GÜNDEM - 19 Haziran 2023 Pazartesi 10:39

Deprem bölgesinde Karadeniz fıkralarını aratmayan olay

A
A
A
Deprem bölgesinde Karadeniz fıkralarını aratmayan olay

Gaziantep’in İslahiye ilçesinde 3 katlı apartmanda yaşayan Sadık Yıldız, fıkraları aratmayan bir olay yaşadı. AFAD kriz Masası'na adresteki yanlışlık nedeniyle başvuran Yıldız'ın dilekçesi yanlış anlaşıldı. İnceleme yapmak için binaya gelen ve evde kimseyi bulamayan ekipler, evin önündeki çadırları görünce daha önceden "az hasarlı" olarak kaydedilen binaya "ağır hasarlı" raporu verdi. Defalarca olumsuz cevap alan aile, evleri yıkılmadan yanlışın düzeltilmesini istiyor.

Kahramanmaraş merkezli şiddetli depremlerden etkilenen 11 ilden biri olan Gaziantep’te binlerce yapı için acil yıkım kararı verilirken, yaraları sarma çalışmaları devam ediyor. İlçede ağır hasarlı binaların yıkımları devam ederken, Şehit Osman Göğebakan Sokağı'ndaki 3 katlı Yıldız Apartmanı'nda oturan Sadık Yıldız'ın başına gelen olay, Karadeniz fıkralarını aratmadı. Deprem sonrasında 'az hasarlı' gözüken evin bulunduğu adresteki yanlışın düzeltilmesi için AFAD kriz merkezine müracaat etti. Burada derdini anlatmaya çalışan Sadık Yıldız, yanlış anlaşıldı. Evindeki hasara itiraz ettiği düşünülen Sadık Yıldız'a bir dilekçe örneği verilerek, imzalattırıldı. Dilekçenin işleme alınmasının ardından yapı denetim uzmanları eve gelerek inceleme yapmak istedi. Habersiz adrese gelen ekipler, evde kimseyi bulamadı. Evin önündeki çadırları da gören ekipler, dışarıdan yaptıkları incelemenin ardından eve "ağır hasarlı" raporu verdi. Sistemde apartmanın bir müddet sonra ‘ağır hasarlı’ gözüktüğünü ileri süren bina sahibi Sadık Yıldız'ın oğlu Muhsin Yıldız, itiraz dilekçesi hazırlayıp, ilgili kurumlara durumu bildirdi. Hazırlanan dilekçelere rağmen bir sonuç elde edemeyen Yıldız ailesi, 2 sefer ise Sulh Hukuk Mahkmesine dilekçe verdi. Her seferinde mahkemeden de ret cevabı alan aile, bir an önce hatanın düzeltilmesini istiyor.

“Doğru düzgün bakmadan ağır hasar verip gidiyorlar”

Son olarak idari mahkemesine başvuran bina sakini Muhsin Yıldız, başlarından geçen olayı şöyle anlattı:

“Binamız ilk tespitlerde az hasarlı olarak görünüyordu. Daha sonra Babam Sadık Yıldız adres düzeltmek için kaymakamlığa dilekçe verdi. Bu dilekçe hasar itirazı olarak kabul ediliyor. Buraya gelip bakıyorlar, ama evimize doğru düzgün bakmadan ağır hasarlı raporu verip gidiyorlar. Bu sırada biz evde değildik. Annemler rahatsız olduğu için Gaziantep’telerdi, bende hayvancılıkla uğraştığım için köydeydim. Evde bulunmadığımız sırada gelmişler. Habersiz gelinmiş. Çok önemsememişler. Burada 'az hasarlı, ağır hasar ya da orta hasar istiyorlar galiba' gibi konuşmuşlar. Sonra da gitmişler. Hatanın düzeltilmesi için defalarca kurumlara gittik muhatap bulamadık. İtiraz dilekçelerimizi verdik. 2 defa Sulh Hukuk Mahkemesine dilekçelerimizi verdik ama Perşembe günü müracaat ettik Cuma günü ret cevabı aldık, Pazartesi günü müracaat ettik Salı günü ret cevabı aldık. Direk dosyayı kabul etmediler. Şimdi ise İdari Mahkemesine başvurduk."

Deprem bölgesinde Karadeniz fıkralarını aratmayan olay

"Sadece duvarlarda çatlaklar var"

Muhsin Yıldız, “Yani bir hata yapıldı ve biz evimize rahat rahat girip çıkabiliyoruz evimize güveniyoruz çünkü biz yaptırdık. Ağır hasarlı eve girmek yasak evimizin önüne çadır kurduk oda bir yere kadar. Benim annem babam gazi yakınıdır. Benim biraderim terör gazisidir. Madem ağır hasarlı haklar da verilmedi. AFAD’dan beni aradılar Çerçili Köyüne konteyner bırakacaklardı ama mahkemelik olduğumuz için bırakmadılar. Bize de konteyneri verirsek, eviniz yıkılacak denildi. Bizler de 'evimizi yıkacaksanız, bize konteyner vermeyin' dedik. Bizim evimiz kurtulacak inşallah. Bunun için İdare Mahkemesi'ne müracaat ettik. Evimizde sadece duvarlarımızda ufak tefek çatlaklıklarımız var. Gaziantep Üniversitesinden gayri resmi bir şekilde uzman hoca getirdik ve evimizi kontrol ettirdik. Evin durumunun iyi olduğunu ve oturulabilecek durumda olduğunu söyledi. Yani ufak tefek çatlaklıkların olduğunu onların da yeniden onarılıp, evde oturulabileceğini söyledi. Ama gelip bakan arkadaş nasıl ne şekilde ve ne niyetle yaptı bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

Yıkım kararı muamması

Yıldız ailesi, Çevre Şehircilik Müdürlüğünün yazmış olduğu yazıya istinaden İslahiye Kaymakamlığı tarafından binanın yıkımı nedeniyle tebligat gelmesine rağmen kendilerine, hem kaymakamlık hem belediye hem de Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüün öyle bir karar olmadığının söylendiğini ileri sürdü. Yıkım konusunda muamma olduğunu anlatan Muhsin Yıldız, "Nisan ayının 7’sinde, Çevre Şehircilik Müdürlüğünün yazmış olduğu yazıya istinaden kaymakamlık bizlere evimiz hakkında yıkım kararı alındığına dair tebliğde bulundu. Kaymakamlığa gidip yıkım kararını sordum. Kaymakamlıkta bizde öyle bir karar yok dediler. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ve Belediye’ye soruyorum bizlerde öyle bir karar yok’ dediler. İlan tutanakları var. Yani yıkım kararı alınmadan mı evler yıkılıyor. Benim bunu İdari Mahkemesi'ne sunmam lazım, bu belgeleri alamadık. 'Depremzedeyiz', dediğimiz zaman onlar da bize 'biz de depremzedeyiz' deyip işin içinden çıkıyorlar. Herkes işini yapıyor yani sen depremzede olabilirsin ama yaptığın çalışma karşılığında maaşını alıyorsun ama benim öyle bir imkanım yok. Biz kaybedersek evimizden oluruz. Allah razı olsun devletimizden ev veriyor, yardım ediyor. Biz böyle bir şey istemiyoruz. 'Bu para, ev, devletimizde kalsın, ihtiyaç sahiplerine gitsin istiyoruz. Benim evim sağlam, ayakta dururken, neden yıkılsın. İnşallah ilgilenirler, inşallah evimizi kurtarırız. Adalete de sığınıyorum. Allah’ın adaleti şaşmaz” ifadelerine yer verdi.

Deprem bölgesinde Karadeniz fıkralarını aratmayan olay

İnsülin ilacını termosta muhafaza ediyor

Evlerinin sağlam olduğunu belirten anne Fatma Yıldız da sorunun acilen çözüme kavuşturulmasını istedi. Diyabet hastası olduğunu belirten ve insülin ilacını çadırdaki termosta muhafaza etmeye çalıştığını anlatan anne Fatma Yıldız, “Evimizden benim hiç korkum yok. Ama kurallarda uymak için çadırda kalıyoruz. Evimizin sağlamlığından ufacık da olsa bir şüphem yok. Ben çocuklarıma kıyamam, ufak bir şüphem olsa, 'yıkılsın evim' derim. Ama evimizde bir şey yok. Biz 1993 yılından beri oturuyoruz. Şeker hastasıyım günlük 4 defa insülin ilacını kullanıyorum. Çadırdaki termosta muhafaza ediyorum. Bizim halimizi hatırımızı soran olmadı. Yetkililerden rica ediyorum tekrardan evimize gelip baksınlar kararını versinler. Oğlum üsteğmendi canı pahasına Şırnak’ta gazi oldu” diye konuştu.

Bekir Şentürk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: “Türkiye’ye güç veren kadınlara sosyal ekonomik ve siyasal alanda destek olmayı sürdürüyoruz” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Türkiye’ye güç veren kadınlara sosyal ekonomik ve siyasal alanda destek olmayı sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürüttüğümüz kadınların hak ve özgürlüklerini genişleten başarılı çalışmalara her geçen gün bir yenisini daha ekliyoruz” dedi. Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen ‘Toprağın Motifleri Çini ve Soğuk Porselen Çiçek Sergisi’ne katıldı. Burada sergiyi ziyaret edenlere yönelik bir konuşma gerçekleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, ardından Türkiye’nin farklı bölgelerinde yetişen ve ekolojik şartlara özgü endemik bitkileri geleneksel el sanatları aracılığıyla vurgulayarak, bu bitkilerin korunmasına dikkat çeken sergiyi gezdi. “Üreten her bir kadın yarınımızın umududur” Konuşmasında üreten kadınların yarınlar için umut olduğunu belirten Bakan Göktaş, “Bugün burada çalışan, üreten ve başaran, sanatın güçlü kadınlarıyla bir aradayız. Toprağın Motifleri Sergisi’nde sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bu vesileyle serginin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Kıymetli misafirler, kadın, ailenin temeli, toplumun bereketidir. Emek ve fedakarlıkla hayatı bir sanat inceliğinde işleyen, çalışan, üreten her bir kadın yarınımızın umududur. Hikayesiyle herkese ilham olan, ülkemizin gelişmesi ve büyümesi için emek veren ter döken kadınlarla, her birinizle gurur duyuyoruz Şunu vurgulamak isterim ki bu ülkenin kadınlarının yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Kadının her alanda aktif rol alması, ülkemizin geleceği açısından son derece önemlidir. Bugün bir araya gelmemize vesile olan bu sergi kadının sanatta varlık göstermesinin güzel bir örneğidir. Bu anlamda Çınar Kültür ve Sanat Derneği’nin kadınlarla yürüttüğü çalışmaları çok değerli bulduğumu özellikle vurgulamak isterim. Bu çalışmalardan birisi de ince işçiliğin, sabır ve emeğin en güzel hali çini sanatıdır. Bizleri bu eserlerle buluşturdukları için, sanatçılarımıza ve değerli hocalarımıza, derneğimize çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “Önceliğimiz hep kadın girişimciliğinin desteklenmesi” Önceliklerinin kadın girişimciliği ve kadın istihdamı olduğunu söyleyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Kıymetli misafirler Türkiye’ye güç veren kadınlara sosyal ekonomik ve siyasal alanda destek olmayı sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürüttüğümüz kadınların hak ve özgürlüklerini genişleten başarılı çalışmalara her geçen gün bir yenisini daha ekliyoruz. Her zaman güçlü kadın güçlü Türkiye vizyonu doğrultusunda kadın haklarını koruyan bir anlayışla hareket ettik. Önceliğimiz hep kadın girişimciliğinin desteklenmesi ve kadın istihdamının artırılması oldu. Bu anlamda kadınların kooperatif yoluyla güçlendirilmesi projesi ile, ekonomik ve sosyal hayata etkin katılımlarını sağlıyoruz. ‘Geleceğini Kuran Genç Kadınlar’ projesiyle genç kadınların staj ve eğitime ulaşmalarına destek oluyoruz. Mühendis kız öğrencilerimiz için ‘Türkiye’nin Mühendis Kızları’ projesini hayata geçirdik. Sıfır tolerans ilkemiz doğrultusunda Kadına şiddetle mücadelemizi büyük bir kararlılıkla sürdürüyoruz. 2024 - 2028 dönemini kapsayan kadının güçlenmesi strateji belgesi ve eylem planı ile Türkiye yüz yılında kadınları her alanda desteklemeyi devam edeceğiz” dedi.
Diyarbakır Diyarbakır’da 15. Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarı başladı Diyarbakır’da düzenlenen "15. Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarı" kapılarını açtı. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) ile Mezopotamya Fuarcılık tarafından organize edilen 15. Mezopotamya Tarım, Hayvancılık, Tavukçuluk ve Süt Endüstrisi Fuarı kapılarını açtı. Fuarın açılış konuşmasını yapan DTSO Başkanı Mehmet Kaya, bitkilerin ilk evcilleştirildiği, buğdayın kendi başına tohumlanmasından evcil kültürünün yapıldığı, hayvanların kültürünün yapıldığı ve yerleşik düzene geçildiği bir bölgeden bahsettiklerini belirterek, "Tarım, bu bölgede o kadar önemli. Bize düşen görevde bu tarımı, tarımın coğrafyasını, gastronomisini, turizmini geliştirmek. O günden bize kalan bu değeri gelecek kuşaklara aktarmak en önemli görevlerimizden biri olmalı. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası olarak biz, 15 yıldır fuarlarımızı düzenliyoruz ve tarımı pandemi dışında kesintisiz devam ettirdik. Geçen yıl 300 katılımcı, yaklaşık 100 yönetici ve 116 bin ziyaretçiye ev sahipliği yaptı tarım fuarımız. Bu yıl, Türkiye’nin tarım fuarında en iyi 5 fuarından biri oldu Diyarbakır Tarım Fuarı. Bu seneki katılımcı firma sayısı 322, yaklaşık 120 firma temsilcisi var. Ve hedefimiz 200 bin ziyaretçiye ulaşmak” dedi. TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Engin Yeşil ise, tarımın merkezi olan kadim Diyarbakır’da, tarım sektöründeki yenilikleri, gelişmeleri ve modernizasyonu, çiftçilere, üreticilere ve de tüm ilgililere tanıtılmasında Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarının rolü oldukça önemli olduğunu dile getirdi. Dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlenen, Uluslararası ticarette önemli bir yeri olan fuarlar, binlerce satıcı ve alıcıyı bir araya getirerek büyük bir alış veriş potansiyeli oluşturduğunu aktaran Yeşil, "Mezopotamya Tarım Hayvancılık Fuarı da sadece Diyarbakır’ın değil bölgenin tarım, hayvancılık ve ticaretine önemli katkı sunmaktadır" şeklinde konuştu. Fuarda, jandarma personeli tanıtımlar yaparak cihazlar hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Fuara; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Doğan Hatun, Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanları Ahmet Türk ve Devrim Demir, Van Büyükşehir Başkanı Abdullah Zeydan, Erbil Valisi Omed Xoşnav, Erbil TSO Başkanı Gaılan Saeed Azeez, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda davetli ile çiftçi katıldı.