GÜNDEM - 04 Temmuz 2015 Cumartesi 09:10

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi kapılarını açtı

A
A
A
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi kapılarını açtı

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin Güney ve Kuzey idare binalarının kapıları ilk kez basına açıldı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Lütfullah Göktaş’ın başkanlığında gerçekleştirilen tanıtım turunda Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki bin 150 odadan bin 24’ü basına gezdirildi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılacak düzenlemeyle 1-1,5 ay içerisinde bireysel başvuru yapan vatandaşlar gruplar halinde külliyede misafir edilecek. Akıllı bina olarak tasarlanan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi 24 saat yüzlerce kamera tarafından izleniyor. Külliyeye, 5 bin 600 yetkin, 72 bin adet çalı grubu ağaç dikildi. Bitkilerin sulamasının bir kısmı depolanan yağmur sularından sağlanıyor.
Cumhurbaşkanlığı, tartışmaların odağında olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni basına açarak tartışmalara son noktayı koydu.

Cumhurbaşkanı Basın Başdanışmanı Lütfullah Göktaş’ın başkanlığında gerçekleştirilen basın gezisinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin Güney ve Kuzey İdare binaları gazetecilere tanıtıldı. Bin 150 odalı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bin 24 odanın bulunduğu Güney ve Kuzey idare binaları tek tek gazetecilere gezdirildi.

“SANAL TURUN ARDINDAN GAZETECİLERE TANITILDI”
Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanlığı tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne davet edilen gazetecilere idare binaları hakkında yetkililer tarafından bilgi verildi.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ‘sanal tur’a eklendiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Basın Başdanışmanı Lütfullah Göktaş, bu hafta da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin iki aşamalı olarak Cumhurbaşkanlığı muhabirlerine tanıtımının yapılmasını kararlaştırdıklarını ifade etti.
Tanıtımın ilk aşamasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin Güney ve Kuzey idare binalarının tanıtılmasını kararlaştırdıklarını sözlerine ekleyen Göktaş, ilerleyen haftalarda ikinci bir tur düzenleyerek Cumhurbaşkanlığı makamının bulunduğu ana binanın da basına tanıtılacağının altını çizdi.

“KÜLLİYEDEKİ ARAZİNİN TOPLAM YÜZÖLÇÜMÜ 750 BİN METREKARE”
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne davet edilen muhabirler otobüslerle ilk olarak Güney ve Kuzey idare binalarının bulunduğu alana götürüldü. Tanıtım öncesi Cumhurbaşkanlığı Protokol görevlisi Fatih Gürkan, külliye hakkında bilgi verdi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içerisinde bin 150 odanın bulunduğunu ve bu odaların bin 24’nün Kuzey ve Güney idare binalarının yer aldığı alanda olduğunu dile getiren Gürkan, külliyedeki arazinin toplam yüzölçümünün 750 bin metrekareden oluştuğunu kaydetti.

“200 BİN METREKARELİK ALAN HALKA AÇIK”
Gürkan, 200 bin metrekarelik alanın halka açık olduğunu dile getirerek, “Halka açık bölüm içerisinde Beştepe Millet Camisi, bittiğinde kütüphane ve konferans merkezi bulunacak. Bu alanların tamamı halka açık olacak” dedi.
Güney ve Kuzey idare binalarında yer alan koridorların uzunluklarının 185’er metreden olduğunu vurgulayan Gürkan,

“5 BİN 600 YETİŞKİN, 72 BİN ADET ÇALI GRUBU AĞAÇ DİKİLDİ”
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan peyzaj çalışmaları hakkında da bilgiler veren Gürkan, 65 bin metrekarelik bir alan peyzaj çalışmasının yapıldığının altını çizdi.
5 bin 600 yetişkin, 72 bin adet çalı grubu ağaç dikildiğini kaydeden Gürkan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde etrafı çevrilen 3 adet anıt ağacın bulunduğunu vurguladı.
Gürkan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Beştepe Millet Camisi’nin ardından kütüphanenin de tamamlanmasıyla birlikte 6 adet kapı olacağını dile getirdi.

“BİNALARIN ‘E’ ŞEKLİNDE YAPILMASININ MAKSİMUM KULLANIM ALANINI MİNİMUM YERDE ÇÖZME AMAÇLI”
Protokol görevlisi Gürkan’ın verdiği bilgilerden sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hakkında bilgilendirme yapan Mimar Can Gökoğuz, tartışmaların odağındaki ‘E’ şeklinde mimarı yapıyla ilgili bilgiler verdi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki binaların Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk dönem yapılarının bir sentezi olduğuna işaret eden Gökoğuz, binaların ‘E’ şeklinde yapılmasının maksimum kullanım alanını minimum yerde çözme amaçlı olduğunu kaydetti. ‘E’ şeklindeki binalarda kullanım oranın arttığına dikkati çeken Gökoğuz, bu şekilde kullanım oranın maksimum düzeye çıktığını kaydetti.

“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN MİMARİYE HERHANGİ BİR MÜDAHALEDE BULUNMADI”
Gökoğuz, gazetecilerin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin mimarisine ilişkin herhangi bir müdahalesinin olmadığının altını çizdi.
Cumhurbaşkanlığı protokol görevlisi Gürkan ve mimar Gökoğuz’un kısa bilgilendirmesinin ardından gazetecilere Güney ve Kuzey idare binaları tanıtıldı.

“HALKLA İLİŞKİLERDE 57 PERSONEL ÇALIŞIYOR”
İlk olarak Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Başkanlığı tanıtıldı. Birimin faaliyetleri hakkında bilgiler veren Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Başkanı İlker Astarcı, biriminde 57 personelin hizmet verdiğini söyledi.
Vatandaşlardan gelen talepleri aldıkları ve tek tek değerlendirdiklerini vurgulayan Astarcı, vatandaşların taleplerini internet üzerinden veya başvurusu ofisi üzerinden taleplerini Cumhurbaşkanlığına ilettiklerini kaydetti.

“GÜNDE BİR 500 BAŞVURU YAPILIYOR”
Günlük yaklaşık bin 500 civarında talep aldıklarını, taleplerin değerlendirilmesinin ardından ilgili kurumlara yönlendirdiklerini anlatan Astarcı, “Vatandaşların en çok sevgi ifadelerini içeren mektupları oluyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafını istiyorlar” dedi.

“CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ HALKA AÇILACAK”
Astarcı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’yle ilgili sivil toplum kuruluşlarının ve üniversitelerin resmi başvurularının olduğunu ve başvuruların ardından külliyede ağırlandıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni gezmek isteyen vatandaşların da oranın yüksek olduğunu ve bu konuda bir çalışma başlattıklarını dile getiren Astarcı, bireysel anlamda başvuruları ise 1-1,5 ay içeresinde almayı planladıklarını, bu başvurulardan sonra da vatandaşları gruplar halinde konuk etmeyi planladıklarını belirtti.
Bireysel başvuruların alınmasının ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni gezmek isteyen vatandaşların gruplar halinde misafir edileceğini sözlerine ekleyen Astarcı, planlanan çalışmanın en kısa sürede biteceğini ve çalışmanın bitmesi ile birlikte artık vatandaşların da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni görme imkanı bulacağını kaydetti.

“ÇANKAYA KÖŞKÜ’NDE BÜTÜNLEŞİK BİR YAPI YOKTU, KÜLLİYEDE BÜTÜN YAPI BİR MERKEZDEN KONTROL EDİLİYOR”
Gazetecilerin ikinci durağı ise Bilgi Teknolojileri Başkanlığı oldu. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ‘akıllı’ bina olarak tasarlandığını belirten Bilgi Teknolojileri Başkanı Ali Taha Koç, Çankaya Köşkü’nde bütünleşik bir yapının bulunmadığını, her binanın altında kendine ait bir sistemin bulunduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Çankaya Köşkü’nden farklı olarak bütünleşik bir yapının bulunduğunu ve her binanın birbiriyle entegreli olduğunu belirten Koç, külliyenin aydınlatma, otomasyon ve ileri teknolojilerinin altyapısının belli merkezlerde kontrol edildiğini ifade etti.

“BÜTÜN YAZILIMLAR BİLGİ TEKNOLOJİLERİ BAŞKANLIĞI TARAFINDAN HAZIRLANIYOR”
Cumhurbaşkanlığı için gerekli olan bütün yazılımların Bilgi Teknolojileri Başkanlığı tarafından hazırlandığına dikkati çeken Koç, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi için hazırlanan “Sanal Tur’un birimleri tarafından hizmete açıldığını aktardı.
Beştepe Millet Camisi’nin de “Sanal Tur”a ekleneceği bilgisini veren Koç, sanal gazinin android işletim sistemine uygun hale getirilmesi yürütülen çalışmanın devam ettiğini vurguladı.

“BASIN ANBEAN KATİP EDİLİYOR”
Gazetecilerin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki bir sonraki durağı ise Basın Başdanışmalığı’nın bulunduğu kat oldu.
Binlerce sitenin anbean katip edildiği birimde, Cumhurbaşkanlığı personeli tarafından yazımı gerçekleştirilen sistem sayesinde bütün internet siteleri takip ediliyor. Sistem sayesinde o gün vatandaşların en çok takip ettiği ve okuduğu haber görülebiliyor.
Öte yandan birime kurulan ekranlar sayesinde televizyon kanalları birebir takip ediliyor.

“ATATÜRK’TEN KALMA GELENEK DEVAM ETTİRİLİYOR”
Halkla İlişkiler Başkanlığı ve Bilgi Teknolojileri Başkanlığı’nın tanıtılmasının ardından Başyaverliğin bulunduğu kata geçildi.
Başyaverlik katının tanıtılması sırasında girişte bulunan kürsü gazetecilerin dikkatini çekti. Gazetecilerin kürsüyü sorması üzerine protokol görevlisi Gürkan, kürsünün üzerinde bulunan ve "Defter-i Mahsusa" adı verilen defter hakkında gazetecilere bilgi verdi.
Defterin Atatürk döneminden gelen bir gelenek olduğunu, geleneğin Çankaya Köşkü’nün ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde de devam ettiğini dile getiren Gürkan, Cumhurbaşkanı görmeye gelen ancak göremeyenlerin temennilerinin alındığı bir defter olduğunu söyledi.
Gürkan, deftere yazılanların daha sonra Cumhurbaşkanları tarafından okunduğunu kaydetti.

“CUMHURBAŞKANLIĞI ARŞİVİNDEKİ EVRAK VE DÖKÜMANLAR ELEKTRONİK ORTAMDA HALKA AÇILACAK”
2013 yılında Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurulan Restorasyon Atölyesi’nde fiziksel ve kimyasal tahribatları bulunan 8 bin adet belge tekrar elden geçiriliyor.
Belgelerin Cumhurbaşkanlığı arşivinde muhafaza edildiğini anlatan Restorasyon Atölyesi Şefi Zeynep Köprülü, Cumhurbaşkanlığı arşivinde Atatürk dönemine ait belgelerin yanı sırada Cumhurbaşkanlarına ilişkin tüm belgelerin mevcut olduğunu kaydetti.
Köprülü, tahribata uğrayan belgelerin tekrar gözden geçirildiğini ve uzmanlar tarafından temizlenerek muhafaza altına alındığını söyledi.
1908 yılından buyana kadar tüm yazışma dökümanlarının yazılımlarının tamamlanmasının ardından elektronik ortam üzerinde halka açılacak.

“22 BİN 188 YAYIN MEVCUTLU KÜTÜPHANE”
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içerisinde 5 milyon ciltlik kütüphane yapılacak. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içerisinde şuanda faaliyete olan kütüphaneye ilişkin ise Aylin Esen, Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi’nin 1950 yılında kurulduğunu anlattı.
Kütüphanenin sadece Cumhurbaşkanlığı bünyesinde hizmet verdiğine dikkati çeken Esen, kütüphanede 22 bin 188 yayının mevcut olduğunu kaydetti.

“250 BİN KİTAP ALINDI”
Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi’nde 352 adet nadir eserin bulunduğunu ifade eden Esen, mevcut kütüphanenin sadece Cumhurbaşkanlığı personeli ve ailelerine hizmet verdiğini, dışarıdan gelişlerin ise özel izne tabi olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin içerisine yapılacak olan kütüphanenin halka açık olarak planlandı. Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi’nin 5 milyon eserle Türkiye’nin en büyük kütüphanesi olacak, Bu çerçevede 250 bin kitabın alındı.

“CUMHURBAŞKANLIĞI 24 SAAT İZLENİYOR”
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi 24 saat anbean yüzlerce kamera sayesinde izleniyor. Külliyenin 24 saat kameralar tarafından izlendiğini ve herhangi bir sorun yaşanması halinde kısa sürede olayın yaşandığı bölgedeki korumalara haber verilerek gerekli müdahalenin yapıldığını kaydeden Cumhurbaşkanlığı Koruma Başkanı Ramazan Bal, gerekli hallerde makam hariç, makam katının da izlendiğini belirtti.

“BEŞTEPE MİLLET CAMİSİNE VATANDAŞLAR ARAMA YAPILMADAN GİREBİLECEK”
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin korunması hakkında bilgiler veren Bal, külliye çevresinde bugüne kadar herhangi bir olumsuzluğun yaşanmadığını ve Koruma Başkanlığı’na bulunan yüzlerde ekran sayesinde Külliye’nin etrafının anbean takip edilebildiğine işaret etti.
Bal, külliye etrafında bulunan kameralar sayesinde yüz tarama sistemiyle kimlik kontrolünün yapılabileceğinin altını çizdi.

“CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ’NDE 1150 ODA MEVCUT”
Cumhurbaşkanlığı’ndaki 1150 odadan 1024’ü güney ve kuzey ve idari binalarda yer alıyor. Bu binalar, bodrum, alt zemin, zemin ve 3 kattan oluşuyor.
Güney ve Kuzey binalarda, başdanışmanlıklar, danışmanlar, toplam 13 başkanlık, başyaverlik, ile muhafız alayına ait çalışma odaları yer alıyor.
Binaların her birinde, bin kişinin çalışabileceği, makam, 2’şer ve 4’er kişilik yaklaşık 500 oda. Her birimin kullanacağı toplantı salonları bulunmakta. Birleşmiş Milletler Binası Ofis Standartlarına uygun biçimde 3,2 metre x 6 metre boyutlarında olan ofislerle, genel itibariyle 2 bin kişilik tasarlandı. Yerleşim planı Cumhurbaşkanlığı’ndaki birimlerin her birinin arada çalışabilmesine de olanak sağlamakta.

“ARTA KALAN YEMEKLER HAYVAN BARINAKLARINA GÖNDERİLİYOR”
Alt zemin katların belirli bölümleri, 500’şer kişilik yemekhane, mutfak, mescit ve depoların yanı sara, yine idari ofislere ayrılmış durumda. Yemekhaneden arta kalan yemekler hayvan barınaklarına gönderiliyor. Bodrum kat, 250 araçlık otopark ve sığınak olarak kullanılmakta.

“KORİDOR UZUNLUKLARI 185 METRE”
Güney ve kuzey binalarda koridorlar 185 metre uzunluğunda. Harekete duyarlı aydınlatma sayesinde, aydınlanmanın sadece hareket anında ilgili kısımlarda olması sağlanmakta. Mesai bitiminde ofis aydınlatması otomatik olarak devre dışı kalmakta, ihtiyaç olan noktalarda ışıkların kullanıcılar tarafından devreye alınması gerekmekte.

“ATIK SULAR TEKRAR ARITILARAK TEMİZLİKTE KULLANILIYOR”
Külliye içindeki binalarda gri su yöntemi ile belirli noktalardaki atık sular arıtılarak, temizlikte yeniden kullanılmakta.

“750 BİN METREKARELİK ALANA KURULU”
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki arazinin toplam yüzölçümü 750 bin metrekareden oluşmakta. Külliye dahilinde makamın bulunduğu ana bina, güney ve kuzey idare binalar, resmi konut yer almakta.
Beştepe Millet Cami, bu yıl içinde tamamlanması planlanan Kongre ve Gösteri Merkezi, ayrıca 5 milyon kitabı bünyesinde barındıracak olan Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi, Külliyesi’nin halkın kullanımına açık olan bölümlerini oluşturmakta.

“AKILLI BİNA OLARAK TASARLANDI”
Proje tamamlandığında halka açık kısımlar da dahil olmak üzere Külliye’nin toplam 6 girişi olacak. Külliye dahilindeki yapıların Selçuklu ve Osmanlı Mimarlık tarihinin bir sentezi olmalarının yanı sıra “akıllı bina” niteliği taşımaları da dikkati çekiyor.

“YAĞMUR SULARI DEPOLANIYOR”
Bu peyzaj alanında 5 bin 600 adet yetişkin ağaç, 72 bin adet çalı grubu bitki dikildi. Bu peyzaj alanının su ihtiyacının bir kısmı yağmur sularının biriktirildiği depolardan sağlanıyor. 

TÜRKER BEKTAŞ 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Bakan Özhaseki: “Depremden bu zamana kadar 76 bin kadar konutu teslim ettik” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem sonrası 76 bin konutun teslim edildiğini belirterek, "Önümüzdeki aydan itibaren her ay 10 bin, 15 bin ve 20 bin civarında bitirebildiğimiz evlerin kuralarını çekip, onları da hak sahiplerine teslim edeceğiz. Bu yılsonunda 200 bini bulmuş olacağız" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Hatay’a geldi. İlk olarak Antakya ilçesi EXPO yerleşkesinde bulunan Hatay Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret eden Bakan Özhaseki, şehrin farklı noktalarındaki şantiye alanlarını da ziyaret etti. Çalışmalar hakkında bilgi alan Bakan Özhaseki, ardından Mustafa Kemal Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Hatay İl Koordinasyon Toplantısı’na katıldı. Türkiye genelinde bin 240 şantiye alanının olduğunu belirten Bakan Özhaseki, bu zamana kadar yapımı tamamlanan 76 bin konutun da teslim edildiğini söyledi. “Depremden doğrudan ve dolaylı olarak 14 milyon insan etkilendi” Türkiye’nin 15 ay önce büyük bir felaketle karşı karşıya geldiğini hatırlatan Bakan Özhaseki, Hatay’da 9 saat arayla uzun süren iki tane şiddetli deprem olduğuna değinerek, “Bundan dolaylı veya doğrudan etkilenen insan sayısı 14 milyonu buldu. 18 tane şehrimizde de hasar var. Yapılan tespitlerde ara ara bu sayılar düşebilir ama ortalama 850 bin bağımsız birimin zarar gördüğünü biz de tescil etmiş olduk. Ülke olarak çok şükür büyük bir milletiz. Böyle bir milletin ferdi olmak ve üyesi olmak hepimiz için şereftir” dedi. “Türkiye genelinde bin 240 yerde şantiye alanımız var” Türkiye genelinde bin 240 yerde şantiye olduğunu ifade eden Bakan Özhaseki, AFAD’ın deprem bölgelerinde bildirmiş olduğu hak sahipliği sayısının 400 bin civarında konut ve 40 bin civarında da iş yeri olduğunu belirterek, “Mahkemelik durumlar nedeniyle arada sayılar değişiyor veya süreler uzatılıp yeni müracaatlar alınıyor. Bu sayının 500 bine doğru yaklaşacağını kabul ediyoruz. Biz bakanlık olarak 500 bin civarında konut ve iş yeri yapma planlamalarımızı sürdürüyoruz. Ülke genelinde şu anda bin 240 yerde şantiyemiz var. 110 bin kişilik bir çalışan ordusuyla bu işleri sürdürmeye gayret ediyoruz. Genel olarak bin 240 yerde şantiyemiz var. Hatay merkezde bugün arkadaşlarımız 68 yerde şantiyemizin olduğunu söylediler" diye konuştu. “Depremden bu zamana kadar 76 bin kadar konutu teslim ettik” Köylerde de hasar olduğunu dile getiren Bakan Özhaseki, “Bu köylerde önce normal inşaatlarımız devam ederken, deprem konusundaki uzman hocalarımızın tavsiyesiyle çelik evlere başladık. O çelik evlerimiz de çok hızlı bir şekilde devam ediyor. Şu ana kadar 76 bin kadar konut teslim ettik. Önümüzdeki aydan itibaren her ay 10 bin, 15 bin ve 20 bin civarında bitirebildiğimiz evlerin kuralarını çekip, onları da hak sahiplerine teslim edeceğiz. Bu yılsonunda 200 bini bulmuş olacağız. 400 bin civarında hak sahibinin 395 bin konut için bir ay içerisinde ihalesini yapacağız. Bunlara da en fazla bir yıl gibi bir süre veriyoruz. Ufak tefek aksamalar olabilir ama büyük ihtimalle gelecek sene ortası veya güz ayları gibi bütün konut ve iş yerleri için hak sahiplerinin tamamının haklarını inşallah bitirmiş ve teslim etmiş olacağız” ifadelerini kullandı.
İstanbul Eyüpsultan’da okul müdürünü silahla öldüren zanlı çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi Eyüpsultan’da okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürünü silahla vurup hayatını kaybetmesine neden olan Y.K. çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi.Eyüpsultan’da 7 Mayıs’ta meydana gelen olayda iddiaya göre yabancı uyruklu öğrenci Y.K. (17), okuduğu özel liseden atılmasından sorumlu tuttuğu ve aralarında geçen tartışma dolayısıyla husumet beslediği okul müdürü İbrahim Oktugan’ı odasında silahla vurarak ağır yaralamıştı. Hastaneye kaldırılan Oktugan hayatını kaybederken, olayın ardından yakalanan Y.K. gözaltına alınmıştı.TutuklandıEmniyetteki işlemleri tamamlanan suça sürüklenen çocuk Y.K., Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Burada Savcılığa ifade veren Y.K., daha sonra çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.Hayati vücut bölgesine hedef alarak 2 el ateş ettiği belirtildiOlaya ilişkin detaylar ise Savcılığın sevk yazısında ortaya çıktı. Sevk yazısında, öldürülen Oktugan ile suça sürüklenen çocuk Y.K. arasında okulda ilişiğin kesilmesi ve aralarında geçen tartışma dolayısıyla husumet beslediğinin anlaşıldığı, 2023 Aralık ayında gerçekleşen olay sonrasında suça sürüklenen çocuğun ulaştığı ruhi sükûnete rağmen fiilini planladığı şekilde icra ettiği, böylece Y.K.’nın eğitimci Oktugan’ı silahla hayati vücut bölgesine hedef alarak 2 el ateş ettiği ve hayatını kaybetmesine neden olduğu belirtildi."Bu olaydan dolayı yaşananları kendime yediremedim’’Öte yandan suça sürüklenen çocuk Y.K.’nın Savcılıkta verdiği ifadesi ortaya çıktı. Y.K.’nın ifadesinde, ‘’2023’ün ilk döneminin ortalarında başka bir okuldan bu özel liseye kayıt oldum. Burada çeşitli sebeplerde hakkımda disiplin cezaları yazıldı, ben imzalamak istemedim. Aralık ayında sınıfımdayken disiplin cezalarından dolayı annemin geldiğini öğrendim. Müdür İbrahim Oktugan’ın odasına gittim, annemle oturuyorlardı. Anneme Arapça bir şeyler söylemek istediğim sırada müdür, ‘’Burası Türkiye, benim okulumda kimse bu şekilde başka dil konuşamaz’ dedi. Aramızda sözlü bir tartışma yaşandı. Annemin üzerine yürümesi üzerine polisi de aradık, daha sonra okulu terk ettik ve olaydan sonra bir daha okula dönmedim. Bizden aldıkları parayı da geri vermediler. Bu olaydan dolayı yaşananları kendime yediremedim’’ dedi.‘’Sabah anneme börek alacağımı söyleyerek çıktım, okula gideceğimden kimsenin haberi yoktu’’Olaydan 1 gün önce aynı okulda okuyan birini gördüğünü ve Aralık ayında yaşadığı olayın aklına geldiğini söyleyen Y.K. ifadesinin devamında, ‘’Tekrar sinir oldum. Müdürün hala okulda olup olmadığını sordum. Hala orada çalıştığını söyleyince 4 Mayıs günü 10 bin lira karşılığında aldığım tabanca ile okula gitmeye karar verdim. Sabah anneme börek alacağımı söyleyerek çıktım, okula gideceğimden kimsenin haberi yoktu. Kapıya geldiğimde selam verdim, bir anda kapı açıldı. Kimseye bir şey söylemeden hızlı bir şekilde müdürün odasına geçtim. Masada oturuyordu, beni görünce ayağa kalktı. Amacım ayaklarından vurmaktı ama bir anda kolunu havaya kaldırınca bana vuracağını düşünerek koluna doğru ateş ettim. 2 mermim vardı, ikisi de karnına geldi. Bana saldıracağını düşünerek ateş ettim. Sonrasında hızlıca odadan çıkıp geldiğim kapıya yöneldim ve silahı yere doğru tutarak ‘peşimden gelmeyin’ dedim. Kapıya koşup kapıyı zorladım, açılmayınca birinden açmasını rica ettim. Bir çocuk da kapıyı açtı. Benim amacım öldürmek değildi, dövmekti. Eve geçtim ve börek götürdüm. Üzerimi değiştirdim. Bir süre sonra da silahı ve telefonumu Alibeyköy Barajı’na attım’’ ifadelerini kullandı.