EĞİTİM - 19 Eylül 2018 Çarşamba 16:37

Disiplinlerarası “Güvenlik Çalışmaları” yüksek lisans programı açıldı

A
A
A
Disiplinlerarası “Güvenlik Çalışmaları” yüksek lisans programı açıldı

Yakın Doğu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde içinde bulunduğumuz çağın küresel ve bölgesel güvenlik sorunlarını çok boyutlu olarak stratejik seviyede analiz etmek ve geleceğin güvenlik çevrelerine ve bağlamlarına yönelik projeksiyonlar geliştirmek için gereken bilgi, yöntem ve yaklaşımları öğrencilere kazandıracak “Güvenlik Araştırmaları” Yüksek Lisans programı açıldı.

Disiplinlerarası bir müfredata sahip olan “Güvenlik Çalışmaları” Yüksek Lisans Programı, dünyada benzer programların öğrenci kabul şartlarına paralel olarak Sosyal Bilimlerin farklı dallarından (Siyaset Bilimi, Uluslararası İlişkiler, Ekonomi, Hukuk, Tarih, Sosyoloji, Eğitim, İletişim Bilimleri vb.) gelen öğrenci başvurularına açık olacak. Ayrıca, istisnai durumlarda lisans derecesini farklı bir alandan almış öğrenciler de yapılacak “değerlendirme” sonrası programa kabul edilebilecek.

Programda yer alacak dersler

Güvenliğin farklı boyutlarının çok yönlü bir şekilde inceleneceği yüksek lisans programında zorunlu dersler olan Güvenlik Kuramları ve Uygulamalı Güvenlik Çalışmaları derslerinin yanı sıra Askeri Güvenlik, Eğitim ve Güvenlik, Ekonomi Güvenliği, İstihbarat ve İç Güvenlik, Kriminoloji ve Organize Suçlar, Siber Güvenlik, İş Güvenliği ve Sağlığı, Stratejik Planlama, Kamu Bilgi ve Belge Yönetimi, Çatışma Hukuku, Afet Yönetimi, Algı Yönetimi, Çevre Güvenliği Hukuku, Etnisite Çalışmaları, Gıda Güvenliği, Uluslararası İlişkiler Kuramları, Uluslararası İlişkilerde Çatışma Çözümleme gibi seçmeli dersler yer alacak.

Programdan mezun olan öğrenciler güvenlik üzerine uzmanlaşmış ve sayıları artan uluslararası örgütler, üniversiteler, araştırma kurumları, düşünce kuruluşları (“think-tank”’lar), ulusal/uluslararası medya, siyasal kuruluşlar ve partiler, sivil toplum örgütleri, kamu sektörü dâhil olmak üzere çeşitli alanlarda etkin görevler üstlenebilecekler ve bu alanlarda istihdam edilebilecekler.

Prof. Dr. Mustafa Sağsan: “Yüksek lisans programlarımıza önemli bir program daha ekledik”

Yakın Doğu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Sağsan, yüksek lisans programlarına bir yenisinin daha eklendiğini dile getirerek Güvenlik Çalışmaları Yüksek Lisans Programı adı altında disiplinlerarası bir alan olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ilk kez Yakın Doğu Üniversitesi tarafından açıldığını vurguladı. Hem içerik, hem de rekabet edebilirlik açısından büyük bir fark oluşturan bu programın, sadece ulusal anlamda değil, aynı zamanda uluslararası ve evrensel değerler ışığında güvenlik çalışmaları açısından stratejik bir fark oluşturduğunu ifade eden Prof. Dr. Sağsan, “Güvenlik bilimlerinin yeni paradigmaları çerçevesinde özellikle siber terör, siber savaşlar, ulusal ve uluslararası ticaret güvenliği gibi alanların, sertifika programlarının ötesinde öğretilebilir ve eğitilebilir bir anlayışla ilk kez bir üniversite tarafından bir yüksek lisans programında toplanmıştır” dedi.

Doç. Dr. Umut Koldaş: “Geleceğin Güvenlik Mimarisini Bilimle İnşa Edecek Profesyoneller ve Bilim İnsanları Yüksek Lisans Eğitimlerini Yakın Doğu Üniversitesi’nde Alacak”

Güvenlik Çalışmaları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Umut Koldaş, “Güvenlik Çalışmaları Yüksek Lisans Programı”nın öğrencilerine günümüz dünyasında değişen güvenlik kavramı anlayışı ve küresel gelişmelerle beliren yeni güvenlik alanlarında çok boyutlu ve disiplinler arası bir eğitim verilmesini amaçladığını vurguladı. Doç. Dr. Koldaş, “Güvenliğin ulusal, bölgesel ve küresel boyutlarının yeni anlayış, yöntem ve araçların analizi ışığında çok yönlü ve bütünlüklü bir şekilde inceleneceği bu yüksek lisans programımızı disiplinlerarası bir yaklaşımla tasarladık” dedi. Güvenlik kavramını geniş ve disiplinlerarası bir çalışma ve araştırma alanı olarak nitelendiren Güvenlik Çalışmaları Yüksek Lisans Programının, güvenlik hakkında temel teoriler ve güncel tartışmaları irdeleyerek güvenlik politikalarının analizi için uygun kuramsal ve yöntemsel araçların seçilmesine ve bu araçların özgün nitelikli güvenlik araştırmalarına kapsamlı bir biçimde uygulanmasını sağlayacağını belirten Doç. Dr. Koldaş; “Geçmişten bugüne farklı güvenlik sektörlerinde gelişen yerel, ulusal ve bölgesel ve küresel gelişmeleri; güvenlik yapılanmalarını ve konularını disiplenlerarası araştırma yöntemleri ışığında çoklu analiz düzeyi yaklaşımıyla anlamayı ve açıklamayı hedefleyen yüksek lisans programımızda eğitim gören öğrenciler, program boyunca güvenliğin farklı alanlarındaki konu ve olayları bilimsel yöntemler ışığında sistematik olarak değerlendirme yetkinliklerini geliştireceklerdir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.