EĞİTİM - 29 Aralık 2017 Cuma 02:21

Doç. Dr. Aylin İlden Koçkar, "Çocuk Üniversiteleri eğitimde etkili bir model"

A
A
A
Doç. Dr. Aylin İlden Koçkar, "Çocuk Üniversiteleri eğitimde etkili bir model"

Çocukların bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimini hedefleyen çocuk üniversitelerinin yürütülen uygulamaları ve yöntemleri hakkında açıklamalarda bulunan İstanbul Altınbaş Üniversitesi Çocuk Üniversitesi Kurucusu Doç. Dr. Aylin İlden Koçkar, “Yaptığımız gözlem ve değerlendirmelerle çocuk üniversitelerinin zenginleştirilmiş etkili bir eğitim modeli olduğunu görüyoruz" dedi.

Çocukların sosyal ve bilişsel gelişimlerinde çocuk üniversiteleriyle birlikte, okul dışı zamanlarda yapılandırılmış aktivitelerle önemli bir artış sağlandığına değinen Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aylin İlden Koçkar, çocuk üniversitelerinin bir eğitim modeli olarak etkili olabildiğini belirtti. Türkiye'de ve dünyada çocukların erken yaşta üniversite öğretim üyelerinden eğitim alma olanağı sağlayan çocuk üniversiteleri hakkında yazılan 'Türkiye ve Dünyada Çocuk Üniversitesi Uygulamaları' kitabının editörlüğünü üstlenen Doç. Dr. Koçkar, kitabın bu eğitim modeli ile ilgili bilgi veren ilk kitap olduğunun altını çizerek bu alanda herkesin faydalanabileceği etkili bir kaynak olmasını amaçladıklarını kaydetti.

“Çocuk üniversiteleri hakkında yeterli kaynak yok”

Çocuk üniversiteleri ile ilgili yeterli kaynak bulunmadığını ve bu alanda bir farkındalık oluşturmak istediklerini belirten Doç. Dr. Koçkar çocuk üniversitelerinin Türkiye ve dünyada yeni bir uygulama olduğunu söyleyerek, “Çocuk üniversiteleriyle ilgili Türkiye'de yeterli derecede farkındalık ve bilinç maalesef yok. Kitabı yazmamızın en önemli nedenleri çocuk üniversitesini kurma aşamasında akademik camiada bu uygulamanın nasıl yapılabileceği ve hocaların bu eğitimi hayata nasıl geçirebileceğini göstermeye çalışmaktır. Bu kitapla birlikte bazı örnek uygulamaları aktarmak istedik” açıklamasında bulundu.

“Çocuklar, üniversite hocalarından ders alıyor”

Çocuk üniversitelerinin 06-18 yaş aralığında bulunan çocuklar için geçerli olduğuna değinen ve bu eğitim modelinin işleyişi hakkında da açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Koçkar, “Üniversite hocaları kendi akademik uzmanlığı içinde çocuklarla bir araya geliyor. Hocalar öncesinde bu eğitim modeli ile ilgili bir eğitim alıyor. Her hocanın kendi uzmanlık alanında atölyeler tasarlanıyor ve eğitim yapılıyor. Dolayısıyla öğrenciler önce eğitim alıyor sonrasında da ise uygulamalı bir çalışma yapıyor. Üniversite öğrencilerine ders veren öğretim üyelerinin çocuklara uygun biçimde tasarlanmış ve bilimin farklı alanlarına ilişkin fikir edinebilecekleri şekilde bu modelin uygulanması hedefleniyor. Böylece üniversitelerin çocukların uzağında olmadığı, üniversiteye gitmenin, bilimsel bakış açısı kazanmanın mümkün olduğu fikrini zihinlerde oluşturmak hedefleniyor” dedi.

“Çocuklar uygulamalı eğitim alıyor”

Yapılan gözlem ve değerlendirmeler sonucunda çocuk üniversitelerinin, çocukların bilişsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağladığını ifade eden Doç. Dr. Koçkar, “Çocuk üniversitelerinde farklı atölyeler var. Bu atölyelerde birebir uygulamalı çalışmalar yapılıyor. Bunun yanı sıra seminer türü eğitimler verilebiliyor. Uygulamalı çalışmalarda, çocuklar hangi alanda eğitim alıyorsa o mesleğin yöntem ve tekniği hakkında fikir ediniyor. Bu atölyeler kendi içinde uzmanlığı olan hocanın denetiminde belli sayıda çocukla yapılıyor. Atölye çalışmaları genellikle sabahtan öğlene kadar ve ya öğleden sonra şeklinde gruplar halinde yapılıyor. Öncesinde çocuklar ve üniversite çağına gelmemiş olan gençler yalnızca okullarının düzenlemiş olduğu geziler aracılığıyla üniversiteyle tanışmış oluyorlardı. Ancak çocuk üniversiteleri eğitim modeliyle bu süreç daha erkene çekilmiş oldu. Çocukların alışık oldukları ortamın dışında farklı bir sosyal ortama girmesi onların; sosyal, duygusal ve bilişsel alanlarda gelişmesi için fırsat sağlıyor. Çocuklar soysal anlamda farklı bir etkileşime girmiş oluyor. Bu da çocukların kendine olan güvenini geliştiriyor” yorumlarında bulundu.

“Çocukların üniversiteye rahatlıkla ulaşabilmesini amaçlıyoruz”

Toplumda, çocuk üniversitelerine karşı yalnızca ‘üstün zekâlı ve üstün yetenekli çocukların’ alındığı tarzında bir algı olduğunu da vurgulayan Doç. Dr. Koçkar, “Böyle bir durum söz konusu değil. Bu eğitim modeliyle amaçlanan çocuk üniversitelerini topluma ve genele daha çok yaymak ve üniversiteyi tüm çocukların rahatlıkla ulaşabileceği bir alan olarak açmaktır. Çocukların uzun dönemde plan yaparken önlerindeki seçenekleri görmeleri ve buna göre isteklerini belirlemeleri hedefleniyor. Dolayısıyla böylesi bir uygulamayı, çocuklarda kriter belirleyerek daraltmanın doğru olmayacağını düşünüyorum. Bu uygulamayla birlikte araştırma yapma ve bilimsel yaklaşım çocuklara tanıtılıyor. Çocukların kendi ilgi alanlarını keşfedebilmesi ve akademik dünya ile bağlarının oluşması hedeflendiği için çocuk üniversiteleri bütün topluma açık şekilde yapılıyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük KBÜ’de yapay zeka toplantısı Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, yapay zeka alanında çalışma yürüten akademisyenlerin katılımı ile bir toplantı yaptı. KBÜ Senato Toplantı Daosı’nda Rektör Kırışık başkanlığında yapay zeka alanında yapılan çalışmaları değerlendirmek ve gelecek projeleri planlamak amacıyla yapılan toplantıya; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Düğenci, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörü Doç. Dr. Caner Özcan, Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Öğretim Üyesi İsa Avcı ile üniversitenin çeşitli akademik birimlerinde görevli yapay zeka alanında çalışmalar yürüten akademisyenler katıldı. Toplantıda, KBÜ bünyesinde yapay zeka alanına ilişkin projeler üretilmesi, sektörel iş birlikleri ve farklı üniversiteler ile ortak çalışmalar gerçekleştirilmesi konuları ele alındı. Ayrıca Karabük yerelinde ve Batı Karadeniz’deki üniversitelerle iş birliği oluşturmak ve yeni projelere öncülük etmek hedefleniyor. Bu kapsamda, alt çalışma grupları oluşturularak diğer üniversitelerle de iletişim kurulacak, projelerin belirlenmesi ve planlanması gerçekleştirilecek. Farklı kurumların ihtiyacı olan projelerin oluşturulması sağlanacak ve Karabük Üniversitesinin yapay zeka alanındaki misyonu ve vizyonu belirlenerek yeni projelerin oluşturulması ve altyapının sağlanması çalışmaları gerçekleştirilecek. KBÜ Rektörü Kırışık, yapay zekanın; eğitim, teknoloji, sağlık ve sosyal alanlardaki yenilikleri ve gelecek vizyonunu ele almak için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Yapay zeka sayesinde gelecekte dünyanın bambaşka bir hale geleceğini aktaran Kırışık, "Yapay zekanın bütün sahaları tutacağını, her sahaya tam bir kontrol ve baskı oluşturacağını öngörüyorum. Bildiğiniz gibi üniversitemiz, Yıldız Teknik Üniversitesinde Mart ayında gerçekleştirilen yapay zeka konulu toplantıda Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) aldığı kararla yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında yeni lisans ve ön lisans programlarının açılacağı üniversiteler arasında yer aldı. Geleceğin nasıl şekilleneceği yapay zeka ve dijital dönüşüm sürecinin neler getireceği ile ilgilidir. Bu anlamda Üniversitelerimizde öğrencilerimize çağın ihtiyaçlarına uygun olarak eğitim imkanları sunmak büyük önem taşıyor. Bu alanda yapılan çalışmalar, verilen eğitimler ve yetiştirilen insan kaynağı ülkemize büyük katkılar sunacak, ülkemizin dijital dönüşümüne destek olacaktır. Karabük Üniversitesi olarak birçok farklı alanda yapay zeka uygulamalarına ilişkin çalışmalar yürütmeye, ülkemize ve insanlığa faydalı olmaya, öğrencilerimize ileri teknoloji ve dijitalleşme alanlarında güçlü bir eğitim ve kariyer fırsatı sunmaya devam edeceğiz" dedi. Toplantının sonunda yapay zeka alanında KBÜ’de görevli bilişim personelleri ile birlikte ortak bir vizyon oluşturma, bu alandaki gelişmeleri teşvik etme, açılacak bölümler konusunda yol haritasını belirleme, çalışma grupları ile yapılacak işlemler ve adımlar konuşuldu. Akademisyenler bu tür etkinliklerin teknoloji alanındaki ilerlemeye katkı sağlamaya devam edeceğine inandıklarını dile getirdiler.