EKONOMİ - 03 Şubat 2022 Perşembe 16:59

Deprem bildirimleri 'cep'e geliyor

A
A
A
Deprem bildirimleri 'cep'e geliyor

Google, dünya çapındaki depremleri algılayarak kullanıcılara uyarı gönderdiği Android Deprem Uyarı Sistemi'ni tanıttı. Sistem, 3 milyardan fazla Android akıllı telefonun çoğunda bulunan ivmeölçerleri kullanarak sarsıntıyı algılıyor ve etkilenen bölgedeki Android kullanıcılarına uyarı gönderiyor.

Teknoloji alanındaki gelişmeler sayesinde yapılan çalışmalar, afet yönetiminde önemli bir rol oynuyor. Google, altyapısı ve teknolojisinden faydalanarak dünya çapındaki depremleri algılayarak kullanıcılara uyarı gönderdiği ücretsiz bir sistem geliştirdi. Android Deprem Uyarı Sistemi, 3 milyardan fazla Android akıllı telefonun çoğunda bulunan ivmeölçerleri kullanarak sarsıntıyı algılıyor ve etkilenen bölgedeki Android kullanıcılarına uyarı gönderiyor.

Afet yönetimi, Türkiye gibi etkin deprem kuşaklarının üzerinde yer alan ülkelerde önemli konuların başında yer alıyor. Afet ve kriz yönetimini kolaylaştırmayı amaçlayan teknolojik gelişmeler, deprem konusunda da önlemlerin alınabilmesi için çalışmaları kolaylaştırıyor. Google tarafından geliştirilen Android Deprem Uyarı Sistemi sayesinde birer uyarı cihazına dönüşen Android telefonlar, deprem anlarında kullanıcılarına saniyeler kazandırabilecek bildirimler gönderiyor.

Android Deprem Uyarı Sistemi, Ocak ayında Türkiye'de merkezi Alanya ve Balıkesir olmak üzere 4.5 büyüklüğü üzeri iki depreme dair Android kullanıcılarına uyarı bildirisi göndermişti.

Kullanıcılar deprem uyarısı aldıktan sonra AFAD’ın web sitesine giderek bilgi alabilecek

Deprem meydana geldiğinde deprem dalgalarının sarsıntısından korunmak için zaman kazandırmak amacıyla geliştirilen Android Deprem Uyarı Sistemi online düzenlenen basın toplantısı ile tanıtıldı. Toplantıda Google Ürün Yöneticisi Boone Spooner Android Deprem Uyarı Sistemi’nin katkılarını ve sistemin detaylarını anlattı. Toplantıda ayrıca yılın sonuna doğru sistemdeki uyarılara yerleştirilmesi planlanan link sayesinde, kullanıcıların deprem uyarısı aldıktan hemen sonra AFAD’ın web sitesine giderek depremle ilgili detaylara ve deprem anında doğru davranışlar gibi gerekli bilgilere ulaşabileceği bilgisi de verildi.

“Deprem anında zaman kazandırmayı hedefliyoruz”

Android Deprem Uyarı Sistemi ile doğal afetlerde her saniyenin fark oluşturduğu bilinciyle kullanıcılara yardımcı olmayı hedeflediklerini söyleyen Spooner, “Android Deprem Uyarı Sistemi, bugün özellikle etkin deprem bölgelerinde yaşayanlar için oldukça önemli bir sistem olarak ön plana çıkıyor. Türkiye, geçen yıl Yeni Zelanda ve Yunanistan ile birlikte Android deprem uyarılarının ABD dışında kullanıma sunulduğu ilk ülkeler arasında yer alıyor. Sistem teknik olarak bir depremin meydana getirdiği titreşimi ve hızını tespit etmek için dünya çapında kullanılan 3 milyardan fazla Android akıllı telefonun çoğunda bulunan ivmeölçerleri kullanıyor ve kullanıcılarına gerekli uyarıları veriyor. Bu sistem ile kullanıcılarımıza deprem anında zaman kazandırmayı hedefliyoruz. Çünkü biliyoruz ki deprem anında kazanılan birkaç saniye, doğru konum almak ve hazırlanmak için çok kritik olan bir süreyi kazandırıyor" dedi.

Sistem nasıl işliyor?

Android Deprem Uyarı Sistemi ile ivmeölçeri olan Android telefonlar prize takılıyken ve tamamen hareketsizken mini bir sismometreye dönüşerek depremi algılayabiliyor ve kullanıcılara uyarı gönderebiliyor. Sistem, 4.5 ve üzeri büyüklükteki depremler için depremin şiddetine ve yoğunluğuna bağlı olarak “Farkında Ol” ve “Harekete Geç” olmak üzere iki tür uyarı gönderiyor. Sistem, telefonun mevcut teknolojisinden faydalanıyor; cihaz konumu ve “Deprem Uyarıları” açık olan tüm Android OS 5.0 ve üzeri tüm telefonlarda çalışıyor. Erken deprem uyarıları almak istemeyen kullanıcılar, cihaz ayarlarından “Deprem Uyarıları” seçeneğini devre dışı bırakabiliyor.

Muhammed Fırat Aksoy
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Mayıs karı Anzer Balı’nın üretimine yarayacak Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı Anzer Yaylası’na Mayıs ayında yağan karın dünyaca ünlü Anzer Balı üretimine de olumlu yansıyacağı belirtildi. Rize’nin İkizdere İlçesi’ne bağlı Anzer Yaylası’na geçtiğimiz günlerde kar yağdı. Yağan kar yaylanın dünyaca ünlü balı olan Anzer Balı’nı akıllara getirdi. Şifa olarak bilinen ve satışı noktasında hastalara öncelik tanınan bal üretiminin kardan etkilenip etkilenmeyeceği merak konusu oldu. 40’ı endemik olmak üzere 400’ü aşkın çiçek türünün olduğu 2 bin 300 rakımdaki Anzer Yaylası’nda mevsim şartları değişince balında tehlikeye girme ihtimali hem üreticileri hem de tüketicileri korkuturken, Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Muzaffer Deniz Mayıs ayında Anzer’e yağan karın Anzer Balı’na zararı olmayacağını, hatta toprağın ıslanması nedeniyle çiçeklerin daha fazla açmasını sağlayacağını söyledi. Yeni bal sezonunun Anzerli arıcılar için verimli geçeceğini düşündüklerinin altını çizen Deniz “2 gün önce Rize’nin yüksek kesimli yaylalarına ve bunlardan bir tanesi olan Anzer Yaylası’na kar yağdı. Sezon itibariyle yağan bu karın Anzer balı üretimine zararlı etkisi olacağını düşünmüyoruz. Zaten çiçekler daha açmamış. Ot ve çimenlerin büyümeleri daha yeni başladı. Bunun faydası olacağını düşünüyoruz. Toprağın tekrar ıslanması çiçeklerin daha fazla açmasına sebep olacağının kanaatindeyiz. Mayıs sonu itibariyle arıcılarımız kovanlarını taşıyacaklar. Yeni sezonun bal hasat dönemi Ağustos ayının 15 ile 20’si olması nedeniyle bu zaman zarfında değişken olacaktır. Şuan da sezon itibariyle gözlemlediğimiz yeni sezonun verimli geçeceği yönündedir” şeklinde konuştu.
Manisa Minik öğrenciler asma yaprağı topladı Manisa’nın Alaşehir ilçesinde Mustafa Beşikçioğlu anasınıfı öğrencileri, yöresel ürün olan asma yaprağı topladı. Minik öğrenciler, öğretmenleri Gülten Karaman ve Yasemin Aşık ile birlikte Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Alaşehir Yeşilyurt Bağcılık Araştırma Merkezi’nde yetiştirilen üzüm bağlarını yerinde inceleyerek, sarmalık yaprak topladı. Gönüllü tarım öğretmenleri Ziraat Yüksek Mühendisi Yasemin Aşık, asmalardan yaprak toplamadan önce öğrencilere hangi yaprakların alınacağını ve üzümlerin beslenebilmesi için dalların zarar görmemesi gerektiğini anlattı. Öğrenciler ilk kez topladıkları yaprakları sarma yapacaklarını belirtirken, yöresel ürünleri de yakından tanıma fırsatı buldu. Ana sınıfı öğretmeni Gülten Kahraman, "En iyi öğrenme yaparak ve yaşayarak öğrenmedir. Bunun için de Bağcılık Araştırma Merkezi’ne ziyarete geldik. Burada çocuklarımızla ilçemizin yöresel ürünü olan asma yapraklarını topladık. Yaprağın toplanmasını, değerlendirilmesini öğrendik. Yaprağın insan vücuduna olan yararlarını öğrendik. Çocuklarla beraber yaprak toplayarak bir farkındalık oluşturmak istedik" dedi. Gönüllü Tarım Öğretmeni Ziraat Yüksek Mühendisi Yasemin Aşık ise "Ben anasınıfı öğrencilerine gönüllü olarak tarım dersi veriyorum. Bugün çocuklarımızı araziye getirdik ve araziyi görsünler, dokunsunlar, yaşansınlar istedik. Üzümün diyarında üzümlerle iç içe olsunlar diye böyle bir uygulama yaptık. Öğrencilerimizin yaprak nasıl toplanır, sofralarımızda yediğimiz sarmanın nereden, nasıl geldiğini küçük yaşta öğrenmeleri onların hiç unutmayacakları bilgi ve kazanımlar olacaktır" diye konuştu. Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Alaşehir Yeşilyurt Bağcılık Araştırma Merkezi Sorumlu Müdürü Ziraat Yüksek Mühendisi Mahmut Aşık, "Manisa’da yaprak toplama zamanı geldi. Özellikle yaprak toplama da ilaçlama ve hasat süresi içinde yer alıyor. O zamanı mutlaka iyi ayarlamamız gerekir. Bugün Mustafa Beşikçioğlu anasınıfı öğrencilerini misafir ettik. Amacımız yaprak toplamada bir farkındalık oluşturmak" ifadelerini kullandı.
Kocaeli Görenler şaşırıyor: Martı ile esnafın tebessüm ettiren dostluğu Kocaeli’de tekel bayisine gelen martı, kendisini balıkla besleyen işletme sahibinin yanından bir yıldır ayrılmıyor. Her gün dükkanın önündeki elektrik direğinde esnafı bekleyen martı, görenlerin ilgisini çekiyor. İzmit’te tekel bayisi işleten Erhan Parlak, geçtiğimiz yıl balık tuttuktan sonra geldiği dükkanında martı ile karşılaştı. Parlak, kovasında bulunan balıklarla martıyı besledi. Ertesi gün de dükkana gelen martı, yine Erhan Parlak tarafından balıkla beslendi. Bunu alışkanlık haline getiren martı, o günden sonra düzenli olarak Parlak’ın dükkanına gelmeye başladı. Bu durum çevre sakinlerinin de ilgisini çekti. Şimdilerde tekel bayisi önündeki elektrik direğinde bekleyen martı, Parlak’ı gördüğünde aşağı inerek, hemen yanına gidiyor. Genellikle istavrit ve ciğer ile beslenen martı, zaman zaman dükkandan çıkan Parlak’ı takip ediyor, o nereye giderse peşinden gidiyor. Erhan Parlak ve martının dostluğu yüzlerde tebessüm oluşturuyor. "Beni beklediğini gördüm" Martı ile bağını anlatan Erhan Parlak, "Bir gün balık tutmadan geliyordum. Martının dükkanın önünde dolaştığını gördüm. Çok da tatlıydı. Elimde balık vardı. Kovadan ona birkaç balık verdim. Hoşuna gidince birkaç kez daha balık verdim. Yaklaşık 10-15 balık yedi. Ben bir günlük bir şey sandım. Sonra gitti, ertesi gün onu hiç beklemiyordum. Dükkanı açtım ve beni beklediğini gördüm. Dolapta tuttuğum balıklar vardı. Balıkları yedi. Sonra düzenli olarak gelmeye başladı" dedi. "İnsanlar kedi, köpek besler ama benim arkamdan martı geliyor" Zaman zaman martının kendisinin takip ettiğini söyleyen Parlak, "Ben nereye gitsem peşimde geliyor. İnsanlar kedi, köpek besler ama benim arkamdan martı geliyor. Alıverişe giderken de peşimden geliyor, herkes de bakıyor. Her gelişinde bir paket ciğerin yarısını götürüyor" diye konuştu.