GÜNDEM - 24 Eylül 2015 Perşembe 16:28

Diyanet İşleri Başkanı Görmez: '18 Türk kayıp'

A
A
A
Diyanet İşleri Başkanı Görmez: '18 Türk kayıp'

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Mekke’den düzenlediği basın toplantısında, Türk Hacı adaylarının akşam saatlerinde şeytan taşlamaya gittiğini kaydederek, sabah saatlerinde Türk hacıların o bölgeye gitmesinin yasak olduğunu ancak 2 acenteyle gelen 18 hacıya ulaşılamadığını kaydetti.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Mina’da şeytan taşlama sırasında meydana gelen izdiham ile ilgili basın açıklamasında bulundu. Konuşmasına İslam dünyasının ve insanlığın Kurban Bayramını kutlayarak başlayan Görmez, “Tabi gerçekten bugün çok daha Mekke’den büyük bir sevinç ve müjde toplantısı yapmak isterdim. Dün hacılarımızla birlikte Arafat’ta dualarımızı birleştirerek bu ibadetin en önemli rüknünü yerine getirme imkanına sahip olduk. Bugün bayram ama böyle bir bayram gününde Kabetullah'ta milletimize ve İslam dünyasına üzücü ve kara haberler veriyor olmaktan çok büyük hüzün duyduğumu ifade etmek isterim. Öncelikle İslam toplumlarının başı sağ olsun cenabı hak bu tür musibetleri yaşatmasın diye dua ediyorum. Maalesef az önce geniş bir toplantı yaparak bizatihi hadisenin içerisinde bulunanları dinledikten sonra görgü tanıklarının ifadelerini dikkate alarak sizinle paylaşmak istiyorum. Arafat’tan ve Müzdelife’den Mina’ya doğru hacı adayları gelirken Cemarat'ta şeytan taşlayan hacılar ile henüz Müzdelife’den Cemarat'a doğru gelen hacıların karşılaşması neticesinde büyük bir izdiham yaşanmış ve bu izdihamda Suudi Arabistan sivil savunmasının az önce verdiği son rakamlara göre 717 muhtelif ülkelerden gelen hacı kardeşimiz hayatını kaybetmiş, 863 hacının da yaralı olduğu bildirilmiştir. Bu sayılar an be an değişiyor maalesef” dedi.

Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 20 yıldır Din İşleri Yüksek Kurulunun aldığı kararla hac ibadetinin güvenliği açısından, hac ibadetinin erkanı menasiki içerisinde görülen Müzdelife’deki gecelemek ile Mina’da gecelemek konusunda sahabeden, bazı sahabelerine ruhsatları ile amel ederek çok daha kısa bir süre içinde hacılarımız Arafat’tan Müzdelife’ye, Müzdelife’den Cemarat'a intikallerini sağladığını kaydederek, “Böyle olduğu içindir ki iyi ki Diyanet İşleri bu kararı almış. Böyle olduğu içindir ki bu saatler içerisinde bizim o bölgede bulunan herhangi bir hacımız olmamıştır. Yani Diyanet İşleri Başkanlığı şemsiyesi altında gelen hacılarımızdan herhangi birisi bu üzücü hadisenin yaşandığı bölgede o saatlerde olmamıştır. Bizim kendi talimatlarımıza göre de herhangi bir hacı adayımızın o saatlerde orada olması yasaklanmıştır. Ancak buna rağmen 2 seyahat acentemizin hacıları aynı saate bu hadise içerisinde olmuş ve bu kardeşlerimizden henüz bazılarından haber alınamamıştır. Her 2 seyahat acentemizin az önce onlarla toplantı yaptık, her 2’sinden 9 hacımıza henüz ulaşılamamıştır, 18. Tabi arkadaşlarımız hastanelerde bu kardeşlerimizin tespiti ile uğraşıyorlar. Yaralılar içerisinde öncelikle tespit etmeye çalışıyoruz. İnşallah herhangi birisinin vefat etmemiş olmamasını yüce Rabbim’den niyaz ediyorum” ifadelerini kullandı.

“CİDDİ YÖNETİM SORUNU VAR”
Haberin alındığı andan itibaren kriz masası oluşturulduğunu aktaran Görmez, “Seyahat acentelerinin yetkililerini buraya davet ederek, ilgili seyahat acentelerinin yetkilileri, din görevlilerini ve kafile başkanlarını da buraya toplayarak bu tespitleri yapmaya çalışıyoruz. Henüz bu tespitler yapılamadığı için size sağlıklı bilgi veremiyorum. 18 kadar 2 ayrı seyahat acentemizden hacı adayımızın o saatlerde o bölgede ancak onlardan ayrılanlar var. Telefonlarla kendilerine de ulaşılamadığı için şu anda biz hastanelerde gerekli tespitleri yapmakla uğraşıyoruz. En kısa zamanda inşallah bu bilgileri netleştirerek size ve milletimize müjdeli haberler verme arzusu içinde olduğumu ifade etmek istiyorum. Tabi ki bu sene bu ikinci üzücü haberi veriyoruz Kabetullah’tan. Önce vinç kazasında 100’ü aşkın hacımız vefat etti, ülkemizden 8 hacımız hayatını kaybetti. Böyle çok daha üzücü, büyük bir faciayı haber veriyor olmaktan üzgün olduğumu ifade etmek istiyorum” dedi.

“MÜSLÜMANLARIN BU KONU ÜZERİNDE ÇOK DURMASI GEREKİYOR”
90’lı yıllardaki tünel faciasından sonra en büyük facia denilebilecek bir olay olduğunu söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Biz hac ibadeti esnasında hem Arafat konuşmamızda hem hacılarımızı aydınlatırken üzerinde durduğumuz en önemli husus bütün İslam dünyasının 1 insanın 1 müminin kalbinin en az Kabe kadar değerli ve yüce olduğu fikri ve düşüncesi üzerinde durduk. Öyle anlaşılıyor ki bütün Müslümanların bu konu üzerinde çok durması gerekiyor. Yani elbette henüz bütün tahsilatıyla olayın vuku bulma şekli hakkında bilgi sahibi değiliz. İlk gelen görgü tanıklarının ifadelerine göre orada her şeyden önce bir yönetim sorunu var. O insanların sevki idaresinden sorumlu olan yöneticilerin, oradaki görevlilerin sevki idarede ciddi ihmalleri olduğu anlaşılıyor. Fakat behemehâl bütün İslam dünyasının, İslam İşbirliği teşkilatının bu ibadeti 'Nasıl daha güvenli yapabiliriz', hac ibadetinin güvenliği konusunda bir uluslararası konferans toplattırarak, toplantı bütün İslam dünyasını davet ederek yıllardır bu ibadette bize yardımcı olan ve gerçekten de bu ibadetin kolaylaştırılması için de çok büyük emek sarf eden Suudi Arabistan ülkesindeki kardeşlerimize nasıl yardımcı olabileceğimizi behemehâl ele alma zarureti hasıl olmuştur. En azından İslam İşbirliği Teşkilatına üye bütün ülkelerin hac bakanlarını, din işleri bakanlıklarını, diyanet işleri başkanlığını, o ülkelerin bu konularla ilgili olan kurumlarını, müesseselerini davet ederek hac ibadetinin güvenliğini yeniden ele almamız gerektiğini ben ifade etmek isterim” açıklamasını yaptı.

“GENİŞ MEKANLAR OLDUĞU HALDE İZDİHAMIN NASIL MEYDANA GELDİĞİNİ ANLAMAKTA ZORLANIYORUM”
Cemarat adının verildiği şeytan taşlama bölgelerde daha önce genişletme çalışmalarının yapıldığını kaydederek, “Sizler de müşade etmişsinizdir. Arkadaşlar az önce olayı yaşayanların anlatırken gerçekten o kadar geniş mekanlar olduğu halde bu izdihamın nasıl meydana geldiğini ben şahsen anlamakta zorluk çekiyorum. Yani bütün bu açılardan yeniden iki hususu ifade etmek isterim. İnsanın değeri, bir canın değerinin ne kadar kıymetli olduğu, İslam’ın nazarında bir kalbin, bir insanın Kabetullah kadar değerli olduğu, mutlaka ele alınması gerekiyor ve behemehâl hac ibadetini daha büyük bir güvenlik içerisinde nasıl yapılması gerektiği ile ilgili bir çaba ve gayret olduğunu düşünüyorum. Bütün vefat eden Müslüman kardeşlerimize, mesela az önce İran Hac Bakanlığı ile yaptığım görüşmede onların vefat sayısı 49 ve 100’e kadar yaralı olduğunu söylediler. Afrika’dan pek çok ülkede gelen hacı kardeşimizin vefat ettiğine şahit oluyoruz. Böyle bir bayram gününde zaten alem-i İslam’ın hüzünle kutladığı bir bayram gününde Kabetullah gibi bir yerde böyle bir haberi vermekte çok üzgün olduğumu ifade etmek istiyorum” dedi.

“ARAFAT’A İNTİKAL EDEN 4 HACI HAKKIN RAHMETİNE KAVUŞTU”
Görmez, yaralıların durumlarında sorun görünmediğini kaydederek, “Doktorlarımız onlara ulaştı, onların pek çoğu otellerine intikal de etti. Yani küçük bir takım tedavilerinden sonra otellerine intikal etti ama bu 18 kardeşimizden en kısa zamanda müspet haberlerle karşınızda olmayı umut ediyorum” dedi. Görmez olayın oluş şekli ile ilgili olarak, “Müzdelife’den Cemarat'a gelen o insan akını ile Cemarat'tan tekrar Müzdelife’ye tekrar Mina’ya dönen hacı adaylarının karşılaşması neticesinde oluyor. Aslında hem sağdan hem soldan iki koldan Cemarat'tan Mina’ya doğru hareket olunca Müzdelife’den Cemarat'a doğru gelen hacılar 2 ayrı grubun arasında kalarak bu sıkışma oluyor. Benim yine arkadaşlardan edindiğim bir bilgiye göre pek çok hacı adayı tekerlekli sandalye ile geliyorlar. Bilhassa tekerlekli sandalyeler ile gelenler ile yürüyenlerin karşılaşması sonucunda önce düşmeler arkasından çok büyük bir izdiham olunca maalesef altta kalan hacılar olmuş. Bu vesile ile bir hususu daha izah etmek istiyorum. Ben milletimizin kalbinde Kabetullah’a karşı nasıl aşk olduğunu, nasıl bir sevgi olduğunu biliyorum. Ama tekrar tekrar ifade ediyorum. Bu hac ibadeti gençken yapılacak bir ibadettir. Yani bilhassa 60-70 yaşlarımızdan sonra tekerlekli sandalyelerle, koltuk değneklerle, ağır hastalarla yapılabilecek bir ibadet değildir” dedi.

“İZDİHAMIN NEDENİ KÖPRÜ DEĞİL”
Bir sağlık raporu almadan herhangi bir hacının ibadet için getirilmemesi gerektiğini vurgulayan Görmez, olayın sabah 08.30 civarında başladığını ama her şeyin 08.30 ile 09.00 arasında cereyan ettiğini kaydetti. Görmez, köprünün çökmesine dair iddiaların bulunduğu sorusuna, “Üzülerek belirteyim köprü değil. Düz bir yol ancak yolun kenarında malumunuz Mina’daki gecelemeleri sağlamak için yapılmış çadırlar var. O çadırların araları ile o yol birleşiyor. Oradan çıkan hacılar ile yoldan gelen hacıların karşılaşması da burada ayrıca bir izdihama yol açmıştır” ifadelerini kullandı.

Sağlık ekibinin, doktorların, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda çalışan herkesin seferber olduğunu ifade eden Görmez, “TURSAB’la irtibattayız. İlgili seyahat acentelerinin sahipleri takipleri yapıyor. Dört koldan bu takibi yapmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak sorunları dikkate alarak hacılara bu ibadeti topluca yaptırdıklarını kaydeden Görmez, “Talimat namemizde o saatlerde herhangi bir hacının şeytan taşlamada olması yasaktır. Biz daha çok belli zamanlarda daha çok kalabalığın sakin olduğu zamanlarda hocalarımızın rehberliğinde götürüldüğümüz için herhangi bir sorun yaşanacağını zannetmiyorum. Ayrıca bilhassa yaralılar içinde kendi hastanemizde bir kan bağışı kampanyası başlatabiliriz. Bunu hacılarımızı duyurmak isterim. Yaralı kardeşlerimize acil kan ihtiyacı söz konusu ise ilgili makamlarla irtibatta olarak bu yardımı yapma düşüncesi içinde olduğumuzu ifade etmek isterim. Şu anda ağır yaralı denebilecek yaralı bize gelmiş bilgiler içinde yok. Az önce bir hocamız parmağını kan kaybına uğratmış onun gibi şeyler olmuş” ifadelerini kullandı. Görmez, “Sıcaktan dolayı değil ama Mekke’de hastanedeyken Arafat’a intikal eden 4 hacımız ayrıca Arafat esnasında, öncesinde ve sonrasında hakkın rahmetine kavuştu. Onlara da Allah’tan rahmet diliyorum” açıklamasını yaptı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da sahibi olduğu markette tartıştığı 2 kişiyi öldüren cinayet zanlısı adliyeye sevk edildi Antalya’nın Manavgat ilçesinde dün gece saatlerinde bir markette tartıştığı 2 kişiyi tabancayla vurarak öldürdükten sonra polise teslim olan işletme sahibi adliyeye sevk edildi. Edinilen bilgiye göre, dün gece saatlerinde Abdulkadir Erkan (33) ve Nurettin Süleyman Ertem (56), Mimar Sinan Mahallesi Manavgat Caddesi üzerinde bulunan ve aralarında daha önceden husumet bulunduğu iddia edilen Ömer Y’ye ait bir markete gelip alkol aldılar. Bir süre sonra tarafların arasında çıkan tartışma kavgaya dönüşmesi sonucu Ömer Y., ruhsatsız tabanca ile Abdulkadir Erkan ve Nurettin Süleyman Ertem’e ateş etti. Silah sesini duyan vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine 112 sağlık ekipleri ve Manavgat Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler sevk edildi. İşyeri sahibi Ömer Y., olay yerine gelen ekiplere olayda kullanılan ruhsatsız tabancayla teslim olurken, sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde yerde yatan 2 kişinin yaşamını yitirdiği belirlendi. Ömer Y. polisler tarafından emniyete götürüldüğü sırada ’Çökmek istediler. Onun için öldürdüm’ dediği ileri sürüldü. Yaşamını yitiren Abdulkadir Erkan ve Nurettin Süleyman Ertem’in cenazeleri Manavgat Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme, Adli Tabip ve Cumhuriyet Savcısının incelemelerinin ardından Antalya Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Polise teslim olan cinayet zanlısı Ömer Y. ise emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Şanlıurfa Şanlıurfa’da aşiret düğününde geline kilolarca altın takıldı Şanlıurfa’da gerçekleştirilen bir aşiret düğününde, Kuzey Iraklı avukat geline kilolarca altın takıldı. Davetliler, para saçmak için adeta birbirleriyle yarıştı. Görkemli düğün gece geç saatlere kadar sürdü. Eski AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol’un yeğeni Avukat Kahraman Zülfikar İzol (26) ile Mesud Barzani’nin vekili amca çocuğu Abdülkerim Barzani’nin avukat kızı Nazdar Barzani (25), görkemli bir düğünle dünya evine girdi. Şanlıurfa’da düzenlenen düğüne, İzol aşiretinin liderlerinden eski AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol’un yanı sıra bölgedeki aşiretlerin ileri gelenleri ve binlerce davetli katıldı. Düğünde sanatçı İzzet Yıldızhan ile sıra gecesi ekibi sahne aldı. Davetliler, damat ve gelinin etrafında toplanarak deste deste para saçtı. Görevliler saçılan paraları toplayarak sandıklara koydu. Davetliler, para saçmak için adeta birbirleriyle yarışırken, geline kilolarca altın takıldı. Cumhuriyet altınları, altın kemer, gerdanlıklar, elmas yüzük ve altın taçla halaya kalkan gelin, takıların ağırlığı nedeniyle bir süre sonra oturmak zorunda kaldı. Gelin ve damadın nikahını Siverek Belediye Başkanı Ali Murat Bucak kıydı. Nikahın ardından Irak’tan gelen davetliler, özel kutular içinde getirdikleri altınları takmak için uzun süre kuyruk oluşturdu. Takı merasimi sırasında davetliler halay çekerek eğlendi. Görkemli düğün, gece geç saatlere kadar devam etti.
Balıkesir Bandırmaspor - Erzurumspor FK maçının ardından Bandırmaspor Teknik Direktörü Mustafa Gürsel, Erzurumspor FK maçının ardından yaptığı açıklamada, "Vazgeçmek yok, daha çok hırslanarak devam edeceğiz" dedi. Erzurumspor FK Teknik Direktörü Serkan Özbalta ise bu galibiyetin kıymetli olduğunu söyledi. Trendyol 1. Lig’in 18. haftasında Bandırmaspor, sahasında karşılaştığı Erzurumspor FK’ya 2-0 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında iki takımın teknik direktörleri açıklamalarda bulundu. Maçı kaybettikleri için üzüldüklerini ifade eden Bandırmaspor Teknik Direktörü Mustafa Gürsel, "Kendi sahamızda en az 1 puan alacak hem oyunu oynadık hem de pozisyonlara girdik. İkinci yarı her şeyi yaptık, çok bastırdık ama bir türlü golü bulamadık. Onun için üzgünüz, oyuncularımı gösterdikleri mücadeleden ötürü kutluyorum. Biz Bandırmasporuz, bu tip şeyleri daha önce çok yaşadık. Oyunumuzdan ve mücadelemizden taviz vermeden devam edeceğiz. Mağlup olduğumuz maçlara baktığımızda kazanacak oyunu ortaya koyduk fakat girdiğimiz pozisyonları değerlendiremedik. İnşallah bunu önümüzdeki maçlarda telafi eder üstesinden geliriz. Vazgeçmek yok, daha çok hırslanarak devam edeceğiz. Ligde kendimizi bir an önce üst grubun içine atmak istiyoruz. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağız. Rakibimizi tebrik ediyorum, taraftarlarımıza çok teşekkür ediyorum. Onları buradan mutlu göndermek istiyorduk ama olmadı. En kısa sürede bunu başaracağız" diye konuştu. Serkan Özbalta: "Bu galibiyet bizim için çok kıymetliydi" Erzurumspor FK Teknik Direktörü Serkan Özbalta, Bodrum FK maçı sonrası bu müsabakaya galibiyet parolasıyla hazırlandıklarını belirterek, bu hedefi hafta boyunca takım içinde net şekilde paylaştıklarını ifade etti. Rakibin oyun yapısına da değinen Özbalta, "Bandırmaspor üçlü savunma sistemiyle oynayan, kanatları ve orta sahayı iyi kullanan bir takım. Özellikle 3-4 oyuncuyu hücum hattına hızlı göndermeleriyle etkili oldular. Ceza sahasında zaman zaman beşinci, altıncı oyuncuyu sokarak pozisyonlar buldular" dedi. Maçın genelinde hem oyun hem de mücadele anlamında güçlü durduklarını söyleyen deneyimli teknik adam, "Böyle karşılaşmalarda sadece iyi futbol yetmez, çok ciddi bir mücadele ortaya koymanız gerekir. Biz ilk 60 dakikalık bölümde hem iyi oynadık hem de oyunu kontrol ettik. Son bölümde ise rakibin baskısına karşı sakin kalarak, topu ayağımızda tutup sahaya doğru yayıldık ve baskıyı kırmayı başardık" ifadelerini kullandı. Alınan galibiyetin önemine dikkat çeken Serkan Özbalta, bu sonucun camia adına çok değerli olduğunu vurgulayarak, "Bu galibiyet bizim için çok kıymetliydi" diye konuştu. Taraftarlara da ayrı bir parantez açan Özbalta, "Tribünde bizi yalnız bırakmayan taraftarlarımıza ve Erzurum halkına teşekkür ediyorum. Her zaman yanımızda oluyorlar, bize inanıyorlar. Biz de onları mahcup etmemek için çok çalışıyoruz. Bu başarıda oyuncularımın büyük emeği var. Ortaya koydukları mücadeleyle bu galibiyeti hak ettiler. Bu galibiyeti başta taraftarlarımıza ve Erzurum halkına armağan ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
Niğde Bu kafede sonsuz sevgi var Niğde Belediyesi tarafından down sendromlu özel bireylerin sosyal hayata daha iyi adapte olmaları ve yeteneklerini keşfetmeleri amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında, down sendromlu gençler belediye tesislerinden Horanta Kafe’de çalışma imkanı buluyor. Özel eğitim öğretmenleri eşliğinde kafede görev alan gençler, eğitimlerinden arta kalan zamanlarda çalışarak hem sosyalleşiyor hem de gelir elde ediyor. Projede görev alan Alper Tüner, Kadir Burak Albayrak, Rıfat Boran Soylu ve Ayşenur Karanfil, kafe içerisinde servis, düzen ve misafirlerle iletişim gibi alanlarda aktif rol üstleniyor. Gençler, sorumluluk almayı öğrenirken toplumla iç içe olmanın mutluluğunu yaşıyor, müşterilerle sohbet ederek sevgilerini paylaşıyor. Özel Eğitim Öğretmeni Refika Karaman, down sendromlu gençlerin haftanın beş günü saat 15.30 ile 19.00 arasında Horanta Kafe’de çalıştığını belirterek, "Öğrencilerimiz öğlene kadar okula gidiyor, öğleden sonra ise işe geliyorlar. Belediyemizin aracıyla benim eşliğimde evlerinden alınıp yine evlerine bırakılıyorlar. Maaşlı ve sigortalı bir şekilde çalışıyorlar. Bu sayede birey olmayı öğreniyor, insanlarla sosyalleşiyorlar. Onların bizlere ihtiyacı yok, bizim onlara ihtiyacımız var" dedi. Karaman, gençlerin verilen her işi eksiksiz yerine getirdiğini vurgulayarak, diğer çalışanlardan hiçbir farkları olmadığını söyledi. Müşterilerle kurulan diyalogların son derece samimi olduğuna dikkat çeken Karaman, "Hoş geldiniz, afiyet olsun gibi günlük diyalogları çok güzel kuruyorlar. Müşterilerimiz masalarına davet ettiğinde oturup sohbet ediyorlar. O masadan hem müşterilerimiz hem de gençlerimiz mutlu bir şekilde kalkıyor. Gün sonunda velilerimiz beni arayıp çocuklarının eve mutlu döndüğünü söylüyor. Bu da bizim için en büyük mutluluk. Proje için Belediye Başkanımız Emrah Özdemir’e teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı. Projede çalışan Rıfat Boran Soylu ve Ayşenur Karanfil ise evde çok sıkıldıklarını, çalışarak kendi paralarını kazanmanın kendilerini çok mutlu ettiğini dile getirdi. Kafeyi ziyaret eden müşterilerden Zübeyde Ekici de projeye duyduğu memnuniyeti şu sözlerle anlattı; "Öncelikle bu proje için belediyemize çok teşekkür ediyoruz. Buraya adım attığımız anda gündelik hayatın bütün telaşını ve yorgunluğunu geride bırakıyoruz. Onlarla birlikte servis yapıyor, sohbet ediyoruz. Her geçen gün özgüvenlerinin arttığını görmek bizi çok mutlu ediyor. Toplumun bir parçası olmaları ve hayata kazandırılmaları gerçekten çok kıymetli. Onları çok seviyoruz." Horanta Kafe’de hayata geçirilen bu anlamlı proje, down sendromlu gençlerin çalışma hayatına katılımını sağlarken, topluma da sevgi, empati ve dayanışmanın en güzel örneklerinden birini sunuyor.
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Erciyes’te bu sene hedefimiz 3 milyon ziyaretçi" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç ve hemşehrileri, Türkiye’nin incisi, turizmin amiral gemisi ve dünyadaki en iyi 25 kayak merkezi arasında Türkiye’den yer alan tek kayak merkezi Erciyes’te sezonu açtı. Erciyes Kayak Merkezi Tekir Kapı’daki coşkulu ve katılımın yoğun olduğu sezon açılışına ilişkin değerlendirmesinde Büyükkılıç; "Ülkemizin gözbebeği, şehrimizin beyaz incisi Erciyes’te sezonu hemşehrilerimizle birlikte açmanın mutluluğunu yaşadık. Erciyes Kayak Merkezi sadece muhteşem doğası ve modern tesisleriyle değil; hemşehrilerimizin sevgisiyle de daha da güzelleşiyor. Hep birlikte, kazasız, keyifli ve unutulmaz bir sezon geçirmeyi diliyorum. Kayseri’mize ve Erciyes’imize sahip çıkan, daha ilk günden yoğun kalabalıkla pisti şenlendiren tüm hemşehrilerime teşekkürler" ifadelerini kullandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 3 bin 916 metrelik yüksekliğindeki muhteşem görüntüsüyle Mimar Sinan’ın eserlerine adeta temel teşkil etmiş olan, Süleymaniye Camii’ne ruh veren anlayış içerisinde beyaz gelinliklerine bürünmüş Erciyes’in eteklerinde kayak sezonunu açtıklarını dile getirerek, "19 tane mekanik tesisi, 41 tane pistimiz ve 112 kilometre pist uzunluğumuzla Develi Kapı, Hisarcık Kapı, Tekir Kapı, Hacılar Kapı olmak üzere 4 bölgeden rahatlıkla bu imkânlardan faydalanacağınız bir kayak merkezinden söz ediyoruz" diye konuştu. Büyükkılıç, kayak pistlerine tam 154 adet kar ünitesi ile 250 bin ton suni kar üretmiş olduklarını vurgulayarak pistlerin kullanılabilir hale getirildiğini kaydetti. Gece kayağı imkânı da olduğunu dile getiren Büyükkılıç, Kayseri’nin medeniyetler şehri olan kadim ve zengin bir kent olduğunu ifade etti. Erciyes’te kayak ve diğer spor tesislerinin yanı sıra spor ve turizme hizmet eden bir dağ olduğuna değinen Büyükkılıç, "Erciyes Kayak Merkezi, 25 tane dünyadaki kayak merkezi arasında Türkiye’den ilk ve tek merkez olarak yer almış ve kendinden söz ettirmiş" diyerek, Kayseri’nin, Avrupa Spor Şehri ünvanını aldığını, yakın bir geçmişte de Dünya Spor Başkenti için adaylık başvurusunu yaptığını hatırlattı. Erciyes’te Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’nin de yer aldığını söyleyen Büyükkılıç, Erciyes’in, yapılan ve yapılmakta olan tesisleri ile en önemli kamp merkezlerinden biri olarak sporculara hitap edecek şekilde yerini alacağını aktardı. Başkan Büyükkılıç, Erciyes’te, Spor A.Ş. ile farklı spor etkinlikleri ve uluslararası yarışmalara ev sahipliği yapacaklarını da bildirdi. Erciyes Kayak Merkezi’nin tapusunun Büyükşehir Belediyesi’ne ait olduğunu, merkezin Erciyes A.Ş. olarak Büyükşehir Belediyesi kuruluşu olduğunu vurgulayan Büyükkılıç, yetkili ve sorumlu kuruluşun Erciyes A.Ş. olduğunun da altını çizdi. Büyükkılıç, ayrıca yarından itibaren Polonya ve Çekya başta olmak üzere charter seferlerinin başladığını ve Orta Avrupa’dan direkt kayakçı konukların gelmeye başlayacağını duyurarak, Kapadokya ile olan komşuluğu dolayısıyla ve geçmişte Kapadokya’nın başkentliğini yapmış olması dolayısıyla da bu güzelliklerin hepsini içeren bir yaklaşımla çalışmaları gerçekleştirdiklerini kaydetti. Türk Cumhuriyetleri ile olan ilişkileri sürdürdüklerini de paylaşan Başkan Büyükkılıç, Erciyes Kayak Merkezi’nin Türk Devletleri Teşkilatı himayesinde kurulan Türk Kayak Merkezleri Birliği’ne de üye olduğunu hatırlatarak, "O amaç içerisinde yakında dostlarımızı da misafir edeceğiz, Türk Cumhuriyetleri buraya teşrif edecek. Şimdi el ele gönül gönle diyorum. Tüm Kayserili hemşehrilerimizle birlikte Kayseri’nin havasını teneffüs edip, Kayseri’nin suyunu içen, ekmeğini yiyen dostlardan, gerek ülkemizde gerek yurt dışında, gerekse gurbette nerde varsa ben Kayseri’yi seviyorum, Kayseriliyim diyen canlarımıza diyoruz ki, ‘Türk Cumhuriyetleri’nin kültür başkenti Kayseri’mize yakışır diyoruz. 2027’nin inşallah kültür başkenti olmak yönünde de etap etap çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Basında, medyada sesimizi duyanlar bu sesi daha gür bir şekilde etrafa duyursunlar diyorum" şeklinde konuştu. Sözlerini sonunda, 2025-2026’daki sezonun kazasız belasız geçmesi temennisinde bulunan Büyükkılıç, geçen sene 2,5 milyon, bu sene de 3 milyon ziyaretçi beklediklerinin altını çizerek, "El ele gönül gönle, eğlence merkezinden öte Kayseri’de kayak merkezi, dünyada önemli bir kayak merkezi diyoruz, tüm emeği geçenlere teşekkür ediyoruz" dedi. Büyükkılıç’a sezon açılış töreninde Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun, Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Akşehirlioğlu, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ufuk Sekmen, daire başkanları, müdürler, basın mensupları, kayak severler ve çok sayıda ziyaretçi eşlik etti. Erciyes Kayak Sezonu açılışında Başkan Büyükkılıç, ziyaretçilerle fotoğraf çekinerek sohbet etti.