GÜNDEM - 25 Şubat 2017 Cumartesi 20:38

Devlet Bahçeli: Başbakan’ın bozkurt işareti eline yakışmış

A
A
A
Devlet Bahçeli: Başbakan’ın bozkurt işareti eline yakışmış

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Başbakan’ın bozkurt işareti eline yakışmış, samimi ve milli duruşuna tam oturmuştur. Rahatsız olanlar kendi işine bakmalıdır. Ne yapsaydı, başka ülkelerin sembollerini mi kullansaydı? Türk milletinin ferdine bozkurt yapmak düşer"” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, resmi Twitter hesabından Hocalı katliamının 25. yılına ve Başbakan Binali Yıldırım’ın partisinin grup toplantısında bozkurt işareti yapmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bahçeli Hocalı katliama ilişkin açıklamasında, “Gariplerin devrilen umutları, dökülen kanları insanlığın dip yaptığı, zulmün devleştiği anlarda yayılarak koyu bir örtü gibi dünyayı sarar. Mazlum ahı, kaldırılması en ağır yük, karşılanması en zor külfettir. Tarihin duvarında nice masumun feryadı çınlar, nicesinin iniltisi çağlar! Türklük, asırlarca varlığının bedelini çok acı ödemiştir. Eğer Türk milleti varsa soylu fedakarlıklarıyla soysuz fenalıklara direnmesindendir. Saldırılar Türklüğü durduramadı. Katliamlar Türklüğü pes ettiremedi. Soykırımlar Türklüğün parlak yoluna taş koyamadı. Ve yine koyamayacak. Düşmanlık dumanlarının milletimizi kesif karanlıklar içinde bıraktığı dönemler de bile, ben Türk’üm diyenin aklından teslimiyet geçmedi. Teslimiyet iradenin felç hali, ideallerin ölüm sancısıdır. İlkesizlik ise iradesizliğin duldasında filizlenip tavizkarlıkla serpilir. Hiçbir kötülük unutulmaz. Unutan, karakter ve ahlaki kaliteden bahsedemez. Türk milleti çile çekse de mihnet potasına girmez” ifadelerini kullandı.

“SOYKIRIM SUÇU İŞLENDİ"

“Tam 25 yıl evvel, Dağlık Karabağ’ın Hocalı kasabasında şiddet ve vahşet Azerbaycan Türklüğünün başına yağdı” diyen Bahçeli şunları kaydetti:

“Üstelik soykırım suçu işlendi. Rusların 366. Alayı ve tepeden tırnağa silahlı Ermeni çeteler masum soydaşlarımızı vicdansızca katletti, cellatlar Hocalı’yı kana buladı. Hocalı soykırımında 106’sı kadın,63’ü çocuk olmak üzere 613 kardeşimiz şehit edildi.487 soydaşımız ağır yaralandı, bin 275’i de rehin alındı. Hepimiz Hocalı’nın yasını tutuyoruz. Hepimizin kalbi Hocalı’da atıyor ve işgalin bitmesi için Türklüğün vicdanı sabrediyor, gün sayıyor. Hocalı şehitlerine Allah’tan rahmet diliyor, milletçe bu acının alacaklısı olduğumuzu, 1992’deki caniliğin unutulmayacağını ifade ediyorum.”

“BAŞBAKAN’IN BOZKURT İŞARETİ ELİNE YAKIŞMIŞ"

Başbakan Binali Yıldırım’ın partisinin grup toplantısında bozkurt işareti yapmasını değerlendiren Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

“Cevizi çift görmese ağaca taş atmayacak olan fırsatçılar, kurnazlığın mahkum elebaşları milli hissiyatı anlamaz, milleti tanımaz, tanıyamaz. Hocalı’yı duymamış, duysa bile duyarlılığının öznesi yapmamış çevrelerin uyduruk tezleri, uyuşmuş teklifleri Türk milletini meşgul edemez. Yağmur yağsa yaş görmeyen, dolu yağsa taş değmeyen; tarlası sırtında vızır vızır gezip vıdı vıdı dedikodu yapanlarla zaten yol yürünemez. Derler ki, tazının topal olduğu tavşanın kulağına gidince tavşanı gülme almış. Bu tazının meselesidir. Bozkurt ise alayının ensesindedir. Bozkurt Türklüğün ruh kökü, diriliş sembolüdür. Bağımsızlığımızın rehberi, varoluşumuzun şanlı destanı, milli duruşumuzun şerefidir. Her ülkenin sembolü vardır ve bu gayet normaldir. Mesela Horoz Fransa’ya, Aksungur İzlanda’ya, Bizon Polonya’ya, Kınalı Keklik Irak’a aittir. Kaplan Bangladeş’le, Kartal Mısır’la, Akbaşlı Kartal ABD’yle, Aslan Birleşik Krallık’la, Boğa İspanya’yla, Boz Ayı Rusya’yla özdeşleşmiştir. İbibik Kuşu İsrail’i çağrıştırırken, Panda Çin’i, Kanguru Avustralya’yı hatırlatmaktadır. Türkler ise bozkurt’la anılmaktadır. Birçok ülkenin bayrağında hayvan figürü vardır. Mesela Ekvator’un akbaba, Peru’nun lama, Uganda bayrağında da turna vardır. ABD’de Demokratlar eşek, Cumhuriyetçiler ise fil simgelerini kullanmaktadır. Bunları niçin söylediğim sanıyorum anlaşılmıştır. Başbakan partisinin grup toplantısında yapmış olduğu bozkurt işareti günlerce konuşuldu. İlginçtir ki, siyasi gündem buna göre konuşlandı. Herkes fıtratına uygun görüş sarf etti: Niye yaptı, neden yaptı, ne söylemeye çalıştı? Şeklindeki sualler havalarda uçuştu, ortalığa doluştu. Toz duman geçtikten, her şey yerli yerine oturduktan sonra değerlendirme yapmak için bekledim, izleyip, niyet ve mesaj sahiplerini gördüm. Bir defa, Başbakan’ın bozkurt işareti eline yakışmış, samimi ve milli duruşuna tam oturmuştur. Rahatsız olanlar kendi işine bakmalıdır. Ne yapsaydı, başka ülkelerin sembollerini mi kullansaydı? Türk milletinin ferdine bozkurt yapmak düşer, fitnecilere yiyecek ekmek yoktur. Bozguncular diyor ki, geçmişte bozkurt yapanlar suçlanmış, takibata uğramış. Ben de diyorum ki, samanlıkta iğne aramayın, o devirler geçti.”

“EVET DİYEREK YENİ BİR BOZKURT DESTANI YAZACAĞIZ"

“‘Havada uçan karakuş sürüleri, ey bozkurt senden geçemez’ diyen Yusuf Has Hacip’in bu sözü Türk devletini yönetenlerin pusulası olmalıdır” diyen Bahçeli, “FETÖ’cülerin yeni sığınağı olduğuna dair şüphe ve soru işaretleri gün geçtikçe yoğunlaşan Aydınlık ve havarileri boşuna el-avuç ovuşturmasın. FETÖ’nün paralı piyonları ve kripto elemanlarıyla Türk düşmanlarının kalemşor ve siyasi tetikçileri harman yeri dişlemesin, pusuda beklemesin. Sayın Yıldırım, siyasi zarafet ve hoşgörü kapsamında bozkurt yapıyorsa, bunu saygı, takdir ve tebrikle karşılamak asıl ve esastır. Büyük alim Yusuf Has Hacip’ten esinlenip diyorum ki: Evet diyerek ‘Kaçana yetişip uçanı tutacağız. Kırığı sarıp bozuğu düzelteceğiz.’ Evet diyerek yeni bir bozkurt destanı yazacağız. Mürüvvete endaze olmaz inancıyla adam gibi, bozkurt ruhuyla evet mührünü basacağız. Bozkurt yapmak ilk bakışta hiç kimseyi MHP’li, ülkücü yapmaz; ama en azından dürüst ve içtense milli ve yerli olduğunu kanıtlar. Evet, insan eşref-i mahlukattır. Bozkurt ise Türk olan insanın medarı iftiharı, tarihin özeti, hayırsızların ve karanlık emellerin engelidir. ‘İnsana yararlı olan miras sözdür. Miras bırakılan sözü tutmanın yararı yüzdür’ der Yusuf Has Hacip. Yüzümüzün kara çıkmaması için evet diyeceğiz. Dikkatle, titizlikle yanılmayacak, yanıltmayacağız. Bunu her zaman aklımızda tutup dünü, dünümüzü, kök ve kaynağımızı unutmayacağız. Yusuf Has Hacip’in duasından ilham alarak sesleniyorum: ‘Ya Rab, devletimizi artır, dileğimizi ver. Her işimizde arka ol, desteğini ver.’ Suyu kesilmiş değirmen gibi patırtı gürültü çıkaran içimizdeki ve dışımızdaki çıkarcılara, dönekliğin markalarına şans ve fırsat tanıma. Açgözlüler, MHP üzerinde hesabı olan vicdanı nasırlılar bilsin ki; ‘Aç kişinin mala doymaz gözü, meğer içine dolmayınca kara yer tozu.’ Milletin gönlüne ilmek ilmek işledik kutlu davamızı, akıl ve ahlakla düşünüp, cesaretle büyüyüp bozkurt gibi Türklüğün şafağında doğduk” dedi.

Uğur Kan Yüksek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya "Kütahya Veli Buluşmaları" programının beşincisi gerçekleştirildi Kütahya İl Millî Eğitim Müdürlüğü koordinesinde yürütülen "Kütahya Veli Buluşmaları" programının beşincisi, Beylerbeyi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa, Şehit Selim Cansız Anadolu İmam Hatip Lisesi ile bünyesinde bulunan İmam Hatip Ortaokulu velileri yoğun ilgi gösterdi. Programda velilere hitap eden İl Millî Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, çocukların yalnızca akademik başarıyla değil; millî, manevi ve ahlaki değerlerle mücehhez bireyler olarak yetiştirilmesinin önemine dikkat çekti. Dijital çağın beraberinde getirdiği risklere değinen Yılmaz, ekranların ve sosyal medyanın oluşturduğu sahte rol modellere karşı aile, okul ve toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Çocukların birer emanet olduğunu ifade eden Yılmaz, onların bir fidan gibi özenle yetiştirilmesi gerektiğini belirterek, zor zamanların birlik ve beraberlik içinde aşılabileceğini dile getirdi. Çocukların "Türkiye Yüzyılı" vizyonunun temel taşı olduğunu söyleyen Yılmaz, bu neslin ülkenin değerlerine, gelenek ve göreneklerine, dinî ve millî hassasiyetlerine sahip çıkan bireyler olarak yetişeceğini ifade etti. Konuşmasında, "Daha çok çalışmalı, daha çok yorulmalı ve sesimiz daha gür çıkmalı" vurgusu yapan Yılmaz; kar tanelerinin birleşerek çığları, yağmur damlalarının selleri oluşturduğu gibi, birlik olunduğunda güçlü olunacağını söyledi. Çocukları sosyal medyanın olumsuz etkilerinden ve sahte kahramanlardan korumanın ancak bu anlayışla mümkün olacağını ifade eden Yılmaz, çocukları kaybetme gibi bir lükslerinin olmadığını belirtti. Program, velilerin sorularını doğrudan iletebildiği soru-cevap bölümüyle devam etti. Velilerin eğitim süreçlerine ilişkin görüş ve taleplerinin dinlendiği buluşmada, karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu. Samimi bir atmosferde gerçekleştirilen program, aile-okul iş birliğinin güçlendirilmesine katkı sağlarken, katılımcı veliler tarafından memnuniyetle karşılandı.
Adana Alparslan Türkeş Üniversitesi Türkiye’nin en iyi 20 üniversitesi arasına girdi Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ), Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" göre, araştırma kalitesinden Ar-Ge yatırımlarına, erişilebilirlikten kütüphane kaynaklarına kadar 4 farklı alanda Türkiye’nin en iyi 20 üniversitesi arasında yer aldı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" yayımlandı. YÖK’ün Türkiye’deki tüm üniversiteleri 67 farklı göstergeye göre titizlikle değerlendirdiği kapsamlı rapor, ATÜ’nün yükselen grafiğini ve "Bilim ve Teknoloji" odaklı vizyonunu tescilledi. ATÜ, raporda öne çıkan şu temel göstergelerde Türkiye genelinde ilk 20 üniversite arasına girerek dikkatleri üzerine çekti. Yayınların atıf alma oranı, bilimsel üretkenliğin niteliğini simgeleyen bu kategoride ATÜ, yüzde 85,4’lük oranla Türkiye’nin en seçkin akademik kurumları arasında yer aldı. Ar-Ge’ye ayrılan bütçe oranında ise geleceğin teknolojilerine yatırım yapma kararlılığını gösteren ATÜ, bütçesinden Ar-Ge’ye ayırdığı yüzde 6,93’lük pay ile zirvedeki yerini korudu. Erişilebilirlik envanteri kategorisinde ise, "Engelsiz Üniversite" vizyonuyla hareket eden ATÜ, 156 erişilebilirlik envanter sayısı ile kapsayıcı kampüs anlayışında fark oluşturdu. Kütüphane kaynak çeşitliliğinde ise sesli kitap ve engelli dostu kaynak sayısı bakımından 329 bin 40 materyal ile bilgiye erişimde engelleri kaldıran ilk 20 üniversiteden biri oldu. Rektör Prof. Dr. Adnan Sözen: "Kalite odaklı büyümemizin tescili" Elde edilen başarıyı değerlendiren ATÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Sözen, üniversitenin araştırma odaklı bir ekosistem kurma yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirterek, "YÖK 2025 Raporu’ndaki veriler, üniversitemizin sadece niceliksel değil, asıl önemlisi niteliksel bir gelişim içinde olduğunu göstermektedir. Özellikle yayınlarımızın atıf alma oranındaki yüksek başarı ve Ar-Ge bütçesine ayırdığımız pay, ’Bilim ve Teknoloji’ üniversitesi kimliğimizi akademik sahada ne kadar güçlü temsil ettiğimizin bir kanıtıdır. Bunun yanı sıra, kütüphane kaynaklarımızdan kampüsümüzün erişilebilirliğine kadar her alanda ’insan odaklı’ bir yönetim anlayışı benimsiyoruz. Hedefimiz, bu başarı çıtasını her geçen yıl daha da yukarı taşıyarak hem ülkemizin kalkınmasına katkı sunmak hem de öğrencilerimize dünya standartlarında bir akademik ortam sağlamaktır. Bu başarıda emeği geçen tüm akademik ve idari personelimizi gönülden kutluyorum" dedi.
Konya İsmil GES projesi tamamlandı Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesi’nin yenilenebilir enerji alanındaki önemli yatırımlarından biri olan İsmil Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesinde yapım çalışmaları tamamlanarak tesis devreye alındı. Karatay’ın 5’inci Güneş Enerjisi Santrali olma özelliğini taşıyan proje, enerji üretimine başladı. İsmil Mahallesi’nde 105 bin metrekarelik alan üzerine kurulan ve devreye alınan projede, 6 MW kurulu güce sahip santral enerji üretimine başladı. 13 bini aşkın güneş paneliyle faaliyet gösteren proje, Karatay Belediyesi’nin enerji ihtiyacının 1,5 katını karşılayacak kapasiteye sahip. Milyonlarca liralık katma değer sağlanacak Projenin devreye alınmasıyla birlikte enerji üretimi başladı ve milyonlarca liralık ekonomik değer oluşturulması hedefleniyor. Bu sayede Karatay Belediyesi önemli ölçüde mali tasarruf sağlarken, fazla üretilen enerjiyle şehir ekonomisine katkı sunulacak. İsmil GES, karbon salınımını azaltarak çevre dostu enerji üretimine örnek teşkil edecek. Kılca: "Karatay’ın enerjisini güneşle inşa ediyoruz" İsmil GES’in hayırlı olmasını dileyen Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Karatay Belediyesi’nin enerji alanında kendi kendine yeten bir yapıya kavuşma yolunda emin adımlarla ilerlediğini ifade etti. Başkan Hasan Kılca, "Karatay Belediyesi olarak sürdürülebilir projelerle ilçemizin bugünü kadar geleceğini de planlıyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarımızı, çevreye duyarlı şehircilik anlayışımızın temel unsurlarından biri olarak görüyoruz. Bugüne kadar hayata geçirdiğimiz dört güneş enerjisi santralimizle önemli bir tecrübe kazandık. İsmil Mahallemizde hayata geçirdiğimiz 5. Güneş Enerjisi Santralimiz ise bu alandaki en büyük yatırımımız olma özelliğini taşıyor. Yeni santralimiz ile tükettiğimiz enerji ihtiyacımızın 1,5 katını güneş enerjisinden karşılayacak bir kapasiteye ulaşmış olacağız" dedi. "Çevre dostu bir kaynak" Yenilenebilir enerji yatırımlarının Karatay’a sağladığı ekonomik ve çevresel katkılara da dikkat çeken Başkan Kılca, güneş enerjisinin belediyeler için stratejik bir kaynak olduğunun altını çizdi. Kılca, "Güneş enerjisi; hem yenilenebilir hem ekonomik hem de çevre dostu bir kaynak. Bu yatırımlarla sadece bugünün enerji ihtiyacını karşılamıyoruz; aynı zamanda belediye bütçemize uzun vadeli katkı sağlayacak, kaynaklarımızı daha verimli kullanacağımız bir altyapı oluşturduk. Enerji maliyetlerini azaltan, karbon salınımını düşüren ve çevreyi koruyan bu yatırımlarımızla Karatay’ı temiz enerji alanında örnek bir ilçe haline getirmeyi hedefliyoruz. GES projelerimiz, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir Karatay bırakma kararlılığımızın somut bir göstergesidir" diye konuştu.