SAĞLIK - 26 Ocak 2015 Pazartesi 10:17

Doku ve organ nakli yapabilecek doktor yetiştiriyorlar

A
A
A
Doku ve organ nakli yapabilecek doktor yetiştiriyorlar

Rekonstrüktif Mikrocerrahi Derneği çatısı altında Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Plastik Cerrahi Kliniği tarafından düzenlenen “23. Temel Mikrocerrahi Kursu” kapsamında Adana’ya gelen kendi branşında tanınmış cerrahlar, araştırıcılara özel laboratuarlarda birebir dersler vererek doku ve organ nakillerinde uygulanan tekniklerde pratik kazanmalarını sağladı.

 Kurs kapsamında kentimize gelen ve kendiside Adanalı olan Yrd. Doç. Dr. Başar Kaya, doku ve organ nakillerinde kullanılan mikrocerrahi uygulamalarını kursiyerlere öğreterek birçok doktor tarafından bu uygulamaların yapılmasını yaygınlaştırdıklarını söyledi.

Plastik Cerrahi, Ortopedi, Çocuk Cerrahisi, Genel Cerrahi, Kulak-Burun-Boğaz (KBB) gibi kliniklerin uzman veya son sene asistanlarından oluşan 27 katılımcıya doku ve organ nakillerinde yaygın olarak kullanılan mikrocerrahi eğitimi veren eğitimcilerden bir olan Yrd. Doç. Dr. Kaya, Çukurova Üniversitesi’nin verdiği destek ve imkânlarla bu kursun 23.’sünü düzenlediklerini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Kaya konuşmasına şöyle devam etti:

“Son yıllarda popilerize olan doku ve organ nakillerinde kullanılan ana tekniklerden biri olan mikrocerrahinin daha çok yaygınlaştırılması ve daha çok doktor tarafından yapılabilir hale getirilmesi amacıyla bu kursu gerçekleştirdik. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Anatomi Laboratuarında 27 kursiyerle çalışıyoruz. Bu kurs sırasında biz daha önce elde ettiğimiz tecrübeleri bugün burada bizimle çalışacak olan kursiyer arkadaşlarımıza aktaracağız.

Amacımız tıbbın zor dallarından bir tanesi olan mikrocerrahi damar uygulamalarının daha çok kişi tarafından yapılabilmesi ve ülkemizde eksikliğini hissettiğimiz doku ve organ nakil vakalarının daha çok tecrübeli elle buluşmasını sağlamak.”

“ORGAN NAKLİ GÜNAH DEĞİL, SEVAPTIR”
Organ nakli konusunda açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Kaya bu nakillerin son yıllarda ülkemizde yaygınlaştığına vurgu yaparak şunları kaydetti:

“Organ nakillerinin ülkemizde son yıllarda çok yaygınlaştığını görüyoruz. Yüz nakilleri, kol nakilleri, rahim nakillerinin yapıldığı bir Türkiye var artık. Ve bu organ nakilleri gerçekten ihtiyaç sahiplerinin hayata yeniden kavuşturulabilmesi adına çok önemli. Bizim temel amacımızda insanları doktorlar aracılığıyla bilinçlendirerek, kuvvetlendirerek, bunun başarısının varlığına inandırarak, daha çok organ naklinin yapılmasına katkıda bulunmak. Organ naklinin günah olmadığını hepimiz biliyoruz.

Hatta sevap diyebiliriz. Çünkü ihtiyacı olana ölmüş birinin organlarının nakledilmesi, o kişiye yeniden hayat veriyor. Bu yüzden organ nakline verdiğimiz değerin toplum tarafından algılanması bizim en önemli hedeflerimizden.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Pembe kimlikle 38 yıl yaşayan Kumral Bodur’un hayatı film oluyor Giresun’da nüfus memurunun yaptığı hatadan dolayı pembe kimlik verilen ve 38 yıl boyunca erkek olduğunu ispatlamaya çalışan 52 yaşındaki Kumral Bodur’un hayatı beyaz perdeye ilham kaynağı oldu. Yazar Aziz Nesin’in filmlere de konu olan “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” romanının ardından, nüfus müdürünün hatası nedeniyle nüfusa kadın olarak kaydedilen Kumral Bodur’un 38 yıl boyunca erkek olduğunu ispatlamaya çalıştığı hayat hikayesi de filme konu oluyor. Filim yapımcılarının kendisini aradığını anlatan Kumral Bodur, “Trajikomik bir film hikayesi için hayatımın bir film senaryosuna ilham kaynağı olmuş. Bununla ilgili filmin yönetmenliğini yapacak olan Abbas Karatekin ve Yapımcısı Ulaş Karadeniz beni aradılar ve projelerinden bahsettiler. Ben de olumlu yaklaştım. Önümüzdeki günlerde Giresun’a gelip senaryo yazımı için detaylı görüşmeler yapacağız” dedi. 15 hakim, 19 savcı değişmiş, kimliği değişmemişti Giresun’un Bulancak ilçesinde yaşayan 52 yaşındaki Kumral Bodur nüfus memurunun yaptığı hatadan dolayı nüfusa kadın olarak yazılmış ve pembe kimlik verilmişti. Ancak yapılan hatanın düzeltilmesi ise tam 38 yıl sürmüş bu süre içerisinde evlenip çocuk sahibi olmasına rağmen ne resmi evlilik yapabilmiş ne de çocuklarını nüfusuna yazdırabilmişti. Çocuklarını kardeşlerinin nüfusuna yazdıran Kumral Bodur, sigortalı bir işe girip çalışamamış ve askerlik görevini de yapamamıştı. 15 hakim, 19 savcının değiştiği hukuk mücadelesi ise tam 38 yıl sürmüştü. Kumral, mahkeme sürecinde yaşadığı psikoloji sorunlar nedeniyle aldığı hapis cezasını da, kadın kimliğiyle, erkek cezaevine girdiğinde ise yanlışlığın fark edilmesi sonucu cezaevinden dışarı çıkartılmıştı.
Amasya Amasyalı öğrenciler okulda ata tohumu ekip fide yetiştirdi Amasya’nın Taşova ilçesinde Emine Bursalı İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri ve öğretmenleri okulda ektikleri ata tohumlarından fide yetiştirdi. Çileklerin ve diğer sebzelerin hasadı yapılırken ata tohumu domates fideleri de okul bahçesinde oluşturulan seraya dikildi. "Ata tohumlarını burada yetiştiriyoruz" Fen ve teknoloji laboratuvarında yetiştirilen ata tohumları, ‘Eğitimde Rehberlik ve Destekleme Modeli (ERDEM) Destek 2022 Programı’ çerçevesinde sağlanan 25 bin liralık destekle okul bahçesinde oluşturulan 25 metrekarelik seraya taşınarak öğrencilerin elinde toprakla buluştu. Çok heyecanlandıklarını belirten 7. sınıf öğrencisi Abdullah Ensar Sarıbaş, “Getirdiğimiz ata tohumlarını burada yetiştiriyoruz. Burada çilek, marul, maydanoz gibi bir sürü çeşit bitki bulunuyor” dedi. Arkadaşı Tuğçe Naz Aşık da, “Köyümüz uzak olduğu için git, gel yapamıyoruz. Okulumuzda bunun gibi sera olduğu için tarımdan da yararlanabiliyoruz. Laboratuvarda üretiyoruz. Sonra gelip buraya dikiyoruz” diye konuştu. "Amacımız akademik başarının yanı sıra evlatlarımızı hayata da hazırlamak" Çalışmanın öğrencilerinin gelişimi için fırsat olduğuna işaret eden Fen Bilimleri Öğretmeni Bayram Atalay, “3 sene önce kurulan serada çilek, domates, salatalık, karnabahar, roka yetiştiriyoruz. Çocuklara eğitim, öğretim faaliyetinin haricinde yaparak ve yaşayarak öğrenmeyi de öğretiyoruz” şeklinde konuştu. Amaçlarının akademik başarının yanı sıra evlatlarını hayata da hazırlamak olduğunu vurgulayan Okul Müdürü Ali Buğalı ise, “Son yıllarda küresel ısınmayla beraber gıdaya erişim konusundaki sıkıntıları göz önüne aldığımızda toplumumuzun üreten, kendi kendine yeten bir toplum olması açısından tarım faaliyetlerine yönelip her türlü sebze ve meyveyi yetiştirmeye çalışıyoruz. Onlara da örnek olmaya çalışıyoruz” diye konuştu.