ASAYİŞ - 02 Ekim 2017 Pazartesi 09:45

Dolandırıcıların bu seferki kurbanı 14 yaşındaki küçük kız

A
A
A
Dolandırıcıların bu seferki kurbanı 14 yaşındaki küçük kız

Gaziosmanpaşa’da telefonla kendisini polis olarak tanıtıp 14 yaşındaki kızın üzerinde oyun oynayan dolandırıcılar, ailenin 30 bin TL değerindeki altınlarını alıp kayıplara karıştı.

Telefonda bir parola belirleyip kapıya geldiklerinde de küçük kıza bu parolayı söyleyerek eve giren dolandırıcıların dikkat çeken rahat tavırları güvenlik kameralarına yansıdı. 

Bu kez de telefon dolandırıcıların hedefi Gaziosmanpaşa'da yaşayan Karalı ailesi oldu. Geçtiğimiz Perşembe günü evin 14 yaşındaki kızı evde yalnız olduğu sırada telefonla arayarak kendisini polis olarak tanıtan bir kişi, bir kuyumcuda soygun olduğunu ve babasının kimliğinin kuyumcuda bulunduğunu söyledi. Babasının polislerin elinde olduğunu ve dayak yediğini söyleyen dolandırıcılar, küçük kızdan evde bulunan altınları kuyumcudakilerle karşılaştırmak için istediler. Küçük kızın tedirgin olması üzerine dolandırıcılar evde bulunanların kimlik bilgilerini söyleyerek kızı inandırmaya çalıştılar. Yaklaşık 2 saat süren telefon konuşmasının ardından ikna olan küçük kız 30 bin TL değerindeki altınları dolandırıcılara teslim etti. Altınları alan dolandırıcılar kayıplara karışırken, olaydan sonra eve gelen baba Yusuf Karalı ise durumu polislere bildirdi.

Yapılan telefon konuşmasında ikna olan küçük kızdan dolandırıcılar, evde bulunan altınları poşete koymasını istedi. Daha sonra ise eve geleceğini söyleyen dolandırıcılar, kapıya geldiklerinde ‘Bayrak’ diyeceğini küçük kızın da ‘Vatan’ diyerek altınları teslim etmesini istedi. Yaklaşık 2 saat süren konuşma sonrasında eve gelen dolandırıcılar parolayı söyleyip altınları alarak kayıplara karıştı.

Küçük kızı ikna ettikten sonra altınları almak için eve gelen dolandırıcı, bina girişindeki güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Eve doğru yürüyen dolandırıcının rahat bir şekilde elini kolunu sallayarak binaya girmesi dikkat çekti.

“Bu bilgilerin kolay kolay dolandırıcı çetelerinin ellerine geçmemesi lazım”

Bu bilgilerin dolandırıcı çetelerinin ellerine geçmemesi gerektiğini söyleyen Baba Yusuf Karalı, “Benim çocuğuma bizim kimlik numaralarımız 88 yılında İzmir'de oturduğumuz. Sonra çocuğun Fatih İmam Hatip Ortaokulunda okuduğu bunlar bu bilgileri nereden kopyalayıp nasıl alıyorlar. Bunları bu olaylarda kullanıyorlar doğruymuş gibi kendilerini sahte polis olarak gösteriyorlar. Böylece tuzaklara gelerek dolandırıcılık yapıyorlar. Bilgilerimi sanki benim ailemden biriymiş gibi bütün her şeyimizi biliyorlar. Bunun üzerinde durulmasını istiyorum. Bu da çok sık yaşanıyor Türkiye genelinde kopyalama olayı gibi internetteki hackerlardan mı düşürülüyorlar neden veriyor, bir türlü bunu ben çözemedim. Bizde bunun bulunmasını istiyoruz. Bu bilgiler bunların ellerine nereden geçiyor. Bu bilgilerin kolay kolay dolandırıcı çetelerinin ellerine geçmemesi ve vatandaşlarında canını yakmamaları gerekiyor. Bunun üzerine gidilmesini istiyorum” dedi.

“Ben ‘Bayrak’ diyeceğim sen ‘Vatan’ diyeceksin”

Olayda küçük kızın telefonda neler konuştuğunu anlatan Emrah Usta, “14 yaşında olan küçük baldızıma saat 10.00 civarlarında telefon açıyorlar. Yeşilpınar’da kuyumcu soyuldu babanızın kimliği kuyumcuya düştü babanızın kimliği bizim elimizde diyorlar. Evinizdeki altınlarla kuyumcudaki altınları karşılaştıracağız diyorlar. Böyle telefonda iki saat bir konuşma oluyor. Baban elimizde ve biz polisiz diyerek oyalıyorlar. Babanı polisler şuanda dövüyorlar diyorlar. Babanı sen kurtaracaksın diyorlar. Telefonda baya bir konuşma olduktan sonra buraya geliyorlar ben ‘Bayrak’ diyeceğim sen ‘Vatan’ diyeceksin diyorlar. Kayınbabam, kayınvalidemin TC'sini falan her şeyini biliyor bu kişiler. İzmir'de oturduklarını da biliyorlar. Sivil polisler evinizin her tarafını sardı diyorlar” şeklinde konuştu.

“Poşetin içerisinde yaklaşık 30 bin TL değerinde altınımız vardı”

Poşetin içerisinde yaklaşık 30 bin TL değerinde altınları olduğunu söyleyen Emrah Usta, ”Baldızım şüpheleniyor. Siz polis misiniz ben nereden anlayacağım sizin polis olduğunuzu diyor. O anda biz gazi karakolundan arıyoruz diyorlar. 155'i arayın diyorlar. Telefonu kapatmadan 155'i tıkla diyor. 155'i tıklıyor. Gazi Karakolu bizim polisimiz korkulacak bir şey yok diyor. Size yardım etmeye geldiler diye öyle ikna etmeye çalışıyor. Daha sonra buraya geliyorlar ve parolayı söyleyerek poşeti alıp gidiyorlar. Poşetin içerisinde yaklaşık 30 bin TL değerinde altınımız vardı. Güvenlik kamarasından aldım ben görüntülerini şikayetçi olup polislerimize ifademizi de verdik. Her şeyimizi anlattık” diye konuştu. 

Alper Korkmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.