SAĞLIK - 02 Haziran 2016 Perşembe 11:09

Cumhurbaşkanı'nın 'en az 3 çocuk' vurgusu tıpta da karşılık buldu

A
A
A
Cumhurbaşkanı'nın 'en az 3 çocuk' vurgusu tıpta da karşılık buldu

Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, yapılan araştırmalarda çok çocuk yapan kadınların daha uzun yaşadığının ortaya çıktığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 çocuk vurgusu tıpta da karşılığını buldu. Yapılan araştırmalarda, çok çocuk yapan kadınların vücudunun bebekten aldıkları genç hücreler sayesinde genç kaldığı gözlemlenirken, çocuk doğurmanın ömrü uzattığı sonucuna varıldı. Konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, ABD, Fransa, Almanya, Finlandiya ve Çin’de yapılan araştırmalar neticesinde, çok çocuk yapan kadınların daha uzun yaşadığının saptandığını söyledi. Hamilelik esnasında bebeğin anneye genç hücreler vererek onu yenileme fonksiyonunun her yaştaki anneye yarar sağladığına değinen Doç. Dr. Çoksüer, "Anne adayı zaten genç olduğunda bunun yararı fark edilmiyor. Bebek doğuran annelerin vücudunda doğumdan 20-25 yıl sonra bile bebeğe ait hücreler bulunabiliyor buna bağlı olarak fetüsten geçen hücreler anneyi gençleştirdiği ve buna bağlı olarak da annenin ömrünü uzatıyor. Fransa, Finlandiya’da ve Almanya’da yapılan araştırmalarda ise çok çocuk yapan kadınların daha uzun yaşadıkları görülüyor. Çin’de yaptığı başka bir çalışmada ise uzun yaşama etkisinin 35 yaşından sonraki doğumlarda başladığı ve kadının doğum yaptığı yaş arttıkça olumlu etkilerin de arttığı gösteriliyor. ABD Boston’da 100 yaşını görmüş kadınlar üzerinde yapılan bir araştırmada, bu kadınların 40 yaş ve sonrasında çocuk sahibi olmaları dikkat çekiyor. Annenin herhangi bir organında hasar varsa, fetüsün kök hücre potansiyeli olan hücrelerinin oralara göç ederek hasarlı dokuyu tamir ettiklerini söylüyor. Fetüsten gelen hücreler anneye ait hücreleri yenileyerek annenin ömrünü uzatıyor. Dünyanın her yerinde kadınların erkeklerden uzun yaşamasının sırrının gebelik sırasında bebeklerinden bir yenilenme yardımı almaları olduğu düşünülüyor" dedi.

"ÇOK ÇOCUK DOĞURMAK, KANSER RİSKİNİ DE AZALIYOR"

Çocuk doğurmanın faydalarının çok olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Çoksüer, konuşmaya şöyle devam etti:

“Son yıllarda yüzyılın vebası olan kanser hastalığının en doğal tedavisi çocuk doğurmaktır. Yapılan çalışmalar hamileliğin meme ve yumurtalık kanserlerine karşı koruyucu etkisi olduğunu gösteriyor. Hamilelik sayısındaki artması koruyucu etkiyi belirginleştiriyor. Üç aydan uzun emzirme de kanser riskinde azalma ile ilişkilendiriliyor. Hamilelikte yumurtlamanın duraksamasından yola çıkan hipotezlerden birisi, yaşamları boyunca daha az yumurtlayan kadınların meme ve yumurtalık kanseri risklerinin azalacağını öngörüyor. Onun için kanserden korunmak için doğal bir olay olan çocuk doğurmak önemlidir. Kadınları kanserden koruduğu için anne ömrünü önemli derece uzatmaktadır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırklareli Kırklareli’nde yılbaşında alınacak tedbirler masaya yatırıldı Kırklareli’nde uygulanacak yılbaşı güvenlik tedbirleri çerçevesinde, asayiş, trafik, kamu düzeni, sağlık, itfaiye ve acil müdahale hizmetlerine yönelik alınacak önlemler değerlendirildi. Kırklarelililerin yeni yıla sağlık, huzur ve güven içerisinde girmelerini sağlamak, yılbaşı tatilinin il genelinde sorunsuz ve emniyetli bir şekilde geçirilmesi amacıyla alınacak tedbirlerin ele alındığı Yılbaşı Tedbirleri Toplantısı, Vali Uğur Turan başkanlığında Valilik Atatürk Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda, İçişleri Bakanlığı’nın talimatları doğrultusunda ülke genelinde uygulanan yılbaşı güvenlik tedbirleri çerçevesinde, asayiş, trafik, kamu düzeni, sağlık, itfaiye ve acil müdahale hizmetlerine yönelik alınacak önlemler detaylı şekilde değerlendirildi. Toplantıda ayrıca, emniyet ve jandarma birimleri başta olmak üzere tüm ilgili kurumların, yılbaşı süresince 7/24 esasına göre görev yapacağı, denetimlerin ve uygulamaların artırılacağı vurgulandı. Kırklareli Valisi Uğur Turan, vatandaşların huzur ve güvenliğinin her zaman öncelikli olduğunu belirterek, İçişleri Bakanlığı’nın ’tedbir, denetim ve koordinasyon’ anlayışı çerçevesinde, kurumlar arası iş birliği ve koordinasyonun en üst seviyede sürdürüleceğini ifade etti. Vali Turan, kamu düzenini bozabilecek her türlü olumsuzluğa karşı gerekli tüm önlemlerin kararlılıkla uygulanacağını dile getirdi.
İstanbul Yusuf Güney’den uyuşturucu soruşturması sonrası açıklama İstanbul’da ünlü isimlere yönelik yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesinin ardından saç ve kan örnekleri veren şarkıcı Yusuf Güney serbest bırakıldı. Güney, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "On gündür hastalıklarla mücadele ediyorum. Telefonlarımı kapattım, kendimi iyileştirmek için istirahate çekildim, yer yerinden oynamış" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından ünlü isimlere yönelik yürütülen uyuşturucu soruşturması sürüyor. Soruşturma kapsamında sanatçı Yusuf Güney ifadeye çağrıldı. İfadesinin ardından Güney, sevk edildiği Adli Tıp Kurumu’nda saç ve kan örnekleri verdikten sonra serbest bırakıldı. Yaşananların ardından Yusuf Güney, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Dört beş gündür yoktum. Niye yoktum biliyor musunuz? On gündür hastalıklarla mücadele ediyorum. O kadar ağır sendromlar yaşadım ki. Telefonlarımı kapattım, kendimi iyileştirmek için istirahate çekildim, yer yerinden oynamış. Elemanın bir tanesi adımı vermiş, olay sadece bu. ’O da içiyor’ demiş. Bundan dolayı aramam çıkmış. Öyle gözaltına alınmak, yakalama kararları yok. Benim haberim olduktan sonra da telefonu açtım, ’geliyorum’ dedim, özür dilerim sizi beklettiğim için ve gittim ifademi verdim. Kan tahlili, idrar tahlili ve saç tahlili verdim, sonuçları bekliyorum" ifadelerini kullandı.
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. Kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatimi istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beraatini istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bunu da fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatini istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatini talep etti. Sanıkların son sözlerini dinleyen mahkeme heyeti, Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e "Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.