GÜNDEM - 31 Aralık 2017 Pazar 06:13

Dilaver Pastanesi'nin sahibi konuştu

A
A
A
Dilaver Pastanesi'nin sahibi konuştu

Sosyal medyada, bir pastanenin tezgahında bulunan tatlıların üzerinde farenin gezmesi görüntülerinin yayınlanması üzerine, Dilaver Pastanesi'nin sahibi Dilaver Akkoyun, 'Halkımızdan ve müşterilerimizden özür diliyoruz'' dedi.

Ümraniye ilçesinde bulunan Dilaver Pastanesi'nin vitrinindeki fare görüntüsü sosyal medyada kısa sürede yayılmıştı.

Gündem oluşturan görüntüler nedeniyle Dilaver Pastanesi'nin sahibi Dilaver Akkoyun, konu ile ilgili açıklamalar yaptı. Akkoyun, yaşanan durumdan dolayı halktan ve müşterilerden özür dilediğini belirtirken, İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nün hijyen raporunun olumlu olduğunu söyledi. Akkoyun, olayın yaşanmasına dükkanın yakınında yapılan otopark çalışmasının neden olduğunu ifade etti. Akkoyun, pastane ile imalathanenin tamamen farklı yerlerde olduğunu vurguladı.

''Denetleme sonucu olumlu bir rapor verdiler''

36 yıldır pastanecilik yaptıklarını belirten Dilaver Akkoyun, ''Sosyal medya tarafından haberi öğrendiğimizde hemen ilgili yerlere gitmek için hareket ettik. Bizden önce belediye ve İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü hemen şubemize denetleme yapmışlar. Denetleme sonucu olumlu bir rapor verdiler. Rapor, hijyenin yerinde olduğuna dair olumlu çıktı. Halkımızdan özür diliyoruz. Bu çok üzücü ve istenmeyen bir olay'' dedi.

''Otopark çalışması nedeniyle bölge fare istilasına uğradı''

Dükkanın yakınında yapılan otopark çalışması nedeniyle bölgenin fare istilasına uğradığını söyleyen Akkoyun, ''Sadece biz değil, diğer esnaf da bundan şikayetçi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bu konuda şikayette bulunan esnaf var. Şikayetten sonra gelip bir sokağı ilaçlamışlar. Sokak ilaçlandıktan sonra akabinde yağmur yağıyor ve ilaç etkisini herhalde kaybediyor. Bu nedenle fareler tekrardan ortalıkta dolaşmaya başladı. Bizim kapımız sabah saat 06.00'dan akşam saat 22.00'ye kadar açık. Farenin nasıl girdiğini pek kestiremiyoruz'' şeklinde konuştu.

Akkoyun, sözlerine şöyle devam etti: ''Belediye, denetlemesinde farelerin bu gibi yerlerde barınması mümkün olmadığı söyledi. İçeride sığınacağı ya da barınacağı bir alan olmadığını söylediler. Araştırmalarında bu farenin çıkacağı bir delik ya da çıkabileceği bir noktanın olmayacağı tespit ettiler. Büyük ihtimalle kapıdan girdiğini düşünüyoruz''.

''Bir tek yerden dağıtım yapıyoruz''

Bir yerde imalat yapıldığı bilgisini veren Akkoyun, ''5 tane şubemiz var. 5 şubemizin imalatını Dudullu Merkez Pastanesi'nin üzerinde yapıyoruz. Buradan çıkan ürünleri pişirerek müşterilerimize hizmet veriyoruz. Diğer pastanelerimizde üretim yok. Bir yerden dağıtım yapıyoruz. Halkımızın ve müşterimizin tepkisini anlayışla karşılıyoruz. Bu olaydan dolayı özür diliyoruz'' diye konuştu.

''Bu bölgede fareler, çalışmadan sonra çoğaldı''

Pastaneye komşu esnaf olan saatçi Erhan Agalar, ''Bölgeye yakın meydanı kazıdıktan sonra bizim dükkana da fare girdi. Bugün bir tanede daha yolda fare gördüm. Bu bölgede fareler, çalışmadan sonra çoğaldı. Ben saatçi olmama rağmen bana da geldi. Yiyecek ve gıda olmamasına rağmen bana da geldi. Daha önce böyle bir olay görmedim'' dedi.

Bölgede yaşayan vatandaş Hasan Mısır, ''Burada bazı kanalizasyonların ağzında bu tip fareler çıkıyor. Özellikle sabah saatlerinde ya da geç saatlerde ortaya çıkıyor. Kanalizasyonlarda fare olmasını kimse engelleyemez. Kanalizasyonların aktif hareket etmesi için onlar da aktif çalışıyor. Zaman zaman gün ışığına çıkıyorlar. Gün ışığına çıktıklarında herhangi bir esnafın dükkanına da girebilir. Buna vatandaş, belediye ve kişinin kendi tedbirleri engel olamaz'' dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Motosikletine dağ keçisi boynuzu taktı, trafikte ilgi odağı oldu Adana’da motosiklet tutkunu Özay Altun motosikletine taktığı dağ keçisi boynuzu ile ilgi odağı oldu. Adana’da motosiklet tutkunu Özay Altun, Chopper tipi alçak binişli motosiklet aldı. Daha sonrasında motosikletini çeşitli eklemelerle modifiye etmeye başlayan Altun, bir avcı kulübünde duvarda gördüğü dağ keçisine ait olan boynuzu motosikletine taktırdı. Trafikte ’boynuzlu motosikletli’ olarak anılmaya başlayan Altun, vatandaşların kendisini motosiklet üzerinde gördüğünde video ve fotoğraf çekerek ilgi gösterdiğini, kendisinin de bu ilgiden mutlu olduğunu söyledi. "Bu tarz Alman askerlerinin savaş dönüşü dizayn ettikleri bir tarz" Amerikan motosiklet kulüplerine tutkulu olduğunu belirten Altun, "Amerikan motosiklet kulübü hastasıyım. Kulüpteki motosikletlere yıllar öncesinden hevesim vardı. Sonra ben de bu Chopper’ı aldım. Motorum 350 cc ve çeşitli aksesuar modifiyeleri ile kendime göre bir tarz oluşturdum. Bu tarz aslında yıllar önce Alman askerlerinin motorlarını savaştan döndükten sonra motorlarına dizayn ettikleri bir tarz. Artı olarak ben sadece dağ keçisi boynuzunu ekledim" dedi. "Boynuz dağ keçisine ait" Motosikletine monte ettiği dağ keçisine ait olan boynuzu bir avcı kulübünün duvarında gördüğünü anlatan motosiklet tutkunu Altun, "Bu boynuzu bir avcı kulübünde duvarda gördüm, Boynuzu görür görmez motosikletimin önüne güzel olacağını düşünerek aldım, gerçekten de güzel oldu. Trafikte giderken ışıklarda durduğum zaman vatandaşlar video ve resim çekiyorlar. Ayrı bir havası, kendine has bir ilgisi oldu motosikletimin. Boynuzu takalı 1 yıl oldu, motosiklet de 3-4 yıldır bende. Sinyalimi, farımı, sürüşümü engelleyen herhangi bir sorun yok, sadece motosikletime bir makyaj, bir süs yaptım. Trafiğe ve kurallara uymayan bir engelim yok, eğer olsa boynuzu kendim takmam" şeklinde konuştu. Chopper sahibi motosiklet tutkunlarının, farklı tarzlarına karşın trafikte gayet dikkatli motosiklet kullandıklarının da altını çizen Altun, "Chopper sahibi insanlar trafikte en düzgün motosiklet kullanan, kurallara harfiyen uyan motosiklet sürücüleridir. Motosiklet özgürlüktür, motosikletin üzerinde kendimi uçuyor gibi hissediyorum" sözlerine yer verdi. "Her gördüğümüzde tekrar ne zaman geçecek diye bekliyoruz" Motosikleti sıkça gördüklerini belirten esnaf Şehmus Tular ise, "Bu arkadaş motosiklet hastası. Değişik bir tarz yapmış, hoşumuza da gidiyor. Her gördüğümüzde tekrar ne zaman geçecek diye bekliyoruz. Değişik bir motor, arkadaş da biraz böyle şeyleri seviyor sanırım. Bu da bizim hoşumuza gidiyor. Söylenene göre yabani dağ keçisinden alınan boynuzmuş, orijinal bir şey olduğunu bana söyledi kendisi. Böyle şeyleri seviyor demek ki, Allah kaza bela vermesin" ifadelerini kullandı. (MUB-FKE-
İstanbul “Dönerin anavatanı Türkiye’dir” Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’ın Türkiye ziyaretine döneriyle birlikte gelmesi dünyada geniş yankı bulmuştu. Son günlerde devam eden döner diplomasisine Türk dönerciden yorum ‘Türkiye’ye döner getirilmesine gerek yok biz zaten dünyanın her yerine döner gönderiyoruz.’ Türkiye’ye yanında 60 kilo döner ile birlikte gelen Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ülkesinde de eleştirilerin odağı oldu. Dönerin ana vatanına yanında dönerle gelen Steinmeier, İstanbul’da Alman Büyükelçiliği’ne ait yazlık Tarabya rezidansında döner keserek davetlilere ikram etmişti. Görüntüler üzerine ülkesinde de çeşitli eleştirilere maruz kalan Steinmeier’a dün Cumhurbaşkanı Erdoğan da akşam yemeği için döner ikramında bulundu. “Dünyanın her yerine döner gönderiyoruz” Döner diplomasisi ardından Türk döner ustası Harun Davut ‘Türkiye dönerin ana vatanıdır. Kimsenin Türkiye’ye gelirken yanında döner getirmesine gerek yok. Biz dünyanın her yerine döner gönderiyoruz. Dönerin buttan olması ve yaprak olarak kesilmesi önemlidir. Kuyruğuna, döşüne ve pişmesine dikkat edilmesi gerekir. Bu işin ustaları Türkiye’de yetişir. Döner Türkiye’de başladı Türkiye’de devam edecektir. “Dönerde etin kalitesi ve pişirilmesi çok önemli” Döner ustası Davut, “Bir döner ustası en alt tabakadan çırak olarak başlar. Bir ustanın yetiştirilmesi hiç kolay değil. Usta yetiştirmek yaklaşık 3 ila 5 yıl arasında olur. Döneri her usta yaprak gibi kesemez. Bunu özenle yetiştirdiğimiz ustalar kesebilir. Döner yaklaşık 180 derece sıcaklıkta pişirilir. Dönerin kalitesinden çok pişimi çok önemlidir. Lezzetli bir döner için kaliteli et, etin soslaması ve bunları yapacak kaliteli bir usta gerekir. Bu saydığım şartlar birbirine zincirlidir. Bizim için önemli olan lezzet ve kesim tekniğidir” dedi. “Dönerin en güzeli ve en lezzetlisi Türkiye’de” Dönerin ana vatanının Türkiye olduğunu belirten Döner Ustası Davut, “Yurtdışından gelenler yanlarına yemek almalarına gerek yok burada en güzel en lezzetli Türk dönerini yiyebilirler. Gelen misafirlerimize yurt dışına götürebilmeleri için paketleme yapıp gönderebiliyoruz. En iyi döner Türkiye’de yenir” şeklinde konuştu. Türk döneri tescilleniyor Öte yandan Türkiye tarafından Avrupa Birliği’ne (AB) dönerin geleneksel ürün adı olarak tescili için yapılan başvurunun ilanı, AB Resmi Gazetesi’nde yayımlandı. Dönerin 1800’lerin başından itibaren İstanbul’dan Osmanlı coğrafyasına yayıldığı kaydedilen ilanda, 1962’den 1979’a kadar devam eden Türklerin başta Almanya olmak üzere Avrupa’ya göçüyle yayıldığı anlatıldı. Dönerin 3 aylık itiraz süresinin dolmasının ardından tescil edileceği ve Türkiye’den AB’de tescillenen ilk geleneksel ürün adı olacağı kaydedildi.