SAĞLIK - 15 Aralık 2021 Çarşamba 11:13

Doç Dr. Cemal Kazezoğlu, omicron ve korona virüsle ilgili önemli açıklamalar

A
A
A
Doç Dr. Cemal Kazezoğlu, omicron ve korona virüsle ilgili önemli açıklamalar

İstanbul’da en büyük Covid-19 laboratuvarı Kanunu Sultan Süleyman Hastanesi'nde bulunuyor. Günde 10 bin test kapasitesine sahip laboratuvarda 35 personel 7 gün 24 saat çalışıyor. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Laboratuvarlar Koordinatörü Doç Dr. Cemal Kazezoğlu, ”Kasım ayında İstanbul’da toplam test sayısı 2 milyon civarında gerçekleşti" dedi. Kazezoğlu, Omicron vakalarının görülmesi üzerine Güney Afrika'dan gelen tüm yolculardan örnek alınarak PCR testi yapıldığını söyledi.

Tüm dünyayı etkisi altına alana korona virüs salgınıyla mücadele Türkiye'de de hızla devam ediyor. İstanbul’da 110 civarında Covid-19 laboratuvarı bulunuyor. Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yer alan en büyük Covid-19 laboratuvarında her gün yüzlerce örnek analiz ediliyor. Günde 10 bin test yapabilme kapasitesine sahip olan laboratuvarda, aralarında uzmanların da bulunduğu 35 personel 7 gün 24 saat çalışıyor. Hastaneye gelen vatandaşlardan ve diğer numune alım merkezlerinden kurye aracılığı ile gönderilen numuneler ilk önce kayıt ediliyor. Daha sonra izolasyon işlemi yapılan numunelere PCR testi uygulanıyor. Numunelerin sonuçları bilgisayar ekranında da tek tek inceleniyor. Sonuçlar 4 ila 8 saat arasında hastalara Sağlık Bakanlığı’na ait olan e-nabız üzerinden ulaştırılıyor.

Doç Dr. Cemal Kazezoğlu, omicron ve korona virüsle ilgili önemli açıklamalar

“Omicron görülünce artık o bölgeden tüm yolculardan hepsinden örnek alıp PCR çalışıyoruz”

Güney Afrika ülkelerinde görülmeye başlayan Omicron mutosyonu ile ilgili çalışma başlatıldığını söyleyen Doç Dr. Cemal Kazezoğlu, “İstanbul’da kamu, özel toplam 110 civarında Covid-19 laboratuvarı var. Bunların 14 tanesi İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne ait. Bunların günlük şuan ortalama 75 bin, 80 bin bandında Covid-19 testi çalışılıyor. Kamu özel tüm İstanbul’da. Bunun yarısı kamu laboratuvarlarında çalışıyor. Kanuni Sultan Süleyman’daki Covid-19 test merkezi kapasite itibariyle en yüksek kapasiteye sahip olan laboratuvarımız.

Biz uzun süreden beri yurt dışından gelen yolculardan rast gele belli bir oranda örnek çalışması yapıyorduk. Burada pozitif bulup şüphelendiğimiz Ankara'daki ulusal viroloji laboratuvarına ileri çalışma için gönderiyorduk. Omicron görülünce artık o bölgeden Güney Afrika, Kenya tüm yolculardan hepsinden örnek alıp pcr çalışıyoruz. Onlardan pozitif çıkan örnekleri Ankara’ya ileri sekanslamaya mutasyon var mı yok mu çünkü son kararı orası veriyor. Böyle bir çalışmaya girdik. Şuana kadar henüz çıkmadı. Türkiye zaten delta mutasyonu baskın olarak devam ediyor” diye konuştu.

Doç Dr. Cemal Kazezoğlu, omicron ve korona virüsle ilgili önemli açıklamalar

35 personelle 7 gün 24 saat hizmet verildiğini belirten Kazezoğlu, “Buradaki laboratuvarda toplamda 35 personelimiz var. Bunların içinde uzman arkadaşlarımız var, biyologlar var, laboratuvar teknisyenleri var. Böyle bir grup olarak 7 gün 24 saat hizmet veriyor burası. Kapasite olarak da günde 10 bin test yapabilme kapasitesine sahip bir laboratuvar. Bundan bir önce pandeminin ikinci dalgasında pik döneminde zaman zaman 10 bin 11 bin testin günler oldu bu laboratuvarda ama şuanda bu sayılardan uzağız çok şükür ki. Günde bin 500 test, 2 bin test arasında test yapılıyor burada” ifadelerini kullandı.

Doç Dr. Cemal Kazezoğlu, omicron ve korona virüsle ilgili önemli açıklamalar

“Kasım ayında İstanbul’da toplam test sayısı 2 milyon civarında gerçekleşti”

İstanbul’da Kasım ayında 2 milyon civarında korona virüs testi yapıldığını söyleyen Kazezoğlu, “İlk başlarda çok az laboratuvar vardı. Cihaz sayımız azdı. Başladığımız günlerde testlerin sonuçlanması 24 saten uzun süreleri buluyordu testlerin sonuçlanması ama şuanda kamu laboratuvarlarında ortalama sonuç verme süresi laboratuvara geldiği andan itibaren 4 saatlere, testin istendiği andan itibaren ise 6- 8 saatlere inmiş durumda. Bizim 14 laboratuvarımız var. Şimdi bu 14 tane laboratuvar 14 tane hastanede kurulu ama İstanbul’da 54 tane hastane var. Artı İlçe Sağlık Müdürlüklerinin filyasyon ekipleri var.

Doç Dr. Cemal Kazezoğlu, omicron ve korona virüsle ilgili önemli açıklamalar

Kimin nereye göndereceği bir algoritmamız var belli. Laboratuvar olmayan hastanelerimiz var filyasyon ekiplerimiz tanımlanmış olan laboratuvarlara günde 2 defa getirip teslim ediyorlar. Sonra burada çalışılıp sonuçlar online olarak iletiliyor. Kasım ayında İstanbul’da toplam test sayısı 2 milyon civarında gerçekleşti. Bunun yarısı kamu laboratuvarlarında çalışıldı. Aşağı yukarı kamu laboratuvarında çalışılan 1 milyonun da 100 bini bu laboratuvar da çalışılmıştır” dedi.

Zöhre Alagöz - Alper Suat Tutaşı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.
İstanbul Bayraktar TB3 SİHA yerli motor ile rekor irtifaya çıktı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA, Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. Bayraktar TB3, yerli motor ile 33 bin feet irtifaya çıkarak rekor kırdı. Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen silahlı insansız hava aracı Bayraktar TB3’ün test süreci başarıyla devam ediyor. İlk uçuşunu Cumhuriyet’in 100. yılına armağan olarak 27 Ekim 2023 tarihinde yaptıktan sonra orta ve yüksek irtifa performans testlerini başarıyla sürdüren SİHA, bir testi daha başarıyla tamamlayarak rekor kırdı. Yerli motorla rekor irtifa Bayraktar TB3 SİHA, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen uçuşta 33 bin feet irtifaya çıkarak Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, gerçekleştirilen yüksek irtifa uçuş testi sırasında yerli bir motorla şimdiye kadar çıkılan en yüksek irtifaya ulaştı. Bayraktar TB3 SİHA yerli motorla kırdığı irtifa rekoru ile Türk havacılık tarihine önemli bir imza attı. Milli havacılık tarihinin irtifa rekoru ise 45 bin 118 feet ile Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’ya ait bulunuyor. Toplam uçuş 327 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 327 saat 35 dakika havada kaldı. Milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG Anadolu’dan ilk uçuş 2024’te Öte yandan Bayraktar TB3 SİHA’nın katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacağı öğrenildi. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif, gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi yapacak. İhracat şampiyonu Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Dünyanın en büyük SİHA ihracatçısı olan Baykar’ın halihazırda imzalanan sözleşmelerinin yüzde 97.5’i ihracat kaynaklı gerçekleşti. Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.