POLİTİKA - 30 Temmuz 2014 Çarşamba 19:09

Demirtaş: 'Ben Cumhurbaşkanı adayı olarak seçilirsem..'

A
A
A
Demirtaş: 'Ben Cumhurbaşkanı adayı olarak seçilirsem..'

Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, Büyük Maçka Parkı’nda düzenlenen Kadın Buluşması'na katıldı

Büyük Maçka Parkı’nda düzenlenen kadın buluşmasına katılan Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, “Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde de ben bir aday olarak katkı sunmaya çalışıyorum. Asıl mücadele kadınların mücadelesidir” dedi. 
Selahattin Demirtaş, Büyük Maçka Parkı’nda düzenlenen kadın buluşmasına katıldı. Etkinlikte konuşan Demirtaş, seçim çalışmaları ve adaylık tartışmaları başladığından bu yana kendilerini en çok sevindiren konunun kadın haklarının, kadın özgürlük mücadelesinin ortaya çıkması olduğunu söyledi. Demirtaş, “Seçim kampanyamızın belki de seçim sonuçlandıktan sonra da akıllarda kalacak en etkili yönü budur. Bunu siz uzun yıllar mücadele ederek kazandınız. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde de ben bir aday olarak katkı sunmaya çalışıyorum. Asıl mücadele kadınların mücadelesidir” dedi.
 

“Biz, kadınların, annelerin meydanlarda direnişine tanıklık ettik, parlamentoda, belediyede, tarlada, atölyede, fabrikada, üniversitede, okulda direnişine tanıklık ettik” diyen Demirtaş, kadın mücadelesinin bugün geldiği noktanın asla küçümsenecek bir nokta olmadığını söyledi. Demirtaş, “Bugün bütün Ortadoğu coğrafyasında kadının isminin cisminin anılmadığı, kadının 2014 yılı itibariyle kimlik olarak yok edilmeye çalışıldığı bir dönemde sizler çok önemli bir mesafe kat ettiniz” diye konuştu.
 

Demirtaş, “Bizler AK Parti’ye oy veren kadınlar, MHP’ye, CHP’ye oy veren kadınlar veya erkekler düşmandır veya karşı cephemizde yer alıyorlar gibi düşünürsek en büyük hataya düşeriz. İşte bu cumhurbaşkanlığı seçimi vesilesiyle bu politikaların sorgulanmasını istedik” dedi.
Demirtaş, “Bir cumhurbaşkanı seçmekle bütün ülkenin kaderini, gidişatını değiştireceğiz iddiasında değiliz. Elbette ki benim adaylığım bütün bu sorunların çözüleceği gündür, seçilmem sorunların çözüleceği gündür anlamına gelmiyor. Bütün bu sorunları hep birlikte, aynı anda, yan yana durarak çözme iradesini göstermek bizim tarihimizde kolay kolay başaramadığımız bir zaferdir” diye konuştu.
Diğer adayların kendilerini bir lütufmuş gibi gösterdiklerini iddia eden Demirtaş, “Sizler için, halklar için bir lütuf olmadığımın farkındayım. Onlar kendilerini lütuf olarak görsünler. Biz, bize emanet edilen bütün bu değerleri titizlikle nasıl koruyabiliriz, nasıl büyütebiliriz ve geleceğe nasıl taşıyabiliriz, bu kaygı dışında asla hiçbir kaygı duymayacağız. Bu çünkü bizim kazanmamız için en güçlü motivasyondur. Arkamızda hiçbir zaman devlet gücü olmadı, şimdi de olmayacak. Biz bir lider çıksın da bizi kurtarsın diye bir arada değiliz, ben de o kişi değilim. Tek bir liderin, bir başkanın, bir cumhurbaşkanının, bir başbakanın, tek bir erkeğin bizi kurtaracağı heyecanı değil bizdeki heyecan. Bir arada kendi özgür geleceğimizi biz bir arada kurabiliriz. Buna inandığımız için bir aradayız ve ben bu mesajı taşıyan kişiyim, ötesi değil, fazlası değil” dedi.
Seçim zamanı mührün doğru kullanılması gerektiğine dikkat çeken Demirtaş, “Sadece 10 saniyenizi alacak. Mührü elinize alıp, pusulaya götürüp basmanız sadece 10 saniye sürecek. O 10 saniye içinde mührü doğru yere vurmuşsanız sizin olmasa bile sizlerin kızlarınızın, torunlarınızın geleceği özgür olacak” şeklinde konuştu.
Açıklamalarının ardından soruları değerlendiren Demirtaş, ‘Oyumu kullanmak için Paris’ten geldim. Çünkü güvenip de orada oyumu kullanamadım. Parti olarak bu konuda bir çalışmanız olacak mı?’ şeklindeki soru üzerine, “Yurt dışı oylarla ilgili bazı ciddi kaygılarımız var. Yurt dışı konsolosluk ve elçiliklerde kullanılacak oylar orada açılıp, sayılmayacak. Torbalarla, çuvallarla Ankara’da bir kapalı spor salonuna kadar taşınacak. Yani 54 ülkeden oylar sayılmadan, Ankara’ya kadar taşınacak. Taşıma esnasında biz gözlemci bulundurmaya ısrar ediyoruz. Oyların çalınmaması için biz tedbirlerimizi alıyoruz. Oylar çalınabilir diye kullanmamazlık yapmayın, biz sahip çıkacağız” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, Büyük Maçka Parkı’nda düzenlenen Kadın Buluşması'na katıldı. Etkinliğin ardından soruları yanıtlayan Demirtaş, “Ben Cumhurbaşkanı adayı olarak seçilirsem, örneğin Güney Kürdistan bağımsızlığını ilan eder referandumla hayata geçirirse bir cumhurbaşkanı olarak kesinlikle Kürdistan’ın tanınmasından ve ilişki kurulmasından yana politika izlenmesini savunurum” dedi. 
 

Kadın Buluşması’na katılan Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları ve adaylık tartışmaları başladığından bu yana kendilerini en çok sevindiren konunun kadın haklarının, kadın özgürlük mücadelesinin bu kadar ortaya çıkması olduğunu söyledi. Burada katılımcılara hitap eden Demirtaş, “Köklü bir zihniyet değişimine ihtiyaç var. Erkekler bu konuda kadın özgürlük mücadelesine inananlar ve rol model olma şansına sahip olanlar bu konuda rol model olurken günlük yaşamda siyasette pratikte örnek tutum ve davranışlarda elbette bulunmalıdır. Bu çok büyük bir katkı olmasa da, en azından zihinlerde doğru sorunun doğru cevabının görünür hale gelmesini sağlar” dedi.
 

Demirtaş, “Siyasette görünen bakan, milletvekili ve belediye başkanı, başbakan düzeyinde ya da sanatçı düzeyinde toplumun tanıdığı popüler kişiler erkek açısından doğru bir rol oynarsa, doğru bir rol modellik yaparsa kadın mücadelesine en azından bu şekilde destek olmuş olur” diye konuştu.
 

Türkiye’nin ilk kadın Başbakanı olan Tansu Çiller’i örnek gösteren Demirtaş, Çiller’in kadın gibi düşünmeyip erkek gibi hareket ettiğini ileri sürdü. Demirtaş, “Türkiye'de bir kadın Başbakan oldu ama kadın gibi düşünmeyip erkek gibi düşündü, erkek gibi hareket etti. Onun döneminde savaş en vahşi, en acımazsız halini aldı. Faili meçhul cinayetler, kaçırmalar köy yakmalar onun döneminde oldu. Oysa bu bahsettiğimiz o erkek zihniyet savaşı çıkaran katliamlardan yana özgürlüklere tahammülü olmayan o zihniyetin değişmesi lazım. Kadınlar da bu konuda rol model olurken daha dikkatli olmalılar. Kadın arkadaşlar özellikle emekçi kadın arkadaşlar HDP’li milletvekillerine, belediye başkanlarına daha dikkatlice bakarlarsa, kadın özgürlük mücadelesinin ne olduğunu görürler” dedi.
 

Burada yaptığı konuşmasının ardından soruları değerlendiren Demirtaş, ‘Cumhurbaşkanı seçilirseniz eğer, Kürdistan konusuna nasıl bir parantez getireceksiniz?’ sorusuna, “Daha önce de altını çizerek ifade ettim. Ana dilde eğitim yapılarak tarihi, kültürü yok sayılmadan o topraklarda özgürce yaşıyorsa ille bir sınır çizmek gerekmiyor. Bunu başaramıyorsa bir halk, bu kadar isteğe ve bu kadar barış eli uzatmaya rağmen el havada kalıyorsa, horlanıyorsa, ötekileştiriliyorsa hayır biz bu eli tutmayacağız, kıracağız diyorlarsa o zaman her halkın kendi hakkını tayin etme kararı vardır” diye yanıt verdi.

Konuşmasının devamında Demirtaş, “Şimdi biz kendi kaderimizi tayin etme hakkımızı bütün ezilenlerle birlikte bir arada yaşama şeklinde tecelli ettiriyoruz. Bu bizim için ilkesel duruş arayıştır. Ama dediğim gibi bir cumhurbaşkanının bir halkın kaderini bağlama yetkisi yoktur. Biz bunun peşinde koşuyoruz birlikte yaşamak istiyoruz. Benim adaylığım bunun çağrısıdır” ifadelerini kaydetti.
 

Demirtaş, “Benim adaylığım Kürt halkının birlikte yaşama isteğinin somut göstergesidir. Biz bu ülkede ülke bölünmeden bir arada yaşayalım diye bu çalışmayı mücadeleyi yürütüyoruz. Ama bu kabul görmüyor. Eşit yaşam adil görülmüyorsa bu Kürtlerin yeniden oturup tartışacağı bir süreyi gerektirir. O nedenle Cumhurbaşkanlığı seçimi herkes için büyük bir fırsattır ama Kürtler tabii ki Kürdistan’ın başka parçalarında, başka coğrafyalarda bağımsız bir ülke de kurabilirler. Bu Kürtlerin hakkıdır. Ben Cumhurbaşkanı adayı olarak seçilirsem, örneğin Güney Kürdistan bağımsızlığını ilan eder referandumla hayata geçirirse bir cumhurbaşkanı olarak kesinlikle Kürdistan’ın tanınmasından ve ilişki kurulmasından yana politika izlenmesini savunurum” şeklinde konuştu.

MURAT SOLAK

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.