GÜNDEM - 13 Kasım 2014 Perşembe 10:47

Dakikada 10 defa tüküren adamın dramı

A
A
A
Dakikada 10 defa tüküren adamın dramı

5 yaşındayken tik bozukluğu olarak bilinen ‘Tourette Sendromu’na yakalanan iki çocuk babası Muhammed Ali Bilgiç, dakikada en az 10 defa tükürüp, küfür ediyor. Eşini istemeye gittiğinde de küfür ettiğini gözyaşları içinde anlatan Bilgiç’in hastalığına çare bulunamıyor.

Bağcılar’daki bir şirkette temizlik işçisi olarak çalışan iki çocuk babası Muhammed Ali Bilgiç (39) 5 yaşındayken, tekrar tekrar meydana gelen istemsiz, hızlı, ani hareketleriyle kalıtsal bir rahatsızlık olan ‘Tourette Sendromu’na yakalandı. Hastalık, Bilgiç’in hayatını adeta kabusa çevirdi. Bilgiç ne kadar tedavi olmaya çalışsa da bir türlü rahatsızlığından kurtulamadı. Dakikada en az 10 defa tükürüp küfür eden adam, korkudan dolayı bu hastalığa yakalandığını söyledi. Muhammed Bilgiç, daha önce Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi gibi birçok hastaneye gittiğini ve ilaç kullanmasına rağmen kafa sallamalarının, ses çıkartmanın ve küfür etmenin önüne geçemediğini dile getirdi.

“EŞİMİ İSTEMEYE GİDİNCE DE KÜFRETTİM”
Hastalığı nedeniyle kalabalık ortamlarda da hor görüldüğünü belirten Bilgiç, zor olmasına rağmen 9 sene önce Hülya Bilgiç (35) ile evlendi. Muhammed Bilgiç, günlük yaşantısında olduğu gibi eşini istemeye gittiğinde de bazı sorunlar yaşadı. “Eşimi istemeye gidince de küfürlerim oldu” diyen iki çocuk babası Muhammed Ali Bilgiç, “O engelleri çok şükür aştık ama şimdi de çocuklarım beni hiç dinlemiyor. Çocuklarım da bana ‘ne zaman tükürmeyi bırakacaksın, niye küfür ediyorsun’ diyor. Ben de zor durumda kalıyorum” şeklinde konuştu.

“TOPLU ULAŞIM ARAÇLARINA BİNEMİYORUM”
Yaşadığı sıkıntıları ağlayarak anlatan Bilgiç, “İşe girdiğimde benim bu hastalığımı bütün çalışanlar bilmiyordu. Bazıları kendilerine küfür ettiğimi, yüzlerine tükürdüğümü zannetmişti. Sonra da durumu izah edince alıştılar. Ancak sokakta yürürken kimi dalga geçiyor, kimi dua ediyor. Toplu ulaşım araçlarına bile binemiyorum. Ama sonuç olarak arkadaşlarımın da yüzüne tükürüyorum, otobüse binen vatandaşların da yüzüne tükürüyorum, eşimin de çocuklarımın da, babamın da, patronumun da yüzüne tükürüyorum” dedi.

“ASKERDE BEDENİME ŞOK VERDİLER”
1995 yılında bu halde askere alındığını söyleyen Muhammed Bilgiç, iddiasına göre komutanlarının hastalığına inanmadığı için hastanede bedenine şok verildi. Bilgiç o anları şöyle anlattı: “Komutanlar numara yaptığımı sanıyordu. O zamanlar doğru düzgün rapor da yoktu. Havlu tıkadılar ağzıma. Ondan sonra da şoku verdiler ağzıma. Bunları düşündükçe de tiklerim artıyor.”
Fransa’daki Grenoble Üniversitesi’nde tik bozukluğunun tedavisinin olduğunu öne süren Bilgiç, “Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve Başbakanımızdan yardım istiyorum. Beni kurtarın” diyerek yetkililerden yardım istedi.

“SADECE UYURKEN BUNLARI YAPMIYOR”
Ağlayarak eşinin durumunu anlatan Hülya Bilgiç ise, “Biz evlendiğimizde yine rahatsızdı. Sürekli ilaçlar kullanıyor ama çok fayda etmiyor. Sadece uyurken bu hareketlerini yapmıyor. En son eliyle gözüne vurarak katarakt oldu. Bize de sabretmek düşüyor. Bir çaresi varsa tedavi olmasını isterim. Özellikle de çocuklarım açısından iyileşmesini isterim. Çocuklarım alıştılar ama her zaman ‘babam hasta ne zaman iyileşir’ diye sorular soruyorlar. İnşallah bir çaresi vardır” şeklinde konuştu.
Bilgiç ailesinin 4 yaşındaki oğulları ise “Babam bazen tükürüyor. Babam iyileşirse tükürmez” diyerek babasının biran önce iyileşmesini istiyor.

“TÜM HASTALAR İLAÇ KULLANMALI”
Muhammed Ali Bilgiç’in hastalığıyla ilgili bilgi veren Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ebru Erbayat Altay, “Hastalar yurt dışında ‘Derin Beyin Uyarımları’ ile tedavi edilmeye çalışılıyor ancak hala deneme aşamasında. Henüz sağlık bakanlıkları tarafından da onay almış bir tedavi yöntemi değil” dedi.
Altay, tiki tetikleyen yönlerden birinin de insanın günlük yaşamındaki baskıyı, kişinin üzerinde hissetmesi olduğunu söyleyerek her korkan çocukta Tourette Sendromu gelişmeyeceğini, genetik olarak o hastalığa yatkın olanlarda görülebileceğini sözlerine ekledi.

TOURETTE SENDROMU
Tourette Sendromu, aynı şekilde tekrar tekrar meydana gelen istemsiz, hızlı, ani hareketler veya sesler içeren tiklerle karakterize edilen kalıtsal bir rahatsızlık olarak biliniyor. Rahatsızlığı bulunan insanlar, içinden geleni istemsiz olarak dışarı vuruyor. Görülme sıklığı 10 binde 4-5 olurken, Tourette Sendromlu kişiler normal bir zekaya ve yaşam süresine sahip. 

ŞENGÜL KARAKIŞ 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir 571 genç komando göreve hazır: Orgeneral Ali Çardakcı’dan mezuniyet töreninde "Gönül Coğrafyası" vurgusu Jandarma Genel Komutanlığı’nın en zorlu eğitim merkezlerinden biri olan Foça Jandarma Komando Okul Komutanlığı, tarihi günlerinden birine daha ev sahipliği yaptı. 16 hafta süren ve çelikten bir disiplinle icra edilen 59/33’üncü Dönem Subay Komando Temel/Komando Ağırlıklı Terörle Mücadele Harekatı (TMH) Kursu, düzenlenen görkemli törenle sona erdi. 16 haftalık zorlu eğitim tamamlandı 8 Eylül 2025 tarihinde başlayan ve kursiyerlerin fiziksel ile zihinsel sınırlarını zorlayan 16 haftalık eğitim sürecini 571 kursiyer başarıyla tamamladı. Komandolar bu süreçte; uzun süreli yorgunluk ve uykusuzluğa dayanıklılık, stres altında doğru karar verme, silah ve teçhizatını en üst seviyede kullanma ve 40 kilometrelik zorlu intikallerin ardından operasyonel kabiliyetini koruma gibi üst düzey eğitimlerden geçerek uzmanlaştı. İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende, dönem birincisi Jandarma Teğmen Yunus Emre Türkoğlu bir konuşma gerçekleştirdi. Türkoğlu’nun hitabının sonunda gür bir sesle başlattığı "And içeriz ki" nidası, salondaki tüm komandoların eşliğiyle yankılandı. Yemin töreninin ardından Teğmen Türkoğlu, dönem plaketini şeref kütüğüne çaktı. Dereceye giren komandolara ödül takdimi Törene katılarak komandoların heyecanına ortak olan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakcı, başarılı personeli tek tek ödüllendirdi. Tören kapsamında; Komando Okulu’nu ilk üç sırada (1, 2 ve 3’üncü) bitiren subaylara, kadın subaylar arasında birinci olan kadın kursiyere ve kursa katılan 12 Azerbaycanlı öğrenci arasından birinci olan kursiyere hediye ve takdirnameleri bizzat Orgeneral Çardakcı tarafından takdim edildi. Ödül töreninin ardından Orgeneral Çardakcı, kürsüye gelerek mezunlara hitap etti. Orgeneral Ali Çardakcı: "Sorumluluk omuzlarınızdadır" Orgeneral Çardakcı, komandolara yüklendikleri tarihi sorumluluğu hatırlatarak şöyle konuştu: "Milletimizin huzur ve güvenliğini sağlama sorumluluğu sizlerin omuzlarındadır. Türkiye’nin gücü yalnızca sınırlarıyla ölçülemez. Bizler binlerce yıllık bir medeniyetin mirasçıları, nerede bir mazlum varsa umut taşıyan bir milletin evlatlarıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi; Türkiye sadece Türkiye’den ibaret değildir. Türkiye gönül coğrafyasında yaşayan 100 milyonların sesidir. Bu anlayış bizleri güçlü olmanın ilerisinde adil, kararlı ve sorumlu olmayı da emretmektedir." Konuşmasında aziz şehitleri ve gazileri de yad eden Çardakcı, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere kanları ile bu toprakları vatan kılan kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet; fedakarlık ve cesaretleri ile bedel ödeyerek bize bu huzurlu vatanı emanet eden gazilerimizi şükran ve hürmetle anıyoruz" ifadelerini kullandı. Komando andı ve dualarla uğurlandılar Orgeneral Çardakcı’nın konuşmasının ardından tüm salondaki komandolar hep bir ağızdan Geleneksel Komando Andı’nı okudu. Tören, kursiyerlerin ve katılımcıların hep birlikte ettiği duaların ardından sona erdi.
Niğde "Özel Çocuklar Güzel Kutular" projesiyle Türkiye’nin lezzetleri Niğde’de buluşuyor Niğde Eğitim Uygulama Okulu’nda yürütülen ’Özel Çocuklar Güzel Kutular’ projesi kapsamında Türkiye’nin dört bir yanından gönderilen yöresel ürünler, özel ihtiyaçlı öğrenciler için hem bir öğrenme aracına hem de kültürel bir keşfe dönüşüyor. Proje çerçevesinde farklı illerden gönüllüler tarafından hazırlanan ve o şehre özgü ürünlerin yer aldığı kutular okula ulaştırılıyor. 16-23 yaş arası orta düzey zihinsel engelli öğrenciler, öğretmenleri eşliğinde bu ürünlerle yöresel yemekler hazırlayarak sosyal becerilerini geliştiriyor, farklı kültürleri ve lezzetleri tanıma imkanı buluyor. Öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenmesini amaçlayan proje, çocukların eğitim sürecine daha aktif katılmasını sağlarken, aynı zamanda eğlenceli ve mutlu bir okul ortamı oluşturmayı hedefliyor. Her kutunun öğrenciler için hem sürpriz hem de yeni bir deneyim alanı sunduğunu ifade eden Niğde Eğitim Uygulama Okulu Zihinsel Engelliler Öğretmeni, Proje Koordinatörü Şerife Şimşek, projenin sosyal medya üzerinden duyurulduğunu belirterek, gönüllülerin farklı mecralardan kendileriyle iletişime geçtiğini söyledi. Şimşek; gönüllülerden şehirlerinin neyle meşhur olduğunu anlatan ürünler göndermelerini istediklerini ifade ederek, çocukların anlatılanlardan ziyade yaşayarak öğrenmesini amaçladıklarını dile getirdi. Proje sayesinde öğrencilerin farklı şehirleri, kültürleri ve lezzetleri tanıdığını vurgulayan Şimşek, birçok öğrencinin bu yöresel tatları ilk kez denediğini belirtti. Son olarak Diyarbakır’a ait ürünlerle dolma yaptıklarını anlatan Şimşek, "Baharattan kuru sebzeye kadar bir dolma için gerekli tüm malzemelerin gönüllüler tarafından gönderildi. Daha önce Ordu, Mersin, Kayseri ve Malatya gibi illerden de kutular ulaştı. Uygulama evinde öğrencilerimizle birlikte tüm aşamaları birlikte yapıyoruz. Yemek hazırlamadan sofrayı kurmaya ve toplamaya kadar her süreç çocuklarla birlikte yapılıyor. Bu çalışmalarla öğrencilerimizin günlük yaşam becerilerini geliştirmesini ve daha bağımsız bireyler olmalarını hedefliyoruz" ifadelerine yer verdi. Projenin nihai hedefinin Türkiye’nin 81 iline ulaşmak olduğunu belirten Şimşek, şu ana kadar 20 ilden kutuların geldiğini, diğer illerden de destek beklediklerini sözlerine ekledi.
Antalya Aşık Murat Çobanoğlu Parkı hizmete açıldı Muratpaşa Belediyesi tarafından Altındağ Mahallesi’nde yapımı tamamlanan Aşık Murat Çobanoğlu Parkı hizmete açıldı. Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Muratpaşa’nın Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanların zenginlikleriyle harmanlandığını belirterek, "Anadolu’nun her yeri birbiriyle iç içedir. Hepimiz aynı yaşamı, aynı geçmişi, aynı duyguları paylaşıyoruz. Edirneli de biziz, Hakkarili de biziz, Karslı da biziz, Antalyalı da biziz" diye konuştu. Muratpaşa Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından Altındağ Mahallesi 153’üncü sokakta hayata geçirilen Aşık Murat Çobanoğlu Parkı’nın açılış töreninde Başkan Uysal’ın yanı sıra dernek başkanları, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, belediye yöneticileri ve çok sayıda vatandaş yer aldı. Açılışta konuşma yapan Başkan Uysal, Anadolu’nun derin tarihine ve kültürel zenginliğine dikkat çekti. Birkaç yıl önce yaptığı bir İtalya ziyaretinden örnek vererek, Anadolu’nun tarih boyunca uğradığı istilalar ve yaşadığı acılarla şekillenen benzersiz bir kültüre sahip olduğunu vurgulayan Başkan Uysal, şöyle konuştu: "İtalya’nın güneyinde bulunduğumda, oradaki yerleşimlerin yüzyıllar boyunca aynı ailelerin elinde kaldığını gördüm. Bizim Anadolu’muz ise sürekli el değiştirmiş, savaşlara sahne olmuş, acılar yaşamış. İşte bu acılar toprağın ruhuna sinmiş." Bu ruhun, Anadolu insanının içinden doğan sanatçılarda hayat bulduğunu dile getiren Uysal, "O topraklardan o acıları, o yaşanmışlıkları ifade eden Artezyenler fışkırıyor. Bu insanlar çok eğitim almış, çok nota bilmiş değiller ama içlerinden çıktıkları toprağın kokusunu, ruhunu, tınısını taşıyorlar. İşte Aşık Veyseller, Neşet Ertaşlar, Murat Çobanoğullar böyledir. Onlar sadece birer müzisyen değil, acılı toprakların sesi, sazı ve sözcüleridir" diye konuştu. Muratpaşa’nın Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanların zenginlikleriyle harmanlandığını belirten Başkan Uysal konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Anadolu’nun her yeri birbiriyle iç içedir. Hepimiz aynı yaşamı, aynı geçmişi, aynı duyguları paylaşıyoruz. Edirneli de biziz, Hakkarili de biziz, Karslı da biziz, Antalyalı da biziz. Parkımız hayırlı olsun. Yaşasın ulusumuzun, milletimizin sarsılmaz birliği, yaşasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti." Törenin sonunda Kars Ardahan Iğdır Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ferhat Cemtosun, Başkan Uysal’a teşekkür plaketi takdim ederken, Başkan Uysal ise parkın açılışında türkü seslendiren aşıklara çiçek takdiminde bulundu. Halk ozanı Murat Çobanoğlu anısına hazırlanan bir rölyefin de yer aldığı Aşık Murat Çobanoğlu Parkı, 808 metrekare alandan oluşuyor. Çocuk oyun grubunun yer aldığı park, mahalle sakinlerine keyifli bir yaşam alanı sunuyor.
Eskişehir Bir saksıya ayırdığı çiçekleri küçük çocuklar için ücretsiz yaptı Eskişehir’de bir esnaf, temizlenirken kısalan ve aranjman için saklanan çiçekleri israf olmaması için çocuklara ücretsiz hediye ediyor. İstiklal Mahallesi Atatürk Caddesi’nde bir dükkanın önündeki çiçek dolu saksının içinde bulunan, "Minik insanlara çiçek ücretsizdir" yazısı dikkat çekiyor. Dükkanın işletmecisi Yiğit Altan, görenlerde merak uyandıran ilginç yazının hikayesini anlattı. Mezat öncesi temizlenirken kısalan ve aranjman yapılması amacıyla saklanan çiçeklerin bazen atıldığını belirten Altan, israfın önüne geçmek ve çocukları mutlu etmek için bu şekilde yaptığını söyledi. "Çocuklar çok mutlu oluyorlar" Yaklaşık 10 yıldır baba mesleği çiçekçilik ile uğraşan 30 yaşındaki Yiğit Altan, "Biz haftanın 3-4 günü mezata gidiyoruz. Bu çiçekleri temizlerken kısalanları oluyordu. Kalan parçaları genellikle aranjman için saklıyorduk. Biz bunları saklarken, belli bir kısmının da atıldığını fark ettim. Atılacağına, şehrimizdeki küçük çocukların bundan faydalanmasının daha güzel olacağını düşündüm. Kazanç sağlamak amacıyla yapmadım. İnsanların geri dönüşleri çok güzel oluyor. Cep telefonu ile fotoğraf ve video çekip sosyal medyada paylaşıyorlar. Gelip teşekkür ediyorlar, insanlarla tanışma imkanı buluyoruz. Özellikle çocuklar çok mutlu oluyorlar. Bu da bizi mutlu ediyor" dedi.
İstanbul Arnavutköy’de beklenen kar yağışı başladı Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve AKOM’un günler öncesinden yaptığı uyarıların ardından İstanbul’da hava sıcaklıkları hissedilir derecede düştü. Sabah saatlerinden itibaren kentin farklı noktalarında kar yağışı etkisini gösterirken, özellikle İstanbul’un kuzey ilçelerinden biri olan Arnavutköy’de kar, zaman zaman aralıklarla etkili oldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve İstanbul Valiliği, hafta sonu boyunca hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin 5 ila 8 derece altına ineceğini, yüksek kesimlerde ise karla karışık yağmur ve kar yağışı beklendiğini açıklamıştı. Uyarıların ardından Şişli, Sarıyer, Başakşehir ve Arnavutköy gibi ilçelerde sabah saatlerinde kar yağışı başladı. Arnavutköy’de sabah erken saatlerde başlayan kar yağışı, zaman zaman durup yeniden etkili oldu. İlçenin Taşoluk, Bolluca, Baklalı ve Haraççı mahallelerinde kar taneleri çatılarda ve araçların üzerinde kısa süreli beyaz örtü oluşturdu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "İstanbul genelinde hafta sonu boyunca aralıklarla karla karışık yağmur ve kar bekleniyor. Hava sıcaklıklarının 0 dereceye kadar düşeceği tahmin ediliyor. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde buzlanma riski yüksek" ifadelerine yer verildi. AKOM ise olası buzlanma ve don olaylarına karşı sürücülerin dikkatli olması, toplu ulaşımın tercih edilmesi ve ani hava değişimlerine karşı hazırlıklı olunması konusunda vatandaşları uyardı.