SAĞLIK - 13 Mart 2018 Salı 16:12

“Diyabet son 10 yılda yüzde 100 arttı”

A
A
A
“Diyabet son 10 yılda yüzde 100 arttı”

Türkiye’de son zamanlarda gittikçe daha da yayılan diyabet hastalığı hakkında değerlendirmelerde bulunan Uzman Dr. Yavuz Öztürker, Türkiye’de diyabetin son 10 yılda yüzde 100 arttığını söyleyerek, Türkiye’de her 11 kişiden 1’inin şeker hastası olduğunu belirtti.

Şeker hastalığı diğer adıyla diyabetin; sık görülen, ciddî sonuçlara yol açan ve pankreasın ürettiği insülinin yetersizliği veya etkisizliğinden kaynaklanan bir rahatsızlık olduğunu ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi VM MedicalPark Hastanesi’nden Uzman Dr. Yavuz Öztürker, Avrupa ülkeleri içerisinde Rusya ve Almanya’dan sonra diyabetin en fazla görüldüğü üçüncü ülkenin Türkiye olduğunu kaydederek, “Son 10 yılda diyabete yakalanan hasta sayısında yüzde 100 oranında bir artış var ”dedi.
 

“Avrupa’da şekerin en hızlı yükseldiği ülke Türkiye”

Türkiye’de diyabetli hasta sayısındaki artışa dikkat çeken Uzman Doktor Yavuz Öztürker, Türkiye’nin, Avrupa ülkeleri içinde diyabetin en hızlı artığı birinci ülke olduğunu söyleyerek “Avrupa ülkeleri içerisinde Rusya ve Almanya’dan sonra da diyabetin en fazla görüldüğü üçüncü ülkeyiz. Son 10 yılda diyabete yakalanan hasta sayısında yüzde yüz oranında bir artış var. 10 yıl önce nüfusa oranla diyabet hastası yüzde7 oranındayken şimdilerde bu oran yüzde14’lerde” dedi.

“Türkiye’de her 11 kişiden 1’i şeker hastası”

“Türkiye’de ne yazık ki her 11 kişiden 1’i şeker hastası ve daha dramatik olan şeker hastası olarak gördüğümüz her iki kişiden biri hastalığının farkında değil” diyen Öztürker, diyabetin hafife alınmayacak ve görmezden gelinmeyecek kadar ciddi bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, “Bilinmeyen bir şeyi tedavi etmemiz mümkün değil. Tedavi etmemiz için önce hastanın, hasta olduğunu bilmesi ve hastalığın ciddiyetinin farkında olması lazım. Şeker hastalığı çok hızlı yayılan, tüm vücut sistemini, damar yapılarını etkileyen önemli bir hastalık ”dedi.

“Diyabet en çok Gaziantep’te görülüyor”

Dünya bazında bir değerlendirme yapılması halinde diyabetin en çok görüldüğü bölge olarak Ortadoğu’nun gösterilebileceğini de söyleyen Öztürker, “Bizim ülkemizde ise şekerin en çok görüldüğü bölge, nüfusa göre bakıldığında, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Gaziantep ve çevresindeki iller olduğunu görüyoruz. Şeker hastalarının nüfusa göre dağılımına baktığımızda bu bölgeler ön plana çıkıyor” dedi. Öztürker, bunun nedenini de şu sözlerle açıkladı, “Nedenine baktığımız zaman ise karşımıza beslenme tablosu çıkıyor. Hamur ve şekere dayalı beslenmenin yoğun olduğu ve yeterli sporun yapılmadığı yerler olmaları bunda belirleyici faktördür” şeklinde konuştu.

“Tıp, diyabeti sadece yüzde 25 oranında tedavi edebilir”

Diyabetin tüm vücudu etkileyen tehlikeli bir hastalık olduğuna da değinen Öztürker, “Hastaların çok bilinçli olması lazım bizim hastalığı tedavi etmemiz gibi bir şey asla söz konusu değil. Diyabeti tedavi eden hastanın kendisidir. Bizim tedaviye katkımız yüzde 25 civarındadır geriye kalan yüzde 75’lik tedavi kısmında etkili olan hastanın kendisidir. Diyabet tedavisinde etkinliği olan şey doğru beslenmek ve spor yapmaktır. İnsülin dâhil diyabet tedavisinde kullanılan bütün tedaviler diyabet için yüzde 25-30 civarında etkindir” ifadelerini kullandı.

"Hareketsiz yaşam ve hazır gıda diyabeti tetikliyor"

Daha çok 40-50 yaşların ardından görülen Tip II diyabetin Tip I’e göre daha fazla artış gösterdiğini söyleyen Öztürker, “Bunun ana nedeni beslenme bozuklukları, Spor yapmamak, masa başı çalışmak, teknoloji bağımlılığı yüzünden hareket alan ve süresini kısıtlamak. Şeker hastalığının genetik-ailesel geçişi biliniyor ama tüm hastaların aileden alacağı anlamına gelmez bu. Spor ve egzersiz çok önemli. Fastfood gıdalardan uzak durmamız lazım. Hazır yiyecek ve içeceklerden, içerisinde katkı maddesi bulunan bütün gıdalar ve içecekler özellikle pankreas bezindeki insülin üretimi ile ilgili gücü tüketmekte o yüzden de dengeli beslenmek ve ölçülere dikkat etmek gerekir” dedi.

Diyabetten korunmak için kilonuza dikkat edin!

Dengesiz ve kötü beslenmenin diyabete davetiye çıkardığını da söyleyen Öztürker, “Çünkü vücudumuzda üretilen insülinin bir kullanım şekli vardır. Beslenme bozukluğu nedeniyle vücudumuzda biriken yağ dokusu, vücudun ürettiği insülin hormonunun iyi çalışmamasına ve etkinliğinin azalmasına neden oluyor. Etkinliği azalmış olan İnsülin, kanda yükselen şekeri hücrelere taşıyamadığı için mecburen bunu da yağ olarak depoluyor. Yani bu bir kısır döngü, insülin iyi çalışmadıkça yağ dokumuz artıyor, yağ dokumuz arttıkça insülin daha kötü çalışmaya başlıyor. Bu nedenle düzgün çalışmak ve hayata egzersiz eklemek şart” ifadelerini kullandı.

“Diyabetin 5 farklı türü var”

İsveç ve Finlandiya’da uzmanlar tarafından yapılan bir araştırmada diyabetin 5 farklı türü olduğunun tespit edildiğini söyleyen Öztürker, “Diyabet- şeker hastalığının oluş mekanizması temel itibariyle insülin dediğimiz hormonun olmaması ya da etkisini kaybetmesiyle ilgili bir sistem. İnsülin hormonun olması vücuttaki dengeyi bozuyor ve şeker hastalığının ortaya çıkmasına neden oluyor. İsveç ve Finlandiya’da yapılan bu çalışmada da bize mekanizmanın biraz daha ayrıntısı anlatılmaya çalışılıyor. Bu önemli çünkü hastalığın ayrıntılarına girdikçe, tedavinin ayrıntılarını planlamak bizim için daha kolay. Yani klasik bir tedaviden ziyade hastanın mevcut durumunu tedavi etmek, sebebi bildiğimizde bizim için daha kolay oluyor. Tıbbın temel görüşlerinden biri “hastalık yok hasta var” olduğuna göre hastaya göre biz tedaviyi planlarsak tedavinin etkinliği çok daha fazla olacaktır. Ama henüz çok erken, diyabetin tedavisini hemen bu verilerle düzenlemek doğru değil. Ama bu çalışma zaman içinde bize çok katkı sağlayacaktır” dedi.

 

“Bana lanet bir hastalık seç derlerse diyabet derim”

“Bu dünyada vücudunda illa lanet bir hastalık olacak, bir tane lanet hastalık seç deseler ben diyabeti seçerim” diyen Öztürker, “Gerçekten çok lanet bir hastalıktır diyabet, vücudumuzda etkilemediği bir hiçbir sistem hiçbir organ yoktur. Damar sistemini etkilediği için (sonuçta kanı taşıyan damar sistemleri) dolayısıyla vücudumuzun her yerine ulaşmakta. Gözünüzden ayakucunuzdaki damara kadar, diyabet tüm vücudunuzu etkiliyor. Peki, bu durumda neden diyabeti seçiyorum, çünkü hekimler olarak diyabeti nasıl tedavi edeceğimizi çok iyi biliyoruz. En iyi bildiğimiz hastalıklardan bir tanesi diyabet. Çok lanet bir hastalık ama bir o kadar da tedavisi bilinen bir hastalık” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Tatil planları ile birlikte valiz tamiratında hareketlilik başladı Yaz ayının gelmesiyle birlikte birçok vatandaş tatil planları yapmaya başlarken, tatil hazırlığı çerçevesinde valiz tamiratlarında da hareketlilik başladı, esnafın yüzü güldü. Havaların ısınmasıyla birlikte tatil sezonu da başlarken, tatil planı yapan birçok vatandaş, depolarında sakladıkları valizlerini çıkarmaya başladı. Yaz tatili planları yapan vatandaşlar hazırlıklara başlarken, valizlerinin de tamirat ve bakımlarını yaptırmaya başladı. Çanta ve valiz tamiri yapan ustalarda da tamirat işlerinde yoğunluk yaşanıyor. Birçok vatandaş her yıl yeni valiz almaktansa elindeki valizin genel bakımını yaptırıp kullanmayı tercih ettiğini bu sebeple tatil sezonu ile birlikte valiz tamiratı işlerinin artmaya başladığını ifade eden çanta ve valiz tamir ustası Murat Yardım, hareketliliğin esnafın da yüzünü güldürdüğünü belirtti. Aydın’ın Efeler ilçesinde 25 yıldır ayakkabı, çanta ve valiz tamiratı yapan Murat Yardım, çanta ve valiz fiyatlarının yüksek olması ve tamiratının çok uygun olması nedeniyle vatandaşların tadilata yöneldiğini ifade etti. 24 yıldır kendisine ait 4 metrekarelik atölyesinde ailesinin kazancını sağladığını ve “En büyük sermayem" dediği mesleğini ilk günkü heyecanla sürdürdüğünü vurgulayan Yardım, vatandaşların taleplerini en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştığını ifade ederek; “Havaların ısınması ve yaz ayının gelmesiyle birlikte çok şükür bizim işlerimizde de yoğunluk başladı. Tatil planı yapan birçok vatandaş, depolarından çıkardıkları valizlerini getiriyor. Bizler de bakımlarını yapıyoruz. Her yıl yeni bir valiz almaktansa tamirini yaptırmayı tercih ediyorlar. Zaten sıfır valiz fiyatları yüksek, tadilatını yaptırmak daha uyguna geliyor. Valizlerin çeşidine ve tadilat yapılacak bölgesine göre fiyatlar değişiklik gösterse de bakımını yaptırmak her zaman yenisini almaktan daha ucuza geliyor” dedi.
Aydın Öğrenciler organ bağışına dikkat çekti Aydın’da faaliyet gösteren Ağır Pedallar Bisiklet Grubu tur sezonunu açtı. Sezonun ilk turunda ’’Parla Center’’ isminde gruplarıyla Ağır Pedallar’a eşlik eden Atça MYO öğrencileri, organ bağışına dikkat çekmek amacıyla bisikletlere bilgilendirme broşürleri bağladı. Grup adına açıklamada bulunan Özge Sultan Ağca, ’’Vatandaşları organ bağışına teşvik etmek amacıyla elimizden geldiğince dikkat çekici projeler üretmeye çalışıyoruz. Hastanelerde organ bekleyen binlerce hastanın olduğu gerçeğinin geri plana atıldığını düşündük ve organ bağışına dikkat çekmek amacıyla Ağır Pedallar Bisiklet Grubu’na bu sezonun ilk bahar turunda eşlik etmek istedik. Bizler herkesi organ bağışı yapmaya ve hayat olmaya davet ediyoruz. Projemize dikkat çekme konusunda destek olan Ağır Pedallar ailesine de çok teşekkür ediyoruz’’ dedi. Ağır Pedallar Grubu Yöneticilerinden Ferda Ok, ’’Genç kardeşlerimizi duyarlı davranışlarından dolayı tebrik ediyoruz. Biz Ağır Pedallar olarak tüm sosyal sorumluluk projelerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızı sağlıklı bir yaşam için spor yapmaya davet ediyor, imkanı olan herkesi birkaç dakikalarını ayırarak organ bağışı yapmaya davet ediyoruz. Yeni sezonumuzda hem turlarımıza hem de sosyal sorumluluk projelerimize devam edeceğiz. Bizi destekleyen ve eşlik eden tüm Aydınlı bisiklet severlere tekrar tekrar teşekkür ediyoruz.’’
Van Ambulans helikopter 4 ayda 61 hasta taşıdı Sağlık Bakanlığı tarafından acil sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere Van’da konuşlandırılan ambulans helikopter, bu yıl çetin geçen kış sezonunda 4 ayda 61 hasta taşıdı. Van’da 2014 yılından bu yana acil hasta naklinde meteorolojik şartlar nedeniyle yaşanan sorunlar, ambulans helikopterin hizmete alınmasıyla sona erdi. Van başta olmak üzere Hakkari, Bitlis, Ağrı, Iğdır, Bingöl, Siirt ve Muş gibi çevre illere de hizmet veren ambulans helikopter, zorlu durumlarda hasta naklini sorunsuz gerçekleştiriyor. Coğrafi şartlardan dolayı kış şartlarının çetin geçtiği Van’da; geçtiğimiz yıl boyunca toplam 117 hasta sevk edilirken, 2024 yılının sadece ilk 4 ayında ise 61 hastanın başarıyla transfer edildiği bildirildi. “Havada yoğun bakım hizmeti veriyor” İHA muhabirine konuşan Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Levent Bayram; coğrafi yapısı, ulaşım şartları, nüfus yoğunluğu, meteorolojik şartları ve stratejik bölgeler göz önünde bulundurularak ambulans helikopterlerden birinin de Van’da konuşlandırıldığını belirtti. Ambulans helikopterlerin gün doğumu ve batımı arasında hizmet verdiğini hatırlatan Bayram, “Yakıt ikmali yapmadan 400 kilometre mesafeye kadar hizmet verebilmektedir. Ambulans helikopterimizde tüm tıbbi cihaz bulunmakta olup, havada iken tam bir yoğun bakım hizmeti vermektedir. Ambulans helikopterimizde birer doktor, yardımcı sağlık personeli, sorumlu pilot ve yardımcı pilot olmak üzere 4 görevli bulunmaktadır” dedi. Coğrafi yapısı, çetin kış şartları, ilçelerin merkeze uzaklığı ve erken müdahalede helikopter ambulansın büyük önem taşıdığını ifade eden Bayram, “Genellikle yolları kapanan köylerden gebe hastaları, trafik kazalarında travmalı hastaları, kalp rahatsızlığı, solunum sıkıntısı olan hastalarımızı ve yeni doğan hastalar taşınmaktadır” diye konuştu. “Hastalar Bahçesaray ve Başkale’den taşındı” Ambulans helikopterin 2023 yılında 117 vaka ve 2024 yılının ilk 4 ayında ise 61 hasta taşıdığını dile getiren Bayram, sözlerini şöyle sürdürdü: “En çok hasta Bahçesaray ve Başkale ilçelerimizden taşıdık. Ambulans helikopter bakanlığımız tarafından belli illere konuşlandırıldığından ötürü ilimizin hizmet verdiği iller Hakkari, Bitlis, Ağrı, Iğdır, Bingöl, Siirt ve Muş olarak belirlenmiştir.”
İstanbul Beylikdüzü E-5 yan yoldaki feci kazada faciadan dönüldü: Taksi refüje savruldu, diğeri simit tezgahına çarpmadan durabildi Beylikdüzü’nde E-5 yan yol Avcılar istikametinde bekleyen ticari taksi, arkadan başka bir aracın çarpması sonucu refüje savruldu. Kazaya karışan araçlardan biri üst geçidin altındaki simit tezgahına çarpmaya ramak kala durabildi. Kazada 2 kişi hafif yaralandı. Yaralılar sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Olay, sabah saat 06.30 sıralarında Beylikdüzü Yakuplu Mahallesi Haramidere mevkii E-5 yan yol Avcılar istikametinde meydana geldi. İddiaya göre, yol kenarında bekleyen Fatih S. kontrolündeki 34 TKH 23 plakalı ticari taksiye, Sezer G. kontrolündeki 34 RB 6959 plakalı araç arkadan çarptı. Ticari taksi çarpmanın etkisiyle savrularak yolun karşısındaki refüje çıktı. Sezer G. kontrolündeki otomobil yan yol üzerindeki üst geçidin altında bulunan simit tezgahına çarpmaya ramak kala durabildi. Yaşanan kazada her iki sürücüde hafif yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralanan sürücüler sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Kaza nedeniyle Beylikdüzü E-5 yan yol üzerinde yoğun trafik oluştu. Polisin kontrolüyle trafik akışı sağlanırken kazaya karışan araçlar çekici ile kaldırıldı. Yaşanan kazaya şahit olan bölgedeki esnaflardan biri olayla ilgili olarak, “ Burada devamlı kaza oluyor. Bir değil iki değil. Yol kaygan zemin kaygan. Artı olarak durağın girişine bakın hiçbir önlem yok. Burası yokuş aşağı, araçlar kayıyor. Haberlere bakarsanız birçok kaza yaşandı burada ama Allah’tan kimseye bir şey olmadı. Aniden bir gürültü oldu. Arkama bile bakmadan kaçtım. Taksi duruyordu burada. Arkadan çarptılar” dedi