SAĞLIK - 21 Şubat 2017 Salı 11:18

Doç. Dr. Koçak: 'Artık 6 kiloluk bebekler de böbrek nakli ile hayata bağlanabiliyor'

A
A
A
Doç. Dr. Koçak: 'Artık 6 kiloluk bebekler de böbrek nakli ile hayata bağlanabiliyor'

Doç. Dr. Burak Koçak, "Yeni gelişen teknikler ve doktorların artan tecrübeleri ile eskiden en az 10 kiloya ve 1 yaşına ulaşması beklenen bebekler artık 6'ncı aya ve 6 kiloya geldiklerinde böbrek nakli olabiliyor" dedi.

Organ Nakillerini Destekleme Derneği (ORDES) ve Memorial Şişli Hastanesi tarafından 3'üncüsü düzenlenen 'Çocuklarda Böbrek Nakli Sempozyumu’nda Türkiye’nin önde gelen üroloji, nefroloji, organ nakli ve yoğun bakım uzmanları, çocuklarda kronik böbrek yetmezliği, nakil öncesi ve sonrasında dikkat edilmesi gerekenler, ailelerin dikkat etmesi gereken durumlar ve cerrahi yöntemlerdeki yeni gelişmeler ele alındı. Memorial Şişli Hastanesi Böbrek Nakli Merkezi ve Organ Nakillerini Destekleme Derneği (ORDES)Başkanı Doç. Dr. Burak Koçak, birkaç yıl öncesine kadar böbrek yetmezliği hastası çocukların 1 yaşını doldurmadan 10 kiloya ulaşmadan nakil yapılamadığı için hayati risk ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek, "Günümüzde gelişen yeni tekniklerle ve hekimlerin artan tecrübesi ile artık 6-7 kiloya ulaşan 6 aylık bebeklere de başarılı nakiller yapabiliyoruz" dedi.

Programda çocuklarda yapılan böbrek nakilleri hakkında bilgi veren Doç. Dr. Burak Koçak, "Çocuklara canlıdan ya da kadavradan böbrek nakli yapılması için artık pek yaş sınırı kalmadı. Buradaki en önemli nokta da özellikle kronik böbrek yetmezliği geliştiğinde çocukların büyüme ve gelişme geriliği göstermeleri. Özellikle 1 ve 5 yaşın altında olan çocukların diyalizde yıprandığını, kilo alamadıklarını, büyüyemediklerini, yaşam sürelerinin kısaldığını biliyoruz. O yüzden 5 yaşın altında olan ve kronik böbrek yetmezliği olan çocukların mümkünse mutlaka böbrek nakli olmaları tıbben isteniliyor. Çocuklar başarılı bir böbrek naklinden sonra akranları gibi büyüyebiliyor, kilo alabiliyor, gelişebiliyor, oynayabiliyorlar, okula gidebiliyor ve her türlü faaliyetlere katılabiliyorlar" diye konuştu.

"Özellikle canlı vericiden yapılan nakilleri başarılı oranları arttı"

Güncel nakil yöntemlerini de paylaşan Doç. Dr. Koçak, "Son yıllarda gelişen cerrahi tekniklerle beraber çocuklardaki nakillerin, özellikle canlı vericiden yapılan nakillerde başarı oranları arttı. Eskiden çocuklar çok küçükken yapamadığımız bu nakilleri artık başarıyla yapabiliyoruz. Yakınlarından ve erişkinlerden aldığımız büyük böbrekleri, 6 kilo olan çocuklara ve 6 aylık çocuklara bile takabiliyoruz. Başarılı nakiller gerçekleştirebiliyoruz. Son beş yıl içinde bu konuda cerrahi tecrübemiz ve birikimimiz çok arttı. Bu hastalık grubu için ümit vaat edici tabloyu ortaya çıkardı" dedi.

"Türkiye'de yılda ortala 3 bin civarında böbrek nakli yapılıyor"

Türkiye'de yapılan böbrek nakli rakamlardan bahseden Doç. Dr. Koçak, "Türkiye'de yılda ortala 3 bin civarında böbrek nakli yapılıyor. Oldukça iyi bir rakam ama bunun sadece yüzde 6'sı çocuklarda yapılabiliyor. 5 yaşın altında küçük çocuklarda nakil oranlarımız, Avrupa ve ABD'ye kıyaslandığında biraz daha düşük. Aileler küçük çocuklara da başarılı nakil yapılabildiğini bilmeliler. Böyle olunca küçük yaş grubundaki nakil oranlarının da Avrupa ve Amerika oranlarına taşıyabileceğimize inanıyorum" şeklinde konuştu.

"Çocuklardaki böbrek yetmezliğinin sebebi genellikle ürolojik nedenlerdir"

Böbrek yetersizliğinin belirtisi hakkında bilgi veren Memorial Şişli Hastanesi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Türkmen, "Çocuk yaş grubu ile erişkin yaş grubu bu konuda biraz farklılık gösteriyor. Erişkin yaş grubunda en çok karşılaştığımız böbrek yetersizliği nedenleri şeker hastalığı ve hipertansiyon; çocuklarda ise daha çok ürolojik kökenli böbrek hastalıkları oluşuyor. Doğumsal bir takım anomaliler, böbrek ve idrar yollarının yapısal kusurları oluyor. Bunlara bağlı böbrek yetersizliği oluşuyor ya da idrar yollarında sık tekrarlanan enfeksiyonlar ortaya çıkabiliyor. Çocuklarda böbrek yetersizliği arasında ön sırada, doğumsal problemler ve ürolojik hastalık kökenlerini sayabiliriz. Genelde bunlara ilişkin şikayetler oluşuyor. En çok tekrarlayan şikayet; çocukların sık sık ateşle atakları, idrarda yanmalar, sancılı idrar yapmalar gibi semptomlar söz konusu oluyor. Hastalık ilerledikçe böbrek yetersizliği hemen hemen bütün sistemleri ilgilendiriyor. Halsizlik, çabuk yorulma, solukluk ve çarpıntı gibi şikayetler bunlara eşlik ediyor. En ileri aşamasında bulantı ve kusmalar söz konusu oluyor" dedi.

"Çocukların cilt renklerindeki değişiklik böbrek yetmezliği belirtisi olabilir"

Ailelerin çocuklarda böbrek sağlığı için dikkat etmesi gereken durumlara değinen Prof. Dr. Türkmen, "Hijyenik koşullar önemli. Çocuklar tuvalet alışkanlığını kazandıktan itibaren tuvalet alışkanlığını iyi takip etmek gerekiyor. Eğer bunla ilgili sorun varsa doktora gidilerek basit bir idrar tenkitleri ile sorunların çoğu anlaşılabiliniyor. Eğer fark edilmezse çocukların kemiklerinde, büyümelerinde sorunlar ortaya çıkabiliyor. Büyüme ve gelişme gerilikleri ortaya çıkabiliyor. Cilt renklerinde değişiklikler söz konusu olabilir. Bu tip semptomlar aileleri uyarabiliyor" şeklinde konuştu.

Çocukluk çağındaki böbrek yetersizliği hastalarında en ideal tedavi yönteminin böbrek nakli olduğunun bilinmesi gerektiğini altını çizen Prof. Dr. Türkmen, "Aileler bu konuda bilinçlendirilmeli. Böbrek yetersizliği kronik aşamaya gelmiş ise ailelere bu konuda iyi bilgi verilmeli. Diyaliz ihtiyacı ortaya çıkmadan nakil yapılmaya çalışılmalı. Bunu yapabilirsek; hem yaptığımız ameliyatların başarı şansı yüksek oluyor hem de nakil yaptığımız böbrekler çocuklarda çok daha uzun sürelerde yaşıyor" dedi.

"Çocuklarımız çok az su içiyor"

Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Nayır ise şunları söyledi:
"Sağlam çocuklar da böbreklerin önemini bilmek zorunda. Çocuklarımız çok az su içiyorlar. Tuvalet alışkanlıkları iyi değil. Beslenmeleri çok kötü. Tuz, şeker, kızartma gibi böbreklerine zararlı maddeleri çok tüketiyorlar. Bu konuda çocukları uyarmak gerekiyor. Beslenmede sebze yeme ve su içmelerine dikkat etmelidirler. Tuz, aldığımız gıdalarda yeteri kadar var. Dışarıdan eklenmesine pek gerek yok. Şeker, vücut için çok toksik madde. İleri yaşlarda böbreklere zarar veren bir diyabete yol açabiliyor. Şeker ve tuza çok dikkat etmek gerekir. Mümkünse çok azaltmak ya da hiç kullanmamak önemli. Çocuklara su içme ile alakalı bir program vermek gerekiyor. 3 saati geçirmeden tuvalete gitmelerini sağlanmalı. Tuvaletlerini acele etmeden yapmalarını sağlamak önemli. Her tuvaletten sonra su içmelerini önermek gerekir. İdrarların açık renk ve su gibi çıkmalarını takip edilmeli." 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.