GENEL - 12 Ağustos 2010 Perşembe 14:11

'Dünyanın enerjisi' Irak'a yola çıktı

A
A
A
'Dünyanın enerjisi' Irak'a yola çıktı

Karadeniz Holding bünyesindeki Karadeniz Enerji Grubu tarafından inşa edilen 200 MW gücündeki ikinci enerji gemisi (powership), 'Karadeniz Powership Rauf Bey', Irak'ın Basra bölgesinin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere ilk seferine uğurlandı.

Karadeniz Holding'in başlattığı "Dostluk Enerjisi" Projesi kapsamındaki ikinci gemi olan Karadeniz Powership Rauf Bey, 200 MW'lık kapasitesi ile Irak Cumhuriyeti Basra bölgesine bu ay sonunda ulaşacak. Mayıs ayında Irak'a varan ve dünyanın ilk enerji gemisi olan 144 MW kurulu güçteki 'Karadeniz Powership Doğan Bey' ise hali hazırda Basra'da elektrik sağlamaya devam ediyor. Karadeniz Powership Rauf Bey gemisinin Irak'ta devreye girmesi ile Karadeniz Holding'in Basra'daki toplam kurulu gücü 344 MW'a ulaşacak

 

.
Rauf Bey gemisi, 240 metre boyu ve 200 MW kurulu gücü ile şu anda dünyanın en büyük enerji gemisi olma unvanını elinde bulunduruyor. İçinde hem elektrik üretim santrali hem de trafo merkezi bulunan gemi, kendi başına 1 milyon kişinin temel elektrik ihtiyacını karşılayacak kapasiteye sahip.

 


Konuyla ilgili olarak Karadeniz Holding'ten yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Türk Müteşebbisi olarak başlattığımız powership projesi ile özellikle Orta Doğu, Afrika ve Asya'nın dost ülkeleri için hayal ettiğimiz projemizin gerçeğe dönüşmesinden gurur duyuyoruz. Irak'ta hali hazırda Irak'ın aşırı sıcağa ve kum fırtınası ile ünlü Basra bölgesinde tüm zorluklara rağmen elektrik üreten Karadeniz Powership Doğan Bey'in yanına bir de Karadeniz Powership Rauf Bey gemisini göndererek, Irak halkının en temel ihtiyacı olan elektrik enerjisi temin edeceğiz; böylelikle Basra'nın yüzde 30, Irak'ın ise yüzde 10 elektriğini temin ediyor olacağız. Irak ile başlayan yatırım projemizin ilk etabı, önümüzdeki aylarda devreye girecek Pakistan gemileri ile tamamlanacak.

 

İlk 4 gemimizle toplam 675 MW Enerji kapasitesine ulaşmış bulunuyoruz. Yatırım değeri 500 milyon doları aşan bu gemilerin 3'ünü İstanbul'da, 1'ini de Singapur'da inşa ettirdik. Gemilerin inşasında 2 bini aşkın Türk insanının emeği var. Bunlara ilave olarak toplam kapasitesi 750 MW olan 5 gemiyi daha bitirmeyi planlıyoruz. Dünyanın en büyük enerji gemileri filosu tamamen Türk sermaye, teknoloji, mühendislik, işgücü ve emeğinin bütünleşmesi sonucu global anlamda etkin bir milli ürün tanımını layıkıyla hak etmektedir. Ev sahibi ülkelerdeki ev, okul, hastane, sanayi ve işyerlerine hayat vererek, buralarda yaşayan milyonlarca insana Türk bayrağının hak ettiği sevgi ve saygıyı aşılamakta olan projemiz, tüm bu ve benzeri unsurların uç uca eklenmesiyle meydana gelen devasa bir dostluk köprüsüne dönüştü." Ayrıca Karadeniz Powership Rauf Bey ilk seferinde Lübnan'ın Beyrut şehrine uğrayacak. Lübnan Enerji ve Su Bakanlığı'nın davetlisi olarak Beyrut'ta tanıtılacak olan powership, Lübnan'ın yaşadığı elektrik sıkıntısının en hızlı ve verimli çözümü olarak görülüyor. Başta bizzat Lübnan Enerji ve Su Bakanı olmak üzere pek çok hükümet üyesi, bakan ve üst düzey bürokratın ziyaret edeceği Rauf Bey gemisi daha sonra Basra'daki limanda yerini almak üzere yola devam edecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris Kordon Caddesi taksicilerinden belediyeye tepki Muğla’nın Marmaris ilçesi Tepe Mahallesi’nde bulunan Kordon Caddesi’nde Marmaris Belediyesi tarafından hayata geçirilmesi planlanan yürüyüş yolu ve meydan düzenlemesi projesine, cadde üzerinde hizmet veren üç taksi durağı basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Taksi duraklarında görev yapan taksiciler, Marmaris Atatürk Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek kamuoyuna çağrıda bulundu. Yaklaşık 50 yıldır Kordon Caddesi’nde kesintisiz hizmet verdiklerini belirten taksi esnafı, söz konusu projenin ulaşım bilimine, şehir planlama esaslarına ve kamu yararı ilkesine aykırı olduğunu savundu. Açıklamada, "Bugün tartışılan mesele bir meydan meselesi değil; akıl mı rant mı, bilim mi keyfilik mi meselesidir" ifadelerine yer verildi. Taksiciler, Kordon Caddesi’nin kaymakamlık, emniyet birimleri, bankalar, liman, tur tekneleri, eczaneler ve taksi duraklarıyla Marmaris’in en kritik kamusal ulaşım akslarından biri olduğuna dikkat çekerek, bu hattın araç trafiğine kapatılmasının şehir içi ulaşımı olumsuz etkileyeceğini dile getirdi. Yapılan açıklamada, tek giriş-çıkışlı bölgelerde yayalaştırmanın alternatif ulaşım koridorları oluşturulmadan uygulanmasının trafik kilitlenmesine ve acil hizmetlere erişimde aksamalara yol açacağı vurgulandı. Marmaris’in bir metropol olmadığına işaret edilen açıklamada, ilçenin mevsimsel turizm ekonomisiyle ayakta durduğu, bu nedenle taksi duraklarının bilinçli bir planlamayla üç ayrı noktada konumlandırıldığı ifade edildi. Kordon Caddesi’nde Es Taksi’nin 38, Çınar Taksi’nin 23, Özlem Taksi’nin ise 26 araçla hizmet verdiği belirtilerek, bu dağılımın yıllara dayanan saha tecrübesinin sonucu olduğu kaydedildi. Durak sayısının bire düşürülmesinin yaklaşık bin kişinin geçimini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyeceğini savunan taksiciler, böyle bir durumda Marmaris ulaşım sisteminin ciddi zarar göreceğini öne sürdü. Açıklamada, projenin hayata geçirilmesi halinde yalnızca taksicilerin değil, vatandaşların, esnafın, turistlerin, yaşlı ve engellilerin de mağdur olacağı belirtildi. "Henüz yazılı bir açıklama almadık" Basın açıklamasının ardından meydanda konuşan Marmaris Şoförler Odası Başkanı Bülent Kalaycı Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü ile görüşme gerçekleştirdiklerini ve taleplerini ilettiklerini ancak şu ana kadar kendilerine yazılı bir açıklama ulaşmadığını söyledi. Kalaycı, "Biz Marmaris’in yararına yapılan tüm projelerin yanındayız, önce bunu belirtelim. Konu ile ilgili Belediye başkanımızla görüştük, tüm taleplerimizi kendisine ilettik. Ancak elimizde henüz yazılı bir belge yok. Burada 90 taksinin tek durakta toplanması yüzlerce taksi şoförünü ve taksici esnafını doğrudan etkiler" ifadelerini kullandı. Taksi esnafı, belediyenin projeye ilişkin işlemlerinin denetlenmesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sürece müdahil olması ve kamu zararına yol açtığı iddia edilen uygulamalar için müfettiş görevlendirilmesi talep ederek, tazminatlarının verilmesini istediler. Açıklamanın sonunda, taleplerin karşılanmaması halinde konunun yargıya taşınacağı belirtilerek, "Marmaris masa başında değil, yaşayanlarıyla yönetilmelidir" ifadeleriyle kamuoyuna çağrıda bulunuldu.
İzmir Hükümlülerin el emeği göz nuru ürünleri görücüye çıktı Ödemiş T ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarındaki hükümlülerin el emeği göz nuru eserleri, tarihi Çakırağa Konağı’nda düzenlenen anlamlı bir sergiyle ziyarete açıldı. Satıştan elde edilen gelirlerin doğrudan hükümlülerin hesaplarına yatırılacağı bu özel sergi, 21 Aralık tarihine kadar ziyaretçilerini bekliyor. Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Ödemiş T Tipi ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması çalışmaları kapsamında anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Sosyal ve kültürel faaliyetler çerçevesinde üretilen yağlı boya resimler ve el sanatı ürünleri, Birgi Çakırağa Konağı önünde düzenlenen törenle sergilenmeye başlandı. Protokolden yoğun katılım Cumhuriyet Savcısı Fatih İbiş’in koordinesinde titizlikle hazırlanan serginin açılışına; Ödemiş Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, hakim ve savcılar, cezaevi müdürleri, denetimli serbestlik personeli ve çok sayıda vatandaş katıldı. Protokol üyeleri açılış kurdelesini kestikten sonra sergiyi gezerek ürünleri inceledi. Geliri hükümlülere umut olacak Serginin açılış konuşmasını yapan Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, ceza infaz sisteminin sadece bir yaptırım değil, aynı zamanda bireyi topluma kazandırma süreci olduğunu vurguladı. Karabulut, "Burada sergilenen her bir ürün sabır, emek ve umutla üretilmiştir. Ürünlerin satış fiyatları bizzat hükümlüler tarafından belirlenmiş olup, elde edilen gelirler doğrudan kendilerinin veya ailelerinin hesaplarına yatırılacaktır. Bu sayede maddi durumu iyi olmayan bireylerin hayata tutunmalarına destek olunmaktadır" dedi. Tarihi mekanda sanat köprüsü Başsavcı Karabulut, serginin toplum ile ceza infaz kurumları arasında bir gönül köprüsü kurduğuna dikkat çekerek emeği geçen personele ve tüm kurumlara teşekkür etti. Tarihi Çakırağa Konağı’nın atmosferinde sergilenen özgün yağlı boya tablolar ve el sanatları ürünleri, katılımcılardan tam not aldı. Ziyaretçilerini bekliyor 18 Aralık’ta protokolün katılımıyla kapılarını açan sergi; 19, 20 ve 21 Aralık 2025 tarihlerinde de halkın ziyaretine açık kalacak. Vatandaşlar, hem sanata destek olup hem de hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması sürecine katkı sağlayabilecek.