GÜNDEM - 31 Ocak 2017 Salı 18:34

Diyanet İşleri Başkanı Görmez: Avrupa'da 2016 yılında 356 caminin saldırıya uğradığına şahit oluyoruz

A
A
A
Diyanet İşleri Başkanı Görmez: Avrupa'da 2016 yılında 356 caminin saldırıya uğradığına şahit oluyoruz

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tespitlerine göre Avrupa'da 2016 yılında 356 caminin saldırıya uğradığını kaydetti.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Kanada'nın Ankara Büyükelçisi Chris Cooter'ı makamında kabul etti. Başkan Görmez, kabulde yaptığı konuşmasında bütün insanlığın farklı inançları, farklı kültürleri birlikte yaşatma konusunda zorlanmaya başladığı bir dönemden geçildiğini söyledi. 

Görmez, ayrılıkçı düşüncelerin, öfke ve nefret söylemlerinin dünyayı ve insanlığı sardığı bir zaman diliminden geçildiğini vurgulayarak, “Böyle bir zamanda Kanada Başbakanı Justin Trudeau'nun açıklamaları aslında bütün milyonların düşüncelerine tercüman olmuştur. Sağduyunun sesi olarak, dünyadaki pek çok mazlum insanın yüreğine su serpmiştir” ifadelerine yer verdi.

Justin Trudeau'nun, açıklamalarında dünya ile doğu ve batı ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken genelleme yapılmaması gerektiğini ortaya koyduğuna dikkat çekti. Görmez, bu açıklamaların arkasından bir camide ibadet halindeki insanlara saldırı gerçekleştirilmesinin üzüntü verici olduğunu kaydetti.
“Öncelikle insanlık ailesinin bir ferdi olarak bu tür meşum eylemleri kınamak ve telin etmek gerekir” diyen Görmez, “Ancak kınamak ve telin etmek yetmez, aynı zamanda insanlığın, farklı mabetleri barış içinde yaşatmak konusunda bile neden acziyete düştüğü konusunda kafa yorması lazım” açıklamasında bulundu.

“Avrupa'da 2016 yılında 356 caminin saldırıya uğradığına şahit oluyoruz”
Cami saldırısının sadece Kanada'da yaşanmadığının altını çizen Görmez, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Sadece Kanada'da değil, Diyanet İşleri Başkanlığımızın tespitlerine göre sadece Avrupa'da 2016 yılında 356 caminin saldırıya uğradığına şahit oluyoruz. Aynı şekilde bizim coğrafyamızda da tarih boyunca farklı mabetleri yan yana yaşatmış bir coğrafyada, başka dinlerin mabetlerine de nice saldırılar olduğuna hep birlikte şahit olduk. Mabet masumiyeti, mabetlerin korunması, bütün ilahi dinlerin, bütün hukuk sistemlerinin üzerinde durduğu en önemli ilkelerinden bir tanesidir. Ben, hassaten Kanada'da bu üzücü cami saldırısından sonra da Kanadalı yöneticilerin, hem yerel yöneticilerin, hem Sayın Başbakanın halkın gösterdiği tepkiden dolayı memnuniyetimi ifade etmek isterim. En önemlisi, ortaya konulan tavır politik bir strateji değil, son derece insani bir tavır olarak ortaya çıkmıştır. Daha güzel bir dünyayı insanlık olarak birlikte kurmayı Allah bize nasip etsin. Sayın Başbakan'ın da ifade ettiği gibi insanların farklılıkları insanlık için zenginlik olur, bir düşmanlık vesilesi olmaz.”

Büyükelçi Cooter da Kanada'daki olayın failinin yakalandığını sözlerine ekleyerek, bu saldırının sadece o anda camideki Müslümanlara değil, Kanada'da yaşayan bütün Müslümanlara yapılan bir saldırı olduğunu belirtti.

Başbakan Trudeau'nun farklı dini inançların bir arada yaşamasının da temel Kanada ilkesi olduğunu söylediğini belirten Cooter, "Kanada polis teşkilatı, dini inançları ne olursa olsun Kanada'da yaşayan herkesi korumakla yükümlüdür" diye konuştu.

Cooter, Kanada’nın bütün dini inançları kabul etmeyi sürdüreceğini belirterek, “Sayın Başbakanımızın belirttiği gibi, geçmişleri ne olursa olsun, dini inançları ne olursa olsun Kanada bütün gelen herkesi kabul etmeye devam edecektir” şeklinde konuştu.

Konuşmalarının ardından Görmez, basın mensuplarının ABD Başkanı Donald Trump'ın 7 Müslüman ülke vatandaşlarının ülkeye girişine kısıtlama koymasıyla ilgili bir soru üzerine şu değerlendirmede bulundu:
“Bazı iyilikler ve güzellikler görüyoruz ki genellemeler yapmaktan bizi men ediyor. Hassaten bazı insanların kitleler halinde havaalanlarına akın ederek, oraya sığınan insanlara sahip çıkması son derece önemlidir. Dolayısıyla bu tür ayrımcı düşünce ve politikaların toplumlarda makes bulmayacağına dair bize umut veriyor. Bence bu umutları yükseltmek ve çoğaltmak gerekir.” 

Benan Özben 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursaspor sahasında Aliağa FK ile golsüz berabere kaldı TFF 2. Lig Kırmızı Grup 17. hafta maçında Bursaspor, Atatürk Spor Kompleksi Matlı Stadyumu’nda konuk ettiği Aliağa FK ile 0-0 berabere kaldı. TFF 2. Lig Kırmızı Grup’un 17. haftasında Bursaspor, Atatürk Spor Kompleksi Matlı Stadyumu’nda Aliağa FK’yı konuk etti. İlk yarının kapanış niteliği taşıyan karşılaşmada iki ekip te yakaladığı fırsatları değerlendiremezken, mücadele golsüz eşitlikle sona erdi. Karşılaşmaya kontrollü başlayan iki takım, ilk yarıda zaman zaman etkili ataklar geliştirdi. Bursaspor, özellikle kanatlardan bulduğu pozisyonlarla gole yaklaşsa da kaleci Ahmet Pekgöz ve Aliağa savunması kritik anlarda gole izin vermedi. İlk 45 dakika 0-0 eşitlikle tamamlandı. İkinci yarıda tempo yükseldi İkinci yarıya oyuncu değişikliğiyle başlayan Bursaspor, oyunun kontrolünü ele almaya çalıştı. Yeşil-beyazlı ekip, İlhan Depe, Hamza Gür ve Musa Çağıran ile net gol pozisyonları yakaladı ancak bu fırsatları değerlendiremedi. Konuk ekip Aliağa FK da özellikle son bölümde etkili oldu. Ahmet İlhan Özek’in ortasında Harun Kavaklıdere’nin vuruşunda savunmaya çarpan top kornere giderken, mücadeledeki en net pozisyonlardan biri kaçtı. Karşılaşmanın sonuna eklenen 7 dakikalık uzatma bölümünde de skor değişmezken, mücadele 0-0 eşitlikle tamamlandı. Kadrolar Bursaspor: Anıl Atağ, Ertuğrul Ersoy, Hamza Gür, Muhammet Demir, Hakkı Türker, Alperen Babacan, Murat Akyüz, Barış Gök, Ertuğrul İdris Furat, Ali Kerim Yıldız, Ahmet Hakan Atış, Muhammet Zeki Dursun Aliağa FK: Ahmet Pekgöz, Oktay Kancı, Hasan Kılıç, Mertcan Akıkgöz, Ahmet İlhan Özek, Harun Kavaklıdere, Oğuzhan Yıldırım, Göktuğ Yılmaz, Necati Özdemir, Erhan Kartal, Yusuf Erdem Gümüş
Bursa Bursa, suyunu konuştu Bursa Kent Konseyi’nin ‘Bursa Suyunu Konuşuyor’ temasıyla düzenlenen 92. Olağan Genel Kurulu’nda, kentin geleceğini doğrudan etkileyen su kaynakları ve iklim değişikliği konuları tüm yönleriyle ele alındı. Bursa’da katılımcı demokrasinin yaygınlaşması adına önemli görevler üstlenen Bursa Kent Konseyi’nin 92. Olağan Genel Kurulu, ‘Bursa Suyunu Konuşuyor’ başlığıyla Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, BUSKİ Genel Müdürü Mehmet Ercihan Subaşıoğlu, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeleri, meclislerin ve çalışma gruplarının temsilcileri ile çok sayıda gönüllü katıldı. Kent konseylerinin önemine vurgu Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kent konseylerinin vatandaşlar ile resmi kurumlar arasında köprü vazifesi gördüğünü söyledi. Kent konseylerinin halkın sorunlarına duyarlılık gösterdiğini, takibini yaptığını ve sonuçlarını paylaştığını anlatan Başkan Mustafa Bozbey, halkın çıkarları doğrultusunda çalışmaların sürdürüldüğünü ifade etti. "Su kaynakları azaldı" Dünyanın ciddi bir iklim kriziyle karşı karşıya kaldığını belirten Başkan Mustafa Bozbey, tüm bunlara rağmen Bursa’da gerekli önlemlerin alınmadığını vurguladı. Suyun bir yaşam kaynağı olduğunu hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Geldiğimiz noktada çevremizi ve suyumuzu kirlettik. İklim krizinden dolayı da su kaynakları azaldı. Bu süreçte Bursa Ovası’nda suyu fazla tüketen işletmelere de izin verildi. Bu, geleceği iyi okumamanın sonuçlarıdır" dedi. "Bursa ovasında su seviyesi 250 metrenin altına indi" Su kesintileri yapmak zorunda kaldıkları dönemde bazı tepkiler aldıklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Ama bu sayede farkındalığı başardık. Şu anda Bursalılar suyu tasarruflu kullanıyor. Kesinti yapmadan önce 510 bin metreküp civarında kullanım vardı, kesintilerin ardından 430 binlere düştü. Kesintileri kaldırdık ve hala bu seviyelerde izliyor. Bizim halkı doğru bilgilerle bilgilendirme sorumluluğumuz var. Bursa artık su şehri değil. Bursa Ovası’nda su seviyesi 250 metrenin altına indi. Bilim insanları, Bursa Ovası’nın her sene 6 santim çöktüğünü açıkladı. Bunun sebepleri araştırılmalıdır. Aralık ayının 20’si oldu ve Uludağ’da hala doğru düzgün kar yok. Gerekli tedbirleri almaya devam etmeliyiz" diye konuştu. "Günlük 500 bin metreküp suya ihtiyacımız var" Çınarcık Barajı’ndaki arıtma tesisi için çalışmaların yoğun biçimde devam ettiğini dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, "Göreve gelir gelmez çalışmaları başlattık. Bu yaz bu sıkıntının çekileceğini biliyorduk. Baypass hattı yaparak 100 bin metreküp suyu aktardık. Bunu yapmasaydık daha önceden su kesintileri yapmak zorunda kalabilirdik. Ama bizim günlük 500 bin metreküp suya ihtiyacımız var. Yaz aylarında daha da artacaktır. Artık bahçelerin işlenmiş suyla sulanmaması lazım. Tarımda yeni çözümler üretmeliyiz. Daha az suya ihtiyaç duyan ürünlere yönelmeleri lazım. Yanlış politikalar, Bursa’nın daha vahim su sıkıntısı yaşamasına sebep olabilir" dedi. Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, suyun sadece çevresel başlık olmadığını, sosyal, ekonomik ve hayati bir mesele olduğunu ifade etti. İklim krizinin etkilerinin yerel ölçekte daha görünür hale geldiğini belirten Aksoy, su politikalarının katılımcı ve bilimsel temelde yeniden ele alması gerektiğini vurguladı. Genel kurulda su kriziyle ilgili çözüm önerilerinin geliştirilmesini amaçladıklarını anlatan Aksoy, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların birlikte hareket etmesinin önemine değindi. Tüm paydaşlarla birlikte kent için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Aksoy, her alanda kendilerine destek veren Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür etti. Açılış konuşmalarının ardından oturum bölümüne geçildi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hayrettin Kuşçu ‘Tarımsal kuraklık, su verimliliği ve etkin sulama yöntemi’, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Aslıhan Katip ‘İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik çerçevesinde su kaynakları’, BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Ali Alper Makam ‘İklim değişikliğinin Bursa ve su kaynakları üzerindeki etkisi’, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Murat Demir ‘İklim krizi ve su hakkı’ konularında sunumlar yaparak önemli bilgiler paylaştı.
İstanbul Arnavutköy Belediyesi Yeni Medya Akademisi ilk mezunlarını verdi Arnavutköy Belediyesi tarafından gençleri dijital çağın iletişim ve içerik üretim alanlarında yetkin bireyler olarak yetiştirmek amacıyla kurulan Yeni Medya Akademi ilk mezunlarını verdi. Arnavutköy Belediyesi’ne ait Nuri Pakdil Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende öğrenciler sertifikalarını aldı. Arnavutköy’de bulunan Yeni Medya Akademi’nin ilk mezunları bugün düzenlenen törenle sertifikalarını aldı. Programa Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu ve çok sayıda eğitmen ile öğrenci katıldı. Törende konuşan Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, medyanın bilinçli ve etik şekilde kullanılmasının önemine vurgu yaptı. "Değişimin tetiklenmesinde büyük bir güç" Başkan Candaroğlu konuşmasında, "Bu tören bizler için çok anlamlı. Günümüzde bilgi, insanlık tarihinde hiç olmadığı kadar hızlı yayılıyor. Bir yazıyla, bir fotoğrafla, bir paylaşım ile milyonlara ulaşabiliyoruz. Bu da medyanın ne denli güçlü olduğunu bir kez daha gösteriyor. Medya artık sadece bilgi alma aracı değil; toplumların şekillenmesinde, algıların yönetilmesinde ve değişimin tetiklenmesinde büyük bir güç. Etik ve doğru kullanıldığında birleştirici, yanlış ellerde ise toplumları karanlığa sürükleyebilecek bir silah haline geliyor. Bu nedenle özellikle gençlerimizin medya bilincine sahip olmaları çok önemli" dedi. Belediye Başkanı Candaroğlu, dijital çağda doğru bilgiye ulaşmanın ve bu bilgiyi faydalı bir biçimde topluma sunmanın her zamankinden daha önemli hale geldiğini belirterek, akademinin bu amaçla gençlere güçlü bir altyapı sunduğunu ifade etti. Sertifika töreninde öğrenciler, eğitim sürecinde öğrendiklerini paylaştı. Mezun olan gençler, medya ve dijital içerik üretimi alanında çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.