EKONOMİ - 12 Eylül 2021 Pazar 10:12

Dünya teknoloji devleri, Türkiye’ye yatırım hazırlığında

A
A
A
Dünya teknoloji devleri, Türkiye’ye yatırım hazırlığında

Pandemi, dünyanın akışını her anlamda değiştirdi. Pandemiden dolayı dünya teknoloji devleri Uzakdoğu'nun dışında da üretim yapma kararı aldılar. Avrupa ve Asya'nın ortasında bulunan Türkiye, pandemide teknoloji devleri için bir cazibe merkezi haline geldi.

Türkiye Bilişim Derneği (TÜBİDER) Başkan Yardımcısı ve Boğaziçi Bilgisayar Genel Müdürü Ümit Önder, Türkiye’ye dev firmaların yatırıma geleceğinin altını çizdi. Türkiye’nin jeopolitik olarak çok kritik bölgede bulunduğunu ifade eden Önder, “Hem Avrupa, hem Ortadoğu, hem Kafkaslar, hem de Afrika bölgelerinin ortasındayız. Kaliteli üretimimiz var. Bu, bizim için bir fırsat. Eğer bunu değerlendirebilirsek ülkemizin çok faydalanabileceğini görüyorum. Bilişim sektörünün lider global firmaları Türkiye’de yatırım konusunda çok hevesliler" dedi.

Ümit Önder, yabancı teknoloji şirketlerinin Türkiye'yi üretim merkezi olarak kullanmak istediklerine dikkat çekerek, "Teknoloji üretim Uzakdoğu'da, fabrikaların yüzde 50'den fazlası Wuhan bölgesinde. Orada kapatmalar başlayınca teknoloji üretimi durmuş oldu. Herkes elindeki stokları değerlendirmeye çalıştı. Açıldıktan sonra hızlı bir şekilde satın almalar başladı. Fakat şöyle bir durum oluştu. Büyük firmalar bunun büyük bir tehdit olduğunu gördü. 'Tek bir bölgede olmuyor, bunun yaymamız lazım' dediler. Türkiye çok güzel bir konumda. Büyük firmalar, Türkiye'yi Avrupa'ya açılan bir hub gibi kullanmak istiyorlardı. Biz bunu hiç bir zaman kabul etmiyorduk. 'Burayı bir üretim ülkesi haline getirmemiz gerekiyor' diyorduk. Onlar da bunu görüp, kabul ettiler. Yabancı markalar Türkiye’de üretime geçmek için can atıyor ve şu an bir engel yok. Amaç Çin’den teknolojiyi Türkiye’ye taşımak, buna da cep telefonu ile yavaş yavaş başladılar. Dünya devi markalar geldi Türkiye'de fabrikalarını kurup yatırımlarını yaptılar. Türkiye’de başka yatırımlar yapmak için araştırmalar, fizibilitasyon çalışmaları devam ediyor. Biz de ABD'li ve Çinli teknoloji devleriyle görüşüyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisiyle beraber hareket ediyoruz. Çok ciddi destekler veriliyor şu anda. Genellikle İzmit, Mersin, İstanbul gibi liman bölgelerinde. Pendik, Gebze gibi teknoloji alanlarına yakın yerlerde. Türkiye cazibe merkezi oldu. Avrupalılar Türkiye'yi Doğuya, Ortadoğu'ya açılan kapı olarak görüyorlar. Ortadoğu da bizi Avrupa'ya açılan kapı olarak görüyor. Coğrafi olarak baktığımızda Avrupa’nın, Asya’nın ortasında bulunuyoruz. Türkiye'nin yeri coğrafya olarak çok güzel. Balkanlar, Kafkasya, Kuzey Afrika, Rusya, Ortadoğu, muhteşem bir coğrafyadayız. Bu nedenle üretim bittikten sonra çok kısa bir sürece içinde teslim edebiliyoruz. Çok kalifiye elemanlarımız var. Muhteşem bir alt yapımız var. Genç nüfusumuz yoğun, çalışma iş gücümüz, asgari ücretler Çin'den daha iyi. Daha kaliteli ürünler üretebiliyoruz. Bu yüzden cazibe merkezi haline geldik. Tüm yabancı şirketler Türkiye'yi üretim merkezi olarak kullanmak istiyor. Bu nedenle yatırım konusunu daha fazla öne geçirmeliyiz. Bu yılın sonunda 3-4 çok büyük markanın daha geleceğini öngörüyorum" dedi.

Önder, "Aslında 2019 sonuna kadar her şey normaldi. Son sekiz senedir baktığımız zaman teknoloji anlamında Türkiye'deki sayılar hep belirli bir orandaydı. Yüzde 10 artıyordu, yüzde 5 düşüyordu. 2020'nin Mart ayı gibi Türkiye'de vakalar görülmeye başladıktan sonra uzaktan eğitim uzaktan çalışma derken bilgisayarlar satışları çok ciddi anlamda arttı. Uzaktan çalışma ve eğitimle birlikte akıllı telefonların yetmediğini gördük. Bunun üzerine ertelediğimiz bilişim teknoloji alanındaki satın almaları erkene çektik. Yeni bilgisayarlar aldık. 2019 sonunda bilgisayar satış rakamları Türkiye'de 1.6 milyon adetti. 2020'de çok ciddi bir artışla 2.2 milyon adetle kapattık" dedi.

Önder, kendi ulusal teknolojimizi yapmamız gerektiğini belirterek, "Sanayi devrimi yapmış ülkelere baktığımız zaman bunu farklı zamanlarda gerçekleştirdiklerini görüyoruz. Ortak noktaları şuydu kendi ulusal teknolojilerini yapma gereksinimini hissettiler. Ulusal güvenlik artık çok önemli. Türkiye için de çok önemli. Kendi ulusal teknolojimizi yapmamız gerekiyor. Burada yerli ve milli üretimi yapmamız gerekiyor. Bunu sadece yazılımsal olarak değil donanımsal olarak da yapmamız gerekiyor. ABD, Çin, Japonya gibi olmak itiyorsak bunu zaten yapmamız gerekiyor. Bu adımlar atıldı. Bunun müjdelerini yıl sonuna kadar vereceğiz" dedi.

Hasibe Karadağ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Ticaret Üniversitesi İhracat Akademisi Projesi için bir araya geldi Ticaret Bakanlığı öncülüğünde hayata geçirilen İhracat Akademisi projesi kapsamında İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Ticaret Üniversitesi işbirliğiyle "yeni nesil ihracat uzmanı" yetiştirilecek. Proje kapsamında İstanbul Ticaret Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (SEM) ihracata yönelik eğitim programları gerçekleştirilecek. İstanbul Ticaret Üniversitesi Ahi Çelebi Kampüsü’nde düzenlenen eğitim işbirliği protokolü imza törenine Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek katıldı. Eğitimlerle dış ticaret alanında yetişmiş iş gücünün niteliğini artırılması ve bu amaçla üniversitelerin ve iş dünyasının birikimlerinden yararlanılması hedefleniyor. Kursiyerlere Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi onaylı sertifika verilecek. İhracat Akademisi ile Ticaret Bakanlığının yöneticileri, akademisyen hocaları, ihracatçı ailesinin temsilcileri ve ticaret uzmanlarının aktif olarak sunum yapıp, ders verecekleri interaktif tecrübe, teoriyi ve pratiği birleştiren bir program hazırlandı. Eğitimler Ticaret Bakanlığı orta ve üst düzey yöneticileri ile uzmanlar, profesyonel eğitmenler, akademisyenler ve iş dünyası, STK ve şirket üst düzey yöneticileri tarafından İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin Eminönü’ndeki Ahî Çelebi Kampüsü’nde verilecek. İhracat Akademisi, Ticaret Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu arasında imzalanan İş Birliği Protokolü çerçevesinde, dış ticaret alanında yetişmiş insan kaynağının niteliğini geliştirmek ve bu eğitim faaliyetlerinde üniversitelerin birikimlerinden istifade etmek amacıyla hayata geçirildi. Eğitim sonunda başarılı olan kursiyerlere Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi onaylı sertifika verilecek. İhracat Akademisi bünyesinde verilecek programlar; üniversite öğrencileri, yeni mezunlar, ihracata başlamak isteyen firma çalışanları, ihracatla iştigal eden profesyoneller, dış ticaret uzmanlığı alanında kariyer planlaması yapan veya kendini geliştirmek isteyen katılımcılara yönelik tasarlandı. "Türkiye’nin ihracatçıları yetişecek" İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, "İstanbul tüccarının odası ile üniversitesi, Türkiye ticaretinin kalbinin attığı Eminönü’nde, Türkiye’nin ihracatçılarını yetiştirmeye başlıyor. Akademi’nin misyon ve vizyonu bizim hedeflerimizle örtüşüyor. Bu yüzden daha ilk duyduğumuz andan itibaren bu projeyi sahiplendik, hayata geçirmek için gönüllü olduk. Zira az önce verdiğim Ticaret Müzesi örneğinin de olduğu gibi ihracatı artıracak her girişimin biz yanında ve destekçisiyiz. Bu bizim tarihî zorunluluğumuz ve görevimizdir. Türkiye’yi küresel ihracatta öne çıkarmak, rekabetçi yapmak ancak böylesi bir stratejiyle mümkün olacaktır" dedi. "Eğitim programından birinde ihracat uzmanlığını öğretirken, diğerinde Turquality uzmanı yetiştirilecek" İhracat akademisinin çok kapsamlı bir program olduğunu belirten Avdagiç, "İhracat Akademisinin çok değerli bulduğum bir yönü, iki ana eğitim programından birinde ihracat uzmanlığını öğretirken, diğerinde Turquality uzmanı yetiştirmeyi hedeflemesidir. Bunun anlamı şudur ki, Türk ürünlerinin uluslararası piyasada pazar bulması ancak markalaşmasıyla mümkündür. Bu gerçek, daha yolun başında ihracatçı adayının zerrelerine zerk ediliyor. İhracat Akademisi’ni kapsamlı bir ilan ile gençlerimize ve isteklilere duyuracağız. Katılımın en üst seviyede olmasını temin edeceğiz. Ne evde ne işte olanların, mutlaka ihracatta olmaları için çaba göstereceğiz. Bu yüzden esas hedef kitlemiz, gençlerimizdir. Aynı zamanda üniversite öğrencileri ve yeni mezunlardır, ihracata başlamak isteyen firma çalışanlarıdır, dış ticaret ve ihracat profesyonelleridir ve kariyerini dış ticaret alanında geliştirmek isteyen kişilerdir. Bunun anlamı şudur, ruhunda ve içinde girişimcilik olan herkese kapımızı açık olacak" ifadelerini kullandı. "Türkiye’nin küresel ticaret kapasitesini yeniden şekillendireceğiz" Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar da "Kuruluşundan yaklaşık bir yıl sonra İhracat Akademisini yalnızca bir eğitim kurumu değil Türkiye’nin küresel ticaret kapasitesini yeniden şekillendiren bir insan kaynağı yatırımına dönüştüğünü mutlulukla görüyoruz. Sadece akademi dünyasıyla değil teoriyi pratikle birleştirme hedefiyle ticaret ekosisteminin öncü paydaşlarıyla işbirliğimizi daha da derinleştirmeye büyük önem veriyoruz. Bugün imzalayacağımız 12’inci protokolümüz ile bu çalışmalarımızı daha da ileriye taşıyacağız" dedi. İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Kuralay ise böylesine önemli bir projenin bir parçası olmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını ifade etti. Kuralay, bu projenin kendileri için önemine değinerek, "Proje, isminde ’ticaret’ olan üç tane farklı görev icra eden kurumun beraberliğiyle yapılıyor. Ticaret Bakanlığı devleti, İstanbul Ticaret Odası iş dünyasını, İstanbul Ticaret Üniversitesi de akademiyi temsil ediyor. Bu üçlünün, üç isminin bir araya gelmesinden daha farklı sinerjiler, daha farklı büyük birliktelikler ortaya çıkacağına inanıyorum. Böyle bir projenin parçası olmak gerçekten bizi çok mutlu etti" diye konuştu. İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şimşek de üniversite, İTO ve Ticaret Bakanlığı arasında imzalanacak bu protokolün üniversitenin bilgi üretmenin ötesinde bu bilgiyi toplumun ve iş dünyasının hizmetine sunma sorumluluğunun güçlü bir ifadesi olduğunu vurguladı. Açılış konuşmalarının ardından söz konusu protokol, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek ve Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Musa Demir tarafından imzalandı.