GÜNDEM - 01 Ekim 2014 Çarşamba 12:09

Doktorlar aynı, raporlar özelde farklı heyette farklı!

A
A
A
Doktorlar aynı, raporlar özelde farklı heyette farklı!

Mahkemenin talebi üzerine Özgür Demir’e ruhsal bozukluğu olduğu yönünde heyet raporu veren doktorlar, özel muayenelerinde olumsuz rapor verdikleri hastayı hatırlamayınca ruhsal bozukluğu olmadığına dair rapor verdi.

 

Rize’nin Pazar İlçesinde yaşayan Özgür Demir’in son birkaç yıl içerisinde yaşadıkları filmlere konu olacak türden. Demir'e son iki yıldır aynı doktorlar hem deli hem de akıllı raporu verdi. Demir’in hikayesi 2012 yılında komşuları ile yaşadığı bir tartışmanın yargıya yansımasıyla başladı. Demir yargılama aşamasında tartıştığı Pazar Adliyesi’nde görevli bir katipten davacı oldu. Tartışmalar sürünce davalar birbirini izleyerek davalar zinciri ortaya çıktı. Demir, hukuksuz hareket ettiklerini düşündüğü bir çok kişiden daha davacı oldu. Açılan davaların sayısı artınca Pazar Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Demir’in ruh sağlığının yerinde olup olmadığına dair rapor istedi. Psikiyatri Uzman Doktor A.E, Demir’in ruh sağlığının yerinde olduğuna dair rapor verdi. Mahkeme aynı hastaneden talebi yineledi. Bu kez aynı doktor Demir’in ruh sağlığının bozuk olduğu yönünde rapor verdi. Demir de, bunun üzerine Trabzon Ataköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne giderek ruh sağlığının yerinde olduğuna dair Hastane Başhekimi Haluk Hıdıroğlu’nun onayını taşıyan bir rapor alarak A.E hakkında sahte rapor verdiği gerekçesiyle dava açıp A.E’nin mahkemeye verdiği rapora itiraz etti.

AYNI DOKTORLARDAN İKİ FARKLI RAPOR

Yargı süreci devam ederken Pazar Asliye Ceza Mahkemesi Demir’in itirazı üzerine bu kez Trabzon Ataköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden Demir’in ruh sağlığıyla ilgili rapor istedi. Hastane 24 Temmuz 2014 tarihinde Demir de “paranid ruhsal bozukluk” bulunduğuna dair heyet raporu verildi. Raporda 29 Mayıs 2014 tarihinde Demir için ruh sağlığının yerinde olduğuna dair rapor veren Hastane Başhekimi Haluk Hıdıroğlu’nun da imzası bulunuyor. Demir, veriler heyet raporuna rağmen akıllı olduğunu ispat edebilmek için bu kez heyette bulunan Psikiyatri Uzman Doktor Adnan Bulut’un Trabzon Fatih Devlet Hastanesindeki muayenehanesine gitti. Hastayı hatırlamayan Bulut, bu kez 1 Ağustos 2014 tarihinde özel muayenesinde Demir’e “herhangi bir ruhsal rahatsızlık saptanamadığı” yönünde rapor verdi.

Demir’in elinde çeşitli Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanelerinden aldığı ruhsal bozukluğu bulunmadığına dair onlarca rapor bulunuyor. Demir, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Hakkımda verilen sahte raporlar ile başlattığım hukuk mücadelesi durdurulmak isteniyor. Bana ruh sağlığımın yerinde olduğuna dair rapor veren doktorlar daha sonra ruh sağlığımın bozuk olduğuna dair rapor veriyor. Aynı doktor daha sonra beni tanımayacak bu kez yine ruh sağlığımın yerinde olduğuna dair rapor veriyor. Doktorlar sahte rapor verdikleri için onlardan davacı olacağım” diye konuştu. 

GÖKTÜRK FIRAT

GÖKTÜRK FIRAT
GÖKTÜRK FIRAT
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli 2 kız çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla yargılanıyor Kocaeli’de kızının 11 ve 12 yaşlarındaki 2 arkadaşını taciz ettiği iddia edilen 52 yaşındaki sanığın, 2’şer kez 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapsi istendi. İddiaya göre; Kocaeli’de yaşayan H.N.Y. (11) ile S.N.B. (12) isimli kız çocukları, 2020’nin yaz aylarında ve 2022’nin ocak ayında arkadaşlarının babası İ.K. (52) tarafından cinsel istismara maruz kaldı. Çocukların bu durumu öğretmenlerine anlatmasıyla konu polise intikal etti. Suç duyurusunun ardından İ.K. gözaltına alındı. İfadesi alınan İ.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Sanık hakkında "Çocuğa karşı cinsel istismar" suçundan dava açıldı. Olayla ilgili açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuksuz sanık, tanıklar ve taraf avukatları katıldı. Olaya ilişkin dinlenen S.N.B’nin ablası Z.B., "Tam zamanını hatırlamamakla birlikte pandemi sonrasında kardeşim bana sanık ve kızı ile motosiklete bindiklerini söyledi. Kardeşim, sanığın motosiklette bacaklarına ve bikini bölgesine dokunduğunu söyledi. Emin olup olmadığını sorduğumda emin olduğunu söyledi. Kardeşimin cep telefonunu denetlemek amacıyla kontrol ettim. Kardeşim arkadaşına yolladığı mesajda kendisine dokunduklarını yazmıştı. Kardeşime mesajların ne olduğunu sorduğumda şaka olduğunu söyledi ve bana tepki gösterdi. Telefonunu kontrol ettiğim başka tarihte ise intihar etmek amacıyla hap içtiğini yazmıştı. Daha sonra olayı anneme anlattım. Ben anlatmadan önce de kardeşim olayı öğretmenine anlatmış. Daha sonra olay polise intikal etti" dedi. "Mağdurlar, iddia ettikleri eylemler tarihinden sonra da sürekli bize gelmeye devam etti" Tanık olarak dinlenen sanığın kızı ise "Mağdur kızlar benim arkadaşlarım olur. Evimize gelip giderlerdi. Kızlar bizim eve geldiğinde sürekli yanlarındaydım. İddia konusu olaylar yaşanmamıştır. Mağdurlar, iddia ettikleri eylemler tarihinden sonra da sürekli bize gelmeye devam etti. S.N.B. çok yalan söyler ve olayları abartarak anlatır. Bu huyu sebebiyle kendisiyle çok kavga ettiğimiz olurdu" şeklinde konuştu. Sanık ise suçlamaları kabul etmediğini belirtti. 2’şer kez 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapis talebi Cumhuriyet savcısı mahkeme heyetine sunduğu mütalaasında, sanık İ.K’nın her 2 çocuğa karşı işlemiş olduğu iddia edilen "çocuğa karşı cinsel sarkıntılık" suçundan ayrı ayrı 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Adıyaman İsias Otel davasının ikinci duruşması başladı Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel’le ilgili davanın ikinci duruşması Adıyaman Adliyesi’nde başladı. 6 Şubat depremlerinde 39’u KKTC’li voleybol sporcusu, öğretmen ve antrenör olmak üzere toplam 72 kişinin hayatını kaybettiği Adıyaman’daki İsias Otel davasının ikinci duruşması Adıyaman Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesinde sabah saatlerinde başladı. 3’ü tutuklu toplam 11 sanığın yargılandığı davaya KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, KKTC İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, KKTC Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, KKTC Ana Muhalefet Lideri Tufan Erhürman, otel enkazında hayatını kaybedenlerin aileleri ve çok sayıda kişi katıldı. Sabahın erken saatlerinde ellerinde kaybettikleri yakınlarının pankartlarıyla Adıyaman Adliyesine gelen aileler gözyaşlarına hakim olamadı. Burada aileler adına açıklamalarda bulunan, otel enkazında hayatını kaybeden Nazımcan Hartlap’ın annesi Hilal Düzgünce, “6 Şubat depreminin üzerinden 14 ay geçti. Bugün ortak davamız olan İsias Otel davasının ikinci duruşması yapılacak. Bizler İsias Otel’de 72 canımızı kaybettik. Rehberlerin ve şampiyon meleklerin anneleri, kardeşleri ve en yakınları buradayız. 14 aydır acımızı yaşayamıyor, faillerin yargı önünde hesap vermesi için mücadele ediyoruz. Tüm faillerin hak ettikleri şekilde ceza almaları ve aldıklarını görene kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Daha sonra konuşan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, "Ne olursa olsun bu dava adaletle sonuçlanana kadar hep birlikte olmaya devam edeceğiz. Katiller hesap verene kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bu davada bilimin yol göstericiliğine güveniyoruz. Hukukun üstünlüğü kadar toplum vicdanının gücüne de inanıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti adaletinden tek beklentimiz, İsias cinayetinin faillerinin bizden aldıkları her canın bedelini ödemesidir” şeklinde konuştu. Bu davanın peşini hiçbir şekilde bırakmayacaklarını vurgulayan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, "Bu depremde bizlerde çocuklarımızı kaybettik. Yavrularımızı kaybettik. Ve o günden bu güne kadar adalet arayışımız devam ediyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti adaleti güveniyoruz. Birinci duruşma bundan bir müddet önce başladı ve sonuçlandı. Bugün ikinci duruşma için biz KKTC olarak bütün kesimlerimizle buradayız. Hükumet olarak buradayız, bakan arkadaşlarımızla buradayız, muhalefet başkanıyla, milletvekilleriyle ve yavrularımızın anneleriyle, yakınlarıyla, halkımızla Adıyaman’a geldik. Çünkü bu çocuklar artık KKTC’nin davasıdır. Onların acıları hepimizin acılarıdır. Biz çocuklarımızı unutmadık unutturmayacağız. Ve adalet sonuçlanana kadar biz bu işin devlet olarak takipçisi olacağız. Ülke olarak, devlet olarak Adıyaman’dayız. Ve iananıyorum ki en iyi neticeyi de bugün değilse bile en yakın zamanda adalet tecelli edecek, suçlular ise gerekli cezayı alacak diye düşünüyorum” diye konuştu.