POLİTİKA - 11 Eylül 2018 Salı 20:04

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın açıkladı! 'Emeklilikte yaşa takılanlar...'

A
A
A
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın açıkladı! 'Emeklilikte yaşa takılanlar...'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Muhtemel göç dalgasına karşı AFAD başta olmak üzere ilgili bütün birimlerimiz tedbirlerini aldılar. Gelecek dalganın büyüklüğünü kestirmek zor. Umarım önümüzdeki günlerde İdlib meselesi ile ilgili bir siyasi çözüm söz konusu olur ve bu acil durumla karşı karşıya kalmayız. Olmaması durumunda, Türkiye üzerine düşeni yapmaya devam edecek ama bunun bir sınırının olduğunu da herkesin bilmesi gerekiyor” dedi. Kalın, emeklilikte yaşa takılanlar için de konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Avrupa Birliği’nin göçe karşı 10 bin kişilik sınır gücü kuracağına yönelik haberleri değerlendiren Kalın, “Bizde uyandırdığı intiba gene tamamen olaya bir güvenlikçi perspektiften bakıyorlar yaklaşımı oldu. Yani insani noktadan ziyade, bu göçü nasıl durdururuz, eğer gelirse bu insanlara nasıl sahip çıkarız, can ve mal güvenliklerini nasıl sağlarız kaygılarından ziyade, sınırları bir şekilde koruyalım, ülkelerimize almayalım, bu meseleyi uzağımızda tutalım yaklaşımının bir devamı olduğu hissi uyandı bizde. Umarım yanılıyoruzdur. Fakat son 3-4 yıldır mülteci meselesinde genel olarak Avrupa ülkelerinin takındığı tavrı dikkate aldığınızda, bunun dışında bir yaklaşımın da pek hakim olmadığını görüyoruz. Halbuki demin de ifade ettim,Cumhurbaşkanımızın da hem Tahran’da hem de sonrasında ifade ettiği gibi, bu meselenin çözümü yerinde müdahale. Yani İdlib meselesine müdahale. Bundan kastettiğimiz; yeni bir cephe açalım, yeni bir savaş başlatalım değil. Tam tersine, orada büyümekte olan bu ateşi nasıl söndürürüz. Bunun için yani Avrupa ülkelerinin de, Amerika Birleşik Devletleri’nin de, Trump yönetiminin de farklı, yapıcı bir şekilde sürece dahil olması gerekiyor. Yani bu 10 bin kişilik güvenlik gücünü kurabilirler, farklı şekillerde bunu dizayn edebilirler ama bir şeyleri çözmeyecek bu. Bu göç akını devam ettiği müddetçe, Esad rejiminin bu katliamları devam ettiği müddetçe bu insanlar bir yerlere kaçacaklar. İdlib bağlamında da kaçacakları başka bir yerde yok. Zaten bildiğiniz gibi bizim Türkiye sınırının İdlib kısmı yaklaşık 150-160 km. Bunun hemen sınırın öte tarafında sıfır noktasında zaten şu anda 700-800 bine yakın insan var, sınıra dayanmış orada duruyorlar. Türkiye’den yardım gidiyor, gıda gidiyor, giyecek gidiyor. Ama aşağıdan, Güney tarafından büyük bir dalga geldiğinde, 10 binler yürümeye başladığında bu insanları nasıl durduracaksınız. Biz gene insani kaygılarla elimizden geleni yapıyoruz ama bunun yükünü sadece Türkiye’nin omuzlarına bırakmak doğru bir yaklaşım olmayacak. Bu konuyla ilgili dediğim gibi detayları alınır, görüşülür. 10 bin kişilik gücü ne amaçla kuracaklar ama biz de uyandırdığı ilk intiba dediğim gibi meseleye güvenlikçi perspektiften baktıkları ve asıl sorunu çözmeye dönük kapsamlı, uzun vadeli bir perspektiften yoksun oldukları yönündedir” ifadelerini kullandı.

İdlib’den Türkiye’ye olası bir göç dalgası durumunda Türkiye’nin alacağı tedbirlere yönelik açıklamada bulunan Kalın, “Şu ana kadar Cumhurbaşkanımızın talimatları ile açık kapı politikası izledik. Tamamen insani kaygılarla ve zaman zaman bu politikadan dolayı da haksız bir şekilde eleştirildik. Öyle bir şey ki; kapıları açsanız 'herkese izin veriyorsunuz' diye eleştiriyorlar, kapıları kapatsanız 'bu insanları savaşın, varil bombalarının, kimyasal saldırıların kucağına nasıl atarsınız' diye başka bir eleştiriye maruz kalıyorsunuz. Ama eleştiri yapanların kendileri sahada ne yapıyorlar, kaç mülteci aldılar ya da bu çatışmaları önlemek için, durdurmak için acaba ne tür girişimler yaptılar diye baktığınızda, orada da pek bir şey yapmadıklarını görüyorsunuz. Burada böyle bir muhtemel göç dalgasına karşı AFAD başta olmak üzere ilgili bütün birimlerimiz tabi ki tedbirlerini aldılar ve almaya da devam edecekler ama gelecek dalganın şeklini, büyüklüğünü şu anda kestirmek zor. Umarım önümüzdeki günlerde İdlib meselesi ile ilgili bir siyasi çözüm söz konusu olur. Cumhurbaşkanımızın Tahran’da yaptığı çağrıya benzer bir ateşkes, silah bırakma gibi gelişme söz konusu olur ve biz bu acil durumla karşı karşıya kalmayız. Olmaması durumunda Türkiye üzerine düşeni yapmaya devam edecek ama bunun bir sınırının olduğunu da herkesin bilmesi gerekiyor” dedi.

“Emeklilikte Yaşa Takılanlar ile ilgili konu gündemimizde yok"

Emeklilikte Yaşa Takılanların sorununun çözülmesi için MHP ve CHP’nin Meclis’e yasa teklifi vereceğine yönelik sorulan bir soruyu yanıtlayan Kalın, “Bu konu bugün gündeme gelmedi. Bugün ki kabine toplantısında. Şu anda hükümetin gündeminde de bu konu yok. Teklif geldiğinde bir bakılır nedir, ne değildir diye ama bunun maliyeye üreteceği maliyeti de dikkate almak durumundayız. Bugün bu konu gündeme gelmedi, yarın da bu gündemimizde yok” cevabını verdi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik söylemlerine karşın ise Kalın şunları söyledi:

“Kılıçdaroğlu’nun bu tür açıklamalarını ciddiye almak mümkün değil. Ana muhalefet liderine de yakışmayan bir sakillikle zaman zaman bu tür açıklamalar yapıyor, daha kötülerini de yaptı geçmişte ve bunların kendisine bir faydası olmadı siyaseten, eğer amaç buradan bir siyasi rant elde etmek ise. Hele ki Cumhurbaşkanımıza bu tür saldırılarla bir yol alabileceğini zannediyorsa yani ne Cumhurbaşkanımızı ne de siyaseti pek bilmediği anlaşılır buradan.”

“OVP’yi beklemekte fayda var ve bununla ilgili hazırlıklar zaten devam ediyor”

“Merkez Bankası’nın 13 Eylül’de yapacağı toplantıda ne tür bir karar alınır?” sorusuna Kalın, şu cevabı verdi:
“Ekonomiyle ilgili gerekli değerlendirmeleri yaptım başta. Bunların hangi gerekçelerle ortaya çıktığını, bu durumun aşılmasına dönük ekonomi yönetimimizin ne tür adımlar attığını da izah etmeye çalıştım. Perşembe günü alınacak kararı ben şu anda kestiremem, bilemiyorum. Ama meselenin sadece bu konuyla ilgili olmadığını, genel olarak birçok unsurun bunun bir ekosistem olduğunu hepimiz biliyoruz. Atılan adımlarda bunu dikkate alan, daha kapsamlı adımlar. O çerçevede de Hazine ve Maliye Bakanımızın hazırladığı Orta Vadeli Programda bu ayın içerisinde, önümüzdeki birkaç hafta içerisinde açıklanacak ve bu ekonomiye sadece yeni bir perspektif sunmayacak aynı zamanda ekonomik üretimle ilgili dengelerle ilgili de çok önemli bir yol haritası oluşturacak. Dolayısıyla OVP’yi beklemekte fayda var ve bununla ilgili hazırlıklar zaten devam ediyor ve dediğim gibi bu ay içerisinde bakanımız bunu açıklayacak. Bu dar boğazdan kısa sürede inşallah hep birlikte daha da güçlenerek çıkacağız.”

“Karma eğitim aynen olduğu haliyle devam ediyor”

Karma eğitimin kalkıp kalkmayacağı ile ilgili Kalın, karma eğitimin kalkması gibi bir şeyin söz konusu olmadığını belirterek, “Bakanlığımız bununla ilgili sabah bir açıklama yaptı. Burada bir mahkeme kararına istinaden yapılan bir vatandaşın başvurusuna istinaden bir mahkeme kararını esas alan bir düzenleme yapıldı ama bu sanki Türkiye’de karma eğitim kaldırılıyor gibi bir başka propagandaya dönüştürüldü. Böyle bir şey söz konusu değil, karma eğitim aynen olduğu haliyle devam ediyor. Karma eğitimin ortadan kaldırılması diye bir şey söz konusu değil. Fakat belli okullarda kız erkek ayrımı şeklinde eğitim verilmesine imkan sağlayan bir karar da var ortada. Dolayısıyla burada tercihlerin çoğaltılması söz konusu. Daraltılması değil, çoğaltılması. Demokratik toplumlarda da aslolan vatandaşın bu tür taleplerini karşılayacak tercihlerin, seçeneklerin çoğaltılmasıdır. Yani hiç kimse hiçbir veliye sen çocuğunu karma ya da olmayana göndermek zorundasın diye bir şey empoze etmiyor ama alternatifleri sunuyoruz, devletin yapması gereken de budur. İsteyen kendi tercihine göre bu seçeneklerden bir tanesini tercih edebilir. Burada bir kafa karışıklığına mahal verecek bir durumda yok. Karma eğitim sistemi devam ediyor ve bunun yanında karma olmayan eğitim de verilebilir. Bu tamamen gönüllülük esasına bağlı olarak hem veren eğitim kurumu açısından böyledir hem de oraya çocuklarını gönderecek aileler açısından, çocuklar açısından. Burada opsiyonları çoğaltmak suretiyle aslında demokratik bir görev yerine getirilmiş oluyor. Karma eğitim bitirildi vs. gibi bir şeye, dezenformasyona dönüşmesine aman kimse kulak asmasın, buna kimsede müsaade etmesin” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, BM Genel Kurulu’nda ABD Başkanı Donald Trump ile bir görüşme yapmasının planlanmadığını kaydeden Kalın, “Bakalım o güne kadar ne olur, ne yaşanır onların hepsini görelim ve ona göre karar verilir” dedi.

Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak çalışacak kurullar ve ofislere atamaların yakın bir zamanda yapılacağı bilgisini veren Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çalışmalarının büyük bir çoğunluğunu tamamladığını ve kısa bir zaman içerisinde atamaların yapılarak kamuoyu ile paylaşılacağını söyledi.

İlker Turak-Pelin Üzek Kılıç
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.