POLİTİKA - 25 Temmuz 2015 Cumartesi 15:29

Davutoğlu'ndan çözüm süreci açıklaması

A
A
A
Davutoğlu'ndan çözüm süreci açıklaması

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Çözüm sürecini istismar etmek, kamu düzenini yok etmeye çalışan kim olursa olsun tutumumuzu açıkça ortaya koyacağız' dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Çözüm sürecini istismar etmek, kamu düzenini yok etmeye çalışan kim olursa olsun tutumumuzu açıkça ortaya koyacağız. Silah mı, demokrasi mi? Şiddet mi, barış mı? şiddete karşıysalar bunu açıkça sözleri ile değil, eylemleri ile göstermek durumundalar" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İstanbul’da ki Huber Köşkü’nde görüşmesi öncesinde Esenboğa Havalanı’nda basın mensuplarına PKK ve IŞİD terör örgütlerine yönelik hava operasyonlarına yönelik açıklamada bulundu.

Açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Davutoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani görüşmesi sorulması üzerine, “Uluslar arası temaslarımız sürüyor. Dün NATO genel sekreteri ile güvenlik konularını kapsamlı olarak ele aldık. Dün sabah Mesut Barzani ile bir görüşmemiz oldu. Barzani ile 1 saati aşkın bir durum değerlendirmesi yaptık. Ben kendilerine Türkiye’nin Kuzey Irak’da özellikle operasyonları ve çerçevesini aktarma imkanı buldum.

Sayın Barzani, gerek DEAŞ gerekse PKK yönelik operasyonlarının haklı nedenlere dayandığını ve bu çerçevede Türkiye ile dayanışma içinde olduklarını bir kez daha ifade ettiler. Son derece dostane, güzel bir görüşmede bunları paylaştık. Sayın Barzani, ‘Bu operasyonun kesinlikle herhangi bir etnik veya mezhebi kesime yönelik olmadığını bildiklerini ifade ettiler. Teröre karşı, Türkiye ile her zaman beraber olduklarını ve bundan sonra da her türlü işbirliğine katkı sağlayacaklarını ifade ettiler. Bu temasların sürmesi konusunda da karar verdik” diye cevapladı.

Bir gazetecinin, İncirlik kullanımı konusunda bir takvim var mı? sorusuna Davutoğlu, “Mutabakat açıklandı. Şuana kadar yürütülen operasyonlar bu mutabakattan bağımsızdır. Önümüzde ki günlerde bundan sonra bu mutabakat nasıl uygulanacağı ile ilgili olarak temaslar ve bir takım düzenlemeler yapılacak” şeklinde cevapladı.

“ÇÖZÜM SÜRECİNİ İSTİSMAR ETMEK, KAMU DÜZENİNİ YOK ETMEYE ÇALIŞAN KİM OLURSA OLSUN TUTUMUMUZU AÇIKÇA ORTAYA KOYACAĞIZ”
Yaşanan olayların ardından çözüm süreci bitti denilebilir mi? sorusuna Davutoğlu,” Çözüm süreci milli birlik kardeşlik projesi, süreci gibi değişik dönemlerde sürdürülen süreç bizim için tarihidir. 2013 Mart’ında bir çok sınamalardan sonra Türkiye’deki silahlı unsurların 2013 Mayıs’ında Türkiye’yi terk etmesi temelinde bir aşamaya gelinmişti. Bu sadece hükümetimizin değil Türkiye’nin projesiydi. Bu konuda da gereken adımları attık. Muhatabımız da sadece bir kesim değim bütün vatandaşlarımızdı. Aynı dönemde gayrimüslim vatandaşlarımıza, Alevi vatandaşlarımıza da büyük bir demokratik kültür anlayışıyla yaklaştığımızı da herkes bilir. 2013 Mayıs’ında ülkemizi terk etmesi gereken, bakın 2015’in Temmuz'undayız. 2 sene 2 ay oldu. Bırakın ülkeyi terk etmeyi gittikçe silahlanmayı artırarak ülkeyi çözüm sürecini istismar eden bir tutuma girme yolunu tercih ettiler.

Sabırla, sürekli bu unsurlara Türkiye’ye terk etmeleri çağrısında bulunduk. Bu unsurlar bir taraftan baskıları artırarak demokratik seçimlere müdahale etmeye cüret gösterdiler diğer taraftan Suriye’deki süreci kullanarak farklı üsluba yöneldiler. Çözüm sürecini istismar etmek, kamu düzenini yok etmeye çalışan kim olursa olsun tutumumuzu açıkça ortaya koyacağız. HDP yetkilileri sık sık çıkıp barıştan bahsediyorlar. Son derece samimiyetsiz söylemlerdir bunlar. Son HDP ziyaretimde de söyledim, Silah mı, demokrasi mi? Şiddet mi, barış mı? şiddete karşıysalar bunu açıkça sözleri ile değil, eylemleri ile göstermek durumundalar. Polisimiz ensesinden vurularak şehit edilecek, HDP yetkilileri bunu kınama cesareti bile gösteremeyecek. Dün uçaklarımız Kandil’i vurdu. Kim aynı mesajı vermeye kalkarsa karşılığını görecek. Karar vereceklerse bugün karar günüdür. Bu kararın şekline ve seyrine göre de onlarla ilgili olarak da çözüm süreci bağlamında ne yapılacağını düşünürüz. Muhataplarımız değişebilir ama hedefimiz değişmez” cevabını verdi.

İstanbul Valiliği, yarın HDP İstanbul İl Başkanlığı olmak üzere siyasi partiler, meslek kuruluşları ve sivil toplum örgütleri temsilcileri tarafından yapılacak yürüyüşü iptal ettiğini duyurdu. Bunun gerekçesi nedir? sorusuna Davutoğlu, şu cevabı verdi:
“Toplantı ve gösteri yapma hakkına herkesin vardır. Ama herhangi bir izinde, düzenleme talebinde olmaksızın insanları şu güzergah üzerinde davet etmek, o güzergah üzerinde olabilecek güvenlik riskleri, vatandaşlarımızın hakkını ihlal edecek gelişmelerle bütün sorumluluk valilik üzerindeyken, kimse tek taraflı olarak şuradan şuraya yürüyeceğiz, herkes de gelsin çağrısında bulunamaz. Farklı bir grup karşı güzergahta yürüme talebinde bulunursa ne olacak.

İstanbul’da bellidir. 8 nokta tespit edilmiştir. Gitsinler orada barış içinde toplansınlar. Güvenlik güçlerimiz güvenliklerini sağlayacak. Ama şunu söylüyorum hiçbirinin elinde silah ve maske olmayacak. Yüzüne maske takan eline silah alan terör eylemi gerçekleştirmek için harekete geçmiş demektir. Yüzüne maske takan eline silah alan terör eylemi gerçekleştirmek için harekete geçmiş demektir. Bunu son çıkardığımız yasayla da, yasal bir çerçeveye oturttuk. Polisimizi şehit edenler yüzleri maskeleri unsurlardır. Toplantı ve gösteri hakkı vardır. Gösterilen yerlerde barış içinde toplanabilirler. Dün Meclis Başkanımız'la görüştük. Olağanüstü toplantı talebine olumlu yaklaşıyoruz. Muhtemelen Çarşamba günü yapılacak. Bilgilendirme yapacağız. Orada bir deklarasyon çıkarsa memnuniyet duyar, 'Kapalı kulaklar açıldı' deriz.”

Davutoğlu, ’Meclis, çarşamba günü olağanüstü toplanacak.’ Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusuna, “Dün Meclis Başkanıyla konuyu görüştük. Böyle dönemler de TBMM nihai istişare makamıdır. Bu olağanüstü toplantı talebine olumlu yaklaşıyoruz. Muhtemelen Çarşamba günü yapılacak. Orada bir deklarasyon çıkarsa, memnuniyet duyarız ve nihayet kapalı gönüller açıldı deriz. Umarım genel başkanlar böyle bir ortak tavra gelecek olgunluğu gösterirler” diye cevapladı.

3. Dalga Operasyonu sorulması üzerine ise Davutoğlu, “Türkiye’yi tehdit niteliği taşıyan bütün 3 terör örgütünün de DHKP-C’nin de Kandil’de ne yaptığını biliyoruz. Burada DHKP-C ve PKK arasında son dönemde ortaya çıkan terör işbirliğinin de farkındayız. Dolayısıyla bu 3 terör örgütünün de karargahları, Türkiye dönük yaptığı bütün planlar, Türkiye kullanmak için depoladıkları bütün silahlar yok edilene, tasfiye edilene kadar operasyonlar gerekirse sürer” şeklinde cevapladı.  

ARZU TÜRKUÇAR 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.