ASAYİŞ - 10 Ağustos 2008 Pazar 09:51

Deprem değil, trafik kazası!

A
A
A
Deprem değil, trafik kazası!

Malatya'nın Arapgir ilçesindeki düğünden dönen vatandaşları taşıyan minibüs Sivas'ın Divriği ilçesi yakınlarında devrildi. Olayda ilk belirlemelere göre 8 kişi öldü, 11 kişi de yaralandı.

Arapkir'deki düğüne katılan davetlileri taşıyan minibüs, düğün dönüşünde henüz belirlenemeyen bir nedenle devrildi. Olayda minibüste bulunan yolculardan 8'i hayatını kaybetti. Yaralı olarak kurtulan 11 kişi ise çevre hastanelere kaldırılarak, tedavi altına alındı.

Malatya'nın Arapgir ilçesinde düğünden dönerken 8 kişinin öldüğü ve 11 kişinin yaralandığı trafik kazasında ölenlerin isimleri belirlendi. Malatya'nın Arapgir İlçesi ile Sivas'ın Divriği ilçesi karayolu 10.kilometrede, M.Ç'nin kullandığı 44 HA 643 plakalı minibüs, ilk belirlemelere göre aşırı hız ve dikkatsizlik sebebiyle devrildi.

Kazada 8 kişi öldü, 11 kişi de yaralandı. Ölenlerin isimleri şöyle: "Mehmet Özbek, İmam Metin, Dilfurus Yaman, Sultan Kuru, Tamam Metin, Latife Açık, Satı Çolak ve Sultan Şahin." Yaralılar, Satı Kuru, Hüseyin Açık, Ali Yılmaz, Elifhan Erdem, Ali Yaman (76), Zeynep Uçar (60), Zekai Kırık (18), Gülendam Kırık (22), Elif Kuru (65), Hayriye Yaman (58) ve Gülizar Erhan (75), Malatya, Arapgir ve Elazığ'daki hastanelerde tedavi altına alındılar. Bu arada, Vali Halil İbrahim Daşöz, Malatya'dan Arapgir ilçesine giderek kaza yerinde inceleme yaptı ve ilçe Devlet Hastanesi'nde bilgi aldı.

Vali Daşöz, basın mensuplarına burada yaptığı açıklamada, "Arapgir'de merkeze yakın bir noktada, düğünden dönen bir minibüsün geri dönüş sırasında yolda tek taraflı yapmış olduğu kaza sonucu maalesef 8 vatandaşımızı kaybettik.10 civarında değişik düzeylerde yaralı var. Üç vatandaşımız Elazığ Devlet Hastanesi'nde, 7 vatandaşımız da Malatya'daki değişik hastanelerde tedavi altındalar. Üç vatandaşımızın sağlık durumu ciddi görünüyor" dedi.

Bu arada, CHP Malatya milletvekili Mevlüt Aslanoğlu ve Arapgir Kaymakam Vekili Aslı Aynaoğlu Kuzulu da Arapgir İlçe Devlet Hastanesi'ne gelerek burada basın mensuplarına bir açıklama yaptılar. Milletvekili Aslanoğlu, kazayla ilgili bilgi verirken, Kaymakam Kuzulu ise, "Üzücü bir olay yaşadık. Ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AFAD’dan gönüllülerine sertifika ve kimlik teslim töreni Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri Kimlik Töreni düzenlendi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü kapsamında akreditasyon sürecini başarıyla tamamlayan ekiplerin ve 81 ilden gelen Destek AFAD Gönüllülerinin katılımıyla AFAD Başkanlığında ‘Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri Kimlik Teslim Töreni’ düzenlendi. Programa, İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Sevim Sayım Madak, AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan ve gönüllüler katıldı. "Gönüllülük kavramıyla çerçeve daha da genişlemiştir" Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri kimlik kartlarını takdim etmek üzere bir araya geldiklerini belirten AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan, "4 kavramdan bahsetmek isterim. Aslında belki de bu süreci özetleyen temel kelimeler, temel kavramlar arasında yer alan bu kavramlardan birisi; imece, diğeri gönül kelimesi gönül kavramı ve bu kavramlardan doğmuş olan gönüllü kavramı ve en nihayet akreditasyon kavramı. İmece; bizim kadim kültürümüzde, geleneğimizde yeri olan, insanlarımızın hiçbir karşılık beklemeden birbirlerinin yardımına koştuğu süreçleri ifade eder. Bir insanın, bir ailenin ihtiyacı olduğunda diğer komşuları o mahallede köyde yaşayanlar hiçbir teklif beklemeden bazen haberli bazen habersiz bu vatandaşlarımızın yardımına koşarlar ve belki de günlerce sürecek bir iş, 1 gün içerisinde bitirilir. Bunun hep birlikte mutluluğu yaşanır. Gönül kavramı; diğer insanlarda tek bir kelimeyle karşılığı olmayan, birçok anlamı içinde barındıran bir kelimedir. Kalp, ruh, duygu, arzu, istek gibi birçok anlamlı kelimeyi bünyesinde barındırır. Bu da aslında bizim sahip olduğumuz kültür ve medeniyet değerlerinin doğurduğu bir kelimedir, kavramdır. Bir işe gerçekten içtenlikle ve arzu, istekle ve kalben, ruhen katılım sağlamak, isteklilik göstermek anlamına gelir. Bu kelimeden doğmuş olan gönüllük kavramı hem imeceyle hem gönül kavramıyla bir bütünlük arz edecek şekilde hiçbir karşılık beklemeden insanların birbirinin yardımlarına kavuşmasıdır. Hatta gönüllülük kavramıyla çerçeve daha da genişlemiştir" diye konuştu. "Salondaki bütün gönüllere, bütün gönüllülere ihtiyacımız var" 5 Aralık Dünya Gönüllüler günü vesilesiyle tüm gönüllüleri tebrik eden İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, şöyle konuştu: "AFAD bir koordinasyon kurumu. AFAD, afet yönetimiyle ilgili bir işi kendisi yapacak diye bir şey yok. Dünyaya baktığımızda afet yönetiminin büyük çoğunlukla gönüllüler üzerinden yürüdüğünü de görüyoruz zaten. Şu ana kadar akredite ettiğimiz ekip sayısı 16 bini geçti. Benim resmi olarak şu anda AFAD’daki arama kurtarma eleman sayım kaç? Sadece 3 bin 500. Bin 200 daha alacağız. İşte 4 bin 500, 5 bine yaklaşacağız 5 bin bile olmayacağız. Bu bize yeter mi arkadaşlar? Yetmediğini 6 Şubat depreminde Rabbim hepimize öğretti. Bu sayıların yetmediğini, yetmeyeceğini sadece bu hizmeti kamu eliyle, kamu görevlisi eliyle yapamayacağımızı en büyük delili, ispatı 6 Şubat depremleriydi. Az önce sayı verildi. Dendi ki 6 Şubat depremlerinde 32 bin 500 arama kurtarma görevlisi sahada çalıştı. Doğru mu? Doğru. AFAD’ın elinde resmi çalışan kaç tane arama kurtarma elemanı vardı? 2 bin 200-2 bin 500. Gerisi, bir kısmı diğer kamu kuruluşlarından, emniyetin PAK’ı, Milli Eğitim’in arama kurtarma, cezaevlerinin arama kurtarma ekipleri. Diğeri de 14 bini de dünyanın çeşitli ülkelerinden bizim yardımımıza koşan dost ve kardeş ülkelerin gönüllüleri ve sivil toplum kuruluşları. Bizim bir hesabımız var. 6 Şubat depreminde 30 bin bina enkaz oldu. 25 kişidir bizim ekipler. Ekipler 25 kişi 8 saat çalıştı biz dinlenelim sonra 16 saat sonra gelip mesaiye devam ederiz diye bir kavram yok. Orada kesintisiz bir hizmete ihtiyaç var. Yani aynı enkazın başında 3 ayrı ekibe ihtiyacınız var. 75 kişi enkaz başına 30 binle çarparsanız 1 milyon 900 bin küsur arama kurtarmacıya aynı anda bütün enkazlara ulaşıp çalışma yapabilmeniz için ihtiyacınız var. Bu kadar insanı resmi olarak istihdam etme şansınız var mı? Yok. İşte o zaman salondaki bütün gönüllere, bütün gönüllülere ihtiyacımız var." Konuşmaların ardından AFAD gönüllülerine kimlikleri ve sertifikaları teslim edildi.
İstanbul Fenerbahçe’den açıklama Fenerbahçe Kulübü, Galatasaray-Samsunspor maçının son dakikalarında yaşanan penaltı pozisyonuyla ilgili bir açıklama yayımladı. Sarı-lacivertli kulüp konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: "Bugün oynanan Galatasaray-Samsunspor karşılaşmasının son dakikalarında yaşanan ve tüm kamuoyunun açık biçimde gördüğü penaltı pozisyonunun, hem sahadaki hakem hem de VAR tarafından değerlendirilmemiş olması, Türk futbolu adına ciddi bir soru işaretidir. Göreve geldiğimiz günden bugüne kadar hakem tartışmalarının içine girmemeyi, odağımızı sahaya ve oyuna vermeyi özellikle tercih ettik. Ancak bu tercihimiz, açık hataların görmezden gelinmesini kabullendiğimiz anlamına gelmez. Hakemlerin ve VAR’ın standardının, ligin kaderini doğrudan etkileyen bu denli belirleyici anlarda dahi sağlanamaması; sadece bir kulübün değil, Türk futbolunun tamamının problemidir. Bizim tek beklentimiz, herkes için adil, şeffaf ve eşit uygulanan bir yönetim anlayışıdır. Fenerbahçe, hiç kimsenin lehine ayrıcalık istemez; ama kimsenin de aleyhine oluşabilecek bir düzenin parçası olmayı kabul etmez. Türkiye Futbol Federasyonu’nun ve ilgili kurullarının bu konuda acil bir açıklama yapması, yaşanan pozisyonun gerekçesini kamuoyuna şeffaf biçimde sunması Türk futbolu adına zorunluluktur. Fenerbahçe Spor Kulübü, rekabetin saha içinde kazanıldığı bir lig için gereken her adımın takipçisi olacaktır."