SPOR - 15 Eylül 2018 Cumartesi 23:24

Damien Comolli: 'Bir oyuncu, kulübü için yüzde yüzünden fazlasını vermesi lazım'

A
A
A
Damien Comolli: 'Bir oyuncu, kulübü için yüzde yüzünden fazlasını vermesi lazım'

Fenerbahçe Sportif Direktörü Damien Comolli, bir oyuncunun kulübü için yüzde yüzünden fazlasını vermesi gerektiğini söyledi.

Fenerbahçe Sportif Direktörü Damien Comolli, sarı-lacivertli kulübü takip eden basın mensuplarıyla bir restoranda yemekte bir araya geldi. Sohbet toplantısında açıklamalarda bulunan Comolli, kariyeri boyunca dünya klasında çalıştığı oyuncuların olduğunu belirterek, "Bir oyuncunun gelişimi için kulübü elinden gelenin yüzde yüzünü yapıyorsa oyuncunun da buna karşılık yüzde 110’unu yapması gerekiyor. Gerrard tesiste en son terk eden isimdi, antrenmanda her zaman en fazla yapan oydu. Antrenman sonrası yolda giderken hep ona 'Ne düşünüyorsun?' diye sorardım; O da 'Antrenman boyunca yaptığım tüm hatalarımı düşünüyorum' derdi. Bir gün sonra antrenmana geldiğinde 'Ne düşünüyorsun?' diye sorduğumda ise 'Dün yaptığım hataları bugün nasıl olur da yapmam diye düşünüyorum' diye konuşurdu. Ozan Tufan bunu yapmaya hazır mı, bunu kendi cevaplayacak. Onun için belli bir süre kadar yapabileceğimiz çok şey var ama gerisi ona kalmış. Kendisiyle geçtiğimiz gün görüştüğümde kendisine söyledim, sonunda her şey senin kararın olacak diye" ifadelerini kullandı.

Cocu'ya destek verdi 

Sezona kötü başlamalarını da değerlendiren Comolli, "Sezonun kötü başlamasının sebebi çok oyuncu transfer etmemiz, çok fazla yeni oyuncu aramıza katıldı. Kısa bir sürede her hocanın böyle bir durumla başa çıkması zordur. Bu kötü gidişe tersine çevirmek İçin hep beraber savunma yapmalıyız, hep beraber hücuma çıkmalıyız. Sahada daha olgun olmalıyız. Büyük takım olarak hem savunma hem hücum anlamında daha iyi olmalıyız. Cocu’nun işi gerçekten çok zor. Birçok yeni oyuncu aramıza katıldı. Bir sihirbaz değilseniz bu kadar kısa bir sürede takımı oluşturmak zor" dedi.

"Harun Tekin ilk önceliğimizdi" 

Transferde ilk önceliklerinin kaleci olduğunun altını çizen Fenerbahçe Sportif Direktörü, sözlerine şöyle devam etti: 

"Transferin ilk gününden itibaren Harun Tekin bizim önceliğimizdi. Kadromuza kattığımız için çok mutluyuz. Transferin ilk gününden itibaren bir kaleci almak istiyorduk ancak kaleci ile santrfor arasındaki tercihi elimizdeki bütçe nedeniyle santrfordan yana kullandık. Fakat Giuilano ile Josef’in satışından bütçe oluşunca kaleci mevkiine yöneldik ve Harun Tekin’i transfer ettik. Transfer dönemi bitmeden önce B, C planımız da vardı yeni bir kaleciyle imzalamız için."

"Bütün kararlar başkan, başkan yardımcısı ve benim tarafımdan alınıyor" 

Comilli, takımla ilgili kararları Başkan Ali Koç, başkan yardımcısı Semih Özsoy ve kendisi tarafından alındığını da vurgulayarak, "Biz kararları yoğun istişareler sonunda ortak bir şekilde alıyoruz. Ancak en sonunda Başkan karar verir. Ben tavsiyeler veririm, fikirlerimi söylerim, son kararı verecek olan yönetimdir. Şu anda her şey harika gidiyor. Üçümüzün de beraber çalışması harika. Zor zamanlarımız olduğunda dahi onlarla çalışmak çok güzeldi. Zor zamanlarda aldığımız ortak kararlarla bizim için kritik transfer sezonunu iyi bir şekilde kapattığımızı düşünüyorum. Ben buraya Ali Koç var diye geldim Bazı teklifler vardı, ama ben başkana söz vermiştim, ben birisine söz verdiğimde her şey biter" sözlerini sarf etti.

"Berke ve Ferdi gelecek sezonlar için yatırım" 

Genç oyuncuların gelecek için yatırım olduğunu söyleyen Damien Comolli, "Bazı oyuncular iki haftada hazır oluyor bazıları ise iki sene sonra tam görmek istediğiniz seviyeye geliyor, kendi zirvelerine çıkıyor. Adı üzerinde kişisel gelişim oyuncudan oyuncuya çok değişken bir şey. Genç oyuncu alırsanız hem genç hem de hazır oyuncu olmayabilir. Berke ve Ferdi Kadıoğlu gelecek sezon ilerleyen sezonlar için yatırım yaptık. Jailson gibi oyunculara yatırım yaptık. Diego Reyes de bir yatırım olarak adlandırabiliriz" dedi. 

Cocu'nun yanına yerli teknik adam tartışmasıyla ilgili olarak da deneyimli futbol yöneticisi, "Biz konuyu kendi içimizde değerlendirdik ve Cocu beraber çalıştığı teknik heyetten çok mutlu olduğunu söyledi. Teknik heyette burayı, bu ligi çok iyi bilen isimler de mevcut. Uzun yıllar burada görev almış isimler var ve bu teknik ekibimiz hocamız kontrolü altında. Cocu beraber çalıştığı insanlarla çok rahat hissediyor. Ancak Cocu daha fazla kaynak isterse de ona tedarik ederiz. Cocu sahip olduğu ekipten mutlu olduğunu söyledi. Ben de bunu bu yönde destekliyorum" şeklinde konuştu.

"Transfer dönemininde elde etmek istediğimiz her şeyi elde ettik" 

Transfer döneminin çok olumlu geçtiğini de dile getiren Comolli, "Transfer döneminde elde etmek istediğimiz her şeyi elde ettik. Bu anlamda kendi performansımdan memnunum diyebilirim. Giuilano ve Josef ayrılmasının ardından aynı pozisyona oyuncu alamasaydım işte o zaman bir kez daha düşünürdüm ama onların yerlerini doldurmayı başardık" diye konuştu.

"Volkan'a 1. kaleci olamayabileceğini söyledik" 

Volkan Demirel hakkında da düşüncelerini aktaran sarı-lacivertli ekibin sportif direktörü, şunları söyledi:
"Volkan ile görüşmeler yaptık. Hepimiz hemfikir olarak onunla devam etmeye karar verdik. Bundan sonra takımın 1. kalecisi olmayabilirsin düşüncesini kendisiyle paylaştık. Volkan da kim olunsa olsun yeni gelen kaleciye tam desteğini vereceğini söyledi. Onun bu tutumu ve destekleyici tavrını görmek harikaydı. Her kim ki kulübün menfaatlerini kendi menfaatlerinin önünde tutuyorsa onu takdir etmek gerekir."

"Oyuncular Konyaspor maçının hayati önem taşıdığını biliyor" 

Damien Comolli, Konyaspor maçının hayati önem taşıdığını söyleyerek, "Oyuncuların hem saha içinde hem saha dışında çok güzel bir kaynaşma ve arkadaşlık yakaladığını, bunun sahaya yansıyacağını da söylediler. Ben de onlara sadece kaynaşma değil bizim için galibiyet de önemli, bize galibiyet gerekiyor. Oyuncular çok pozitif oyuncular biliyorlar ki gerçekten uzun ve büyük bir yolculuğa çıktılar. Konyaspor maçının gerçekten çok çok hayati olduğunu biliyorlar. Oyuncular gerçekten bu takıma çok değer veriyorlar, bu kulübü çok önemsiyorlar" ifadelerini kullandı.

"Josef'e gelen ilk teklif 4 milyonun çok altındaydı" 

Josef'e daha önce 4 milyon Euro'luk bir teklif geldiğini açıklayan Comolli, "Josef’e gelen teklif son derece komik 4 milyonun çok çok altındaydı. Ancak böyle bir noktaya geldi ki son teklif geldiğinde biz hayır demedik" dedi. Ozan Tufan'ın inanılmaz bir potansiyele sahip olduğunun da altını çizen Fenerbahçe Sportif Direktörü sözlerini şöyle tamamladı: 

"Ozan Tufan inanılmaz bir potansiyele sahip, ancak kendi potansiyelini yüzde yüz gösterememesi gerçekten çok üzücü. İyi oyuncular başarılı olmadığı zaman kendime de kabahat bulurum böyle zamanlarda. Ozan Tufan’ın kadro dışı kalması tamamen futbolla ilgili karardı. 28 kişilik kadroyu belirlerken seçtiğimiz oyuncular daha hazır, daha uygun oyunculardı. Güçlü, tekniği yüksek, pas oranı yüksek.. İyi özelliklerinden dolayı Ozan Tufan’dan vazgeçmek istemememize rağmen bu kararı aldık.Kendisinin başarılı olması için gücümüz neye yetiyorsa yapmaya hazırız. Gerçekten üzücü bir durum olur sadece Fenerbahçe’nin değil, Türk futbolunun böyle bir futbolcuyu kaybetmesi."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.