POLİTİKA - 22 Mayıs 2015 Cuma 05:39

'Doğan Grubu'ya anlaşmazlığın kaynağı daha da öncelere dayanıyor'

A
A
A
'Doğan Grubu'ya anlaşmazlığın kaynağı daha da öncelere dayanıyor'

Doğan Medya Grubu hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, anlaşmazlığın kaynağının, belediye başkanlığı yaptığı dönemden öncesine dayandığını belirterek; 'Onlar, ‘Muhtar bile olmaz’ dediler; millet beni getirdi Başbakan yaptı' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV ve A Haber’in ortak canlı yayınında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Doğan Medya Grubu hakkında konuşan Erdoğan, “Belediye Başkanlığım dahil bu süreç içinde, bunları çok yakından tanıma fırsatı buldum. Bunların, sürekli devamlı idare edenlere saldırdıklarını gördüm. Belediye Başkanlığımda da buna benzer talepleri hep olurdu. Başbakanlığım döneminde, anlattığınız zatlardan bir tanesi, ki artık açık açık isim vereceğim. Kadir Bey’in aynı zamanda Başkanlığı dönemi. Mesela o dönemde Hilton’u satın aldı. Alan kim? Doğan. Fakat burayı alıyor, aldıktan sonra, orayla cadde arasındaki büyük alan da onlara ait. Hilton’a ait, meğerse orayı da, Hilton’u yıkıp, çok daha büyük bir otel inşa etmek istiyorlar. Kadir Bey’e de bu konuyla ilgili bilgi aktarılıyor. Tabi bir araya geliyorlar, konuşuyorlar falan. Belediye Başkanı da o zaman malum zat. O da işin içerisinde. Tabi sonra Kabir Bey benle bu konuyu görüştü. Dedim ‘sakın ha, sakın!’. Burayı özelleştirmeden aldılar ve şu andaki durumu ne ise ancak bu muhafaza edilebilir. Oradaki yeşil alandan, bunlara katiyen taviz veremeyiz, buralara inşaat asla veremeyiz” ifadelerini kullandı.

“DOĞAN GRUBUYLA ANLAŞMAZLIĞIN KAYNAĞI DAHA DA ÖNCEYE DAYANIYOR”

Doğan Grubuyla anlaşmazlığın kaynağının, belediye başkanlığı yaptığı dönemden öncesine dayandığını belirten Erdoğan, “Birçok şey talep ediliyor. Benim şimdi elimde bazı notlar var. İşin nereye dayandığı ortada. Belediye Başkanlığım döneminde, benimle yakından uzaktan alakası olmadığı halde, şahsıma yönelik Sultanbeyli’de benim villalarım olduğu söylendi. Bu süreç adaylık döneminde başladı, ondan sonra devam etti. O zamanlar Show TV bununla ilgili devreye girdi. Şu anda Doğan’ın çok samimi idari ekibinin içerisinde olan, isim vermeme gerek yok ama karı koca, her ikisi de medya dünyasının içerisindedirler, buradan bunu da zaten siz çıkartırsınız. Bu tür tavırlarla, adaylık sürecimde bana bunu yaptılar. Fakat bunu yapınca benim çok sert bir çıkışım oldu ve bununla ilgili attığım adımdan sonra geri çekildiler. Tabi o seçimde de malum İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Başkanlığı’nı aldım. Böyle bir şeyi ispat edemediler. Bundan sonra yeni bir adım daha attılar. Bunu sürekli olarak devam ettirdiler. İkinci adımları ise, özellikle Belediye Başkanlığımın ardından Başbakanlık sürecine doğru giderken ‘Bu sürecin önünü nasıl keseriz’ buna doğru geldiler. Ama Belediye Başkanlığım 4 buçuk sene olmuştu ki; malum mahkeme, Siirt konuşmam, onun arkasından da attıkları başlık, o da tabi çok enteresandı” şeklinde konuştu.

“ONLAR, ‘MUHTAR BİLE OLMAZ’ DEDİLER, MİLLET BENİ GETİRDİ BAŞBAKAN YAPTI”

“Onlar, ‘Muhtar bile olmaz’ dediler, millet beni getirdi Başbakan yaptı” diyen Erdoğan, “Bunlar Başbakanlık süresince, şu anda kendi bazı köşe yazarları var onların; gerekirse, zamanı geldiğinde onları da ismen açıklayacağım, bunlar iş takibi yapıyorlardı Ankara’da. Hatta hatta randevularını onlar alıyordu. Geliyorlar, oturuyoruz, konuşuyoruz, bakıyorsunuz bunlar yine aynı şekilde yollarına devam ediyorlar. Ankara’da, Conrad Otel’de oturduk, konuşuyoruz. Ben kendisine dedim ki, ‘Siz rahmetli Özal ile çok uğraştınız, Sayın Demirel ile çok uğraştınız, Tansu Hanım ile çok uğraştınız; hepsi de size karşı, mümkün olduğunca bazı tavırlar koymak istedi ama olmadı. Şimdi benimle uğraşmaya kalkıyorsun. Ben Kasımpaşalıyım, doğma büyüme. Hakkın olanı alırsın ama hakkın olmayanı bizden alamayacaksın bunu bilesin.’ Çünkü o aralar bazı yasal yanlışları da vardı. Bunların, dışarıdan kağıt olayında, bunları getirme işlemleri farklıydı ve ben, ‘Şu anda biz yargının kararını, bunun yanında maliyenin bu işteki vereceği kararı beklemek durumundayız. Ben sizden dürüstlük bekliyorum; dürüst olun’ dedim ama olamadılar. Başbakanlığa geldi, bütün gazeteleri açtım önüne koydum, ‘buyurun’ dedim. İşte attığınız başlıklar, köşe yazarlarınızın yazdığı yazılar. ‘Ailemle uğraşıyorsunuz’ dedim. Ne işiniz var benim ailemle. Bende aileme saldırılmasını hiçbir zaman hazmedemiyorum. Tamam ama siz kendi ailenize saldırıldığı zaman hazmedemiyorsunuz da bir Başbakan’ın ailesiyle niye bu kadar uğraşıyorsunuz. ‘Lütfen biraz haddinizi bilin’ dedim” diye konuştu.

“SEN NE YAPARSAN YAP, ETRAFINDA KİMLERİ TOPARLARSAN TOPARLA ALIŞILMIŞ CUMHURBAŞKANI OLMAYACAĞIM”

2008 yılında başörtüsüyle ilgili ‘411’ olayı olduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bunların attığı başlık bu, “411 El Kaosa Kalktı” Şimdi görüştüğünüz zaman, ikili görüşmelerde, doğru konuşuyorlar. ‘Biz şunu yapmak istemedik, bunu yapmak istemedik, köşe yazarlarına karışmayız’ falan. Her şeyi yaptılar. Şimdi de, kalkmış başyazıyla bana gönderme yapıyor. Göndermeyi yaparken, bütün bu yapılanları ‘Şerefsizlik’ olarak telakki ediyor. En altına geliyor, bir cümleyle de tehdit savuruyor. ‘Sen ne yaparsan yap, etrafında kimleri toparlarsan toparla alışılmış Cumhurbaşkanı olmayacağım’ dedim. Senin bu tehditlerinin hiçbirisi beni ırgalamaz. Köşe yazarların ne yazarlarsa yazsınlar. Senin o maaşlı bütün şarlatanların, ne yazarlarsa yazsınlar benim için bu hiçbir şey ifade etmez. İnandığım, doğru bildiğim ne varsa, bu ülkede bunları milletime anlatacağım. Milletin bunları bilmesi lazım.” 

ONUR EMRE DURAK 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Okul müdürü ile yardımcısının darp edilmesini eğitimciler protesto ederek kınadı Sakarya’nın Hendek ilçesinde İmam Hatip Ortaokulu’nda okul müdürü ve yardımcısını darp edilmesine ilişkin bir araya gelen eğitimciler yaşanan olayı protesto ederek kınadı. Hendek İmam Hatip Ortaokulu’nda meydana gelen olayda, okulda öğrenim gören bir öğrencinin velileri, okula gelerek okul müdürünü ve müdür yardımcısını henüz belirlenemeyen sebepten dolayı darp etti. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye sevk edilen polis ekiplerince F.K. ile S.K. isimli şüpheliler gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri sonrasında adliyeye sevk edilen şüpheliler, "Kamu Görevlisine Karşı Silahla Kasten Basit Yaralama" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hususa ilişkin olarak okulun önüne gelen eğitimciler, yaşanan olayı protesto ederek kınadı. “Öğretmenimizi okul içinde darp etmeleri tam anlamı ile eşkıyalıktır” Eğitimciler adına açıklama yapan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Sakarya Şube Başkanı Murat Mengen, “Geçtiğimiz gün ilçemiz Hendek İmam Hatip Ortaokulu’nda yaşadığımız ve biz eğitim çalışanlarını derinden üzen şiddete yine ve yeniden şahit olduk. Hendek te kendisini veli zanneden kişi ve çete üyesinin, bir eğitim yuvasında, iletişimi ve çözümü şiddette bularak okul müdürümüzü ve sosyal bilgiler öğretmenimizi okul içinde darp etmeleri tam anlamı ile eşkıyalıktır. Eğitim çalışanlarına dönük şiddetin soruşturulması ciddiyetle yapılmalı, cezalar da, sosyal sonuçları da ağır olmalıdır. Biz eğitim çalışanları olarak ne bu tip olayları basında görmek, ne şahit olmak, ne de yaşamak istemiyoruz” dedi.
Ankara CHP lideri Özel: “Meral Hanım’a bir kez daha bundan sonraki yaşamında sağlık ve mutluluklar diliyorum” Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, 1 Mayıs kutlamaları için İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile görüştüğünü ancak Yerlikaya’nın bazı istihbaratlar aldığını ve güvenlik gerekçesiyle Taksim Meydanı’nı açamayacaklarını söylediğini iletti. CHP lideri Özgür Özel partisi Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleştirilen grup toplantısına katıldı. TBMM’de gerçekleştirilen törenle mazbatasını alan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nu tebrik eden Özel, “Geçmişte ittifak yaptığımız İYİ Parti’de Sayın Meral Akşener’in görevi bırakmasından sonra onun vedası ve bir bayrak değişimi vardı. Meral Hanım’a bir kez daha bundan sonraki yaşamında sağlık ve mutluluklar diliyorum değerli ailesiyle birlikte. Çoklu bir yarışta rekabetçi bir ortamdaki bu parti içi demokrasi Türkiye için önemlidir. Daha önce birlikte grup başkan vekilliği yaptığımız sayın Müsavat Dervişoğlu seçildi. Az önce de mazbatasını almış bir kez daha hayırlı uğurlu olsun diyor kendisine ve partisine başarılar diliyoruz” ifadelerini kullandı. 1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı’nın açılmasını konuşmak üzere İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile iletişime geçtiğini söyleyen Özel, “Dün Sayın İçişleri Bakanını aradım ve bu konudaki talebimi taahhüdümü meseleye koyduğumuz kefaleti ifade ettim, iş birliği teklif ettim. Kendisi bana görevi gereği birtakım mahsurları, birtakım istihbaratları, bir takım yasa dışı örgütlerin yapmış olduğu çağrıları da gerekçelendirerek buna izin vermeyeceklerini tekrar etti. İletişime açık olumlu bir yaklaşım içindeydi ama sonuçta bir yasaklama vardı. O, ona yasaklama değil kısıtlama diyordu. Yasak değil, kısıt var. İşte 50 kişi ile 300 kişiyle geliyorlar. Çelenk koysunlar, yarım saat arayla ayrılsınlar ama biz orayı açmayız, açamayız diyordu. Esasen Taksim, Gezi Parkı birileri tarafından kendi egemenlik sancaklarıymış da oraya toplum giderse egemenliklerini, iktidarlarını, kaybedeceklerini sanıyorlar. Oysa siz bir yasaklamayla egemenlik korumaya başladıysanız zaten orada artık egemenlikten, muktedirlikten, iktidardan bahsedilemez. Baskıyla güçle tesis edilen iktidarlar eninde sonunda kaybetmeye mahkumdur” ifadelerine yer verdi. “Polisi de emekçidir, askeri de emekçidir, güvenlik görevlileri de emekçidir” 1 Mayıs kutlamalarına katılacak vatandaşlara uyarıda bulunan Özel, “Buradan tek uyarım en önemsediğim uyarım şudur; 1 Mayıs bayramdır. 1 Mayıs işçinin, emekçinin bayramıdır. Bu ülkenin her ne kadar sendikal hakları olmasa da polisi de emekçidir, askeri de emekçidir, güvenlik görevlileri de emekçidir. Onlara kanunsuz emirler verenler yüzünden ekmekleriyle oynandığı için o emre uymadığında her türlü disiplin süreciyle tehdit edildikleri için uygulamak zorunda oldukları kararlar, o kardeşlerimizin kişisel kararları değildir. Bazı ortamlarda işçilerle polisleri, güvenlik güçleriyle emekçileri çatıştırmak isteyen yasa dışı yapılar olabilir ya da yasal zeminde görev yapan bir takım kötü niyetli kişiler olabilir. Her 2 tarafın da provokasyonları olabilir. Onun için herkesi 1 Mayıs’ı bayram gibi kutlamaya, 1 Mayıs’ta gaz görmek istemediğimizi cop görmek istemediğimizi kelepçe görmek istemediğimizi, 1 Mayıs’ta güvenlik güçleriyle çatışma görüntüleri görmek istemediğimizi bir kez daha hatırlatarak tüm kamu görevlilerini sorumluluğa, tertip komitelerini de bu konuda kanunsuz emiri veren anayasa tanımazlarla, evladına ekmek götürmek için bu emirlere uymak zorunda olan emekçi polis kardeşlerimi birbirinden ayırmak, özdeşleştirmemek noktasındaki hassasiyeti bekliyor 1 Mayıs işçi emekçi bayramını şimdiden kutluyorum” diye konuştu. Ekonomik olarak yayınlanan kamu genelgelerine uyacaklarını söyleyen Özel, kendilerinin de CHP’li belediyelerde yeni bir düzenleme yapacaklarını ve israfı önleme konusunda yeni adımlar atacaklarını söyledi.