POLİTİKA - 23 Aralık 2022 Cuma 18:40

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: 'EYT ile ilgili sorunu 1-2 haftada çözeceğiz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: 'EYT ile ilgili sorunu 1-2 haftada çözeceğiz'

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, asgari ücrette 2022 Ocak ayına göre kıyaslandığında yüzde 100 artış yaptıklarını dile getirerek, “Emeklilikte yaşa takılanlar ile ilgili sorunu da söz verdiğimiz gibi yıl bitmeden 1-2 hafta içerisinde çözüme kavuşturacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bir dizi ziyarette bulunmak üzere Ankara’nın Çubuk ilçesine geldi. Ziyaretinde Oktay'a AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan ve Çubuk Belediye Başkanı Baki Demirbaş eşlik etti. Önce ilçedeki Camii Kebir Camisi'nde cuma namazı kılan Oktay, namazın ardından Yavuz Selim Mahallesi sakinlerinden Satı Aydın ve Eski Yavuz Selim İlköğretim Okulu Müdürü Nurettin Korkmaz’ın cenaze namazına katıldı. Ardından AK Parti İlçe Başkanlığına geçen Oktay, burada partinin teşkilat mensupları ile sohbet etti. AK Parti İlçe Başkanlığında Özcan ve Demirbaş’tan bilgi aldı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, daha sonra esnaf ziyareti gerçekleştirdi. Fırın, emlak, araç kiralama, çay evi, elektrikçi, mobilya üzerine faaliyet gösteren dükkanlara girerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını iletti. Vatandaşların öneri, görüş ve fikirlerini dinleyen Oktay, onlardan bir istekleri olup olmadığını sorarak, sorunlarını ve şikayetlerini not aldı. Vatandaşlardan ve esnaftan sıklıkla duyduğu Çubuk Metrosu sorunu ile ilgili olarak, “Ankara Büyükşehir Belediyesi görevi olan bu metroyu yapmazsa bize Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak el atarız bu olaya” ifadelerini kullanan Oktay, bir çay ocağında Çubuklularla sohbet etti. Oktay, esnaf ziyaretinden sonra AK Parti Çubuk İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Vatandaş Buluşması'na katıldı.

“Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile ilgili sorunu da 1-2 hafta içerisinde çözeceğiz.”

Oktay burada yaptığı konuşmada, 20 yıldır söyledikleri sözlerin arkasında durduklarını belirterek, “Her gün bir başka şehirde, sayısız yatırımı milletimize kazandırıyor muyuz? Kazandırıyoruz. Bir gün turizmde bir gün ihracatta cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırıyoruz. Mega projelerle Ankara'mız dahil tüm şehirlerimizin üretimini dünyaya açtık. Asgari ücrete 6 ay önce yaptığımız artıştan sonra dün yüzde 55 gibi rekor bir artış daha yaptık. Artış oranı 2022 yılı ocak ayına göre kıyasladığımızda yüzde 100 artış yapmış olduk. Emeklilikte yaşa takılanlar ile ilgili sorunu da söz verdiğimiz gibi yıl bitmeden 1-2 hafta içerisinde çözüme kavuşturacağız.” dedi.

“Türkiye’nin aleyhindeki kampanyalara malzeme verenlerden Ankara’ya bir hayır beklenir mi?”

“Millete hizmet adına çakılmış tek çivileri olmadığı halde içi boş reklam ajansı projeleriyle parlatılarak, pohpohlanarak, şişirilerek başkentliye sunulan balonları en iyi siz biliyorsunuz” diyen Oktay, “Bunlar geçmiş sicili de bugünkü duruşu da belirsiz, parti içi hiziplerin dehlizlerinde kaybolmuş muhalefetin vasıfsız yansımalarıdır. Kendi ülkesini gidip yabancılara şikayet edenlerden, Türkiye’nin aleyhindeki kampanyalara malzeme verenlerden Ankara’ya da Türkiye’ye de bir hayır gelmez. Bunu Çubuklu da Ankaralı da çok iyi bilmekte. Her fırsatta teröre arka çıkanlardan, teröristlerin diliyle bize saldıranlardan eser, hizmet beklenmez” diye konuştu.

“(HDP ile) Gece gündüz beraber olan Altılı Masa’ya yazıklar olsun”

HDP’nin Libya’da Libya ile imzalanan deniz yetki anlaşmasına ilişkin açıklamada bulunduğunu hatırlatarak, “Bizi Akdeniz’e dahi çıkarmak istemeyenler, ayağımızı dahi denize sokmamıza müsaade etmeyecek kadar ve olta atmamıza dahi bize oyun oynama peşinde olanların planlarını yırtıp atıp, kendilerine iade ettiğimiz bir anlaşmadır Libya ile yaptığımız anlaşma. Bu anlaşmanın yanlış olduğunu ifade ediyorlar, ona isyan ediyorlar. Şaşırmadık. Onlara -PKK’nın yandaşlarına- şaşırmayız zaten de ama onları masanın altında ve üstünde gizleyerek saklayarak sanki milletin huzurunda da onlarla iş birliği yapmıyormuş gibi gözüküp, aslında gece gündüz beraber olan Altılı Masa’ya yazıklar olsun. Bunlar mı ülkenin çıkarını düşünecek? Bunlar mı Türkiye’yi geleceğe, ikinci yüzyıla taşıyacak. Bunlar daha burnunun ucunu göremiyorlar” ifadelerini kullandı.

“(Altılı Masa) Macron kadar bile olamıyorlar”

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un geçtiğimiz gün yaptığı bir röportajda kullandığı ifadeleri hedef alan Oktay, “Rusya-Ukrayna savaşını sonlandırmak barışı sağlamak üzere sadece Türkiye’nin masada olmasını hazmedemiyoruz, diyor. Bunu tersten okuyalım mı? Söylediği şu: Rusya ve Ukrayna arasında bir savaş var. Bu savaş gerek bölge barışına gerek dünya barışına zarar veriyor. Enerji fiyatlarının bu kadar artması, emtia fiyatlarının bu kadar artmasında asıl sebeplerinden birincisi pandemiydi ikincisi Rusya-Ukrayna savaşı. Bunun sonlandırılması ile ilgili masada sadece Türkiye’nin olduğunu söylüyor aslında. Bunu bizimkiler -içeridekiler- bile görmüyor. Aslında Fransa Cumhurbaşkanı şikayet ederken Türkiye’nin hakkını vermeye çalışıyor. Yine yazıklar olsun içeridekilere. Bu kadarını bile göremiyorlar. Macron kadar bile olamıyorlar” dedi.

“Erkekseniz buyurun, çıkın, gösterin cumhurbaşkanı adayınız kimse”

Oktay, konuşmasına şöyle devam etti: “Kim ne derse desin, biz Fransa bizim yaptıklarımızdan memnun olsun diye masada değiliz. Biz Fransa ya da AB ülkelerinden herhangi biri, Batı ya da başkası bize göz kırpsın veya bize aferin desin diye herhangi bir yerde değiliz. Buna ihtiyacımız yoktur. Türk milletinin, hiç kimsenin ‘aferin’ demesine veya herhangi bir şeyden dolayı kimseden icazet almasına gerek yoktur. Onu icazet alması gerekenler düşünsün. Washington’da, Paris’te, Londra’da dolaşıp da hamburger yiyip döneneler düşünsün. Biz değil. Ama sonrasında da Almanya’ya gidip kendi içlerindeki hizipleşmeden dolayı da apar topar geri Türkiye’ye döndü. Sanki orada çok büyük bir iş yapacaktı. Zaten bir şey yapmayacaktı da büyük ihtimal sevindi ‘bahane oldu’ diye. Başka bir şey yapmak istediler: Kendi içlerindeki hizipçi tavırlarını bize bulaştırmak istediler. Bir belediye başkanının hakaretten dolayı aldığı cezayı, sanki Cumhur İttifakı ya da Cumhurbaşkanımızla ilgiliymişçesine bir oyun sergilemek istediler. Ama balonları anında söndü. Milletimiz, bu oyunu da gördü. Ne Cumhurbaşkanımız ne de Cumhur İttifakı, bu tür ucuz oyunların önünde arkasında, sağında solunda olmaz. Ne yargı vesayetiyle ne de başka şeylerle herhangi bir işi olmaz. Cumhurbaşkanımız yetkiyi milletten alır. Gücü milletinden alır. Yetkiyi alacağı yeri de yargı veya başka yerler olarak değerlendirmez. Sonucu sandıktan alır. Hodri meydan dedik. Erkekseniz buyurun çıkın gösterin cumhurbaşkanı adayınız kimse. Aylardır, yıllardır, temcit pilavı gibi milletin önünde pişirip duruyorlar. Artık yenmez hale geldi, ekşidi, koktu. Kendi aralarında pilavı yemeye çalıştılar, onu da beceremediler. Şimdi evlat muhabbetine girişmeye başladılar. Her neyse kendi içinizde halledin, bizi bulaştırmayın.”
Oktay’ın ziyareti Çubuklularla ve partililerle hatıra fotoğrafı çektirmesinin ardından sona erdi.

Mustafa Cenik - Hakan Karaduman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir 1 gün boyunca susuz kaldı Eskişehir’de arıza sebebiyle yaklaşık 24 saat boyunca yaşanan su kesintisi vatandaşları mağdur etti. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü İçme Suyu Arıtma Tesisi’nde D4 deposunu besleyen ana hatta arıza meydana geldi. Buna bağlı olarak Batıkent, Yaşamkent, Aşağı Söğütönü, Yukarı Söğütönü, Zincirlikuyu, Şirintepe, Uluönder, Ertuğrulgazi, Çamlıca, Sazova, Orhangazi, Boyacıoğlu, Karagözler ve Karacaşehir mahallelerinde dün gece saat 22.00 itibariyle su kesintisi yaşandı. Gece saatlerinde başlayan onarım çalışmalarına rağmen arıza gün boyunca onarılamadı. Günü tamamen susuz geçiren vatandaşlar, büyük mağduriyet yaşadıklarını belirtti. "Şu anda perişan bir haldeyiz" Çamlıca Mahallesi’ndeki güncel durumu anlatan vatandaş Kadir İri, "Lavabolara, tuvaletlere giremiyoruz. Su olmadığı için kombileri kullanamıyoruz. Parasını almayı biliyorlar ama çalışma hiç yok. Marketlerde de su kalmamış, yetişemedik. Şu anda perişan bir haldeyiz" dedi. "Taşıma suyla işlerimizi görmeye çalışıyoruz" Kıraathane işletmecisi Ahmet Sallabaş, "Sabahtan beri sular yok. Kahvemiz sabah 06.00’da açılıyor, 07.30 gibi sular gitmiş. Taşıma suyla işlerimizi görmeye çalışıyoruz. Çay için damacana su kullanıyoruz. Bugün 4 damacana su taşıdık" şeklinde konuştu. "ESKİ ne zaman işini gerçekten yapacak?" AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkan Vekili Ahmet Sivri, sosyal medyadan açıklama yaparak duruma tepki gösterdi. Sivri’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Plan var, hizmet yok! ’Planlı çalışma’ denilerek başlatılan kesintilerin saatlerce uzaması artık teknik bir sorun değil, açık bir yönetim problemidir. En temel hizmet olan suyun bile zamanında verilememesi, plansızlık ve kriz yönetimi eksikliğini ortaya koymaktadır. Sorun sadece bir arıza değil verilen saatlerin tutulmaması, muhatap bulunamaması ve vatandaşın bilgiye ulaşamamasıdır. Yazıktır, günahtır! Sizin iş bilmezliğiniz yüzünüzden Eskişehirli hemşehrilerimiz eziyet çekmek zorunda mı? Hafta sonu yaşanan bu tablo, birkaç açıklamayla geçiştirilemez. Vatandaş artık geçici çözümlerden ve sürekli istenen ’sabırdan’ yorulmuştur. Tepebaşı’nın neredeyse tamamında sular kesik. Vatandaştan sabır ve anlayış bekleniyor ama konu zamlar olunca kimse vatandaşı düşünmüyor. ESKİ ne zaman işini gerçekten yapacak?" Arıza yaklaşık 24 saatin ardından onarıldı Öte yandan, kısa bir süre önce ESKİ yetkilileri tarafından yapılan açıklamada ise, "Müdahale sırasında çelik boru kesimi, ara parçaların hazırlanması, montaj ve kaynak işlemleri tamamlandıktan sonra borunun sızdırmazlık testi yapılmıştır. Sonrasında kontrollü olarak depoya su basılması gerçekleştirilmiş olup şebeke hatlarına su verilmiştir. Suyun depoya dökülerek hatta ulaşması mahallelerimizin yerleşim kotlarına göre zaman alabilecektir. Elimizde olmayan nedenlerden dolayı yaşanılan su kesintisinden ötürü vatandaşlarımızın gösterdiği sabır ve anlayışa teşekkür ederiz" denildi.
Elazığ Şehit aileleri ve gaziler vefa buluşmasında bir araya geldi EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı tarafından düzenlenen programda şehit aileleri ve gaziler, vefa buluşmasında bir araya geldi. Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı (EMŞAV) tarafından, şehit aileleri ile gazilerin birlik, beraberlik ve vefa duygularını pekiştirmek amacıyla "Şühedaya Vefa, Gazileri Hürmet Buluşması" düzenlendi. Program, İl Müftüsü Yusuf Bingöl’ün yaptığı dua ile başladı. EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı öncülüğünde bir düğün salonunda gerçekleştirilen programa, Elazığ Valisi Numan ve Ayfer Hatipoğlu çifti, Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Aşkın Yeğin, Elazığ İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Alparslan Doğan, İl Emniyet Müdürü Adnan Karayel, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer Faruk Ergün ile çok sayıda şehit ve gazi ailesi katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan EMŞAV Elazığ İl Başkanı Murat Demir, vakfın kuruluş süreci ve yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi vererek, "Emniyet Teşkilatı, Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı 1998 yılında dernek olarak Emniyet Teşkilatı’nın şehit yakınları ve gazileri tarafından kurulmuş olup, 2011 yılında vakıf statüsüne yükselmiştir. Şu an 50’ye aşkın şubemiz ve il temsilcilerimizde ve biri Avrupa ve biri Almanya olmak üzere temsilciliklerimiz bulunmaktadır. Vakfımız şehit ayrımı yapmadan, gazi ayrımı yapmadan yani mesleki olarak ayrım yapmadan değerli ailelerimize hizmet etmekte yarışan bir kuruluştur" dedi. Şehit aileleri ve gazilerin devlet için taşıdığı anlamı vurgulayan Vali Hatipoğlu ise "Sizlerle bir arada olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Şehit ailelerimizi ve gazilerimizi biz kendi ailelerimiz olarak, devletimizin birer emaneti aynı zamanda aziz şehitlerimizin bize emanetleri olarak görerek onları kendi ailelerimiz bilerek, devletimizin bir ailesi olarak görerek elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda bundan sonra da aynı şekilde davranacağız. Sizler en sevdiğiniz evlatlarınızı yitirmiş olan, yine çeşitli çatışmalarda belki gazilik payesini almış olan kardeşleriniz olarak ülkemiz için en zor zamanda, en kara günde ortaya çıkmış kahramanların emanetisiniz. Bu anlamda sizleri saygıyla, hürmetle selamlıyorum" şeklinde konuştu. Program, yapılan konuşmaların ardından şehit aileleri ve gazilerle yapılan sohbet ve hatıra fotoğraflarıyla sona erdi.
Ankara Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: "Çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, mesleki ve teknik eğitim konusunda "Valiliklerimizin, il müdürlüklerimiz, il istihdam kurullarımız, bu protokollerin yapılacağı her bir işletmeyle oturup iş sağlığı ve güvenliği üzerinden incelemeler yaparlar. Bu incelemeler sonucunda çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz" dedi. Tekin 2024 Kesin Hesap kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Tekin, Kürtçe eğitim konusunda, "Kürtçe eğitimin, vatandaşların Kürtçe öğrenmesine değin bir dizi etkinliği hayata geçirdik. Bakın, şu anda, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde talep edilmesi durumunda vatandaşlarımız Kürtçe, Kurmanci ve Zazaca dâhil olmak üzere, 30’a yakın yaşayan dil ve lehçeyle ilgili olarak seçme ve seçtiği dersin, dilin öğrenilmesinin sağlanmasını mümkün hâle getirdik; şu anda bu mümkün. Ayrıca, Kürtçe bu dersleri okutmak üzere öğretmen atamaları da yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. "Kaç öğretmen atadınız?" sorusuyla ilgili olarak ben şu ifadenin altını çizmek istiyorum, burada değerli milletvekillerimize şöyle bir çağrıda bulunmak istiyorum: Siz bizim öğretmen atamamızı istiyorsanız Zazaca ve Kurmanci derslerini okutmak üzere, bölgede çocukların bu dersleri seçmelerini sağlamanız lazım. Ben size şunu söylüyorum: Biz, herhangi bir branştan atama yaparken, norm hesabını yaparken okutulan derslerin Türkiye genelinde sayısını topluyoruz ve akabinde kaç öğretmenimiz var, maaş karşılığı olarak ne kadar derse girilmesi gerekiyor bölüyoruz ve norm ihtiyacımızı buluyoruz. Dolayısıyla bu konunun şöyle çözülmesi gerekir: Talep oldukça norm ihtiyacı olacaktır ve atama yapacağız. Şu anda, hâlihazırda sistemde var olan öğretmenlerimiz bizim norm ihtiyacımızı karşılar durumda olduğu için norm ihtiyacı gözükmüyor" ifadelerini kullandı. Tekin şöyle konuştu: "Bir diğer konu şu: Bakın, şu anda, okullarımız dışında isteyen herkesin Kürtçeyi öğrenebileceği özel öğretim kursu açma hakkı vardır. Teşvik edin, orada işverenler, orada işletmeciler bu kursları açsınlar Kürtçeyle ilgili. O yüzden, bütün bunlar yapılmışken hükûmetimizi, Bakanlığımızı Kürtçe düşmanlığıyla suçlamanızı gerçekten kabul etmiyorum. Lütfen karşılaştırma yaparken öncesiyle beraber karşılaştırın." Tekin Mesleki ve Teknik eğitim veren okullara ilişkin, "Mesleki ve Teknik Eğitim veren okullarda iş başı ve iş başı beceri eğitimi ile ilgili olarak öğrencilerimizin sahada bu konuda becerilerini geliştirecek işletmelerle protokoller yapıyoruz. Bu protokolleri yaparken, valiliklerimizin, il müdürlüklerimiz, il istihdam kurullarımız, bu protokollerin yapılacağı her bir işletmeyle oturup iş sağlığı ve güvenliği üzerinden incelemeler yaparlar. Bu incelemeler sonucunda çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz. Protokol imzalandıktan sonra bizim Çalışma Bakanlığı müfettişleri, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri rutin aralıklarla denetimlerini yaparlar, çocuklarımızın güvenliğine dair en küçük risk söz konusu ise protokoller iptal edilir. Bugün 25 bin bu yıl için protokol iptali yapılmış" şeklinde konuştu.