GÜNDEM - 02 Mayıs 2023 Salı 18:42

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan petrol müjdesi

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan petrol müjdesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cudi Gabar’da günlük 100 bin varil üretim kapasiteli petrol bulduklarını, Türkiye’yi enerjide dışa bağımlılıktan kurtarmak için canla başla çalıştıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya'da Kılıçarslan Kent Meydanı'nda düzenlenen Karapınar Güneş Santrali, Bozkır Barajı ve Abdülhamit Han Caddesi ile yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Türkiye’yi enerjide dışa bağımlılıktan kurtarmak için canla başla çalıştıklarını belirterek, “Sismik ve sondaj gemilerimiz var. Bunlar dışarıdan değil kendimize ait olan gemiler. Şu an itibari ile Akkuyu’da tüm enerji ihtiyacımızın yüzde 10’unu karşılıyoruz. Bunun tabii ikinci ünitesi, üçüncü ve dördüncü ünitesi var. Yetmez, 2. nükleer santrali de Sinop’ta inşa edeceğiz. Türkiye enerjiye muhtaç değil, enerji ihraç eden ülke olacak. Güneş ve rüzgarın enerji sepetimizdeki payını artırıyoruz. Dev enerji panellerinin olduğu Karapınar’a kaç tane futbol sahası büyüklüğünde, devasa enerji santrali, panellerinin olduğu yeri göreceğiz. Bu da Konya’ya nasip oldu. Bor madenini kendimiz işlemeye bunun için önem gösteriyoruz. Petrol kuyularını bunun için açıyoruz. Allah’a şükür tüm bu attığımızı adımların sonucunu da alıyoruz” dedi.

“Cudi, Gabar’da günlük 100 bin varil üretim kapasitesine sahip petrol bulduk”

Enerji hamlelerine kara çalanları da yeni müjdelerle hüsrana uğratmayı sürdüreceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle petrol koşununda etrafına bakıp iç geçiren milletimizin hasretini bitirmekte kararlıyız. Terör nedeni ile terk edilmek zorunda kalınan bölgelerden şimdi petrol üretmeye başladık. Dünyada karada yapılan en büyük keşiflerden birini geçen sene Türkiye olarak biz gerçekleştirdik. 5-6 yıl önce günlük 40 varil olan üretim 80 bin varile ulaştı. Cudi, Gabar’da günlük 100 bin varil üretim kapasitesine sahip petrol bulduk. Bu ne demek, ey teröristler, işte sizi o petrol kuyularına gömeceğiz. Cizre’ye 20 kilometre mesafedeki bu petrol rezervi çok kaliteli bir petrole sahip. İlk kuyudan aldığımız petrolü şimdiden rafinelere sevk etmeye başladık. Gabar’daki kuyumuza bölücü örgütümüzün alçakça şehit ettiği şehit öğretmenimiz Aybüke öğretmenimizin adını verdik. Aynı bölgede daha önce keşfettiğimiz kuyuya patlayıcı uzmanı astsubayımız şehit Esma Çevik’in ismini vermiştik. Böylece, şimdilik 180 bin varil petrol üretimi ile ülkemizin bağımsızlığı yolunda önemli bir adım attık. Toplam değerlerini bile konuşmuyoruz artık. Yoksa Gabar’daki keşfin değeri 10 milyarlarca doları buluyor. Bay bay Kemal ne diyor? Londra’daki tefecilerden 300 milyar dolar getirecekmiş. Bay bay Kemal ben ne diyorum sen ne diyorsun. Bak, para bu işte. Sakarya doğalgazı, işte para bu. Emin adımlara yola devam ediyoruz. Kaynağı biz tefecilerde aramıyoruz. Kendi topraklarımızda, zenginliklerimizde arıyoruz” şeklinde konuştu.

"Üzerinde oturduğumuz petrol sahalarından yararlanmamamız için kurulmadık tuzak kalmamış”

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
“Tek derdimiz yaptığımız keşiflerin ve yatırımların ülkemizin enerji bağımsızlığına katkısını en üst düzeye çıkarmak. Tıpkı savunma sanayi gibi önemli bu enerji kaynağı. Ülkemiz topraklarından meğer petrol çıkmıyor değil, petrol çıkmaması terör örgütü ile uluslararası petrol şirketleriyle elimiz ayağımız bağlanıyormuş. Üzerinde oturduğumuz petrol sahalarından yararlanmamamız için kurulmadık tuzak kalmamış. Niçin terörün bitmesini istemediklerini çok daha iyi anlıyor muyuz? Hiş endişeniz olmasın. Niçin birilerinin terörle mücadelede en önemli gücümüz olan İHA’ları, SİHA’ları ve bunları üreten şirketleri hedef aldığını çok daha iyi anlıyoruz. Bunların tamamı Türkiye’yi enerji yarışının dışında bırakmak isteyenlerin hamlesinden ibarettir. 7’li mi, 9’lu mu olduğu karışan muhalefetin kimlerle iş tuttuğuna bir bakalım. 14 Mayıs bay bay Kemal’in bay bay olacağı gündür. Ülkemizi enerji rekabetinin dışına itilmesine rıza göstermeyeceğiz. Emperyalistlerin taşeronlarına olan terör örgütlerinin aramıza girmesine müsaade etmeyeceğiz. Terör belasını Türkiye’nin gündemimizden muhakkak çıkaracağız. Türkiye Yüzyılı işte bu müjdesinin adı, azmin sembolüdür."

“Bay bay Kemal yanındakilerle beraber emri bunlar nereden alıyor? Kandil’deki teröristlerden alıyor”

Toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya ile yola çıktıklarını, Konya ile bugünlere geldiklerini belirterek, “Konya, vefanın şehri, dayanışmanın şehri, milli iradenin şehri. 140 bin kişi var şu anda Konya’da. Bu ne aşktır yarabbi, demek ki, aşk ile koşan, aşık olursan karşılığını da bulursun. Pankartlar yazılmış. Bir genç enteresan bir pankart açmış, Ne diyor, ‘Emri dağdan alan ile değil Hak'tan alanla yol yürünür.’ Bay bay Kemal yanındakilerle beraber emri bunlar nereden alıyor? Kandil’deki teröristlerden alıyor” dedi.

“Konya, gönül belediyeciliğinin ne demek olduğunu tüm Türkiye’ye bir kez daha gösterdi”
6 Şubat’ta asrın en büyük tabii afetlerinden birini yaşadığımızı hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem haberini alır almaz devletimizin tüm birimleriyle birlikte belediyelerimizi de harekete geçirdik. Büyükşehir ve ilçe belediyelerimizin ekiplerini süratle illerimize sevk ettik. Hatay’ı Konya’ya zimmetledik. Konyalı hemşehrilerimiz gurur verici çalışmalara imza attılar. Her ihtiyaçta depremzedelerin yanında oldunuz. Muhalefetin tüm belediyenin yaptıklarını bir kefeye koyun, Konya’nın yaptıklarını da diğer kefeye koy. Hepsinde de Konya ağır basacaktır. Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız yattı kalktı orayı takip etti. Konya, gönül belediyeciliğinin ne olduğunu gösterdi. Şov ve reklam yerine yaraları sarma peşinde koşan tüm belediyelerimizi tebrik ediyorum. Konya halkına da şefkatle afetzedelere sahip çıktıkları için milletim adına teşekkür ediyorum. Deprem bölgesini en kısa sürede ayağa kaldıracağız” şeklinde konuştu.

“Cudi’de, Kandil’de, Gabar’da teröristleri gömdükçe içeride birileri de rahatsız oluyor”

Bir taraftan afetin izlerini silmek, diğer taraftan da milleti hayallerine kavuşturacak vizyon projeleri hayata geçirmeye devam ettiklerini kaydeden Erdoğan, “Yerli gazımızın sevincini milletimizle paylaşmak için ilk ay ısınma dahil doğalgaz faturalarını ücretsiz yaptık mı? 1 yıl boyunca mutfak ve ısınma masraflarını faturalardan düşüyoruz. Bu müjdemizle ilgili Cumhurbaşkanı kararnamesini ve kararını resmi gazetede yayınladık. Bay bay Kemal dün Zonguldak’a gitti. Madenci kardeşlerimize yalan üstüne yalan söylüyor. Zonguldak’ta Kilyos var, Sakarya doğalgazını biz orada çıkardık bay bay Kemal. Hani çıkmayacaktı? İşte çıktı. Doğalgazı yakıp vatandaşların evine göndermeye başladık. Biz söz verirsek yaparız. Söz verdik ve yaptık. Donanmamızın amiral TCG Anadolu’yu yine geçtiğimiz naftalarda deniz kuvvetlerimize teslim ettik. Yerli elektrikli aracımız Togg’un teslimatına başladık. Dün, milli muharip uçağımızı hangardan çıkardık ve pist başı yaptırdık. İşte bunlar birilerini ciddi anlamda ürkütüyor. Korkanlar da var ama en çok da Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, oradaki teröristleri gömdükçe içeride birileri de rahatsız oluyor. Ne diyor birisi Kandil’de, ‘AK Parti bizi mağaralarda vurdu.’ Ne yapacaktık? İyi yapıyorsunuz mu diyecektik. Sen benim Mehmet’imi şehit edeceksin de biz sana güle güle mi diyeceğiz. Mehmet'imizin intikamını sonuna kadar almaya devam edeceğiz. Bay bay Kemal kapalı kapılar arkasında varsın sizinle görüşmeler yapsın. Yanında da Davutoğlu’su, Bebecan’ı var, bir de Meral Hanımı var. Masayı bir bırakır gider, tekrar gelir, tekrar gider. Artık bıktık sizden. Masanın altında olanlar var. Şimdi 2 tane de belediye başkanı aldılar, yola devam ediyorlar. Ama onlar Kandil’dekilerle beraber yürürken bizde Cumhur ittifakı ile birlikte yürüyoruz” diye konuştu.

Enver Furkan Çelebioğlu - İbrahim Yetkin - Yasin Can
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak DEM’li belediyelerin işçi çıkarmasına tepki Şınak’ın Cizre ilçe belediyesini 31 Mart yerel seçimlerin ardından kazanan DEM Partili belediye başkanı Güler Yerbasan ve Abdurrahim Durmuş, geçtiğimiz ay 5 işçiyi gerekçe göstermeden, dün de 29 olmak üzere toplam 34 işçiyi işten çıkardı. Gerekçe gösterilmeden 34 kişinin işten çıkarılmasına HAK-İŞ Konfederasyonuna bağlı Hizmet İş Sendikası ve Memur Sen Konfederasyonundan tepki geldi. Cizre Belediyesini kazanan DEM Partinin belediye başkanı hiç bir gerekçe göstermeden geçtiğimiz hafta 3 işçinin iş akdini sonlandırdı. HAK-İŞ Konfederasyonuna bağlı Hizmet İş Sendikası ve Memur-Sen Konfederasyonu tarafından işten çıkarılanların yeniden görevlerine iade edilmesi için girişimler sürerken, dün 29 kişi daha işten çıkarıldı. İş akitleri fesih edilen 34 işçinin bağlı bulunduğu HAK-İŞ Konfederasyonuna bağlı Hizmet-İş Sendikası Şırnak İl Başkanı Nevzat Usal, bu duruma sert tepki gösterdi. Usal, yapılan bu işten çıkarılmanın haksız ve hukuksuzluk olduğunu belirterek sendika olarak bütün yasal yollara başvuracaklarını söyledi. “34 işçi işten çıkarıldı 120 kişilik bir liste daha var” İşten çıkarılan 34 kişinin ardından 120 kişilik bir listenin daha olduğu bilgisi aldıklarını belirten Hizmet-İş Sendikası Şırnak İl Başkanı Nevzat Usal, “Bazı belediyelerde hala seçimden icraata geçilemedi. Halkın beklentisi, hayal kırıklığına dönüştü. Hizmetin konuşulması gereken bir zamanda, bazı CHP’li ve DEM’li belediyelerin işçilere yaptığı baskılar, tehditler ve kıyımlar konuşuluyor. Bunlarda biri de Cizre Belediyesidir. 31 Mart yerel seçimlerinde yönetime gelen belediye başkanları, maalesef Cizre halkını hayal kırıklığına uğratmıştır. Cizre Belediyesi’nde 1 Nisan’dan beri emekçiler sendikal baskıya uğruyor, iş akitleri haksız ve hukuksuz bir şekilde feshediliyor. Cizre Belediyesi’nde şuana kadar 34 arkadaşımız haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarılmıştır ve aldığımız duyumlara göre 120 kişilik bir listenin de hali hazırda beklediği şeklindedir. Cizre Belediyesi eş başkanları, Cizre halkına hizmet etme noktasında mücadele etmesi gerekirken, işçilerle mücadele yolunu seçtiler. Cizre Belediyesi eş başkanları emekten, hukuktan, demokrasiden her ne kadar bahsetmişlerse de bunların gereksinimlerini yerine getirmemiş bulunmaktadırlar. Oysa; emek deyince, emekçi deyince, ekmek deyince, hak, hukuk, adalet deyince, barış, özgürlük kardeşlik deyince en çok bunların sesi çıkıyordu. Mazbatayı alınca emekçiyi işinden, aşından, özgürlüğünden ettiler. Şimdi demezler mi size, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Lütfen söylemlerinizin arkasında durun. Emekten yana mısın, emek düşmanı mısınız? Barışçıl mısınız, savaşçı mısınız? Oy isterken işçiyi kardeş bil, kazanınca ötekileştir. Böyle politika olmaz. Bu adaletsizliğe, bu kıyıma, bu ha gaspına sessiz kalmayacağız” dedi. “Eylem çadırı kuracağız” İşten çıkarılan işçilerin işlerine geri iade edileceği zamana kadar Cizre Belediyesi önüne eylem çadırı kuracaklarını ifade eden Usal, “Haklılığımızı ortaya koymak için eylem çadırı kurma kararı aldık. Kuracağımız eylem çadırını hakkımızı alana dek kaldırmayacağız. Bu süre belki 1 hafta sürecek, belki 1 ay belki de 5 yıl. Ama usanmayacağız, yılmayacağız ve asla vazgeçmeyeceğiz. Belediye başkanları gelip geçicidir. Belediyelerin asıl sahibi işçilerdir, emekçilerdir. Her kim olursa olsun, kimsenin kimseyi ekmek teknesinden uzaklaştırmasına müsaade etmeyeceğiz. Emeğinden başka sermayesi olmayan, Cizre’ye gece gündüz, kar-kış, bayram, tatil demeden fedakarca hizmet eden işçileri, hiçbir gerekçe göstermeden işten çıkarmak ne demek? Şuana kadar 34 işçi ve hazırda bekleyen 120 kişilik bir liste, her işçinin en az 4 kişilikli bir ailesi olduğunu düşünün. Korkunç bir tablo, felaket. Bir babanın evine boynu bükük gitmesine sebep olmak hangi ideoloji de, hangi kitapta yazar? Bu iyi niyetle açıklanabilecek bir durum değildir. İşçi, memur tüm belediye çalışanları tedirgin, Cizre halkı şaşkınlık içerisindedir. Cizre halkının iradesi ile Belediye Başkanı seçilenlerin tavrına ve yönetimine itiraz ediyoruz. Diyoruz ki, gittiğiniz yol yol değildir. İnsanların rızkıyla oynayarak hiçbir menzile varamazsınız" diye konuştu. “Tasarruf için işten çıkarılma olmaz” Belediye eş başkanlarının tasarruf tedbirleri kapsamında işçilerin işten çıkarıldıklarını belirttiğini ifade eden Usal, tasarruf için işten çıkarılma olmaz dedi. Usal şöyle devam etti: "Söz konusu belediye başkanlarının özrü kabahatinden daha büyüktür. Belediye bütçesini gerekçe göstererek işçilere zulmetmek akıl karı değil. Burada daha önce de belediye başkanları vardı. Hem hizmet üretiliyor hem de ücretler tıkır tıkır ödeniyordu. İnsanları işten atarak, ekmeğiyle oynayarak tasarruf edilmez. Kaldı ki amaç da bu değildir. Bütçe gerekçesi, minareye kılıf hazırlamaktır. Herkes biliyor ki, asıl amaç mevcut işi arkadaşların iş akitleri feshedilerek yeni işe alımlar için zemin hazırlanmaktadır. Başka bir deyişle, yandaşları işe almak için yer açılmaktadır. Cizre Belediyesi eş başkanları Güler Yerbasan ve Abdurrahim Durmuş’a sesleniyoruz. HAK-İş Konfederasyonumuza bağlı Hizmet-İş sendikası olarak diyalogtan yanayız. İşten atılan arkadaşlarımızın haklarını teslim eden bir müzakereye açığız. Ya saygın bir müzakere ya da tavizsiz direniş. Eylemimiz arkadaşlarımız işe geri dönünceye kadar devam edecektir”. “Randevu taleplerimiz cevapsız kaldı” 31 Mart yerel seçimlerinin ardından göreve başlayan Cizre Belediye eş başkanlarından randevu talep ettiklerini ancak randevu taleplerinin cevapsız kaldığını belirten Usal, “Biz, yerel seçimlerin hemen sonrasında gerek yönetici arkadaşlarımızla, gerek telefon irtibatı üzerinden mevcut yönetimin özel kalemleri ile bir randevu talebimiz oldu. Randevu taleplerimiz de hem mevcut yönetime hayırlı olsun ziyaretinde bulunmak üzere, hem de bundan sonraki süreçte orada kendilerinin nasıl halkın iradesi ile, halkın oyları ile seçilerek belediye başkanı olduklarını, aynı şekilde bizim de sendika olarak orada çalışan işçilerimizin özgür, hür iradeleri ile bizi tercih etmiş olduklarını, bununla beraber bakanlık nezdinde yetkili sendika olduğumuzu ve bunun 3 yıl devam edeceğini söylemek üzere kendilerinden defalarca randevu taleplerimiz oldu. Randevu taleplerimize dönüş yapmadılar. Biz yine ona rağmen, Cizre Belediyesi’nin başkanlık makamına bizzat gittik. Kendileri hatta makama geldikleri saatlerde, bizleri salonda görerek bir tokalaşma gerçekleşti. Lakin, makama geçtikten sonra kendi özel kalemlerine kim olduğumuzu sormuşlar. Bizim de HAK-İş Konfederasyonuna bağlı Hizmet-İş Sendikasının yöneticileri olduğumuzu söyledikten sonra özel kalemleri aracılığı ile bize randevu taleplerinin olmayacağını, müsait olmadıklarını, işlerinin olduğunu söyleyerek randevumuz ile alakalı daha sonrasına da bir dönüş sağlanmamıştır. Yine bu bağlamda geçen hafta bir basın açıklaması yapmıştık Cizre’de. Memur-Sen Konfederasyonuz ile beraber yaptığımız basın açıklamamızı gerçekleştirmeden önce, kurum içerisinde bazı müdürler tarafından arandım. Basın açıklaması yapmayın, bizler aracı olalım, belediye başkanlarımız bilmiyorlar. Mevzuata hakim değiller. Biz kendileri ile görüştükten sonra biz size dönüş yapalım dediklerinde bizlerde tabi iyi niyetli olduğumuz için, müzakere masası istediğimiz için onları da bir hafta bekledik. Lakin sonrasında onlarda telefonlarımıza cevap vermeyince biz geçen hafta Memur-Sen Konfederasyonuz ile beraber Cizre Belediyesi’nin önünde bir basın açıklaması yaptık” dedi.
Mersin Mersin’de vatandaşlar işaret dili öğreniyor Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi bünyesinde hizmet veren Yenişehir MERCEK Mesleki Eğitim Merkezi’nde ’işaret dili’ kursu verilmeye başlandı. Eğitimde, vatandaşların günlük hayatta işitme engelli bireylerle rahatça iletişim kurması amaçlanıyor. Belediye Başkanı Vahap Seçer öncülüğünde birçok projeyi hayata geçiren Mersin Büyükşehir Belediyesi, kendi bünyesinde personele yönelik gerçekleştirdiği işaret dili eğitimlerinin yanı sıra, MERCEK’te vatandaşlar için de işaret dili kursları açıyor. Şimdiye kadar birçok kez işaret dili kursu açılan MERCEK’te, eğitimi yeminli işaret dili tercümanı Esen Çay veriyor. Sağlık alanında çeşitli bölümlerde eğitim alan bir öğrenci grubunun katılım sağladığı kurs programında öğrenciler şu ana kadar, temel kelimelerin yanı sıra birçok ilk iletişim cümlelerini de öğrendiler. Ücretsiz olarak verilen eğitimde; işitme engelli vatandaşların iletişim kurma şekilleri, işaret dili ile beden dili arasındaki uyum ve Türk işaret dilinin temel kuralları öğretiliyor. “İşaret dili öğrenmelerini herkese öneriyorum” Yeminli işaret dili tercümanı Esen Çay, MERCEK’te Yenişehir Halk Eğitime bağlı olarak yaklaşık 3 yıldır işaret dili kursları verdiğini anlatarak, “İnsanların işitme engelli bireyler ile iletişime girebilmeleri adına temel eğitimler veriyorum. İşaret dili kursuna gelmek isteyen kişiler ’mercek.mersin.bel.tr’ adresinden başvurarak gelebilirler. Başvuru yapan kişilerin uygun olduğu saatlere göre kurs ayarlanabiliyor. Biz de ona göre eğitim veriyoruz” dedi. Sağlık alanında çeşitli bölümlerde okuyan öğrenci grubu ile derslere devam ettiğini aktaran Çay, “Temel eğitimin yüzde 80’lik kısmını tamamladılar. Artık cümle oluşturma ve iletişime geçme kısmındayız. Çeşitli aktivitelerle birbirleriyle diyalog şeklinde kurslarımıza devam ettiriyoruz” diye konuştu. Çay, işaret dilini temel düzeyde tüm vatandaşların bilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Bir merhabanın ya da yüzde oluşan bir mimiğin bile onlar adına çok şey ifade ettiğini söyleyebiliriz. İşaret dili öğrenmelerini herkese öneriyorum” diye konuştu. “Temel kelimeleri ve temel cümle kurmayı öğrendik” Optisyenlik bölümü öğrencisi Tunahan Gürbüz, temel kelimeleri ve temel cümle kurmayı öğrendiklerini belirterek, "İşitme engelli biriyle karşılaştığımız zaman temel düzeyde iletişim kurabileceğimizi, ona yardımcı olmak istediğimizi ve eğer çok hızlı konuşursa yavaşlaması gerektiğini anlatabilecek düzeydeyiz. Yaklaşık üç haftada bu düzeye geldik. İlerleyen süreçlerde bunu daha da ilerleteceğimizi düşünüyoruz. Meslek hayatımda böyle bir şeyle karşılaşmadım ama asla karşılaşmayacağım diye de bir şey yok. Neye ihtiyacı olduğunu, ne istediğini temel düzeyde neler yapılması gerektiğini anlatabilecek düzeydeyiz” şeklinde konuştu.
Muğla Muğla BİLSEM Erasmus+KA210 ile uluslararası eğitim köprüleri kuruyor Muğla Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) Erasmus+ KA210 ‘Reduce Consumption Extend Life’ projesi kapsamında İrlanda, Estonya ve Almanya’dan gelen öğretmen ve öğrencileri ağırladı. Felsefe Öğretmeni Gözde Gürdal’ın yürütücülüğünde gerçekleşen etkinlik, 27 katılımcıya ev sahipliği yaptı. Proje, sürdürülebilir yaşam biçimlerini teşvik ederek tüketimi azaltmayı ve ürünlerin ömrünü uzatmayı hedefliyor. Katılımcılar, Muğla’nın tarihi ve kültürel zenginliklerini de keşfetme fırsatı buldu. Etkinlikler arasında, eski Muğla’nın sokaklarında yapılan gezinti, zeytinyağı tadım atölyesi ve bölgenin deniz ürünlerinin tanıtımı yer aldı. Ayrıca, katılımcılar Muğla’nın müzelerini ziyaret ederek, bilimsel ve sanatsal faaliyetlere katıldı. Proje yürütücüsü Gözde Gürdal, “Bu tür uluslararası projeler, öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin ufuklarını genişletiyor ve farklı kültürler arasında köprüler kuruyor. Ayrıca, çevre bilincini artırarak geleceğimiz için önemli adımlar atıyoruz” dedi. Muğla Bilim ve Sanat Merkezi, bu tür projelerle eğitimde sınırları aşarak, öğrencilerine ve öğretmenlerine global bir perspektif sunmayı amaçlıyor. ‘Reduce Consumption Extend Life’ projesi, bu vizyonun somut bir örneği olarak dikkat çekiyor. Projenin devamında, katılımcılar Muğla’nın doğal güzelliklerini keşfetmeye ve yerel halkın yaşam tarzını deneyimlemeye devam edecek. Etkinlikler, sürdürülebilir yaşam ve çevre koruma konularında farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Proje, bölgesel ve uluslararası düzeyde eğitim ve çevre bilincinin gelişimine katkı sağlamaya devam edeceği açıklandı.