POLİTİKA - 25 Mayıs 2015 Pazartesi 21:33

Davutoğlu: 'Aman Mursi ile Kemal’i karşılaştırmayın'

A
A
A
Davutoğlu: 'Aman Mursi ile Kemal’i karşılaştırmayın'

Başbakan Davutoğlu, "Aman Mursi ile Kemal’i karşılaştırmayın. Biri darbe mağduru, biri darbe yanlısı" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Tekirdağ mitinginde çiftçilere müjde vererek organik tarım, seracılık, damlama sulama alanında yapılacak her çalışmaya sıfır faizle ve her türlü destekle takviye verileceğini söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Tekirdağ'da halka hitap etti. Valilik önünde düzenlenen mitingde çiftçilere seslenen Başbakan Davutoğlu, "Tekirdağ her türlü hizmete layık. Özellikle Tekirdağ’daki çiftçilerimize sesleniyorum. Tekirdağ’da ve bütün Türkiye’de 2002 yılında bütün tarımsal destekler durmuştu. Biz iktidara geldiğimizde Kemal Derviş hani şimdi Kemal Kılıçdaroğlu’nun akıl hocası var ya, bütün tarımsal desteği durdurmuştu. 2002’de 1,8 milyarda kalan tarımsal desteği 10 milyar Türk Lirası’na çıkardık. Bu sene 10 milyar Türk Lirası tarımsal destek verdik. Toplam 70 milyar Türk Lirası bütün tarım sektörüne destek verdik 12 yılda. Hayvancılıkta sıfır faizli krediyi verdik" dedi.

Yeni kararlar aldıklarını ve seracılığı destekleyeceklerini dile getiren Başbakan Davutoğlu, "Trakya’daki bütün çiftçilerimize sesleniyorum. Organik tarım, seracılık, damlama sulama alanında yapacağınız her çalışma sıfır faizle ve her türlü destekle takviye edilecektir. Aynı şekilde tarımsal kooperatiflerin borçlarını erteledik. Sulama birliklerinin elektrik borçlarını erteliyoruz. Çiftçiye kim sahip çıkıyor? Kanolaya, ayçiçeğine, buğdaya yüksek primli teşvikler verdik. Şunu bilmenizi isterim. Trakya bereketli toprakların diyarı. İnşallah bizim dönemimizde Trakya sadece Türkiye’yi değil bütün Balkanlar’ı besleyecek bir tarım havzası haline gelecek. Toplulaştırma çalışmalarını arttırıyoruz. TRAGEP projesi Ergene Havzasıyla buradaki taşkınlar ve herhangi zararlara karşı da gerekli mücadeleyi vereceğiz. Don sebebiyle zarar görmüş çiftçilerimize geçmiş olsun diyorum. Zararlarının karşılanması için de gerekli talimatları verdik. Bir tek çiftçimizin gözünde herhangi bir sebeple bir damla yaş olsa o bizim yüreğimize hançer gibi saplanır. Çiftçilerimizin yanındayız, yanında olmaya devam edeceğiz inşallah" diye konuştu. 

"3. KUVAY-I MİLLİYE AK PARTİ HAREKETİDİR"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 100 yıllık tarihte üç büyük Kuvay-ı Milliye Hareketi olduğunu, 3. Kuvay-i Milliye Hareketi'nin AK Parti Hareketi olduğunu söyledi. Davalarının milleti kuşatma davası olduğunu belirten Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu bir mega proje hazırladı, 2035 yılını tarih verdi. 20 yıl sonra kim öle kim kala. Kılıçdaroğlu o zaman herhalde Allah ömür versin ama 85-90 yaşını bulacak" dedi. Gençlere müjdeli haber de veren Başbakan Davutoğlu, Türk Hava Yolları ile anlaştıklarını, 12 ile 25 yaş arası gençlerin 30 indirimli seyahat edeceğini belirtti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Tekirdağ'da vatandaşlarla bir araya geldi. Valilik önünde miting düzenleyen Başbakan Davutoğlu, "Bizim tarihimizde 100 yıllık tarihimizde üç büyük Kuvay-ı Milliye Hareketi oldu. Birisi İzmir işgale uğradığında orada Hasan Tahsin’in ilk kurşunuyla ve Balıkesir’de Alacamescit’te toplanan Kuvay-ı Milliye Hareketi. Yani istiklalimizi kazanma hareketi. Diğeri Adnan Menderes’in başlattığı demokrasi hareketi. 3. Kuvay-ı Milliye AK Parti hareketidir. Çünkü ülkenin her yerinde biz varız. Namık Kemal’in vatan idealini biz temsil ediyoruz. Yahya Kemal’in İstanbul idealini biz temsil ediyoruz. Mustafa Kemal’in istiklal idealini biz temsil ediyoruz. Şimdi bir Kemal daha çıkmış ama bu Kemal’in onlarla bir alakası yok. O Kemal, ne Namık Kemal’i bilir, ne Yahya Kemal’i bilir, ne de Mustafa Kemal’in istiklal idealinden haberi vardır. Bizim davamız bütün bir milleti kuşatma davasıdır. Nedir bizim diğerlerinden farkımız biliyor musunuz? Namık Kemal vatan dediğinde bütün vatan topraklarını kastediyordu" dedi.

Mitingde gençlere seslenen Başbakan Davutoğlu, gençler için önemli müjdeleri olduğunu dile getirerek, "Sizlere çok güzel müjdelerimiz var. Bugün sabah Gençlik Spor Bakanlığımızın 190 tesisini hizmete açtık. Futbol sahaları, gençlik merkezleri, bizim iktidarımız döneminde bin 560 tesisi inşa ettik. 199 gençlik merkezi kurduk. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin toplam tesisinden daha fazlasını AK Parti iktidarları döneminde biz kurduk. Şimdi gençler, madem ben Kuvay-i Milliye’den ve vatandan bahsederek girecektim ama gençler üzerinde duralım. Şimdi inşallah 18 yaşına girmiş olan gençlerimiz var aramızda mutlaka. Oy verecek miyiz? Bakın Ak Parti bir önerge verdi. Dedik ki, seçme hakkı gibi seçilme hakkı da 18 yaşına insin. Yani Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fetih hazırlığına girdiği dönemdeki gençlerimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne de girsin istedik. Ama bütün muhalefet karşı çıktı. MHP’nin o zaman grup başkan vekili, genel başkan yardımcısı çıktı ‘Memleketi bu çocuklara mı vereceksiniz?’ dedi. CHP, her yerde gençliğe hitap ettiğini söyleyenler bir baktınız bu teklifimize karşı çıktılar. Gençliğe sahip çıkan kim? 199 gençlik merkezini yapan kim? Bin 560 spor tesisi ve diğer gençlik tesislerini yapan kim? Ve şimdi Türk Hava Yolları ile konuştuk. Gençlerimiz dünyayı tanısın. Evlad-ı Fatihan’ın Balkanlar’ı, Orta Asya’yı, Orta Doğu’yu bilsin diye Türk Hava Yolları ile konuştuk ve anlaştık. Yurt dışına çıkan 12 ile 25 yaş arası gençlere Türk Hava Yolları biletleri yüzde 30 indirimli. Gençlerimizi biz alanda görmek istiyoruz. Sizinle dünyanın her yerine gideceğiz. Dünyanın her yerinde bu al bayrağı dalgalandıracağız. Filistin davası gerektiğinde Filistin, Saraybosna sorduğunda biz buradayız diyeceğiz. Üsküp sorduğunda merak etme arkandayız diyeceğiz. Semerkant nerede Türkiye diye Orta Asya’dan biri sorsa biz buradayız diyecek miyiz? Üsküp’e gittim. Üsküp’te oradaki soydaşlarımız geçen sene Aralık ayında dediler ki Sayın Başbakan’ım dediler, ‘Biz bayrak aşkıyla doluyuz, bize al bayrak gönderir misiniz?’ Dedim ki bundan sonra Rumeli’de ve dünyanın neresinde olursa olsun bütün isteyen herkese, soydaşlarımıza 3 emaneti götüreceğiz. Al bayrak, Kuran-ı azimüşan ve Türkçe sözlük. Tekirdağ deyince bizim aklımıza Üsküp, gelir, Saray Bosna gelir. Gençlerimiz biz iktidara geldiğimizde 45 lira burs alıyordu. Şimdi 330 lira burs alıyor. Yüksek lisans 660 lira, doktora 990 lira. Bütün bunlara gençlere kim verdi? Onlar konuşur, Ak Parti yapar" dedi.

"YİNE AYNI DOĞRULTUDA 2023'E BÜYÜK HEDEFLERLE YÜRÜYORUZ"

Konuşmasında muhalefete yüklenen Başbakan Davutoğlu, "Şimdi ikinci yarı başlıyor. 12 yıl içinde Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde olağanüstü hizmetler geçekleştirdik. Şimdi yine aynı doğrultuda 2023’e büyük hedeflerle yürüyoruz. Kılıçdaroğlu bir mega proje hazırladı, 2035 yılını tarih verdi. 20 yıl sonra kim öle, kim kala. Kılıçdaroğlu o zaman herhalde Allah ömür versin ama 85-90 yaşını bulacak. Şimdi biz ise söylediğimiz şeyi 4 yıllık, 8 yıllık programlarla söylüyoruz. Biri de diyor ki bana 4 yıl verin başka bir şey istemem. Peki 4 yıl istiyorsun da niye projelerini 20 yıl ilan ediyorsun? Çünkü 4 yılda bizim hazinede biriktirdiğimiz bütün imkanları, bütün bir kapasiteyi aynen SSK’daki gibi harcayıp, tüketip gidecek. İzin verir misiniz? Şimdi o 2035’e vade veriyor. Noteri de şahit gösteriyor. Bizim notere ihtiyacımız yok. Bizim noterimiz ne biliyor musunuz? Geride bıraktığımız eserler. Ak Parti söz verdi mi yapar. Notere ihtiyaç yok. Bakın gelin birer birer şöyle bir gezelim. Neleri söz verdik, neleri yaptık, neleri yapıyoruz. Ordu- Giresun havalimanını 3 gün önce açtık. Denizin üzerinde dolguyla havalimanı açtık. Fark ne biliyor musunuz? Biz yapacağımıza inanıyoruz. Biz bir söz verdik mi bunu mutlaka gerçekleştiriyoruz. Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul önlerine, donanma Haliç’e yaklaştığında bakarlar zincir var. Haliç’e girmek mümkün değil. Sıradan bir sultan olsa, sıradan bir komutan olsa der ki ‘O zaman geri dönelim bekleyelim.’ Hayır. Fatih’ler söyle der: ‘Eğer denizden gidemiyorsak gemileri karadan yürütürüz.’ İşte biz de eğer Karadeniz dağları geçit vermiyorsa biz havalimanını denize yaparız denize. Notere ihtiyaç var mı? Çünkü yaptı. O zaman onlar, konuşur AK Parti yapar. Gelin buraya İstanbul’a Tekirdağ’a doğru. Bakın dünyanın en büyük havalimanını İstanbul’a yapıyoruz. Yılda 150 milyon yolcuyu ağırlayacağız. Dünyanın en büyük havalimanını yapıyoruz. Hemen yanında dünyanın en uzun 3. köprüsünü yapıyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Hemen biraz güneyinde iki boğaz köprüsü arasında 3 katlı tüneli yapıyoruz. Yerin altında, denizin altında 3 katlı tüneli yapıyoruz. Dünyada başka örneği yok. Biz öyle 2035 demiyoruz. 4 yıl sonra diyoruz, 5 yıl sonra diyoruz, 3 yıl sonra diyoruz ama mutlaka Allah’ın izniyle bitiririz diyoruz. Aradaki fark bu. Yine bugün Çanakkale’deydim. Süleymanpaşa ve evlad-ı fatihan Anadolu’dan Rumeli’ye sallarla geçti Çanakkale’den. Ama şimdi biz Çanakkale’ye Dünya'nın en geniş asmalı köprüsünü yapıyoruz. Sadece karayolu değil. Çanakkale üzerinden demir yolu da geçecek. Bu nasıl ilgilendirir Tekirdağ’ı biliyor musunuz?" ifadelerini kullandı. .
"Siz Tekirdağ’da AK Parti’yi 1. parti yapın. Yüzde 50’yi bulun, çaya değil kahveye de geliriz, köfteye de geliriz" diyen Başbakan Davutoğlu, "7 Haziran’da 1. parti olacak mıyız Tekirdağ’da? Yüzde 50’yi geçecek miyiz? Yeni bir destan yazacak mıyız? Hatta daha iyisini söyleyeyim de yüreğimiz ısınsın. 6-0 yapar mıyız? Bakın bunlar sözde cumhuriyetçi. Bunlar sözde milliyetçi. Cumhuriyetçi demek cumhuriyeti yücelten, yükselten demektir. Cumhuriyeti kim yüceltti? Kim yükseltti? IMF’ye borcu olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bütün borçlarını ödeyerek kim onurlu kıldı. Piyade tüfeği dahi yapamıyordu ülkemiz. Şimdi tankı yapıyoruz, topu yapıyoruz, atak helikopteriniz yapıyoruz, uzay ajansını kuruyoruz, uyduyu göğe gönderiyoruz. Kim yapıyor? Onlar konuşur, AK Parti yapar. Daha neler yapacağız. Bakın Çanakkale Köprüsünü yapıyoruz. İstanbul’da Marmaray’ı yaptık. Avrasya tünelini de yaptık. Fark burada" diye konuştu.

"AMAN MURSİ İLE KEMAL'İ KARŞILAŞTIRMAYIN. BİRİ DARBE MAĞDURU BİRİ DARBE YANLISI" 

"Aman Mursi ile Kemal’i karşılaştırmayın. Biri darbe mağduru, biri darbe yanlısı" diyen Başbakan Davutoğlu, "Biz sorarız 27 Mayıs’a karşı mısın? Kem küm. Karşıyım diyemez. Biz sorarız 28 Şubat’a karşı mısın Kılıçdaroğlu? Kem küm. Sorarız 27 Nisan e-muhtarısına niye dik durmadınız bizimle beraber. Kem küm. Bunlar demokrasiye inanmaz. Bunlar iktidara gelmek için her türlü vesayete, darbeye çanak tutarlar. İnşallah buradan da Kahire’ye, demokrasiyi savunan Mısırlı kardeşlerimize bir selam gönderelim. Selam olsun. Vatan şairi Namık Kemal’in çocukları ayağa kalkmış. Tekbirlerle istikbali ve istiklali hatırlatıyor. Tuna’ya hep beraber barış götürmeye var mıyız? Tuna boylarındaki her bir evlat eserine sahip çıkmaya var mıyız? Üsküp’e selam edelim mi? saray Bosna’ya, Filibe’ye edelim mi? Peki onlar Anadolu’ya dönüp bakarlar. Sizler hep kendiniz yönetiyorsunuz ne güzel istişareyi. 17-25 Aralık olayları olduğunda bir Boşnak gözleri yaşlı bir şekilde döndü. O zaman dışişleri bakanıyım. Dedi ki; ‘Eskiden biz Bosna Savaşındayken sahipsizdik, bizi katlettiler. Binlerce Boşnak’ı Dünya’nın gözü önünde katlettiler. Ne zaman ki AK Parti iktidara geldi biz Boşnaklar, Arnavutlar, Tükler Balkanlar’da sahibimiz var diye düşündük. Ama şimdi ya size bir şey olursa biz ne yaparız diye sordular?’ Tekirdağlılar Rumeli’yi sahipsiz bırakır mıyız? Saray Bosna’yı, Üsküp’ü sahipsiz bırakır mıyız? O zaman 7 Haziran’da Üsküp’e de, Saray Bosnaya’da, Filibe’ye de, Tuna Boyları’ndaki Budapeştedeki Gülbaba’ya da sahip çıkan Ak Parti’ye destek verecek misiniz? İşte Ak Parti’nin zaferi Türkiye’nin zaferidir. Türkiye’nin zaferi Rumeli’nin zaferidir. Onun için bu dava ebediyen sürecek. Ne güzel yazmışsınız ‘Ebediyen tütecek Ak Parti’nin bacası, Tekirdağ’a hoş geldin Trakya’nın hocası.

Trakya’nın da Anadolu’nun da, Rumeli’nin de, Orta Asya’nın Orta Doğu’nun da hem hizmetkarıyız hem de hamisiyiz. Bütün bu Türkiye’deki mega projeleri kararlı bir şekilde gerçekleştireceğiz. Tekirdağ ile bunları irtibatlandıracağız. Sabah Çanakkale’de evvelsi gün İzmir’de zikrettim. Öyle bir perspektifle bakıyoruz ki Türkiye’yi merkez ülke kılmak için. Şimdi İstanbul’dan Tekirdağ’a, Tekirdağ’dan Çanakkale’ye, Balıkesir’e Bursa’ya otoyolu tamamlayacağız. Ayrıca bütün Marmara’yı çevreleyen hızlı tren hattını da hayata geçireceğiz inşallah. Böylece sallarla geçtiğimiz yerlerden bu sefer hızlı trenlerle gidiyoruz. 7 Haziran’ı şimdiden ilan ediyorsunuz o zaman. İnşallah Tekirdağ’ı ayrıca İstanbul üzerinden Marmaray’la, hızlı trenle Ankara’ya, Sivas’a, Erzincan’a, Erzurum’a, Kars’a, Tiflis’e, Bakü’ye, Orta Asya’ya, Pekin’e kadar bağlayacak tren hattının Avrupa’ya açılan kapısı Tekirdağ olacak inşallah" dedi. 

"12 YILLIK İKTİDARIMIZI KISKANDIKLARI İÇİN ÇATLIYORLAR"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “"12 yıllık iktidarımızı kıskandıkları için çatlıyorlar, hep beraber birleşip karşımıza geliyorlar” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçim çalışmaları kapsamında Tekirdağ'da miting düzenledi. Valilik önünde halka hitap eden Başbakan Davutoğlu, "12 yıllık iktidarımızı kıskandıkları için çatlıyorlar, hep beraber birleşip karşımıza geliyorlar. 3 tane parti, bakıyorsunuz, CHP cumhuriyetçiyim diyor ama paralel çete ile F tipi dedikleri, eskiden eleştirdikleri ile beraber hareket ediyor. Ulusalcıyım diyor, CHP Genel Başkan Yardımcısı 'HDP barajı aşarsa bizim için iyi olur' diyor. Yani ulusal birliği tehdit edenlerle yan yana el ele. MHP, HDP ile güya tam zıt kutuplar ama bakıyorsunuz MHP Genel Başkan Yardımcısı diyor ki 'HDP’nin barajı aşması bizim işimize gelir. Dolayısıyla HDP ile bir problemimiz yok.' HDP zaten, Kudüs Yahudiler’in kutsal mekanıdır diyen birinden hayır gelir mi? Türk’e hayrı gelir mi, Kürt’e hayır gelir mi, Sunni’ye, Alevi’ye hayır gelir mi? HDP bu sefer DHKP-C'nin sözcüsü halinde, DHKP-C’yi savunmaya kalkıyor. Bu üç parti yanında da üç tane paralel çete. Birisi Pennsilvanya paraleli, diğeri HDP ile paralel çalışan İmralı ve Kandil ve PKK ve yine hem CHP ile hem de HDP ile paralel çalışan DHKP-C terör örgütü. DHKP-C terör örgütünün solisti CHP’den milletvekili adayı oldu.

Esed’e övgü düzen, Hatay Suriye toprağıdır diyenlere övgü düzen birisi. Şimdi buradan bir ses verelim. Bunların altısı bir araya geldi, AK Parti’nin yükselen yeni Türkiye’sini engellemeye çalışıyor. Engelleyebilirler mi? Bizi durdurabilirler mi? 2002’de kurucu genel başkanımıza siyaset yasağı getirdiler, bizi engelleyebildiler mi? 2004’te genç subaylar rahatsız dediler, darbe planları yaptılar, bizi durdurabildiler mi? Biz yolumuza devam ettik. 2006’da Danıştay saldırısı, 2007’de e-muhtıra verdiler. Karşılarında elif gibi dimdik durduk mu? 2008’de partimize kapatma davası açtılar, AK Parti’nin gönül neferlerini, Namık Kemal’in vatan yolcularını, Yahya Kemal’in İstanbul aşıklarını, Mustafa Kemal’in istiklal aşıklarını, Süleyman Paşa’nın evladı Fatihan'ları AK Parti’yi durdurabildiler mi? Sonra Gezi olayları çıktı. Vandalizm yaptılar, şiddet yaptılar, bizi durdurabildiler mi? 17-25 Aralık kumpasını yaptılar. Zannettiler ki 30 Mart seçimlerinde bunlar tutacak, AK Parti seçimleri kaybedecek. Bizi milletten koparabildiler mi? Sonra Cumhurbaşkanlığı seçiminde hepsi bir araya geldi, çatı aday çıkardılar paralelin tavsiyesiyle, hepsi bir araya geldi 13 parti, Sayın Cumhurbaşkanımızın seçilmesini engelleyebildiler mi? Hemen sonrasında 6-7 Ekim olaylarını tezgahladılar. Hem doğu, güneydoğuyu hem de büyük şehirlerimizi şiddete maruz bıraktılar, peki kamu düzenindeki kararlılığımızı engelleyebildiler mi?" ifadelerini kullandı. 

"Tekirdağ bizimle misin? Yol yürümeye hazır mısın?" diye soran Başbakan Davutoğlu, "Süleymanpaşa Avrupa’ya doğru yola çıktığında yola çıkan Türkmen boyları, yola yürümeye hazır mısınız? Tuna boylarında barış türkülerimizi söylemeye var mıyız? Sakarya’dan Tuna’ya, Sakarya’dan Nil’e selam götürmeye var mısınız? İşte Tekirdağ’ın vatan bilinci, dava bilinci budur. Hepsi bir araya geldiler, perde gerisinde tuzaklarını kurdular, diyorlar ki, biz bir araya geliriz, AK Parti’yi götürürüz. AK Parti, bu kez bir doğru 6 yanlışı birden götürecek. Götürecek mi? Bir kez daha diyorum. Tekirdağ çalışkan insanların diyarıdır, Trakya bereketli toprakların diyarıdır. Tekirdağ özellikle son dönemdeki gelişmelerle tüm Türkiye’den vatandaşlarımızı çeken, emek ve istihdam alanı oluşturan bir şehirdir, bir vilayettir. Onun için Tekirdağ’ı ihmal eden siyaseti ihmal etmiş olur. Şimdi Tekirdağ hep beraber Türk siyasetine damgayı vuruyor muyuz? Yeni bir destan yazıyor muyuz? Bu sene Tekirdağ iki şampiyonluk birden yaşadı" dedi.

“ROMAN KARDEŞLERİMİZİN HER DERDİ BİZİM DERDİMİZDİR”

Romanlara da selam gönderen Başbakan Davutoğlu, "Roman dostlarımıza selam olsun. Bir müjde de Roman kardeşlerimize vereyim. Bundan yaklaşık 3 hafta önce Roman sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelmiştik. Onlara dedim ki, benim en yakınımda bir Roman kardeşimi görmek istiyorum danışmak olarak. Roman kardeşlerimizin her derdi bizim derdimizdir. Ve Metin Bey’i, İzmir’den bir Roman kardeşimizi, şimdi benim danışmanın olarak atadım göreve başladı. İnşallah Edirne, Kırklareli mitinglerine de birlikte gideceğiz. Değerli Roman kardeşlerim Türkiye’de de AK Parti diyecek miyiz? Ben Romanları nereden bilirim bilir misiniz? Yiğitliklerini, cesaretlerini herkes bilir ama, Rumeli’de Balkanlar’da, orada kalan ecdad eserlerine en fazla sahip çıkanlar Roman’lardır. Her yerde, Filibe’de, İşkip’de, hele Makedonya’da İşkip şehrinde bir cami kalmış ayakta. Gittiğimde yıkılmak üzereydi. Dışişleri Bakanı olarak tamiratını yaptık. Orada kalan Roman vatandaşlarımıza, kardeşlerimize dedim ki 'Bu cami size emanet.' 'Merak etmeyin sayın bakanım' dediler o zaman. Daha sonra gittiğimde gördüm ki, Roman vatandaşlarımız, kardeşlerimiz, orada o camiyi ihya ettikleri gibi Balkanlar'daki her ecdat eserine sahip çıkan yiğit Romanlara da selam olsun. Şimdi işte bu, bizim vatandaş anlayışımız işte budur. Türk, Kürt, Sunni, Alevi, Roman, Çerkez, Gürcü, Boşnak, Arnavut biz 78 milyon bir kişi gibiyiz. 78 milyon bir beden gibiyiz. Bir yürek gibiyiz. Bu yüreği parçalayabilirler mi? Türk’ü Kürt’ten Rumeli’liyi Kafkaslar’dan ayırabilirler mi? O zaman her zamanki şiarımız. Biz diyoruz ki, bu Rabia işareti ile tek vatan, bu Namık Kemalin dediği vatandır, bölünmez tek vatan, tek millet, 78 milyonluk millettir, tek devlet, bu da hiçbir paralel yapıyla paylaşılamayacak Türkiye Cumhuriyeti devleti’dir. Tek bayrak al bayrak, her yerde al bayrak ne güzel Tekirdağ’ı böyle ay yıldızla süsleyen Tekirdağlılar’a binlerce, milyonlarca kez selam olsun. Şimdi soralım. CHP’ye, MHP’ye, HDP’ye soralım, HDP zaten bunu mesele etmez de. Al bayrağı Türkiye’de her yerde her ilde dalgalandıran parti kim? Dün İzmir’deydim. Bugün Çanakkale’de, Tekirdağ’da, yarın da Hakkari’deyim, Şırnak’tayım. Al bayrağı dalgalandırıyoruz her yerde" dedi.

"CUMHURİYETÇİLERE SORUN, CUMHURİYETİN GERÇEK SAHİPLERİ BİZİZ"

"Şimdi cumhuriyetçilere sorun, cumhuriyetin gerçek sahipleri biziz" diyen Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gitsinler 33 ilde CHP’nin milletvekili yok. 33 ilde temsil edilmiyor. MHP’nin 45 ilde temsilcisi yok. Bu nasıl cumhuriyetçilik, bu nasıl milliyetçilik ki doğuda güney doğruda yüzde 2, yüzde 1 oyları var. Ama Ak Parti’nin 91 ilin 79’unda milletvekili var. İnşallah 7 Haziranda 81 ilin 81’inde de milletvekilimiz olacak. Onun için destek verecek misiniz? Bakın bütün genel başkanlar, meydanlarda, hepsi bir bölgeye gidiyor. Aynı yerde dolaşıyorlar. Kendi taraftarlarının olduğu. Bir tek ben, Trakya’nın hocası dediğiniz, sizin kardeşiniz, sizin genel başkanınız, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak bir tek ben 81 vilayete de gidiyorum. 61’ini tamamladık Allah ömür ve sıhhat verirse, 7 Haziran’dan önce 6 Haziran saat 18.00’e kadar, 81 vilayete de gideceğim. Niye biliyor musunuz? Cümle alem görsün diye, 81 vilayete de gidebilen tek partinin AK Parti olduğunu, tek liderin AK Parti genel başkanı olduğunu cümle alem görsün diye. Hakkari’ye sizin selamınızı götürelim mi, Şırnak’a götürelim mi? Mardin’e Batman’a Siirt’e götürelim mi? Türkiye’de doğunun selamını batıya, batının selamını doğruya, kuzeyin selamını güneye, güneyin selamını kuzeye götüren parti hangi parti? Onlar cumhuriyetçiliği konuşur, milliyetçiliği, halkçılığı konuşur, ama AK Parti bunların hepsini yapar. Onlar konuşur Ak Parti yapar. Şimdi İstanbul mitinginden beri tekrar ettiğimiz Hacı Bektaşi Veli Pir’den aldığımız, söylediğimiz ahdi beraber söyleyelim mi? Tekirdağlı’ya, Trakyalı’ya evladı Fatihan’a öyle cılız ses yakışmaz. Bir olmaya, iri olmaya, diri olmaya, milli birliği, milli iradeyi, insan onurunu korumaya, ülkenin her santimetre karesine hizmet götürmeye, her gönüle girmeye, her haneye zenginlik ve bereket götürmeye, kudretli, şefkatli, yeni Türkiye’yi kurmak için gece gündüz çalışmaya, Allah, tarih ve millet önünde söz veririz. Tekirdağlı söz mü? 7 Haziran’da bir destan yazacak mıyız? Mührü şöyle AK Parti’ye vuracak mıyız?"  

İSMAİL FURKAN AKUCAN - MESUT KARADUMAN - RAHİM TAŞKIN - TURGAY BALCI

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.