ÇEVRE - 07 Mayıs 2016 Cumartesi 15:21

Denizlerdeki tekne atıkları ‘Mavi Kart’ uygulamasıyla toplanacak

A
A
A
Denizlerdeki tekne atıkları ‘Mavi Kart’ uygulamasıyla toplanacak

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul’da bulunan 8 yat limanında ‘Mavi Kart’ sistemi uygulamasını törenle hayata geçirdi. Mavi Kart sistemiyle birlikte teknelerin atıkları, yat limanlarındaki atık kabul tesislerince alınacak.

İstanbul’daki 8 yat limanının "Mavi Kart" sistemine geçişi, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı'nın katılımıyla Ataköy Marina'da düzenlenen törenle hayata geçirildi. Törene, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, sektör temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

MAVİ KART SİSTEMİ
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 2011'de yayımlanan genelgeyle uygulamaya konan Mavi Kart sistemiyle turizm ve rekreasyon amaçlı olarak koy ve körfezlerde dolaşan küçük deniz araçlarının atıklarının toplanması ve illegal deşarjların engellenmesi sağlanıyor. Uygulamayla yatlar, günübirlik gezi tekneleri, tur tekneleri gibi küçük deniz araçlarının atıklarının takibi ve denetiminin sağlanması için online bir sistem oluşturuldu. Tekneler atık alım noktalarında "Mavi Kart" isimli dijital kart aracılığıyla atıklarını veriyor. Verilen atıklar ise Bakanlıkça oluşturulan internet tabanlı bir yazılımla kayıt altına alınıyor. Gemilerin ne kadar atık verdikleri, zamanı, sefer bilgileri gibi veriler bu yazılım yoluyla takip edilerek, kontrol altında tutuluyor.
Düzenlenen törende konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, “Tüm dünya ülkelerinde hızla artan nüfus, sanayileşmeden kaynaklı kirlenme, aşırı avlanma, gemi kaynaklı kirlilik ve deniz canlılarının yaşam alanlarının tahribatı gibi etkenler nedeniyle denizlerimizi kullanma ve koruma dengesini gözeten bir politika izlemeye, stratejileri geliştirmeye özen göstermektedir. Denizlerdeki kirlilik küreseldir.

Tüm dünyada olduğu gibi en önemli gündemlerden birisi deniz kirliliği ile mücadeledir” dedi.
Bugün İstanbul’da 8 yat limanında bulunan atık kabul tesislerimizin de devreye alınması ile ülkemizdeki tüm yat limanlarında mavi kart sistemine geçtiklerini ifade eden Fatma Güldemet Sarı, “Bu gururu başaran ilk ülke olmanın gururunu sizlerle beraber bugün hep birlikte yaşıyoruz. Mavi Kart sisteminde tekneler atıklarını marinalarda teknik desteğe ihtiyaç duymadan boşaltabiliyor ve kartlarına ne kadar atık verdiklerini işletebiliyor. Denetim birimleri tekne sahiplerini rahatsız etmeden sadece teknenin adına bakarak atık verip vermediğini kontrol edebiliyor. Böylece yerli ve yabacı turistlerimiz tatillerinden herhangi biçimde feragat etmeden kontrol gerçekleşiyor, rahat bir tatilin önü açılıyor” şeklinde konuştu.

“TOPLAM 20 BİN TEKNEYE MAVİ KART VERDİK”
2011 yılından bugüne denizlerimizde bulunan 55 adet marinanın 47’sinde Mavi Kart sistemini başarı ile kurduklarını aktaran Bakan Sarı, “Yerli ve yabancı bayraklı toplam 20 bin tekneye Mavi Kart verdik. Sonuç olarak denizlerimizi koruma stratejimiz için büyük bir adım olan Mavi Kart uygulamamız deniz kirliliği ile mücadelede büyük ivme kazandırdık. İstanbul Boğazı’ndan her 10 dakikada bir gemi, her 53 dakikada bir petrol veya tehlikeli kimyasal taşıyan tanker geçmektedir. Boğazlar yoluyla günde 400 bin ton tehlikeli yük taşınmaktadır. Bakanlığımız kaza sonucu oluşan deniz kirliliğini önlemek için çalışmalarını sürdürüyor. Bugün 269 limanımızda atıkların düzenli bir şekilde alımını sağlıyoruz. Alınan bütün atıkların bertarafını atık su arıtma tesislerimizde katı atık depolama ve tehlikeli atık bertaraf alanlarımızı titizlikle sürdürüyoruz” ifadesinde bulundu.

“MAVİ BAYRAKLI PLAJ SAYIMIZ 436'YA ULAŞTI”
Buradan bir müjde veren Bakan Sarı, “2017 yılına kadar denize kıyısı bulunan tüm illerimizde deniz çöpleri stratejik eylem planlarımızı uygulamaya alacağız ve denizlerimizi hep beraber temiz tutacağız. Tüm bu çalışmaların sonucunda temiz denizlerin göstergesi olan Mavi Bayraklı plaj sayımız 436’a ulaşmıştır. Ülkemiz bu sayı ile dünyada ikinci sıraya yükselmiştir. Ama hedefimiz Türkiye’yi dünyanın birinci sırasına yükseltmek. Bu başarıda payı olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

İSTANBUL ADINI TAŞIYAN İLK ULUSLARARASI ÇEVRE ÖDÜLÜ
Akdeniz’e kıyısı olan şehirlerarasında en çevreci olan şehre İstanbul çevre dostu şehirler ödülü verileceğini aktaran Bakan Sarı, “Bu ödül İstanbul’un adını taşıyan ilk uluslararası çevre ödülü olacaktır. İki yılda bir verilmesi öngörülen bu anlamlı ödül ilk olarak 2018 yılında verilecektir. Mavi Kart uygulamamızın Akdeniz ülkelerinde uygulanmasına yönelik teknik işbirliğine ilişkin olarak ikili görüşmelere başladı. Bu ay sonunda bakanlık olarak Kenya’da toplantılara katılacağız. Mavi Kart sistemimizi birleşmiş milletler çevre meclisinde tanıtımını gerçekleştireceğiz. Nairobi’den dünyaya seslenen yerli ve milli bir sistem olan Mavi Kart sistemimizi orada da tanıtacağız” dedi.

Tören sonunda Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, denizci kıyafeti giyen çocuklara ‘Temiz Deniz Sertifikası’ verdi. Bakan Sarı ve beraberindekilerin hatıra fotoğrafı çekimi ile tören son buldu.

MURAT ERGİN - SELİM BAYRAKTAR

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.