı olalım. Burada iki şey önem arz ediyor, tahıl ve gübre. Biz daha Rusya’dan bunları çekmiş değiliz. Bugüne kadar Ukrayna tahılını aldık. Artık tahıl ve gübrede Rusya kanalı devreye girecektir. Sorun olmadığını umut ediyorum” diye konuştu.
Nükleer savaşa gitmenin bedelinin felaket olacağını kaydeden Erdoğan,”Ben nükleer savaşı düşünmek istemiyorum. Bu bir felaket. Bunu bırak konuşmayı düşünmemek gerekir. Bunları zaten inşallah hiç gündeme getirmeden diplomasi yoluyla bu işi çözmek işin en isabetli adımı olacaktır. Biz de burada daha çok adım atalım diyoruz. Ukrayna’nın işgal altındaki bazı bölgelerde referandum düzenlenmesi, Rusya’nın seferberlik düzenlemesi endişe vericidir. Ukrayna’nın özellikle işgal edilen bölgelerde yapılan referandum olayı burada ilhak kararı çıkarsa ki, buradan endişeliyim, çıkabilir. Tanıdığım sayın Putin bir şeyi kafasına koyduysa onu yapar. Yarınki görüşmemiz inşallah randevu verilirse çok çok önemsiyorum. Bu işi inşallah geldiği noktada bırakıp, diplomasiyi devreye sokmuş olalım” dedi.

"Terörle mücadele tek taraflı olmaz"

Suriye'de terör örgütü varlık gösterdiği sürece oradaki kararlı mücadelenin devam edeceğini bildiren Erdoğan, ”Sahada gerekli çalışmaları yapıyor, her türlü tedbiri alıyoruz. Milli güvenliğimizi tehdit eden ne varsa, nerede olursa olsun oralara karşı gerekli adımı atarız ve yapmamız gereken neyse onu da yaparız. Çalışmalarımızı, gerekli ve uygun gördüğümüz anda, kapsamlı bir terörle mücadele harekatına dönüştürmekten asla kaçınmayız. Bölgenin huzurunu da burada temin ediyoruz. Terörle mücadele tek taraflı olmaz. Karşı taraf da buna aynı şekilde olumlu yaklaşması lazım ki netice alalım. ABD ve Rusya'nın vardığımız mutabakatlara uyması gerekiyor. ABD koalisyon güçleriyle adım atarken, biz NATO'da nasıl beraber olacağız. Bu duruma da kimse bizden sessiz kalmasını beklemesin. Amerika ve Rusya’nın 2019 ekim ayında vardığımız mutabakatları uygulaması gerekiyor. Sınırdan 30 km güneye, burada PKK ve YPG terör örgütü hala tatbikatlar yapıyor, kamışlı ve çevresinde bunlar eğitimi alıyor. Bu gerçekler ortadayken, Amerikan koalisyon güçleriyle bu adımı atarken, biz NATO'da nasıl beraber olacağız? Şam’la ilgili olarak bizim istihbarat örgütümüz oralarla görüşmeleri yürütüyor. Bizler de istihbarat örgütümüzün aldığı neticelerle yol haritamızı belirliyoruz” ifadelerini kullandı.

ABD ile F-16 görüşmeleriyle ilgili konuşan Erdoğan, ”Bize verdikleri söz başta Biden, demokratlar olarak kendi düşüncesinin F-16'ları ve diğer bütün parçaları vermekten yana olduğunu bizi söyledi. Bu arada yine Savunma Bakanım, muhatabıyla görüşmesinde aynı cevapları alıyor. Bu seyahatte Cumhuriyetçilerden Lindsey Graham ve diğer senatörle ayrı görüşmelerim oldu. Bana olumlu cevaplar verdiler. "NATO'daki en önemli müttefikimizi yalnız bırakamayız, elimizden gelen çabayı göstereceğiz" dediler. "Türkiye'ye karşı hasmane tutumun doğru olmayacağını, bu sorunu çözmemiz gerekir" dediler. Biz de şu anda sayın Biden'ın bize vermiş olduğu sözden netice bekliyoruz. Beraberdik. Onlar kaldılar, şu anda dönmüş olmaları lazım. Onlar da Senato ve bazı demokratlarla görüşmeler yaptılar. NATO'nun da menfaatine olan böyle bir girişimde NATO da bizi yalnız bırakmayacaktır ve girişimde bulunacaktır. Bizi bu konuda NATO bizi yalnız bırakmayıp, gerekli adımları atacağını düşünüyorum” dedi.

'Sosyal konut projesinde arsa sayısı 1 milyona çıkarılacak'

TOKİ sosyal konut projesi hakkındaki konuşan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına yönelik, ”Sayın Kılıçdaroğlu’nun daire ihtiyacı mı var? Garanti istediğine göre demek ki böyle bir ihtiyacı var herhalde. Böyle bir ihtiyacı varsa TOKİ’ye müracaat eder bitmiş konutlardan imkan tanınabilir. 1 milyon 250 bin TOKİ olarak konut yaptık ya. Biz ilk defa bu alana girmiyoruz ki, nice insan buralardan konut aldılar. Hepsi de bu konutlarda mutlu olduğunu ifade ediyor. 1 ay 1,5 ay önce Esenler’de konut dağılımı yaptık. Orada bir eve gittim. Çaylarını içtim. 3+1 bir konut mutluluklarını gördüm. Kemal Bey dürüst ol, siyaset dürüstlüktür. Enine boyuna aklına ne geliyorsa atmak değil. Bu adımla biz yeniden bir tarih yazıyoruz. Gençlerimiz, 1 milyon 715 bin başvuru yaptı. 5 milyona dayanan bir müracaat var. Projelerimizde ilk kazmayı 25 Ekim'de vuruyoruz. Derdimiz, Türkiye’nin dört bir yanında nerelerde TOKİ olarak konut yapımına başlayacaksak, hepsine aynı anda bir defa temelleri atalım. Bu işi başlatalım istiyoruz” dedi.

Proje kapsamında en kısa zamanda kura tarihlerini açıklayarak adımları atacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bir şeyi daha yapma durumumuz var. Konut arsa, gençlere yönelik olan adım. Ben arsamı alır, altyapısı hazırsa evimi yaparım, diyenlere yönelik de mevcut rakamı artırmak suretiyle, belki 1 milyona belki daha fazlaya çıkarmak suretiyle biz vatandaşlarımıza bu sayıyı artırarak böyle bir imkan tanıyalım istiyoruz. Rakam bu sayıya ulaşınca yeni bir zemin hazırlamak adına böyle bir adımı atalım dedik. Biz altyapısını yapacağız, o da evini yapacak. O mimarilere de uygun olmak kaydıyla, bu adımı atacağız. Türkiye’nin dört bir yanında geçerli. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ekibiyle araştırmaları yapıp planlamalarla bu çalışmaları yapınca hangi ilde ne kadar arsa olacak, biz takdim edeceğiz. Bunun adımını bu kura çekiminden önceye yerleştireceğiz. Dün akşam ben Murat beye talimatı verdim, suratle çalışmaları başlat. En kısa zamanda bunun duyurusunu yapalım. Arsa alacak olanlar hemen buraya yönelsinler, onlar da arsalara bu kurayla neresi kime çıkarsa o da orada yerini alsın, dedim. 1 milyon arsa, fazla olabilir ama az olmayacak. Biz bu kadara ulaşırız diye düşünmedik, öngörmedik. 250 bin konutla ilgili geçen bir programda açıklamıştık. Kabine toplantısından sonra demiştim ki, biz seçim sonrasında ikinci etabı başlayabiliriz demiştim. Şartlar bizi öyle bir zorluyor ki, bu arsa altyapısını yaparak bu arsaları verelim, bunu da vatandaşımız kendisi yapsın. Bir taraftan arsalara vatandaşımız altyapısı olarak girsin, o da kendi konutunu yapsın” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de tekrar faiz artırımı olmayacağına vurgu yapan Erdoğan şunları kaydetti;

“İnşallah bu yıl adını koyuyorum Türkiye yüzyılı olacak. Dünyada durum nedir görüyorsunuz ama Türkiye bu sıkıntıları yaşamadı, yaşamıyor. 2022 yılı küresel büyüme tahminleri dünyada aşağı yönlü güncelleniyor. Buna rağmen Türkiye ekonomi modelimiz büyümenin devamını ispatlayacak, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu kapsamda 2022 yılında büyümenin yüzde 5 seviyesinde gerçekleşmesini öngörüyorum, daha iyisi olacak ama daha kötüsü olmayacak. Ocak'tan itibaren bunun emarelerini çok rahat göreceğiz. Enflasyondan önce ben faize bakıyorum. Faiz noktasında biz yüzde 12’ye indirdik bu oranı. Yatırımcılara çağrımı yapıyorum. Eğer yatırımcıysan kamu bankaları başta olmak üzere şu an faiz yüzde 12’ye bindi. Daha aşağıya inecek. Enflasyonu baskılayıp aşağıya indirecek. Yatırımcı yatırımında düşük faiz arar.”
Asgari ücret ile ilgili çalışmanın Aralık ayında yapılacağını bildiren Erdoğan, ”Şimdi yapmış olduğumuz asgari ücret tespit rakamlarında son tespiti Aralık'ta yapacağız. Arkadaşlarımız çalışıyorlar, değerlendirmeleri yapıp yıl sonu itibarıyla adımları atacağız. 2023'e girerken çok daha güçlü bir şekilde gireceğiz. Bir defa tereddüt etmeden asgari ücreti yükseltirken, yapılan artışın maliyeti işverenin üzerine bırakmadık, onu da biz üzerimize aldık. 2023 yılında uygulanacak asgari ücret için önümüzdeki ay asıl tespiti yapacağız. Rakam konusunda hiç endişe edilmesin” dedi.

EYT'de son durumu değerlendiren Erdoğan, “Son aşamasına geldi çalışma. Bize sunulan çalışmada da değerlendirme yapacağız” diye konuştu.

Doğalgaz tedariki ile ilgili sorun yaşanmayacağının altını çizen Erdoğan,” Karadeniz doğalgazı devreye girerse işimiz çok daha kolay olacak. Rusya ile bu noktada herhangi bir sıkıntımız yok. Doğal gazımız Rusya’dan geliyor. Herhangi bir sorunumuz yok. Bize artı değerler katması konusunda Putin ile görüşmelerim var. Akkuyu devam ediyor. Biz Ruslarla beraber çalışıyoruz. Bu konuda da Putin'le görüşmelerim oldu. Doğal gazda olsun, nükleerde olsun, dayanışmamız sürecek. Sinop nükleer için Bakanlar arasında görüşmeler sürüyor. Bugün dünyada sayılı ülkelerde var. 4 tane bizim sondaj gemimiz var. 2 tane sismik araştırma gemimiz var. Bu gemiler bir taraftan sismik araştırma yapacak, bir taraftan sondaj çalışması yapacak. 10 bin metreye kadar sondaj yapabilme kabiliyetine sahip. İnşallah buralardan doğal gaz, petrol çıkartırız. Ağırlıklı olarak bütün yatırımlar doğal gazda. Çünkü artık her evde doğal gaz talebi oldu. Enerji konusunda sabırlı olalım. Şu anda Karadeniz'deki çalışmaların ardından gemilerimiz Akdeniz'de de çalışmalarına devam edecekler“ açıklamasında bulundu.

Erdoğan, ”Bazı mahfiller, merkez bankamız üzerinde spekülasyon meydana getirmeye çalışıyorlar. Merkez bankası çöktüğünde Türkiye’nin finans sektörü kaybedecek. Bizim Merkez bankamızın döviz rezervi onların beklediği yerlerde değil, hamdolsun iyi bir konumdayız. Biz bu döviz rezervini daha güçlendirerek, artırarak merkez bankaları da kamu bankalarını yeri geldiğinde finanse edebilecek. Merkez bankasının gücünü kaybetmesini bekleyenler kusura bakmasınlar onlar avucunu yalamaya devam edecekler” dedi.

Erdoğan, "Yerli otomobil ne zaman yollarda olacak?" sorusuna ise,

"Hedefimiz 29 Ekim'e TOGG'u yetiştirmek. Çok huzurlu ve rahat bir araç. Ürkütücü bir fiyat olmayacak. Arabanın potansiyeli süper.” cevabını verdi.

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Borsa'ya girenin çok kazanını olduğu gibi kaybedeni de oluyor. Bizim borsamız kazandıran bir borsa. Hazine ve Maliye Bakanımız hazırlıklarını tamamlıyor. Konu en ince ayrıntısına kadar incelenecek ve bunu da kamuoyu ile paylaşacağız.”

Seçim beyannamemiz üzerindeki çalışmaların devam ettiğini söyleyen Erdoğan seçim mottosunun 'Türkiye’nin Yüzyılı' olacağını belirterek, ”Bu çalışmalarla birlikte biz yola çıkarken Türkiye’yi 4 başlıkla yükselteceğiz demiştik. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Biz daha sonra ulaşımı, enerjiyi, tarımı, dış politikayı ilave ettik. Hepsinden öte demokrasiyle tüm insanımızın rahatlıkla yaşayabileceği bir konuma yükseltmeyi, hak ve özgürlüklerle beraber bunu nasıl işleyeceğiz. Bunları anlattık. Şimdi de bunlar üzerinde çalışmalarımızı arkadaşlarımız kurduğumuz ekiplerle çalışıyor” dedi.

Gençlerle bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Erdoğan, "Gencim, genç olarak bu işe başladım. 40 yıl siyasetin içerisinde gençlik kollarından başlayarak geldim. Onun için hep genç kaldım. Gittiğim illerde gündüz toplu açılış, miting yapıyorsam, ondan sonra gençlerle bir araya gelerek sorulu cevaplı program yapıyoruz. Bazen şarkılı falan oluyor. Türkiye’nin değişik yerlerinde heyecan ve coşkuyu gençlerle beraber yaşıyoruz” diye konuştu.

Kabine değişikliği ile ilgili de konuşan Erdoğan, ”Şurada 8 ay kaldı, 8 ay içinde bu tür bir şey yapmak işletme, yöneticilik açısından da sağlıklı bir şey olmasa gerekir. Futboldaki gibi, adam sakatlandı ne yapacaksın? Olabilir, hiç belli olmaz. Fevkalade bir adım olursa öyle bir adım atılabilir. Helalleşme noktasında sıkıntı varsa her zaman açığım. Küskün olan arkadaşlarımızı kapımızı açmak suretiyle onları partimizin kadroları içerisinde değerlendiriyoruz, buna devam edeceğiz. AK Parti milletin kurduğu bir partidir. AK Parti dava partisidir, dava içerisinde şahıslara kırgınlık küskünlük olabilir, ancak davaya kırgınlık küskünlük olmaz” dedi.

Erdoğan, muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı ile ilgili soru üzerine ise şu yanıtı verdi:

“Biz onların adayının kim olup olmayacağıyla inanın zerre kadar ilgilenmiyoruz. Bu bizim derdimiz değil. Biz şu anda en ideal şekilde nasıl hazırlanırız, onun gayreti içindeyiz. Şu an için kurduğumuz ekipler bunun çalışmalarını yapıyor. Bu çalışmaları yaparken bir önceki seçimde siyaset belgemiz nedir, şimdi ne olacak. Bu arkadaşlar çalışmayı yaparken, onlarla daha sonra beraberce oturup konuşacağız. Tayyip Erdoğan’ı benim ülkem tanıyor. Kolay değil bu ülkede başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapmış bir insan olarak ben milletimin tanımadığı bir insan değilim. En rahat kime oy verecek diye soracak olursan, benim milletim en rahat oyunu Tayyip Erdoğan’a verir. Ama diğerlerinin bir eseri var mı? yok. Tayyip Erdoğan milletine yabancı bir isim değil. Benim milletim en rahat oyu Tayyip Erdoğan’a verecektir. Yaptıkları ortada. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir endişe taşımıyorum Cumhur İttifakı olarak o da açıklamasını yaptı. Parti teşkilatımın böyle bir endişesi yok. Önümüzde Güneydoğu, Doğu bu iller var. Samsun, Denizli var. Gidilmedik yer bırakmayacağız. Türkiye yüzyılı çok iddialı bir ifade tarihi bir seçime giriyoruz. Her seçimde bir tasfiye olur mu olur. Bu seçimde birileri tasfiye olacak. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı 2023.”

Hülya Keklik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep 25 Aralık Panorama Müzesi’ne ziyaretçi akını Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, Gaziantep’in kurtuluş gününün kutlandığı hafta boyunca ziyaretçi akınına uğradı. Tarihle sanatı başarıyla harmanlayan, Fransız işgaline karşı verilen destansı Antep Direnişi’ni tüm gerçekliğiyle gözler önüne seren 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, 25 Aralık Kurtuluş Günü dolayısıyla 5 gün boyunca toplam 10 bin ziyaretçiyi ağırladı. Millî Mücadele ruhunu gelecek nesillere aktarmayı amaçlayan 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, Gaziantep’in kurtuluş destanını panoramik anlatım, etkileyici görsel efektler ve tarihî canlandırmalarla sunarak büyük ilgi görüyor. Özellikle öğrenciler, aileler ve tarih meraklılarının yoğun ilgi gösterdiği müze, ziyaretçilerine hem duygusal hem de öğretici bir deneyim yaşatıyor. Bu yönüyle kentin kültürel ve tarihî hafızasına önemli katkılar sağlıyor. Resim çalışmaları, ünlü Rus ressam Alexander Samsanov tarafından 4 yıl süren bir çalışmayla tamamlanan 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi’nde, 14 yağlı boya tablo, 3 diorama ve 13 metre yüksekliğinde, 122 metre uzunluğunda, 1.586 metrekarelik alana sahip, tuval ağırlığı 2.379 kilogram olan yağlı boya panoramik resimler yer alıyor. Müzede sergilenen eserlerin önemli bir bölümü ise Antep Harbi şehit ve gazi yakınları tarafından bağışlandı.
Bursa BURTOM Sağlık Grubu 2026 rotasını belirledi BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü, 2026 stratejik planında öncelikli gündem maddesinin sağlık turizmi olacağını belirterek, uluslararası hasta departmanının kapasitesinin artırılmasının hedeflendiğini, ayrıca demografik değişimleri dikkate alarak, yaşlı bakım ve geriatri alanındaki entegre tesis yatırımları için fizibilite çalışmaları sürdüreceklerini söyledi. Küplü, 10 yıllık projeksiyonda ise BURTOM’u, konvansiyonel sağlık hizmeti sunan bir yapıdan, entegre sağlık çözümleri üreten, teknolojiyi merkeze alan ve uluslararası standartlarda hizmet ihraç eden bir sağlık ekosistemine dönüştürmeyi hedeflediklerini açıkladı. Başta Bursa olmak üzere yaklaşık 15 ildeki tıbbi görüntüleme ve tanı merkezleri, tıp merkezleri ve diğer sağlık birimleriyle ayda 200 bini aşkın kişiye hizmet veren BURTOM Sağlık Grubu, 2025 yılını kurumsal yapısını güçlendirdiği, hizmet standardını yükselttiği ve operasyonel verimliliğini maksimuma taşıdığı bir "konsolidasyon dönemi" olarak tamamlarken, 2026 yılında verimlilik esaslı bir büyüme stratejisi izleyerek, tüm paydaşlar için değer oluşturan, güvenilir ve öncü bir sağlık kuruluşu olma misyonunu kararlılıkla sürdürecek. BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü, 2025 performansını ve 2026 vizyonunu değerlendirirken, hem kurumun hem de Türkiye sağlık sektörünün geleceğine dair mesajlar verdi. 2025 kurumsal sürdürülebilirliğin pekiştiği yıl 2025’in BURTOM için özel bir anlam taşıdığını belirten Serdar Küplü, 30. yılın yalnızca geçmiş başarıların kutlandığı bir dönem olmadığını vurgulayarak, "Bu yılı, kurumsal yapının güçlendirildiği, hizmet kalitesinin standardize edildiği ve operasyonel verimliliğin en üst seviyeye taşındığı stratejik bir dönem olarak ele aldık. Hedeflerimize ulaştığımız ve kurumsal sürdürülebilirliğimizi pekiştirdiğimiz bir yıl oldu" dedi. Aylık 200 bin kişiyi aşan hasta trafiğinin ciddi bir yönetim ve altyapı gerektirdiğini belirten Küplü, 2025’te sadece tedavi edici hizmetlerde değil, koruyucu sağlık ve erken tanı alanlarında da talebin hızla arttığını, bu nedenle teknolojik altyapı ve insan kaynağının eş zamanlı güçlendirildiğini ifade etti. Dijital dönüşüm ve insan kaynağında yeni seviye BURTOM’un 30. yıl kapsamında yalnızca teknolojik modernizasyon değil, insan kaynağının gelişimine yönelik de önemli adımlar attığını, dijital dönüşüm yatırımlarını, kurumsal eğitim ve gelişim programlarıyla birlikte yürüttüklerini belirten Serdar Küplü, "Personelimizin yetkinliklerini artıran eğitim programları, şeffaf yönetim yaklaşımı ve adil performans sistemi; kurumsal aidiyeti güçlendiren en önemli unsurlar. Bu sayede personel devir hızımız sektör ortalamasının altında seyrediyor"ifadelerini kullandı Küplü, yaşanan zorlu ekonomik şartlarda büyümeyi sürdürebilen BURTOM’un başarısının arkasında finansal disiplin, rasyonel yönetim ve orta-uzun vadeli stratejik planlama bulunduğunu, mevcut konjonktürde kısa vadeli çözümler yerine sürdürülebilir planlamaya bağlı kaldıklarını ve verimliliği artıran alanlara odaklandıklarını vurguladı. 2026 sağlık turizminde hamle ve yaşlı bakımında yeni yatırımlar BURTOM’un 2026 yatırım programında önceliği sağlık turizminin oluşturduğunu bildiren Küplü, uluslararası hasta departmanının kapasitesini artıracaklarını belirterek şunları söyledi: "Sağlık turizmi bizim için stratejik bir büyüme alanı. 2026’da bu alanda daha büyük bir uluslararası erişim hedefliyoruz. Ayrıca, demografik değişimleri dikkate alarak yaşlı bakım merkezleri ve geriatri odaklı entegre tesisler için de fizibilite çalışmalarını sürdürüyoruz." Yeni merkezler ve kapasite artışı gündemde BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü açıklamasında, yaklaşık 15 ilde faaliyet gösteren grubun 2026’da büyüme stratejisinin "verimlilik esaslı genişleme" üzerine kurulu olduğunu, mevcut merkezlerde teknolojik donanım ve hizmet kapasitesinin artırılmasının öncelikli hedef olarak belirlendiğini, bunun yanı sıra stratejiyle uyumlu yeni lokasyon yatırımlarının da gündemde olduğunu aktardı. Küplü, 850 kişilik kadrosu bulunan BURTOM’un, 2026’da istihdam politikasını nitelikli ve yetkinlik bazlı bir yaklaşımla yöneteceğini dile getirerek, "Sayısal büyümeden ziyade, spesifik uzmanlık alanlarında nitelikli sağlık profesyonellerinin organizasyonumuza katılmasını hedefliyoruz" diye konuştu. Küplü, "30 yıllık kurumsal hafızamızla, etik değerlerden ödün vermeden hizmet üretmeye devam edeceğiz. Tüm paydaşlarımız için değer oluşturan, güvenilir ve öncü bir sağlık kuruluşu olma misyonumuzu kararlılıkla sürdüreceği" dedi. Gelecek 10 yılın vizyonu, entegre sağlık ekosistemi BURTOM’un 10 yıllık projeksiyonuna ilişkin bilgi de veren Küplü, BURTOM’u konvansiyonel sağlık hizmeti sunan bir yapıdan, entegre sağlık çözümleri geliştiren, teknolojiyi merkezine alan ve uluslararası standartlarda hizmet ihraç eden bir sağlık ekosistemine dönüştürmeyi hedeflediklerini açıkladı. Sağlık sektörüne yönelik değerlendirmede de bulunan Küplü, 2025’i Türkiye sağlık sektörü açısından "Sürdürülebilirlik Sınavı" olarak tanımladı. Medikal enflasyonun sektörün en önemli sorunu olduğunun altını çizerek, 2026 için öne çıkan riskler arasında nitelikli insan kaynağı kıtlığı, artan işgücü maliyetleri ve döviz dalgalanmalarına bağlı medikal gider risklerinin olduğunu anlattı. Bunlara rağmen 2026’nın Türkiye için tarihi bir fırsat barındırdığını da vurgulayan Serdar Küplü, "Sağlık turizminde artık giriş seviyesi işlemlerden kompleks tedavilere geçiyoruz. Türkiye, 2026’da ‘ucuz alternatif’ değil, ‘kaliteli sağlık merkezi’ olarak konumlanabilir" diye konuştu.
Kayseri Büyükşehirin karla mücadele ekipleri tam kadro sahada Kayseri Büyükşehir Belediyesi, kentte etkisini gösteren kar yağışıyla birlikte Kayseri genelinde herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması adına merkez ve ilçelerde toplam 156 araç ve 421 personel ile kar küreme ve temizleme çalışmalarını yürütüyor. Büyükşehir Belediyesi, Kayseri ve çevresinde etkisini gösteren kar yağışıyla birlikte yağış öncesi aldığı tedbirler kapsamında anında karla mücadele çalışmalarına başladı. Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı, sorumluluk alanında bulunan 598 kırsal mahalle yolunda, toplam 3 bin 477 kilometrelik yol ağında 148 personel ve 85 araç ile karla mücadele çalışmalarını yürütüyor. Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ekipleri; greyder, kar küreme, yükleyici ve tuzlama araçlarıyla özellikle yüksek kesimler, ulaşımı zor bölgeler ve kritik güzergâhlarda 7 gün 24 saat esasına göre görev yapıyor. Kar yağışının başladığı andan itibaren mahalle yolları ve bağlantı yollarında hızlı ve etkin bir şekilde başlayan müdahale hummalı şekilde sürüyor. Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ekiplerince ayrıca, muhtarlar ve ilgili kurumlarla koordinasyon sağlanarak, kırsal mahallelerde ulaşımın kesintisiz sürdürülmesi hedefleniyor. Fen İşleri Daire Başkanlığı ise kent merkezinde ulaşımda herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için 201 personel ve 71 araçla karla mücadele çalışmalarını yürütüyor. Öte yanda Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı’na bağlı ekipler de Cumhuriyet Meydanı, çarşı içi, Hunat bölgesi, balıkçılar önü, millet bahçesi ve çevresi, valilik, Seyyid Burhaneddin Mezarlığı ve çevresi, raylı sistem hattı yaya geçitleri, Erciyes dağı mıntıka bölgesi ve Mustafa Kemal Paşa Bulvarı yürüyüş yollarında 72 personel ile kar temizleme çalışması yapıyor. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, karla mücadele ekiplerinin, kar yağışının başlamasıyla kent genelinde yaşanması muhtemel herhangi bir olumsuzluğa fırsat vermemek adına teyakkuz halinde olduğunu ve alınan tedbirler kapsamında ekiplerin günün ilk saatlerinde etkisini göstermeye başlayan kar yağışı ile birlikte anında çalışmalara başladığını kaydetti. Başkan Büyükkılıç, "Bereket olarak nitelendirdiğimiz kar yağışında hemşehrileirmizin güvenliği ve ulaşımda sorun yaşanmaması için tüm ekiplerimiz sahada ve her türlü duruma hazırlıklıyız" dedi. Kayseri Büyükşehir Belediyesi, karla mücadele çalışmalarında koordineli bir şekilde hareket ederek, olumsuz hava şartlarının şehre etkilerini en aza indirmeyi amaçlıyor.
Sivas Trendyol 1. Lig: Özbelsan Sivasspor: 2 - Bandırmaspor: 0 Trendyol 1. Lig’in 19. haftasında Özbelsan Sivasspor, evinde karşılaştığı Bandırmaspor’u 2-0 mağlup etti. Maçtan dakikalar 3. dakikada sağ kanatta topla buluşan Kamil Fidan, pasını Murat Paluli’ye aktardı. Murat Paluli, topu düzelterek sert vuruşunda kaleciyi geçemedi. 71. dakikada ceza sahası içine ilerleyen Murat Paluli, topu kale alanındaki Bekir Böke’ye aktardı. Hızlı giden topa kayarak vuruş yapan Bekir Böke, meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 1-0 78. dakikada Cihat Çelik’in pasında savunma arkasına sarkan Ethemi’nin ceza sahası içinde rakibini çalımlayarak yaptığı vuruşta meşin yuvarlak ağlara gitti 2-0 Hakemler: Erdem Mertoğlu, Selahattin Altay, Kerem Kalkan Sivasspor: Göktuğ Bakırbaş, Murat Paluli, Okan Erdoğan, Özkan Yiğiter (Avramovski dk. 65), Emirhan Başyiğit, Uğur Çiftçi, Kamil Fidan, Charisis, Cihat Çelik, Ethemi (Kimpioka dk. 90), Badji (Bekir Böke dk. 65) Yedekler: Yiğit Baynazoğlu, Mehmet Albayrak, Malle, Feyzi Yıldırım, Mehmet Talha Şeker, Çağlayan Menderes, Savaş Ala Teknik Direktör: Mehmet Altıparmak Bandırmaspor: Arda Özçimen, Tolga Kalender, Atınç Nukan, Enes Aydın (Muhammed Gümüşkaya dk. 76), Rahmetullah Berişbek, Hikmet Çiftçi, Bacuna (Enes Çinemre dk. 86), Mücahit Albayrak, Topalli (Emirhan Acar dk. 63), Tanque (Samake dk. 76), Kehinde (N’dongala dk.63) Yedekler: Akın Alkan, Yiğit Zorluer, Cem Türkmen, Yusuf Can Esendemir Teknik Direktör: Mustafa Gürsel Goller: Bekir Böke (dk. 71), Ethemi (dk. 78) (Sivasspor) Sarı kartlar: Kehinde (Bandırmaspor), Emirhan Başyiğit, Kamil Fidan (Sivasspor)
İstanbul NEF: "Erden Timur’un bu süreçten aklanarak çıkacağına olan güvenimiz tamdır" ’Futbolda Bahis Soruşturması’ kapsamında gözaltına alınan ve aralarında Erden Timur’un da bulunduğu soruşturmayla ilgili Timur’un yönetim kurulu başkanlığını yaptığı NEF tarafından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, Erden Timur’un suçsuzluğunu kanıtlayacak tüm bilgi ve yasal belgelerin eksiksiz olarak yetkili mercilere sunulmaya hazır olduğu belirtilerek, "Hukuki sürecin, ilgili makamlarca yapılacak değerlendirmeler neticesinde açıklığa kavuşacağına ve kendisinin bu süreçten aklanarak çıkacağına olan güvenimiz tamdır" ifadelerine yer verildi. ’Futbolda Bahis Soruşturması’ soruşturma kapsamında, Eski Galatasaray Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur da gözaltına alınmıştı. Yönetim kurulu başkanlığını yaptığı NEF, durum sonrası yazılı açıklama yaptı. Kurumun sosyal medya hesabından konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Yönetim Kurulu Başkanımız Erden Timur hakkında basında yer alan bazı yanıltıcı ve gerçeği yansıtmayan haberler nedeniyle kamuoyunu bilgilendirme gereği doğmuştur. Erden Timur, hayatı boyunca tüm faaliyetlerini yürürlükteki mevzuat ve hukuki çerçeve içerisinde iyilik ve dürüstlükle sürdürmüştür. Timur’un suçsuzluğunu kanıtlayacak tüm bilgi ve yasal belgeler eksiksiz olarak yetkili mercilere sunulmaya hazırdır. Yürütülmekte olan hukuki sürecin, ilgili makamlarca yapılacak değerlendirmeler neticesinde açıklığa kavuşacağına ve kendisinin bu süreçten aklanarak çıkacağına olan güvenimiz tamdır. Şirketimiz, profesyonel yönetim kurulu ve yönetim ekibi ile faaliyetlerine kesintisiz olarak devam etmektedir. Adalete olan inancımız çerçevesinde hukuki sürecin olağan seyri içerisinde tamamlanmasının ardından adil bir şekilde Timur’un lehine neticeleneceğine inanmaktayız."