POLİTİKA - 09 Haziran 2022 Perşembe 13:23

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Yunanistan’a: 'Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Yunanistan’a: 'Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Efes-2022 Tatbikatı’nın ardından yaptığı konuşmada Yunanistan’ın gayriaskeri statüdeki Ege adalarını hukuksuzca silahlandırması hakkında konuştu. Erdoğan, Yunanistan’ı uluslararası anlaşmalara uymaya davet ederek, “Yunanistan’ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz. Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir’in Seferihisar ilçesinde icra edilen ve 37 ülkeden bin yabancı askeri personelle beraber TSK unsurlarıyla toplamda 10 bin askeri personelin katıldığı Efes-2022 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı’nı yerinde izledi. Yerli ve milli imkanlarla üretilen silah, araç ve sistemlerin kullanıldığı tatbikat gece ve gündüz safhalarıyla başarıyla tamamlandı. Tatbikatın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tatbikata katkı veren herkese teşekkür ederek, tatbikat programında yer alan savunma sanayi sergisinde yer alan yerli ve milli silah, araç ve sistemlerin Türkiye’nin bu alanda ulaştığı noktayı gösterdiğine inandığını söyledi. Erdoğan, Türkiye’nin terör örgütleri ve düzensiz göç hareketleri gibi dünyanın en kritik sınamalarını başarıyla verdiğini ve dünyanın her yerinde barışın tesisi noktasında kimsenin inkar edemeyeceği bir gayret sarf ettiğini ifade etti. Erdoğan “Tüm bu tablo içinde silahlı kuvvetlerimiz özel bir yere sahiptir. Kahraman ordumuz, sınır güvenliğimizden sınır ötesi harekatlara, terörle mücadeleden NATO ve ikili anlaşmalar çerçevesinde yürüttüğümüz uluslararası görevlere kadar her alandan gösterdiği başarılarla göğsümüzü kabartıyor. PKK’dan DEAŞ’A kadar dünyanın en tehlikeli silahlı terör örgütleriyle yürüttüğümüz mücadelede elde ettiğimiz sonuçların eşi benzeri yoktur” diye konuştu.

“Tarih önünde bunun hesabını mutlaka verecektir”

Erdoğan, son zamanlarda Yunanistan’ın Ege’deki adaları silahlandırmasıyla da alakalı konuşarak, “Böyle kritik bir dönemde Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta ülkemizin uluslararası anlaşmalara dayalı haklarına ve çıkarlarına yönelik tehditler içeren stratejilere tevessül edilmesinden üzüntü duyuyoruz. Bazı Yunan siyasetçiler, eşi benzeri görülmemiş bir pervasızlıkla, gerçeklikten uzak, akla, mantığa ve hukuka aykırı söz ve eylemlerle gündem olmaya çalışıyorlar. Halbuki bu tür konuların iç politikaya yönelik şımarıklıkları kaldırmayacak kadar hassas olduğunun ve ağır sonuçlar doğurabileceğinin sayısız örneği önümüzde durmaktadır. Ülkelerinin kaynaklarını, enerjilerini asla güçlerinin yetmeyeceği hayallerle heba edenler, tarih önünde bunun hesabını mutlaka verecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Yunanistan’a: 'Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum'

“Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum”

Yunanistan’ı gayriaskeri statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye ve uluslararası anlaşmalara uygun davranmaya davet eden Erdoğan, “Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum. Özellikle bu millet kararlıdır, bu millet bir şeyi söylerse ardını da takip eder. Doğu Akdeniz’de ülkemiz anakarasına 2 kilometreden daha az, Yunanistan’a ise 600 kilometreden daha fazla mesafedeki Meis Adası için 40 bin kilometrelik deniz yetki alanı talep etmenin anlamını uluslararası camianın takdirine bırakıyoruz. Gayriaskeri statüdeki adaların çeşitli tatbikatlara dahil edilerek NATO ve üçüncü taraf ülkelerin de bu hukuksuzluğa alet edilmeye çalışılması, sonu felaketle bitecek bir çabanın ötesinde anlama sahip değildir. Sayın Miçotakis herhalde adalara turistik çıkarma yapıyor. Bununla bir yere varmak mümkün değil” ifadelerini kullandı.

“Yunanistan’ı aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz, kendine gel”

Yunanistan’ın Avrupa Birliği ülkesi olmasına rağmen birliğin değerlerini, evrensel insan hakları ve uluslararası anlaşmaları hiç sayarak Batı Trakya, Rodos ve İstanköy’de yaşayan Türk azınlığa baskı uygulamayı hala sürdürdüğünü kaydeden Erdoğan, söyle konuştu: “Hukuksuz uygulamaları sebebiyle 1999 ve 2006 yıllarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından mahkum edilen Yunanistan’ın baskıcı tutumunu devam ettirmesine göz yumulması da bir çifte standart örneğidir. Konu Türkiye olduğunda şahin kesilenlerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini hiçe sayan terör örgütlerini açıkça destekleyeni sığınmacılara her türlü insanlık dışı muameleyi yapan Yunanistan’a ses çıkarmamasını da ibretle takip ediyoruz. NATO içinde her bakımdan en yüksek bedeli ödeyen müttefik olarak son 2 yıldır askeri heyet toplantı davetlerimize cevap dahi vermeyen Yunanistan’ın kışkırtmalarını soğukkanlılıkla karşıladık. Ancak bu sabrımızın ve soğukkanlılığımızın muhatabımız tarafından yanlış anlaşıldığını görüyoruz. Türkiye kimsenin hakkını hukukunu çiğnemez. Ama kendi hakkını, hukukunu da kimseye çiğnetmez. Bu ülke kurulduğu tarihten beri hep birilerine sırtını dayayarak, birilerine hesaplarına alet olarak benzer hamleler yapmıştır. Yunanistan’ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz. Kendine gel.”

“Yetki alanlarımızda bize rağmen herhangi bir tasarruf ve işlem yapılmasına izin vermedik, vermeyeceğiz”

Erdoğan son olarak, Türkiye’nin Ege’deki haklarından vazgeçmeyeceği gibi adaların silahlandırılması konusunda da uluslararası anlaşmaların kendisine tanıdığı yetkileri kullanmaktan geri durmayacağını vurgulayarak, “Kıbrıs’ta Rum tarafının dayatmacı tavrı adada bize eşit, egemen, bağımsız iki devletli yöntem dışında bir çözüm yolu bırakmamıştır. Papazlara ağır silahları eğitimi vermekten, terör örgütlerine ofis açmaya kadar Rumların yaptığı her tasarruf bu kararın isabetini göstermektedir. Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama ve sondaj faaliyetlerimizi de Birleşmiş Milletler uygulamaları ve diğer uluslararası teammüllere uygun şekilde sürdüreceğiz. Yetki alanlarımızda bize rağmen herhangi bir tasarruf ve işlem yapılmasına izin vermedik, vermeyeceğiz” dedi.

Salih Yılmazsoy

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Bakan Yerlikaya, Mersin’de trafikteki darp olayının görüntüsünü paylaştı, yeni yargı paketiyle gelen cezaları duyurdu Mersin’de trafikte bir sürücüyü darbeden şüphelilerden 3’ü tutuklandı, olaya karışan 3 şahsa da adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olay anına ait görüntüleri paylaşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, olaya karışanların yeni yargı paketiyle 3 yıla kadar hapisle cezalandırılacağı ayrıca 180 bin TL ceza kesileceğini duyurdu. Olay, 24 Aralık’ta Mersin’in merkez Mezitli Davultepe GMK Bulvarı üzerinde trafikte yaşanan tartışmada kırmızı ışıkla bekleyen hafif ticari aracın sürücüsü feci şekilde darbedildi. O anlar ise vatandaşlar tarafından cep telefonu kamerası ile görüntülendi. Görüntüler üzerine harekete geçen İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler şüphelileri tespit etti. Tespit edilen 6 şüpheli, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye çıkartılan şüphelilerden M.T., C.T., E.T. tutuklandı. Diğer şüpheliler C.T., M.T., H.T. ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı. Tutuklanan şüphelilerden C.T. hakkında ayrıca Karayolları Trafik Kanunu’nun "Trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili kuralları ihlal etmek" maddesi uyarınca 4 bin 153 TL idari para cezası uygulandı. Ayrıca şüphelinin sürücü belgesine genel sağlık durumunun tespiti amacıyla sağlık kuruluşuna sevk edilmek üzere geçici olarak el konuldu. Bakan Yerlikaya’dan 3 yıl hapis ve 180 bin TL para cezası uyarısı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Mersin’de trafikte yaşanan o görüntüleri ve yakalanan şüphelileri paylaşarak uyarıda bulundu. Bakan Yerlikaya uyarısında, "Resmi gazetede yayımlanan 11. Yargı Paketiyle; trafikte yol kesme, müstakil suç olarak düzenlenmiş, hukuka aykırı bir davranışla bir aracı durduran veya hareket etmesini engelleyen kişinin, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması kanunlaşmıştır. Ayrıca, ilk kez yeni trafik kanunu teklifine girecek maddeye göre de saldırı amacıyla araçtan inen ve yol kapayan sürücüye 180 bin lira idari para cezası uygulayacağız, sürücü belgesini 60 gün süreyle geri alacağız ve aracını 60 gün süreyle trafikten men edeceğiz. Mersin’in Mezitli ilçesinde araçtan inip başka bir sürücüye saldıran M.T., C.T., E.T. isimli şahıslar çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. C.T., M.T., H.T. isimli şahıslar ise hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Trafik güvenliğini hiçe sayan bu kişileri lütfen 112 Acil Çağrı Merkezimize bildirelim. Biz gereğini yaparız" ifadelerini kullandı.
Erzincan Erzincan’da kurtlar ahıra girdi: 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı Erzincan’ın Otlukbeli ilçesinde kurtların ahıra girmesi sonucu 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı. Hayvan sahibi, kurtların yerleşim yerleri için tehdit oluşturduğunu söyledi. Otlukbeli ilçesinde yaşanan kurt saldırısı, hayvan yetiştiricilerini tedirgin etti. İlçede Yasin Yıldırım’a ait ahıra giren kurtlar, 10 koyunu telef ederken 10 koyunu da yaraladı. Edinilen bilgilere göre, kurtlar ahıra girerek kısa sürede büyük zarara yol açtı. Sabah saatlerinde hayvanlarının telef olduğunu gören Yıldırım, yaşanan durum karşısında büyük üzüntü yaşadı. Hayvan sahibi Yasin Yıldırım, kurtların artık insanlardan kaçmadığını belirterek, "Kurtlar köpeklerimizi bile kaçırıp öldürüyor. İnsanlara ve yerleşim yerlerine çok yakınlar. Doğaya salınan ve insanlara alışmış bu hayvanlar yıl boyunca bizim için ciddi bir tehdit oluşturuyor" dedi. Sürü sahibi Yasin Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; "Erzincan Otlukbeli Küçük Otlukbeli’nde küçükbaş hayvancılık yapıyorum. 6 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. İki senedir, bu son iki senedir bu yırtıcı hayvanlar yani kurtlara karşı mücadele veriyoruz ama mücadelemiz hep yarım kalıyor. Geçen sene iki defa çadırlarıma girdi. Biz bir şekilde uyandık çıkardık, yani üç beş tane telefat verdik. Köpeklerimizi alıp götürüyorlar, geçen sene iki tane köpeğimi götürdü. Şu an gördüğünüz gibi gece girip içeriye girmiş. 10’a yakın hayvanım telef oldu. 10’a yakın hayvanım da içeride, onlar da yaralı yani onların kurtulma şansları da yok. Biz bir türlü bunlara önlem alamıyoruz. Önlem alamamamızın sebebi sopayla kovalıyoruz çünkü bunların avlanması, vurulması yasak. Ama yani biz baş edemiyoruz çünkü meraya gittiği zaman hayvanımız, haftada 3-4 tane hayvanımızı çalıp götürüyorlar. Köpekler baş edemiyor, çok akıllı hayvanlar oldukları için bir tanesi köpekleri alıp götürüyor, bir tanesi çobanı oyalıyor, diğeri de hayvanı alıp götürüyorlar. Yani yaklaşık ben diyeyim, iki yılda benim 200-300 hayvan varlığım yani üç beş üç beş şeklinde katledildi ve öldürüldü. Şu anda gördüğünüz gibi içeride de 15-20 tane hayvanım telef oldu. Yani 10 tane telef oldu, 10 tane de yaralı, onlar da telef olacaklar. Biz buna karşı bir önlem alamıyoruz. Aldığımız önlem şurada, bu sene 3 tane çadır Ankara’dan sipariş ettik. İşte bunlarda sıkıntı yok ama o diğerlerinde maliyetin altında olduğumuz için yani maliyeti çok yüksek olduğu için biz bir türlü yani bunu da seneye artık evvelki seneye bir şekilde toparlamaya çalışacağız ama yetkililerden bir önlem istiyoruz. Yoksa durumumuz kötü çünkü bugün bunu yaptı, yarın bir daha gelecek, öbür gün bir daha gelecek. Şimdi biz de sabahtan akşama kadar hayvanla uğraşıyoruz, akşam da işte yorgun düşüp yatıyoruz. Gece de nöbet tutuyoruz ama bu her gün böyle gidemez." Bölgede benzer olayların sıkça yaşandığını ifade eden Yıldırım, yetkililerden önlem alınmasını talep ederek, hem hayvanların hem de vatandaşların can güvenliğinden endişe duyduklarını sözlerine ekledi.
Trabzon Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit Trabzon’da Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit, "Trabzon Film Festivali" dolayısıyla geldiği Trabzon’da Kadın Yaşam ve İstihdam Merkezi’ni ziyaret etti. Burada atölyeleri gezen Koçyiğit’e Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in eşi Arzu Genç eşlik ederken, Koçyiğit, kadınların sergilediği ürünleri hayranlıkla inceledi. Koçyiğit, Karadeniz yöresinin geleneksel ve yöresel dokumaları arasında yerini alan yaklaşık bir asırdan beri kullanılan coğrafi işaretli keşanı dokumaya çalışması dikkat çekti. Koçyiğit, Trabzon’a ilk kez 5 yaşında geldiğini belirterek, "Trabzon’a ilk kez 5 yaşındayken gelmiştim ve ömür boyu birçok kez geldim. O nedenle bu gelişim ilk değil ama Trabzon’da ilk kez bir Film Festivali düzenleniyor. ’İlk’ demek biraz cesaret demek. Dilerim başladığı gibi bol bereketiyle inşallah hem şehrimize hem de sinemamıza çok büyük katkılarda bulunur bu festival. O nedenle bugün buradayım, çok da mutluyum. İyi ki bu seferki gelişimde böylesine faydalı bir mekânı ziyaret etmişim. Her biri birbirinden değerli geleneksel el sanatlarımız burada tekrardan hayat buluyor. Genç kadınlar burada bu mesleği, bu sanatı öğreniyor ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bu beni çok gururlandırdı. Hepsinin ellerine, emeklerine sağlık. Burası bir yaşam merkezi. Buradan istifade eden bütün kadınları sevgiyle selamlıyorum. Daha nice nice kadınımızın bu imkânlardan yararlanmasını diliyorum" dedi.