Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Türkiye’deki 2 milyon mültecinin yaklaşık 500 bini DEAŞ’tan Suriye ve Irak’tan kaçanlardan oluşuyor. 1 buçuk milyonu ise Suriye rejiminin bombardımanından, kimyasal silahlarından kaçanlardan oluşuyor. Dolayısıyla bizim meselemiz bataklığı kurutmak" dedi.
Resmi temaslarda bulunmak üzere Bağdat’a gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Irak Meclis Başkanı Salim Cuburi ile düzenlediği basın toplantısında Cuburi ve Irak parlamentosunu tebrik ederek, “Çok zor şartlarda terör tehdidi baskısı altında, güvenlik problemleri altında hem bir parlamento seçimleri gerçekleştirildi. Demokratik seçimler yapıldı ve bu parlamento kendi içinde yeni bir Irak hükümeti ve yeni bir Irak cumhurbaşkanı, başbakanı çıkardı.
Bu bölgede bir başarı hikayesidir ve ırak bu anlamada bölgede demokratik seçimleri yapıp kendi içinde yönetimini yenileyebilen özelliğiyle diğer ülkelerde örnek teşkil etmektedir. Sabah sayın Abadi’yle daha sonra Cumhurbaşkanı sayın Fuad Mahsun’la da yaptığımız görüşmelerde vurguladığım gibi Türkiye her zaman Irak’ın yanında olacaktır. Irak’ın barışı, huzuru, istikrarına kendi barışı, huzuru, istikrarı gibi görmektedir. Biz Iraklı kardeşlerimizle bir araya geldiğimizde biraz önce içeriye geldiğimiz gibi sadece Iraklı kardeşimizi görürüz. Orada dini, mezhebi, etnik ayrımları görmeyiz. Iraklı kardeşlerimiz bölgedeki mezhepçilik ve etnik ayrımcılık fikrine karşı aslında güzel bir dayanışma örneği sergilediler ve Irak’ın geleceği yönünde çok büyük adımlar attılar” dedi.
"TERÖR FAALİYETLERİ KARŞISINDA HEPİMİZİN OMUZ OMUZA VERMESİ LAZIM"
Cuburi ile görüşmesinde mutabık kaldıkları konulara da değinen Davutoğlu, “Her şeyden önce bölgedeki her türlü terör faaliyetine karşı Irak’ta Suriye’de omuz omuza çalışmaya kararlıyız. Bu terör örgütleri IŞİD ve diğerleri sadece bu ülkelere değil bölgelere de tehdit teşkil ederler. İster IŞİD ister PKK ve diğer yapılar halinde olsun bu terör faaliyetleri karşısında hepimizin omuz omuza vermesi lazım.
Yine içeride mutabık kaldığımız husus Türkiye ile Irak arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin (YDSK) bir an önce toplanması ki sabah sayın Abadiy’le 24-25 Aralık’ta Türkiye’de toplanama kararı almıştık. Bu konuda da Irak Parlamentosunun bize vereceği destek. Bu ziyaretle Türkiye ve Irak arasında yeni bir dönem başlamaktadır. Sayın Cuburi Irak Meclisi Başkanı olarak her zaman bu yeni döneme katkıda bulunacağı taahhüdünde bulunmuştu.
Biz Irak Parlamentosunu bu anlamada TBMM ile birlikte bu yeni dönemde her türlü çalışmayı birlikte yapmak konusunda güçlü bir irade sahibi olarak görmekten mutluluk duyduk. Türkiye-ABD arasında zaten eskiden beri tüm bu bölgesel sorunlar konusunda yoğun bir istişare vardı, bu yürümektedir. Geçtiğimiz hafta içinde sayın Obama ile Avustralya’da görüşmüştük. Daha önce sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı görüşmeler vardı. Joe Biden da tüm bu gelişmeler göz önüne alınarak yarın Türkiye’ye geldiğinde onunla da istişareleri sürdüreceğiz. Bizim bu konudaki tutumuz açıktır.
Uluslararası koalisyon konusundaki tutumumuz açıktır. Türkiye Kobani konusunda da dikkat ederseniz Peşmerge güçlerinin geçişi, Özgür Suriye Ordusunun Kobaniye geçişi destek olunması konusunda da ciddi bir imkan sağlamıştır. IŞİD benzeri terör örgütlerinin bölgede etkin olmaması için her türlü çabaya destek veririz. Ancak şunun da unutulmaması lazım, Suriye’deki sorun sadece IŞİD’in doğuşuyla başlamamıştır, IŞİD yok edildiğinde de bitmeyebilir. Çünkü başka örgütler doğabilir.
Türkiye’deki 2 milyona mültecinin yaklaşık 500 bini DEAŞ’tan Suriye ve Irak’tan kaçanlardan oluşuyor. 1 buçuk milyonu ise Suriye rejiminin bombardımanından, kimyasal silahlarından kaçanlardan oluşuyor. Dolayısıyla bizim meselemiz bataklığı kurutmak. Bunun içinde çok daha kapsamlı bir stratejiye ihtiyaç var ve mültecilerin gelişini durdurabilmek için de Kobani’de olduğu gibi Halep’teki saldırılara ve baskılara da karşı aynı tedbirleri almak gerekir. Bu konuda da ABD başta olmak üzere uluslararası koalisyonla görüşmelerimiz sürüyor” diye konuştu.
