EKONOMİ - 29 Mayıs 2017 Pazartesi 16:02

DEİK Hindistan'ı Türk yatırımcılar için mercek altına aldı

A
A
A
DEİK Hindistan'ı Türk yatırımcılar için mercek altına aldı

KPMG Türkiye ve DEİK, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden Hindistan, ile ilgili ‘Hindistan Fırsat Analizi' raporunu açıkladı.

Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden Hindistan, oluşturduğu pozitif ivmeyle küresel ekonomiye büyük katkı sağlıyor. KPMG Türkiye ve DEİK işbirliği ile hazırlanan ‘Hindistan Fırsat Analizi' raporunu açıkladı. Buna göre; Hindistan'da GSYİH'nın 2020 yılına kadar 3,4 trilyon dolar ve 2025 mali yılına kadar 7 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde yüz milyarlarca dolarlık yeni yatırım girişi öngörülen Hindistan, doğrudan yabancı yatırımın en gözde ülkesi haline geliyor.
Raporda, temel olarak Hindistan ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerde gelişimin hızlandırılması adına Hindistan'da imalat sanayisi ve yatırım projelerinde aktif rol üstlenilmesi, ulaştırma sektöründeki gelişmelerin yakından takip edilerek alternatif güzergahların oluşturulması, eğitim sektörünün altyapısına katkı verilmesi, bilim ve teknoloji alanında ortak araştırmaların yürütülmesi öneriliyor.
'Make in India' programı ile Hindistan'ı dünyanın en büyük üretim merkezlerinden biri haline dönüştürmeyi amaçlayan Hint Hükümeti, imalat sektörü aracılığı ile 100 milyonluk bir istihdam oluşturmayı da hedefliyor. Program ile uyumlu olarak, imalat sektöründe makine, otomotiv yan sanayi, tekstil ve hazır giyim, gıda, seramik, elektrikli ve elektriksiz cihaz, inşaat, mücevherat ve mobilya sektörlerinde yapılacak yatırımların yüksek potansiyel taşıdığı belirtiliyor. Raporda imalat sanayi ve yatırım projelerinde aktif rol üstlenilmesi öneriliyor. Ulaştırma alanındaki fırsatların da yakından takip edilmesi gerektiğine dikkat çeken rapor, Hindistan'ın Avrupa ülkeleri ve Rusya ile olan ticari sevkiyatının halihazırda yürütüldüğü Süveyş Kanalı ve Akdeniz üzerinden Avrupa'ya ve Rusya'ya açılan Mumbai-Hamburg-Rusya Ulaştırma Koridoruna alternatif aradığını belirtiyor. Raporda ayrıca, Hindistan'ın bu amaçla İran ve Rusya ile 2000 yılında imzaladığı Uluslararası Kuzey Güney Ulaştırma Koridoru Anlaşmasına dair çalışmaların Türk yatırımcılar tarafından yakın takibe alınması ve Hindistan'ın alternatif rota olarak İstanbul-Tahran-İslamabad güzergahını kapsayan ECO Yük Treni Projesinin Türkiye üzerinden gerçekleştirmesinin de önemli bir fırsat niteliği taşıdığı vurgulanıyor.
Eğitim alanında Hint öğrencilerin Türkiye'de üniversite eğitimi almaları için gerekli altyapının hazırlanması, bilim ve teknoloji alanında karşılıklı işbirliğinin artırılarak ortak araştırma faaliyetlerinin yürütülmesi de, raporda karşılıklı yatırım ve ticareti artırıcı unsurlar olarak karşıya çıktığı kaydedildi.
DEİK/Türkiye-Asya Pasifik İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Murat Kolbaşı, Hindistan'ın ekonomik pazarını şu ifadelerle değerlendirdi: "Hindistan'da büyümenin bir sonraki fazı gelişmekte olan şehirlerde ve kırsal alanlarda hızlı bir şekilde yaşanacaktır. 2030 yılında nüfusu 1 milyonu aşacak 68 şehir olacağı tahmin edilmektedir. Devasa bir coğrafya içinde yeni ve hızla gelişmekte olan bu bölgeler, kitlelere ulaşılması ve piyasa penetrasyonunun artırılması yolunda cazip fırsatlar barındırmaktadır. Artan gelir ve Batılı yaşam tarzına aşinalığın artışı, belirli mal ve hizmet sektörleri için bir dönüm noktası olacağına ve daha önce değerlendirilmeyen ürün gruplarının birer ihtiyaç maddesine dönüşeceğine işaret etmektedir. Bu gelişmelerin önümüzdeki yirmi yıl içinde tüketici harcamaları ve tüketim kalıplarında kayda değer bir kaymaya neden olması beklenmektedir. Bağımsız bazı danışmanlık gruplarının analizlerine göre, bugün Hindistan'ın en büyük harcama kategorileri olan gıda, konut, dayanıklı tüketim malları ile ulaşım ve iletişim ürünleri 2020'de de ilk sıralardaki yerini koruyacaktır. Kişisel bakım, borç geri ödemeleri, tatil ve sosyal etkinlik (düğünler ve partiler) harcamaları 2020 yılına kadar en hızlı büyüyen diğer harcama kalemleri olacaktır. Eğitim ve eğlence harcamaları ikinci en hızlı büyüyen grup olurken sağlık ve modaya harcanan paranın da 2020'de neredeyse 4 kat artması beklenmektedir".
Raporla ilgili bilgi veren KPMG Danışmanlık Bölüm Başkanı Hande Şenova ise, 2015-16 mali yılında yüzde 7,6'nın üzerinde GSYİH artışı gerçekleşen Hindistan'ın, küresel büyümeye ivme kazandırması beklentisine dikkat çekerek; "KPMG ve DEİK olarak hazırladığımız ‘Hindistan Fırsat Analizi' isimli raporumuz, Hindistan ekonomisinin son durumu hakkında yatırımcıların perspektifinden bilgiler sunuyor. Raporumuzun yatırımcıların Hindistan'a yönelik yatırım strateji oluşturmasına katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Hindistan'a yönelik ivme kazanan yatırımlar, yatırımcıların Hindistan'a duyduğu güveni gösterirken, Hint Hükümeti ise bürokratik engelleri azaltmak için yoğun çalışmalar yürütüyor" dedi.
Şenova, "Hindistan, henüz potansiyelini tam olarak değerlendirememiş ekonomik bir dev. Gerçekleştirilen politik ve ekonomik düzenlemelerle bu gücün ortaya çıkması sağlanıyor. Mevcut verilere baktığımızda geleceğe yönelik bu ışığı görebiliyoruz. Örnek olarak Hindistan 2015-2016 mali yılında, bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 29 artışla 40 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım aldı. Önümüzdeki 5 yılda ise bu yatırımların boyutu yüz milyarlarca doları bulacak" şeklinde konuştu.
Şenova, ayrıca "Hindistan'da 2020'ye kadar özel sermaye ve kamu ortaklığında gerçekleşecek projelerin toplam değeri 1 trilyon doları bulacak. Günlük yolcu kapasitesini 21 milyondan 30 milyona çıkarmak için çalışmalar devam ediyor" dedi.
KPMG Türkiye ile DEİK işbirliğinde hazırlanan raporda, Hindistan'ın Akıllı Şehirler projesi, 2022 yılına kadar 110 milyon ek konut ihtiyacı, 2019'a kadar 400 bin internet erişim noktası hedefi, Temiz Hindistan Misyonu projesi, 2020'ye kadar 175 GW yenilenebilir enerji hedefi ve 2020'ye kadar dünyanın en büyük üçüncü inşaat pazarı olması beklentisi de potansiyel yatırımcılar için Hindistan'a dair incelenmesi gereken projeler olarak vurgulandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Renault Duster görücüye çıktı Türkiye’de Renault markası altında yeni Renault Duster İstanbul’da gerçekleştirilen gecede görücüye çıktı. Bursa Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nda üretilecek olan yeni Renault Duster araç için Ümraniye’de tanıtım lansmanı düzenlendi. Renault Uluslararası Oyun Planı 2027” çerçevesinde, Türkiye’yi hem Avrupa pazarı hem de uluslararası ihracatta merkez haline getirmeyi amaçlayan en önemli adımı attı. Yıllardır Türkiye’deki SUV pazarının dinamiklerini belirleyen Duster, Renault markası altında yepyeni teknik donanımı, geliştirilmiş özellikleri ve dikkat çekici görünümü ile kullanıcılarıyla buluştu. Yeni Renault Duster, 25 Nisan’da İstanbul Ümraniye’de gerçekleştirilen lansman ile dünyada ilk kez Türkiye’de tanıtıldı. Bursa’da bulunan Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nda üretilecek olan Yeni Renault Duster, hem Türkiye pazarına sunulacak hem de dünyanın çeşitli noktalarına ihraç edilecek. Mayıs ayı sonunda ön siparişe açılacak olan Yeni Renault Duster, 2024 yazında yollarda olacak. "Türkiye’nin Duster’ı, bizim Duster’ımız" Renault Duster tanıtım lansmanında konuşan Mais Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, "Bu otomobil tamamıyla Türkiye’de üretilen Bursa Oyak Otomobil Fabrikalarında üretilen ürün. Bu zamana kadar biliyorsunuz, Dacia Duster modeliyle efsaneler oluşturduk Türkiye’de. Yıllık yaklaşık 17 bin ila 20 bin adet satışıyla, SUV segmentte kendi alanında pirincilikler taşıyan birçok ilde segment lideri, pazar lideri olan bu araç Türk halkı tarafından çok sevilen bir ürün oldu. Amacımız Renault markasıyla, bu rozet değişimiyle aynı başarıyı daha da arttırarak sürdürmek. Dacia Duster iken olan kasa, Renault Duster olduğunda yani bu rozet değişimi olduğunda büyük bir değişimden geçti. Tamamıyla yenilendi aracın kasası, görünümü, iç dizaynı, ergonomik özellikleri, dijital özellikleri. Çok önemli bir unsur, yüzde 20 geri dönüşümlü malzemelerden müteşekkil içi, iç dizaynı özellikle. Dolayısıyla birçok katma değeri de bünyesinde getiriyor. Her şeyden önce tabi bizim için en önemli olan bu, Türkiye’nin Duster’ı. Bu bizim Duster’ımız. Türkiye’de Bursa Oyak Renault’un otomobil fabrikalarında üretilen aracımız. Dolayısıyla başarılarımıza daha fazla başarılı katarak devam etmek istiyoruz" diye konuştu.
Kayseri Başkan Palancıoğlu, Brüksel’de Avrupalılara hitap edecek Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, Avrupa Birliği Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Antje Grotheer’in daveti üzerine 29 Nisan’da düzenlenecek olan Avrupa Bölgeler Komitesi (BK), Türkiye ile İlişkiler Çalışma Grubu’nun 30’uncu toplantısı için Brüksel’e gidecek. Türkiye’deki 31 Mart yerel seçimlerinin ardından yeniden Melikgazi Belediye Başkanı seçildiği için Başkan Palancıoğlu’nu tebrik eden AB Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Antje Grotheer, Aralık 2023’te Melikgazi’de ev sahipliği yaptığı çok başarılı Çalışma Grubu toplantısının ardından, bu toplantının AB’nin yerel ve bölgesel otoriteleri ile Türk mevkidaşları arasındaki iş birliğini geliştirmeye devam edeceğini belirtti. Ayrıca program çerçevesinde düzenlenecek olan Genişleme Günü etkinliğinde Başkan Palancıoğlu, bir konuşma yaparak, toplantının Türkiye ve AB’deki son gelişmelerin durumuna ilişkin, katılımcılara hitap edecek. Antje Grotheer: “Palancıoğlu’nun Türkiye ile ilişkilerle ilgili bölgeler komitesi çalışma grubundaki mevcut rolü ve aktif katılımı, siyasi gelişmeler hakkında katılımcılara paha biçilmez bir fikir verecek” Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Grotheer, Başkan Mustafa Palancıoğlu’na gönderdiği davet mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Sayın Başkan Palancıoğlu, Türkiye’de 31 Mart yerel seçimlerinin ardından yeniden Melikgazi Belediye Başkanı seçildiğiniz için sizi tebrik ediyorum. Avrupa Bölgeler Komitesi (BK), Türkiye ile İlişkiler Çalışma Grubu’nun 30’uncu toplantısını 29 Nisan sabahı gerçekleştirecek. Aralık 2023’te Melikgazi’de ev sahipliği yaptığınız çok başarılı Çalışma Grubu toplantısının ardından, bu Çalışma Grubu toplantısının amacı, AB’nin yerel ve bölgesel otoriteleri ile Türk mevkidaşları arasındaki iş birliğini geliştirmeye devam etmek olacaktır. Öncelikle AB-Türkiye ilişkilerinin mevcut durumunu yerel bir perspektiften ele alarak, hem AB-Türkiye Siyasi, Ekonomik ve Ticari İlişkilerinin Durumuna ilişkin yeni ortak Tebliğ’e hem de Türkiye’de 31 Mart 2024’de gerçekleşen yerel seçimlere odaklanacağız. Bu tartışmayı, Türkiye’de Şubat 2023’te yaşanan dramatik depremlerin ardından gösterilen dayanışmayı temel alarak, yerel ve bölgesel yönetimlerin doğal afet kurtarma ve hazırlık konusundaki rolüne ilişkin tematik bir oturum izleyecek. Çalışma Grubuna (ÇG) her zamanki gibi AB Üye Devletleri ve Türkiye’den yerel ve bölgesel düzeyde seçilmiş politikacılar katılacak. Bu Çalışma Grubu toplantısı, 30 Nisan’da ertesi sabah devam edecek olan Genişleme Günü etkinliği çerçevesinde düzenlenecek. Sizi etkinlikte konuşmaya ve toplantının Türkiye ve AB’deki son gelişmelerin durumuna ilişkin ilk tartışmasında katılımcılara hitap etmeye davet etmekten onur duyuyorum. Türkiye ile ilişkilerle ilgili Bölgeler Komitesi Çalışma Grubu’ndaki mevcut rolünüz ve aktif katılımınız, katılımcılarımıza en son siyasi gelişmeler hakkında paha biçilmez bir fikir verecektir. Çalışma Grubunun ana rolü, BK’nın bölgesel boyutun katılım sürecine dahil edilmesini artırmaya yönelik uzun süredir devam eden çabalarını güçlendirmek ve AB’nin yerel ve bölgesel otoriteleri ile Türk mevkidaşları arasında daha iyi bir siyasi diyalogu desteklemektir. Sizleri 29 Nisan 2024 tarihli Çalışma Grubu toplantısında görmeyi bekliyoruz. Saygılarımla.”
Kayseri Kayseri Bilim Merkezi’nden Kız Çocukları Günü’ne özel söyleşi Kayseri Büyükşehir Belediye bünyesinde faaliyetlerini yürüten Kayseri Bilim Merkezi, Uluslararası Bilişim Teknolojileri Kız Çocukları Günü’nde Yeşil Beceriler, Yeşil Meslekler ve Liderlik konulu söyleşi kapsamında lise öğrencilerini ağırladı. Türkiye’deki 6 TÜBİTAK destekli bilim merkezinden birisi olan Kayseri Bilim Merkezi’nin ev sahipliğinde 25 Nisan Uluslararası Bilişim Teknolojileri Kız Çocukları Günü, 2024 yılı Scientix STEM kariyerlerinde güçlü kadın rol modellerine duyulan kritik ihtiyacın altını çizmek için “Liderlik” temasıyla kutlandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın özel teşvik ve destekleri ile gençliğe, bilime ve teknolojiye önem veren Büyükşehir Belediyesi Kayseri Bilim Merkezi, öğrencilere ayrı bir özen göstererek, çalışmalarını ve etkinliklerini sürdürüyor. Bu kapsamda, Bilim Merkezi’nin ev sahipliğinde STEM alanlarındaki kariyerleri ve çalışmaları kutlamaya davet eden 2024 yılı Scientix STEM kariyerlerinde güçlü kadın rol modellerine duyulan kritik ihtiyacın altını çizmek için “Liderlik” temasıyla 25 Nisan Uluslararası Bilişim Teknolojileri Kız Çocukları Günü kutlandı. Düzenlenen programa katılan Scientix STEM Türkiye elçisi, UNESCO Yeşillendirme Eğitim Ortaklığı Üyesi ve Çocuklar için Masallarla STEM+A kitap yazarı Çelebi Kalkan, öğrencilerle bir araya geldi. Kayseri Bilim Merkezi, programda Yeşil Beceriler, Yeşil Meslekler ve Liderlik konulu söyleşide Erhan Ahmet İnci Kız Anadolu İmamhatip Lisesi öğrencilerini ağırlarken kız öğrenciler programdan dolayı Başkan Büyükkılıç ve Bilim Merkezi’ne teşekkür ettiler.
Manisa Kırkağaç’ın “Çakal Pideli Paça” yemeği tescil belgesini aldı Manisa’nın Kırkağaç ilçesindeki zengin mutfak kültürünün öne çıkan örneklerinden olan Çakal Pideli Paça yemeği tescil belgesini aldı. Kırkağaç Kavunu ve Topalak yemeğinin ardından Çakal Pideli Paça yemeği, Kırkağaç’ın 3. Coğrafi Tescil alan ürünü oldu. Daha önce Kaymakam Murat Büyükköse döneminde Kırkağaç Kaymakamlığınca Coğrafi Tescil Belgesi için Patent ve Marka kurumuna başvurusu yapılan yemek, patent kurumu tarafından ’Kırkağaç Çakal Pideli Paça’ adıyla tescillendi. Patent ve Marka Kurumu tarafından 15 Aralık 2023 tarih ve 163 sayılı bültende yayımlanan Kırkağaç Çakal Pideli Paça yemeği için üç aylık itiraz süresi sonunda herhangi bir itiraz olmadığı için, Patent Kurumu tarafından düzenlenen Tescil Belgesi’nin Kaymakamlığa teslim edildiğini belirten Kırkağaç Kaymakamı Zafer Oktay, “İlçemizde faaliyet gösteren Kırkağaç Tarihi Gurme Şehri Kalkınma Derneği tarafından başlatılan ve yapılan çalışmalarla ilçemizin zengin yemek kültürü ön plana çıkarılmış ve Kırkağaç Gurme şehri olma yolunda önemli hamleler geçekleştirilmiş, bu konuda büyük bir özveri ile çalışan derneğimizin başkanı Cahit Uslu’ya ve onun nezdinde tüm dernek yönetimine ve AB Proje Ofis Koordinatörü Mustafa Tıpırtın’a katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Daha önce de Kırkağaç Topalak yemeğimiz Patent ve Marka kurumu tarafından tescillenmişti, Kırkağaç Kavunumuz ile birlikte artık Kırkağaç’ın üç adet tescil almaya hak kazanan değeri bulunuyor, ayrıca Kırkağaç Kavununa Avrupa Birliği Coğrafi Tescil ile Kırkağaç Zeytinyağına yerel tescil için değerlendirme süreci devam ediyor, inşallah kısa sürede sonuçlanır” dedi.
İzmir Prof. Dr. Budak: "Dünyanın en yeşil ve sürdürülebilir üniversiteleri arasında ilk 100’deyiz" Ege Üniversitesi (EÜ)’nde düzenlenen Greenmetric Türkiye Ulusal Çalıştayında konuşan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, "Yaptığımız çalışmalar neticesinde üniversitemiz, Greenmetric Dünya Yeşil Üniversiteler sıralamasında bin 183 üniversite arasında 96’ncılığa yükseldi. Ege Bölgesinin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesi olduk" dedi. Dünyanın en yeşil üniversitelerinin sıralandığı ve Ege Üniversitesi (EÜ)’nin de ilk 100 üniversite içerisinde yer aldığı Greenmetric Dünya Yeşil Üniversiteler sıralaması, Türkiye’deki ve dünyadaki üniversiteleri çevre dostu uygulamaları hayata geçirme konusunda motive ediyor. Greenmetric Türkiye Ulusal Çalıştayının açılış toplantısı ise Ege Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Fen Fakültesi Konferans Salonunda yapılan çalıştaya; EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, üniversite üst yönetimi, EÜ Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVMER) Müdürü Prof. Dr. Armağan Kınal, Greenmetric Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Nyoman Suwartha, Greenmetric Veri, Sistem ve Bilişim Teknoloji Uzman Üyesi Dr. Ruki Harwahyu, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinin çevre, atık ve enerji birimlerinin yöneticileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi; 1955 yılından bu yana Türkiye’nin dördüncü, bölgenin ilk ve en köklü üniversitesi olarak, bölgedeki üniversitelerin kuruluşlarında öncü ve garantör olmuş, tam akredite, öğrenci odaklı araştırma üniversitesidir. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından hayata geçirilen Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde 5 yıllık kurumsal tam akreditasyon belgesini alarak Türkiye’de kurumsal olarak akredite edilen ilk devlet üniversitesidir. YÖK’ün Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması Programı kapsamında Ege Üniversitesi, araştırma üniversiteleri arasında yer almaktadır. Hayata geçirdiği 90’dan fazla öğrenci odaklı uygulama ve Avrupa’nın en büyük kariyer fuarını yapan üniversitemiz, ‘Öğrencilerin Kariyer Gelişimini En Etkin Şekilde Destekleyen Üniversite’ ödülünü alan ilk ve tek devlet üniversitesidir. YÖK Milli Yenilik Ödülüne sahip bir devlet üniversitesidir” dedi. “Ege Bölgesinin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesiyiz” Ege Üniversitesinde hayata geçirilen çevre dostu uygulamaları dile getiren Prof. Dr. Budak, “Üniversitemizde, çevre bilincini yaşam felsefesi haline getirerek öğrencisinden çalışanına bir kültüre dönüştürdük. Yeşil yönetim, çevre dostu ulaşım, enerji yönetimi, iklim ve farkındalık, entegre atık yönetimi ve iklim değişikliğiyle mücadele alanlarında oluşturduğumuz komisyonlarımız, sürdürebilir bir üniversite için var gücüyle çalışıyor. 2018 yılında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın doğa dostu üniversiteler vizyonu ve değerli eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayesinde; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Sıfır Atık Projesi’ kapsamında pilot üniversite seçilen üniversitemizde sürdürdüğümüz çalışmaların sonucu olarak, 2020 yılında İzmir’de ‘Sıfır Atık Belgesi’ almaya hak kazanan ilk eğitim kurumu olduk. Yükseköğretim Kurulu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında imzalanan ‘Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Oluşturulması Alanında İş Birliği Protokolü’ kapsamında 10 pilot üniversiteden biri olarak seçildik. Üniversitemizde, sıfır atık Komisyonu kurarak ve Sıfır Atık Eylem Planı hazırlayarak sıfır atık sisteminin sorunsuz işlemesini sağladık. Eylem planımız kapsamında kampüsümüzün farklı noktalarına ‘Mobil Atık Getirme Merkezleri’ yerleştirdik. Kampüs metro girişi, diş hekimliği fakültesi ve tıp fakültesine yerleştirdiğimiz atık merkezlerinde; kağıt, cam, plastik, metal, elektronik atık, atık yağ ve atık pil üniteleri yer alıyor. Bu noktada atıkların bertarafı ve geri dönüşümü ile ilgili çalışmalarımızda önemli bir adımı atmış olduk. Kampüsümüz yemekhanesinden çıkan biyobozunur atıkların satın alınan kompost makinesi ile yüzde 60 oranında kedi-köpek mamasına, yüzde 40 oranında ise komposta dönüştürülmesini sağladık. 2023 yılında tüm kampüsümüz genelinde ISO 9001 Kalite Belgesi ve ISO 14001: Çevre Yönetim Sistemi sertifikasını almaya hak kazandık. Tüm bu yaptığımız çalışmalar neticesinde de greenmetric sıralamasında üniversitemiz 2016 yılında 337’nci sırada yer almaktayken, 2023 yılında bin 183 üniversite arasında 96’ncılığa yükseldi. Bu durum üniversitemizi; Türkiye’deki devlet üniversiteleri arasında 4’üncü, Ege Bölgesinde ise ilk sıraya yerleştirerek Ege Bölgesinin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesi olmamızı sağladı” dedi. Prof. Dr. Budak, “Çalıştayımızda amacımız; ülkemizdeki üniversitelerin sürdürülebilirlik alanında dünya sıralamalarındaki başarılarının artırılması, iyi uygulama örneklerinin ülkemizdeki diğer üniversitelere örnek teşkil etmesi ve uluslararası rekabette güçlü bir ülke olabilmektir. Ayrıca çalıştay kapsamında Türkiye’deki üniversiteler birbirleri ile deneyimlerini paylaşacak ve sürdürülebilirlik alanında daha ileri adımlar atmaya teşvik sağlanacaktır. Çalıştayın verimli geçmesini temenni ediyorum” diye konuştu. “Greenmetric çevre bilincini artırmayı hedefleyen bir platform” ÇEVMER Müdürü Prof. Dr. Armağan Kınal da, “GreenMetric Dünya Üniversiteleri Sıralaması, 2010 yılında Endonezya Üniversitesi tarafından üniversite kampüslerinin sürdürülebilirlik uygulamalarını küresel ölçekte değerlendirme ve karşılaştırma amacı güden, tüm dünyadan prestijli üniversitelerin katılımını sağlayan ve çevre bilincini artırmayı hedefleyen bir platformdur. Tüm dünya çapındaki yükseköğretim kurumlarına açık olan bu platformda, her yıl, çeşitli ülkelerden birçok üniversite, Greenmetric tarafından altyapı, enerji ve iklim değişikliği, atıklar, su kaynakları, ulaşım ve eğitim gibi alanlarda değerlendirilmektedir” dedi. Greenmetric Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Nyoman Suwartha ise Greenmetric sistemini ve değerlendirme kriterlerini anlatan bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, Dr. Nyoman Suwartha’ya teşekkür belgesi verdi. Ardından tüm üniversite yetkilileri tarafından UI Greenmetric Ağı üyelik anlaşması imzalandı. Etkinlik kapsamında Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen çevre, atık ve enerji birimlerinin yöneticileri, yaptıkları sunumlarda kendi üniversitelerinde gerçekleştirilen iyi uygulama örneklerini katılımcılarla paylaştı.