EKONOMİ - 20 Temmuz 2016 Çarşamba 17:42

Darbe girişimi sonrası piyasalardaki son durum!

A
A
A
Darbe girişimi sonrası piyasalardaki son durum!

Atılım Üniversitesi Maliye Bölümü Öğr. Gör. Prof. Dr. Doğan Cansızlar 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ekonomide yaşanan çalkantıları yorumladı. "Piyasalarda dalgalanma olması kaçınılmazdır" diyen Prof. Dr. Cansızlar, Türkiye'nin makroekonomik temellerinin de sağlam olduğunu vurguladı.

15 Temmuz Cuma gecesi yaşanan darbe girişiminin ardından Türkiye piyasaları çalkantılı bir döneme girdi. Türk Lirası'nın dolar karşısında hızla değer kaybettiği bu olaydan sonra piyasalardaki son durumu İHA için yorumlayan Atılım Üniversitesi Maliye Bölümü Öğr. Gör. Prof. Dr. Doğan Cansızlar, "Ülkemiz büyük bir badire atlattı. Bunun olağanüstü bir durum olduğu ortada. Böyle dönemlerde piyasalarda dalgalanma olması kaçınılmazdır. Fakat Türkiye'nin makroekonomik temelleri sağlam" ifadelerini kullandı.

Alınacak tedbirler ve hükümet tarafından yapılacak beyanatların çok dikkatle takip edilmesinde yarar olduğunu dile getiren Prof. Dr. Doğan Cansızlar, "Uluslararası piyasalar böyle durumlarda, olağanüstü durumlar yaşayan ülkelere gözünü çevirir. Türkiye açısından da bu şekilde oldu. Özellikle cuma günü dışarıda açık olan piyasalarda durum sakinken birden rakamlar uçuşmaya başladı. İlk tepki nedeniyle pazartesi günü piyasalar biraz daha durgunlaşıp eski dengesine geldi. Çünkü hükümetin verdiği olumlu beyanatlar, muhalefet partileriyle birlikte yapılan açıklamalar, Merkez Bankası'nın aldığı tedbirler ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in uluslararası yatırımcılarla yaptığı görüşmeler piyasalarda rahatlamayı sağladı. Fakat bu tarz durumlarda piyasaların eski haline dönmesi biraz zor. Bu dalgalanmalar devam edecektir" diye konuştu.

"Kredi derecelendirme raporu piyasaları etkileyecek"
"Türkiye'nin yaklaşık bir yıl içerisinde ortalama 200 milyar dolar kadar bir dış finansman bulma ihtiyacı var" diye sözlerine devam eden Prof. Dr. Cansızlar, "Bu kaynağın bulunup bulunmayacağını tartışmıyorum ama bunun maliyeti yüksek olabilir. Uluslararası derecelendirme kuruluşları Mood's, S&P veya Fitch izleme noktalarından beyanatlar alıyorlar. Özellikle Mood's ve Fitch'in bizimle ilgili yatırım yapılabilir derece notu vardı. S&P ise yatırım yapılamaz notu vermişti. Fakat Mood's yeniden değerlendirme yapacağını söyledi. Mood'y 5, Fitch de 19 Ağustos'a kadar bu değerlendirmeleri yapacaklar. Tabi ki bunların kredi notunu düşürmesi piyasayı etkileyecektir. Ancak bana göre Türkiye'nin makroekonomik temelleri sağlam. Bütçe dengemiz gerçekten olumlu. Türkiye'de Haziran 2016 sonu itibariyle 100 milyar dolara ulaşan sıcak para dediğimiz bir para miktar var. Dolayısıyla en büyük kırılganlıklar burada yaşandı. Not düşürülmesi olsa bile Türkiye ekonomisinin çok fazla kırılgan hale geleceğini tahmin etmiyorum. Burada dikkat edilmesi gereken nokta şu: Bu gibi dönemlerde bir takım operasyonlar yapılacaktır. Fakat sert demeçler vermekten kaçınmakta yarar var. Bugün Milli Güvenlik Kurulu ardından da Bakanlar Kurulu toplantısı yapılacak. Daha sonra da Sayın Cumhurbaşkanımızın önemli bir açıklama yapacağı söylenmişti. Piyasalar şuan bunların bitmesini bekliyor" şeklinde açıklamalarda bulundu.

"Hepimiz aynı gemideyiz"
Hepimizin aynı gemide olduğunu, devlet, hükümet ve millet olarak bunlara izin vermememiz gerektiğini de söyleyen Prof. Dr. Cansızlar, "Cuma günkü o talihsiz olaydan sonra Türk Milleti'nin nasıl bir araya geldiğini, darbelere nasıl karşı çıktığını hepimiz gördük. Demokrasiye ve hukuk ilkelerine bağlı bir şekilde yaşamanın aslında ne denli önemli olduğunu bütün vatandaşlarımızla birlikte gördük. Bunun değerini iyi bilmek lazım. Gereksiz ayrıştırmalara gitmeden gerekli operasyonlar yapılıp hukuk önünde cezalandırılacaklardır" dedi.

"Döviz ve faiz bizim en hassas olduğumuz konudur"
Piyasaların karışık olmasının ekonomiye büyük bir etkisi olmayacağını belirten Prof. Dr. Cansızlar, "Uluslararası yatırımcılar Türkiye'de demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinin uygulanıp uygulanmayacağına bakıyorlar. Dolayısıyla hükümetin bu konuda vereceği kararlar çok önemli. Çünkü dışarıda olumsuz bir havanın yaratılması sıcak paranın çekilmesi ve yerliler açısından paranın dışarıya transferi söz konusu olabilir. Bizim bir yıl içerisinde 200 milyar dolar gibi bir para girişine ihtiyacımız var. Bunun girişi biraz akamete uğrayabilir. Bütün bunların hepsi döviz kurları üzerinde baskı yaratabilir. Dolayısıyla döviz kuru bizim açımızdan oldukça önemli. Ekonomideki resesyon o kadar önemli olmasa bile döviz ve faiz bizim en hassas olduğumuz konudur" şeklinde konuştu.

Yatırımcılar dikkat!
"Yabancı yatırımcılar aslında böylesi bir ortamda dışarıya gitmek isterler. Yabancı yatırımcılar gibi herkes hükümetin vereceği mesajları bekliyor" diyen Prof. Dr. Cansızlar, "Yerli yatırımcılarımız borsada yaşanan kaybı göze almak durumundalar. Ama bunların geçici olması gerekir. Bu ortamda yatırımcılar aşırı hareketlere kapılmamalı. Piyasalar normal haline dönünceye kadar da hareket etmemelerinde fayda var. Hatta çoğu yerli yatırımcı dövizlerini bozdurarak piyasalara katkı sağlamaya çalıştı. Sonuç olarak kısa vadede dalgalanmalar olacaktır ama orta-uzun vadede hükümetimizin alacağı tedbirlerle piyasalardaki bu kargaşanın uzun süre devam edeceğini sanmıyorum. Sabırlı olmalıyız. Sükûnetin geri gelmesi açısından hükümetin sert demeçler vermekten kaçınmasında da büyük yarar olacaktır. Türkiye'nin makro temelleri sağlam ama bütün spekülatörler bu tür ortamları hep fırsata çevirmiştir. Bunlara zemin hazırlamamak lazım" ifadelerini kullandı.

SİNEM ERYILMAZ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu’ndan ilk ziyaret Bandırma Ticaret Odası ve Erdek Ticaret Odası arasında imzalanan iş birliği protokolü ile oluşturulan “Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu” ilk ziyaretini Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya gerçekleştirdi. Yeni oluşan komisyonunun ilk hedefinin sezon öncesinde Erdek ile ilgili farkındalığı en üst seviyeye getirerek, turizmde verimli bir sezon geçirmek olduğunu belirten Erdek Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Uz, bundan sonraki süreçlerde akademi ve turizm sektörünün aktörleri ile iş birliği içerisinde bölgenin tanıtımına yönelik gerekli adımların atılması gerektiğini belirtti. Komisyonun yol haritası ile ilgili Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya bilgi veren Bandırma Ticaret Odası Başkanı Adem Yılmaz ise bölgenin turizm payının artması için her türlü iş birliğine hazır olduklarını dile getirdi. “Erdek Körfezi Marmara Denizi’nin En Temiz Körfezi” Komisyon üyelerine Marmara Denizi ile ilgili son bilgileri veren Prof. Dr. Mustafa Sarı; Marmara Denizi’nde bulunan körfezler içerisinde en temiz körfezin Erdek Körfezi olduğunu, dünyada yaşayan tek pinaların bu bölgede bulunduğunu ve pinaların dünya koruma listesinde olan çok özel bir canlı türü olduğunu belirtti. Denizi temizlemede doğaya muhteşem katkıları olan pinaların korunarak bu alanda çoğalmasının sağlanması gerekliliğine işaret eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, işletmelerin bu konuda azami dikkat göstermesi gerektiğini dile getirdi. Yapılan bu iş birliğinden duyduğu memnuniyeti de ifade eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, protokol kapsamında yapılacak etkinliklere destek vereceğini belirtirken, bundan sonra gerçekleştirilecek etkinlikler ile ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.
Balıkesir Vali Ustaoğlu Karesili Muhtarlarla Buluştu Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir’in Karesi İlçesi’ne bağlı mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya Vali İsmail Ustaoğlu’nun yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tümg. Nurettin Alkan, Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, kurumların bölge ve il müdürleri, muhtarlar ve ilgililer katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan Karesi Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş yapılan ve planlanan çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Toplantıda konuşan Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık da önemli paydaşları olan muhtarlarla belediye olarak işbirliği içinde çalışmalara devam edeceklerine değindi. Toplantının devamında J.Yrb. Samet Ali Kılıçoğlu İl Jandarma Komutanlığınca yürütülen çalışmalar, polis memuru Ayşegül Bayındır ise İl Emniyet Müdürlüğünce yürütülen çalışmalar ilgili sunum yaptılar. Ustaoğlu, “Muhtarlar Devletin Gören Gözüdür” Toplantının sonunda değerlendirmede bulunan Vali İsmail Ustaoğlu, muhtarlık kurumunun devletle vatandaş arasında bir köprü olduğuna vurgu yaptı. Ustaoğlu, “Muhtarlık müessesesi çok önemli bir konumdadır. Vatandaşla devlet arasında adeta bir köprü vazifesi görmektedir. Muhtarlarımızın devletimizin gören gözü, işiten kulağı ve merhametli elidir.” diye konuştu. Toplantıda yapılan sunumlarda bilgi verilen konulara değinen Vali İsmail Ustaoğlu telefon dolandırıcılığına karşı özellikle yaşlı vatandaşların uyarılması konusunda muhtarlardan destek beklediğini söyledi. Vali Ustaoğlu vatandaşların gerekirse tek tek ziyaret edilerek bu dolandırıcılık yönteminin anlatılmasını, gerekli uyarıların yapılmasını dile getirdi. Uyuşturucuyla mücadele noktasında da muhtarlardan destek beklediğini ifade eden Ustaoğlu, kurumlarla işbirliği içerisinde olarak zehir tacirlerine geçit verilmemesi için çalışmaların hassasiyetle yürütülmeye devam edeceğini belirtti. Değerlendirmede havaların ısınmaya başlaması ile birlikte yangın riskinin arttığını dile getiren Vali Ustaoğlu, muhtarların vatandaşlara hatırlatmalarda bulunmasını istedi. En ufak bir yangın durumunda vatandaşların ivedi olarak ilgili birimleri bilgilendirmesine yönelik duyarlılığın büyük yangınların önüne geçilmesine önemli katkı sağladığını sözlerine ekledi. Görevlerine yeni seçilen muhtarlara hayırlı olması temenni eden Vali Ustaoğlu, devam eden muhtarlara da çalışmalarında başarılar diledi.
Hatay 5 milyon euroluk Avrupa Birliği projesi deprem bölgesinde tanıtıldı Deprem bölgesinde ekonomik kalkınmanın öncüsü olan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi çerçevesinde; Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de hızlandırma hibe programını tanıttı. Asrın felaketinde hasara uğrayan deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Deprem bölgesinde en büyük hasarı alan illerden olan; Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ın ekonomik anlamda değer kazanmasına öncülük eden Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi; kapsamında DOĞAKA öncülüğünde Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da hızlandırma hibe programı tanıtıldı. SEECO Projesi kapsamında ilan edilen Hızlandırma Hibe Programı’nın açılış ve tanıtım toplantısı potansiyel faydalanıcılar ve kamu kurumlarının temsilcileri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde gerçekleştirildi. Toplantıda katılımcılar, SEECO projesi hakkında bilgilendirildi. SEECO projesi; Avrupa Birliği’nin FRIT (Türkiye’deki Mülteciler için AB Mali Yardım Aracı) Programı kapsamında, Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülmekte olan bir çalışma. SEECO Projesinin amacı, sosyal girişimcilik yoluyla kadınların ve gençlerin sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesine ve toplumsal uyumunun sağlanmasına katkıda bulunarak, kadınlar ve gençler için yeni istihdam alanları oluşturulması. Toplam bütçesi 5 milyon euro olan hibe programı kapsamında, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde KOBİ’lere yönelik ve en az 1 yıl önce kurulmuş şahıs işletmelerine, şirketlere ve kooperatif işletmelerine, KDV hariç 3 bin ile 25 bin Avro arasında hibe desteği sağlanması amaçlanıyor. SEECO projesi çerçevesinde başlayacak olan ‘Hızlandırma Hibe Programı’ için son başvuru tarihi 17 Mayıs 2024 olarak açıklandı.
Manisa Özgür Özel’den milliyetçilik vurgusu Manisa’nın Kula ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım. Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’daki ziyaretlerinin üçüncü ve son durağı olan Kula ilçesinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Özel, partisinin Kula ilçe başkanlığını ve Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’i ziyaret ettikten sonra Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında otobüs üzerinden halka hitap etti. "Atatürk’ün iki emanetine gözümüz gibi bakacağız" Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında halka seslenen Özel, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’da hem büyükşehiri hem merkez ilçeleri hem 15 ilçeyi kazanıp bugün sizin karşınıza büyükşehir belediye başkanlarımızla, ilçe belediye başkanlarımızla büyük bir onur ve gururla çıktık. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok bu başarı sadece CHP’ye ait değildir. Öyle yaparsak büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Bu başarı Kula ittifakının başarısıdır. Herkesin katkısının farkındayız. Bundan sonra iş bu büyük birlikteliği bir arada tutmak. Hikmet Başkanımız belediyenin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hedefi Kula’ya en iyi hizmeti yapmak. Biz de Kula’ya destek için ne gerekiyorsa Mansur Yavaş’sa Mansur Yavaş’tan, Ekrem İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu’ndan her türlü destek. Biz bu seçimlerde bir zafer kazanmadık. Biz bu seçimlerde bir görev aldık. CHP olarak bu büyük ittifakı büyütmenin, korumanın, önümüzdeki seçimlere taşımanın ve dolayısıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde partimizi birinci parti yapmanın, Atatürk’ün partisini iktidar yapma görevi aldık. BU görev partizanca bir görev değildi. CHP herhangi bir parti değildir. BU parti Cumhuriyeti kim kurduysa, bu memleketi kimler kurtardıysa onların kurduğu bir partidir. BU parti baba ocağıdır. Hepimiz baba ocağına doğarız, orada büyürüz. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba ocağı oradadır, bacası tütmekte, çorbası kaynamaktadır. O bacayı tüttürenler CHP’lilerdir. BU baba ocağı sadece CHP’lilerin değildir. Burası hepimizin. Burası dedemizin, babamızın partisidir. Biliriz ki başımız sıkınca gideceğimiz yer baba evidir. Zorda kalırsak, başımız sıkışırsak gideceğimiz yer baba evidir. Kimse size şimdiye kadar neredeydiniz demez. Kim Atatürk’ü seviyor, kim bayrağını, ülkesini seviyorsa biz de onu seviyoruz. Kim ki İstiklal Marşı çalarken ağlayan filenin sultanlarıyla ağlıyor, kim ki milli takım gol attığında havalara sıçtırıyorsa onlarla birlikteyiz. Biz kibre, güç zehirlenmesine kapılmayacağız. Aksine sorumluluğumuzun farındayız. Bu ülkede yoksulluk, işsizlik var. Çifti, esnaf perişan, emekliler açlığa terk edildi. 10 bin lira ile. Kira versin aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın. Böyle bir ülke oluşturdular. Onun için mücadele verip halkın iktidarı kurmak, tekrar Atatürk’ün cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir sözünü hatırlamak, uygulamak, işsizliği, yoksulluğu bitirmek, emeklinin yüzünü güldürmek, çiftçiyi milletin efendisi yapmak için hep birlikte çalışacağız. Birileri kavga etmemizi istiyor. Asla ve asla suni gündemlerin peşine takılmayacağız, kimlik siyaseti oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını konuşup onu dile getirip çözmek için mücadele edeceğiz. Diyorlar ki ‘Gel benimle kavga et’ ben kavga edeceksem, çiftçinin, emeklinin, yoksulun kavgasını edeceğiz. Millet bizden kavga istemiyor. Millet, oturun, çalışın ve derdime çare olun diyor. Yeniden seçimler olup iktidar olana kadar ana muhalefet partisiyiz. Bu ülkenin çıkarları için sonun kadar mücadele edeceğiz. Atatürk’ün iki emaneti olan hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de partimize gözümüz gibi bakacağız" dedi. "Milliyetçilik oyununa gelmeyiz" "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım" şeklinde konuşmasına devam eden Özel, "Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülkeyi Atatürk’ün emanet ettiği gibi çiftçisine de, işsizine de sahip çıkana kadar, emekliler hakkını alana kadar önce muhalefet mücadele edeceğiz sonra iktidarda hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Bize oy verenleri pişman etmeyeceğiz, oy vermeyenlerin de gönlünü kazanacağız. ‘Keşke ben de verseydim’ dedirteceğiz. İlk seçim gelsin oy atacağım dedirteceğiz. Bu partiyi nasıl yüzde onların altında Kula’da yüzde 50’nin üzerine getirdiysek, neredeyse Türkiye şampiyonu yaptıysak hep birlikte bu partiyi çok çalışarak iktidar yapacağız. Bunun için başta şunu ifade edeyim. Hikmet Başkan kazandı Kula kazandı, Ferdi Başkan kazandı Manisa Kazandı. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazandı. Ben partimizin genel başkanı olarak Hikmet Başkana şunu söylüyorum, sen çalış biz arkandayım. Örgütümüz bana emanet, örgütümüze Hikmet Başkanı emanet ediyorum, Hikmet Başkana Kula’yı emanet ediyorum sizleri de Allah’a emanet ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.