ÇEVRE - 15 Kasım 2018 Perşembe 13:42

Denize atık bırakanlara ceza 5 kat artıyor

A
A
A
Denize atık bırakanlara ceza 5 kat artıyor

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Denize atık bırakanlara ceza 5 kat artıyor” dedi.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesinin akademik yılı, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un katıldığı törenle başladı. Törende İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ve akademik personel de hazır bulundu. Törende sıfır atık projesi hakkında konuşan Bakan Kurum, “Atığın miktarımızı artırdığımız sürece istediğimiz kadar düzenli depolama tesisi yapalım, artık atmamayı da öğrenmeliyiz. Sıfır atık projesi önem arz ediyor. Yönetmelik çıkarıyoruz. Kamu ve kuruluşlarında zorunlu hale gelecek. 2017’de başladığımız ve yıllık 2,5 milyon tasarruf sağlanan projede 2023’de yıllık 20 milyar tasarruf sağlanacak. Bunda plastik poşetlerin ücretlendirilmesi de var. Yıllık yaklaşık 35 milyar lira poşet tüketiyoruz. Gittiğimizde markette 3-5 poşet alıyoruz. Kişi başı poşet kullanım miktar 440 adet. 2050’de denize atılan plastiklerin sayısı denizde yaşayan balıkların sayısından fazla olacak diye beklenti var. Denizlerde balık değil plastik yüzecek. Bir plastik poşet 100 yılda doğaya karışıyor. Plastik poşetin bertaraf edilmesi, üretiminden daha zor. Biz bu plastik poşetin kullanımı azaltmak zorundayız. Ocak ayında yürürlüğe girecek düzenlemede 2019 yılında adeti düşüreceğiz ve 2025 yılında 90 adete düşmüş olacak. İnşallah bu kullanımı 40 adete düşürerek yüzde 90 tasarruf sağlamayı düşünüyoruz. Yine çöplerimizi atıp şehirlere zarar vermemek için depozito uygulaması getiriyoruz. Bunların da toplanması için depozito uygulaması getireceğiz. Eskiden pazara file ile giderdik, bez çantalarla giderdik. Dolayısıyla böyle poşet kullanma alışkanlığımız yoktu. İnşallah poşete getireceğimiz ücretlendirme ve depozito uygulaması ile atıkların daha az olması için düzenleme yapacağız" diye konuştu.

"ÇARPIK KENTLEŞMEYLE MÜCADELE BİZİ OLDUKÇA YORUYOR" 

1950’li yıllarda sanayileşme devrimi ile çarpık kentleşmenin başladığını ve şehirlere göçle, şehirdeki nüfus oranının arttığını kaydeden Bakan Kurum, "Bu oran yüzde 88 seviyesinde. Bu oran artarken çarpık kentleşmeyi de beraberinde getirdi. 50’li yıllarda, o günkü yöneticilerimiz, hocalarımız doğru veya yanlış plan yapsalardı bugün çarpık kentleşme ile uğraşmaz, dünyanın en güçlü ekonomisi ve devleti olurduk. Bu potansiyelimiz zaten Osmanlı’dan beri var. Ancak çarpık kentleşme ve bununla mücadele bizi oldukça yoruyor" ifadelerini kullandı.

"ÖNÜMÜZDEKİ 50 YILLIK SÜRECİ PLANLAMAK İSTİYORUZ" 

24 Haziran’la birlikte yeni hükümet sistemine geçildiğini hatırlatan Bakan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz de Bakanlık olarak tüm şehirleri ziyaret ediyoruz. Bu sistemden anladığımız; etkin, hızlı, çözümü yerinde bulmak diye düşünüyoruz. Yaklaşık 25 şehrimize gittik. Gördük ki şehirlerin problemleri hep aynı. Çarpık kentleşmeden kaynaklı, bütüncül planlamadan eksik sorunlarla baş bala kalmış ve çözüm arayan bir yerel yönetimlerimiz var. Bu sisteme geçerken mekânsal stratejik plan hazırlığı içindeyiz. Bir hafta önce Tekirdağ’a gittik. 12 tane organize sanayi bölgesi (OSB) var. Bu OSB’ler atık su arıtmalarını orada Ergene ve Çorlu nehrine bırakıyorlar. Bu kaçak deşarjlardan kaynaklı ve plansız yerleşimden kaynaklı. 2012’de Türkiye’nin en büyük çevre projesini başlattık. 5 atık su artıma tesisinin denize derin deşarjını içeriden projenin bedeli 3,5 milyar lira. Bu 5 milyarı da bulabilir. ‘Orada OSB’leri acaba yeniden yapsak 5 milyara yapar mıyız, değeri 5 milyar eder mi, OSB’ler burada mı yapılmalı’ diye düşünülmemiş. Bugün oradaki atık suları toplamak için Türkiye’nin en büyük çevre proje yapmak zorunda kalıyorsunuz. Buna ilişkin 81 ile yazılar yazdık. Süreci üniversitelerle takip ediyoruz. Yaptığımız; tarımın tarım arazisinde, turizmin turizm alanında, sanayinin sanayi alanında olmasını sağlayacak ve istihdamı artıracak düzenlemeyi yapacağız. 50 yıl sonra bir bir öğrenimiz yerimize geçecek. Geldiğinde ‘50 yıl önce buranın yöneticiler planlamaları niye yapmadılar’ demesin. Mekânsal planlamayla önümüzdeki 50 yıllık süreci planlamak istiyoruz. Bence hocalarımızın öğrencilere vereceği en önemli ders budur; planlama. Bu planlamayı her yerde yapmamız gerekiyor."

"ŞEHİRLER KİMLİKLERİNİ KAYBEDİYOR" 

Ülkemizin deprem bölgesi olduğunu belirten Bakan Kurum, bugüne kadar yaklaşık 86 bin insanın depremlerde hayatlarını kaybettiğini söyledi. Bakan Kurum, şöyle devam etti:
"Bugün bakıyoruz ki 5,5 milyon konutun yenilenmesi gerekiyor. 2030 yılında bunun 7,5 milyona varması bekleniyor. 2012’de çıkarılan yasa ile yaklaşık 580 bin konutun yenilenmesini gerçekleştirdik. Bu kentsel dönüşümü de şehirlerin mimarisine, kültürüne uygun yapmamız gerekiyor. Ay sonuna kadar bu stratejiyi açıklayıp değer esaslı emsal artışını mümkün olduğunca az yapacak şekilde, mevcut imar planlarında 7-8 katı geçmeyecek, yeni yapılacak alanlar da 4-5 katı geçmeyecek planlama ve dönüşümler yapmak istiyoruz. Bu dönüşümlerde bizim kültürümüzü yansıtacak mimarı projeler de çıkarmamız gerekiyor. Bizim bir tarzımız, kültürümüz, mimari kimliğimiz yok. Şehirler kimliklerini kaybediyor. Hocalarımıza çok iş düşüyor. Mimarimizi yansıtacak, gelecek nesillere Mimar Sinanlar gibi yansıtacağımızı projeler gerekiyor. Kentsel dönüşümle ilgili yapacağımız projeler önem arz ediyor. Stratejik planlama ile artık yeni planlanacak alanlarda bisiklet yolu, yürüyüş yolu bırakma zorunluluğu getiriyoruz. Otoparkla ilgili de düzenleme yaptık. Büyükşehirlerde, şehir merkezlerindeki trafik yoğunluğunu çözmek adına kamu alanlarından, yeşil alanlarda, meydan altı otopark yapabilmenin önünü açtık. Her daireye bir otopark zorunluğu getirdik. Toplu ulaşım alanlarında toplu otopark zorunluluğu getirdik. İnsanlar aracı bırakıp toplu ulaşımla işine alışverişe gidebilecek."

"DENİZE ATIK BIRAKANLARA CEZA 5 KAT ARTIYOR" 

Denizlerdeki kirlilik konusuna da değinen Bakan Kurum, “Foça’da bir deniz kirliliği yaşandı. Foça için bir ay uğraştık, 25 milyon para harcadık. Bir gemi geliyor, atığı bırakıyor. Hamdolsun denizi temizledik, firmaya 1 milyon 600 bin ceza ile harcadığımız bedeli almak için süreci başlattık. Denize atık bırakanlara ceza 5 kat artıyor. 459 mavi bayraklı plajla dünya 3.’süyüz. Bu değerlerimizi öne çıkaracak düzenlemeler yapmamız gerekiyor. Mavi bayraklı plaj sayısını artırarak dünya 1.’si olmak hedefindeyiz" dedi. Bakan Kurum, iklim değişikliği hakkında da, "En son Rize’de yağan yağmurlar 100 kilo, Ordu’da 400 kilo. Bir yılda yapacak yağmur 1 saatte şehre düşüyor. İklim değişikliği ile mücadele etmemiz gerektiğini tabiat gösteriyor. Bunun için bir eylem stratejisi hazırlıyoruz. Yoğun yağışlardan şehirlerden daha az etkilenmesi için. Ser gazı emisyonlarımızı 2030 yılında yüzde 21 azaltmayı hedefliyoruz" diye konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir MAST İzmir Boat Show kapılarını açtı Denizcilik sektörünün üreticilerini ve markalarını deniz tutkunlarıyla buluşturan "MAST İzmir Boat Show-Tekne, Tekne Ekipmanları ve Deniz Aksesuarları Fuarı" ikinci kez Fuar İzmir’de kapılarını açtı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, İZFAŞ ve ED Fuarcılık ortaklığında bu yıl ikinci kez düzenlen MAST İzmir Boat Show - Tekne, Tekne Ekipmanları ve Deniz Aksesuarları Fuarı, Fuar İzmir’de kapılarını açtı. Tarihi liman ve denizcilik kenti İzmir’de, dünyaca ünlü tekne markaları, sektörün büyük yerli üretici tekne, ekipman ve aksesuar firmalarını buluşturan MAST İzmir Boat Show, 5 Mayıs 2024 tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlayacak. MAST İzmir Boat Show’un açılış törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Balçova Belediye Başkanı Onur Yiğit, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı (EBSO) Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Başkan Vekili Cem Hüroğlu, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, sektör profesyonelleri ve çok sayıda ziyaretçi katıldı. “Bu fuar çok daha fazla ilgiyi hak ettiğini gösterdi” Açılış konuşmasında MAST İzmir Boat Show’un Marble Mermer Fuarı gibi dünya çapında başarı potansiyelinin olduğunu ifade eden Başkan Tugay, “İZFAŞ’ın ev sahipliği yaptığı tüm fuarları dikkatle takip ediyorum. Her birinden kendimize ödev çıkartıp, gelecekte çalışma yapacağımız alanlara yoğunlaşıyorum. Geçtiğimiz günlerde mermer fuarımızı 39. kez açtık. İlk fuardan bugüne, kat ettiğimiz yolu ve fuarın dünyadaki prestijini konuştuğumuzda inandığımız yolda neleri başarabileceğimizi hissettik. Bugün ikincisini düzenlediğimiz MAST İzmir Boat Show, gördüğü ilgi ve katılımcı sayısıyla ve paydaşlarının vizyonuyla çok daha fazla ilgiyi, yatırımı ve çabayı kesinlikle hak ediyor" dedi. Ortak akıl vurgusu Konuşmasında ortak akıl vurgusu yapan Başkan Tugay, "İzmir bir deniz ticaret kentidir. Bu alanda çalışan insanları desteklemeli, yenilikçi anlayışı, vizyoner bakışı, açık görüşlülüğü ortaya koymamız gereklidir. İzmir’in gerçekten pek çok alanda önemli bir potansiyeli var. Cumhuriyet döneminde üzerimize düşeni yaptık mı, daha fazlasını yapabilir miydik? Bundan sonrası için neler yapmalıyız? Burada konuyu bilen, bize yol gösterecek insanları dinlemenin, kurumlar arası iş birliğini artırmanın önemine inanıyorum. Hep birlikte şehrimizin kalkınması için üzerimize ne düşüyorsa onu yapmamız gerektiğini düşünüyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlık görevimde bu anlayışla hareket edeceğim” diye konuştu. "Körfez temizliği ve marina vaadim geçerli” İzmir’in büyümesi, kalkınması ve zenginleşmesi için çalışacaklarını kaydeden Başkan Tugay, kentte yaşayan insanların mutluluğu ve refahı için bunun çok önemli olduğuna dikkat çekti. Bu fuarı daha da geliştirmek için çalışacaklarını kaydeden Başkan Tugay, "Başkanlığım döneminde Körfez’in temizliğini ve Körfez etrafında birkaç tane marina yapılmasını vadettim. Bu geçerlidir. Ben bu güzel şehrin insanlarına, potansiyeline inanıyorum” ifadelerini kullandı. “İzmir’de üretim yapabiliriz” EBSO Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı (TOBB) Ender Yorgancılar, fuarın tüm holleri dolduracak potansiyele sahip olduğunu ve daha geniş bir alanda yapılabileceğini söyledi. Dünyada şehirlerin yarıştığına dikkat çeken Yorgancılar, “Bu fuar geliştikçe alanında dünyadaki önemli fuarlarla yarışacaktır. Üç tarafı denizle çevrili olan bir ülkede yaşıyoruz. Sektör çok büyüyor. Alacağımız daha çok yol var. Mega yatlar ve küçük boyutlu tekneleri İzmir’de yapabilecek imkanımız var; hepsini İzmir’de üretebilme kapasitesine sahibiz” şeklinde konuştu. "Önümüzdeki yıllarda kabına sığmayacak" İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, fuarın ilk yıla göre güzel bir ilerleme kaydettiğini belirterek, “Bu hepimiz için gurur verici. Düzenlendiği ilk yıl 73 katılımcıyı ağırlayan fuar bu yıl 113 katılımcıya ev sahipliği yapıyor. Katılımcı sayısındaki yüzde 50 üzerindeki bu artışı, önümüzdeki yıllarda kabına sığmayacak uluslararası bir etkinliğin habercisi olarak görüyoruz. Sektör kapsamında ülkemizin 2023 yılındaki yat ihracatı 2022’ye kıyasla yüzde 33 artarak 1,5 milyar dolardan 1 milyar 900 bin dolara yükseldi. 2023 yılındaki gemi, yat ve hizmetlerin ihracatı ise yüzde 100 artış kaydederek, 129 milyon dolardan yaklaşık 260 milyon dolara ulaştı. Bu yıl ise toplam ihracatın yaklaşık 3 milyar Euro civarında olması bekleniyor” ifadelerini kullandı. “Turizm gelirinin 4’te 1’ini deniz turizminden elde ediyoruz” Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, “İlk Türk denizcisi Çaka Bey’in vatanı olan İzmir, yakın tarihimize kadar Türkiye’nin en önemli gemi imalat noktalarından biri olmuştur. Türkiye birbirinden güzel koyları ve 20 bin yat bağlama kapasitesine sahip marinalarıyla önemli bir deniz turizmi kapasitesine sahiptir. Türkiye’deki turizm gelirinin 4’te 1’ini deniz turizminden elde ediyoruz. 2028 yılındaki turizm hedefimizin 100 milyar dolar olduğunu var sayarsak bunun 25 milyar doları deniz turizminden sağlanacaktır. Deniz araçlarımızla kaliteli hizmet vermeliyiz. İzmir deniz turizminin göz bebeğidir. Daha iddialı duruma gelebilmemiz için koylarımızı gözümüz gibi korumalıyız. Marinalardaki bağlama kapasitesini yükseltmeliyiz” şeklinde konuştu. “Türkiye’de 750 kişiye bir tekne düşüyor” Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Başkan Vekili Cem Hüroğlu, “Bu fuarın arkasında büyük bir emek olduğunu biliyoruz. YATED, 300 üyesiyle Türkiye’nin en büyük seslerinden birindir. Bu fuar sadece bot ve teknelerin değil, bir kültürün fuarıdır. 50 bin metrekarelik alanda 30 bine aşkın ziyaretçi beklentisiyle bu fuara giriyoruz. Denizcilik bir tutkudur. Biz denizlerle çevreli bir ülke olsak da, deniz turizminde maalesef lider bir ülke olamadık. Bugün Norveç’te 13 kişiye 1 tekne düşerken Türkiye’de 750 kişiye bir tekne düşmektedir. YATED olarak Türkiye’de denizciliğin gelişimi için tüm paydaşlarla çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. “Önümüzdeki yıllarda 4 holde bu fuarı yapmak isteriz” ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Dilek Günaydın ise, “İkinci kez bu fuarı düzenliyoruz. Geçen yıl 25 bin metrekarede 100 katılımcı ile yapmıştık. Bu yıl 50 bin metrekare ile 150 katılımcı ve 300 tekne ile fuarı yapıyoruz. Önümüzdeki yıllarda 4 holde bu fuarı yapmak isteriz. İzmir’de Türkiye’nin karada yapılan en büyük tekne fuarını yapabiliriz” diye konuştu. Dev tekneler, yenilikçi su ekipmanları Açılış töreninin ardından Başkan Tugay, protokol eşliğinde B ve C holünde sergilenen MAST İzmir Boat Show’u gezdi. İnsan gücüyle çalışan su motorlarından elektrikli sörf tahtalarına, sürat teknelerinden boyutu 16 metreleri bulan dev tekneleri ve sektörün gelişimi için tasarlanan inovatif ürünleri inceleyen Başkan Tugay, tasarımcılardan, firma yetkililerinden bilgi aldı. Başkan Tugay ile fuarda karşılaşan ziyaretçiler hatıra fotoğrafı çekildi. Fuar turu sırasında Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) standını ziyaret eden Başkan Tugay’a GSBİR Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Orhan Torlak ise plaket takdim etti. Sanat ve Antika Fuarı ile eş zamanlı Başkan Tugay, turun ardından MAST İzmir Boat Show ile eş zamanlı kapılarını açan İzmir Sanat ve Antika Fuarı’nı ziyaret etti. İstanbul ve Bodrum’dan sonra Fuar İzmir A Holü’nde kapılarını açan fuarda resim, heykel, rölyef, cam sanatı gibi çok sayıda eser ve birbirinden değerli antika eserler sergileniyor. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dev portresinin de yer aldığı fuarda Başkan Tugay eserlerin sahibi sanatçıları tebrik etti. 15 bin metrekarelik alanda kurulan fuarda 125 galeri, bin 500 sanatçı, 100 antikacının yer aldığı fuarda binlerce resim ve obje 5 Mayıs’a kadar İzmirlilerle buluşacak. Sektörün profesyonelleri bir arada MAST İzmir Boat Show, dünyaca ünlü tekne markaları, sektörün büyük yerli üretici tekne, ekipman ve aksesuar firmalarını bir araya getiriyor. Sektöre yön veren bir platform olma özelliğini taşıyan fuar, son trendleri ve yenilikleri yakından takip eden deniz tutkunları için de bir buluşma noktası olma niteliği taşıyor. Geçen yıl Almanya’dan Körfez ülkelerine, İtalya’dan Macaristan’a kadar birçok ülkeden ve Türkiye’nin dört bir yanından yerli ve yabancı toplam 20 bin 540 kişinin ziyaret ettiği MAST İzmir Boat Show’u, bu yıl 30 binden fazla kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. 300’den fazla tekne sergileniyor Fuar alanı geçen yıla göre metrekare bazında yüzde 50 büyüdü. Fuarda; boyları 3 metreden 16 metreye kadar değişen motoryat, yelkenli, trawler, sürat tekneleri, son teknoloji botlar ile ekipman ve aksesuarları yer alacak. 300’den fazla teknenin sergileneceği, tekne ve yat sektörünün birçok anlaşmaya imza atacağı fuar, hem sektöre hem de şehrin ekonomisine katkı sağlayacak. Üretimde dünyada ilk üç ülke arasında yer alan, kaliteli üretimiyle dünyanın birçok noktasından talep gören Türkiye’nin, fuarla birlikte sektördeki iş hacminin artması da hedefleniyor. Fuar İzmir B ve C hollerinde düzenlenen MAST İzmir Boat Show, 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. MAST İzmir Boat Show; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO), Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR), Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED), İzmir Tekne İmalatçıları ve Tedarikçileri Dayanışma Derneği (TEKİMDER), TMMOB Gemi Mühendisleri Odası (GMO) tarafından destekleniyor.